Yeditepe Üniversitesi öğrencilerinden yüz yüze sınav isyanı
figure >
Final sınavlarını yüz yüze yapacak olan Yeditepe Üniversitesi'nde öğrenci isyanları sürmeye devam ediyor. Hazırlık öğrencileri #YeditepeFinalleriOnlineYap etiketiyle seslerini duyurmaya çalışıyor.
Öğrenci Sendikası'nın yayınladığı mesajda, hazırlık öğrencilerinin final sınavlarının yüz yüze yapılmasına ilişkin itirazların devam ettiği belirtiliyor. Öğrenciler ise isyanlarını #YeditepeFinalleriOnlineYap etiketiyle sosyal medya üzerinden dile getiriyor.'BU KARARDAN VAZGEÇİLSİN, SALGIN MAĞDURİYETE DÖNÜŞMESİN'?? Yeditepe Üniversitesi (@YeditepeUni) öğrencileri hazırlık bölümü final sınavlarının yüz yüze yapılması kararına karşı bir araya gelerek seslerini yükseltiyor. Öğrencinin hayatını hiçe sayan bu karardan vazgeçilsin, salgın mağduriyete dönüşmesin!#YeditepeFinalleriOnlineYap pic.twitter.com/3XLBtJlI1N— Öğrenci Sendikası (@OgrenciSen_) December 19, 2020Hazırlık öğrencileri itirazlarını üniversite rektörlüğünün yanı sıra CİMER'e de gönderdiklerini ifade ediyor. Öğrencilerin açıklaması ise şu şekilde: "Bizler I·stanbul Yeditepe U¨niversitesi hazırlık okulu o¨gˆrencileriyiz, Ekim ayının bas¸ında okulumuzun hic¸bir faku¨ltesi ac¸ılmamıs¸ken hazırlık okulu hibrit s¸ekilde 2 gu¨n yu¨z yu¨ze 2 gu¨n online olmak üzere açıldı . Okulumuzda akademik personeller ,o¨gˆrenciler ve çalışanlar su¨rekli covid-19 virüsüne yakalandılar. Daha da kötüsü pozitif vakaların görüldüğü sınıflar karantinaya alınmadan eğitime devam etti. Gu¨n gec¸tikc¸e vaka sayıları arttı buna ragˆmen hala rekto¨rlu¨k bizi zorla okula getirdi, 20 yas¸ altı sokagˆa c¸ıkma yasagˆıyla beraber okulumuz tamamen online egˆitime do¨ndu¨ ve bir c¸ok o¨gˆrenci aile evlerine veya memleketlerine do¨ndu¨. Şimdi de 2021 yılının 5-6-7 Ocak tarihlerinde final sınavını yu¨z yu¨ze yapmak ic¸in okul bizi c¸ağırıyor, üstelik bazı hocalar tarafından psikolojik şiddete uğruyoruz .Bu süreçte sınavın yüz yüze olacağını söyleyip bizi belirsizlik içerisinde bırakıyorlar. Öğrenciler olarak bir aydır tedirginlik içinde yaşıyoruz. Ögˆrenciler olarak asla s¸ehir degˆis¸tirmek ve İstanbul ic¸inde toplu taşıma kullanmak istemiyoruz. Yeditepe Üniversitesi tarafından yasal olmayan şekilde çağrılıyoruz. Bizler, akademik personelimiz ,ailemiz bu durumdan endişe duyuyoruz. şehirler arası yolculuk yapmak istemiyoruz. Bunun için Yeditepe Üniversitesi hazırlık okulunun finallerini online yapmasını istiyoruz. Sınavlar binlerce kişinin Covid-19 virüsüne yakalanıp hastalanmasını ve ölmesinden daha önemsizdir. Ülkenin bu salgını daha çabuk atlatması için final sınavlarının online olup can güvenliğimiz korunmasını talep ediyoruzGereğinin yapılmasını arz ederiz"
cumhuriyet.com.tr
İki arkadaş, dağda elleri ve ayakları bağlı halde bulundu
figure >
Malatya'da, Uğur K. ile Muzaffer G., husumetli oldukları bir kişi tarafından elleri ve ayaklarından bağlanarak bir dağın yamacına bırakıldı. 2 gündür elleri ve ayaklarından bağlı olan iki arkadaş, hayvanlarını otlatan bir çoban tarafından bulundu.
Olay, öğle saatlerinde Malatya merkeze bağlı Bulgurlu Mahallesi'nde meydana geldi. Uğur K. ile Muzaffer G., iddiaya göre, cumartesi günü husumetli oldukları Mehmet A. ile karşılaştı. Mehmet A., yan yana bulunan 2 arkadaşı önce darp etti sonra aracına bindirip, Bulgurlu Mahallesi'ndeki dağa götürdü. Uğur K. ile Muzaffer G.'nin ellerini ve ayaklarını bağlayan Mehmet A., dağın yamacına bırakarak bölgeden uzaklaştı. Cumartesi gününden bu yana haber alınamayan iki kişiyi, hayvanlarını otlatan çoban gördü. Çoban, elleri ve ayaklarından bağlı halde bulduğu iki arkadaş için sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Ayakta durmakta güçlük çeken iki genç ambulansta tedavi edildikten sonra polis ekipleri tarafından nerede bırakıldıklarının tespiti için dağın yamacına götürüldü. Yer tespiti yapıldıktan sonra Uğur K. ile Muzaffer G., tekrar hastaneye götürülürken, şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı./Archive/2020/12/21/164226068-iki-arkadas-dagda-elleri-ve-ayaklari-bagli-halde-bulundu_1.jpg/Archive%5C2020%5C12%5C21%5C164229459-iki-arkadas-dagda-elleri-ve-ayaklari-bagli-halde-bulundu_4.jpg/Archive%5C2020%5C12%5C21%5C164230537-iki-arkadas-dagda-elleri-ve-ayaklari-bagli-halde-bulundu_5.jpg
DHA
Türkiye'de sağlık turizmi ne durumda?
figure >
İyi sağlık turizmi tam olarak nedir? Sağlık Turizmi nasıl yapılır ve ülkemizde sağlık turizmi bugün itibariyle ne durumda? Uzmanında sağlık turizmine dair bilinmesi gerekenler...
Sağlık turizmi son yılların yükselen trendi ve ülkemizde hemen her sektör temsilcisini ilgilendiren yan dalları bulunuyor. Pekiyi sağlık turizmi tam olarak nedir? Sağlık Turizmi nasıl yapılır ve ülkemizde sğlık turizmi bugün itibariyle ne durumda?İletişim Tasarımı Uzmanı Ömer Yoluk, bu konuda şu bilgileri verdi:"Sağlık turizmi, Türkiye için yurt dışından gelir elde etmek dendiğinde, tatil turizminden dahi daha yüksek getirisi olan, çok daha önemlisi atıl kapasitemizin kullanılabilmesi için en uygun faaliyetlerden bir tanesi. Ülkemizde birçok gelişmiş hastane ve alanında uzman hekim bulunuyor ki, bunların kapasitelerinin yurt içindeki potansiyelin çok üzerinde olduğunu söyleyebilmek mümkün. Kaldı ki, son yıllarda gerçekleştirilen sağlık yatırımları da dikkate alındığında aslında dünyanın en yüksek kapasite miktarları içerisinde yer alabilecek bir durum ortaya çıkıyor. Ancak kapasite kullanımı ile ilgili aynı şeyi söyleyebilmek mümkün değil.Ülkemizde özellikle şehir hastaneleri yatırımlarından sonra, yatak ve operasyon merkezi sayısı hatırı sayılır ölçekte artmış durumda. Bunun yanında özel hastaneler ve geçmişteki yatırımlar hesaba dahil edildiğine, çok ciddi bir rakamın ortaya çıktığı söylenebiliyor. Sağlık bakanlığı tarafından verilen 2016 yatak ve kurum sayısı bilgilerine göre; toplam yatak sayımız, henüz şehir hastanelerinin faaliyete girmemiş olmasına karşın 150bin civarında görünüyor. 2020 yılı itibariyle bu sayının ikiye katlanmış olduğunu belirten kaynaklar, mevcut hasta potansiyelinin toplam yatak sayısının yüzde 40 kadarını doldurduğunu ifade ediyor.Yani Türkiye, sağlık sektöründe sahip olduğu potansiyeli tam anlamıyla kullanır durumda değil. Yurt dışından hasta bulmak; bu nedenle ülkemiz için büyük önem arz ediyor. Pekiyi hangi hastalara tedavi hizmeti verebiliyor ve hangi hastalıklar için hizmet verebiliyoruz."/Archive/2020/12/21/165610653-thumbsbc16c29dc4800d64ee2d0c2f69f91670de.jpgTÜM TEDAVİ ALANLARINDA SAĞLIK TURİZMİ YAPILABİLİRTürkiye'nin alım gücü itibariyla özellikle Avrupa ülkeleri ve Amerika’nın çok altında sağlık hizmeti fiyatları ile hizmet veren bir ülke olduğuna dikkat çeken Yoluk, şu ifadeleri kullandı:"Fiyat rekabeti noktasında dünyanın hemen her ülkesi ile yarışabilir konumdayız. Bu durum bizi dünyanın sağlık turizmi devleri; Hindistan ve Tayvan ile kolayca yarışabilir hale getiriyor. Ancak elbette yegane kriter bu değil.Türkiye’deki sağlık hizmetleri, dünyanın birçok ülkesinde verilen sağlık hizmetine göre çok daha yüksek niteliklere sahip. Gerek tesis, donanım ve teşkilat yapısı, gerekse sağlık personeli nitelikleri bakımından ülkemiz neredeyse rakipsiz olarak tanımlanıyor. Örneğin; Türk sağlık sistemi ile Avrupa’da kıyaslanabilecek Almanya ve Fransa dışında ülke bulunmuyor. Onlarla olan yarışımızda da ipi çoğu zaman göğüslüyoruz. Her ne kadar ilaç sanayi ve sağlık donanımı konunda Almanya gibi üretim imkanlarına sahip olmasak da, dış tedarik ve içeride gelişmekte olan sağlık teknolojisi sanayi işletmeleri sayesinde ciddi bir potansiyel ortaya çıkıyor. Burada kilit nokta; doktor nitelikleri ve elbette hemşire ve diğer sağlık personelinin nitelikleri olarak kabul ediliyor. Türk hekimleri; birçok alanda dünyanın parmakla gösterilen hekimleridir ki, tedavi sürecinde bakım hizmetlerini sunan, hemşire hasta bakıcı ve diğer sağlık hizmeti personelleri de dünya standartlarında hizmet arz ediyor. Bu noktada sahip olduğumuz nitelikler elbette dünyanın hemen her ülke vatandaşı tarafından biliniyor."/Archive/2020/12/21/163858928-thumbsbc67a5c4618ecd3093c1f1d2f1111aec54.jpgHANGİ HASTALIKLARIN TEDAVİSİNDE SAĞLIK TURİZMİ YAPILABİLİR?Esas itibariyle sağlık turizmine konu olacak sağlık sorunlarının herhangi bir sınırı söz konusu olmadığını belirten Yoluk, şunları kaydett:"Bazı bulaşıcı hastalıklar ve ülkemizde sağlık altyapısı bulunmayan birkaç ender hastalık dışında tüm sağlık sorunları noktasında sağlık turizmi yapabilmek mümkün. Elbette sağlık turizmi için daha yaygın tercih edilen branşlar da mevcut. Örneğin; Arap pazarının yaygın bir şekilde tercih ettiği saç ekimi ve estetik cerrahi operasyonları veya Avrupa’nın 4’te biri fiyatına sunduğumuz diş implantı gibi hizmetler, daha yaygın tercih edilen sağlık hizmetleri olarak biliniyor. Estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi; dünyanın hemen her ülkesinde son derece pahalı operasyonları kapsarken, ülkemizde bir Alman için bu tedavi, son derece uygun fiyatlar gibi görünebiliyor. Bizde 10bin Euro; çok büyük bir parayı ifade ederken, bir Alman için bu maliyet, Almanya’da alacağı sağlık hizmetinin çok daha altında bir maliyet olarak ortaya çıkabiliyor. Ayrıca, bazı sağlık sigortaları, Türkiye’de yapılacak operasyonları ve diğer sağlık hizmetlerini de karşılayabiliyor.Bu alanlar dışında, ülkemizde dahiliye, göz tedavisi, endokrinoloji, onkoloji, ortopedi ve diğer hemen her alanda sağlık hizmetleri, sağlık turizmine konu edilebiliyor."SAĞLIK TURİZMİ BAŞKA HANGİ SEKTÖRLERİ ETKİLİYOR?Sağlık turizmi; yurtdışından bir hastanın ülkemize gelerek, belli bir süre konaklamayı da kapsayan bir sürece tabi olduğu söyleyen Yoluk, turizmin etkilediği sektörleri sıraladı: • Hava yolları • Şehir iç taşımacılık • Konaklama • Yeme-içme (gıda)"Gibi sektörlerden alışveriş ve eğlenceye kadar birçok sektör bu kişilerin ülkemizde kaldığı süreden faydalanır. Taksici esnafından, büfeye kadar hemen her sektörün doğrudan etkilendiği bu faaliyetler, ülkeye doğrudan döviz sokulması anlamına gelmektedir.Buradan bakıldığında, sağlık hizmetleri ödemeleri ile birlikte, çok büyük bir rakamın ortaya çıkacağı kolayca anlaşılabilmektedir. Kişinin ülkemizde geçirdiği birim sürede yaptığı harcama ise tatil turizminde harcayacağının birkaç misli olmaktadır. Dolaysıyla her yıl milyonlarca hastaya hizmet verebilecek bu sektör; ülkemiz için adeta bir altın madenidir. Gelişmiş iş gücümüzü en iyi şekilde değerlendirerek, dünyanın sağlık üssü olmamız için önümüzde neredeyse hiçbir engel bulunmamaktadır."/Archive/2020/12/21/163841819-thumbsbcb4877e124a27e78d12d8cfa947405003.jpgSAĞLIK TURİZMİ NASIL YAPILIR?Sağlık turizminin oldukça zor bir etkinlik olduğunu kaydeden Yoluk, "Aslında bu alandaki kapasitenin kullanım oranının düşük olmasında da temel neden budur. Pazarlama noktasında ciddi engeller ortaya çıkabilir ki, alında bu engeller yeni nesil pazarlama teknikleri yerine, geleneksel yöntemleri kullanma çabasıdır. Sağlık turizmi, geçtiğimiz yıllarda çıkarılan bir kanun kapsamında, hem legal hem de kamusal olarak desteklenen bir faaliyettir. Ancak sağlık turizmi faaliyetlerini doğrudan hekimler veya sağlık kuruluşları yapamazlar. Bunun için turizmi acenteleri yetkilidir ve sağlık kuruluşları ve doktorlar arasında rekabet kurallarına uygun biçimde hasta arz etmeleri gerekir. Tabii bu; doktorlar yurtdışından hasta bulamaz anlamına gelmez. Her ne kadar hekimler ve hastaneler reklam yapamıyor olsa da, kendilerini tanıtmaları noktasında bir yasak yoktur. Eğer hastane, klinik veya hekim, online kanalları kullanarak bir platform oluşturur, hasta bulmak istediği pazarın dilinde yayınlar yaparsa, kanuni bir engelle takılmadan pratikte sağlık turizmi yapar hale gelebilir. Tabii bunun için profesyonel sağlık turizmi pazarlaması, yani uluslar arası dijital pazarlama hizmeti almak ve bunu uzman ellere teslim etmek son derece önemlidir" dedi.DİJİTAL PAZARLAMA İLE SAĞLIK TURİZMİDijital pazarlamanın, günümüzde sağlık turizmi için zaruri bir istikamet olduğunun altını çizen Yoluk, "Sağlık kuruluşu veya hekim, hedef ülkede fiziksel pazarlama yaparak maalesef hedefe ulaşabilme durumunda değildir. Zira örneğin; bir Avrupa ülkesinde fiziksel pazarlama yapmak son derece büyük bir maliyettir ki, kalıcı olmayan kampanyalar ile getirilen hastanın üzerinden bu maliyetler düşüldüğünde küçük bir kar elde edilebilmesi mümkündür.Oysa dijital pazarlama, kalıcı platformlar oluşturularak, sürekli ilgili pazardan müşteri temin etmeyi sağlar ve bunu çok uygun maliyetlerle ortaya koyar. Sağlık turizmi yapmak isteyen sağlık kuruluşları ve hekimlerin, profesyonel bir sağlık turizmi pazarlaması ajansı ile anlaşarak, herhangi bir ülkeyi hedefe alıp, sürece dahil olmaları mümkündür. Bu aşamada, ülke sınırı söz konusu olmadığı gibi, yapılacak işlemlerin hiçbir kanun dışı durumu da söz konusu olmayacaktır" diye konuştu.
cumhuriyet.com.tr
Rus aşısı Sputnik V, ilk kez yabancı bir ülkeden onay aldı
figure >
Rusya’nın koronavirüse karşı üretmiş olduğu Sputnik V aşısı, Belarus hükümetinden resmi onay aldı. Belarus, böylece Rusya’nın ürettiği koronavirüs aşısına onay veren ilk yabancı ülke oldu.
Rusya, korona virüse karşı Sputnik V isimli aşıyı bulduklarını açıklamış ve o gün aşı hakkında başlayan tartışmalar bugüne kadar devam etmişti. Bugün bir ilk yaşandı ve aşının ilk klinik deneylerinde rol alan Belarus, Sputnik V aşısına onay veren “ilk yabancı ülke” oldu. Belarus Sağlık Bakanı Dmitriy Pineviç, “Biz Sputnik V aşısının klinik deneylerine katılan ilk ülke olduk. Bugün elimizdeki verilere göre aşının güvenli ve etkili olduğunu, ciddi ve beklenmedik yan etkilerinin olmadığını resmi olarak söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı ve aşının resmi olarak onaylandığı duyurdu. Belarus, böylece Rusya’nın ürettiği korona virüs aşısına onay veren ilk yabancı ülke oldu.SPUTNİK V, KAZAKİSTAN’DA DA ÜRETİLECEKSputnik V aşısına yönelik bir gelişme de Kazakistan’da yaşandı. Kazakistan Başbakanlığı, ilk etapta 2 milyon doz aşının ülkelerinde üretileceğini duyurdu. Başbakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından yapılan anlaşmalar sonucunda, Sputnik V aşısının üretimine onay verilen Karagandinskiy İlaç Merkezi, Kazakistan Başbakanı Askar Mamin tarafından ziyaret edildi” ifadeleri kullanıldı.
İHA
Galatasaray: "Peter Etebo’nun durumu, yapılacak MR tetkiklerinin ardından netlik kazanacak"
figure >
sağ üst arka adalesinde çekme hissettiği için antrenmanı tamamlayamayan Peter Etebo'nun durumu, yapılacak MR tetkiklerinin ardından netlik kazanacak.
Galatasaray'da şimdi de sakatlık kabusu geri döndü. Sağ üst arka adalesinde çekme hissettiği için antrenmanı tamamlayamayan Peter Etebo'nun durumu, yapılacak MR tetkiklerinin ardından netlik kazanacak. Galatasaray Kulübü şu açıklamayı yaptı: "Sağ üst arka adalesinde çekme hissettiği için antrenmanı tamamlayamayan Peter Etebo’nun durumu, yapılacak MR tetkiklerinin ardından netlik kazanacak."
İHA
'Mucize Doktor'un yıldızı Taner Ölmez Fatih Portakal'a konuştu: 'Yaza evleniyoruz'
figure >
"Mucize Doktor" dizisindeki Ali Vefa rolüyle adından söz ettiren oyuncu Taner Ölmez, nişanlısı oyuncu Ece Çeşmioğlu ile 2021 yılının yaz ayında evlenmeyi planladıklarını açıkladı.
/Archive/2020/12/21/164729018-tt.jpgEce Çeşmioğlu & Taner Ölmez (Fotoğraf: Instagram/taner_olmez)FOX TV ekranlarında izleyiciyle buluşan "Mucize Doktor" dizisinde Otizm Sendromlu doktor Ali Vefa'yı canlandıran Taner Ölmez, Fatih Portakal'ın YouTube yayınına konuk oldu. oyuncu, Fatih Portakal'ın aşk hayatıyla ilgili sorularına da yanıt verdi.'BU YAZA EVLENİYORUZ'"Yuvamdaki Düşman", "Yüzyüze", "Muhteşem Yüzyıl Kösem", "Yazın Öyküsü", "Öyle Bir Geçer Zaman Ki", "İki Aile" ve "Söz" gibi televizyon dizilerinde rol alan Ece Çeşmioğlu ile aile arasında düzenlenen bir törenle nişanlanan oyuncu, Fatih Portakal'ın "Aşk hayatın nasıl?" sorusu üzerine şunları söyledi:"Ben nişanlıyım, çok mutlu bir ilişkim var. Korona olmasaydı şimdiye evlenmiştim. Korona biterse bu yaza, bitmezse de çok az kişiyle nikah salonuna gidip kıyarız. Bunu da ilk defa senin kanalında açıklıyorum."
cumhuriyet.com.tr
Fenerbahçe Kulübü'nden flaş Emre Belözoğlu yalanlaması geldi
figure >
Fenerbahçe, sportif direktörü Emre Belözoğlu'nun verdiği iddia edilen bir demece dair yalanlama bulundu.
Fenerbahçe, sportif direktörü Emre Belözoğlu'nun verdiği iddia edilen bir demece dair yalanlama bulundu. Kulüpten yapılan açıklamada şöyle denildi: /Archive/2020/12/21/162026707-emre.jpg"Fenerbahçe Spor Kulübü olarak basında yer alan; öğrenildi, bildirildi, ortaya çıktı gibi ucu açık, kaynağı belirsiz ifadelerle kulübümüz ve takımımız hakkında yazılan birçok sözde bilgiyi, prensip gereği yalanlamadık, dikkate almadık. Yıpratmaya yönelik adımların atıldığını görüyoruzAncak geldiğimiz noktada Teknik Direktörümüzü hedef alarak başlayan itibarsızlaştırma ve değersizleştirme girişimlerinin devamında şimdi de Sportif Direktörümüzle ilgili doğru olmayan, yıpratmaya yönelik adımların atıldığını görüyoruz. “BENİ BİR ALLAH’IN KULU BURADAN GÖNDEREMEZ”Bunun en son örneği bugün Akşam gazetesinde, Şafak Gözmen imzalı olarak yer alan; Sportif Direktörümüz Emre Belözoğlu’nun söylediği iddia edilen: “Beni Bir Allah’ın Kulu Buradan Gönderemez” başlığı ile servis edilen gerçek dışı haberdir. Böylesine mesnetsiz bir yalanı gerçekmiş gibi okuyucularına servis eden, antrenmanlarımızı, Fenerbahçe’yi takip eden bir muhabiri dahi olmayan Akşam gazetesinin haber niteliği taşımayan bu içeriğinin dikkate alınmamasını
cumhuriyet.com.tr
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Cimnastikte ilk madalyalı getiren Göksü'yu, şampiyonlar karşıladı
figure >
Avrupa Kadınlar Artistik Jimnastik Şampiyonası’nda büyükler kategorisinde ikinci olarak Türkiye’ye ilk madalyasını kazandıran milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, İzmir’de şampiyon cimnastikçiler tarafından alkışlarla karşılandı.
Avrupa Kadınlar Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda büyükler kategorisinde ikinci olarak Türkiye’ye ilk madalyasını kazandıran milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, İzmir’de şampiyon cimnastikçiler tarafından alkışlarla karşılandı. Şanlı, başarıların ekip işi olduğunu söyleyerek, “Madalyamı, Türk kadınlarına ve annelere armağan ediyorum” dedi.Milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, Mersin’de düzenlenen Avrupa Kadınlar Artistik Cimnastik Şampiyonası’nda büyüklerde yer aletinde ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Türkiye’ye şampiyona tarihinde büyükler kategorisinde ilk madalyasını kazandıran Göksu Üçtaş Şanlı, memleketi İzmir’de coşkuyla karşılandı. İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne gelen Şanlı için karşılama töreni düzenlendi. Törende Dünya ve Avrupa Şampiyonalarında altın madalya kazanan ve dereceler elde eden milli cimnastikçiler İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Ahmet Önder ve Nazlı Savranbaşı da yer aldı./Archive%5C2020%5C12%5C21%5C134035323-sampiyonu-sampiyonlar-karsiladi_2.jpg“BU MADALYA HEPİMİZİN”Törende konuşan milli sporcu Göksu Üçtaş Şanlı, "Burada olmak çok heyecan verici. Mutlu ve gururluyuz. Genç arkadaşlarım takım finallerinde ve bireysel finallerde geleceğe dair ne kadar umutlu olduğumuzu gösterdi bize. Bizler de elimizden gelenin en iyisiyle yarışarak ülkemizi temsil ettik ve madalyayı kaptık. Böyle büyük bir organizasyonun ülkemizde olması ve Jimnastik Federasyonumuzun bu kadar kısa sürede titizlikle bunu yürütmesi, ülkemizin ne kadar güçlü ve başarılı olduğunu gösterdi. Bunun için bize destek veren başta antrenörlerimiz, takım arkadaşlarımız, ailemiz, genel müdürlüğümüz ve Gençlik ve Spor Bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum. Bu bir ekip işi, hep birlikte buralara geldik. Bu madalya hepimizin” ifadelerini kullandı.Şampiyonada önce birinci sıraya girerek altın madalyayı alması beklenen ancak ikinci sıradaki Rumen rakibinin itirazı üzerine ikinci sıraya yerleştiğini hatırlatılan Göksu Üçtaş Şanlı, “Aslında birinciliğin gözyaşını da döktük. Birinci olmuş kadar sevindik ama gümüş madalya da bizim için çok güzel. Kadın her şeyi toparlar. Evi geçindirir, annelik yapar. Kadın hep cefakardır. Bunun için ben madalyamı Türk kadınlarına ve annelere armağan ediyorum. Hali hazırda iki yıllık bir hedefim var. O süre içerisinde de yarışmalara katılmaya devam edeceğim” diye konuştu.MURAT ESKİCİ: “BU BAŞARILAR TESADÜF DEĞİL, BU BİR EKİP İŞİ”Törende konuşan İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürü Murat Eskici ise tüm sporcuları yaşattıklarını gururdan dolayı tebrik ederek, “Pandemi ve İzmir depremini yaşadığımız bir süreçte başarıların ardı ardına gelmesi İzmir halkına ve sporuna can verdi. Göksu’yu ayrıca tebrik ediyorum, 30 yaşında bir anne olarak Avrupa Artistik Jimnastik müsabakalarında tarihimizde ülkemize ilk defa madalya kazandırdı. Onu ne kadar tebrik etsek, ne kadar teşekkür etsek azdır. Bir anne olarak bütün kadınlara örnek olduğunu düşünüyorum. Bu başarılar tesadüf değil, bu bir ekip işi. Türk sporuna hizmet etmek için sporcularımızın hizmetçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.Türkiye Cimnastik Federasyonu Asbaşkanı İsmail Göktekin de 33. ve 34. Avrupa Şampiyonası’nın Mersin’de düzenlendiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:“Aslında bu şampiyona Fransa’da düzenlenecekti. Ancak salgından dolayı düzenleyemeyeceklerini söylediler, Azerbaycan da biz de yapamayacağız deyine iki ay gibi çok kısa bir sürede Cumhurbaşkanımızın bizzat takibi ve Gençlik ve Spor Bakanlığımızın destekleriyle böyle büyük bir organizasyonu yapmamız takdire şayan. Organizasyonumuz 10 üzerinde 10 olarak not aldı. Sporcularımızı tekrar kutluyorum. İzmir cimnastiği erkeklerin yanında çok şükür kadınlarda da çok ileri düzeyde. Ülkemize cimnastik sporunu İzmir ve Bolu önde taşıyor. Türk cimnastiğinin önü çok açık.”
İHA
Erdoğan Toprak: "Adres kodu uygulaması seçim öncesi hile hazırlığıdır"
figure >
Türkiye'deki tüm adreslere açık adres yerine 9 haneli adres kodu uygulanacak. Uygulamanın seçim öncesi hile hazırlığı olduğunu belirten CHP'li Erdoğan Toprak, “Seçmen kütüklerini adres ve isim bilgisiyle kontrol edilemez hale getirerek bugünden kaybedecekleri malum bir seçim öncesi hile-sahtekârlık hazırlığıdır” dedi.
Türkiye’de yeni yapılan düzenlemeyle adres sistemi değişecek. Kargodan devlet kurumlarına, e-ticaret sitelerinden okul kayıt işlemlerine kadar adres istenen her yerde açık adres vermek yerine 9 haneli adres kodu numarası kullanılacak.Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Adres Daire Başkanı Levent Yazıcı'nın TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda gündeme getirdiği kodlu adres sistemi kapsamında her adresin 9 haneli bir numarası olacak. Söz konusu düzenlemeye ilişkin altyapı çalışmalarının tamamlandığı ifade eden Yazıcı, kademeli olarak geçilecek olan kodlu adres sistemi sonrası açık adres uygulamasının tarih olacağına dikkat dikkat çekti."ADRES KODU SİSTEMİ ADI ALTINDA İZLEME-GÖZETLEME DÜZENLEMESİ"CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’a göre iktidar, 9 rakamlı adres kodu sistemi adı altında izleme-gözetleme düzenlemesini uygulamaya hazırlanıyor. Söz konusu düzenlemeyle tüm adreslerin 9 rakamlı bir koda indirgenerek Adres Kayıt Sistemi’ne yükleneceğine dikkat çeken Toprak, “Böylece adreslerle ilgili tüm bilgiler veriler, ziyaretler, gönderiler, kişisel ve özel hayat verileri takibe alınacak. Bu sistemin adı dijital fişlemeli polis devletidir ve seçmen kütüğünün kontrolü olanaksız hale gelecek!” ifadelerine yer verdi.“SEÇMEN KÜTÜĞÜNÜN KONTROLÜ OLANAKSIZ HALE GELECEK”Haftalık değerlendirme raporunda AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu güne yeni dijital sistemleri uygulamaya sokarak vatandaşın izlenmesi yönünde adımlar attığını ifade eden Toprak, “Öyle ki, seçim sonuçları bir gecede açıklanır hale geldi. Seçmen kütükleriyle oynandığı, defalarca ölülerin seçmen yazıldığı, o adreste oturmayan onlarca kişinin tek adrese seçmen kaydedildiği ortaya çıktı. Şimdi bu sistem 9 rakamlı bir kodla tanımlanacak. Daha önce bir seçmen apartmanındaki diğer dairelerde kayıtlı kişileri isimlerini görerek, kütüğe itiraz edebilirken 9 kodlu sistem sonrası artık herkes sadece kendi 9 haneli adres kodunu bilebilecek. Sokağındaki, mahallesindeki, apartmanındaki kişilerin rakam kodlarını bilemeyeceği için adresin, apartmanın, seçmen kütüğünün kontrolü olanaksız hale gelecek. Seçimlerde sahte seçmen, ölü seçmen, adreste yaşamayan seçmen yazımı kolaylaşacak ve kimse denetleyemeyecek. Sadece İçişleri Bakanlığı, Adres Daire Başkanlığı bu dijital sistemin kontrolünü elinde tutacak” diye konuştu.“SİSTEM KAYBEDECEKLERİ MALUM BİR SEÇİM ÖNCESİ HİLE-SAHTEKÂRLIK HAZIRLIĞIDIR”Sistemin kamuoyuna ‘hayatı kolaylaştıracak, ‘masum bir dijital program’ olarak sunulduğunu ifade ederek, “Vatandaşın kendisinin bilgisi dışında, herhangi bir yasa düzenlemesi yapılmadan, bir daire başkanına 83 milyonun tüm verilerinin emanet edileceği ve kontrole alınacağı bir sistem kuruluyor” diyen Toprak, endişelerini şu sözlerle dile getirdi:“Bu en başta irademiz dışında kişisel hayatımızın, özel yaşamımızın, kişisel verilerimizin rızamız alınmaksızın depolanması ve ileride hangi amaçla kullanılacağı meçhul bir şekilde iktidarın-devletin kullanımı altına alınmasıdır. Bu verilerin art niyetli kullanılmayacağının, özel hayatın ihlal edilmeyeceğinin garantisi nedir? Atanmış bir Bakan ve onun atadığı bir Daire Başkanı mı? Kişilik haklarını ve özel hayatı ilgilendiren böyle bir düzenlemenin yasayla ve milletin vekillerinin önünde, görüşülüp tartışılarak, bu sisteme habersiz şekilde dâhil edilecek vatandaşın da bilgisi ve onayı çerçevesinde TBMM’de yapılması gerekir. Bu, yurttaşların ‘dijital sistem ortamında fişlendiği’ polis devleti ve George Orwell’in romanındaki ‘Büyük Birader’in tüm bireyleri ve hayatları gözetlemesi dışında bir şey değildir! Seçmen kütüklerini adres ve isim bilgisiyle kontrol edilemez hale getirerek bugünden kaybedecekleri malum bir seçim öncesi hile-sahtekârlık hazırlığıdır!”
cumhuriyet.com.tr
İYİ Parti'li Çıray isyan etti: İstifa için ne bekliyor?
figure >
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 12 kişinin yaşamını yitirdiği Gaziantep'teki özel hastanede meydana gelen patlamayla ilgili "Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz mudur? Sayın Bakan istifa için daha ne bekliyor?” dedi.
Sağlık Bakanlığı’nda geçmişte müsteşarlık da yapmış olan İYİ Parti İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, özel hastanede yaşanan patlamayla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’na tepki gösterdi.Yaşananların ilk olmadığını ve ihmal olduğunu söyleyen Çıray, “Şu anda hastanelerde oksijen tüpü yetersizliği vardır. Oksijen tüpü karaborsadır. Sağlık Bakanlığı'nı gerekirse bazı özel tedarik sağlayan fabrikalara el koymaya davet ediyorum” diyerek Bakanlığa çağrı yaptı.Çıray’ın açıklaması şöyle:"OKSİJEN TÜPÜ KARABORSA: Hastalarımıza yoğun bakımlarda yer bulunmamasının yanında, salgın kontrolünde yaşanan sıkıntılara yeni skandallar eklemeye başladılar. Bunun son örneği Gaziantep'te hastanede yaşanan patlamayla 12 vatandaşımızın hayatını kaybetmesidir. Bu ilk değildir, son dönemde hastanelerde oksijen tüpü nedeniyle sık sık patlamalar meydana gelmektedir.Örneğin; Ordu’nun Ünye ilçesindeki devlet hastanesinde oksijen tüpünün patlaması sonucu 1 sağlık personeli yaralanmıştı. Kolunda ve yüzünde yanıklar oluşan sağlık çalışanı tedaviye alındı. Şu anda hastanelerde oksijen tüpü yetersizliği vardır. Oksijen tüpü karaborsadır. Sağlık Bakanlığı'nı gerekirse bazı özel tedarik sağlayan fabrikalara el koymaya davet ediyorum.İSTİFA İÇİN NE BEKLİYOR?: Bu ihmal 12 cana mal olan bir skandaldır. Üniversite hastaneleri ve özel hastaneler bu konuda neden uyarılmamıştır? Bu skandalın hesabının verilmesi gerekir. Türkiye'de insan hayatı bu kadar ucuz mudur? Sayın Bakan istifa için daha ne bekliyor?"
ANKA
NY Times: Trump sıkı yönetim planlıyor
figure >
Donald Trump’ın, Seçiciler Kurulu’nun Joe Biden’ın başkanlığı kesinleştirmesinin ardından, sıkı yönetim seçeneğini değerlendirdiği iddia edildi.
Donald Trump’ın Joe Biden’a görevi devretmeden önce sıkı yönetim fikrine sıcak baktığı öne sürüldü. New York Times’ın haberine göre geçtiğimiz cuma günü gerçekleşen toplantıda, Trump’ın yenilgiden kurtulmak için Flynn’in ortaya attığı sıkıyönetim fikrini değerlendirdiği aktarıldı. Orduyu devreye sokmayı düşünen Trump’ın bu fikrine, başta avukatı Rudy Giuliani olmak üzere danışman ekibinden pek çok isim şiddetle karşı çıktı.Giuliani, oy verme makineleri ve yolsuzluk konularına odaklanmaları gerektiğini söylerken, İç Güvenlik Bakanlığı yetkilileri de söz konusu seçeneği kullanma yetkileri olmadığını savundu. Sidney Powell ise Trump’ın ekibini kolay pes etmekle suçladı.UTANÇ VERİCİBaşkan adayı Mitt Romney, toplantıya CNN International’a değerlendirmesinde, “Bu durum üzücü ve utanç verici. Başkan, yönetimde olduğu son bölüme aşıyla ilgili zafer turlarını yazıyor olabilirdi. Onun yerine Washington’a birçok komplo teorisi bırakıyor” ifadelerini kullandı.Kaynak: Sözcü
cumhuriyet.com.tr
Güzellik kraliçesi ırkçı ve hakaret dolu tehditlerin hedefinde
figure >
Miss France güzellik yarışmasını ikinci tamamlayan İsrail asıllı April Benayoum, sosyal medyada ırkçı hakaret ve tehditlerin hedefi olunca, polis linç kampanyası başlatanları belirlemek için çalışma başlattı.
Fransa’da 2020’nin güzellik kraliçesini belirleyen yarışma ‘Miss France’ ülkeyi karıştırdı. Provence bölgesini temsil eden 21 yaşındaki April Benayoum, yarışmayı ikinci olarak tamamlasa da, büyük bir tartışmanın ortasında kaldı.8 milyon kişinin televizyonlardan takip ettiği yarışma sırasında, Benayoum babasının İsrailli olduğunu söyledi. Genç kadının bu açıklamasından sonra Twitter’da 40 bine yakın mesaj paylaşıldı./Archive/2020/12/21/131520656-april-benayoum-instagram2.jpgBunlar arasında çok sayıda ırkçı hakaret, tehdit ve küfürlerin de paylaşıldığı belirtilirken, Fransa İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili harekete geçti. Bakan Gérald Darmanin talimat verirken, Fransız polisi ve jandarma güçleri söz konusu kişileri belirlemek için çalışma başlattı./Archive/2020/12/21/131555718-april-benayoum-instagram3.jpgSözcü'de yer alan habere göre, Provence bölgesi Başkanı Renaud Muselier, üniversite öğrencisi olan Benayoum’a sahip çıkarken, “O kökleri İtalya ve İsrail’e dayanan bir Fransız. Bölgemizi ve ülkemizi mükemmel bir şekilde temsil ediyor” dedi./Archive/2020/12/21/131646046-april-benayoum-instagram4.jpgGeçtiğimiz yıl yarışmayı kazanan Clémence Botino da sosyal medyada ırkçı saldırıların hedefi olmuştu. Fransa’da antisemitizm propagandası yapanlara maksimum 1 yıl hapis ve 45 bin euro para cezası uygulanıyor.
cumhuriyet.com.tr