Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.10.2024, 12:30 AM (GMT)

İstanbul Valiliği'nden kar yağışıuyarısı

İstanbul Valiliği'nden kar yağışı uyarısı İstanbul Valiliği yarından itibaren etkisini göstermesi beklenen kar yağışı ile ilgili vatandaşları uyararak gerekli kurum ve kuruluşların duyurulduğunu açıkladı. İstanbul Valiliği, yarından itibaren etkisini göstermesi beklenen kar yağışıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada İçişleri Bakanlığı'nın 'Kış Mevsimi Trafik Tedbirleri' ile Ulaştırma ev Altyapı Bakanlığı'nın '2020-2021 Kış Programı' genelgesinin ilgili kurum ve kuruluşlarına duyurulduğunu açıkladı. Açıklama şu şekilde, "İstanbul'da kış mevsimine yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında; İçişleri Bakanlığımızın 11/11/2020 tarihli “Kış Mevsimi Trafik Tedbirleri" genelgesi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımızın 01/12/2020 tarihli “2020-2021 Kış Programı" genelgesi Valiliğimizce İlçe Kaymakamlıklarımız, Belediyelerimiz ve ilgili kurum ve kuruluşlarımıza duyurulmuş ve gerekli önlemler alınmıştır. Bununla birlikte, Meteoroloji Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü'nden alınan hava tahmin raporunda; Cuma günü (15 Ocak) ilk saatlerde İstanbul genelinde karla karışık yağmur olarak başlayacak yağışların kar yağışına dönüşerek öğle saatlerine kadar sürmesi beklenmektedir. Cumartesi günü (16 Ocak) öğle saatlerinden itibaren karla karışık yağmur ve akşam saatlerinden itibaren kar yağışlı geçeceği tahmin edilen havanın; Pazar günü (17 Ocak) yoğun kar yağışlı olacağı ve Pazartesi günü (18 Ocak), akşam saatlerine kadar aralıklı olarak kar yağışlı geçeceği tahmin edilmektedir" denildi.İSTANBUL VALİLİĞİ UYARDIİstanbul Valiliği yapıtığı açıklamada kar yağışıyla ilgili İstanbulluları uyardı. Açıklamada, "Kar yağışı, don, buzlanma ve ani sıcaklık düşüşünün vatandaşlarımızın günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilememesi için, aşağıdaki tedbirlerin uygulanması kararlaştırılmıştır. Kar yağışı, don ve buzlanmanın etkili olduğu gün ve saatlerde, zorunlu olmadıkça vatandaşlarımızın özel araçları ile trafiğe çıkmamaları, özel araçları ile yola çıkan vatandaşlarımızın da mutlaka kar lastiği, zincir, takoz ve çekme halatı vb. kullanmaları/bulundurmaları, araçların teknik yönden gerekli kontrollerini yaptırmaları, trafik kuralları, işaret ve işaretçilerine uymaları, acil yardım, kurtarma, yol bakım ve müdahale araçlarının, görev mahalline en seri şekilde ulaşmaları için, sürücülerimizin emniyet şeritlerini kullanmamaları, trafiğin yoğun olduğu zamanlarda alternatif güzergâhları kullanmaları, arıza hallerinde araçların sürücüler tarafından terk edilmemesi ve acil çağrı için 155 Polis İmdat, 156 Alo Jandarma, 159 Karayolları telefon numaralarını aramaları, elektrik kesintisi ve buna bağlı olarak oluşacak su kesintisi, ısınma ve aydınlatma gibi günlük ihtiyaçların karşılanmasında tedbirli ve dikkatli olunması, görevli ekiplerin çalışmalarını kolaylaştırmak için site, apartman ve işyeri sorumlu yönetici ve sahiplerinin imkânlar ölçüsünde bina giriş ve çıkış yollarının kar ve buzdan temizlenmesini sağlamaları, ani sıcaklık düşüşlerinin yaşandığı ve olumsuz hava şartlarının hüküm sürdüğü günlerde, sağlık yetkililerinin önerdiği gibi yaşlı, çocuk, hamile, kalp ve akciğer hastalığı olan vatandaşlarımızın zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamaları, soba ile ısınan konutlarda baca temizliği ve sobaların yakılması konusunda tedbirli olunması, can ve mal güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir. İhtiyaç halinde bütün vatandaşlarımızın; İstanbul Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün (İstanbul AFAD) 0212 455 56 63 ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı Afet Koordinasyon Merkezi'nin (AKOM) 0212 444 25 66 numaralı telefonlarını aramaları gerekmektedir." ifadeleri yer aldı. cumhuriyet.com.tr

Davutoğlu'ndan koronavirüs aşısıaçıklaması: Ortada aşıyok

Davutoğlu'ndan koronavirüs aşısı açıklaması: Ortada aşı yok Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "Sağlık Bakanı, günde 1,5-2 milyonu aşılayacaksanız ve bugün aşılamaya başladıysanız size basit bir sorumuz var: Yarına aşınız var mı? Cevap yok. Çünkü ortada aşı yok. Daha da kötüsü sağdan soldan ha bire iktidar yandaşlarının kendilerini aşılatmaya başladıkları haberleri geliyor. Bu tam da size yakışır" dedi. Partisinin il kongresi için Mardin'de bulunan Davutoğlu, aşı konusunda hükümete yüklendi. Davutoğlu, "Eğer aşı konusunda Cumhurbaşkanı’nı ciddiye alırsanız, Sağlık Bakanı’nın ne yaptığını bilmediği ortaya çıkıyor. Yok eğer aşı konusunda Sağlık Bakanı’nı ciddiye alırsanız bu sefer de Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin aşısı olup olmadığını bilmediği ortaya çıkıyor" diye konuştu.Davutoğlu özetle şunları söyledi: BİZİM NE YAPTIĞIMIZDAN ANLAYAN VAR MI?: Bugün korona ile mücadelede dünyanın birinci gündemi aşı meselesidir. Kendi ülkesinde aşı geliştirenler hatta birkaç tane aşı geliştirmiş olanlar bile farklı ülkelerde geliştirilen aşılardan satın alma yapıyorlar. İşte Çin gidip Almanya’da iki Türk bilim insanının geliştirdiği aşıdan 100 milyon alıyor. İşte Amerika, kendisi birkaç farklı aşı geliştirmesine rağmen gidip Oxford aşısını, Alman aşısını da satın alıyor. Biz ne yapıyoruz? Bizim ne yaptığımızı anlayan var mı Allah aşkına? Eğer aşı konusunda Sayın Cumhurbaşkanı’nı ciddiye alırsanız, Sağlık Bakanı’nın ne yaptığını bilmediği ortaya çıkıyor. Yok eğer aşı konusunda Sağlık Bakanı’nı ciddiye alırsanız, bu sefer de Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin aşısı olup olmadığını bilmediği ortaya çıkıyor.AŞI NEREDE DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ: Biz aşı nerede diyoruz siz, ama 'sözde cumhurbaşkanı' dediler diyorsunuz. Biz aşı nerede diyoruz siz, ama 'bakın bir eski Türkiye artığı bizi darbe ile tehdit etti' diyorsunuz. Biz aşı nerede diyoruz siz, ama 'bakın Boğaziçi üniversitesinde büyük bir terör örgütü kalkışma içerisinde' diyorsunuz. Siz ne derseniz deyin. Siz gündemi değiştirmek için ne kadar trajikomik olmayı göze alırsanız alın biz 'aşı nerede' demeye devam edeceğiz.İLK YALANI SÖYLEDİNİZ: ‘11 Aralık’ta aşılama başlayacak’ diyerek ilk yalanı söylediniz. Bu yalana şimdi de ‘aşılama başladı’ diye devam ediyorsunuz. Sayın Sağlık Bakanı, günde 1,5-2 milyonu aşılayacaksanız ve bugün aşılamaya başladıysanız size basit bir sorumuz var: Yarına aşınız var mı? Cevap yok. Çünkü ortada aşı yok. Daha da kötüsü sağdan solda ha bire iktidar yandaşlarının kendilerini aşılatmaya başladıkları haberleri geliyor. Bu tam da size yakışır. Bu da ahlaktan, adaletten ve insaftan nasibi olmayanlara yakışır. Bütün sağlık personeli aşı olmadan eğer bir dozu yakınlarınıza, yandaşlarınıza veya kendinize ayırdıysanız yazıklar olsun sizlere. CUMHURBAŞKANLIĞI KAYYIM HÜKÜMET SİSTEMİ: Bu koalisyon iktidarının gündeminde demokrasinin D’si bile yok. İşte gündemlerini görüyorsunuz, nasıl milyonlarca vatandaşın oy verdiği bir partiyi kapatırız? Nasıl Tabipler Birliği’ni kapatırız? Nasıl üniversite kapatırız? Kafayı kapatmaya takmışlar, ancak buna biz şaşırmıyoruz. Çünkü kendilerine yüzde elli oyla teslim ettiğimiz iktidarı götürüp Türkiye’nin yarısında olmayan bir kayyıma teslim etmenin sonucudur bu. Dünya’da kendi kendisine kayyım atayan ilk iktidar partisi AK Parti olmuştur. Kayyımın keyfi yerinde, her gün talimatlar yağdırıyor. Ülkenin cumhurbaşkanı bu talimatların altında inim inim inliyor. Arada bir hesap vermeye gidiyor, kayyım beğenirse hesabı devam ediyorlar.  Allah’ın her günü kayyım ne sorun çıkaracak diye titreyerek bekleyip duruyorlar. Kayyım bir çıkıyor AK Parti’nin iki numarasını teröre destek vermekle suçlayıp, tehdit ediyor.  İktidardan tık yok. Bir cevap bile veremiyorlar, şunu çıkar, bunu hemen tutukla…emirler yağıyor… İşte bütün bunların ismi Cumhurbaşkanlığı Kayyım Hükümet sistemidir…SENİN OYLARINI YOK SAYIYORUM: Bu iktidar bir taraftan enerjide çağ atladığımızı iddia etmektedir, ama Mardin’de artık ağır bir cezaya dönüşmüş olan elektrik ve su sorunu devam etmektedir. Ama bu şartlar altında dahi Mardin’e bakanların yolu hiç düşmüyor. Onların dünyasında artık millet yok Ankara’nın lüks salonları ve sarayları var. Bütün bunlar bir tarafa Mardin’deki en büyük sorun yıllardır milli iradenin yok sayılarak ve cezalandırılarak kayyım tarafından yönetilmesidir. Bu iktidar açıkça Mardinliye diyor ki: Ey Mardinli ben sana ve senin irade saygı duymadığım gibi seni cezalandırıyorum. Senin oylarını yok sayıyorum. Seni yok sayıyorum. Nasıl Kürt Meselesi yoksa sen de yoksun! Senin Mardin’i yönetmeye hakkın olduğuna inanmıyorum ve saygı duymuyorum. Ne oluyor kardeşlerim? Mardin bizim ülkemizin bir parçası değil mi? Diyarbakır bizim ülkemizin bir parçası değil mi? Bu nasıl bir bölücülüktür? Bu nasıl bir millete ve hatta devlete düşmanlıktır. Böylesi bir kötülüğü ancak bu koalisyon iktidarı yapardı. ANKA

Tunceli’deşüpheli birşekildeölen 8 yaban keçisi için suçduyurusu

Tunceli’de şüpheli bir şekilde ölen 8 yaban keçisi için suç duyurusu Tunceli’de şüpheli bir şekilde ölen 8 yaban keçisi için bölgedeki avukatlar savcılığa suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda hayvanların ölümüne sebep olan şüphelilerin belirlenerek haklarında dava açılması talep edildi. Tunceli'nin Mazgirt İlçesi Çanakçı köyünde 4 Ocak'ta 8 yaban keçisinin vücutlarında hiçbir yara izi olmadan ölmesine ilişkin avukat Barış Yıldırım ile birlikte 3 meslektaşı Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.Avukatlar, Türkiye'nin de altında imzası olan “Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’nin Kesin Koruma Altına Alınan Türleri” içerisinde yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisinin de bulunduğuna ve “kasıtlı yakalama ve öldürülmesinin” yasak olduğuna dikkat çekti.Dilekçede yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisinin aynı zamanda bölge halkının inancında kutsal bir anlamı olduğu da vurgulandı. ANKA

Meteoroloji'den buzlanma ve zirai don uyarısı!

Meteoroloji'den buzlanma ve zirai don uyarısı! Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Karadeniz, Ege ve Akdeniz kıyı kesimlerinde hafif, Marmara bölge genelinde orta, diğer yerlerde kuvvetli buzlanma ve don uyarısı yaptı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, Türkiye yarından itibaren Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı sistemlerin etkisi altına girecek. Hava sıcaklığında görülecek hissedilir düşüş, kuvvetli buzlanma ve zirai don riski oluşturacak.Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nce yapılan değerlendirme şöyle:"Ülkemiz yarın (15.01.2021) ilk saatlerden itibaren Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı sistemlerin etkisi altına girecek. Bu sistemlerle birlikte halen batı ve iç bölgelerimizde mevsim normallerinde, doğu bölgelerimizde ise mevsim normalleri üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının kuzeybatıdan başlayarak ülke genelinde azalarak mevsim normallerinin altına düşmesi bekleniyor.Yarın (15.01.2021) ve hafta sonunda Marmara, Kuzey Ege ve Batı Karadeniz’de sıcaklıkların mevsim normallerinin 3 ila 6 derece altında seyredeceği,Hafta başında ise (18.01.2021) sıcaklıkların kuzeybatı bölgelerden başlayarak daha da düşeceği ve ülke genelinde mevsim normallerinin 5 ila 10 derece altında seyredeceği tahmin ediliyor.Sıcaklıkların mevsim normallerinin de altına düşmesiyle birlikte, Karadeniz, Ege ve Akdeniz kıyı kesimlerinde hafif, Marmara bölge genelinde orta, diğer yerlerde kuvvetli buzlanma ve don olayı bekleniyor.Sıcaklıkların düşmesiyle birlikte ulaşımda görülebilecek aksamaların yanında, zirai faaliyetlerine devam eden üreticilerimizin buzlanma ve don olayına karşı dikkatli ve tedbirli olması gerekmektedir." cumhuriyet.com.tr

Basketbolda bu sezon Türkiye Kupasıdüzenlenmeyecek

Basketbolda bu sezon Türkiye Kupası düzenlenmeyecek Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), kulüplerden gelen talep doğrultusunda bu sezon Erkekler ve Kadınlar Türkiye Kupası’nın düzenlenmeyeceğini açıkladı. Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), kulüplerden gelen talep doğrultusunda bu sezon Erkekler ve Kadınlar Türkiye Kupası’nın düzenlenmeyeceğini açıkladı.TBF’nin resmi sitesinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Türkiye Basketbol Federasyonu Yönetim Kurulu gerçekleştirdiği toplantıda, 2020-2021 sezonunda Erkekler ve Kadınlar Türkiye Kupası organizasyonlarının düzenlenmemesi konusunda kulüplerden gelen teklifi görüştü.ING Basketbol Süper Ligi ile Herbalife Nutrition Kadınlar Basketbol Süper Ligi ekiplerinin yetkilileriyle yapılan görüşmeler neticesinde; Covid-19 pandemisinden kaynaklanan maç ertelemeleri nedeniyle lig ve Avrupa Kupası maç takvimindeki yoğunluğu ve liglerde yer alan basketbolcu, antrenör ve yönetici sağlık durumlarını ön planda tutarak, kulüplerden gelen her iki Türkiye Kupası organizasyonunun 2020-2021 sezonunda düzenlenmemesi teklifini kabul etti" ifadelerine yer verildi. İHA

Koronavirüs salgınının başladığıÇin başa döndü

Koronavirüs salgınının başladığı Çin başa döndü Koronavirüs salgınının başlangıç noktası olan Çin'in Hebei eyaletinde (Covid-19) vakalarında görülen artış nedeniyle yaklaşık 82 dönümlük bir alana 3 bin kişilik kapasiteye sahip yeni karantina merkezi kuruldu. Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs (Covid-19) salgının başlangıç noktası Çin, başa döndü. Ülkenin Hebei eyaletinde koronavirüs vakalarında görülen artış yetkilileri harekete geçirdi.  Kentin merkezine yaklaşık 82 dönümlük bir araziye, 600 işçinin ve 100 iş makinesinin 24 saat boyunca aralıksız çalıştığı karantina merkezi kuruluyor. Yeni karantina merkezinin 3 bin kişilik kapasiteye sahip olacağı öğrenildi. Çin medyası  Xinhua, işçilerin inşasına başladıkları merkezlerin görüntülerini servis etti."ACİL KODUYLA" İNŞASINA BAŞLANDIVakaların artışı sonucu tedbir alan Çin hükümeti, acil emir çıkararak Shijiazhuang kenti yakınlarındaki Zhengding bölgesinde de yeni karantina merkezleri inşa etmeye başladı. Çin hükümetinin acil koduyla verdiği kararın arından eş zamanlı başlayan yeni karantina merkezlerine toplam 20 bin kişinin yerleştirilmesinin planlandığı ifade edildi. ÇİN'DE SON DURUMÇin'de son 24 saatte, 8’i yurt dışı kaynaklı, 115 yeni vaka tespit edildi. Mart ayından bu yana virüs kaynaklı ilk can kaybı bugün yaşandı. Yurt içi kaynaklı vakaların 90’ı Hebei, 16’sı Heilongjiang, 1'i Şansı eyaletlerinde tespit edildi. Yetkililer, ay takvimine göre, Çin yeni yılının başlangıcı olan 12 Şubat öncesinde yeni baş gösteren salgını kontrol altına almaya çalışıyor. Covid-19'un ortaya çıktığı Çin'de bugüne kadar 87 bin 706 vaka tespit edildi, 4 bin 634 kişi yaşamını yitirdi, 82 bin 288 kişi ise iyileşti. DHA

TTB, tüm Covid-19 aşılarının güvenirlik ve etkinlik oranlarınıaçıkladı

TTB, tüm Covid-19 aşılarının güvenirlik ve etkinlik oranlarını açıkladı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, geliştirilen Covid-19 aşılarının etkinlik ve güvenirlik oranlarını açıklayarak çalışmalarının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. TTB’den Covid-19 aşıları ile ilgili "Aşılar Tüm Canlıların Ortak Değeridir” başlığıyla detaylı bir açıklama yayınlaı. Yayınlanan açıklamada, aşı ile ilgili çalışmaların sonuçları paylaşıldı.TEKİNLİK VE GÜVENİRLİK ORANLARIAşı etkinlikleri ile ilgili verilerin paylaşıldığı açıklamada şu bilgiler verildi:TTB COVID-19 İzleme Kurulu ve Aşı Çalışma Grubu ile birlikte yapılan değerlendirme ışığında şu anda adı geçen aşıların verilerine göre;Ağır hastalık ve ölümü önleme konusundaki etkililiğin ise tüm aşılar için yüzde 100’e yakın olduğu,Aşılanan kişide hastalık gelişmesini önleme konusundaki etkililiğin;Pfizer-Biontech aşısı için yüzde 95 (Güven Aralığ: 90,3-97,6)Moderna aşısı için yüzde 94,1 (Güven Aralığı: 89.3-96.8)Oxford-AstraZeneca aşısı için ilk aşının yarım doz 28 gün sonra yapılan ikinci aşının ise tam doz uygulandığı tüm grupta yüzde 90,0 (yüzde 95 Güven Aralığı: 67.4-97.0), her iki aşının tam doz uygulandığı grupta yüzde 62,1 (Güven Aralığı: 41,0-75,7)Coronavac aşısı için: Türkiye’de yüzde 91,25 (Güven Aralığı: 71-97), Brezilya’da yüzde 50,38 (çok hafif hastalık için) ve yüzde 77,96 (hafif hastalık için) olduğu,Aşıların hiçbirinde kısa dönem (1-2 ay) ciddi yan etki oluşma sıklığının kontrol grubundan yüksek olmadığı,mRNA aşılarının ciddi olmayan lokal ve sistemik yan etkilerinin özellikle genç yaş grubunda belirgin olarak fazla olduğu,İleri yaştaki kişilerde mRNA aşılarının etkililiğinin genç yaşlardakine benzer şekilde yüksek olduğu,Oxford-AstraZeneca aşısında 55 yaş üzerinde etkililiğinin biraz daha düşük olduğu3,Coronavac aşısında Brezilya’daki çalışmanın 60 yaş üstündeki kişileri de kapsamasıyla birlikte bunlara ait verinin henüz yayımlanmadığı bilinmektedir.Mevcut durumda dünyada uygulanmaya başlanan dört aşının hastalığı önleme konusundaki etkililikleri farklı olmakla birlikte ağır hastalık ve ölümleri önleme konusunda etkililiklerinin yüzde 100’e yakın olduğu, farklı yaş ve risk gruplarında etkililik ve yan etki açısından değişiklikler gözlendiği, bugüne kadarki veriler ışığında hiçbirinin ciddi yan etki oluşturmadığı gözlenmektedir.Toplum bağışıklığının sağlanabilmesi için yüzde 80 etkili olan bir aşıda toplumun yüzde 75-90’ının aşılanması gerekmektedir (Ro 2,5-3,5)[6]. Daha düşük düzeyde etkili aşılar için ise tüm toplumun aşılanmasının gerektiği ifade edilmektedir. Bu değerlendirme ışığında Türkiye’de uygulanacağı söylenen aşının toplum bağışıklığı sağlaması için 6 ay içerisinde yaklaşık 120 milyon doz uygulanması gerekmektedir. Ancak aşılama programı tüm ayrıntılarıyla açıklanmadığı gibi geldiği ve geleceği belirtilen aşı dozlarının bu sayıya yaklaşması dahi mümkün görünmemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın gerçekçi ve toplum bağışıklığını sağlayacak bir aşı programını kamuoyuyla paylaşmasının güven ilişkisinin bir parçası olduğu açıktır.”Türk Tabipleri Birliği olarak öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz:Aşı tüm canlılar için hayat kurtaran ortak bir değerdir. Aşılamalarla her yıl yaklaşık üç milyon insan yaşama tutunmaktadır. COVID-19 pandemisinde de güvenli ve etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın, salgını kontrol altına almaya katkı sağlayacağı açıktır.Türkiye’de ise ilk COVID-19 hastası resmî olarak 11 Mart 2020 tarihinde açıklandığı günden beri Sağlık Bakanlığı’nın veri paylaşımları şeffaf olmamış, bilimsel akla aykırı uygulamalarla devam etmiş ve korumaya değil güvenliğe dayalı iç politikalar nedeniyle başarısız sonuçlarla karşılaşılmıştır.Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Siyasi otorite maske dağıtımındaki belirsizlikler ve gecikme gibi aşı uygulamasına gelindiğinde de çözüm üretmede başarısız olmuştur. Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Aralık 2020 tarihinde getirileceği duyurulan aşılar aralık ayı sonuna kadar getirilememiş, hatta “Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği” bile ancak 18 Aralık’ta Acil Kullanım Onayı (AKO) maddeleri eklenerek mevzuat açığı giderilmeye çalışılmıştır.Bilimsel Olarak Etkili Ve Güvenli Her Aşının YanındayızTürk Tabipleri Birliği (TTB) aşı sürecinin de şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini, sağlık emek meslek örgütleriyle, uzmanlık dernekleriyle ortak çalışmanın bilimsel yönden doğru olacağını ifade etti. Toplumun her kesiminden destek alınmadan pandemiyle mücadele etmenin güçlüklerini, birinci basamak sağlık hizmetleri ve koruyucu hekimliğin pandemi mücadelesinde en başta gelen ve önem verilmesi gereken konular olduğunu her aşamada vurguladı.Aşıların etkililik ve güvenilirlik verilerinin, özellikle Faz 3 verilerinin, bağımsız bilim kurulları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, kamuoyu ve basınla paylaşılmasının katılım sağlamak için önemli olduğunu bildirmiştik. Ancak gelinen aşamada AKO verilen aşının hangi bilimsel kurul tarafından ve hangi verilerle değerlendirildiği belirsizliğini korumaktadır.Aşılara toplum katılımının ve kabullenmesinin en önemli gerekliliği de hekim-hasta ilişkisinin başlangıcı olan güvendir. Aşı ile ilgili toplumda ve sağlık çalışanlarındaki tereddütlerin başlıca nedenleri: Sağlık çalışanlarının aşıyı tanımıyor olması, çok kişinin kısa zamanda aşılanması baskısı yaşamaları; yeni aşıların yan etkileri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmaması ve aşılama sonrası istenmeyen etkiler konusunda kaygıların körüklenmesi; bilim dışı görüşlerin toplumda etkili olması şeklinde sıralanabilir. Bu tereddütleri ortadan kaldırma görevi Sağlık Bakanlığı’ndadır.Pandemi ile mücadelenin en yaşamsal aracı olan aşıların ülkemizde uygulanma süreci, en küçük bir hatayı kaldırmayacak önemdedir. Zamanın dar olması ya da aciliyet gibi gerekçelerle olağan incelemeler göz ardı edilmez ve her koşulda yapılmalıdır. Alınacak riski olabildiğince bilmek, öngörmek ve en aza indirmeye çalışmak önemlidir. AKO verdiği belirtilen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ndaki bilim heyeti ve yetkinlikleri kamuoyundaki kaygıların giderilmesi açısından hızla açıklanmalıdır. Konularında yetkin farmakoloji, immünoloji, viroloji, mikrobiyoloji, enfeksiyon hastalıkları, halk sağlığı ve epidemiyoloji uzmanlarından oluşan ve hiçbir çıkar çatışması söz konusu olmayan bilim insanlarından oluşan bir kurulun zorunluluk olduğu, TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de vurgulanmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’de uygulamayı planladığı aşılar için etkililik, güvenlilik, kalite değerlendirmesinde kullanılan tüm verileri bağımsız araştırmacılara da açması; karar verme mekanizmalarına bağımsız araştırmacı ve kurumları da katması güven sağlamada etkili olacaktır.Kamu Kaynaklarının Doğru Yönetilmesi Adına da Soruyoruz:TİTCK bünyesindeki AKO hangi verilere göre aşıya AKO uygun görmüştür?Çeşitli aşıların farklı yaş ve risk gruplarına yukarıda özetlenen birbirlerine göre farklı avantaj ve dezavantajları olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki aşı çeşitliliği artırılacak mıdır?Aşı temininin sürekliliği sağlanabilecek midir?Satın alınan aşıların birim doz maliyeti kaç TL olmuştur? 3 milyon doz aşıya kaç TL ödenmiştir?SonuçTürk Tabipleri Birliği olarak koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli aracı bugün başlayan aşılamanın, COVID-19’a bağlı ağır hastalık, yurttaş ve sağlık çalışanlarının ölümleri azaltacağını düşünüyoruz. Aşılamaya en olumlu refleksi, salgınla mücadelede 344 mesai arkadaşını kaybetmiş olan sağlık emekçileri vermektedir. Önce de belirttiğimiz üzere aşıları incelememizde temel kaynak, menşei, üretildiği ülke ve kullanılan teknik değil; Faz 3 verilerinin sonuç raporları ve yayımlanmış bilimsel değerlendirmelerdir. Topluma aşıyı tanıtacak ve kabullendirecek, toplumun güvenini yegâne kazanmış olan sağlık çalışanları olarak, aşılar ve aşılama kampanyasıyla ilgili belirsizliklerin gelinen bu son aşamada giderilmesini istemek de toplumu koruma adına sorumluluğumuz ve hakkımızdır. Aşı sonrası istenmeyen etkilerin izlemi konusunda sağlıkçılar ve toplum da sürecin parçası olmalıdır[7]. COVID-19 geçirmiş kişilerin 3-6 ay boyunca aşılanmaması gündemde iken dün alınan ani bir kararla aşılanmaları söz konusu olmuştur ve bu karar değişikliğinin hangi bilimsel verilere göre yapıldığı hızla açıklanmalıdır. Sağlık Bakanlığı’nın daha fazla hata yapmasına toplumun tahammülünün olmadığı bilinmelidir.Her zaman olduğu gibi şeffaflıktan uzak bir yaklaşımla ve sürece dair hiçbir veri paylaşılmadan 13 Ocak 2021 günü 19.04’te haberlere yansıyan AKO ile uygulaması başlatılan mevcut aşı konusunda, sürecin kötü yönetilmesi dışında güvenilirlik anlamında tereddüde yer olmadığını, etkinliğin ise farklı düzeylerde bildirilmekle birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği etkinlik sınırında olduğunu yapılan bilimsel açıklamalarda görüyoruz. Güvenli bir toplum bağışıklığı sağlamak ve aşı tereddüdünü ortadan kaldırmak için TTB Aşı Tutum Belgesi’nde de belirtilen tüm aşamaların açıklıkla paylaşılması ve yeterli yaygın aşılama için gerekli adımların atılması gerektiğini hatırlatıyoruz. Tüm dünyada kullanılan diğer aşılarla ilgili olarak da acilen gerekli görüşmelerin ve tedariğin yapılmasının zorunlu olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.TTB olarak daima bilimin, toplumcu koruyucu sağlık hizmetinin savunuculuğuna devam edecek, aşıyla ilgili gelişmeleri yakından takip edip yurttaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını bilgilendireceğiz. cumhuriyet.com.tr

Rusya’dan ABD'nin Husileri 'terörörgütü' ilan etmesine ilişkin açıklama

Rusya’dan ABD'nin Husileri 'terör örgütü' ilan etmesine ilişkin açıklama Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD'nin Yemen'deki iç savaşta merkezi hükümete karşı savaşan Husileri "terör örgütü" ilan etme kararının, Yemen'deki siyasi süreci olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Lavrov, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan El Suud, başkent Moskova'daki görüşmelerinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Yemen meselesine değindi. Lavrov, ABD'nin Yemen'deki iç savaşta merkezi hükümete karşı savaşan Husileri "terör örgütü" ilan etme kararının, Yemen meselesinin siyasi sürecini olumsuz etkileyebileceğini söyledi.Toplantıda, Yemen'de yeni hükümetinin kurulmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Lavrov, Birleşmiş Milletlerin (BM) Yemen'deki Husilerin silahlı Ensarullah örgütü ile siyasi sorunlar üzerinde diyalog kurma yönündeki girişimlerini desteklediklerini dile getirdi.PATLAMAYI ANIMSATTIDialog sürecini engellemek isteyenler olduğuna dikkati çeken Lavrov, 30 Aralık'ta Yemen hükümeti kabine üyelerinin, Suudi Arabistan'dan ülkeye ulaştığı sırada Aden Havalimanında patlama meydana geldiğini anımsattı.Lavrov, ABD'nin Yemen'deki iç savaşta merkezi hükümete karşı savaşan Husileri "terör örgütü" ilan etme kararına ilişkin, "Siyasi sürecin zarar görmesini istemiyorum fakat BM temsilcileri dahil birçoğu olumsuz etkinin oluşabileceğine dair endişelerini dile getiriyor" dedi.SUUD: "HUSİLER, SÜREKLİ ÇÖZÜM SÜRECİNİ BALTALIYOR”Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan El Suud ise söz konusu kararın siyasi süreci Yemen'deki Husilerin eylemleri kadar olumsuz etkilemeyeceğini savundu.Suud, "Husiler, sürekli çözüm sürecini baltalıyor. Bunların eylemleri İran tarafından destekleniyor. İran dahil dış güçler, Yemen'deki Husilere balistik füze dahil silah gönderiyor" ifadesini kullandı.Ensarullah'ın, Yemenliler arasındaki diyaloğa katılmasının, siyasi sürece katkı sağlayabileceğini belirten Suud, BM'nin Yemen meselesinin çözümündeki girişimlerini desteklediklerini söyledi. AA

Süleyman Soylu’ya‘Cumartesi Anneleri’tepkisi

Süleyman Soylu’ya ‘Cumartesi Anneleri’ tepkisi Toplumsal Bellek Platformu’ndan yapılan açıklamada, Süleyman Soylu'nun Canan Kaftancıoğlu'nu Hasan Ocak üzerinden hedef alınmasına tepki gösterildi. Açıklamada, “Cumartesi Anneleri gerçeğinin simgesi Hasan Ocak’ı terör örgütü üyesi ilan ederek, sandıkta seçimle yenemediği siyasi partiyle; sol, sosyalist ve sosyal demokrat düşünceyle kavgasına malzeme etmekte beis görmüyor” denildi. Toplumsal Bellek Platformu Aileleri, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Hasan Ocak üzerinden hedef alınmasına tepki gösterdi. Platform, dönemin İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü ve İstanbul Valisi'nin imzasıyla Hasan Ocak için ‘suçlu olarak aranan şahıs olmadığı’ yazısını hatırlattı. “Günlerdir Canan Kaftancıoğlu ve Hasan Ocak hakkında çeşitlilik gösteren örgüt üyelikleri iddialarıyla tutarsız ve delilsiz ithamlarla bir karalama kampanyası yürütülüyor” denilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:“Biz bu ülkenin acılar geleneğinde canı alınmış gazeteci, akademisyen, sanatçı, düşünür ve siyasetçilerinin yakınlarıyız. Nice öldürümler, nice acılar, nice hüzünler gördük. Büyük ve acılı bir aileyiz. Ülkeyi yönetenlerin yüzleşmek istemediği ve yüzleşmeye cesaret edemediği acıların aynasıyız. Sevdiklerimizin tabutlarının ardından kalbimizde hep aynı taleple yürüdük: Adalet! Bu talebimiz yalnızca yakınlarımız için değil; ülkedeki herkesi kapsayacak eşit, adil ve özgür bir yaşam için ortak paydamız oldu. İstedik ki, acılar en son bizim yüreğimizde soğutulmuş olarak kalsın.”Kalıcı ve çözüm getirecek bir yüzleşme istediklerini belirten aileler, “Anayasanın güvencesinde adalet talebiyle yürüdüğümüz yolda yitirdiğimiz insanlarımızın, insan yaşamına kasteden terör örgütlerine üye olmakla itham edileceğini, hem de bu ülkenin en üst makamında oturanlar tarafından doğrudan hedef alınacağımızı hiç düşünemezdik” dedi.‘HASAN OCAK CUMARTESİ ANNELERİ GERÇEĞİNİN SİMGESİDİR’Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişte Cumartesi Anneleri’yle bir araya gelerek adalet vadettiği hatırlatılan açıklamada, “Cumhurbaşkanı ve yakın ekibi, bugün bu ülkenin binlerce kayıp insanı için adalet isteyen Cumartesi Anneleri gerçeğinin simgesi Hasan Ocak’ı terör örgütü üyesi ilan ederek, sandıkta seçimle yenemediği siyasi partiyle; sol, sosyalist ve sosyal demokrat düşünceyle kavgasına malzeme etmekte beis görmüyor” denildi.Siyasi karşıtlık üzerinden herkese terörist yaftası yapıştırılarak muhalefetin susturulduğu, hedef gösterildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:'BU İDDİANIN SEBEBİ NEDİR?'“Gazi Katliamı sonrasında gözaltında kaybedilen, daha sonra gizlice kimsesizler mezarlığına gömülmüş halde bulunan, işkenceyle öldürülmüş ve 26 yıldır failleri adalete teslim edilmemiş Hasan Ocak’ı terör örgütü üyeliğiyle suçlamak sadece vicdansızlık değil aynı zamanda geçmişin üzerini örtmek, şiddeti meşrulaştırmak ve adaletsizliği düzen olarak tanımlamaktır. Unutulmasın ki; dönemin İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürleri ve İstanbul Valisi'nin ıslak imzasıyla Hasan Ocak’ın ‘suçlu olarak aranan şahıs olmadığı’, yine dönemin insan haklarından sorumlu devlet bakanı Algan Hacaloğlu’na gönderilen resmi yazıyla belgelidir.Aynı yazıda ‘gözaltına alınmadığı’ bildirilen Hasan Ocak’la ilgili gerçeklerin gizlendiği ve hakikatin söylenenin aksi olduğu adli tıp arşiv kayıtlarında belgelidir. AİHM, Hasan Ocak vakasını incelemiş ve devleti ‘yaşam hakkını ihlal etmekten’ suçlu bulmuştu. Hasan Ocak hayattayken ve 26 yıldır yasa dışı hiçbir örgütle irtibatlandırılmamışken şimdi bu iddianın sebebi nedir? Gerçeğe ulaşmak ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi’ olanlar için bile hiç zor değil aslında.‘HASAN OCAK BİZİZ’Hasan Ocak biziz! Hasan Ocak cinayetinin gerçekleri, bizlerin ve binlerce kayıp ailesinin adalet arayışında mihenk taşlarından biridir. O Uğur Mumcu cinayeti için ‘Bir tuğla çekersek duvar çöker’ diyen, ne tesadüf ki Hasan Ocak öldürüldüğünde Emniyet Genel Müdürü' temsil ettiği devlet anlayışının tuğlasıdır. Canan Kaftancıoğlu ise Hasan Ocak gibi büyük ailemizin büyük kayıplarından Ümit Kaftancıoğlu cinayetinin aydınlatılması için yürütülen mücadeleyi, sadece kendi yakını için adalet aramak yerine iyileşmek için, acıları paylaşmak, samimi bir yüzleşme ve kalıcı bir adalet sağlamak için daha geniş bir platforma yaymıştır. Aynı acıları yaşayanları buluşturan vicdanın fikir sahibi olmuştur. Canan Kaftancıoğlu’nun üyesi olduğu örgüt Cumhuriyet Halk Partisi ve Türk Tabipleri Birliği'dir; ailesi de Toplumsal Bellek Platformu’dur.” cumhuriyet.com.tr

Mahmut Recevik ve Enzo Roco'nun cezalarıonandı

Mahmut Recevik ve Enzo Roco'nun cezaları onandı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, Galatasaray Kulübü idarecisi Mahmut Recevik'in 45 gün hak mahrumiyeti ve para cezasını onadı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, Galatasaray Kulübü idarecisi Mahmut Recevik'in 45 gün hak mahrumiyeti ve para cezasını onadı. Kurul ayrıca, Fatih Karagümrük'ün Şilili defans oyuncusu Enzo Roco'nun 3 maçtan men ve para cezasının da onandığını bildirdi.TFF Tahkim Kurulu tarafından alınan kararlar şöyle:"Galatasaray Sportif Sınai ve Ticaret Yatırım A.Ş. ve idarecisi Mahmut Recevik ile ilgili PFDK'nın 07.01.2021 tarihli E.2020-2021/537 K.2020-2021/666 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- Galatasaray Sportif Sınai ve Ticaret Yatırım A.Ş.'nin protokol tribününde yer alan mensuplarının neden olduğu saha olayları nedeniyle FDT'nin 52/2. maddesi uyarınca 24.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına, oybirliği ile,- Galatasaray Sportif Sınai ve Ticaret Yatırım A.Ş.'nin idarecisi Mahmut Recevik'in TFF'ye yönelik hakareti nedeniyle FDT'nin 41/1-b maddesi uyarınca 45 gün hak mahrumiyeti ve 52.500,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına, oybirliği ile, - Erteleme talebinin reddine,Fatih Karagümrük A.Ş.'nin futbolcusu Enzo Pablo Roco Roco ile ilgili PFDK'nın 12.01.2021 tarihli E.2020-2021/555 K.2020-2021/696 sayılı kararına itirazı incelendi. Yapılan müzakere neticesinde;- Fatih Karagümrük A.Ş.'nin futbolcusu Enzo Pablo Roco Roco'nun rakip takım futbolcusuna yönelik şiddetli hareketi nedeniyle FDT'nin 43. ve 35/4. maddeleri uyarınca 3 resmi müsabakadan men ve 13.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasında, sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile cezanın onanmasına, oybirliği ile,- Erteleme talebinin reddine, oybirliği ile, Karar verilmiştir." DHA

Cumhuriyetçiler, Trump'la yollarınıayırmaya hazır mı?

Cumhuriyetçiler, Trump'la yollarını ayırmaya hazır mı? Trump'ın destekçilerinin Kongre'ye saldırısı ve Demokratların Senato'da da çoğunluğu sağlamasının ardından Cumhuriyetçi Parti bölünmüş görünüyor. Peki Cumhuriyetçi Parti, Trump ile bağlarını kesmeye hazır mı? "Büyü bozuldu mu?". "Yıllarca Trump'a destek veren, Amerikan halkının seçim sistemine, kamu görevlilerine, hukukun üstünlüğüne ve gerçeklere inancını paramparça edişine sessiz kalan Cumhuriyetçi Parti'nin ana akım politikacıları, sonunda onunla yollarını ayırmaya karar verdi mi?" Guardian gazetesinin ABD muhabiri Tom McCarthy, ABD Başkanı Donald Trump'ın Amerikan Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçi Parti'den 10 Kongre üyesinin da desteğiyle "azledilmesi" yani yargılanmak üzere Senato'ya gönderilmesi sonrası değerlendirmesine bu soruyla başlıyor.Tom McCarthy, içinde yanıt da barındıran sorularını, "Sabırları taşıran, geçen hafta Trump tarafından kışkırtılan isyan sonucu Kongre'de biri polis beş kişinin ölümü mü oldu? Yoksa yakınlarda Georgia eyaletinde kazanmayı umdukları iki çok önemli sandalyeyi kaybetmeleri mi?" diye sürdürüyor.McCarthy son olarak bir çok büyük ABD şirketinin bağışlarını durdurduğunu açıklamasının, ya da Amerikan halkının yüzde 74'ünün Kongre baskınını sert bir şekilde kınadığını gösteren kamuoyu yoklamalarının da Cumhuriyetçi politikacıları etkilemiş olabileceğine işaret ediyor.Getty ImagesCumhuriyetçiler hangi işaretleri veriyor?Soruların kaynağındaki önemli bir haber ilk olarak New York Times gazetesinde sonra bir çok medyada dün sabah yayımlanan bir haber oldu.Haberde son Georgia senato seçimleriyle Senato'nun kontrolünü kaybeden Cumhuriyetçilerin üst meclisdeki lideri Mitch McConnell'ın, partinin ayakta kalabilmesi açısından artık Trump'tan kurtulma zamanının geldiğini düşündüğü ve Trump'ın ikinci kez azledilmesini alttan alta desteklediği kaydediliyordu.Guardian muhabiri, "McConnell, Trump'ın karşısına geçti" başlığının bile kendi başına henüz tam olarak gerçekleşmemiş bile olsa Cumhuriyetçilerin kopuşunun başladığının işaretini verdiğini söylüyor.Ama Cumhuriyetçilerin Trump'tan desteklerini çektiğine dair birçok başka işaret de sayıyor:Temsilciler Meclisi'ndeki üçüncü en kıdemli Cumhuriyetçi olan, liberal kanada hiç bir yakınlığı bulunmayan, eski başkan yardımcısı Dick Cheney'in kızı Liz Cheney'in, Trump'ın azli yönünde oy kullanaması bunların başında geliyor.Cheney dünkü oylama öncesi tutumunu açıklarken "Bir ABD başkanının görevine ve anayasaya bağlılık yeminine bu kadar ihanet ettiği hiçbir zaman görülmedi" demişti.George W. Bush ve Donald Trump yönetimlerinde adalet bakanlığı yapmış ve Trump'ın çok yakınında yer almış bir isim olan William Barr da geçtiğimiz günlerde aynı sertlikteki bir açıklama ile onu görevine ihanet etmekle suçladı.Muhafazakar siyasi strateji uzmanı Mike Murphy, son podcastında 100'den fazla Cumhuriyetçi Parti yetkilisi ve sempatizanının, Trump'ı derhal istifa etmeye çağıran bir mektuba imza attığını söyledi ve "Şimdi parti içinde bir iç savaş başlayacak" dedi.Uzun zamandır Cumhuriyetçilere danışmanlık yapan bir başka isim Steve Schmidt'in Trump yüzünden partiden ayrılması da bu değerlendirmeyi destekleyen bir gelişmeydi.EPAGuardian muhabiri Tom McCarthy'nin dikkat çektiği bir diğer nokta, ömrü boyunca Cumhuriyetçilere milyonlarca dolar bağış yapan kumarhane patronu ve önde gelen bir lobici olan Sheldon Adelson'un, bu hafta ölmeden önce Kongre'yi basan bazı ırkçı Trumpçıların "Auschwitz Kampı" tişörtlerini görünce partiye desteğe son vermesi. McCarthy bu gelişme için, "önemli bir darbe" diyor.Cumhuriyetçilerden Kongre baskını sonrası para desteğini kesen büyük bağışçılardan bir diğeri Home Depot şirketinin kurucusu milyarder iş adamı Ken Langone.Ayrıca American Express'ten Amazon'a, Goldman Sachs'dan Bank of America'ya, Google, Facebook, Mariott ve Walmart'ın da dahil olduğu bir dizi dev şirket Kongre saldırısı sonrasında yaşananların iş hayatını olumsuz etkileyeceğini düşünerek siyasi bağışlarını durdurduklarını açıkladılar.Getty ImagesTom McCarthy'ye göre Cumhuriyetçilerin Trump'tan kopuşunda basit siyasi hesaplar da önemli rol oynamış olabilir. Trump'ın Atlanta, Philadelphia ve Omaha gibi yerlerde Cumhuriyetçilerin desteğini kaybetmesi sonrası, 2022'deki Kongre ara seçimleri ya da 2024'deki başkanlık seçimlerinde partiyi zafere taşıma ihtimali de artık sorgulanıyor.'Hala tam kopuş gerçekleşmedi 'Analizde Trump ile partinin kopuşunun gerçekleştiğini söylemek için hala erken olduğu da not ediliyor.Trump'ın hala seçilmiş Cumhuriyetçiler, eyalet yöneticileri ve Cumhuriyetçi taban içinde kayda değer bir desteğe sahip olduğu da hatırlatılıyor:"Bir seçim yalanı üzerinden Kongre'de kan döküldükten sonra bile Temsilciler Meclisi'nde 137 Cumhuriyetçi bu yalanı destekleyen yönde oy kullandı. Bir çok Cumhuriyetçi Trump'ın ikinci kez azledilmesine şiddetle karşı çıktı.""Bununla birlikte ikinci azil sürecinde Trump'ın suçlu olup olmadığı konusunda oy kullanacak senatörlerin bazıları, 2024 seçimlerinde başkan adayı olmak istiyor. Trump'ın ayak altında olmaması işlerini çok kolaylaştıracaktır." BBC Türkçe

AKP sözcüsüaçıkladı: Erdoğan koronavirüs aşısıolacak

AKP sözcüsü açıkladı: Erdoğan koronavirüs aşısı olacak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı Sinovac tarafından geliştirilen aşıyı yaptıracak. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Bilim Kurulu üyelerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Sinovac tarafından yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı geliştirilen CoronaVac aşısını yaptıracak.AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Erdoğan'ın Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası hastaneye gideceğini söyledi. Çelik, "Cumhurbaşkanımız, Bilim Kurulu üyeleri ve Sağlık Bakanımızın önerileri doğrultusunda bugün vatandaşımıza örnek olmak için aşı yaptıracaktır" dedi. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter