News - Haberler
Karadeniz, ağaçlarıve kumu yuttu!
Karadeniz, ağaçları ve kumu yuttu! Atakum sahilinde erozyon devam ediyor, sahil yok oluyor. Samsun’un Atakum ilçesi Çakırlar Yalı Mahallesi’nde Dereköy Barınağı’na kadar olan sahil şeridinde yaklaşık 5 yıldır yaşanan kıyı erozyonu endişe verici boyutlara ulaştı. Denizin ağaçları ve sahildeki kumu yuttuğuna dikkat çeken yurttaşlar bir önce önlem alınmasını istiyor. Samsun Çevre Platformu, “Atakum sahillerini Karadeniz yutmaya, yetkililer seyretmeye devam ediyor” açıklaması yaparken Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, “Sahil elden gidiyor, sahil kenti olmaktan çıkıyoruz” ifadelerini kullandı. Cemil CiğerimKadınlar‘birlikteyiz’diyor
Kadınlar ‘birlikteyiz’ diyor WOW (Women of the World) Dünya Kadınlar Festivali, Türkiye’de ilk kez düzenleniyor. Kadınları destekleyerek karşılaştıkları güçlükleri ve daha eşit bir dünya için oluşturdukları çözümleri görünür kılmayı hedefleyen WOW (Women of the World) Dünya Kadınlar Festivali İstanbul “Şehirde Kadın Olmak” ana temasıyla 5-6-7 Mart tarihleri arasında dijital ortamda düzenleniyor.British Council ve Sabancı Vakfı işbirliği ile düzenlenen festival, kadınların hayatlarını etkileyen önemli konulara dair tartışma, öğrenme ve bir araya gelme alanları yaratıyor. Düzenlenmeye başlandığı 2010’dan bu yana 2 milyondan fazla kadını bir araya getiren ve Türkiye’de ilk kez düzenlenecek festivali, Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan ve British Council Türkiye Sanat Direktörü Esra Aysun’la konuştuk.ŞEHİRDE KADIN OLMAKSafkan, festivali şöyle anlatıyor:“Vakfımızın 47 yıldır toplumsal gelişme için sürdürdüğü faaliyetlerde kadınlar ve kız çocukları hep önceliğimiz oldu. Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle kadın hakları alanındaki kazanımlarımızı kutlayacağımız, birlikte olmaktan güç alacağımız bu festivali çok önemsiyoruz. WOW’un sloganında olduğu gibi şehrin tüm kesimlerinden kadınlarla “birlikteyiz” diyoruz bu festival ile.Festivalde her gün bir panel olmak üzere sırasıyla “Şehir Hayatına Katılım”, “Şehrin Görünmeyen Yüzü” ve “Şehirde Dayanışma” başlığı altında 3 panel gerçekleştireceğiz. Kadınlar şehri nasıl deneyimliyor? Kapsayıcı kent tasarısı nasıl olmalı? gibi sorular ışığında bir sohbet gerçekleştirilecek. Festivalin ikinci panelinde ise “Şehrin Görünmeyen Yüzü” başlığı altında ev içi yaşama odaklanacağız. Koronavirüs pandemisi ile tüm dünyada artan aile içi şiddet, derin yoksulluk ve ev içi emeğin paylaşımındaki eşitsizlik konuşulacak. Festivalin son gününde ise “Şehirde Dayanışma” paneli ile kapsayıcı, adil, eşit bir yaşam için harekete geçen kadınlara kulak vereceğiz. Kapsayıcı kentler yaratmak, toplumsal algıları değiştirmek için yürütülen umut tazeleyen çalışmaları hep birlikte dinleyeceğiz.”HİKÂYE ANLATICILARIFestival Küratörü Esra Aysun, “Şehirde kadın olmak” temasının nasıl ortaya çıktığını ve panellerin yanı sıra izleyeceklerimizi anlattı:“Festival öncesi yaptığımız tüm toplantılardan ortak bir tema olarak çıktı: Bu şehri bir kadın olarak deneyimlemenin hikâyesini aktarma isteği. WOW festivallerinin özünde de aslen bu hikâye anlatıcılığı var. Başkasının, bizden farklı olanın hikâyelerini ne kadar biliyoruz? Ne kadar dinliyoruz ya da dinlemeye tahammül ediyoruz? Bu soru bize şehre kadın gözünden bakmak temasını getirdi.Kadınların tüm engellere rağmen eğitim ve çalışma hayatındaki ısrarlarını dinleyeceğiz. Ya da ev içi şiddete rağmen dayanışarak daha iyi ve eşitlikçi bir hayatı mümkün kılan mahalle derneklerini. Ve elbet de sanatçıları. Sosyoekonomik durumları nedeni ile belki sanat eğitiminden çok uzak kalacak genç yeteneklerin hayallerini gerçekleştiren Barış İçin Müzik Orkestrası’nın konserinin yanı sıra müzisyen kız çocuklarının cümlelerini de duyacağız.KIRILGAN ZEMİNDEKİLERWOW Büyük Fikirler bölümünde engelleri aşan kadınların cesaretlendiren hikâyelerine yer verilecek: “Bu bölüm özel. Birbirinden farklı ama hepsi kararlı ve cesur 13 kadının hikâyesine tanık olacağız. Sadece başarı öyküsü değil bu paylaşımlar. Ne kadar kırılgan zeminlerde ilerleyerek büyük bir başarı elde etmek hırsı ile değil, doğru olduğuna inandıkları değerlere ve hayatlara kavuşmak için kendi hayatlarını değiştirerek nasıl başka hayatları da değiştirdiklerine tanık olacağız. Kurgulanmış, çalışılmış konuşmalar değil, içten hikâyeler bunlar. Mimar Melis Cankara’nın geçirdiği meme kanseri sonrasında yazarlarından biri de olduğu Manifold ile bir araya gelerek başlattığı ME! kampanyası örneğin. Tek meme ile implant olmadan yaşama hakkı için bir tasarım çağrısı yapıyor. Ya da 18 yaşında gencecik bir ses Selin Özünaldım. Girl Up hareketinin Türkiye temsilcisi bu genç sesin bu genç yaşta aktivizme başlama hikâyesinden etkilenmemek mümkün değil.”KAZANIMLAR RİSK ALTINDANevgül Bilsel Safkan, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) raporuna göre pandemi nedeniyle kadına yönelik şiddet vakalarında en az yüzde 20 artış olduğunu, uzaktan eğitim nedeniyle evlerde olan kız çocuklarının okulu bırakmaları, buna bağlı olarak da erken yaşta evliliklerde artış beklendiğini de anlattı: “Bu alanlarda yoğun çabalar harcanmıştı ama maalesef pandemi nedeniyle bütün bu çabalar sonucu elde ettiğimiz kazanımlar risk altında.”EĞLENCE DE VARFestivalde panel ve söyleşiler, konuşmalar ve atölye çalışmaları olduğu kadar WOW Sesler ve WOW Performanslar ve konserler de var. Esra Aysun, “Neo-soul ve folk müziği karışımı tarzıyla öne çıkan şarkıcı ve söz yazarı Maya Law, yetenekli kemençe sanatçısı Melisa Yıldırım, Bahreyn kökenli İngiliz trompet sanatçısı Yazz Ahmed ya da performatif sanat paylaşımını albino kimliği ile harmanlayan Jo Bannon... Birçok yeteneğin hem bir kadın sanatçı olarak bu alandaki deneyimlerini hem de üretimlerini izlemenin keyifli olacağını umuyoruz” diyor.ERİŞİLEBİLİR BİR FESTİVALEsra Aysun: Kapsayıcılık ilkemizle bu festivali tüm izleyicilerimiz için de erişilebilir yaptığımızı belirtmek isterim. Erişilebilir her şey danışmanlığında simultane İngilizce ve Türkçe çevirinin yanı sıra Türk işaret dili çevirisi ve Türkçe sesli çeviri de yapılacak. İşte şehirde yaşanan ve hiç de üzerinde durmadığımız bir zorluk da bu değil mi?” Festivalin ayrıntılı programına www.wowistanbul.org adresinden ulaşılabilir. Elif Tokbay'İnanıyoruz' mesajınıverdiler
'İnanıyoruz' mesajını verdiler Fenerbahçe, zorlu Trabzonspor deplasmanında aldığı galibiyetle kritik bir 3 puan kazanırken şampiyonluk umutlarını da tazeledi. Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut, Trabzonspor karşısında sahaya sürdüğü takımla hem camiasını hem bizleri şaşırtmıştı. Maç başladı, dakikalar ilerledi, gördük ki revizyon işe yaramış. Fenerbahçe bugüne kadar göstermediği pozitif futbolu ilk defa oynadı. İlk 45 dakikada sahanın her bölgesine hakim oldu. Bunu devam ettirirlerse şampiyonluk yolunda emin adımlarla yürürler. 35’lik Sosa orta bölgede terini son damlasına kadar akıttı, Serdar bütün hava toplarını savuşturdu, Altay yine birkaç topu önledi. Pelkas şık bir gol attı, Mesut Özil etkisiz kaldı. Attila Szalai ise sahanın yıldızı oldu. Sarı-Lacivertli taraftarlar, futbolcuyla alakalı sosyal medyada övgü dolu sözler yazdı, Macar yıldız kısa sürede trend listesine girdi. Szalai için Fenerbahçe’nin yeni jokeri diyebiliriz. İSABETLİ PASLARSzalai mücadeleyi yüzde 85 gibi yüksek bir pas isabetiyle tamamladı. Kestiği ortalarda 4’te 3, uzun paslarda ise 3’te 2 isabet yakalayan Macar yıldız, 1 de kritik pasa imza attı. Girdiği 10 ikili mücadeleden 6’sını kazanan oyuncu, 6 hava topu mücadelesinden de 4’ünde rakiplerine üstünlük kurmayı başardı. Attila Szalai ayrıca 4 top çalma, 2 pas arası ve 3 uzaklaştırmayla savunma anlamında da takımına büyük katkı sağladı.GUSTAVO BEKLEYİŞİLuiz Gustavo, dün saha çalışmalarına başladı, takımdan ayrı özel program dahilinde idman yaptı.KURTARICI PELKASYunan oyuncu Pelkas, Trabzonspor maçında etkili futbolunu golle taçlandırdı ve Fenerbahçe’ye altın değerinde 3 puan kazandırdı. Teknik direktör Erol Bulut’un sezon başında transferini bizzat istediği Pelkas, attığı bu gol ile bir anlamda geleceği tartışılan hocasını da kurtarmış oldu. Ligde 5 gol, 6 asistlik performansa ulaşan Yunan futbolcu takımında skora en çok katkı veren isim konumunda bulunuyor. Dimitrios Pelkas’ı 6 gol, 4 asist ile Thiam izliyor. CANER GERİ DÖNECEK Mİ?Teknik heyet kararıyla Trabzonspor deplasmanı maç kadrosuna alınmayan Caner Erkin’in perşembe günü oynanacak Antalyaspor karşılaşmasında olup olmayacağı merak ediliyor. Bu uzaklaştırmanın 1 maçlık mı olduğu yoksa devamının gelip gelmeyeceği yarınki antrenmanda belli olacak. Hilmi TürkayEric Lomax’ın gerçek yaşamöyküsüekranda
Eric Lomax’ın gerçek yaşamöyküsü ekranda “Geçmişin Sırları” bugün saat 21.00’de TRT 2’de gösterilecek. Eric Lomax’ın gerçek yaşamöyküsünü anlattığı otobiyografik romanından esinlenerek beyazperdeye uyarlanan filmin başrollerinde Nicole Kidman, Stellan Skarsgård ve Colin Firth yer alıyor.İnşa edilmeye başlanan Thai/Burma demiryolu, Japonya’nın müttefikleriyle olan iletişimi kolaylaştıracak stratejik bir noktada konumlanmıştır. Demiryolunun yapımında Japon ordusu tarafından ele geçirilen tutsak askerler görev almaktadır ve insanlık dışı şartlarda çalıştırılan bu askerlerden birçoğu hayatını kaybetmekte, geri kalanlar ise açlık ve aşırı yorgunlukla mücadele etmektedir. Tayland’daki esir kampında tutulan Eric Lomax da bu askerlerden biridir. Artık Death Railway olarak adlandırılan demiryolunda çalışmayı reddeden Eric Lomax, genç bir Japon askeri olan Nagase tarafından ikna edilene dek çeşitli işkencelere maruz kalır ve sonunda çalışmayı kabul etmek zorunda kalır. ‘MARS: KIZIL GEZEGENDE BİR GÜN’“Mars: Kızıl Gezegende Bir Gün” bugün saat 20.00’de National-Geographic kanalında ekrana gelecek.Şafaktan günbatımına kadar, yeni veriler eşliğinde Mars’ta destansı bir yolculuğa çıkıyoruz. Gezegeni keşfedin ve insanlığın arayışına katılın.Natıonal Geographıc 20.00’de. cumhuriyet.com.trSanatçıDidem Yalınay’dan büyük başarı
Sanatçı Didem Yalınay’dan büyük başarı Institut français Türkiye tarafından Fransız uluslararası sanat kurumu Cité Internationale des Arts’ın sanatçı konaklama programına aday gösterilen Didem Yalınay, tüm dünyadan 24 sanatçının seçildiği programa kabul edildi. Yalınay, 2021 Ekim ayından itibaren 6 ay boyunca Paris’te kalarak Cité Internationale des Arts bünyesinde çalışmalarını sürdürecek.Yalınay akademi ve sanat alanında çalışmalar sürdüren bir jenaratif sanatçı. Bilim ve sanatı iç içe gören bir yaratıcılıkla ilerleyen Yalınay, sanat projelerini jenaratif enstalasyonlar kurarak sergiliyor. cumhuriyet.com.trYakıtlıaraçlar,çevreyi elektrikli araçlardan‘yüzlerce kat fazla’kirletiyor
Elektrik aküleriyle çalışan otomobillerin benzin ve mazot kullanan araçlardan çok daha doğa dostu olduğunu ortaya koyan yeni bir araştırma yayımlandı.Habere Gitmek için TıklayınFahrettin Koca, illere göre vaka sayısınıaçıkladı
Fahrettin Koca, illere göre vaka sayısını açıkladı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, illere göre 7 günlük her 100 bin kişide görülen yeni tip koronavirüs (Covid-19) güncel vaka sayılarını açıkladı. Koca, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 20-26 Şubat'a ait il bazında Covid-19 vaka sayılarına yer vererek, "Her hafta açıkladığımız illerimizde 100 bin nüfusa düşen haftalık toplam vaka sayısının güncel haritasını ilan ettik. Kademeli ve kontrollü normalleşecegiz" ifadesini kullandı.Bakan Koca'nın paylaştığı Türkiye haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, illerin her 100 bin kişide haftalık (20-26 Şubat) Covid-19 vaka sayısı şöyle:"Adana (41,22), Adıyaman (116,20), Afyonkarahisar (38,44), Ağrı (19,00), Aksaray (123,08), Amasya (110,50), Ankara (39,84), Antalya (78,11), Ardahan (58,37), Artvin (88,67), Aydın (42,24), Balıkesir (142,57), Bartın (42,72), Batman (8,06), Bayburt (31,51), Bilecik (60,84), Bingöl (15,81), Bitlis (15,68), Bolu (83,10), Burdur (105,36), Bursa (49,78), Çanakkale (81,51), Çankırı (28,50), Çorum (28,12), Denizli (32,14), Diyarbakır (17,94), Düzce (55,91), Edirne (107,43), Elazığ (39,68), Erzincan (37,13), Erzurum (48,30), Eskişehir (43,85), Gaziantep (36,35), Giresun (264,71), Gümüşhane (114,58), Hakkari (4,97), Hatay (40,46), Iğdır (17,19), Isparta (39,14), İstanbul (89,90), İzmir (53,42), Kahramanmaraş (32,90), Karabük (25,80), Karaman (64,76), Kars (22,84), Kastamonu (34,10), Kayseri (88,05), Kırıkkale (51,43), Kırklareli (96,44), Kırşehir (21,89), Kilis (68,00), Kocaeli (99,18), Konya (119,28), Kütahya (71,97), Malatya (46,35), Manisa (39,64), Mardin (9,24), Mersin (91,57), Muğla (57,38), Muş (16,64), Nevşehir (48,51), Niğde (58,59), Ordu (301,76), Osmaniye (145,13), Rize (213,10), Sakarya (114,34), Samsun (262,17), Siirt (16,35), Sinop (160,03), Sivas (29,85), Şanlıurfa (15,40), Şırnak (2,29), Tekirdağ (85,55), Tokat (166,50), Trabzon (239,52), Tunceli (27,25), Uşak (18,40), Van (10,13), Yalova (85,01), Yozgat (42,75), Zonguldak (59,11)."/Archive/2021/3/2/030708334-100-bin-kiside-vaka-sayisi.jpg cumhuriyet.com.trDevlet Opera ve Bale sanatçısıKevork Tavityan ile operaüzerine sohbet ettik
Devlet Opera ve Bale sanatçısı Kevork Tavityan ile opera üzerine sohbet ettik Atatürk Kültür Merkezi çürümeye terk edildi. Atatürk Kültür Merkezi yıkıldı. Yenisi yapılacak. İnşaat başladı. İnşaat önümüzdeki sene bitiyor. Tüm bu başlıklar sayfamızda yer aldı. Her aşamasını yakından takip ettik. Gözleri dolarak sahnesinde bizim alın terimiz var, diyen bale ve opera sanatçıları ile konuştuk.Adının artık Atatürk Kültür Merkezi olmayacağı açıklamasından sonra, neden sorusu beraberinde tepkileri de getirdi. Herkes bir şeyler söyledi.Ama hatırlatmak isterim, İstanbul Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi’nin adı “İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi” olarak değiştirilmişti. Peki, hangimiz Atatürk Havalimanı demekten vazgeçtik.Bazı yerler, binalar isimleriyle anlam kazanır, özellikle de içinde Atatürk’ün adı geçiyorsa... İLK ERMENİ ASILLI MÜDÜR Yine AKM’nin sahnesinde alın teri olan ve bir dönem (2015) İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne müdür olarak atanan Kevork Tavityan, bu göreve getirilen ilk Ermeni asıllı sanatçı olmuştu ve ilk röportajı bu sayfada kendisiyle yapmıştık. Tavityan 1998 yılından bu yana İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solist olarak birçok eserde yer almış bir sanatçı. Yeni Atatürk Kültür Merkezi’nin sadece opera binası olacağı ve o yüzden adının değiştirileceğinin söylenmesinin ardından iki soru-cevap bekliyor. Bu yapılan devasa binada birkaç sahne yer alıyor. Bu sahnelerde İstanbullular sadece opera ve bale gösterileri mi izleyecek? Söylenenin aksine eskiden olduğu gibi konserler ve tiyatro oyunları sahnelenecek ise neden opera binası olmuyor ve adı neden değişiyor?Tavityan ile operayı konuştuk.- Bakın size 2015’te bu soruyu sormuşum.“İstanbul’da bir opera binası yok ve AKM çürümeye terk edildi, bunun yanı sıra Ankara ‘Ak- Saray’da yeni bir opera binası yapılıyor, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?”Bugün ise gündem farklı; biz 2015 yılında bunları konuşurken bugün İstanbullular AKM’sine koşacak yakın zamanda ama Atatürk Kültür Merkezi olmayacak adı deniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?Atatürk Kültür Merkezi isminin değiştirilmesi için bir sebep göremiyorum. Bütün diğer kimliklerini bir kenara bıraktığımızda bile modern anlamda opera ve balenin Türkiye’de kurumsal bir kimlikle inşaasını sağlamış, oluşumuna yol açmış bir kişi olarak bile ele alındığında Atatürk adının eskisi gibi kullanılmasının doğal bir karar olacağını düşünüyorum. - Yapılan opera binalarında sadece neden opera-bale olmalı... Ankara’daki sadece opera bale binası, aslında Süreyya da öyle... Teknik bir nedenden dolayı mı?Bir opera binasının sadece opera ve bale temsilleri için planlanması her şeyden önce tabii teknik bir meseledir. Akustik şartlardan tutun, seyirci yerleşim şekline kadar opera ve bale temsilleri sahnelemek amacıyla planlanıp inşa edilmesi en ideal olanıdır. Zaten bu durumu bütün büyük opera evlerinden de gözlemleyebilirsiniz.- Türkiye’de opera balenin gelişimini ve tabii pandemiye kadar olan süreçte seyircisinin ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?Opera sanatının Türkiye’deki gelişimi ve macerası aslında Cumhuriyet öncesinde başlar ama kurumsal sağlam bir yapının oluşumu ancak Cumhuriyet Türkiyesi’nde gelişir. Bale ise hemen hemen tamamen Cumhuriyet döneminin bir kazanımıdır. Türkiye genelinde ve özellikle İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi’nde bu sanatlara sürekli bir ilgi ve seyirci artışı vardı. AKM’nin kapanması ve Süreyya Operası’nın seyirci kapasitesinin oldukça sınırlı olması seyirci sayımızı biraz azalttı. Tabii son bir yıldır süregiden pandemiyi de unutmamak lazım. Ancak bu şartlara rağmen seyircimizin ilgisi her geçen gün daha da arttı. Çoğu zaman pek çok oyun ya da konser için bilet bulunamaz halde gösterilerimize devam ettik. Şimdi yeni açılacak olan opera binamızla hem avrupa hem Anadolu yakasında birer opera sahnesiyle daha güçlü bir şekilde kaldığımız yerden devam edeceğimize inanıyorum.- Bu aralar neler yapıyorsunuz? Yeni projeler var mı?Bu aralar daha çok pandemi sebebiyle sahneye çıkamamanın yarattığı boşluğu MSGSÜ Devlet Konservatuvarı’nda online dersler vermeye devam ederek doldurmaya çalışıyorum. Yeni projeler hep var ancak hayatımız tamamen pandeminin gidişatına endeksli bir hale geldiği için her şey bekleme veya ertelenme halinde maalesef.OPERA BİNASINDA SADECE OPERA SAHNELENİR- AKM kadar büyük bir opera binası olur mu? Bir opera binasında, başka etkinlikler yapılır mı? Yani tiyatro sahnelenir ve konserler verilir mi?Aslında yaparsanız daha büyüğü bile olabilir. Opera sanatı büyüklük ve görkem ister. Eski AKM binasında da bir büyük ana sahne vardı. Yanı sıra birkaç küçük salon ve sahne daha olduğu gibi en üst katta da bir büyük resim galerisi vardı. Bu yeni yapılanda da aynı yöntem uygulanıp bir büyük ana sahne ve yanı sıra birkaç küçük salon daha olacağına dair duyumlarım var. Tabii sadece opera ve baleye ya da konserlere ya da tiyatroya adanmış salonlar da dünyanın pek çok büyük gelişmiş şehrinde mevcuttur. Opera binasında, sadece opera olur, genel temayül o yöndedir. mesela New York Metropolitan Operası, Milano la Scala Operası, Viyana Devlet Operası, Londra Covent Garden hep böyledir. Olursa da çok nadir özel bir durum için böyle bir şey yapmak içindir. Öznur Oğraş Çolak‘25. Yılında Evin Sanat Galerisi’
‘25. Yılında Evin Sanat Galerisi’ Kültür sanat kurumlarının varoluş mücadelesi verdiği pandemi günlerinde bir karma sergi açılıyor. Bebek’te 1996 yılından beri sanat etkinliklerine devam eden Evin Sanat Galerisi 2 Mart - 9 Nisan günleri arasında ressam Nuri İyem (1915 - 2005) ve seramik sanatçısı Nasip İyem (1921 - 2011)’in eserlerinin yanı sıra Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Temür Köran, Ahmet Elhan, Hakan Gürsoytrak, Orhan Cem Çetin, Murat Germen, Zulal, Emin Turan, Setenay Alpsoy’un son çalışmalarının olduğu “25. Yılında Evin Sanat Galerisi” isimli karma sergiyi açıyor. Galerinin çeyrek asırlık tarihine dair belge ve fotoğraflar da sergide yer alacak.İyemlerin gelini Evin ve oğlu Ümit İyem tarafından kurulan galeri, bugüne dek 200’ü aşkın sergi düzenledi. 50’ye yakın sanatçının sergilerine ev sahipliği yapıyor.Nuri İyem ödül heykeline de imzasını atan heykel sanatının usta ismi Rahmi Aksungur, “Daha öğrencilik yıllarımda hocam Sadi Çalık’ın yakın dostu olarak Nuri İyem’i tanıdım. Türkiye’nin özelliklerini görebileceğimiz, son derece rafine çalışmaları olan özgün bir sanatçı. Onun mirası olan bir galerinin sanatçısı olmanın ayrı bir anlamı var” diyor.SERGİ AÇMANIN HEYECANIGaleri sanatçılarından Setenay Alpsoy galerinin sanat yaşamlarındaki yerini ve pandemi günlerinin sergi açmanın heyecanını şöyle dile getiriyor; “Henüz Akademi’de öğrenciyken, o zamanlar Bebek sahiline daha yakın (yanılmıyorsam Manolya Sokak’taki) ilk yerinde Ümit ve Evin İyem çiftinin galerisindeki sergileri sıklıkla ziyaret ederdim. Neşet Günal - Neşe Erdok ekolünde sanat eğitimi alan “3 Numaralı” atölye arkadaşlarımla, Türk resminin figüratif ağırlıklı sergilerine ev sahipliği yapan Evin Sanat galerisindeki açılışları hıncahınç doldururduk.Yedi kişisel sergimden altı tanesine Evin Sanat Galerisi ev sahipliği yaptı.Alpsoy pandemi sürecini sorduğumuzda ise “Bu sergi için 2021 tarihli en taze işimi, henüz boyası kurumadan teslim ettim. Pandemi ortasında son kişisel sergimi, 2020 yılının son çeyreğinde, pandeminin ortasında gene burada açmıştım. Kısıtlamaların nispeten hafiflediği ve sergilere ziyaretçilerin kabul edildiği bir döneme denk geldiği için şanslı olduğumu düşünüyorum. Pandemi, kısıtlamalar, kapatmalar toplumun tamamını - özellikle ekonomik anlamda - olumsuz etkilerken; sanatçılar ve sanat emekçileri / çalışanları için durumun daha da zorlayıcı olduğunu söylemek gerekiyor.Emin Turan ise “Akademi yıllarımda öğrenciyken, büyük bir heyecanla Evin Sanat Galerisi’nde açılan sergileri takip ederdim. 2005 yılından beri de Evin Sanat Galerisi sanatçılarından biri olmanın ayrıcalığını yaşıyorum. Günümüzde pek az kurumun aksine Evin Sanat Galerisi insana öncelik veren yaklaşımıyla, tüketim toplumu kültürünün yarattığı değer sorunsalına oldukça güçlü karşı cevaplar veren bir sanat alanı olmaya devam ediyor. Sevgili Evin Hanım’ın bahçesinde koşturan bir kız çocuğu telaşında ve mutluluğunda çıktığı merdivenleri, bugün bizler Evin Sanat Galerisi ailesi olarak aynı heyecanla adımlamayı sürdürüyoruz. Bu adımlar metaforuna ‘kültüre dönüşen adımlar’ demeyi uygun buluyorum. Nice 25 yıllara...” diyerek pek çok kurumun aksine hem sanatçı hem de sanatseverlerin güven duyduğu bir galeri olduğunun altını çiziyor. Gülçin GülanBatılıülkelerinçocuk yetiştirme yöntemleri normal mi?
Ayrı odalarda yatırmaktan, bebek arabasıyla taşımaya Batı ülkelerinde geliştirilen çocuk büyütme yöntemleri dünyanın geri kalan kısmından büyük farklılıklar gösteriyor, yani bir haylı 'sıradışı'. Hangisi daha doğal, hangisi çocuklar için daha faydalı?Habere Gitmek için Tıklayın‘İstihdam düşerken büyüme nasıl oldu?’
‘İstihdam düşerken büyüme nasıl oldu?’ Prof. Dr. Boratav verilerdeki çelişkilere dikkat çekti. Türkiye’nin saygın uluslararası iktisatçılarından Prof. Dr. Korkut Boratav, 4. çeyrekteki yüzde 5.9, yılın tümündeki yüzde 1.8’lik büyümeyi değerlendirerek özellikle istihdamdaki düşüşü hatırlattı. “İstihdamın bütün sektörlerde bu derecede düştüğü bir dönemde pozitif büyüme, Türkiye ekonomisinde verimlilik artışında dünya rekoru oluşturuyor. Bu tür bir bulgunun istatistikler açısından sorgulanması gerekiyor” diyen Boratav, şöyle devam etti: “Hem tüm sektörlerde hem ekonominin tümünde 2020’deki istihdam düşüşü dikkate alınırsa, pozitif büyüme emek verimi açısından bir dünya rekoru kırmıştır. Bu tür bir bulgunun istatistiklerin güvenilirliği ve ekonomi açısından ayrıntılı olarak sorgulanması gerekir.” İstihdam düşerken, ekonominin böyle bir dinamizm içermesinin beklenemeyeceğine işaret eden Boratav, şunları söyledi: “Bu bir çelişkidir. İstihdam düşerken nasıl artış oldu? Bunu sağlayan nedir? Arka plan nedir? Ne türden bir teknolojik değişme olmuştur? Bir sıçrama mı olmuştur da üretim bu derece dramatik bir biçimde değişmiştir? Şüphe var. İstatistiklerin güvenilirliğini ciddi olarak şüpheye sürüklüyor. Tüm bunların ayrıntılı olarak değerlendirilmesi gerekiyor.” Mustafa Çakır