News - Haberler
‘Kritik hastalıklar’da internetten satılacak
‘Kritik hastalıklar’ da internetten satılacak Anadolu Hayat Emeklilik’in, en sık rastlanan 5 kritik hastalığın teşhisi anında toplu para güvencesi sağlayan “Standart Kritik Hastalıklar Sigortası”nı internet sitesi üzerinden satışa sunduğu açıklandı. Yaşam kaybı teminatı da içeren ürün, Covid-19’a da teminat sağlıyor. Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk, kritik hastalıklara yakalanılması halinde sigortalıya, yaşam kaybında ise sigortalının ailesi ve sevdiklerine finansal güvence sağlandığını belirtti. Bu poliçelerle kişiler acil durumlarda ücretsiz ambulans ve sağlık danışmanlığı hizmetinden faydalanabiliyor. Bu tür poliçeler ayrıca, ödenen prim tutarı ve gelir vergisi dilimine göre yüzde 15-40 arasında vergi avantajına sahip. Serhat AligilCHP’li Taşcıer’den‘ticari sır’tepkisi
CHP’li Taşcıer’den ‘ticari sır’ tepkisi CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 'ücretsiz aşılar' için yapılan açıklamalara tepki gösterdi. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ücretsiz aşılar için para ödendiği iddiasına verdiği, “Ülkeler arasında ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Muhalefet partisi lideri telefon açıp bana sorabilirdi. Yok mu böyle bir iletişim anlayışı?” yanıtına ilişkin “Devlet hatırla, gönülle, bir telefonla yönetilecek bir kurum değil. Sorular basın aracılığıyla, soru önergeleriyle sorulur. Devlet böyle yönetilir” dedi. 'DEVLETİN SIRRIDIR'Taşcıer, Koca’nın aşıları “ticari sır” olarak tanımlamasına ilişkin de “Bu bir sırsa sizin şahsınıza ait bir sır değildir, devletin sırrıdır. Bundan dolayı seçilmiş milletvekillerine de gerekli bilgilendirme yapılmalıdır” tepkisini gösterdi. Bu konulara ilişkin Meclis önergeleriyle yanıt alamarıklarını vurgulayan Taşcıer, “Siz ticari bir şirket mi yönetiyorsunuz? Vatandaşın parasının nereye harcandığını öğrenme hakkı vardır. Gerçekten devlet sırrı niteliğinde bir şey varsa Meclis’i kapalı oturuma çağırın ve milletvekillerini bilgilendirin” tepkisini gösterdi. Sarp Sağkalİktidar, kaynak için Ulaştırma Bakanlığı’na da borçüstlenim anlaşmasıyetkisi veriyor
İktidar, kaynak için Ulaştırma Bakanlığı’na da borç üstlenim anlaşması yetkisi veriyor Milyarlarca liralık yap-işlet-devret projelerinde şirketlere ne kadar garanti ödemesi yapıldığını açıklamayan iktidar, yurtdışından kaynak sıkıntısını aşabilmek için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na da borç üstlenim anlaşmalarına taraf olma hakkı getiriyor. İktidar, böyle bir düzenlemeye neden gereksinim olduğunu açıklarken “yabancı kreditör” itirafında bulundu. Yabancı kreditörlerin, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı özel bütçeli idarelerin “harcama ve gelirlerinin birbirini karşılayamayacağı, yükümlülüklerini yerine getirmekte yetersiz kalabileceği” konusunda tereddüt yaşadıklarına dikkat çekildi. AKP, Meclis’e 12 maddelik yeni bir “torba yasa teklifi” sundu. Teklife göre 15 Mart 2020’den sonra ihalesi yapılmış ancak henüz uygulama sözleşmesi imzalanmamış, yurtdışından finanse edilmesi planlanan yap-işlet-devret projeleri kapsamında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı özel bütçeli kamu idareleri tarafından imzalanacak borç üstlenim anlaşmalarına bu bakanlık da taraf olacak. Kendisine bağlı idarenin borç üstlenim anlaşmasından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayacak olan bakanlık, bu işlemi yaparken Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Yasa’ya da tabi olmayacak. Bakanlığa bağlı özel bütçeli idareler arasında Karayolları Genel Müdürlüğü de bulunuyor. Maddenin gerekçesinde neden böyle bir düzenlemeye gerek olduğu da açıklandı. Gerekçede, salgın önlemleri ve küresel olarak içinde bulunulan finansal koşullar nedeniyle, ihalesi yapılmış ancak henüz uygulama sözleşmeleri imzalanmamış yap-işlet-devret projelerinin finansmanında aksaklıklar meydana geldiğine dikkat çekildi. Özel sektörün finansman temin ederken zorlandığına işaret edilen gerekçede, “Bu durumda, içinde bulunulan mücbir sebep dolayısıyla, yabancı kreditörlerin özel bütçeli idarelerin harcama ve gelirlerinin birbirini karşılayamayacağı ve idarenin yükümlülüklerini ifa etmekte yetersiz kalabileceği konusunda tereddüt yaşadığı görülmüştür” denildi. Gerekçeye göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın borç üstleniminden yararlanamayan ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı özel bütçeli idarelerce yürütülen yap-işlet-devret projelerinde, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yabancı kreditörlerce sağlanan finansman için ilave teminat sağlayacak. Bu teminat projeyi yürüten özel bütçe kapsamındaki kuruluşların borç üstlenim anlaşmasından kaynaklanan yükümlülükleri ile sınırlı olacak. TCDD’NİN ZARARI HAZİNE’YETeklifte yer alan diğer bazı düzenlemeler de şöyle:- TCDD’nin yatırımları, açıkları ve TCDD Taşımacılık AŞ’ye yapılan sermaye transferlerinin Hazine tarafından desteklenmesinde süre 2023 sonuna kadar uzatıldı. Cumhurbaşkanı bu süreyi 10 yıl daha uzatabilecek. - TCDD Taşımacılık AŞ’nin finansman açığı 2023 yılı sonuna kadar TCDD tarafından karşılanacak. İktidar demiryolu işletmeciliğini özelleştirmek istemişti. Ancak gerekçede talep olmadığı şöyle açıklandı: “İşletilmesi ticari olmayan yolcu taşımacılığı için yakın zamanda özel demiryolu tren işletmecilerinden talep olmadığından, kamu hizmetinin devamının sağlanarak yolcu taşımacılığında mağduriyetin yaşanmaması için TCDD Taşımacılık AŞ’nin kamu hizmeti yükümlülüğü süresinin 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatılması amaçlanmaktadır.” Mustafa ÇakırTürkiye’de 2.5 milyonuçocuk olmaküzere 5 milyon nadir hasta var
Türkiye’de 2.5 milyonu çocuk olmak üzere 5 milyon nadir hasta var Dünyada adı konulmuş 7-8 bin nadir hastalık bulunuyor. Ülkemizde ise nadir hastalıklı birey sayısının 5-8 milyon aralığında olduğunu tahmin ediliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Tıbbi Genetik dalında uzman Prof. Dr. Hüseyin Onay, akraba evliliği gibi risk faktörlerinin bazı hastalıkların bazı toplumlarda daha sık oranda gözlenmesine sebep olduğunu belirterek “Türkiye’de de akraba evliliklerinin yaygın olması nedeniyle nadir hastalıkların bazı türleri Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha fazla görülüyor. Nadir hastalıkların yüzde 75’i çocukları etkiliyor ve erken tanı konmadığında çoğunlukla yaşam süresini kısaltıyor” dedi. ÖLÜMCÜL OLABİLİRNadir hastalık tanımı, ülkeden ülkeye değişmekle birlikte kabul edilen genel tanıma göre bir popülasyondaki sıklığı 2 binde birden daha az görülen hastalıklara nadir hastalıklar deniyor. Dünyada adı konulmuş 7-8 bin nadir hastalık bulunuyor. Toplam nüfus içinde nadir hastalığı olanların oranı dünya çapında yüzde 7 ile 10 arasında. Gene2info kurucularından da olan Prof. Dr. Hüseyin Onay ile nadir hastalıklara ilişkin merak edilenleri konuştuk. Prof. Onay, akraba evliliği gibi risk faktörlerinin, bazı hastalıkların bazı toplumlarda daha sık oranda gözlenmesine sebep olduğunu söyledi. Onay, “Türkiye’de de akraba evliliklerinin yaygın olması nedeniyle nadir hastalıkların bazı türleri Avrupa ve Amerika’ya göre çok daha fazla görülüyor. Bir de ilerleyen yıllarda çıkan nadir hastalıklar var. Çocukluk yaş grubunda görülen nadir hastalıklar hayatı daha çok tehdit eden hastalıklar” dedi. İLAÇ PROBLEMLERİProf. Onay, şöyle devam etti: “Türkiye’de genel olarak akraba evliliği oranı yüzde 20 bandında yer alıyor. Hatta bazı hastalıklar o kadar sık oluyor ki nadir hastalık tanımının dışına çıkıyor. Bazı toplumlar için Ailesel Akdeniz Ateşi (FMF) nadir hastalık iken bizdeki görülme oranı nadir hastalık sıklığının üzerine çıkmış durumda. Örneğin Akdeniz Anemisi bizim coğrafyamızın bir hastalığı. Şimdiye kadar evlilik öncesi yapılan tek tarama Akdeniz Anemisi ile ilgiliydi, şimdi SMA için de evlilik öncesi taramaya yönelik hazırlıklar başlamış durumda. Bunlar aslında nadir hastalıklar ama bizim coğrafyamızda sık görülen hastalıklar arasında yer alıyor. Tüm dünyada tüm popülasyonlar için nadir hastalıkların görülme oranı yüzde 7-10 bandındadır. Bu açıdan baktığımızda dünyada 350-400 milyon civarında nadir hastalıklı birey bulunuyor. Türkiye’ye bakacak olursak 5-8 milyon nadir hastalıklı birey olduğu tahmin ediliyor. Tüm dünyada 420 milyon diyabet hastası varken, bunu nadir hastalıklarla kıyaslayacak olursak nadir hastalıkların o kadar da nadir olmadığını görüyoruz. Fakat 8 bin tane nadir hastalık olduğundan, hastalık başına hasta sayısı çok az oluyor. Hatta bazı hastalıkların sıklığı milyonda 1. Bunun yarattığı en büyük problem ise çok az sayıda hasta olduğu için yeni tedaviler konusunda ilaç şirketlerinin çekingen davranması. Çünkü bir ilaç bulmanın çok fazla maliyeti var, çok az sayıda hasta olduğunda bunun yükünü tek başına üstlenemiyorlar. ”YÜZDE 75’İ ÇOCUKLARI ETKİLİYORNadir hastalıkların yüzde 75’inin çocukları etkilediğini anlatan Prof. Onay, “Yüzde 30’u da 5 yaşından önce aramızdan ayrılıyor. Bu yüzden de nadir hastalıklarda erken teşhisi hayat kurtarıcı olarak görüyoruz. Örneğin Adenozin Deaminaz Eksikliği, bebeğin doğar doğmaz ölümcül enfeksiyonlara yakalandığı bir hastalık. Günler değil, saatler bile hayati önem taşıyor” diye konuştu. Nadir hastalıkların çok büyük bölümünün enzim eksikliğine bağlı metabolik hastalıklardan oluştuğunu kaydeden Onay, “Nadir hastalıkların tamamına yakınının genetik kökenli olduğunu düşünüyoruz, ama resmi olarak yüzde 75-80’i genetik olarak tanımlanıyor” diye konuştu. Onay, bunun için de genetik tarama testinin önemine değindi. SIK GÖRÜLEN NADİR HASTALIKLARDAN BAZILARI- ADENOZİN DEAMİNAZ EKSİKLİĞİ: Tanınması ve yönetimi açısından önemli bir nadir hastalık. Bebeklik döneminde ölümcül enfeksiyonlarla seyreden bir hastalık. - SMA: Anne karnında başlayan ve vücuttaki kasları tutan bir hastalık. Dünyada birçok ülke evlilik öncesi ya da yeni doğan kapsamında SMA’yı tanımaya çalışıyor. - KİSTİK FİBROZİS: CFTR genindeki mutasyonlar sonucu ortaya çıkar. Bağırsaklar ve solunum sistemindeki epitel hücreleri, pankreas hücreleri ve ter bezleri bu hastalıktan direkt etkilenirler. Bazı mutasyonları hayatı tehdit eden komplikasyonlarına sebep olabilir. - POMPE HASTALIĞI: GAA genindeki mutasyonlar nedeniyle vücut hücrelerinde glikojen birikmesi sonucunda ortaya çıkan kalıtsal hastalıktır. Kaslar başta olmak üzere belirli organ ve dokularda glikojen birikmesi normal işlevlerini yerine getirememelerine neden olur. - FABRY HASTALIĞI: Kalp, böbrek başta olmak üzere birçok organ ve sistemi etkileyen genetik bir hastalık. İlerleyen yaşlarda da ortaya çı[email protected] Sibel BahçetepeYaşamınıyitirdikten sonra davayıkazandı
Yaşamını yitirdikten sonra davayı kazandı Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin sürgün ettiği Kocatepe, yaşamını yitirdikten sonra davayı kazandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde 15 yılı aşkın süre basın danışmanı ve dış ilişkiler daire başkanı olarak çalışan ancak yeni yönetim tarafından sürgüne gönderilen Şenol Kocatepe, açtığı davayı yaşamını yitirdikten sonra kazandı. Mahkeme, sürgünün hukuka uygun olmadığına karar vererek yürütmeyi durdurma kararı verdi.'GEÇ GELEN ADALET ADALET DEĞİLDİR'Kocatepe’nin açtığı dava bir kez daha “geç gelen adalet adalet değildir” sözünü doğrular nitelikte. 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde işbaşına gelen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, aralarında Şenol Kocatepe’nin de bulunduğu çok sayıda daire başkanı ve müdürü görevlerinden aldı. Kocatepe, sağlık sorunları ve özürlü babasıyla ilgilenmek zorunda olduğunu belirterek sürgüne itiraz etti. Kocatepe, büyükşehir belediyesi tarafından itirazının kabul edilmemesi üzerine görevlendirmenin iptali için idari yargıya başvurdu. Dava süreci devam ederken 19 Ocak 2021 günü kalp krizi geçiren Kocatepe yaşamını yitirdi. Samsun 2. İdare Mahkemesi, ölümünden 3 gün sonra 22 Ocak 2021 tarihinde Kocatepe’nin başvurusuyla ilgili kararını verdi. Mahkeme, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna vararak yürütmenin durdurulmasına hükmetti. Karar, Şenol Kocatepe’nin ailesine geçen günlerde tebliğ edildi. Cemil CiğerimSavcı, mütalaasında usta sanatçılar Gezen ve Akpınar’ın cezalandırılmasınıistedi
Savcı, mütalaasında usta sanatçılar Gezen ve Akpınar’ın cezalandırılmasını istedi Avukat Bayraktar, “Böyle bir davada yargılanmak Akpınar ve Gezen için zaten büyük bir cezadır” dedi. Celal Ülgen ise “Böyle bir olay Türkiye için utançtır” diye konuştu. Usta sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın, bir televizyon kanalındaki sözleri nedeniyle haklarında açılan “Cumhurbaşkanına hakaret” davasında beraat kararı çıktı.Gazeteci Uğur Dündar’ın sunduğu Halk Arenası programında, 21 Aralık 2018 tarihinde Akpınar, “Bizim bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi demokrasi diye düşünüyorum. Oraya ulaşabilirsek ne âlâ... Ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür.. ama bize yazık olur, biz harap oluruz” demişti. Müjdat Gezen ise “Recep Tayyip Erdoğan, sen bizim vatanseverliğimizi sınayamazsın, haddini bil” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler nedeniyle Gezen ve Akpınar hakkında “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 4’er yıl 8’er aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen dava duruşmasına taraf avukatları katılırken Akpınar ve Gezen duruşmaya katılmadı. Duruşmada söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı, “Şikâyetimiz devam ediyor, sanıklar cezalandırılsın” dedi. ‘YARGILAMAK BÜYÜK CEZA’Akpınar’ın avukatı Ahmet Köksal Bayraktar, “Soruşturma aşamasında verilen izin usule uygun değildir. İznin bizzat Adalet Bakanı tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu yüzden usule ilişkin itirazımız vardır. Bugün doğrudan doğruya Cumhurbaşkanına hakaret aranıyor. Basit saygısızlıklar bunu meydana getirmez. Şeref ve haysiyete aykırılık aranması gerekir. Ama Erdoğan 2015 yılından beri bir parti başkanıdır. Karşısına muhalefet organlarını alıyor. Siyasi hak yönünden irdelememiz lazım. Tam 11 ülkede ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçu yok. Türkiye’de hiçbir lider ayağından asılmadı. Cezaevinde zehirlenmedi. Bunları dinleyen hiç kimse Gezen ve Akpınar ‘şu kişiyi diyor’ demiyor. Sözlerin bütünlüğü içinde mütalaa etmek lazım. Cımbızla iki cümle çekiliyor. Orada Erdoğan denilmiyor. Ona yönelik değil. Böyle bir davada yargılanmak Akpınar ve Gezen için zaten büyük bir cezadır. Hakaret değil, siyasi düşünce özgürlüğünün bir parçasıdır. Müvekkilimin beraatını istiyorum” dedi. Gezen’in avukatı Celal Ülgen ise “Demokratik ülkelerde eşine asla rastlanmayacak türde iki sanatçı, yılların komedi üstatları hakkında dava açılmıştır. Böyle bir olay Türkiye için utançtır” dedi. SAVCI CEZA İSTEDİEsas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Gezen ve Akpınar’ın “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 4’er yıl 8’er aya kadar hapis ile cezalandırılmalarını istedi. Mahkeme, tutuksuz sanıklar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan ayrı ayrı beraatlarına karar verdi. Duruşmayı CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, eski CHP milletvekili Kadir Gökmen Öğüt de takip etti. ‘KİLOMETRE TAŞI’Karar sonrası adliye önünde açıklama yapan avukat Celal Ülgen, “Yargının üzerinde siyasi iktidarın gölgesi hiç geçmedi. Aslında biz burada hiç olmamalıydık” dedi. Avukat Köksal Bayraktar ise “Bu karar gelecek için çok önemlidir ve hep anılacaktır. Bu karar kilometre taşıdır. Savunmanın hakikate doğru yürüyüşüdür bu” diye konuştu. Avukat Atilla Hekimoğlu da “Yargılanmanın bazı hallerde ceza almaktan farkı yok. Beraat etmiş olmak acaba ne kazandırdı” dedi. Zehra ÖzdilekBoğaziçi’nden 70 akademisyen, AKP’li rektör Bulu için Danıştay’a başvurdu: 'Kamu yararıgözetilmedi'
Boğaziçi’nden 70 akademisyen, AKP’li rektör Bulu için Danıştay’a başvurdu: 'Kamu yararı gözetilmedi' AKP’li rektör Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına ilişkin protestolar devam ederken üniversitede görev yapan 70’i aşkın akademisyen, Danıştay’a başvurarak Bulu’nun rektör olarak atanmasına ilişkin kararın iptalini istedi. Sunulan dilekçede, Bulu’nun atamasının “güncel mevzuat hükümlerine uygun görüldüğü ancak anayasal ilkeler ve kurallarla bağdaşmaktan uzak, hukuka aykırı bir yöntem” olduğuna dikkat çekildi. Dilekçede Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın takdir yetkisinin “kamu yararının aleyhine” kullanıldığın vurgulandı. ‘MEMUR DEĞİLDİ’Akademisyenlerin, 26 Şubat tarihinde Danıştay’a sunduğu dilekçede, YÖK’ün 9 Ekim 2020 tarihinde Boğaziçi’ne rektör atamasının yapılacağını duyurduğu başvuruların ise 15 gün içerisinde kurumun belirlediği e-posta adresine yapılmasının istendiği kaydedildi. Rektör ataması gibi önemli atamanın bu kadar kısa bir sürede internet üzerinden duyurulmasının anlaşılmasının zor olduğunun kaydedildiği dilekçede, YÖK’ün ilanında atanacak rektörde istenilen kriterler arasında, “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde bulunan; ‘Kamuda ve/veya sosyal güvenlik kurumlarına tabi olmak kaydıyla uluslararası kuruluşlar ile özel sektörde veya serbest olarak en az beş yıl çalışmış olmak’ şartını sağladığını gösterir belge” istendiği anlatıldı. Ancak dilekçede, Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne atandığı esnada devlet memuru olmadığı gibi, bir vakıf üniversitesinde rektörlük yapmakta olduğunun anlaşıldığı belirtildi. ‘SİYASİ GEÇMİŞİ ENGEL’Bulu’nun AKP içerisindeki siyasi geçmişine de değinilen dilekçede, “2547 sayılı yasa 59.maddesi ile öğretim elemanlarının siyasi partilere üyeliklerinin yolu açılmışsa da aynı yasa maddesine göre siyasi parti üyeliği olan kişilerin rektör olamayacakları da ayrıca düzenlenmiştir” denildi. Ayrıca dilekçede Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin, Boğaziçi öğrencilerinin ve Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının bu atamaya karşı olduğu kaydedildi.MELİH BULU SEÇİM TANIMADIBoğaziçi Üniversitesi Rektörü AKP’li Melih Bulu, üniversitenin sosyal bilimler enstitüsü (SBE) müdürlüğü için yapılan seçimi tanımadı. Çevrimiçi olarak 9 Şubat’ta düzenlenen ve tek aday olan Prof. Dr. Ünal Zenginobuz, SBE müdürlüğünü kazandı. Bulu ise kendisiyle çalışmayı kabul eden iki öğretim üyesinden biri olan Prof. Dr. Naci İnci’yi, rektör yardımcılığı görevinin yanı sıra vekâleten SBE müdürü olarak atandı. Fizik bölümü öğretim üyesi olan İnci’nin sosyoloji, siyaset bilimi, tarih, psikoloji gibi bölümlerin yer aldığı enstitüye atandı. Seyhan AvşarGeçen hafta biber yüzde 30 ile en hızlıartanürün oldu
Geçen hafta biber yüzde 30 ile en hızlı artan ürün oldu Bayraktar, “Çiftçimizin bankalara ve tarım kredi kooperatiflerine ödeyemediği için takibe düşen ve yüksek faizle yapılandırdığı borçları faizsiz olarak uzun vadeye yayılmalı ve üreticilerimiz rahatlatılmalı” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayında markette en fazla fiyat düşüşün yüzde 25 ile patateste, en fazla fiyat artışının ise yüzde 29.31 ile sivribiberde olduğunu açıkladı.Bayraktar, şubattaki gıda fiyatlarında yaşanan değişikliklere ilişkin yaptığı açıklamada, markette kuru üzüm, kuru incir, fındık, antepfıstığı ve maydanoz fiyatlarında değişim meydana gelmediğini söyledi. Bayraktar, “Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 13.96 ile patlıcan, yüzde 5.44 ile kuru soğan, yüzde 4.88 ile kabak, yüzde 2.93 ile kaşar peyniri, yüzde 2.24 ile yumurta, yüzde 2 ile kırmızı mercimek, yüzde 0.56 ile süt takip etti” dedi. Markette en fazla fiyat artışının görüldüğü sivribiberi yüzde 19.92 ile ıspanak ve yüzde 15.28 ile portakalın takip ettiğini belirten Bayraktar, “Bunları yüzde 15.1 ile limon, yüzde 11.07 ile ayçiçek yağı, yüzde 6.62 ile domates, yüzde 5.76 ile mandalina, yüzde 5.55 ile tereyağı, yüzde 5.44 ile karnabahar, yüzde 4.88 ile havuç, yüzde 4.75 ile toz şeker, yüzde 4.67 ile salatalık, yüzde 4.39 ile mısır özü yağı izledi” ifadelerini kullandı. ÜRETİCİDE DE ARTIŞ VARÜreticide de fiyatı en fazla düşen ürünün yüzde 25 ile patates olduğunu kaydeden Bayraktar, patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 21.59 ile kabak, yüzde 20 ile kuru soğan, yüzde 13.01 ile patlıcan, yüzde 9.52 ile yumurta, yüzde 9.07 ile salatalığın izlediğini belirtti. Üreticideki en fazla fiyat artışının ise yüzde 23.6 ile sivribiberde görüldüğüne dikkat çeken Bayraktar, bunu yüzde 19.63 ile havuç, yüzde 16.28 ile portakal, yüzde 11.7 ile mandalina, yüzde 9.52 ile kuru kayısı, yüzde 9.21 ile limon, yüzde 7.69 ile ıspanak, yüzde 4.94 ile dana etinin takip ettiğini aktardı. cumhuriyet.com.trTÜİK Başkanlığına Sait Erdal Dinçer atandı
TÜİK Başkanlığına Sait Erdal Dinçer atandı Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığına (TÜİK) Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer atandı. Dinçer'in atanmasına ilişkin karar AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. AAKısıtlamalara yönelik genelge valiliklere gönderildi
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Kısıtlamalara yönelik genelge valiliklere gönderildi İçişleri Bakanlığı, 81 ilin valiliğine "Risk Gruplarına Göre Alınacak Tedbirler" konulu genelge gönderdi. Genelgeye göre, risk grubuna göre il bazında alınması gereken Covid-19 tedbirleri ile uyulacak kurallar valiliklerce belirlenecek.Risk gruplarına göre değişiklik gösterecek sokağa çıkma kısıtlamaları sırasında şehirler arası seyahatlere ilişkin uygulamalara aynen devam edilecek.Hafta içi ülke genelinde, hafta sonu ise "düşük" ve "orta riskli" illerde 21.00-05.00'de sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.Yüksek ve çok yüksek riskli illerde cuma 21.00 - cumartesi 05.00, cumartesi 21.00 - pazartesi 05.00'de sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.Düşük ve orta riskli illerde 65 yaş ve üzeri ile 20 yaş altındakilerin sokağa çıkma kısıtlaması kaldırılacak.Yüksek ve çok yüksek riskli illerde 65 yaş ve üzerindekiler 10.00-14.00'de, 20 yaş altındakiler 14.00-18.00'de sokağa çıkabilecek.Ayrıntılar geliyor... AAEvde Kal Fest konserleri başlıyor
Evde Kal Fest konserleri başlıyor Türkiye’nin ilk çevrimiçi festivali Evde Kal Fest, 4-25 Mart tarihleri arasında düzenlenecek. /Archive/2021/3/1/163243843-evde-kal-fest.jpgKendine Has Online Instagram hesabı üzerinden yayınlanacak ve herkesin evinden katılabileceği online festival Evde Kal Fest izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor. Evde Kal Fest’in online konserleri, 4 Mart Perşembe akşamı, rock müzik grubu Madrigal ile başlayacak. Sertab Erener, Evde Kal Fest ile 11 Mart Perşembe, Gaye Su Akyol 17 Mart Çarşamba, Son Feci Bisiklet ise 25 Mart Perşembe akşamı gerçekleştireceği performansıyla izleyicilerle buluşacak. Festival, konserlerin yanı sıra, eğlenceli farklı içeriklere de ev sahipliği yapacak. Son dönemlerim popüler isimlerinden Deniz Göktaş, standup’ıyla Evde Kal Fest'te olacak. Oyuncu ve yönetmen Caner Özyurtlu da, Bugün Varız Yarın Yokuz isimli programıyla ekranlarda olacak.Canlı Yayınlar:4 Mart Perşembe – 21:30 / Madrigal Online Konser11 Mart Cuma – 21:30 / Sertab Erener Online Konser13 Mart Cumartesi – 20:00 / Caner Özyurtlu ile Bir Varız Bir Yokuz17 Mart Çarşamba – 21:30 / Gaye Su Akyol Online Konser25 Mart Perşembe – 21:30 / Son Feci Bisiklet Online Konser cumhuriyet.com.tr