News - Haberler
Pandemi ortasında yüz yüze sınav
Pandemi ortasında yüz yüze sınav Öğrencilerin ve eğitim sendikalarının tepkilerine karşın lise sınavları yüz yüze gerçekleştirilmeye başlandı. Sınavların iptal edilmesini isteyen öğrenciler, sosyal medyada “Öğrenciler ölmek istemiyor” gibi etiketlerle paylaşımlarda bulundu. Sınavların üç hafta içinde tamamlanması öngörülüyor.Milli Eğitim Bakanlığı, birinci dönem ile ikinci döneme ait gerçekleşmeyen lise sınavlarının mart ayı itibarıyla yüz yüze gerçekleştirileceğini açıklamıştı. “MEB duymuyor” ve “Duymuyorsan istifa” gibi etkiketlerle tepki gösteren öğrencilerin ardından açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “sınavların yüz yüze gerçekleştirilmesi için tüm hazırlıkların tamamlandığını, sınavlardaki ertelemenin yakın zamanda çalışma yükünü daha fazla artıracağını” belirtmişti. Selçuk’un açıklamasının ardından öğrenciler bu kez “Size oy yok” etiketi ile tepkilerini sürdürmüştü. Yüz yüze sınavlar dün itibarıyla başladı. Her öğrencinin uzaktan eğitime eşit şekilde erişemediğini vurgulayan ve salgını anımsatan öğrenciler, önceki gün de “Öğrenciler ölmek istemiyor” etiketi ile sınavların iptal edilmesi çağrısında bulundu. Eğitim sendikaları da sınavların iptal edilmesi ya da bulaş riski en alt düzeye inene kadar ertelenmesi görüşünde. cumhuriyet.com.trBerat Albayrak’ın istifasısonrasıbaşlayan yaprak dökümü, Borsaİstanbul’a sıçradı
Berat Albayrak’ın istifası sonrası başlayan yaprak dökümü, Borsa İstanbul’a sıçradı BİST Genel Müdürü Hakan Atilla’nın dün istifa ettiği açıklandı. Bunun ABD ile “iyi ilişkiler” isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni adımı olduğu belirtiliyor. Berat Albayrak’ın, geçen kasım ayında Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmesi sonrası ekonomi yönetiminde de başlayan değişim, iç ve dış gelişmelerin etkisiyle devam ediyor. Bunun son örneği dün Borsa İstanbul’da (BİST) yaşandı. Şubat sonunda izne ayrıldığı öğrenilen BİST Genel Müdürü Hakan Atilla’nın dün istifa dilekçisini BİST Yönetim Kurulu’na sunduğu ve bunun kabul edildiği açıklandı: “Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Sn. Mehmet Hakan Atilla’nın kendi isteğiyle 08.03.2021 tarihinden itibaren genel müdürlük görevinden istifa etmesi nedeniyle 08.03.2021 tarihli yönetim kurulu kararı ile istifası kabul edilmiştir. Borsamız kararı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığı’na bildirilmiştir.” Hatırlanacağı gibi Hakan Atilla, Halkbank genel müdür yardımcılığı görevi sırasında ABD’nin İran yaptırımlarını delme suçlamasıyla bu ülkeye yaptığı bir seyahat sırasında tutuklanmış, daha sonra yargılanarak Mayıs 2018’de 32 ay hapis cezası almıştı. Temmuz 2019’da tahliye edilen Atilla, Türkiye’ye dönüşünde havalimanında dönemin Hazine Bakanı Berat Albayrak tarafından karşılanmış, peşi sıra Ekim 2019’da Borsa İstanbul Genel Müdürü olarak atanmıştı. BİDEN BEKLENİYORHalkbank’la ilgili yaptırım davası ise halen ABD’de devam ediyor ve yakın zamanda bir kararın çıkması bekleniyor. Olası cezayla ilgili konuşulan rakam ise 20 milyar dolar. Atilla’nın istifasının nedenleriyle ilgili ise bir dizi kulis bilgisi hızla tartışılmaya başlandı. Bunun en dikkat çekicilerinden birini Financial Times (FT), gazetesi yaptı: FT istifayı “Bu ayrılık, ABD-Türkiye ilişkilerini iyileştirmek için bir jest olabilir” şeklinde yorumladı. İç ve dış kulislerde de, bunun ABD ile “iyi ilişkiler” isteyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hükümetinin yeni bir adımı olduğu konuşuluyor. Bilindiği gibi Joe Biden’ın geçen kasımda başkan seçilmesi ve 20 Ocak 2021’de göreve başlaması sonrası, halen Erdoğan ile Biden arasında resmi olarak açıklanmış bir görüşme yapılmadı. Öte yandan OdaTV’nin haberine göre Atilla, aynı zamanda Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkanvekili de olan Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan’la yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle bu kararı aldı.DOLAR 7.72 LİRAYA KADAR YÜKSELDİTürkiye’deki mali piyasalarda özellikle ABD merkezli yaşanan iniş çıkış dün iyice sertleşti. ABD’nin 10 yıllık Hazine tahvil getisinin yeniden yüzde 1.6’ya yaklaşmasıyla birlikte dolar/TL dün yine baskı altında kalarak dalgalı bir seyir izledi. Güne 7.53 liradan başlayan dolar kuru, daha sonra hızla yükselişe geçerek öğleden sonra 7.7215 liraya kadar yükseldi. Günü de 7.70 lira seviyelerinde kapattı. Avro ise 9.1685 liraya kadar çıkarken, günü 9.15 lira seviyesinde kapattı. Öte yandan Brent petrol 8 Ocak 2020’den beri ilk kez 70 doları aşarak Türkiye ekonomisi üzerinde enflasyon ve cari açık kanalından daha fazla baskı oluşturabilecek seviyelere yükseldi. cumhuriyet.com.trEmekçi kadınlar: "Geleceğimiz kendi ellerimizde"
Emekçi kadınlar: "Geleceğimiz kendi ellerimizde" Metal sektörünün çelik kadınları yazı dizinin ikinci sayısı okurlarla buluştu: "Hiçbir kadın kendisini babasının ya da kocasının merhametine bırakmamalı." "Metal sektörünün çelik kadınları" yazı dizinin ikinci sayısına buradan ulaşabilirsiniz.Dört yıl sigortasız, sendikasız bir işten sonra, çaba sarf ederek girdiği fabrikada, sokakta görse dikkatini çekmeyen ticari araçları üretmeye başlayan Berna Atabay, ilk yıllarda sokaklarda gördüğü arabaların barkodlarına bakıyor “ben mi yapmışım” diye...BERNA ATABAYHiç kolay olmuyor işe girmesi... Daha doğrusu liseyi bitirince bir optik mağazasında çalışmaya başlıyor. Ne yol, ne yemek ne sigorta hiçbir şey yok... Üniversite okuyor.. Büyük hayaller kurmuyor. Düzenli, sigortalı bir işi olsun yeter. Sosyal güvence olsun... Stajını yapıyor fabrikada. Sonra tam dört kez başvuruyor. Tüm kriterler tutmasına karşın kimse çağırmıyor... Bir gün fabrikada çalışan bir komşu araştırıyor, aralarda kalan dosya bulunuyor. Görüşmeye çağrılıyor.17 yıllık işçi Berna Atabay. İşe girdiği andan itibaren hayatı tamamen değişiyor. İşe servisle gidip geliyor, sigorta ödeniyor, yemeği var, üstelik işyeri özel sigorta da yaptırıyor. Hayat standardı yükseliyor bir anda. 43 YAŞINDA BAYRAM HARÇLIĞI“Pek çok sosyal hakkımız var. Büyük çoğunluğu sendika ve sözleşme ile kazanılmış... Düşünsenize, 43 yaşındayım ve hâlâ bayram harçlığı alıyorum. Bu çok hoşuma gidiyor” diyen Berna Atabay, üç vardiya çalışıyor. Her vardiyanın iyi ve kötü yanları var. Aslında normal çalışanlara göre çocukla daha fazla vakit geçirdiğini anlatıyor. Hâlâ “Aaa sen gece de mi çalışıyorsun” diye soranlara sinir oluyor. Ama büyük bir fabrikada çalışıyor olmak işin en memnun olduğu kısmı... “Keşke o dört yıl da burada olsaymış” diye hayıflanıyor. Ürettikleri ticari araç. Normalde sokakta görse dikkatini çekmeyen cinsten. Çalışmaya başladıktan sonra, sokakta daha görünür olmuş ticari araçlar gözüne... “Meğer ne kadar çok Ford varmış. Önceleri ‘Bu kadar araba nereye gidiyor’ diye düşünürdüm. Sonra sık sık görmeye başladım. Bizim ürettiğimiz araçlar, bir dostu görmüş gibi oluyorum. İlk işe girdiğimde arabaya barkod yapıştırıyordum. Sokakta, gördüğüm arabaların rakamlarına bakıyordum benden mi geçmiş diye... O yıllarda boyahanede çalıştım biraz. Manueldi. Boya tabancası ile boya atılırdı. Şimdi robotlar var. 2006’da hattan çıktım. Şimdi kontrol odasında çalışıyorum” diye özetliyor durumu.FABRİKANIN BEYNİKaynaktan son aşamaya gelene kadar tüm aşamaların kontrol edildiği bir bölüm. Bir nevi fabrikanın beyni denilebilecek yerde. Kaynağı, boyası, montajı, elektriği tüm aşamalar kontrol ediliyor burada. Üç bilgisayar, ekranlara arıza mesajları üşüyor. Telsizle anons ederek ilgili kişileri uyarıyor. Sakin ve dingin olmak gerekiyor. Enerji düşükse işgünü zor geçiyor. Ama çok zevkli. Fabrikanın en güzel yanı herkes aynı, birbirini olduğu gibi kabul ediyor.“Niye çalışıyorsun, kocan baksın” diyenlere yanıt bile vermiyor. Hele çalışmayıp laf edenleri hiç kale almıyor: “Onlar emek verip de karşılığını almanın ne olduğunu bilmiyorlar. Bunun ne kadar kıymetli olduğunun farkında değiller. Fabrikadaki eşitlik en hoşuna giden durum. Okulu bitirince prim gibi fark aldım.” BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ“Çalışma koşullarının iyi olmasında iş yeri kadar sendikanın da payı büyük. Toplu olarak, birlik olarak güçlüyüz. Gerektiğinde arkadaşlarımızla kenetlenerek elde ediyoruz istediklerimizi” diye anlatıyor Berna Atabay.“İlk girdiğinde nasıl göründü gözüne orası” sorusuna, “Gece vardiyasında ‘ya uykum gelirse’ diye korktum. Her yer çok ışıktı. Gecenin sabah olduğunu anlamadım. Herkes çok canlı, hareketli, daha zor bekliyordum, öyle olmadı.İki aya yakın eğitim aldım. İşe ilişkin, iş güvenliği, sendikal eğitim, teknik işler, dikkati ölçmek için filan. Bir kere işim uzadı, bir raporu yetiştirmem gerekiyor. ‘Kızım kocan kazanıyor, gitsene evine’ dedi. Ben de ‘Herkesin kazancı kendine, o kadar okudum bir geleceğim olması için çalışıyorum’ dedim. Fikrinde ısrar edince bir daha onunla konuşmadım. Çünkü biliyorum ki burada bir tazminatım olacak. Dört yıl çalıştığım yerden ayrıldığımda ne tazminat, ne sigorta, şimdi o nedenle daha geç emekli olacağım” diyor.İnsanın çalıştığının karşılığını alması çok güzel ona göre, sosyal güvence ve gelecek garantisi en önemli şey. Çünkü bir kadın için en önemli şey güvence... Hiçbir kadın, ne kadar severse sevsin kendisini anne, baba ya da kocasının merhametine bırakmamalı. Geleceğinin kendi ellerinde olması bir kadın için en büyük güç. Onu kuvvetli kılan şey...Fiziki olarak yorucu da olsa psikolojik tatmini çok yüksek yaptığı işin. Onun yaptığı işi bir erkek de yapabilir ama bir kadın kadar dikkatli ve dingin olamayabilir Berna’ya göre...“Emekli olduktan sonra bir köşeye çekilip oturmayı düşünmüyorum” diyen Berna Atabay, özellikle kız çocuklarının okuması ve ayakları üzerinde durmasını sağlayacak sivil toplum kuruluşlarında çalışacağını söylüyor. Çünkü iyiliğin bulaşıcı olduğuna inanıyor./Archive/2021/3/9/044014974-ekran-goruntusu-2021-03-09-043953.jpgYÜKÜ PAYLAŞAN DAHA SAĞLIKLIBİSAM tarafından hazırlanan raporda, metal, elektronik, elektrik sektöründe çalışan kadın işçiler arasında evli olup işlerin planlanmasında ortak karar alanlar, almayanlara göre, kendine zaman ayıranlar, ayıramayanlara göre, ev içi yükü paylaşılanlar, paylaşılmayanlara göre kendini daha sağlıklı hissediyor. MÜCADELECİYİM, AZMETTİM ÖĞRENDİMGÜLŞEN DİNÇER35 yıllık Ankara yaşamından sonra yeni bir hayata başlıyor Gülçen Dincer. Yıllarca bir kırtasiye dükkânı işletiyor Ankara’da. Dört yıl önce geldiği Kocaeli’nde önce bildiği işi yapmayı deniyor ama çeşitli nedenlerden olamıyor. Fabrikaya giriyor.Hiç bilmediği, daha önce aklından bile geçmemiş bir iş... Ama mücadelesi ve azmi sayesinde kısa sürede uyum sağlıyor işe de ortama da. 19 yaşında bir oğlu var. Montaj bölümünde 10-18 ve 22-06 olmak üzere iki vardiya çalışıyor. En çok desteği amirlerinden görüyor “Ama asıl azmimle başardım” diyor.Ekonomik özgürlüğünü kazanmak çok çok önemli. Kirasını ödüyor, hayatını devam ettiriyor. Bu her şekilde önemli bir durum. Bunu fark eden kadın zaten gereğini yapar diye düşünüyor. Şu an kendisini daha güçlü ve özgüvenli hissediyor.Bu türlü bir işin iyi ve kötü yanları var. Kitapçı da olsa esnaf olmanın kendine özgü sıkıntıları var. Bu dönem esnaf olmak, istenecek bir durum değil. Bu işte gelen, gelecek olan belli. Esnaflık öyle değil, çok iyi de çok kötü de olabilir. Ama rahatlığı da var ister açar ister kapatırsınız...Burası da ayrı bir dünya, parça takıp çıkarmak zevkli, her modelin farklı parçası var. Transit arabalara bakıyor. İşyerinde büyük bir uyum var. Erkekler kadınları hazmetmiş durumdalar. Kadınlar burada ciddi özgüven kazanıyor.PARA DEMEK ÖZGÜRLÜK DEMEKKaotik gelmişti, en fazla beş yıl çalışır ayrılırım diyordum. 17 yıl bitti. Gece servisten indiğimizde “Bunlar Ford Otosan’da çalışıyor” diyorlar. Fabrikada kadınların çalışmasıyla kent de değişti. HANİFE ŞEKERSOYMontaj Üretim MüdürlüğüEvli, biri 14 diğeri 9 yaşında iki kızı var. Eşi de aynı fabrikada çalışıyor. Orada tanışıp evlenmişler. Fabrikaya ilk girdiğinde her şey çok kaotik geliyor, ışıklar, kalabalık... “En fazla beş yıl çalışırım sonra ayrılırım” diye düşünüyor. Aslında paraya da çok ihtiyaç yoktu. Çalıştığını eve vermiyor. Ama Seka’dan emekli baba, “Büyük bir çalış, her şey düzelir” diye destek oluyor.17 yıl tamamlanıyor. Gölcük’te açılan fabrika ve çalışan kadınlarla kent değişiyor. Gece servisten inen bir kadına artık çok alışmış durumdalar. “Bunlar Ford Otosan’da çalışıyor” diyorlar. O karmaşa içinde az sayıdaki kadınlar en büyük destekçisi oluyor. Zamanla erkekler kadınların çalışmasına alışıyor, çünkü kadınlara toleranslı yaklaşılıyor. Şirket bu konuda duyarlı, pozitif ayrımcılık yapılıyor. Erkekler, olumsuz bir davranışın bir sonucu olacağını biliyor. Bu işin en güzel yanı “emekli olacağımızı bilmek” diye özetliyor Hanife. O da üç vardiya çalışıyor, en çok tercih edilen saat 08-16... Pandemi öncesi iş çıkışı bir kahve içip eve gitmek işin yorgunluğunu hafifletiyor...BİR ŞEYLER KATASIM GELİYORNe iyi, ne kötü olur, ne nasıl yapılır anlatıyorlar işe girişte.. Boyahanede başlıyor genellikle olduğu gibi. Parça takıyor, eksikleri tamamlıyor. Bazen arabalara kendisinden bir şeyler katmak istiyor. “Şuna benim elim değdi” demek istiyorum” diye anlatıyor. Çalışmazsa da ev geçinir ama zor olur. Son iki sözleşmede beklentilerin üzerinde zamlar alındığı için gelirlerden memnun. İki sözleşme öncesi istenen düzeyde değilmiş ücretler. Para kazanmak güzel, çocuklar küçükken her şey biraz daha zordu. Ama şimdi oldukça rahatlamış durumda. Onlar için daha iyi yaşam koşulları oluşturuyor. Temizliğe yardımcı çağırabiliyor. Yıllardan beri hayal ettiği küçük kaçamaklar var, işten izin alıp dışarda kahvaltı etmek, alışveriş yapmak bütün gün öylesine dolaşmak... Hayalini paylaştığı arkadaşları var günün birinde mutlaka yapacak... Kendisini bir ev kadını olarak düşünemiyor kocasından para isteyen... Aslında yalnız erkeğin çalışması, tek maaş erkekler için de sıkıntılı bir durum, yetememek hissi kimse için kolay değil. BU HAYAT BENİMUzun zamandır “İyi ki çalışıyorum” diye düşünüyor. Bu işin ona kattığı en büyük şey özgürlük hissi. Kendi hayatıyla ilgili karar verme iradesi. “Bu hayat benim” diyebilmek, isterse İstanbul’a gidip, gezip gelmek tarif edilemez bir mutluluk. Evet para önemli ama kazandırdığı bu özgürlük duygusu onun çok daha ötesinde...KIZLAR GÜÇLÜ VE ÖZGÜR OLSUNEv işlerinde eşi en büyük yardımcısı... Çocuklar küçükken en büyük destek anneler. O dönemleri anneler olmadan atlamak, çalışmaya devam etmek zor olurdu. Bakıcı bulsan gece kalmaz, evler zaten o kadar büyük değil. Annelerle gözü arkada kalmadan çocukları büyütüyor. O kadar ki çocuklar küçükken taşındığı annesinin alt katından, ev aldıkları halde taşınamıyor. Çocukların üstünde olsunlar diye...Kızları güçlü olsun, istemedikleri hiçbir şeyi yapmak zorunda kalmasınlar istiyor.GEZMEYİ SEVİYORUMZor yılları geride kalmış durumda. Gezmeyi, aktif olmayı, hareketliliği seviyor. Bu işin en iyi yanı emekli olacağını biliyor. Emekli olunca da alacak valizini, televizyonda gördüğü yerleri gezecek. Neyse ki koca da aynı kafada... Emeklilikte de evde oturacağını sanmıyor, yardım kuruluşlarında çalışırım diye düşünüyor. Artık çok yakın arkadaş oldukları, dostluğa dönüşmüş iş arkadaşlıkları var. Birlikte yapacakları işleri planlıyorlar. Kendi kızlarına da tüm kadınlara da kaderlerini ellerine almalarını, yani mutlaka ve mutlaka hiçbir engel tanımadan ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını öğütlüyor.YARIN: YAPAMAYACAĞIM DUYGUSUNU DAYANIŞMA İLE AŞTIM Olcay BüyüktaşÇekmeköy'de kaybolan iki kardeşölüolarak bulundu
Çekmeköy'de kaybolan iki kardeş ölü olarak bulundu İstanbul Çekmeköy'de dün kaybolan iki kardeş evlerinin yakınlarında bulunan bir inşaatın asansör boşluğu için kazılan yağmur suyu ile dolmuş çukurunda ölü bulundu. Çekmeköy Mimar Sinan Mahallesi'nde dün saat 15.00 sıralarında Hasan(4) ve Hüseyin(8) Büyür kardeşler kayboldu. Çocukları kayıp olan aile polis ekiplerine haber verdi. Yapılan ihbar üzerine polis ve AFAD ekipleri evin çevresinde ve ormanlık alanlarda çalışma başlattı. Çocukların, evlerinin yakınlarındaki inşaat alanında bulunan, yağmur suyuyla dolmuş çukurda olabileceği şüphesiyle olay yerine itfaiye ekipleri çağrıldı. İtfaiye ekiplerinin asansör boşluğu için kazılan çukurdaki suyu tahliye etmesinin ardından iki kardeşin cansız bedenlerine ulaşıldı. Olay yerine tedbir amaçlı Çevik Kuvvet Ekipleri de çağrıldı. Büyür kardeşlerin çukurdan çıkartılan cansız bedenleri incelenmek üzere Adli Tıp Morgu'na kaldırıldı."BİR ÇOCUĞUN İNŞAAT ALANINA GİREBİLMESİ ÇOK KOLAY"Mahalle sakini Mustafa Ağırdaş, çocukların hayatını kaybettiği inşaata 5-6 aydır kimsenin gelmediğini ifade etti. Ağırdaş, "Ben bu mahallede oturuyorum. Arka sokağa uzanan temeli tahtalar ile kapalı ama diğer taraftan girişi var. Bir çocuğun inşaat alanına girebilmesi çok kolay. İnşaatta kimse çalışmıyor. Hiçbir işçi görmedik. Çalışma sesi duymadık. İnşaattaki asansör boşluğuna yağmur suyu dolmuş. Çocuklardan birisi içine düşmüş. 'Diğeri de onu kurtarmaya çalışırken düştü' diye duymuştuk. Zaten bugün camide anons yapıldı, 'Mahallede iki çocuğumuz kayıptır' diye. Akşamına da böyle kötü bir olayla karşılaştık." dedi. /Archive/2021/3/9/073319231-49320471e52e2c57a937ffe835671e63.jpg DHAGüvence Hesabı’ndan tazminatödenen dosya sayısıgeçen yıl yüzde 44 düştü
Güvence Hesabı’ndan tazminat ödenen dosya sayısı geçen yıl yüzde 44 düştü Hasarda, sigortalının belirlenememesi halinde devreye giren bu hesaptan 2020 yılında 315 milyon TL tazminat ödemesi yapıldı. Trafik, tehlikeli madde, maden çalışanları gibi zorunlu sigortalar kapsamında özellikle sigortalının belirlenememesi halinde kişilere koruma sunan Güvence Hesabı’yla ilgili 2020 verileri, bu alanın da salgından etkilendiğini ortaya koydu. Bu hesap, sigortalının belirlenememesi yanında rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararları da gideriyor.Geçen yıl bu hesaptan toplamda 2 bin 715 adet hasar dosyası için 314.6 milyon lira ödeme yapıldı. 2019’a göre dosya sayısı yüzde 43.6, ödeme tutarı yüzde 24.4 azaldı. Bu kapsamda “sigortasız araçlar” için yapılan tazminat ödemesi yüzde 32.6 azalışla 217.7 milyon liraya inerken, dosya sayısı da yüzde 37.3 azalışla 2 bin 149 oldu. Ödemenin detaylarına bakınca, 132.7 milyon liranın “maluliyet”, 81.7 milyon liranın “ölüm ve defin”, 3.5 milyon liranın “tedavi” için yapıldığı görülüyor./Archive/2021/3/9/032740533-ekran-goruntusu-2021-03-09-032710.jpg‘İFLAS’TA ARTIŞ OLDU“İflas eden sigorta şirketleri” için yapılan ödemeler ise yüzde 4.2 artışla 97.7 milyon liraya çıkarken, dosya sayısı yüzde 59.2 azalarak 566 oldu. Yine ödeme detaylarına bakınca 88.4 milyon liranın “maddi hasar”, 4.1 milyon liranın “maluliyet”, 3.8 milyon liranın “ölüm ve defin”, 390 bin liranın “tedavi” için yapıldığı hesaplanıyor.‘SÜRÜŞ EĞİTİMLERİ OLUMLU KARŞILANDI’Groupama Sigorta’nın, geçen aralık ayında hayata geçirdiği “Groupama Sürüş Akademisi”ne ilgi artıyor. Şirketin kasko müşterilerine ücretsiz sunulan bir günlük eğitim hizmetinden bugüne kadar 200’den fazla kişinin yararlandığını belirten Groupama Sigorta ve Groupama Hayat Genel Müdürü Philippe-Henri Burlisson, “Türkiye’de trafik kazalarının yüzde 88’i sürücü hatalarından kaynaklanıyor. Etkinlik katılımcılarının son derece olumlu geri bildirimleri, doğru yolda olduğumuzun en net göstergesi” dedi. cumhuriyet.com.trLaboratuvardaüretilen etler iklim değişikliğineçare olabilir mi?
Et ve süt ürünlerinin üretimi, önemli miktarda sera gazı salımına yol açarak iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. Peki araştırmacıların laboratuvarlarda et üretme girişimleri bu soruna bir çare olabilir mi?Habere Gitmek için TıklayınSağlık Rehberi
Sağlık Rehberi Obezite, vücutta aşırı yağ dokusu birikimiyle ortaya çıkan, sağlığı tehlikeye atan birçok hastalığa yol açan ve beklenen yaşam süresini kısaltan önemli bir tıbbi ve halk sağlığı sorunudur. Tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmekte ve 21.yy.'ın "salgın hastalığı" olarak tanımlanmakta. İşte obezitenin yol açtığı 5 hastalık. Son bir yıldır küresel salgın hastalıkla mücadele kapsamında evde geçirilen zamanın artması, hareketsizlik ve atıştırmalar kilo alımını hızlandırırırken modern çağın tehlikeli hastalığı obezitenin de yaygınlaşmasına neden oluyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bilgi Baca, pandemide tehlikenin daha da artan obezitenin yol açtığı 5 sorunu anlattı, önerilerde bulundu.DİYABET: Tip 2 diyabeti olan çoğu insan aşırı kilolu veya obezdir. Kilo vererek, dengeli beslenerek, yeterli uyku alarak ve daha fazla egzersiz yaparak tip 2 diyabet geliştirme riski azaltılabilir. HİPERTANSİYON: Yüksek tansiyon, aşırı kilo ve obezite ile çeşitli şekillerde bağlantılıdır. Aşırı kilolu olmak kan basıncını artırabilir çünkü kalbin tüm vücut hücrelerine kan sağlamak için daha fazla pompalaması gerekir. KALP HASTALIĞI: Fazla kilo, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterole sahip olma olasılığını artırır. Bu koşulların her ikisi de kalp hastalığı veya felç olasılığını artırır. KANSER: Kolon, meme, endometrium (rahim duvarı), böbrek ve yemek borusu kanserleri obezite ile bağlantılıdır. Bazı çalışmalar ayrıca obezite ile safrakesesi, yumurtalıklar ve pankreas kanserleri arasında bağlantılar olduğunu bildirmiştir.DEPRESYON: Obeziteden etkilenen birçok kişi depresyon yaşar. Bazı çalışmalar obezite ile majör depresif bozukluk arasında güçlü bir ilişki bulmuştur. cumhuriyet.com.trMyanmar'da darbe karşıtlarısosyal medyayınasıl kullanıyor?
Myanmar'da devam eden darbe karşıtı gösteriler 'yurttaş gazeteci'lerin çektiği videolar ve fotoğraflarla dünyanın dört bir yanına yayılıyor. Ülkedeki protestocuların sosyal medyayı nasıl kullandığına baktık.Habere Gitmek için TıklayınBöbrek kanseri, erkeklerde 2 kat daha fazla görülüyor
Böbrek kanseri, erkeklerde 2 kat daha fazla görülüyor Üroonkoloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Tinay: En büyük risk altındaki kişiler sigara kullanan kişilerdir. Bunun yanında ailesinde böbrek kanseri hikâyesi olan kişilerde de böbrek kanseri gelişme ihtimali normale göre artmıştır. Böbrek kanseri, ürolojik kanserler arasında görülme sıklığı açısından prostat ve idrar torbasından sonra üçüncü sırada yer alıyor. Hastalığın genellikle belirti vermediğine dikkat çeken Üroonkoloji Uzmanı Doç. Dr. İlker Tinay, “Daha ileri evrede başvuran hastalarda; idrarda kanama, kilo kaybı, yorgunluk ve kemik ağrıları gibi şikâyetler sıklıkla görülmektedir. Bu bulgular hastalığın daha yaygın olmasının bir sonucudur ve bu hastalar tanı için geç kalmış hastalardır” diyerek erken tanının önemine dikkat çekti. Doç. Dr. Tinay, böbrek kanseri ile ilgili merak edilenleri yanıtladı. - Böbrek kanseri nedir?Böbrek kanseri, böbrek dokusunda oluşan kötü huylu kitlelere verilen genel bir isimdir. SİGARA FAKTÖRÜ- Hastalığın sebepleri nedir?Bugün için böbrek kanserine neden olduğu bilinen en sık etken, başta sigara olmak üzere tütün ve tütün ürünlerinin kullanımıdır. Bunun yanında son yıllarda yapılan çalışmalarda daha sıklıkla dile getirilen diğer bir sebep de obezitedir. Bazı ailesel sendromlar, ki bunların en bilineni Von Hipple-Lindau sendromudur, birden fazla kuşaktaki aile bireylerinin tekrarlayan böbrek kanseri tanısı almalarına sebep olmaktadır. Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle rutin hemodiyaliz tedavisi alan hastalar da böbrek kanseri gelişimi açısından risk altındadırlar. İDRARDA KANA DİKKAT- Belirtileri nelerdir?Günümüzde hastalar genellikle başka nedenlerle yapılan ultrasonografi, tomografi ya da MR görüntülemelerinde tesadüfen saptanan böbrek kitleleriyle başvurmaktadırlar. Bu hastalarda böbrek kitleleri genellikle erken evrede ve küçük böbrek kitleleri olarak saptanmaktadır. Daha ileri evrede başvuran hastalarda; idrarda kanama, kilo kaybı, yorgunluk ve kemik ağrıları gibi şikâyetler sıklıkla görülmektedir. Bu bulgular hastalığın daha yaygın olmasının bir sonucudur ve bu hastalar tanı için geç kalmış hastalardır. - Böbrek kanserinin görülme sıklığı nedir? 2018’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından bildirilen Globocan araştırması sonuçlarına göre, tüm dünyada 2018 yılında böbrek kanseri saptanan kişi sayısı 403 bin olarak rapor edilmiştir. Aynı araştırmanın Türkiye verilerine bakıldığında ise 2018 yılında toplam 5 bin 125 kişiye böbrek kanseri tanısı konduğu görülmektedir. Yapılan çalışmalarda daha sık olarak erkeklerde görülen bu kanserin, son yıllarda yapılan çalışmalarda kadınlarda da sıklığının arttığı görülmektedir. AKILLI İLAÇ TEDAVİSİ- Tedavide ne yapılır? Tedavi, hastalığın evresine göre planlanmaktadır. Herhangi bir metastazı saptanmayan ve sadece böbrek kitlesi ile başvuran hastalarda, kitlenin yerine ve boyutuna göre sadece kitlenin çıkarılması ya da böbreğin tamamen alınması kararı verilmektedir. Metastazla saptanan hastaların ise metastaz yoğunluğuna ve hastanın genel durumuna göre yine böbreğin ameliyatla alınması ve beraberinde metastazlara yönelik “akıllı ilaç tedavisi” ile tedavi planlaması uygun olacaktır. Özellikle metastatik hastalık tedavisinde son yıllarda tedavi seçenekleri artmıştır. - Kapalı ameliyatların böbrek kanserlerindeki yeri nedir?Böbrek kanserinin cerrahi tedavisinde hem böbrek koruyucu ameliyatlarda hem de böbreğin tamamen çıkarıldığı ameliyatlarda kapalı yöntemler olarak bilinen laparoskopik ve robot yardımlı laparoskopik cerrahiler hem ülkemizde hem de tüm dünyada sıklıkla ve başarı ile uygulanmaktadır. [email protected] Sibel Bahçetepeİşvereninçalışanınıiştençıkarma yasağı2 ay daha uzatıldı
İşverenin çalışanını işten çıkarma yasağı 2 ay daha uzatıldı Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile işverenin çalışanını işten çıkarma yasağı, 17 Mart'tan itibaren 2 ay daha uzatıldı. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan kararla, 4857 sayılı İş Kanunu'nda işçilerin iş akitlerinin feshedilmesinin önüne geçilmesine yönelik düzenlemeyi içeren geçici 10'uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen sürelerin, 17 Mart'tan itibaren 2 ay daha uzatılması düzenlendi.İş Kanunu'na 16 Nisan 2020'de eklenen geçici madde ile iş veya hizmet sözleşmelerinin, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller, iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, iş yerinin faaliyetinin sona ermesi, işin sona ermesi halleri dışında, 3 ay süreyle işveren tarafından feshedilmesi yasaklanmıştı.Ayrıca geçici maddede işverene, çalışanlarını 3 aylığına ücretsiz izne ayırmasına ilişkin düzenlemeye de yer verilmişti.Cumhurbaşkanı Kararı ile söz konusu işten çıkarma ve ücretsiz izne ayırılmasına ilişkin düzenlemelerin süresi, 17 Mart'tan itibaren 2 ay daha uzatıldı.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Normalleşme sürecinde istihdamı korumak için tedbirlerimize devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Nakdi Ücret Desteği ve Fesih Kısıtı'nı 2 ay süreyle uzatıyoruz." ifadesini kullandı. AAMeghan Markle neden Prenses Diana ile karşılaştırılıyor?
Prens Harry, eşiyle annesini karşılaştırırken, "tarihin tekerrür etmesinden korktuğunu” söyledi.Habere Gitmek için Tıklayın