News - Haberler
Lübnan ve Tunus'ta Covid-19 can almaya devam ediyor
Lübnan ve Tunus'ta Covid-19 can almaya devam ediyor Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle Lübnan'da 62, Tunus'ta 26 kişi yaşamını yitirdi. Lübnan Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 62 kişinin daha Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği, 3 bin 513 yeni vaka tespit edildiği belirtildi.Ülkede bugüne kadar salgın sebebiyle toplam 4 bin 508 kişi öldü, 362 bin 833 kişiye hastalık bulaştı, enfekte olan 227 bin 741 kişi de sağlığına kavuştu.Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre, son 24 saatte Kovid-19'dan 26 kişi yaşama gözlerini yumarken, 662 kişide virüs tespit edildi.Kovid-19'dan ölenlerin sayısı 7 bin 869'a, toplam vaka sayısı 230 bin 443'e, iyileşenlerin sayısı da 192 bin 282'ye yükseldi. AABiden'denüretimde dışa bağımlılığıazaltacak kararname
Biden'den üretimde dışa bağımlılığı azaltacak kararname ABD Başkanı Joe Biden, yüksek kapasiteli batarya, ilaç, kritik mineraller ile otomobil, telefon ve askeri teçhizat gibi ürünlerde kullanılan yarı iletkenlerin tedarik zincirini güçlendirerek imalatı artırmayı amaçlayan yeni bir kararname imzaladı. Kritik ürünlerde Amerika'nın ithalata bağımlı hale gelmesini bir ulusal güvenlik ve ekonomi riski olarak gören Biden, tedarik zincirinin dayanıklılığı ve güvenilirliğini artırmaya yönelik bir adım attı.Bu kapsamda Biden, yüksek kapasiteli batarya, ilaç, kritik mineraller ile otomobil, telefon ve askeri teçhizat gibi ürünlerde kullanılan yarı iletkenlerin tedarik zincirini güçlendirerek imalatı artırmak amacıyla yeni bir kararname imzaladı.Söz konusu kararnameyi imzalamadan önce kısa bir konuşma yapan Biden, Amerikan imalatının güçlendirilmesinin ve kritik ürünlerde yabancı ülkelere bağımlı olunmamasının önemine dikkati çekti.Biden, "Amerikan halkı, ister arabaları, ister reçeteli ilaçları veya marketten aldıkları yiyecekler olsun, aldıkları mal ve hizmetlerde asla sıkıntıyla karşılaşmamalıdır." dedi.ÇİP ÜRETİMİNİ GÜÇLENDİRMEYE YÖNELİK YASA İÇİN 37 MİLYAR DOLARLIK FON İHTİYACIKararnamenin ABD'nin tedarik zincirindeki kırılganlıkları gidermeye yardımcı olacağına işaret eden Biden, "Dayanıklı, çeşitli ve güvenli tedarik zincirleri, yerli üretim kapasitemizi yeniden canlandırmamıza ve iyi maaşlı işler yaratmamıza yardımcı olacak." diye konuştu.Biden, bunun sadece yerel kapasiteyi güçlendirmekle kalmayacağını aynı zamanda Amerikan şirketlerinin mallarını ihraç etme fırsatını da artıracağını vurgulayarak, tedarik zincirinin bir noktasındaki küçük bir aksaklığın bile zincirin dışında etkilere de neden olabileceğini anlattı.Son zamanlarda çip tedarikinde sıkıntı yaşandığına dikkati çeken Biden, yarı iletken olarak adlandırılan çiplerin tedarikinde yaşanan sorunun otomobil üretiminde gecikmelere neden olduğunu ifade etti. Biden, "Bu tedarik zincirlerinin güvenli ve güvenilir olduğundan emin olmalıyız." dedi.Yarı iletken tedarikinde yaşanan sıkıntının çözümüne yönelik sektör liderleriyle birlikte çalışılması için de talimat veren Biden, çip üretimini güçlendirmeye yönelik yasa tasarısı için 37 milyar dolarlık fon ihtiyacı olduğunu ve bunun sağlanması için baskı yapacaklarını kaydetti. AAJohnson & Johnson'ın koronavirüs aşısının güvenli ve etkili olduğu açıklandı
Johnson & Johnson'ın koronavirüs aşısının güvenli ve etkili olduğu açıklandı ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Johnson & Johnson’ın geliştirdiği tek dozluk koronavirüs aşısının güvenli ve etkili olduğunu açıkladı. Bu aşının ABD'de yapılmakta olan Moderna ve Pfizer aşılarına göre önemli iki avantajı var: Tek doz ile koruma sağlaması ve -20 ile -70 dereceler arasındaki özel derin dondurucular yerine buzdolabı sıcaklığında nakledilebilmesi. Getty ImagesABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Johnson & Johnson'ın geliştirdiği tek dozluk koronavirüs aşısının güvenli ve etkili olduğunu açıkladı.Aşı onaylanırsa, Covid-19'a karşı ABD'de kullanıma sunulacak üçüncü aşı olacak.Bu aşının ABD'de yapılmakta olan Moderna ve Pfizer aşılarına göre önemli iki avantajı var: Tek doz ile koruma sağlaması ve -20 ile -70 dereceler arasındaki özel derin dondurucular yerine buzdolabı sıcaklığında nakledilebilmesi.Johnson & Johnson'ın aşıyı üreten Belçika'daki şirketi Janssen, deney sonuçlarının aşıların güvenli ve etkili olduğunu gösterdiğini ve aşının kullanıma sunulabileceğini açıklamıştı.Aşının ABD'de kullanımı konusunda son kararı Cuma günü toplanacak bir uzmanlar komitesi verecek.Janssen'in sunduğu verileri inceleyen FDA, aşıların hem hafif hem de ağır hastalığı önlemede etkili olduğu sonucuna vardı.Aşıyı olan kişilerde ağır hastalığa karşı yüzde 85, hafif hastalığa karşı da yüzde 66 koruma gözlendi.Hastalananlardan hiçbiri ölmedi veya hastaneye başvurması gerekmedi.Aşının Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına karşı etkisinin bir miktar daha az olduğu açıklandı.Bir Beyaz Saray yetkilisi onay alması durumunda, önümüzdeki hafta aşıdan üç milyon dozun dağıtılmasının beklendiğini söyledi.Şirket ABD'ye Mart sonuna kadar 20 milyon, Haziran sonuna kadar da 100 milyon doz aşı yollama taahhüdü vermişti.Birleşik Krallık 30 milyon doz, Avrupa Birliği 200 milyon doz, Kanada 38 milyon doz, Covax programındaki ülkeler ise 500 milyon doz almak için Janssen ile sözleşme imzalamıştı.ABD'de bugüne kadar aşı olan kişi sayısı 65 milyonu aştı. Ülke genelinde her gün ortalama 1,3 milyon doz aşı yapılıyor. BBC TürkçeAlmanya ve Belçika’da milyarlarca euroluk kokain ele geçirildi
Almanya ve Belçika’da milyarlarca euroluk kokain ele geçirildi Almanya ve Belçika'daki gümrük görevlileri, Hollanda'ya gitmekte olan 23 tonluk rekor miktarda kokain ele geçirdi. ReutersAlmanya'da bulunan kokain duvar dolgu malzemesi tenekelerine saklanmıştıAlmanya ve Belçika'daki gümrük görevlileri, Hollanda'ya gitmekte olan 23 tonluk rekor miktarda kokain ele geçirdi.İlk olarak Alman yetkililer Paraguay'dan Hamburg'a giden beş konteynerde 16 ton kokain buldu.Bu bilginin Hollanda ve Belçikalı yetkililerle paylaşılmasının ardından Belçika'nın Anvers limanında da 7,2 ton kokain ele geçirildi.Alman yetkililer kokainin sokaktaki değerinin milyarlarca euro olduğunu açıkladı.Hollanda polisi, uyuşturucu ticaretiyle bağlantılı olduğu düşünülen 28 yaşında bir adamın tutuklandığını açıkladı.Paraguay'dan Almanya'ya gönderilen uyuşturucu duvar dolgu malzemesi tenekelerinde, Panama'dan Anvers'e gönderilen kokain ise tahta bloklar arasında bulundu.ReutersReutersAlman yetkililer, dolgu macunu kutularından birkaçını incelemeye karar vermeleri sayesinde uyuşturucu ticaretini fark ettiklerini açıkladı.ReutersCustoms officials said the amount of cocaine discovered had a street value of "several billion dollars"Alman gümrük görevlileri Hamburg'da ele geçirilen kokain miktarının Avrupa tarihinde bir kerede ele geçirilen en fazla kokain olduğunu, dünyada da bu alanda tarihe geçecek bir miktar olduğunu belirtti.Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Hamburg gümrük görevlisi Rene Matschke "16 tonluk kısmının değerinin 1,5 ile 3,5 milyar euro arasında olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.Almanya'nın en büyük limanı olan Hamburg, Avrupa'nın da en büyük üçüncüsü.Paraguay da uyuşturucu ticaretinde en önemli transit ülkelerden biri.Brezilya'daki uyuşturucu kartelleri son yıllarda, ürettikleri uyuşturucuyu komşu Paraguay'a kaçırarak oradan Avrupa'ya gönderiyor.Ekim ayında da Anvers limanında 11,5 ton kokain bulunmuştu.2020'de Avrupa'ya girerken ele geçirilen kokainin miktarı 102 ton olmuştu. BBC TürkçeDünya savaşlarında Almanya'ya karşıkullanılan sanata dayalıkamuflaj taktikleri
Dünya savaşlarında Almanya'ya karşı kullanılan sanata dayalı kamuflaj taktikleri Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında, askeri donanımın yanı sıra başka yöntemler de etkili oldu. Müttefikler, düşmanı yanıltmak amacıyla optik illüzyona (göz yanılması) ve bunu başaracak ressamların yardımına baş vurdu. Matthew Wilson, İkinci Dünya Savaşı'nda düşmanı yanlış yönlendirme amaçlı bir kamuflaj birimi ile "Hayalet Ordu"nun Müttefiklerin zafere ulaşmasında nasıl bir rol oynadığını araştırdı. Getty Imagesİkinci Dünya Savaşı'nda Nazileri yanıltmak için kullanılan şişme tanklardan biriBirinci ve İkinci Dünya Savaşlarında, askeri donanımın yanı sıra başka yöntemler de etkili oldu. Müttefikler, düşmanı yanıltmak amacıyla optik illüzyona (göz yanılması) ve bunu başaracak ressamların yardımına baş vurdu. Matthew Wilson, İkinci Dünya Savaşı'nda düşmanı yanlış yönlendirme amaçlı bir kamuflaj birimi ile "Hayalet Ordu"nun Müttefiklerin zafere ulaşmasında nasıl bir rol oynadığını araştırdı."Topyekun savaş" çağı olan 20. yüzyılda kadın, erkek, asker, sivil herkes bir rol oynadı. Tarihçiler, arkeologlar, ressamlar ve diğer sanatçıların savaş ve çatışmalarda oynadığı rol ise henüz tümüyle açığa çıkmadı.Birinci Dünya Savaşı'nda görev alan ressamlar ile İkinci Dünya Savaşı'ndaki iki askeri birimin hikayesi, modern savaşta ressamların nasıl önemli bir rol oynadığını aydınlatmaya yardımcı olabilir.Zira onlar, çatışma bölgelerini yaratıcı stratejinin alanları olarak kullanıp, kelimenin tam manasıyla savaş "tiyatrosu" yapmışlardı.Barış dönemlerinde ressamların eğitimi, illüzyon yaratma tekniklerini de içerir. Göz yanıltıcı perspektif, ışık, gölge oyunlarına başvurulur. Sanatın amacı tümüyle illüzyon değildir, ama Batı sanat tarihinde sık karşılaşılan bir temadır bu. Antik dönem Yunan ressam Zeuxis'tan (resmettiği üzüm taneleri öylesine gerçekçidir ki kuşlar yemeye kalkışmıştır) 1960'ların Optik Resim akımı buna örnek verilebilir.Gemileri torpidolardan koruyan 'göz kamaştırıcı' şeritlerBirinci Dünya Savaşı'nın kamuflaj ressamlarından biri Solomon J Solomon idi. Kraliyet Akademisi üyesi Solomon, Batı cephesine gönderilmişti. Siperleri kamuflaj ağlarıyla gizleme tekniğini geliştirmiş, gerçeğinden ayırması zor "gözetleme ağacı" ile askerden arındırılmış bölgede yerleştirilen nöbetçilerle düşman hattı gözetlenmişti. Heykeltıraş ve ressam Leon Underwood da ağacın tasarımı ve yerleştirilmesinde Solomon'a yardımcı olmuştu.Aynı savaş öncesinde Londra'da çalışan ressam Norman Wilkinson ise gemileri düşman torpidosundan koruyacak "göz kamaştırıcı" kamuflaj üzerinde çalışmıştı.Gemilerin üzerine çizilen siyah-beyaz şeritler, geminin hızının ve tam konumunun tespit edilmesini zorlaştırıyordu. Wilkonson'ın tasarımlarını hayata geçirmesinde Edward Wadsworth ve başka ressamlar da yardımcı oldu.Bu ressamların kamuflaj teknikleri daha sonra İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilere karşı kullanılan stratejilere esin kaynağı olsa da, yeni kuşak ressamlar bu işi çok daha ileri götürecekti.2. Dünya Savaşı'nda İngilizlerin kullandığı propaganda yöntemleriCIA Soğuk Savaş'ta modern resmi nasıl araç olarak kullandı?Imperial War MuseumGöz kamaştıran kamuflaj şeritleriyle boyanmış İngiliz HMS Kildangan gemisi, 1918Müttefikler ve 2. El Alameyn Muharebesi1942'de Kuzey Afrika çölünde Müttefikler, Mihver ordularına karşı amansız bir çatışmaya girmişti. Mısır'ın İskenderiye şehrindeki Borg el Arap'ta iki İngiliz subaya üst düzey bir toplantıya katılmaları için emir gitti. Geoffrey Barkas ile Tony Ayrton, Orta Doğu Komutanlığı Kamuflaj Birliği'nden sorumluydu. Bu, askerlerin ve ordu teçhizatının kamuflajından sorumlu bir birlikti ve savaş tecrübesi olan askerlerden değil, eski ressamlar, sahne tasarımcıları, karikatüristlerden oluşuyordu. Ayrton da eskiden ressamdı; Barkas ise 1936'daki belgeseli ile Oscar ödülü kazanmış sinemacıydı.2. El Alameyn Muharebesi hakkında bu kişilere gizli bilgiler verildi. Bunun, savaşın kaderini değiştirebilecek önemde bir saldırı olduğu söylendi. Barkas ve Ayrton'a ise Müttefiklerin en önemli stratejik manevrasının sorumluluğu verilmişti.Orta Doğu Komutanlığı Kamuflaj Birliği daha önce sadece kamuflaj taktiklerinden sorumluydu. Jetlerin savaş bölgelerinde yerler siyah ve gri şeritlere boyanarak düşmanın keşif uçakları yanıltılmaya çalışılıyordu. Uçak hangarlarının üstü boyanarak sivil yerleşimi gibi gösteriliyordu.Çerçeveden fırlayan çocuk neye bakıyor?Nazilerin yağmaladığı sanat eserlerini aramakGetty ImagesAskerler Basseux'de kamuflaj ağ örüyor - 16 Haziran 1918Sahte tanklarAma Eylül 1942'de Müttefiklerin daha büyük çaplı göz hilelerine ihtiyacı olacaktı. Alman ve İtalyan birliklerinin, Müttefiklerin saldırısının daha ileri bir tarihte ve başka bir yönden geleceğine inanmaları gerekiyordu.Çatışma bölgesine çok sayıda tankın getirilmesi ve bunların düşmandan gizlenmesi lazımdı. Ama aynı zamanda 600 adet sahte askeri aracın, saldırı güneyden gelecekmiş izlenimi verecek halde hareket etmesi gerekiyordu.Barkas, Ayrton ve Kamuflaj Birliği'ne 28 gün içinde hayali bir ordu yaratma, gerçek orduyu ise gözlerden gizleme görevi verilmişti.Yağ kutuları, mühimmat siloları, palmiye yaprakları brandalarla kaplanıp sahte askeri araçlar inşa edildi. Alman keşif uçaklarının göreceği şekilde sahte su boruları bile döşendi.Öte yandan kuzey bölgesinde ise gerçek tankların üzerine tahta bölmeler monte edilerek normal kamyon görünümü verilmişti. Saldırı öncesinde de bunlar kolaylıkla indirilerek Mihver ordularının karşısına adeta yoktan var edilen bir ordu çıkarılmıştı.Böylece Alman General Erwin Rommel'in komutasındaki birlikler yenilgiye uğratıldı. Sanatçılar galip gelmişti.Normandiya Çıkarması'nın 75. yıl dönümü: 1944’teki askeri harekâtta neler yaşandı? Dresden bombardımanının 75. yılı: Müttefiklerin 2. Dünya Savaşı'ndaki en tartışmalı saldırısıFotoğraflarla: Nazi Almanyası'nın kalbi Berlin 75 yıl önce nasıl düştü?Imperial war MuseumLeon Underwood'un Kamuflaj Ağacı (1919) adlı çalışmasında askerlerin, ağaç gövdesi görüntüsünde bir gözetleme kulesi inşa ettiği görülüyor'Hayalet Ordu'Bu taktikler daha sonra İkinci Dünya Savaşı'nda ABD ordusunun 23. Özel Birlikleri kurmasına ilham kaynağı olacaktı. "Hayalet Ordu" adıyla bilinen ve 1.000 kişiden oluşan bu birlikler, Normandiya Çıkartması sonrasında kullanılmıştı. Amaçları, Almanları, Müttefiklerin 30 bin ekstra asker getireceğine inandırmak ve kendi dezavantajlarına olacak şekilde konumlanmalarını sağlamaktı."Hayalet Ordu"da da askerlerin yanı sıra birçok mimar, tasarımcı, mühendis ve ressam yer alıyordu. Aralarında fotoğrafçı Art Kane, moda tasarımcısı Bill Blass ve ressam Ellsworth Kelly gibi ünlü isimler de vardı. 1944-45 yıllarında varlığını sürdüren Hayalet Ordu, Almanlara yönelik 22 yanıltma operasyonu düzenlemiş ve Müttefiklerin Adolf Hitler'i yenilgiye uğratmasında önemli rol oynamıştı.Alman keşif uçaklarının yüzlerce şişme tankı ve diğer sahte askeri teçhizatı gerçeğinden ayırması mümkün değildi. Nazi dinleme cihazlarını yanıltmak için de, hoparlörlerden ordu birlikleri hareket halindeymiş gibi sesler yayınlanıyor, köprüler inşa ediliyormuş izlenimi veriliyordu."Hayalet Ordu" mensupları ayrıca farklı ülkelerin üniformalarını giyerek yakın kasabalarda dolaşıyor, ordunun hareket halinde olduğu bilgisini casuslar arasında yaymaya çalışıyordu."Hayalet Ordu" üyelerinin ettikleri gizlilik yemini, kullandıkları taktiklerin savaş sonrasında anlatılmasını yasaklamıştı. Bu durum 1996'ya kadar devam etti.Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında uygulanan bu taktikler, sanatta illüzyon hikâyelerine yeni bir boyut katıyor. 20. yüzyıl öncesinde de ressamların arada sırada askeri amaçlı kullanımı (düşman hatlarının topoğrafını kaydetme vb.) söz konusu olmuşsa da, modern savaşlar, ressamların tamamen orijinal yöntemlerle göz yanıltmasını içerir oldu.Onların bu yanlış yönlendirme stratejileri savaşta önemli rol oynamış, MÖ 5. yüzyılda yaşamış Çinli komutan ve filozof Sun Tzu'nun "Savaş Sanatı" olarak tanımladığı olgunun önemli bir unsuru olmuştu. BBC TürkçeHavaya ateşaçan magandalar, mahalle bekçilerine saldırdı: 1 bekçi yaralı
Havaya ateş açan magandalar, mahalle bekçilerine saldırdı: 1 bekçi yaralı Adana'da havaya tabanca ve pompalı tüfekle ateş açan bir grup, kendilerine müdahale etmek isteyen mahalle bekçilerine de saldırdı. Saldırganların açtığı ateşte bir mahalle bekçisi elinden yaralandı. Olay, saat 02.30 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Narlıca Mahallesi 27 Mayıs Caddesi'nde meydana geldi. Cadde üzerinde bir grup, tabanca ve pompalı tüfekle havaya ateş açtı. Devriye görevindeki mahalle bekçileri, müdahale etmek üzere silah seslerinin geldiği yere gitti. /Archive%5C2021%5C2%5C25%5C072936169-havaya-ates-acan-magandalar-mahalle-bekcilerine-saldirdi-1-bekci-yarali_3.jpgKarşılarında mahalle bekçilerini gören kimliği belirsiz magandalar, bu kez silahın namlusunu bekçilere doğrultup tetiği çekti. Bir mahalle bekçisini elinden yaralayan magandalar, daha sonra otombil ile olay yerinden kaçtı. Yaralı mahalle bekçisi, çağrılan ambulans ile Seyhan Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan mahalle bekçisinin hayati tehlikesinin bulunmadığı bildirildi./Archive%5C2021%5C2%5C25%5C072937544-havaya-ates-acan-magandalar-mahalle-bekcilerine-saldirdi-1-bekci-yarali_5.jpgPolisin olay yerinde yaptığı incelemed boş 5 tüfek kartuşu, yaklaşık 100 metre ilerisinde de çok sayıda boş tabanca kovanı bulundu. Bölgeyi zırhlı araçlarla ablukaya alan polis, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. DHAÇin’de 4.500 dolarlık elektrikli aracın satışıTesla’yıkatladı
Çin’de 4 bin 500 dolarlık uygun fiyatlı elektrikli aracın satışları Tesla’nın pahalı araçlarını geride bıraktı.Habere Gitmek için TıklayınCumhurbaşkanlığıdoğrulama platformu kuruyor: Uzmanlar 'Doğru Mu' için ne diyor?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Doğru Mu adında bir doğrulama platformunun kurulacağını açıkladı. Uzmanlar ise doğrulama platformlarının temelinde şeffaflık ve bağımsızlık kriterlerinin olduğunu, hükümet tarafından kurulan bir kuruluşun bunu yerine getiremeyeceği görüşünde.Habere Gitmek için TıklayınDoğum günühediyesi olarak meme ve böbrek kanserinden kurtuldu
Doğum günü hediyesi olarak meme ve böbrek kanserinden kurtuldu Kazakistan’ın Almatı kentinde yaşayan Lyubov Topkina (72), aralık ayında meme bölgesinde büyük bir kitle hissetti. Zaman kaybetmeden tetkiklerini yaptıran Topkina’nın meme kanseri olduğu belirlendi. Ülkesinde ameliyat olmak istemeyen ve bu konuda iyi bir doktor ile merkez arayışına giren Topkina, vakit kaybetmeden Türkiye’ye geldi. Prof. Dr. Mustafa Özdoğan ile görüşen Topkina, böbreğinde de bir kitle olduğunu öğrenerek büyük bir şok yaşadı. Prof. Dr. Alihan Gürkan tarafından yapılan ameliyat ile hem memesindeki hem de böbreğindeki kitlelerden kurtularak sağlığına kavuştu. Ameliyatının doğum gününden bir gün önceye denk geldiğini söyleyen Topkina, bu yıl çok farklı bir hediye almış olduğunu belirterek “Tek ameliyatla memeyi ve böbreği koruyarak sadece kitleleri alan doktorum sayesinde doğum günümde ben yeniden doğdum.Girerken Alihan Hoca’dan doğum günü hediyesi olarak böbreğimi korumasını istedim. Tek ameliyatla memeyi ve böbreği koruyarak sadece kitleler alındı” diye konuştu. Özellikle ileri yaş hastalarda ikinci bir tümör odağının sanılandan daha sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Alihan Gürkan, şunları söyledi: “Her iki organa zarar vermeden, özellikle memeyi ve sonrasında böbreği koruyarak ameliyatımızı yaptık. Hastamız ileri yaşta olduğu için organları koruyarak yaptığımız ameliyat kendisine büyük avantaj sağladı. Ayrıca yeni yaşına girmeye hazırlandığı günde söz verdiğimiz gibi hayatını tehdit eden bu kitlelerden hastamızı kurtarmış olmak ve onun sevincini görmek bizim için büyük bir mutluluk.” Sibel BahçetepeTuruncu altınıkatlettiler
Turuncu altını katlettiler Antalya kent merkezinde kamuya ait 203 dönümlük narenciye bahçesinin 60 bin metrekaresi Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından özel bir şirkete kiralandıktan sonra alanda kafe, çay bahçesi ve spor alanlarının bulunacağı günübirlik tesis yapılmak için yüzlerce verimli ağacın kesildiği öne sürüldü. 84 yıllık, kamuya ait Narenciye Üretim ve Araştırma Merkezi, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Merkezi’ne (BATEM) dönüştürüldü. Bu alanın dışında kalan 60 dönümlük bölüm, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce Hamidiye Vakfı’na tahsis edilmişti. Vakfın özel bir şirkete kiraya verdiği alanda portakal, limon kamkat ve reçelleri yapılan turunç ağaçlarının kesildiği iddiaları üzerine CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar, il yöneticileriyle birlikte bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Zerdalilik Mahallesi’ndeki 60 bin metrekarelik narenciye bahçesinin 45 bin TL’ye kiraya verildiğini hatırlatan Bayar, izlenimlerini şöyle anlattı: “Bazı alanlardan ağaçların kesilip yerine çim ekildiğini, bazı alanların ise yeniden düzenlenmek üzere kazıldığını gördük. ‘Alanda ne gibi bir çalışma olacağını, bahçenin ne amaçla kiralandığını’ sorduk. Bahçeyi kiralayan şahıs, burada çay bahçesi konseptinde kafe ve pastane ürünlerinin satıldığı, bir tarafta spor yapılacak alanlar bulunan günübirlik sosyal bir tesis alanı yapımının planlandığını tarafımıza iletti.” Bayar, “Konunun yakından takipçisi olacağız. Ranta ve talana müsaade etmeyiz” dedi.MECLİS’E TAŞINDIAKP İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ve parti yöneticileri, narenciye ağaçlarının kesildiği alana giderek incelemelerde bulundu. Partililerin “Narenciye solmasın”, “Ağaçlarımız kesiliyor”, “Ağaçlarımız kurumasın”, “Narenciye’de ağaç katliamı” dövizleri taşıdıkları görüldü. Konuya müdahil olacakları belirten il başkanı Taş, “İhaleyi alan firma, sözleşmeye aykırı davranıyor. İhaleyi alan ve ağaçlara bakmakla yükümlü olan kişi, ağaçlara bakmadığı gibi şu anda zarar veriyor. İhalenin iptali için tüm hukuki yolları deneyeceğiz” ifadelerini kullandı. CHP Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Rafet Zeybek de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi ile konuyu TBMM gündemine taşıdı. 1934 yılından bu yana bitkisel üretim alanında çalışmalar yürütülen narenciye bahçesi, kahveden muza, hurmadan tropik bitkilere birçok tarımsal ürünün bölgede üretilebilmesi için öncülük yaptı. Erken Cumhuriyet döneminin tarımsal üretime verdiği önemin simgelerinden biri olan arazide çeltikten susama, pamuktan yem bitkilerine kadar birçok ürünün yerli üretime kazandırılması için çalışmalar yürütüldü. Bülent EcevitÜretici, işbirliğiyle kazanacak
Üretici, işbirliğiyle kazanacak Tarımsal kalkınmaya önem veren Muğla Büyükşehir Belediyesi, il genelindeki kooperatiflerle işbirliği yaparak üreticinin ürettiği üründen daha fazla kazanması için çalışmalar yapıyor. Bugüne kadar alım garantili çiçek, koku vadisi, arıcılık ve bal, süt soğutma tankı, lavanta fidesi, kıl keçisi, zeytinyağı, tüketim kooperatifleri ile imzalar atılarak işbirliği yapıldı. Tarımda üreten bir toplum olabilmek için sadece verimli topraklara sahip olmanın yeterli olmadığını söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, izlenen tarım politikalarının yerli ve milli tarıma, üreten köylüye destek olmasıyla tarımın milli ekonominin temeli olabileceğini söyledi. Başkan Gürün, “Dünyada ürün çeşitliliği, kendi kendine yetebilen sayılı ülkelerden biri, nadide ülkemizdir. 1923 yılından beri üreten köylüsünü milletin efendisi yapan Türkiye Cumhuriyeti son 20 yılda verimli toprakları dururken birçok ürünü dışarıdan ithal eden, tarım toprakları üretici zor durumda olduğu için nadasa bırakılmış gibi boş bırakılan, yüksek faizle borçlandırılan üreticinin traktörü bile haczedilir duruma gelmiştir. Buğday, saman, pamuk, kırmızı et, ayçiçeği gibi birçok temel ürün ne yazık ki coğrafyası bizim bir şehrimiz kadar olan ülkelerden ithal edilmektedir. Pandemi dönemi bir kez daha göstermiştir ki ithalata dayalı tarım sistemi olan ülkeler herhangi bir kriz durumunda ithalatı durdurduğu an ürünler aşırı zamlanmakta vatandaş evine götürecek yağ bulamamaktadır. Ülkemizin derhal tarım politikalarında yerli ve milli duruşa dönmesi gerekmektedir. Yediğimiz ekmek, soframızdaki etin, peynirin ülkemiz topraklarında üretiliyor olması üreten köylümüze güven verecek, onların üretim şevkini artıracaktır” dedi.81 İLE YERLİ TOHUMYerli ve milli tarım, üreten bir Muğla için ilk günden kolları sıvadıklarını ifade eden Başkan Gürün, “Türkiye’nin en kapsamlı Yerel Tohum Merkezi’ni kurarak işe başladık. Şimdi Türkiye’nin 81 iline genetiği araştırılmış yerel tohum gönderiyoruz. Tarım laboratuvarından, alım garantili çiçek üretimine, akıllı tarım çiftliğinden meyve sebze kurutma tesisine, sakız ağacından ipekböcekçiliğine, kıl keçisi dağıtımından süt tankı desteğine her alanda üreticimizin yanındayız. MELSA şirketimiz ile de yerli ürünleri halkla buluşturuyor, internet üzerinden de ulaşabilmesini sağlıyoruz. En önemli konu ise üretim ve tüketim kooperatiflerimizle güç birliğimiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün, “Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri birleştirmek demektir” sözünden yola çıkarak kooperatiflerimizle güçlerimizi birleştiriyoruz. Aracıları aradan çıkarıyor, üreten ellerin hakkını almasını sağlıyoruz. Katma değeri yüksek ürünlerle üreticilerimizin kazanmasını, toprağında mutlu olmasını amaçlıyoruz. Üreticimiz üretecek, kooperatifleşme ile ürettiklerini halka ulaştıracak, üretici kazanacak, halk yerli ürünlerle buluşacak, Büyükşehir halkla üretici arasında köprü olacak” diye konuştu.BU DAHA BAŞLANGIÇKarabörtlen Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Mehmet Emin Benzer: Büyükşehir bize can suyu olacak yatırım yaptı. Bu destek sadece makine alınıp verilmesi değil. Çok bilinen “Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret” sözündeki gibi biz balık tutmayı biliyorduk, Büyükşehir bize bu balığın satışını pazarlamasını yaptı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi birçok belediyeye tavsiye etmesiyle pazarlama alanında büyük bir gelişim sağladık.Eşen Yakabağ Köylerin Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Mehmet Şahin: Büyükşehir bize süt tankı aldı. Daha önce buradaki bir fabrikadan süt tankı alıyorduk. Alırken de çok tartışmalar yaşıyor, sütü satarken de pazarlık yapma fırsatımız olmuyordu. Şimdi kendi tankımız var, istediğimiz fiyatı veriyor göğsümüzü gere gere pazarlığımızı yapabiliyoruz. Sütü soğutmak için aylık 3 bin TL bulan elektrik harcıyorduk. Şimdi büyükşehir belediyesi bunu karşılayacağını söyledi. Bu da yıllık 36 bin TL gibi bir destek demek oluyor. Kooperatifimize güven veren bu yatırımlardan dolayı teşekkür ediyoruz. Menteşe Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı Bahar Öksüz: Muğla Büyükşehir Belediyesi bize katma değeri yüksek ürün satmamızı sağladı. Daha önce erişte, susam gibi ürünler vardı, şimdi aromatik yağları MELSA ve E ticaret aracılığı ile doğrudan satış yapabiliyoruz. Ayrıca Koku Vadisi alanı gezilebilen, görülebilen, merak edilen bir yer olarak kırsal turizmi de canlandırdı. Türkiye’nin her yerine ulaşabiliyoruz. En büyük destek ise teknik bilgisi olmayan üreticilerimize, üreticiliği düşünmeyenlere bir kazanç kapısı oldu. Kadınlarımıza pozitif ayrımcılık yapılarak gelir düzeylerini artırmış oldu. Kalkınma uzun bir yol. Biz daha başlangıcındayız ve güzel işler yapacağız. Tarımda kadının gücü görünmüyor. Ama bu kooperatiflerle kadının gücü görünüyor. cumhuriyet.com.tr