News - Haberler
LeBron'a "sahte faul" soruşturması
LeBron'a "sahte faul" soruşturması LeBron James’in ribaunt mücadelesinde yere düşerek faul almaya çalıştığı, Kuzma’nın ise son çeyrekte hücum faul aldırmak için sportmenlik dışına çıkarak yanıltıcı bir şekilde faulü göstermeyi denediği iddia edildi. /Archive/2021/2/14/103443230-nba.jpgLig yönetimi Los Angeles Lakers’ın yıldızı LeBron James ve Kyle Kuzma’ya sportmenliğe aykırı şekilde faul almaya çalışmaktan uyarı gönderirken hareketlerin devam etmesi halinde maç cezası alabilecekleri belirtildi.ESPN’de yer alan haberde, Lakers’ın önceki gün Memphis Grizzlies ile deplasmanda oynadığı maçta LeBron James ve Kyle Kuzma’nın ligin sportmenlik kurallarını ihlal ettiği belirtildi. Lig yönetiminin gönderdiği uyarıda Memphis – Lakers maçının ikinci çeyreğinde LeBron James’in ribaunt mücadelesinde yere düşerek faul almaya çalıştığı, Kuzma’nın ise son çeyrekte hücum faul aldırmak için sportmenlik dışına çıkarak yanıltıcı bir şekilde faulü göstermeyi denediği ifade edildi. Lig yönetimi 2012/13 sezonunda devreye soktuğu yeni kurallar çerçevesinde maçlarda oyuncuların hakemleri aldatmaya yönelik hareketlerine para ve maç cezası vermeye başlamıştı. İlk uyarılarda 5 bin dolar para cezası verilirken takip eden ihlallerde para cezası 30 bin dolara kadar yükselebiliyor. Lig kurallarına göre bir oyuncu bir sezonda altı kez hakemi aldatmaya yönelik harekete başvurursa maçlardan menediliyor. NBA’de bu sezon LeBron James ve Kyle Kuzma’ya ek olarak LaMelo Ball D.J. Augustin, Gary Trent Jr, Kristaps Porzingis ve Mason Jones da uyarı cezaları almıştı. Ligde aldatmaya yönelik hareketten maç cezası alan son oyuncu 2020 NBA Playoffları’nda Boston Celtics’den Marcus Smart’dı. cumhuriyet.com.trİSKİdikkat diyerek uyardı
İSKİ dikkat diyerek uyardı İSKİ, internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada, İstanbul'da başlayan kar yağışı ve dondurucu soğuklarda su sayaç ve tesisatların korunması gerektiğini belirtti. Yapılan açıklamada, "Açıkta bulunan su boruları soğuk hava ile temas etmeyecek şekilde kapatılmalı ve yalıtım malzemesi ile izole edilmelidir. Sayaçlar açıkta ise kesinlikle muhafaza altına alınmalı ve etrafı soğuğu geçirmeyen izolasyon malzemeleri ile korunmalıdır" diyerek açıklandı. İSKİ internet sitesi üzerinden yaptığı açıklamada; "Önümüzdeki günlerde beklenen dondurucu soğuk hava dalgası sebebiyle su sayaç ve tesisatları donma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Su tesisatı ve sayaçlarında donmadan kaynaklanabilecek arızaların önlenmesi için bazı tedbirlerin alınması gerekmektedir. Açıkta bulunan su boruları soğuk hava ile temas etmeyecek şekilde kapatılmalı ve yalıtım malzemesi ile izole edilmelidir. Sayaçlar açıkta ise kesinlikle muhafaza altına alınmalı ve etrafı soğuğu geçirmeyen izolasyon malzemeleri ile korunmalıdır. İstanbullulara önemle duyurulur" diyerek açıkladı. /Archive/2021/2/14/112403075-cb5fb6fa-f402-4da4-8ce5-40d99b6d8e37.jpg cumhuriyet.com.trApple'dan Malatya'da işilanı
Apple'dan Malatya'da iş ilanı Apple, geçtiğimiz günlerde İstanbul'da açılacak ve Orta Doğu ve Avrupa'nın en büyüğü olacak Apple mağazası için yeni iş ilanları yayınlamıştı. Şimdi de şirket tarafından LinkedIn üzerinden Malatya için iş ilanları yayınlandı. Teknoloji devi Apple tüm dünyada olduğu gibi ürün ve hizmetleriyle ülkemizde de en çok dikkat çeken ve tercih edilen markaların başında geliyor. Buna rağmen ülkemizde yalnızca iki mağazası bulunan Apple, geçtiğimiz günlerde size aktardığımız üzere yine İstanbul'da yeni bir Apple Store açmaya hazırlanıyor.Avrupa'nın ve Orta Doğu'nun en büyük Apple mağazası olacağı düşünülen iş ilanlarının da yayınlanmasıyla birlikte, açılış için resmi bir tarih olmamasına rağmen geri sayıma başlandı. Dikkat çeken bir diğer gelişme ise şirketin LinkedIn üzerinden yeni ilanlar yayınlaması oldu. Bu kez iş ilanları 'Malatya' konumu için paylaşılmış durumda.LINKEDIN KAYNAKLI BİR HATA OLABİLİRSöz konusu ilanlar ile birlikte Apple'ın LinkedIn üzerinden yayınladığı ilanlar arasında İstanbul için açılmış pozisyonlar da var. Tüm ilanlar Apple'ın LinkedIn hesabı üzerinden yalnızca birkaç saat önce yayınlanmış ve toplamda 24 ilan bulunuyor.Bu ilanlardan 13 tanesi İstanbul konumu için yayınlanmışken, 11 ilan ise Malatya konumu için yayınlanmış durumda. Webtekno'dan Nagehan Çavuş aktardığına göre, ilk olarak akıllara LinkedIn'de konum servisleri kaynaklı bir sorun sebebiyle kimi ilanlarda konumun Malatya olarak görünüyor olması ihtimali geliyor. Ancak tabii ki bir yandan da aynı saat dilimleri içerisinde yayınlanmış diğer ilanlarda konumun İstanbul olarak görünmesi, ilanların gerçekten de Malatya için yayınlanmış olabileceğini düşündürtüyor.İlanlarda yer alan bazı pozisyonlar ise şu şekilde; Kurumsal müşteri eksperiOperasyon eksperiBilirkişiMağaza lideriTeknik uzmanKıdemli müdürMüdür cumhuriyet.com.trBoynukalın'a 'Boynun devrilsin' diye seslenen isim anlattı: Talimata rağmen bildiğini okuyor, Ankara'daki nüfuzunu kullanıyor
Boynukalın'a 'Boynun devrilsin' diye seslenen isim anlattı: Talimata rağmen bildiğini okuyor, Ankara'daki nüfuzunu kullanıyor Yeni anayasadan laikliğin kaldırılması çağrısı yapan Ayasofya 'baş imamı' Prof. Dr. Mehmet Boynukalın'ın, büyük tepki çeken sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili "geri çek" talimatına aldırmadığı öne sürülüyor. Diyanet'teki üstlerinin telefonlarına da çıkmadığı belirtilen Boynukalın'ın Ankara'daki nüfuzunu kullandığı iddia ediliyor. 'Yeni anayasa' tartışmalarına sosyal medya hesabı üzerinden dahil olan Ayasofya "baş imamı" Prof. Dr. Mehmet Boynukalın'ın laikliğe meydan okuyan çıkışları, AKP'ye yakın medya ile islamcıları karşı karşıya getirdi.Boynukalın, Twitter hesabından Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinden biri olan laikliğin anayasadan çıkarılması yönünde çağrı yaparak, “1921 ve 24 anayasalarında devletin dini islamdı ve laiklik yoktu. Cumhuriyet fabrika ayarlarına dönsün” demişti.Boynukalın'ın sözleri tartışılmaya devam ederken, AKP'ye yakın İnternet Haber Medya Grup Başkanı gazeteci Hadi Özışık, Youtube hesabından yaptığı programda, Mehmet Boynukalın'a sert ifaderle tepki gösterdi. Özışık, Boynukalın'a "Sen bir imamsın ve sana bu görevi siyaset yap diye vermediler. Sana mı düşmüş anayasada laiklik olmasın demek? Sen kimsin? Kimden güç aldığını söyle de ona göre hareket edelim, tedbirimizi alalım? Kimin adına racon kesiyorsun? Fitne fesat üretiyorsun. Fitnenin ne anlama geldiğini çok iyi bilen birisi olarak bu ifadenle Türkiye'yi karıştıracağını bilmez misin? Ey Boynukalın, boynun devrilsin senin. Laiklik sana niye batıyor?" diye seslendi.ÜSTLERİNE REST ÇEKMİŞBoynukalın'la ilgili araştırma yaptığını belirten Özışık, "Bu imam efendi, Ankara'da birilerinin nüfuzunu kullanıyor. Kimin bilmiyorum. Bu nüfuzu kullanarak kendisine talimat verilmesine rağmen, 'o tweetini geri çek' denilmesine rağmen bildiğini okumaya devam ediyor. 'Siz kimsiniz bana müdahale ediyorsunuz?' diyor. Üstlerinin telefonlarına çıkmıyor. Haftada 5 gün yerine 2 gün namaz kıldırıyor. Siyasetle uğraşacağına git cemaatin başında namaz kıldır. Bugün beni biri aradı, "Bu Boynukalın oradaki hocaların hepsine rest çekmiş, 'size cuma namazı kıldırmak olmaz, sadece ben kıldırırım' demiş" dedi.Özışık, "Bu adam böyle kalacak mı? Kulağını çekecek biri yok mu? Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a sesleniyorum. Kim koruyor bu adamı? Derhal görevden alınması lazım. Bu adamın camide işi olmaz, olmamalı" ifadelerini kullandı.İSLAMCILARI KIZDIRDI, ÖZÜR DİLEDİHadi Özışık'ın bu yayını sonrası islamcı çevrelerden ve Aktrollerden yoğun tepki geldi. Sözkonusu gruplar Twitter'da "#hadsizHadiÖzışık" etiketi altında açarak, Özışık'ın sözlerine tepki gösterdi.Bunun üzerine bir açıklama yapan Özışık, videoyu yayından kaldırarak özür diledi.Özışık, şunları söyledi:“Herkese selam arkadaşlar, sizden gelen eleştiriler ağır basıyor, BAŞIM ÜSTÜNE demiştim. Ağırlıklı olarak üslubum konusunda sert eleştiriler alıyorum. Haklısınız, eleştiri yapmam gerekirken maksadımı aşmışım. Neredeyse hepiniz bu görüşte birleştiniz. O halde sizi dinlemek düşer bana. Üzdüğüm, gönlünü kırdığım herkesten ÖZÜR diliyorum. Videoyu da yayından kaldırıyorum.”/Archive/2021/2/14/110435008-ozisik2.jpg cumhuriyet.com.trBong Joon Ho yeni filminin senaryosunu tamamladı
Bong Joon Ho yeni filminin senaryosunu tamamladı "Parasite" ile geçen yılın Oscar törenine damga vuran Güney Koreli sinemacı Bong Joon Ho, pandemi sürecinde kaleme almaya başladığı iki senaryodan birini tamamladığını belirtti. /Archive/2021/2/14/111142441-dc2bc5d6-6f9b-468d-ae28-fe70fcc36f1f33452928.jpgEn İyi Film Oscar ödülüne uzanmayı başaran ilk İngilizce olmayan yapım olan "Parasite" ile geçtiğimiz yıla damga vuran Bong Joon Ho, pandemi sürecinde yeni projeleriyle ilgili hazırlıklarını sürdürdü.NTV'nin haberine göre, "The Director's Cut" adlı podcast serisine Rian Johnson ile birlikte konuk olan Bong Joon Ho, pandemi sürecinde iki farklı senaryonun üzerinde çalışmaya başladığını, bu sürecin beyninin sağ ve sol olarak ikiye ayrılmış gibi hissettirmesine sebep olsa da geçen hafta itibarıyla bu senaryolardan birini bitirmeyi başardığını söyledi./Archive/2021/2/14/111200629-04ebc73f-3537-4605-b885-a5386d2a32c033443522.jpgJÜRİ ÜYELİĞİ YAPCAKBong Joon Ho'nun yeni projelerinin "Okja" gibi İngilizce mi yoksa son filmi "Parasite" gibi Korece mi olacağı henüz yönetmen tarafından açıklanmadı. Usta sinemacı, bu yıl içerisinde bu projelerini hayata geçirmeye çalışmasının yanı sıra, 78. Venedik Film Festivali'nin de jüri başkanlığını üstlenecek. cumhuriyet.com.trBloomberg: F-35’lerin motorundaki sorun belli oldu
Bloomberg: F-35’lerin motorundaki sorun belli oldu Bloomberg’in haberine göre, ABD Hava Kuvvetleri Komutanlığı, onarım sürelerinin uzun sürmesi nedeniyle yaşanan motor sıkıntısı yüzünden F-35 savaş jetlerinin daha az hava gösterisine katılması kararı aldı. Pentagon'un 398 milyar dolarlık beşinci nesil F-35 savaş uçağı programının "Pratt & Whitney" tarafından üretilen motor tedarikinde giderek büyüyen bir sorunla karşı karşıya kaldığı belirtildi.Bloomberg’in haberini dayandırdığı bir savunma yetkilisi, yaşanan sorunu, "F-35A model savaş uçaklarının motorlarının hız kesmeden çalışması sonucu ısının türbin kanadı kaplamalarında erken çatlaklara ya da katmanlara neden olduğu ve bu nedenle motorların çıkarılıp tamir edilmesi gerektiği" şeklinde açıkladı.“MOTORSUZ KALABİLİR”F-35 Programı biriminin Savunma Bakanlığı’nı en kötü senaryo konusunda bilgilendirdiği kaydedilen haberde, savaş uçaklarının yüzde 20'sinin 2025'e kadar motorsuz kalabileceği bilgisi yer aldı.Hava Muhabere Komutanlığının konuşlandırma ve eğitimlerde gerektiğinde F-35 savaş uçaklarının hazırda bulunması için 2021'de hava gösterilerine daha az katılacağı belirtilen haberde, bu yıl F-35'lerin 8 hava gösterisinde yer almayacağı ifade edildi. AA14Şubat’ta aşk mektubu yazmak isteyenler içinücretsiz yapay zeka botu geliştirildi
Türkçe Haberler En Son Başlıklar 14 Şubat’ta aşk mektubu yazmak isteyenler için ücretsiz yapay zeka botu geliştirildi ABD’li bir şirket tarafından geliştirilen Sevgililer Günü botu, verilen bazı basit bilgileri kullanarak duygularını kağıt üzerinde ifade etmekte zorlanan kişiler için aşk mektubu kaleme alıyor. ABD merkezli CopyAI'nin geliştirdiği bot, Generative Pre-Training Transformer (Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü 3 / GPT-3) adlı yapay zeka teknolojisini kullanıyor. GPT-3 önceden eğitilmiş algoritmaları kullanarak şiir yazabiliyor, metin çevirebiliyor ya da diyalog kurabiliyor.Independent Türkçe’nin aktardığı Daily Mail haberine göre, CopyAI, GPT-3'yi bir dizi Sevgililer Günü kartı örneği göstererek geliştirdiğini bildirdi. Şirketin kurucularından Chris Lu, "Ona birkaç Sevgililer Günü kartı örneği verdim. Gerisini AI halletti" dedi.Aşk mektubunu saniyeler içinde kaleme alan bot ücretsiz kullanılabiliyor.Sevgilisine AI'ın yazdığı bir mektup göndermek isteyen kişilerin valentinesday.ai adlı internet sitesine e-posta, Facebook ya da Google hesabıyla giriş yapması gerekiyor. Bunun ardından mektubun yazıldığı kişinin ve onun sevilen özelliklerinin belirtilmesi isteniyor.Sevgililer Günü botu bundan kısa süre sonra arasında seçim yapılabilecek birkaç aşk mektubu örneği sunuyor. Ayrıca, metinleri kopyalama şansı da var. Böylece arzu eden kişiler yazıları düzenleyebiliyor. cumhuriyet.com.trYazar DemirÖzlüyaşama veda etti
Yazar Demir Özlü yaşama veda etti Modern Türk Edebiyatı’nın önde gelen isimlerinden Demir Özlü, yaşadığı İsveç’te dün yaşama veda etti. Demir Özlü, kırk yılı aşkın bir süredir İsveç’te yaşamaktaydı. 1935 doğumlu Özlü, 12 Mart döneminde Türkiye’ye röportaj gezisi için gelen İsveçli gazeteci Ulla Lundström ile tanışıp evlendikten sonra İsveç’e yerleşmişti. Hukuk eğitimi gören Demir Özlü, fakültede asistanlık yaptığı sırada sosyalist fikirleri yüzünden sakıncalı bulunduğundan akademik kariyerini kesmek zorunda bırakılmıştı. 1960’tan sonra kurulan Türkiye İşçi Partisi’nin ilk üyelerinden olan Demir Özlü, sosyalist fikirleri yüzünden sürekli takibe uğramış, askerlik görevini de yedek subay olarak yerine getirmesine izin verilmemişti. Demir Özlü askerlik görevini sakıncalı piyade olarak yerine getirmişti. Yazar Özlü, 12 Mart dönemindeki sıkıyönetim mahkemelerindeki savunmalarıyla ve “Burada Atatürk yargılanıyor” diyerek avukatlık cüppesini çıkarıp fırlatmasıyla da hatırlanmakta./Archive/2021/2/14/042848931-kul-olum-rnk.jpg1950 KUŞAĞI YAZARLARINDANDemir Özlü, dünyayı ve insanı anlamlandırma uğraşı verdiği roman, öykü, anlatı ve deneme türü eserleriyle 50 kuşağının modern Türk edebiyatına damga vuran önde gelen isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Düşünceye dayalı, felsefeyle beslenen edebiyatı savunan Demir Özlü, 1950 kuşağının modern Türk edebiyatına getirdiği yeniliklerden birini “Bilinçaltının kapılarını açtık” diye ifade etmişti.ESERLERİ32 eseri bulunan Demir Özlü, “Bunaltı”, “Öteki Günler Gibi Bir Gün”, “Bir Uzun Sonbahar”, “Bir Küçük Burjuvanın Gençlik Yılları”, “Amerika 1954”, “İthaka’ya Yolculuk” adlı roman ve öykülerinin yanı sıra “Bir Beyoğlu Düşü”, “Berlin’de Sanrı”, “Kanallar”, “Önünde Boş Bir Uzam”, “İşte Senin Hayatın” adlı anlatı kitaplarını kaleme aldı. Özlü’nün birçok anı, gezi ve deneme türünde eseri de bulunuyor. Osman İkizBirbirini tamamlayan iki ruhun hikâyesi...
Birbirini tamamlayan iki ruhun hikâyesi... İlhan ve Güngör Mimaroğlu’nun 60’ların başında New York’a gitmeleriyle başlayan hayat yolculukları belgesel oldu. Yönetmen Serdar Kökçeoğlu’nun “Mimaroğlu” belgeseli, festival yolculuğunun ardından dijital platform MUBI’de yayımlandı. Çoğu insanı hatta Kökçeoğlu’nu da 90’lı yıllarda Cumhuriyet’te yazdığı yazılarla etkileyen İlhan Mimaroğlu’nun ve eşi Güngör Hanım’ın izini süren belgesel, İstanbul Film Festivali ve Antalya Altın Portakal’dan ödülle dönmüştü./Archive/2021/2/14/042535981-kul-manset2-rnk.jpegİlhan ve Güngör Mimaroğlu, 60’ların başında İstanbul’dan yola çıkar ve New York’a giderek yeni bir hayata başlar. İlhan, avangart sanata olan ilgisinin sonucunda elektronik müziğin gelişmesinde rol alarak adını çağdaş müzik tarihine yazdıracak, Güngör ise sokakları kasıp kavuran özgürlükçü eylemlerde en ön sıralarda saf tutacaktır. Mimaroğlu, birçok açıdan birbirini tamamlayan iki ruhun hikâyesi...Ancak “Mimaroğlu” bildiğimiz belgesellerden değil, İlhan Mimaroğlu’nun 40 yıl boyunca kendi çektiği ve hiçbir yerde yayımlanmamış 8mm ve dijital görüntüler üzerinde, yine kendi müzikleri yer alıyor. Bu sırada İlhan ve Güngör Mimaroğlu’nu anlatan konuşmacıların hiçbirini görmüyoruz. Yalnızca belgesel sonunda Güngör Hanım ve oğlu Rüstem Batum ekrana geliyor. Konuşmacılar arasında İdil Biret’ten gazetemiz yazarı Evin İlyasoğlu’na birçok isim de var. Belgeselin yönetmeni Kökçeoğlu ile konuştuk.‘HAYAT HİÇ KOLAY OLMAZDI’- İlhan Mimaroğlu hayatta olsaydı, bu belgeseli çekerken onunla neleri konuşmak isterdiniz?“İlhan Mimaroğlu kendisi hakkında bir belgesel yapılmasına ne derdi” sorusunu onu yakından tanıyan insanlara sorma şansım oldu. Genelde şu cevabı aldık: Sinemayı çok sevdiği için bir şans verebilirdi ama yönetmen için yapım boyunca hayat hiç kolay olmazdı... Neyse ki onun ruhuna, sanatına mümkün olduğunca sadık kalan bir iş yapmaya çalıştık. Onunla ne konuşurdum diye düşünüyorum, pek müzik konuşacağımızı sanmıyorum. Minimalist müziklerden nefret ettiği için, mesela benim The Necks grubuna aşkımı çok sert karşılardı diye düşünüyorum. Sinema konusunda daha iyi anlaşırdık, saatlerce Billy Wilder konuşabilirdik. Nadiren gece bir yakınlarında kaldığında eğer evde müzik arşivi varsa, sabaha kadar oturur, bilmediği plakları dinlermiş. Karşısında oturup çaldığı plaklar üzerine yorum almak nefis bir belgesel olabilirdi.- Güngör Mimaroğlu’yla konuşurken sizi etkileyen özellikleri oldu mu?Güngör Hanım beni hayatımda en çok etkileyen insanlardan biri oldu. Başlangıçta ana yapımcım Dilek Aydın’a, Güngör Hanım’a da filmde yer vereceğimi, onu bir anlatıcı olarak araçsallaştırmak istemediğimi söylemiştim. Ama araştırmacımız Elif Dizdaroğlu ile birlikte onun Moda’daki evine ziyaretlerimiz arttıkça projeyi tamamen çift ve hatta aile üzerine kurmaya karar verdim. Güngör Hanım müthiş bir yaşam deneyimine sahip. Yoko Ono ile New York sokaklarında yürümüş, İlhan Bey’le beraber yemekte John Cage’i ağırlamış (hiç kolay olmamış Cage’i memnun etmek), 68 yazını Paris’te yaşamış bir insan. Cesur bir aktivist ama aynı zamanda çok insancıl birisi, onun insanlara yaklaşımından etkilenmemek mümkün değil.‘BELGESEL, YARATICI BİR ALAN’- Bildiğimiz belgesellerden çok farklı. Neden bu yöntemi tercih ettiniz?Sinema yazarlığından geldiğim için yeni bir şeyler denemenin, yapmanın veya yapmaya cesaret etmenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. Belgeselin çok yaratıcı bir alan olduğu genellikle görmezden geliniyor. Türkiye gibi bir ülkede belge ve arşiv çalışmaları çok önemli, bu nedenle belgeselciler önemli bir görev üstleniyor. Ama bir yandan da türü kurmaca ve deneysel alanlara yaklaştıran, belgeselin gerçeklerden ilham alan bir hikâye anlatma modeli olabileceğini hatırlatan yaratıcı filmler de yapılmalı diye düşünüyorum. İlhan Bey’in müziğini de düşününce, biraz yoldan çıkmak bana doğru gözükmeye başladı... Şanslıydım, çünkü kadınlardan oluşan harika bir yapım ekibi vardı ve ana yapımcı Dilek’le beraber Esin Uslu ve Buse Yıldırım da farklı bir iş yapmamı desteklediler.‘İNSANLAR ONU CUMHURİYET’LE TANIDI’- Pandemi nedeniyle belgesel, dijital bir platformda izleyiciyle buluştu. Neden MUBI’yi tercih ettiniz?MUBI, sinemanın geleceğinde önemli bir yeri olacağına inandığım dijital platformlar arasında beni en çok heyecanlandıranlardan biri. Mimaroğlu’nu platformda görmek istediklerini ilk bana ilettiler ve ben bunu heyecanla yapım ekibimle paylaştım. Filmin festival macerası da Avrupa’daki belgesel festivallerinde devam edecek. Son olarak Mimaroğlu’nun Cumhuriyet’te yer almasının bizim için çok önemli olduğunu eklemek isterim. Pek çok insan, tıpkı benim gibi İlhan Mimaroğlu’nu doksanlı yıllarda Cumhuriyet’te çıkan, New York’tan yolladığı yazılarıyla tanıdı. Orhun AtmışSevgi kaynaktır
Sevgi kaynaktır Şu dünyada sevginin kaynak, toprak, çiçek, ırmak olanı da var; sevda, aşk, vurgunluk, tutku, muhabbet, gönül bağı olanı da... Sevgi kaynaktır, tüm nehirleri besler, gölleri de görür okyanusları da. Nehir yataklarının hoplayıp zıplayan neşesi, yerkabuklarıyla çevrili göl çukurlarının hevesi, engin okyanus çöllerinin -bir parçasını keşfettikçe, neredeyse tamamını bilmediğimizi öğrenip durduğumuz- yaşam örtüsü. Sevgi topraktır, tüm tohumlara çatlayıp dönüşecek yuva, filizlere ışığı muştulayan yol, ağaçlara evrensel gökte yer bulduran kök. Ne nereye kaynaklığını sorgular sevgi ne neye topraklığını, değdiği her şey gibi. Nehir taşıdığı madeni bırakacağı tarlayı, çiçek saçtığı kokuyu kime sunacağını seçer mi? O yüzden de “Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da/hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,/bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte/yani yürekte” demiyor mu Nâzım Hikmet? “...yani sen elmayı seviyorsun diye/elmanın da seni sevmesi şart mı?” Bütün iş bulut gibi olabilmekte, bulunduğun yere bereket yağabilmekte. GİZLİ BAHÇELER, GENİŞ ZAMANLARBizim gizli bahçelerimiz var, şaşıracaksınız belki ama geniş zamanlarımız da var o bulutun yağdığını sığdırabilecek. “Bitmeyen işler yüzünden/(Siz böyle olsun istemezdiniz)/Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi/Kalbinizi dolduran duygular/Kalbinizde kaldı” dedirtmeyebiliriz Behçet Necatigil’e. Ya da “Ah, kimselerin vakti yok/Durup ince şeyleri anlamaya” ile kaygı çekmeyebilir Gülten Akın biz öte geçelere ıslık çalıp yanıt verebilirsek. Zaten Yunus Emre’nin işi de sevi içindir, dostun evini gönül bilmiş, gönüller yapıp hâlâ daha yaparak bu dünyadan geçmiştir.HANİ SEVİ, İLLA Kİ SEVGİLİYine de ömrümüz içinde ilk aşk, yıldırım aşkı, romantik aşk vb. çeşitlendirerek “hani sevi, illa ki sevgili” der dolanırız en çok, değil mi? Aynı Yunus, “Gönlüm düştü bu sevdaya/Gel gör beni aşk neyledi” ile anlatıverir, tohumun var oluş aşkına yok olmayı göze alıp çatlaması gibi, başa gelen ile kalpten dağlanıp değişmeyi... Evet, aşk başa gelendir, o yüzden aşka düştüm dersin. Böyle olunca ne yapabilir ki? Kalp de çoklukla hiçlik çemberinin ateşinden geçer durur yana yana, ten ile tin dairesinde dönüşür durur aşk orada durdukça. “Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona” diyen Ömer Hayyam da sevgisiz geçirilen günün en boş geçen gün olduğuna inanmamızı ister. İNANIRIZ ELBETTEŞu dünyada sevginin sevda, aşk, vurgunluk, tutku, muhabbet, gönül bağı olanı da var; yangınlık, düşkünlük, kara sevda, gönül yarası olanı da... Sevgili için abayı yakanı, deli olanı, üstüne titreyeni, kanı kaynayanı, canının içine sokacağı geleni, âşıktaşlık edeni, ateşi bacaya sardıranı... Seven ile sevileni var şu dünyanın, âşık ile maşuku, can ile cananı, yâr ile yareni, yavuklusu, sevdiceği... İnanırız elbet. Nurduran DumanBakasetas’la esen fırtına
Bakasetas’la esen fırtına Trabzonspor fırtınası Süper Lig’de esmeye devam ediyor. TRABZONSPOR: 1 - G.ANTEP: 0STAT: Medical ParkHAKEMLER: Zorbay Küçük, Kemal Yılmaz, Hakan Yemişken, VAR: Abdulkadir BitigenTRABZONSPOR: Uğurcan, Kamil Ahmet, Edgar, Vitor Hugo, Marlon, Berat, Flavio, Ekuban (dk. 85 Yusuf), Bakasetas (dk. 90 Yunus), Nwakaeme, Djaniny (dk. 90+2 Afobe)GAZİANTEP: Günay, Oğuz (dk. 84 Bilal), Ertuğrul, Djilobodji, Tosca, Güray (dk. 90 Morais), Rashid (dk. 46 Vetrih), Jefferson (dk. 84 Kenan), Maxim, Mirallas, Muhammet (dk. 90 Riberio)GOL: Dk. 67 BakasetasKIRMIZI KART: Dk. 90+6 Nwakaeme (Trabzon)SARI KARTLAR: Bakasetas (Trabzon); Mirallas, Vetrih, Ertuğrul, Maxim, Sa Pinto (G.Antep Teknik Direktörü)Trabzonspor fırtınası Süper Lig’de esmeye devam ediyor. Bordo-Mavililer, 25. hafta maçında evinde Gaziantep’i 1-0 yenip zirve yürüyüşünü sürdürdü. Karadeniz ekibi, üst üste 6. maçını kazandı, oynadığı son 9 karşılaşmada ise 8 galibiyet, 1 beraberlik aldı. Yeni transfer Bakasetas, dün de takımına galibiyeti getiren golü kaydetti. Yunan futbolcu, Trabzon’daki 4. maçında 3. golünü attı. ‘GENETİĞİMİZ ZİRVE’ Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı, “Yukarıyla arada 3 puan mı var? Bilmiyorum. Ben her maçı kazanmaya devam etmek istiyorum. Kasketi takmaya devam edeceğim. Trabzonspor’un genetiği zirvedir, hep yukarıda olmak durumundadır. Kazanmak şu anda bizi çok daha mutlu ediyor. Çok uzun bir yol var. Bizim aile duygusunu ve doğru çalışmayı iyi yapmamız gerekiyor” dedi. Trabzonspor’da G.Antep maçı öncesi 3 futbolcunun Covid-19 testinin pozitif çıktığı açıklandı. Hayri Güner