Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 07.03.2025, 10:57 AM (GMT)

News - Haberler

Resmi Gazete'de yayımlandı: Amasya, Bolu ve Trabzon'da yaylalar imara açılacak

Resmi Gazete'de yayımlandı: Amasya, Bolu ve Trabzon'da yaylalar imara açılacak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Amasya, Bolu ve Trabzon'da 15 yaylanın statüsü kaldırılarak imara açıldı. AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Amasya, Bolu ve Trabzon'da 15 yaylanın statüsü kaldırıldı. Kararla birlikte yayla alanı olmaktan çıkarılan yerler imara açılabilecek. Listede dünyaca ünlü Trabzon'daki Hıdırnebi yaylası da bulunuyor.Resmi Gazete'de yer alan kararda, "Ekli listede adları belirtilen alanların 'yayla alanı' olarak ilan edilmelerine ilişkin aynı listede tarih ve sayıları yazılı Bakanlar Kurulu kararlarında yer alan hükümlerin yürürlükten kaldırılmasına, 6831 sayılı Orman Kanununun 17'nci maddesi gereğinde karar verilmiştir" denildi. Söz konusu 17. madde bölgenin imara açılabilmesini öngörüyor.YAYLA STATÜSÜNDEN ÇIKARILAN ALANLAR ŞU ŞEKİLDE:Amasya: Ahmetoğlu, Keşbeli,Çukurtuzla, Melikli, Çukuryayla, Alanbaşı, Kadı Çayırı, Kulam, Peynirçayı, Düvenci, FındıkpınarBolu: Göllü Ören, YaylabeliTrabzon: Hıdırnebi-1, Hıdırnebi-2 cumhuriyet.com.tr

Teniste flaşseyirci kararı!

Teniste flaş seyirci kararı! Victoria Eyalet Hükümeti Spor Bakanı Martin Pakula, bu sabah Melbourne Park’ta düzenlediği basın toplantısında Avustralya Açık’ta koronavirüs önlemleri dikkate alınarak turnuvanın ilk sekiz günü için günlük 30 bin kişinin maçlara alınabileceğini açıkladı. Viktoria Eyalet Hükümeti, 8-21 Şubat tarihleri arasında düzenlenecek Avustralya Açık’ta maçlara seyirci alınacağını açıkladı.Victoria Eyalet Hükümeti Spor Bakanı Martin Pakula, bu sabah Melbourne Park’ta düzenlediği basın toplantısında Avustralya Açık’ta koronavirüs önlemleri dikkate alınarak turnuvanın ilk sekiz günü için günlük 30 bin kişinin maçlara alınabileceğini açıkladı. Çeyrek finallerin başlamasıyla birlikte bu sayının 25 bine düşeceği kaydedildi. Pakula yaptığı açıklamada, ‘’ Turnuvanın sonuna geldiğimizde Rod Laver Arena’da inanılmaz bir atmosfere sahip olacağımız anlamına geliyor. Son birkaç yılla aynı olmayacak ancak dünyanın son dönemde gördüğü en önemli uluslararası olay olacak ifadelerini kullandı. ‘’ Pakula, turnuva boyunca 390 bine yakın seyirci beklediklerini ifade ederken bu sayıya ulaşılması durumunda önceki yıllardaki seyirci ortalamasının yüzde 50’sinden daha az olacağı belirtildi. The Age’de yer alan haberde seyircilerin gündüz ve gece olmak üzere iki grupta alınacağı kaydedildi. cumhuriyet.com.tr

Covid: Dört kentten yoğun bakım uzmanları‘Hasta sayısıazalıyor ama rehavete kapılmayalım’diyor

Covid: Dört kentten yoğun bakım uzmanları ‘Hasta sayısı azalıyor ama rehavete kapılmayalım’ diyor Türkiye çapında yoğun bakım servislerinde Covid-19 nedeniyle yaşanan yoğunluk azalıyor. Bu azalmayı yorumlayan dört farklı kentteki dört üniversite hastanesinde görev yapan uzmanlar, salgınla mücadelede kritik eşiğin aşılmadığını belirterek rehavete kapılmama uyarısı yapıyor. Getty Images"Oh be"Kocaeli'ndeki Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli yoğun bakım doktoru Deniz Heppekcan, geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından, çalıştığı yoğun bakım ünitesindeki boş yatakları gösteren bir fotoğraf paylaştı ve altına da bu notu düştü.Paylaşımın altına birçok sağlık çalışanı da benzer yorumlar yazdı.Sağlıkçılar, kendi hastanelerindeki yoğun bakım servislerinde de Covid-19 tedavisi gören hastaların yoğunluğunun azaldığını belirtti ve biraz nefes almaya başladıkları yorumunu yaptı.Sağlık Bakanlığı'nın son verileri de Türkiye çapında yoğun bakım ünitelerindeki doluluk oranlarının düştüğünü gösteriyor.Bakanlığın açıkladığı son haftalık verilere göre ülke çapındaki yetişkin yoğun bakım servislerindeki doluluk oranı, yüzde 59'a gerilemiş durumda.Oh be ?? pic.twitter.com/Uw2ktEWD5D— Deniz Heppekcan (@DHeppekcan) January 19, 2021Vaka sayıları ise yeni kısıtlamaların öncesindeki döneme göre büyük oranda azalmış ancak son günlerde 7000'ler seviyesine yükselmiş bulunuyor.Türkiye'nin farklı kentlerinden yoğun bakım uzmanları, çalıştıkları hastane ve yaşadıkları kentlerdeki yoğun bakım oranlarına yönelik izlenimleri ile doluluktaki düşüşün nedenlerini ve bundan sonra ne yapılması gerektiğini anlattı.Uzman isimler bir yandan yoğun bakımlarda önemli bir düşüş yaşandığını teyit ederken diğer yandansa sayılardaki düşüş ve aşı nedeniyle rehavete kapılmanın süreci yeniden tersine çevirebileceği uyarısını yapıyor.Uzmanlara göre Covid'e karşı mücadele son hızıyla sürüyor.'BİR PARÇA İYİLEŞMEDE GEÇMİŞİ UNUTUYORUZ; TATİL NEDENİYLE ENDİŞELİYİM'"Alınan tedbirlerle birlikte gerçekten de ciddi bir azalma gerçekleşti. Cerrahpaşa'da, ameliyathane de yoğun bakıma çevrildiği için genişletilmiş bir yoğun bakım kapasitesine sahip hale gelmiştik. Şimdi bu genişlettiğimiz bütün alanları kapattık. Sadece kendi yoğun bakımımızda kaldık. Şu anda mevcut yoğun bakımdaki doluluk oranımız yüzde 50 ile 60 arasında diyebilirim."İstanbul ve Türkiye'deki bütün hastanelerde de benzer bir durum var. Pandeminin ikinci atağının yükseldiği, iki ay önceki dönemde hiçbir hastanede yer bulunamazken, yoğun bakımları tamamen dolu iken bugün ondan sıyrılmış durumdayız. Bu düşüşün tamamen kısıtlamalara bağlı olduğunu düşünüyorum."Yoğun bakımlarda doluluk azaldı, çok iyi oldu' diye bir yanılgı bizi maalesef tekrar eski hallere getirebilir. Aşılamanın olması bizi rehavete götürmemeli. İkincisi sayıların azalması da rehavete götürmemeli. Maske kullanımı ve hijyen kurallarına uyulmasına devam etmeliyiz. Kısıtlamalar bence devam etmeli çünkü maalesef kısıtlamalar serbest bırakılınca hiç kimse kendini otokontrol şeklinde kısıtlamayacaktır."Endişelerimden biri, şubat ayının ikinci yarısı, mart başında yeni bir atak olabileceği yönünde. Kış tatili alanlarındaki rahatlık, bir araya gelme, sosyal mesafenin ortadan kalkması söz konusu. Bu kişiler, sömestr tatili bittiğinde şehirlerine geri döndükleri zaman bu enfeksiyonu yayabilecekler gibi görünüyor. Onun dışında mutant gen ortaya çıktı ve mutasyona uğramış virüs ülkemize de girdi. İş yine kontrolden çıkarsa aynı tip sıkıntılara yol açılacaktır gibi görünüyor."Bizim bence halk olarak en büyük hatalarımızdan biri, bir parça iyileşmede hemen geçmişi unutuyor olmamız. Bu konuda daha dirençli, daha duyarlı olmamız lazım. Tedbirleri elden bırakmaya çok eğilimliyiz. Bu olmamalı. Maske kullanımı ve diğer önlemler kesinlikle devam etmeli"Prof. Dr. Oktay Demirkıran (İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım Bilim Dalı) Getty Images'VAKA SAYISI ARTARSA BU, YOĞUN BAKIMA DA YANSIYABİLİR'"Bizim ünitemizde hasta sayısı inanılmaz ölçüde azaldı. Ankara ile ilgili duyumlarımız da aynı şekilde. Benim yoğun bakım servisimde Covid'e ayırdığımız yatak sayılarını ciddi anlamda düşürdük. Yatak sayılarını düşürmüş olmamıza rağmen perşembe günü mevcut Covid için ayrılan yatakların yüzde 50'si boştu Cuma ise yüzde 70'i boştu."Bunun temel olarak üç nedeni olduğunu düşünüyorum. Kısıtlamaların tabii ki etkisi olmuştur. Ama bunun dışındaki faktörlerden bir tanesi, Sağlık Bakanlığı'nın yapmış olduğu politika değişikliği. Rakamlar daha reel olarak açıklanmaya başladıktan sonra insanlar 'Evet bu galiba önemli' demeye başladı. İkinci faktör ise bence, hastalığı tatmayan yer kalmaması. Herkes sağında solunda birilerinin hasta olduğunu hatta hayatını kaybettiğini yaşadı. Bunlar da halkın tedbirlere saha sıkı uymasına neden oldu."Ama bu vaka sayılarındaki azalmayı dikkatli değerlendirmek gerekiyor. Hatırlarsanız nisan ayındaki vaka sayıları en fazla beş binler civarındaydı. Biz sonra 35 binli vakaları gördük ve bu vaka sayısı altı binlere düşünce rahatlamaya başladık. Vaka sayısı rölatif olarak bir iki ay önceye göre azaldı ama nisan ayındaki, salgının ilk pikine göre hala çok daha fazla vakamız mevcut ve bu işi halledebilmiş değiliz. Salgın tüm hızıyla devam ediyor."Yoğun bakımlar ilk defa "Oh, rahatladık" dedi. Ama bir şeyi dikkatli değerlendirmek lazım. Biliyorsunuz vaka sayıları 5.800'lere kadar düştü ve sonra yeniden yavaş yavaş yükselme gösteriyor. Vaka sayısı arttığı zaman bunun yoğun bakımlara yansıması hemen olmaz. İlk önce vaka sayısı artar, sonra hastaneye, ya da polikliniğe başvuran hasta sayısında tedricen bir artış olur. Bu artış içerisinde hastaneye yatırılan hasta sayısında artış olur ve ondan sonra yoğun bakımlara talep artış olur. Sayılar artsa bile bunun yoğun bakıma yansıması yaklaşık üç haftalık, bir aylık bir gecikmeyle oluyor. Dolayısıyla vaka sayısını kontrol etmek öncelikli yaklaşım olmak zorunda yoksa daha önceden yaşadıklarımızın aynısını yine yaşarız."Dönüyoruz, dolaşıyoruz aynı yere geliyoruz; maske, mesafe, temizlik. Vaka sayıları kontrol edilmezse ve özellikle önlemler gevşetilirse yoğun bakımlara ihtiyacın da artması bir potansiyel olarak olarak karşımızda duruyor."Prof. Dr. Necmettin Ünal (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım Uzmanı) Getty Images'YOĞUN BAKIMDA AZALMA OLDU AMA DAHA DA AZALMIYOR, ARTIK SABİT BİR SEYİR İZLİYOR'"Bundan bir ay önce biz yüzde yüz, tamamen doluyduk. Şimdi yüzde 65-75'lere düştü. Ben bunun nedeninin kısıtlamalar olduğunu düşünüyorum. Bence en büyük faktör, insanların maskelerini çıkararak bir arada bulundukları kısıtlanması. Yani temel olarak restoran, kafe gibi maskesiz ve toplu olarak oturdukları ortamlardaki kısıtlamaların etkili olduğunu düşünüyorum."Gerek benim hastanemde gerekse İzmir'deki diğer hastanelerde kısıtlamalardan sonra yoğun bakıma başvuran hasta sayısı epey azalmıştı. Fakat şimdi o azalma durdu. Daha sabit bir seyir izliyor, daha da azalmıyor."Burada sanıyorum kısıtlamaların getirdiği iyilik hali, vaka sayılarındaki düşüş biraz bir rehavet oluşturdu. Bir de aşılamanın başlaması sanıyorum toplumda biraz rehavet oluşturdu. Onun sonucu gibi. Aslında daha azalmasını beklerdik ama olmadı şu an için."Toplumda aşıyla ilgili büyük bir beklenti oluştu. Aşıyla ilgili hep olumlu şeyler söyleniyor. Sağlık personeli arasında da bunu görüyorum. Baktığımızda ülkemizdeki aşılanma oranı şu an son derece düşük. İnsanların, 'Bu olayı atlatıyoruz' diye düşünmesine yetecek bir durum yok. Toplumda en az yüzde 60, 70'lerde bir aşılanma gerekiyor. Gelen miktarın yetersiz olduğunu biliyoruz. Bu, çok uzun sürecek."Toplumun 'Artık bu işi atlatıyoruz' demesi için önümüzde daha çok uzun bir zaman var. Fakat ben, insanların gerek psikolojik ve ekonomik nedenle süreçten çok bunalmaları, gerekse de aşıyla ilgili oluşan büyük beklentiler sonucu bir gevşeme görüyorum. Gerçekler böyle olmasa da herkes bunu istediği için o yönde davranmaya başladı."Herhangi bir rahatlama psikolojisine girmeden aynı şekilde devam etmeliyiz. Daha önümüzde epey bir yol var."Prof. Dr. Mehmet Uyar, (İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Yoğun Bakım Ünitesi)Getty Images'TAM SINIRDAYIZ, BURADAN AŞAĞI DA DÜŞEBİLİRİZ YUKARI DA ÇIKABİLİRİZ'"Bizdeki yoğun bakımlarda, bir buçuk iki ay öncesine kıyasla yaklaşık yüzde 50 oranında azalma oldu. Hem bizim hastanemize hem de Konya'daki diğer hastanelere baktığımızda azalma var."Bu azalma biraz kısıtlamaların etkisi. Özellikle hafta sonu kısıtlamaları önemli oldu. Hafta sonu kısıtlamaları şehirlerarası ulaşımı da bayağı bir azalttı. Bunun yanında havalar da soğuk, kısıtlamalar da olduğu için herkes evin içinde kaldı."Cuma günü devlet hastanesi dahil diğer hastanedeki arkadaşlarla görüştüğümde ise 'Son bir iki gündür bir artış var' dediler. Bu da bu tatil sezonundaki hareketlenmeden kaynaklanmış olabilir."Şu anda bana göre tam sınırdayız. Tamam, kısıtlamalarla yoğunluk belirli bir seviyeye kadar azaldı ama burada kaldı. Bundan sonraki en ufak bir hareketlilikte tekrar artabilir. Henüz kritik seviyenin altına düşemedi. Mutasyon veya varyantla virüsün tekrar ortaya çıkması ya da tekrar bir hareketlenme, bizi birden tekrar eski halimize döndürebilir."Aşılama önemli, toplumda yaygınlaşması da önemli. Aşıyla ilgili elimizde çok fazla veri yok ama en azından yavaşlatacağı kesin ama orada da çok emin değiliz çünkü mutasyon geçirmesi ihtimali var. Yoğun bakımda da hasta profili sürekli değişiyor. Bu hastalık dönem dönem farklı klinik şekillerde karşımıza geliyor."Biz normalleşmeyi denedik fakat insanlarımız normalleşmeyi çok farklı anladılar, çok fazla açıldılar ve özellikle de aile içi bulaş çok arttı. Şimdi de vaka sayısının azalması biraz rehavete neden oldu."Bu dönem tam bir sınır dönemi. Buradan aşağı da düşebiliriz yukarı da çıkabiliriz diye düşünüyorum. Beni özellikle bu tatil korkutuyor. İnsanlar şehir değiştirmeye kalktılar. Biraz daha dayanmamız gerekiyor. Hiç olmazsa şu aşılamanın toplumda belli bir oranın üstüne çıkması lazım."Prof. Dr. Alper Yosunkaya, (Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı) BBC Türkçe

CumhurbaşkanıkararlarıResmi Gazete'de

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Cumhurbaşkanı kararları Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı kararıyla bazı alanlarda ilan edilen turizm merkezleri iptal edilirken, bazı turizm merkezleri ile kültür ve turizm koruma gelişim bölgelerinin sınırları yeniden belirlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı "Bazı Alanlarda İlan Edilen Turizm Merkezleri ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinin İptali, Sınırlarının Yeniden Belirlenmesi ile İsim ve Statülerinin Değiştirilmesine İlişkin Karar" Resmi Gazete'de yayımlandı.Söz konusu karara göre, iptal edilen turizm merkezleri şunlar:"Bolu Karacasu Termal Turizm Merkezi, Giresun Aksu Turizm Merkezi, Isparta Merkez Gülpark Turizm Merkezi, Manisa-Demirci-Hisar Termal Turizm Merkezi, Manisa-Kula-Emir Termal Turizm Merkezi, Ordu-Fatsa-Çerkezler Turizm Merkezi, Trabzon Araklı Pazarcık Yaylası Turizm Merkezi ve Trabzon Araklı Yeşilyurt Yılantaş Yaylası Turizm Merkezi."Karar ile Nevşehir Kozaklı Termal Turizm Merkezi, Sakarya Akyazı Kuzuluk Termal Turizm Merkezi, Bolu Köroğlu Dağı Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ve Ordu Bolaman Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi'nin sınırları yeniden belirlendi.İzmir Balçova Termal Turizm Merkezi ile İzmir İnciraltı Termal Turizm Merkezi'nin sınırları da daraltma ve sınır aktarımı yapılmak suretiyle yeniden tespit edildi.Hatay Samandağ Turizm Bölgesi'nin adı ve statüsü Hatay Arsuz Samandağ Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak değiştirilirken, sınırları da yeniden düzenlendi.Bursa Uludağ II. Gelişim Bölgesi Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi'nin sınırları da genişletme yapılmak suretiyle yeniden belirlendi.ACELE KAMULAŞTIRILMA KARARICumhurbaşkanı kararı ile Niğde'nin merkez ilçe sınırları içerisinde 3 Mart 2020 tarihinde ilan edilen yenileme alanı kapsamındaki bazı taşınmazların Kentsel Yenileme Projesi kapsamında Niğde Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması kararı verildi.3 İLÇEDEKİ EMNİYET AMİRLİKLERİ EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜResmi Gazete'deki bir başka karar ile Nevşehir'in Acıgöl, Derinkuyu ve Kozaklı ilçelerindeki emniyet amirlikleri, ilçe emniyet müdürlüğüne dönüştürüldü.Ayrıca Samsun'un Canik ilçesine bağlı Fındıcak Mahallesi'nin Tekkeköy ilçesine bağlanmasına karar verilirken, Gaziantep'in Şahinbey ilçesi Yeşilkent ve Osmanlı mahalleleri ile Şehitkamil ilçesi İncilikaya Mahallesi arasındaki iki ilçe sınırı da yayımlanan kroki ile tespit edildi. AA

Kaçırılan 3 denizci Türkiye'ye getirildi

Kaçırılan 3 denizci Türkiye'ye getirildi Nijerya açıklarında Mozart gemisine düzenlenen baskından kurtulan 3 Türk denizci Türkiye'ye getirildi. Gine Körfezi'nde Mozart gemisine düzenlenen baskın sırasında kurtulan dördüncü kaptan Furkan Yaren ve başmühendis İlhan Süha Tatlıgül ile baskın sırasında yaralanarak tedavisi tamamlanan makine dairesinde yağcı Bahadır Yeşilalan, Librevil-İstanbul seferini yapan THY'ye ait TK589 sayılı tarifeli uçakla İstanbul Havalimanı'na geldi.VIP Terminali'nden çıkış yaparak gazetecilere açıklamada bulunan dördüncü kaptan Furkan Yaren, olay esnasında bacağından yaralandığını belirterek kendileriyle sürekli ilgilenen, arayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu'na teşekkür etti.Yaren, Türkiye'ye ayak bastığı ve Türk bayrağını gördüğü için çok mutlu olduğunu dile getirerek "İnşallah diğer arkadaşlar da en kısa zamanda ailelerine kavuşurlar." dedi.İlk alarm geldiği andan itibaren bunun talim olmadığı bilgisini aldıkları ve mürettebatın emniyetli alana geçtiğini anlatan Yaren, sözlerini şöyle sürdürdü:"Bu alanda emniyet kapılarını kapatarak yardım beklemeye başladık. Daha sonra bizi ayırdılar. Sayılarını hatırlamıyorum. Arkadaşlarımızı götürdüler. Biz de gemiyi güvenli bir noktaya taşıdık. Allah'a şükür şimdi de burada ülkemizdeyiz. Şu anda şirketimiz nezdinde yaralarımızı sarmaya başladık. Gerekli bilgileri yetkililere verdik. Bir arkadaşımızı kaybettik, çok üzgünüz. Hafif bir şekilde yaralandım onların kestikleri delikten çıkarken. Ama sağlığım yerinde çok şükür. Aileme kavuşacağım için çok sevinçliyim. İnşallah diğer arkadaşlarımız da kurtulur, sağ salim şekilde vatanımıza dönerler. Sayın Cumhurbaşkanı'mızdan Allah razı olsun. Sürekli ilgilendi durumumuzla. 4-5 kez görüştük canlı. Büyükelçimizle de beraberken iletişim kurduk kendileriyle. Halimizi, hatırımızı sordu. İnşallah arkadaşlarımızı da sağ salim getirmeye çalışacakları sözünü verdi. Sürekli uydu telefonla takip etti. Buradan da kendisine çok teşekkür ederiz."Başmühendis İlhan Süha Tatlıgül de 42 yıldır denizcilikle uğraştığını ve arkadaşları götürülünce gemiyi kurtarmak için birkaç gün uyumadan çalıştıklarını söyledi.Korsanların iskele taraftan merdivenle güverteye çıktıklarını ifade eden Tatlıgül, "Dümen dairesine kilitledik kendimizi. Korku filmi gibi ateş ettiler kapılara. Taradılar ve kapılara balyozla vurdular saatlerce. 6-7 saat uğraştılar. O sırada Azeri meslektaşımız hayatını kaybetti. O sırada yüksekten düşerek hafif yaralandım. Sonra diğer arkadaşları alarak götürdüler. Beni bulamadıkları için götürmediler ama sormuşlar. Sonra yaralı 2 kişiyi bırakarak kaçmışlar." dedi.Tatlıgül, önce gemiyi kurtardıklarını, sonra aileleriyle irtibat kurduklarını belirterek "İnşallah fidye istedikleri arkadaşlarımız da kurtulur ve aramıza sağ salim katılırlar. Hepsi çok değerli arkadaşlarımız. Kaliteli ve uyumlu mürettebattık. Ailelerine Allah sabır versin." şeklinde konuştu.Geminin makine dairesinde yağcı olarak görev yapan Bahadır Yeşilalan da gereken her şeyi iki arkadaşının ifade ettiklerini belirterek "Ben ayrıca hükümetimize teşekkür ederim. Cumhurbaşkanı ve bakanlarımıza ve Gabon'daki Büyükelçimize de ayrıca teşekkür ederim. Bizlerin her dakika yanlarında oldular. 15 arkadaşımız maalesef esir. Konuşulacak fazla da bir şey yok. Onların ailelerini daha fazla üzmemeli, acılarını hatırlatmamalıyız. Bence bu kadar yeter. Teşekkür ederiz herkese" dedi.3 Türk denizci kendilerini bekleyen araçla kalacakları otele hareket etmek üzere alandan ayrıldı. AA

Konya'da yangın faciası: Anne-kız hayatınıkaybetti

Konya'da yangın faciası: Anne-kız hayatını kaybetti Konya'da, 5 katlı apartmanın en üst katında çıkan yangında, paniğe kapılıp pencereden atlayan Melek Dağ (6) yaşamını yitirdi. Alevleri söndürüp eve giren itfaiye ekipleri ise eşinden boşanan annesi hemşire Sevim Kayhan'ın (36) cansız bedenine ulaştı. Yapılan ilk incelemede yangının elektrik kontağından çıktığı belirlendi. Yangın, saat 02.20 sıralarında merkez Meram ilçesi, Aşkan Mahallesi Meltemler Sokak'taki 5 katlı apartmanın en üst katında meydana geldi. Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli hemşire Sevim Kayhan'ın, yatak odasında uyuduğu sırada yangın çıktı. Alevler odayı sararken, çocuk odasındaki kızı Melek Dağ, durumu fark edip panikle kendisini pencereden sarkıttı. Çevredekilerin atlamaması yönündeki uyarılarına rağmen Dağ, düşerek yaşamını yitirdi./Archive%5C2021%5C1%5C30%5C073513618-konyada-evde-cikan-yanginda-melek-pencereden-atladi-anne-alevlerin-arasinda-kaldi-anne-kiz-oldu-2-yeniden_6.jpg İhbar üzerine çağrılan itfaiye ekipleri alevleri söndürüp içeri girdiğinde, anne Sevim Kayhan'ın cansız bedenine ulaştı. Anne- kızın cansız bedeni olay yerinde yapılan incelemenin ardından morga kaldırıldı. Eşinden boşanan ve kızıyla birlikte yaşayan Sevim Kayhan'ın, kasım ayında eve  taşındığı belirtildi. Öte yandan, ekiplerce yapılan ilk incelemede yangının elektrik kontağından çıktığı ihtimali üzerinde duruldu. Yangınla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor. DHA

Hazine ve Maliye BakanlığıBakan YardımcısıOsman Dinçbaşgörevden alındıve yerine Cengiz Yavilioğlu atandı

Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Dinçbaş görevden alındı ve yerine Cengiz Yavilioğlu atandı Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı görevine Cengiz Yavilioğlu getirildi. Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararına göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Dinçbaş görevden alındı ve yerine  Cengiz Yavilioğlu atandı. CENGİZ YAVİLİOĞLU KİMDİR?İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yaptı. Doktorasını Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde tamamladı.Özelleştirme İdaresi Başkanlığında Finansman ve Fon Yönetimi Daire Başkanı olarak göreve başladı. Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ, TEDAŞ Çamlıbel Elektrik Dağıtım AŞ, Karadeniz Bakır İşletmeleri AŞ ve Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ'nin Yönetim Kurulu Üyelikleri ve Başkanlıklarını yaptı. Güvenlik Bilimleri Fakültesi ve Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalıştı. İngiltere Regent's Collage Ekonomi Üniversitesinde misafir araştırmacı olarak bulundu. Yayınlanmış kitapları ve makaleleri bulunmaktadır.İyi düzeyde İngilizce, orta düzeyde Arapça bilen Yavilioğlu, evli ve 3 çocuk babasıdır. cumhuriyet.com.tr

30 bin narenciye ağacının olduğu bölge, sanayi sitesi için kamulaştırılacak.Çiftçi isyanda: Bizi heder edecekler

30 bin narenciye ağacının olduğu bölge, sanayi sitesi için kamulaştırılacak. Çiftçi isyanda: Bizi heder edecekler Mersin’in Mezitli ilçesinde çevre düzeni planına sanayi sitesi alanı olarak işaretlenen ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile acele kamulaştırılmasına karar verilen 360 dönümlük alanda narenciye bahçeleri bulunan vatandaşlar konuyu mahkemeye taşıdı. MHP’li belediye meclisi üyesi Bünyamin Önel’in öncülük ettiği Mezitli Sanayi Sitesi Kooperatifi, ilçeye şehir dışında yeni bir sanayi sitesi kazandırmak iddiasıyla çalışmalar yürütmüş ve Davultepe’de 360 dönümlük bir alanın imar planlarına sanayi alanı olarak işaretlenmesini, arazinin acele kamulaştırılması kararının çıkmasını sağlamıştı. Ancak kooperatifin sanayi sitesi için bulduğu arazi şehir dışında değil, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’na 800 metre mesafede, yerleşim alanlarının ortasında. Üstelik söz konusu arazi çorak, kıraç arazi de değil, sulanabilir tarım arazisi ve üzerinde 130 çiftçi ailesine ait yaklaşık 30 bin narenciye ağacı var. Yıllardır ekip biçtikleri tapulu arazilerinin önce sanayi alanı ilan edilmesine, sonra acele kamulaştırma kapsamına alınmasına karşı vatandaşlar mahkeme yoluna gitti.Çiftçilerden İbrahim Kaplan, “Bütün siyasi partiler bizi oyaladılar. CHP’ye varıyorsun, AK Parti çözer diyor. AK Parti’ye varıyorsun, büyükşehir kamulaştırma gerçekleştirecek diyor. Biz çiftçiyiz. Bizim içimizde bir tane sanayici de yok, bir tane okumuş da yok ama çocuklarımızı okutmaya çalışıyoruz” dedi. Çiftçi Saadettin Erşahin de “Buralar alınırsa biz ne yapacağız. Ben 70 yaşındayım. Bu yaşımdan sonra sanayide kalfalık mı yapacağım” diye konuştu.Çiftçi Abdullah Gök, “Çiftçinin, garip gurebanın hakkını savunacağız diye söz verdiler. Biz buna güveniyoruz. Devlet büyüklerimizin buna bir an önce el atmasını bekliyoruz. Unutmasınlar ki bizleri korumak, çiftçiyi korumak bütün milleti korumaktır. Denize 1200 metre, anayola 800 metre olan bir yer. Burada büyük bir rant var. Bu rant için bizim gibi çiftçileri heder edecekler” dedi. Abidin Yağmur

Orman alanındaki patlatmalıtaşocağıiçin on binlerce ağaçkesilmesi planlanıyor: Taşocağıöldürür

Orman alanındaki patlatmalı taşocağı için on binlerce ağaç kesilmesi planlanıyor: Taşocağı öldürür Kırklareli’nde ormanlık alanda kapasite artışı ve patlatma ilavesi isteyen taşocağına karşı açılan dava dosyasına bilirkişi raporu girdi. On binlerce ağacın kesileceğine dikkat çeken bilirkişi, projenin ormanda yaşayan canlıları olumsuz etkileyeceğini anlattı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kırklareli Vize ilçesine bağlı Evrencik köyünde “Feldispat Ocağı kapasite artışı ve patlatma ilavesi projesi”ne 23 Aralık 2019 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu” kararı verdi. Bölge sakini ve şarap üreticisi Mustafa Çamlıca, projenin 900 dekarlık bağ alanında toz oluşmasına neden olacağı, ilave tesisin yaban ve orman hayatına zarar vereceği gibi gerekçelerle kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Edirne İdare Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına giren bilirkişi raporunda önemli tespitlere yer verildi.  ‘ARICILIK DA ETKİLENİR’Raporda proje sahasının tamamen orman sayılan alanlarda olduğuna dikkat çekilerek proje alanı olarak planlanmış 120 hektarlık alan içerisinde ağaç kesimi yapılacağı belirtildi. Yapılan hesaplamalara göre alanda 55 bin 218 adet meşe ağacı kesileceği vurgulanan raporda, projeden en fazla söz konusu saha çevresindeki ormanlık alanları etkileyeceği anlatıldı. Raporda, özetle “55 bin 128 adet gençlik ve sıklık çağındaki meşe ağaçlarının kesilmesi, oluşumu onlarca yıl süren bitkisel toprağın ve yüzlerce yıl süren mineral orman toprağının sıyrılarak bir alanda depolanması planlanmaktadır. Bu işlemlerin hem var olan bölgede var olan büyük orman ekosistemin bütünlüğünü bozacağı hem de orman ekosistemlerine bağlı yaşayan canlıları olumsuz etkilemesi yanında çevre köylerde yaşayan halkın geçim kaynakları arasında bulunan arıcılık ve odun dışı orman ürünlerinden (mantar gibi) yararlanmasını etkileyeceği aşikârdır” denildi.  cumhuriyet.com.tr

Bir HES de Turnasuyu’na

Bir HES de Turnasuyu’na Ordu Turnasuyu ilçesinde büyük bir havzaya hayat veren Turnasuyu Irmağı üzerine kurulması planlanan HES projesi tepki çekti. Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca düzenlenen “Turnasuyu Enerji Grubu, Kırma-Eleme Tesisi ve Hazır Beton Tesisi Projesi” toplantısına katılan Gülyalı Belediye Başkanı Ulaş Tepe, projeyle ilgili kaygılarını dile getirdi. Projedeki eksiklikler nedeniyle değerlendirmeler ileri bir tarihe ertelenirken süreci takip ettiğini söyleyen Ulaş Tepe, şu açıklamayı yaptı: “Turnasuyu Vadisi, Türkiye’de en fazla kivi üretiminin gerçekleştiği alanlardan bir tanesidir. Havza içerisinde yer alan kırsal mahallelerin yanı sıra Gülyalı ilçesinin temiz içme suyu temini ırmak üzerinde bulunan kuyulardan sağlanmaktadır. İdeal yürüyüş rotaları, kamp ve mesire alanlarıyla Ordu turizmi için büyük bir potansiyele sahiptir. Turnasuyu’na HES felaketimiz olur. Projeden vazgeçilmesi için mücadelemiz devam edecek.”  Cemil Ciğerim

‘Kibele’nin gözüönünde

‘Kibele’nin gözü önünde Kibele heykeli gibi önemli arkeolojik buluntularının çıktığı Ordu Kurul Kalesi eteklerinde taşocağı şirketi tarafından dinamit patlatılarak yapılan doğa katliamı devam ediyor. 12 yıldır arkeolojik kazı devam ederken taşocağı şirketi dere yatağından başladığı doğa katliamını Kurul Kalesi’nin zirvesine doğru taşıyor. Kibele heykelinin çıktığı Kurul Kalesi’nde henüz çalışma yapılmamış tarihi kalıntılar olan ana kaya kütlesi taşocağı tarafından yutulma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor. 6. Mithridates dönemine ait 2 bin 300 yıllık Kurul Kalesi’nde en önemli tarihi eser olarak tahtında oturan 200 kilo ağırlığında ve 1 metre boyunda 2 bin 100 yıllık “Ana Tanrıça Kibele” heykeli ile Bereket Tanrıları Dionysos, Pan heykeli ve hayvan biçimli dini kap olan Riton bulunmuştu. Cemil Ciğerim

Ali Koçve Emre Belözoğlu, Göksel Gümüşdağ’laİrfan Can’ın transferini görüştü: Fenerbahçe ile zirve

Ali Koç ve Emre Belözoğlu, Göksel Gümüşdağ’la İrfan Can’ın transferini görüştü: Fenerbahçe ile zirve Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve sportif direktör Emre Belözoğlu ile İrfan Can Kahveci’nin transferi konusunda özel bir görüşme gerçekleştirdi. Başakşehir Fatih Terim Stadı’ndaki kulüp binasında dün yapılan toplantı sonrası konuşan Göksel Gümüşdağ, “Fenerbahçe teklifini sundu, biz teklifimizi sunduk. Fenerbahçe ile tekrar görüşmek üzere ayrıldık, en yakın zamanda bir daha görüşeceğiz” dedi.‘G.SARAY YENİ TEKLİF YAPMADI’ G.Saray’ın yeni bir teklif yapmadığını kaydeden Göksel Gümüşdağ, “G.Saray en son teklifinin üzerine yeni bir teklif yapmadı. Öncelikle bizim hoca durumumuz var, onu netleştirmemiz gerekiyor. İki takım da çok istekli. G.Saray da Fenerbahçe de İrfan ’ı çok istiyor” ifadelerini kullandı.DİRAR BRUGGE’A DÖNÜYOR F.Bahçe’de sezon başından bu yana kadro dışı bırakılan Dirar, eski takımı Club Brugge’la anlaştı.RAKİP RİZE Fenerbahçe, bugün evinde Rizespor’u konuk edecek. Ülker Stadı’nda oynanacak ve saat 19.00’da başlayacak karşılaşmayı hakem Abdulkadir Bitigen yönetecek. Sarı-Lacivertlilerde sakatlıkları bulunan Gökhan, Tisserand, Sinan, Ferdi ve Sadık, takımdaki yerlerini alamayacak. Rizespor da İstanbul’a çok sayıda önemli futbolcusundan yoksun geldi. Hilmi Türkay




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter