Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Wednesday, 09.10.2025, 07:10 PM (GMT)

News - Haberler

Denizli Barosu'ndan duruşmalara katılmama kararı

Denizli Barosu'ndan duruşmalara katılmama kararı Denizli Barosu, Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Avukat Ersin Arslan'ın icra için gittiği evde tabancayla öldürülmesi nedeniyle yarın duruşmalara girmeme kararı aldı. Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan tarafından yapılan yazılı açıklamada, Denizli'deki avukatların yarın duruşmalara girmemesi kararı aldıklarını belirtildi.Kocaeli'de Avukat Ersin Arslan'ın icra işlemi için gittiği evin sahibi tarafından öldürülmesi nedeniyle yarın tutuklu, çocuk yargılamaları ve aciliyet gerektiren durumlar dışında duruşmalara girilmeyeceği ifade edildi.Açıklamada şu ifadeler yer aldı:"Avukatlara yönelik şiddetin giderek artması ve son olarak vekillik görevini yerine getirirken silahla vurularak hayatını kaybeden meslektaşımız avukat Ersin Arslan'ın ölümü mesleğimizi güven içinde yapamayacağımızı göstermiştir. Yargının kurucu unsuru olan bağımsız savunma makamına yönelen saldırılara dikkat çekmek ve kamuoyunda farkındalık yaratmak için yönetim kurulu kararı uyarınca 19.03.2021 Cuma günü tutuklu işler, çocuk yargılamasına ait işler, aciliyet arz eden işler dışında duruşmalara katılmama eylemi yapılarak mazeret dilekçesi verilmesi meslektaşlara önemle duyurulur." DHA

Lübnan'da ilaçkrizineçare arayan eczacılar bir günlüğüne işbıraktı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Lübnan'da ilaç krizine çare arayan eczacılar bir günlüğüne iş bıraktı Lübnan'da yerel para biriminin dolar karşısında değer kaybetmesi nedeniyle ilaç tedarik etmekte zorlanan eczaneler, durumu protesto etmek için kepenkleri indirdi. Lübnan'ın başkenti Beyrut'un Furn eş-Şubbak, Eşrefiye, Bedaru, Kula ve Musitibe bölgelerindeki eczanelerin yanı sıra Baalbek kentindeki tüm eczaneler ve Sayda kentindeki eczanelerin çoğunda ülkedeki ilaç krizine tepki olarak bir gün süreyle ilaç satışı durdu.Furn eş-Şubbak bölgesinden eczacı Tony Nahra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kazancımız hala resmi döviz kurunda, giderlerimiz ise karaborsa döviz kurunda." dedi.İlaç temininde zorluk yaşadıklarını söyleyen Nahra, "Bazı ilaçlar eksik. Durumdan çok etkileniyoruz ve artık dayanamaz haldeyiz." diye konuştu.ECZACILAR YARIN SAĞLIK BAKANI İLE GÖRÜŞECEKEczacılar Sendikası Başkanı Gassan el-Emin ise grevin sendikanın değil eczacıların çağrısı üzerine başladığını ve haklı nedenlere dayandığını belirtti.Emin, "Yarın Sağlık Bakanı ve ilgililerle sorunun çözümüne ilişkin bir eylem planını görüşmek üzere toplantı yapılacak." bilgisini verdi.Önerilen çözüm planı hakkında konuşan Emin, "Üç ay önce karar verilen ilaç destek planı henüz devlet tarafından açıklanmadı. Plan uygulanırsa kriz yüzde 60 ila 70 oranında çözülecek." ifadelerini kullandı.LÜBNAN'DAKİ EKONOMİK VE SİYASİ DURUMFarklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.Sermayenin çıkışına karşı sert uygulamalara başvuran bankalar, 17 Ekim 2019'dan bu yana yurt dışı havalelerini askıya almış ve müşterilerin hesaplarındaki dövizleri çekmelerine kısıtlamalar getirmiş durumda.Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybıyla farkı fiyatlardan işlem görüyor. Merkez Bankasının belirlediği resmi kur 1500, bankalardaki geçerli kur 3 bin 900 lira civarında iken, karaborsada dolar bugünlerde 14 bin liranın üzerinde alıcı buluyor.Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları büyütürken yeni bir hükümet krizi de doğurdu.Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor. AA

DSÖ'den, AstraZeneca aşısıçağrısı

DSÖ'den, AstraZeneca aşısı çağrısı Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Avrupa Direktörü Hans Kluge, bazı ülkelerin askıya aldığı yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı Oxford-AstraZeneca aşısının faydalarının risklerinden fazla olduğunu belirterek, "Hayat kurtarmak için kullanımı devam etmelidir" dedi. Çevrim içi ortamda yapılan basın toplantısında konuşan Kluge, üst üste 3 hafta boyunca Covid-19 vakalarının Orta Avrupa, Balkanlar ve Baltık ülkelerinde artışa geçtiği uyarısında bulundu.Kluge, "Avrupa'da Covid-19'dan ölenlerin sayısı geçen yıl olduğundan daha fazla" dedi.Oxford Üniversitesi ile ilaç firması AstraZeneca'nın geliştirdiği aşıya ilişkin de konuşan Kluge, Avrupalıları bu aşıyı kullanmaya çağırdı.''KULLANIMI DEVAM ETMELİDİR''Kluge, bazı ülkelerin aşıyı geçici olarak askıya almasına neden olan, kanda pıhtılaşma vakalarını da araştırdıklarını belirterek, "Ancak bu noktada, AstraZeneca aşısının şu ana kadarki faydaları risklerinden daha ağır basmaktadır ve hayat kurtarmak için kullanımı devam etmelidir" değerlendirmesinde bulundu.GEÇİCİ OLARAK DURDURULMUŞTUCovid-19'a karşı geliştirilen ilk aşılardan olan Oxford-AstraZeneca'nın uygulanması, bazı ülkelerde, kanda pıhtılaşmaya yol açarak damar tıkanıklığı ve akciğer embolisi gibi hastalıklara neden olabileceği gerekçesiyle geçici olarak durdurulmuştu. cumhuriyet.com.tr

Afrika alarm veriyor

Afrika alarm veriyor Afrika'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tespit edilenlerin sayısı, 4 milyon 96 bin 696'ya yükseldi. Kovid-19 verilerinin derlendiği "Worldometers" internet sitesine göre, kıtada 108 bin 908 kişi virüs nedeniyle hayatını kaybetti.Afrika genelinde Kovid-19 tespit edilenlerin sayısı 4 milyon 96 bin 696'ya, iyileşenlerin sayısı ise 3 milyon 666 bin 287'ye yükseldi.Kıtada en fazla vaka Güney Afrika Cumhuriyeti, Fas, Tunus, Mısır, Etiyopya ve Nijerya'da tespit edildi. Virüse bağlı en fazla ölüm ise Güney Afrika Cumhuriyeti ve Mısır'da kayıtlara geçti.Kıta genelinde şimdiye kadar 25'e yakın ülkede kitlesel aşılama başladı.Birleşmiş Milletler Afrika Ekonomi Komisyonu (UNECA) Genel Sekreteri Vera Songwe, dün, kıtaya ulaşan Kovid-19 aşısının şimdiye kadar 10 milyon doza ulaştığını ve bu rakamın ihtiyaca kıyasla "devede kulak" olduğunu söylemişti. AA

MustafaŞentop: "Anayasamızda parti kapatma var"

Mustafa Şentop: "Anayasamızda parti kapatma var" Meclis Başkanı Mustafa Şentop HDP'nin kapatılmasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Meclis Başkanı Mustafa Şentop HDP'nin kapatılmasıyla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.Şentop, "Anayasamızda parti kapatma var, bir ilk değil. Başka ülkelerde de parti kapatma ile ilgili düzenlemeler var" dedi.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.tr

MHP'nin yeni MYK'sında dikkatçeken isimler

MHP'nin yeni MYK'sında dikkat çeken isimler MHP'nin bugün gerçekleşen Kurultay'ında yeni MYK da şekillendi. MHP'nin MYK listesinde yer alan isimler dikkat çekti. MHP'nin 13. Olağan Büyük Kurultayı Ankara Spor Salonu'nda yapıldı. Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli, üst kurul delegelerinin tamamının imzasıyla genel başkanlığa yeniden aday gösterildi. 1277 delegenin tamamının oyunu alan Bahçeli, yeniden MHP Genel Başkanı seçildi.Kurultayla birlikte partinin yönetim organı olan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) da belirlendi. MHP MYK'da dikkat çeken isimler yer aldı. DOĞAN ÖZ VE BAHÇELİEVLER KATLİAMI SANIĞIMHP MYK'ya giren isimlerden biri İbrahim Çiftçi oldu. Çiftçi, Bahçelievler katliamı ve Doğan Öz cinayetlerinden yargılanmıştı.Savcı Doğan Öz, 24 Mart 1978’de öldürülmüş, 8 Ekim 1978 tarihinde de Bahçelievler katliamında TİP’li yedi genç hunharca katledilmişti. Doğan Öz’ün katledilmesiyle ilgili olarak İbrahim Çiftçi için dört kez idam cezası verilmiş, itiraz üzerine Askeri Yargıtay Ceza Genel Kurulu bozma kararı verip tahliyesini sağlamıştı. 1 No’lu Ankara Askeri Sıköyenetim Mahkemesi, üst mahkemenin verdiği beraat kararına uymuştu.Beraat kararı gerekçesinde, “Sanık İbrahim Çiftçi’nin maktul Doğan Öz’ü taammüden öldürdüğü mahkememizce sabit görülmüş, ancak Askeri Yargıtay Daireler Kurulu kararı mahkememizi bağlayıcı nitelikte bulunduğundan sanık İbrahim Çiftçi hakkındaki 7/8’lik oyçokluğuna dayanan bozma ilamına uyularak sırf bu hukuki zorunluluk nedeniyle sanık İbrahim Çiftçi’nin beraatına karar verilmiştir” denildi. Tahliye kararına Doğan Öz’ün ailesi kadar, İbrahim Çiftçi de inanamamıştı. Nitekim, Çiftçi’nin tahliye kararı kendisine aktarıldığında “Hayır çıkmıyorum, beni öldüreceksiniz” dediği basına yansımıştı.KEMAL TÜRKLER CİNAYETİ SANIĞI KİMLİĞİNİ KULLANDIMYK'da yer alan isimlerden birisi de Tamer Osmanağaoğlu. Katledilen DİSK Kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler’in faili olan Ünal Osmanağaoğlu, 1979’da kardeşi Tamer Osmanağaoğlu’nun kimliğiyle yurtdışına kaçmıştı. 1992’de Türkiye’ye gelen Ünal Osmanağaoğlu, yurda girişte gözaltına alınmış, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından serbest bırakılmıştı. Hakkındaki gıyabi tutuklama kararına karşın ancak 1996 yılında sanık yapılan Osmanağaoğlu’nun Kuşadası’nda kardeşi Tamer Osmanağaoğlu’nun kimliği ile yeni bir hayata başladığı ortaya çıkmıştı.DANIŞTAY SALDIRISINDA ADI GEÇMİŞTİMHP’nin yeni MYK’sındaki bir diğer isim ise Tarkan Toper. Toper’in adı, 17 Mayıs 2006'da gerçekleştirilen Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesiyle birlikte gündeme gelmişti. Danıştay saldırganı Alparslan Arslan’ın saldırıdan bir gün önce Toper’i, Ankara’daki bürosunda ziyaret ettiği ortaya çıkmış ve dönemin mahkeme başkanı Köksal Şengün’ün “Alparslan Arslan’ın Ankara’ya geldikten sonra sizinle olan ilişkinizi anlatınız” sorusuna Toper, şu yanıtı vermişti:“Saldırıdan bir gün önce beni aradı. Ankara’da olduğunu ve görüşmek istediğini söyledi. Öğleye doğru Ankara Demirtepe’deki ofisime geldi. Yorgun görünüyordu. Yemek söylemek istedim ama ‘Midem rahatsız’ diyerek, kabul etmedi. Çay bile içmedi. Okuduğum ‘Da Vinci’nin şifresi’ ve kıyamet alametleriyle ilgili kitaplara ilişkin 30 dakika kadar sohbet ettik. İşleri olduğunu söyledi. Ben akşam işinin bitip bitmeyeceğini sordum. O da bana ‘İşim biterse ararım’ diye yanıt vererek ofisimden ayrıldı. Akşam 19.00 gibi ofisten çıkınca kendisini aradım. İşi bittiyse yemeğe gidebileceğimizi söyledim. Bir kafede buluştuk. O da arabasıyla gelmişti. Ben arkadaşım Koray Yılmaz’a da söz vermiştim. Alparslan’ın arabasını bırakıp akşam 20.00 civarında Yıldız semtindeki Koray Yılmaz’ın ve yanındaki bayan arkadaşının bulunduğu bir restorana yemeğe gittik.” cumhuriyet.com.tr

Batasuna’nın kapatılmasıile ilgili süreçnasıl işlemişti?

Batasuna’nın kapatılması ile ilgili süreç nasıl işlemişti? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP'nin kapatılması istemiyle dava açmasıyla, 2003 yılında İspanya'da kapatılan solcu ayrılıkçı Batasuna Partisi akıllara geldi. Batasuna kapatılmasının ardından AİHM'ne başvurmuş ancak, AİHM Batasuna'nın yasa dışı ilan edilmesini onaylamıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açmasının ardından akıllara İspanya'da kapatılan Batasuna Partisi geldi.Peki o dönemde bu partinin kapatılması süreci nasıl işlemiş, partinin kapatılması nasıl yankı bulmuştu?1978 yılında Herri Batasuna adıyla kurulan Batasuna Partisi, İspanya'nın Bask Özerk Bölgesi'nde milliyetçi bir siyasi parti olarak kuruldu.Parti, İspanya'nın kuzeyi ile Fransa'nın güneyinde bağımsız bir devlet kurmak için mücadele veren Bask Yurdu ve Özgürlük (ETA) örgütünün siyasi kanadı temsil etmekteydi.Habertürk'te yer alan habere göre, solcu ayrılıkçı bir parti olarak nitelendirilen Batasuna, ETA ile bağlantısını reddetse de, ETA'nın yaptığı eylemleri de kınamıyordu. 2002 yılında ise, ilk kez Batasuna'nın kapatılması girişiminde bulunuldu. Parlamentoda, terörizme yardım etmek gibi olaylara katılan partilerin kapatılmasına dair yasa kabul edildi.ETA İLE BATASUNA'NIN BAĞI ARAŞTIRILDIETA'nın bir arabayı bombalaması üzerine Hakim Baltasar Garzon, Batasuna Partisi ile ETA'nın arasında bağ olup olmadığını incelemeye başladı. Garzon ve hükümet 23 madde ile partinin ETA ile bağlantısı olduğunu belirtti. Bunların arasında siyasi tutukluların partiden aday gösterilmesinden, ETA’nın kimi noktalarda desteklenmesi de vardı.Batasuna Partisi, ETA ve onun alt kuruluşlarıyla organik bağı bulunduğu, terörizmi destekleyen afişler asmaları, halkı devlete karşı mücadele etmeye tahrik gerekçesiyle, 17 Mart 2003 tarihinde Yüksek Mahkeme'nin kararıyla yasa dışı ilan edildi.2007 yılında ise, 23 üst düzey Batasuna üyesi gizli ve illegal bir toplantıya katıldığı için yakalandı. Böylelikle, Batasuna ETA ile organik bağları olduğu için 2008’de yasaklandı ve 2009 Bask bölgesi seçimlerine giremedi.AİHM KARARI DESTEKLEDİBatasuna Partisi ilk olarak İspanyol Anayasa Mahkemesine itirazda bulundu daha sonra da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. 2004 yılında AİHM’ne başvuruda bulunan Batasuna üyelerinin davası 2009 yılında sonuçlandı.AİHM, oybirliğiyle örgütlenme hakkının kısıtlanmadığına ve Batasuna’nın yasa dışı ilan edilmesi kararına onay verdi.AİHM tarafından 30 Haziran 2009’da yayınlanan kararda, partinin kapatılmasının "temel bir toplumsal ihtiyaca" yanıt verdiğini, İspanya yargısının ETA ile söz konusu partiler arasında bağ bulunduğunu kanıtlamak için yeterli sonuçlara ulaştığını belirtti.AİHM, İspanya'da o yıllarda yaşanan terör saldırıları dikkate alındığında, ETA ve parti bağlantılarının ‘demokrasiye karşı bir tehdit oluşturduğu’ dile getirdi.AİHM, kapatma cezalarının da, İspanyol demokrasisine yönelik 'ağır tehlike' sebebiyle orantısız bulmadığını ifade etmişti.ETA KENDİNİ FESHETTİTüm bunların ardından 2018 yılında, ETA örgütü, kendini tamamen feshettiğini açıkladı. ETA, Bask bölgesi kurum ve sivil toplum kuruluşlarına gönderilen bir mektupta, "tüm yapılarını tamamen feshettiğini" duyurdu.Bir İspanyol internet sitesinde yayınlanan mektupta, "Bask'daki 'siyasi çatışmanın' çözümündeki başarısızlıktaki mesuliyetini kabul ettiğini" belirtti.Bask bölgesinde artık çatışmanın nihayete erdirilmesi ve ortak bir geleceğin inşası için yeni bir fırsatla karşı karşıya olduğuna işaret edilen mektupta, "Hataları tekrar etmeyelim, problemlerin kökleşmesine izin vermeyelim." ifadeleri kullanıldı. cumhuriyet.com.tr

HDP iddianamesinde dikkatçeken satırlar yer aldı: Devlet görevlisiÖcalan’la ne konuşmuştu?

HDP iddianamesinde dikkat çeken satırlar yer aldı: Devlet görevlisi Öcalan’la ne konuşmuştu? Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. Bekir Şahin'in hazırladığı iddianamede, “HDP Öcalan’la işbirliği yaptı” diyerek İmralı Günlükleri kaynak gösterildi. Fakat İmralı Günlükleri’nde, AKP hükümetinin yönlendirdiği devlet yetkililerinin Öcalan’la defalarca aynı masaya oturduğu ve isteklerini yerine getirdiği de yazıyordu. Türkiye’de, son aylarda artarak devam eden “HDP’nin kapatılması” tartışması dün sonuç buldu ve dava açıldı.Önce, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ocak ayında “HDP'nin kapatılması adalete aykırılık teşkil etmeyecektir” demişti. Bahçeli ardından, Yargıtay'a HDP'nin kapatılması konusunda çağrıda bulunmuştu.Sonra, Kobani soruşturmasında HDP’li 9 vekil Fatma Kurtulan, Garo Paylan, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Hakkı Saruhan Oluç, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Sezai Temelli, Pero Dundar ile Pervin Buldan hakkında fezleke düzenlenmişti. Ardından, Van Cumhuriyet Başsavcılığı HDP’li 5 milletvekili hakkında soruşturma başlattığını açıklamıştı. Dün ise HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürülmüştü.HDP’Lİ İSİMLER İÇİN 5 YIL SİYASET YASAĞIDün akşam saatlerinde ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde, HDP'nin devletin bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği belirtildi.HDP iddianamesinde, 687 kişi için 5 yıl süreyle siyaset yasağı talep edildi. Bu hamle ise HDP’nin kapatılması durumunda “Yeni kurulacak partinin önüne geçmek” olarak yorumlandı.AKP’NİN “ÇÖZÜM SÜRECİ” İDDİANAMEDE YER ALDI609 sayfalık iddianame incelendiğinde Çözüm Süreci’nin yer aldığı görüldü.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin öncülüğünde yapılan Çözüm Süreci’ndeki görüşmeler, HDP’nin kapatılması iddianamesinde sayfalarca yer aldı. Devletin izniyle yapılan, hatta devletin yetkililerin yer aldığı görüşmeler HDP’nin kapatılmasına yönelik gerekçeler olarak sıralandı.ÖCALAN İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER SUÇ GÖSTERİLDİHDP’nin PKK ile birklikte hareket ettiğine yönelik gerekçe olarak, İmralı görüşmelerinde HDP heyetinin PKK lideri Abdullah Öcalan’a hitapları gösterildi.İddianamede, açık kaynaklarda da yer alan İmralı Günlükleri’ne atıfta bulunularak, Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder, İdris Baluken ve Altan Tan’ın Öcalan’a  “Başkanım, sayın başkanım, önderlik” diye hitap ettikleri belirtildi.HDP’li isimlerin Öcalan’dan talimat aldıkları ve bu yönde hareket ettikleri ifade edildi.GÖRÜŞMELERDE DEVLET GÖREVLİLERİ DE YER ALDIFakat takvim geri sarıldığında ve İmralı görüşmelerinin yapıldığı 2013 yılına gidildiğinde, AKP’nin ve Erdoğan’ın süreçte bizzat rol oynadığı görüldü.İddianamede bahsedilen İmralı Günlükleri’ne bakıldığında, HDP heyetinin Öcalan ile görüşmesinde devlet yetkililerinin de yer aldığı ortaya çıktı. HDP heyeti için “Öcalan’dan talimat alıyor” denirken, görüşmelerde yer alan devlet yetkilerinin Öcalan’ın isteklerine defalarca olumlu yanıt verdiği görüldü. Hatta devlet yetkilisi görüşmelerde Öcalan’a karşı, “Bu masanın etrafındaki herkes iyi niyetlidir”, “İsabetli tespitlerinize tanığız” ifadelerini kullanmıştı.“ÖRGÜTÜ YÖNETMENİZE MÜSAADE EDİYORUZ”Bundan da öte, söz konusu görüşmelerde devlet yetkilisinin Öcalan’a “Siz buradan örgütü yönetiyorsunuz. Buna müsaade ediyoruz. Heyetlerin geliş gidiş imkanlarını sağlıyoruz” dediği görüldü.Yani iddianameyi hazırlayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in, “HDP Öcalan’la işbirliği yaptı” diyerek kaynak gösterdiği İmralı Günlükleri’nde, AKP hükümetinin yönlendirdiği devlet yetkililerinin Öcalan’la defalarca aynı masaya oturduğu ve isteklerini yerine getirdiği yazıyordu. Furkan Karabay

İtalya'da futbola korona ertelemesi!

İtalya'da futbola korona ertelemesi! Inter'de Covid-19 vakaları sebebiyle Sassuolo maçı ertelendi İtalya Birinci Futbol Ligi'nin (Serie A) 28. haftasında oynanması gereken Inter-Sassuolo karşılaşması, ev sahibi ekipteki yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakaları nedeniyle Milano yerel sağlık makamlarının kararıyla ertelendi.Mavi-siyahlı kulüpten yapılan açıklamada, oyuncular Matias Vecino ve Stefan de Vrij'in Covid-19 testlerinin pozitif çıkmasının ardından, evlerinde karantinaya alındığı belirtildi.Milano yerel sağlık makamlarının, yeni Covid-19 vakaları sebebiyle 21 Mart Pazar gününe kadar her türlü takım çalışmasını durdurduğu, 20 Mart Cumartesi günü oynanması planlanan Inter-Sassuolo maçının ertelenmesine karar verdiği ve oyuncuların da kendi milli takımlarına gitmesini yasakladığı bildirildi.Açıklamada, takım oyuncularının 22 Mart Pazartesi günü yeniden Covid-19 testinden geçeceği ifade edildi.Inter Kulübü, dün Sloven kalecisi Samir Handanovic'in, 16 Mart'ta da Danilo D'Ambrosio'nun Covid-19'a yakalandığını duyurmuştu. AA

Düğünde havaya açtığıateşle kuzeniniöldüren sanığa 25 yıla kadar hapis istemi

Düğünde havaya açtığı ateşle kuzenini öldüren sanığa 25 yıla kadar hapis istemi Konya'nın Çumra ilçesinde, yakınlarının düğününde havaya ateş açarken başından vurulan dayısının oğlunun ölümüne neden olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan sanık hakkında 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istendi. Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Arif Akman ile taraf avukatları katıldı.Sanık avukatı Emin Levent Yavuzer, düğünde farklı kişilerce silah atışı yapıldığını, müvekkilinin üzerine atılı suçu işlemediğini öne sürdü.Tanık olarak dinlenen maktul Osman Akman'ın annesi Hacer Akman, sanığın silahının, olaydan bir gün önceki kına gecesinde tutukluk yaptığını ve çevredekilerin Arif Akman'a "Yarın düğüne bu silahla gelme, tutukluk yapıyor silahın" dediğini iddia etti.Olay günü sanığın aynı silahla düğüne gelip havaya ateş açtığını söyleyen anne Akman, "Olayı gördüm. Oğlumla Arif yakın duruyordu. Sanık Arif'in, tabancayla havaya ateş ettikten sonra tabancasını kurcalamaya başladığını gördüm. Hem Osman'a hem de Arif'e yakındım. Arif'in parmakları tetikte olduğu sırada, tabancaya mermi yüklediğini ve o sırada tabancanın bir el ateş aldığını, akabinde yakında duran oğlumun, 'vay' diyerek bağırıp yere düştüğünü gördüm. Sanıktan şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.Sanık avukatı Yavuzer, tanığın anlatımıyla olaya ilişkin görüntü kayıtlarının uyuşmadığını savundu."Hacer Akman, olay sırasında olay yerinde değildir." diyen Yavuzer, beyanları kabul etmediklerini bildirdi.İddia makamı, beyanların ardından açıkladığı mütalaasında, sanık Akman'ın "olası kast ile adam öldürme" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.Mütalaada, "Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarından, kalabalık ortam olan düğünde havaya ateş edilerek sebep olunan eylemlerde failin 'olası kast'la hareket ettiğinin kabulü gerektiği, sanığın böylelikle maktule yönelik eylemleriyle, üzerine atılı 'olası kastla öldürme' suçunu işlediği anlaşılmaktadır." ifadelerine yer verildi.Akman, savunmasında, üzerine atılı suçlamayı reddederek tahliye talebinde bulundu.Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.- OlayKonya'nın Çumra ilçesi Taşağıl Mahallesi'nde 25 Ağustos 2019'da bir yakınının düğününe katılan Osman Akman (36), düğünde havaya açılan ateşle başından vurulmuş, tedavi için kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.Gözaltına alınan maktulün dayısının oğlu Arif Akman tutuklanmış, hakkında "kasten öldürme" suçlamasıyla dava açılmıştı. AA

Mustafa Sandal kitabında Defne Samyeli'ye 'hakaret' ettiği iddiasıyla yargılanıyor: Davada yeni gelişme

Mustafa Sandal kitabında Defne Samyeli'ye 'hakaret' ettiği iddiasıyla yargılanıyor: Davada yeni gelişme Şarkıcı Mustafa Sandal'ın yazdığı kitapta sunucu Defne Samyeli'ye "hakaret" ettiği iddiasıyla yargılandığı davada savcılık, beraat talebinde bulundu. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya sanık Mustafa Sandal katıldı, müşteki Defne Samyeli'yi ise avukatı temsil etti.Duruşmada savunma yapan Sandal, kitapta Samyeli ile ilgili kısımların "iltifat" olduğunu belirterek, "Arkadaştık, yaşadığımız arkadaşlık ilişkiye doğru gidiyordu. O günkü düşünce yapım gereği kendisine görüşmemizin doğru olmayacağını aktarmıştım. Kendisi de sağlam bir şekilde durdu. Benim bu düşüncemden dolayı aramızda bir şey yaşanacaksa da yaşanmamış oldu. Ben bunu anlatmaya çalışmıştım. Ben aslında kitapta herhangi bir ilişki yaşanmadığını, ilişkinin başlamadığını vurguladım." ifadelerini kullandı.Samyeli'nin üzüntüsünü duyunca şaşırdığını ve söz konusu ifadeleri kitaptan çıkardığını anlatan Sandal, suçlamayı kabul etmiyorum." diye konuştu.Söz alan Samyeli'nin avukatı Ömer Eldem ise sanığın savunmasını kabul etmediklerini belirterek, durumun müvekkilinin saygınlık ve şerefine zarar verdiğini savundu.SAVCILIK MÜTALAASINDA BERAAT İSTENDİMüşteki Defne Samyeli'nin müdahilliğine karar veren mahkeme, duruşma savcısına esasa ilişkin görüşünü sordu.Mütalaada, "hakaret" suçunun oluşabilmesi için fiilin, kişinin belirtilen kişilik haklarını rencide edecek ve aşağılayacak nitelikte olması gerektiği, kitapta kullanılan ifadelerin nezaket sınırları içerisinde kalmasının, ifadeleri kullanan kişinin kendisini anlatabilme yeteneği ve gücüne bağlı olduğu, bu kapsamda sanığın müdahile yönelik dava konusu sözlerinin "hakaret" suçunu oluşturmadığı ve suçun yasal unsurlarının gerçekleşmediği vurgulandı.Ara kararını açıklayan mahkeme, mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere taraflara süre vererek duruşmayı erteledi.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Mustafa Sandal'ın "hakaret" suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.Duruşmadan sonra açıklama yapan Mustafa Sandal, "Böyle bir meseleyle adli makamımızı meşgul ediyor olmaktan dolayı şu an gerçekten çok üzgünüm. Mahkeme ne karar verecekse ona da saygı duyarız. Haftaya da zaten karar verecek, savcı da beraat istedi." dedi. AA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter