News - Haberler
Mısır'la normalleşmeyi değerlendiren Güller, "Ankara için asıl atılmasıgereken adım,Şam’la anlaşmadır" dedi
Mısır'la normalleşmeyi değerlendiren Güller, "Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır" dedi Mısır'la 8 yıl sonra diplomatik temasların başlaması tartışılmaya devam ediliyor. Cumhuriyet yazarı Güller, Mısır'la başlayan temaslar için “maliyetli gecikme” nitelemesi yaptı ve “Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır; asıl kritik önemde olan ihtiyaç budur." dedi. Türkiye ile Mısır arasında 8 yılın ardından diplomatik temasların başladığı açıklandı. Temaslar, başta Doğu Akdeniz olmak üzere, bölge siyaseti için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Gazetemiz yazarı Mehmet Ali Güller, “İhvancılığın iflası” başlıklı yazısında, hem Mısır’la olan temasları hem de Ankara’nın dış politikada atması gereken adımları ele aldı. Güller, Mısır’la 8 yıl sonra başlayan temaslar için, “maliyetli gecikme” nitelemesi yaparken, “Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır; asıl kritik önemde olan ihtiyaç budur. Türkiye’nin Suriye’yle barış yoluna girmesi, sadece iki komşunun sorunlarını değil, daha büyük ölçekte sorunları çözecektir” ifadelerini kullandı. “İHVANCI BAKIŞLA KENDİ İKTİDAR ÇIKARINI ESAS ALDI”Mehmet Ali Güller, yazısında şu ifadeleri kullandı:“Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu müjdeyi verdi: ‘Mısır’la diplomatik düzeyde temaslarımız başladı.’Peki, ne oldu? İhvancı Mursi’yi deviren Sisi nedeniyle diplomatik ilişkilerin en alt seviyeye indirildiği Mısır’da yönetim mi değişti? Hayır. Çavuşoğlu, hem Mısır’ın hem de Türkiye’nin görüşmeye önkoşulsuz başladığını belirtti.Çünkü Türkiye’nin ulusal çıkarı, ben dahil çoğumuzun yıllardır belirttiği gibi Ankara ile Kahire’nin Doğu Akdeniz’de işbirliği yapmasından geçiyordu. AKP iktidarı ise Türkiye’nin ulusal çıkarını değil, Sünni mezhepçi ve dar İhvancı bakışla kendi iktidar çıkarını esas aldı, ülkemize koca bir sekiz yıl kaybettirdi!Aynı durum, daha da ağır olarak Suriye’yle sürüyor. AKP’nin Esad rejimini yıkma hedefinin en önemli nedenlerinin başında, Şam’da İhvancı bir hükümet görmek arzusu vardı. Nitekim, Davutoğlu elinde İhvancıların adlarının olduğu bir listeyle Şam’a gitmiş ve Beşşar Esad’dan o isimleri hükümete almasını istemişti.Sonuç? Esad rejimi ayakta, Davutoğlu ise AKP iktidarından dışlanmış durumda. Suriye’de rejim değiştirme hayalinin Türkiye’ye kaybettirdikleri ise ortada…”“ASIL ATILMASI GEREKEN ADIM”“Türkiye’nin Mısır’la normalleşmeye başlaması, kuşkusuz oldukça ‘maliyetli bir gecikme’ oldu” diyen Güller, yazısını şöyle sürdürdü: “Elbette bugün adım atmak, yarın adım atacak olmaktan daha iyidir, olumludur, Türkiye adına kazançtır.Öte yandan Ankara için asıl atılması gereken adım, Şam’la anlaşmadır; asıl kritik önemde olan ihtiyaç budur. Türkiye’nin Suriye’yle barış yoluna girmesi, sadece iki komşunun sorunlarını değil, daha büyük ölçekte sorunları çözecektir; ABD’nin bölgemize dair “enerji koridoru” inşa etme planlarını da Doğu Akdeniz’deki büyük güç mücadelesini de Türkiye ve bölge yararına etkileyecektir…”ERDOĞAN'IN HAYALİ GERÇEK OLAMADIMehmet Ali Güller, yazısını şöyle noktaladı:"Mısır’la Sisi değişmeden diplomatik görüşmelere başlamak Türkiye’nin değil ama AKP iktidarının geri adımıdır. Türkiye’nin yararına geri adımdır. Zira AKP ile Türkiye’nin çıkarları, çoğu konuda çelişmektedir. Öyle ki AKP’nin geri adımı, Türkiye’nin ileri adımıdır!Umarız Mısır’la bu normalleşme belirtileri, hızla Suriye konusunda da anlaşma yolunu açar. Suriye konusunda atılacak “geri adım” Türkiye açısından çok daha yararlı bir ileri adım olacaktır.Suriye’yle 11 yılın, Mısır’la 8 yılın kaybının maliyeti, elbette muhasebesi daha çokça yapılacak bir konudur.Sonuç olarak…Erdoğan’ın Ankara’dan Şam’a, oradan Gazze üzerinden Kahire’ye ve devamında Trablus ve Tunus’a uzanan İhvancı rejimler zinciri hayali; hayaldi, gerçek olamadı.İhvancılık Mısır’da ve Tunus’ta bir yılda kaybetti, Şam’a giremedi, Libya’da da adım adım kaybediyor.Ve İhvancılık en sonunda Türkiye’de de kaybedecek: İşte yeni anayasa, seçim kanunu, insan hakları eylem planı, reform vs. hepsi AKP’nin iktidarını sürdürebilme arayışları içindir.” cumhuriyet.com.trEsnaf Kılıçdaroğlu'na dert yandı: Bin lirayıpazar harçlığıdiye vermişler
Esnaf Kılıçdaroğlu'na dert yandı: Bin lirayı pazar harçlığı diye vermişler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Buca Kaynaklar Sebze Hali'ni ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'na sorunlarını anlatan hal esnafı “İşimiz eskisi gibi değil. Bin lira diye veriyorlar ama bin lira neyin parası onu da çözemiyoruz. Bin lirayı pazar haçlığı diye vermişler” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir programı kapsamında bu sabah saat 07.00’de Buca Kaynaklar Sebze ve Meyve Hali’ni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte ziyaret etti. Hal esnafı Kılıçdaroğlu’nu meşalelerle karşıladı sonrasında çay ikram etti. Kılıçdaroğlu da Ege’nin yörük şalını ve kasketini taktı. Kılıçdaroğlu’na derdini anlatan patates kabzımalı, bu yıl mağdur olduklarını söyleyerek, “İnsanlar üretim maliyetlerinden şikayetçi. Üretim maliyetleri yüksek. Satış rakamları düşük” dedi. Kılıçdaroğlu, "Beraber düzelteceğiz" sözünü verdi.Başka bir esnaf, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ekonomi paketinde bir şey olmadığını vurgularken, Kılıçdaroğlu, Salı günü yapacağı TBMM grup toplantısında ekonominin nasıl düzeleceğini anlatacağını söyledi. Bir yurttaş ise Kılıçdaroğlu’nun yanına gelerek not verdi ve engelli arabası talebinde bulundu. Bir başka yurttaş ise evinde elektriği bile olmadığını söyleyerek yardım talep etti.Esnaf lokantasına girerek hayırlı işler dileğinde bulunan Kılıçdaroğlu, "Alın teri döküp karşılığının alınmasını isteriz. Birlikte yapacağız. Bir elin nesi var iki elin sesi var" dedi. “PAZAR HARÇLIĞI DİYE BİN LİRA”Pazarcılar Odası Başkanı Hamdi Öztekin’in dükkanını ziyaret eden Kılıçdaroğlu, işlerinin nasıl gittiğini sordu. Öztekin, işlerinin yüzde 40 düzeyinde düştüğünü belirterek, “İşimiz eskisi gibi değil. Bin lira diye veriyorlar ama bin lira neyin parası onu da çözemiyoruz” dedi. Öztekin’in yanındaki bir esnaf ise, “Pazar haçlığı diye vermişler” diyerek sitem etti.Bir esnaf da Kılıçdaroğlu'ndan Işıkkent yolunun onarılmasını talep etti. ANKADenizÇakır'ın elektrikli bisikletiçalındı,çalan kişi erkek hemşireçıktı
Deniz Çakır'ın elektrikli bisikleti çalındı, çalan kişi erkek hemşire çıktı Ünlü oyuncu Deniz Çakır'ın 10 ay önce evinin önündeki elektrikli bisikleti çalındı. Çakır'ın şikayeti üzerine polis, bisikleti çalan kişinin özel bir hastanede erkek hemşire olduğunu tespit etti. Bisikleti teslim eden 36 yaşındaki U.K. "Hemşireyim, pandemide hastaneye gidemeyen hastalara evinde hizmet vermek için bisikleti kullanırım diye aldım. Pişmanım" dedi. Beşiktaş, Kuruçeşme'de oturan ünlü oyuncu Deniz Çakır, elektrikli bisikletini apartmanın giriş katındaki merdiven boşluğuna bıraktı. Ünlü oyuncu 29 Haziran 2020 günü saat 11.00 sıralarında bisikletin yerinde olmadığını fark etti. Çakır, çalınan yeşil renkteki bisikleti için polis merkezine başvurarak şikayetçi oldu. Polisin ünlü oyuncunun evinin çevresindeki MOBESE görüntülerini incelendi. Yakındaki bir aracın plakasından U.K. isimli hemşire olarak görev yapan genç adamın kimliği tespit edildi. Adresinde bulunamayan ve o sırada Sakarya'da olduğu öğrenilen U.K. kendisini telefonla arayan polise suçunu itiraf etti. BİSİKLETİ TESLİM ETTİPolis merkezine çağrılan U.K. 20 Eylül'de ifade verdi. U.K. ifadesinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.U.K. ifadesinde aracıyla gezerken bir apartmanın önünde kilitsiz bir şekilde durduğunu fark ettiğini söyleyip bisikletin üzerinde anahtarı da olduğunu görünce çalıştırıp arabanın yanına gittiğini, bisikleti katlayarak arabasının arka koltuğuna koyup Fatih'teki evine götürdüğünü anlattı. Bir hafta sonra Sakarya'daki yazlık evine giderken de bisikleti götürüp 15 gün kullandığını belirten U.K'nin. "Pandemiden dolayı hastaneye gidemeyen hastalara evinde hizmet vermek için bisikleti kullanırım diye İstanbul'a geldim. Yaklaşık bir hafta söylediğim işlere gittim. Bisikleti çaldığımdan dolayı çok pişmanım. Nasıl böyle bir olaya karıştım hala anlamış değilim" dediği öğrenildi.U.K.'den alınan bisiklet Deniz Çakır'a teslim edilirken olayla ilgili soruşturma devam ediyor. DHAİzmir için uyarı: 'Vaka sayılarıkorkutucu düzeye gelecek'
İzmir için uyarı: 'Vaka sayıları korkutucu düzeye gelecek' Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, İzmir'de kontrollü normalleşme süreciyle birlikte tedbirli hareket edilmediği için koronavirüs vakalarının arttığına dikkat çekip, kentin yakın zamanda çok yüksek riskli iller arasına girilebileceğini söyledi. İzmir Medicana Hastanesi'nde görev yapan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, koronavirüs risk haritasında ‘yüksek risk’ grubunda turuncu renkle gösterilen İzmir'in, vaka sayısının artmaya devam etmesiyle yakın zamanda kırmızı listeye girebileceğine dikkat çekti. Bu görüntüsüyle İzmir'in vaka sayısının çok yüksek iller arasında yer alacağını ön gördüklerini belirten Prof. Dr. Sakarya, "Bir yıllık süreç içerisindeki değişimlere baktığınız zaman; Bodrum, Çeşme, Urla, Seferihisar mavi alandı. Ancak yazın en kırmızı alan orası oldu. Yani toplumsal hareketin olduğu her yer kırmızıya dönecektir. Normalleşme başlamadan önce iş yerime her gün 15 dakikada geliyordum. Normalleşme sonrasında ise 45 dakikada gelmeye başladım. Çünkü insanlar sosyalleşmeye başladı. Bu sosyalleşme ne kadar fazla olursa, o kadar kırmızılaşacağız. İzmir'de vaka sayılarımız gün geçtikçe artarak devam ediyor ve bu durum korkutucu düzeye gelecektir" dedi.‘İZMİR ATAK GEÇİRDİ’İzmir'in, koronavirüs sürecinde atak geçirdiğini ifade eden Prof. Dr. Sakarya, "Biz bundan önceki ekim, kasım, aralık ayında vaka sayılarından dolayı Türkiye'nin riskli ilk üç şehrinin başında geliyorduk. Çok ciddi bir atak geçirdik. Bunu tekrar nisan, mayıs aylarında yaşarsak, yaz ayını virüsün zayıfladığı ve insanlara bulaşma riskinin azaldığı bir süreç olarak hayal etmenin bir anlamı yok. Bu mümkün görünmüyor" ifadelerini kullandı.‘TIBBİ ATIK DA ARTIYOR’Koronavirüs sürecinde hastanelerdeki tıbbi atık oranlarının da arttığını belirten Prof. Dr. Sakarya, şu ifadeleri kullandı:"Koronavirüs sürecinde tıbbi atık oranlarımız daha fazla arttı. Hastaların yanına tek kullanımlık malzemelerle geliyoruz. Hastanın kullandığı çatal, bıçak ve kaşıkları normal atık olarak çöpe atarken şimdi bunları tıbbi atık şeklinde atmaya başladık. Dolayısıyla bu da hastanelerin tıbbi atık oranlarını çok ciddi boyutta artırıyor."Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı haftalık koronavirüs risk haritasında 'yüksek risk' grubunda 'turuncu' renkte yer alan İzmir'de, 100 bin nüfusa karşılık gelen koronavirüs vaka sayısı 53,42'den 66.47'ye yükseldiği belirtilmişti. DHA'Kazandığına ençok Yunanlar sevindi' demişti... Tevfik Göksu'yuüzecek 'İmamoğlu' kararı
'Kazandığına en çok Yunanlar sevindi' demişti... Tevfik Göksu'yu üzecek 'İmamoğlu' kararı AKP’li Tevfik Göksu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik söylediği “Kazandığına en çok Yunanlar sevindi” sözlerini haberleştiren yerel medyaya karşı açtığı dava sonuçlandı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanmasının ardından konuşan AKP’li Göksu, İmamoğlu'nun seçimi kazanmasına en çok Yunanistan medyasının sevindiğini iddia ederek İmamoğlu'nun nereli olduğunu iftar programına katılan yurttaşlara sormuştu. Yurttaşlardan “Trabzon” cevabını alan Göksu “E hesap başka” demişti.KARAR VERİLDİ: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDAKonuyu haberleştiren yerel medya kuruluşlarına karşı Göksu’nun açtığı dava ise sonuçlandı.BirGün gazetesinden Meral Danyıldız'ın haberine göre, söz konusu haberlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilen kararda, “Basın Kanunu’nun 3. maddesinde basının özgür olduğu, bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama, eser yaratma haklarını içerdiği, basın özgürlüğünün ancak başkalarının haklarının korunması amacıyla sınırlanabileceğinin belirtildiği, bir haberin hukuka uygun sayılabilmesi için gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi, haber verme hakkı kapsamında yer alması gerektiği” ifade edilerek, “Dosya içeriği ve mevcut deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde; şikâyete konu ve haberlerin içeriğinde suç unsuru bulunmadığı” tespit edildi.Yazıların polemik yaratacak nitelikte olup basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi gerektiği kanaatine varıldı. Bu gerekçelerle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi.MUTLU VE SEVİNÇLİYİZGazete Esenler’de söz konusu haberi yapan ve Göksu’nun şikâyetçi olduğu Gazeteci Hasan Gürsoy, yaptığı açıklamada, “Daha önce de Göksu bazı haberlerimizden dolayı bizi şikâyet etmişti, onlardan da bir şey çıkmadı. Bizi şikâyet ettikten sonra kendimiz de bir şey çıkmayacağını biliyorduk ve söylemiştik. Tabii ki sevinçliyiz, mutluyuz. Kamuoyunu doğru bilgilendirdiğimiz için haberimizin her zaman arkasında durmuştuk. Haberimize getirilen erişim engelinin kaldırılması için zaten dilekçemizi de vermiştik. Geç bir karardı, bir buçuk yıllık bir süreçte suç duyurusu reddedildi. Ancak yine de mutluyuz ve sevinçliyiz” dedi. cumhuriyet.com.trYedisu ilçesinde iki aydır Covid-19 vakasıgörülmedi
Yedisu ilçesinde iki aydır Covid-19 vakası görülmedi Bingöl'ün Yedisu ilçesinde Covid-19 salgınıyla mücadelede alınan sıkı tedbirler, ilçe sakinlerinin kurallara harfiyen uyması ve rehavete kapılmaması sayesinde 7 Ocak'tan bu yana yeni vaka tespit edilmedi. Kent merkezine 109 kilometre uzaklıktaki ve bin 500 nüfusa sahip olan Bingöl'ün Yedisu ilçesinde, Covid-19 ile mücadelede maske, sosyal mesafe ve hijyen kuralına harfiyen uyuluyor. İlçede yaşayanların salgınla mücadeleye desteği, jandarma ve polis ekiplerinin sıkı denetimleri ve uyarıları, sağlık personelinin özverili çalışması sayesinde ilçede 7 Ocak'tan bu yana vaka tespit edilmedi.Sokağa çıkma kısıtlamasının olmadığı saatlerde de cadde ve sokakların büyük oranda boş kalması drone ile görüntülendi. Yedisu İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, tedbirlere uyanlara Türk bayrağı hediye etti.Yedisu Kaymakamı Oğuzhan Ocak, tedbirlere uyulması, kamu kurum ve kuruluşlarının yoğun çalışmaları sayesinde salgınla etkin mücadele edildiğini söyledi."EN BÜYÜK SEBEBİ VATANDAŞLARIMIZIN KATKISI"İlçede son iki ayda 30 kişinin test yaptırdığını ve en son pozitif vakanın 7 Ocak'ta görüldüğünü aktaran Ocak, şöyle devam etti:"İki ayı geçkin bir süredir Yedisu'da vakalarda bir değişiklik olduğunu görmedik. Çok şükür uzun zamandır sıfır vaka ile devam ediyoruz. Bunun en büyük sebebi de vatandaşlarımızın katkısı. Herkes, vaka olmadığı halde sosyal mesafe, hijyen, maske tedbirlerine uyumaya devam ediyor. Kendini hasta hisseden vatandaşlarımız bir an önce gelip yeni test yaptırıyor. Uzun zamandır da testlerimizi yapıyoruz ama negatif sonuçlar elde ediyoruz."İLÇE DIŞINDAN GELENLER İZOLASYONA ALINIYORBu sürece güvenlik güçlerinin önemli katkı sunduğunu vurgulayan Ocak, "İlçe dışından gelen vatandaşlarımızı, muhtarlarımız bildiriyor. Onları ilk süreçte özellikle 10 günlük izolasyon sürecine alıyoruz. Hastalık belirtisi olup olmadığını takip ediyoruz. Daha sonrasında herhangi bir sıkıntı çıkmadığı takdirde evlerinden çıkmalarına kurallara uymak şartıyla izin veriyoruz." dedi."TEDBİRLERİ UYGULAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"İlçe esnafından Yavuz Sünme de Covid-19 tedbirlerini uygulamak konusunda gerekli çabayı gösterdiklerini belirterek, "Tedbirleri bundan sonra da aynı şekilde uygulamaya devam edeceğiz. En hassas şekilde çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.Hüseyin Cama da tedbirleri uyguladıklarından dolayı vaka sayısının sıfır olduğunu anlatarak, "Kaymakamlık ve güvenlik güçleri gerekli açıklamalarda bulunduktan sonra zaten hiçbir vakamız kalmadı şu an. ilçemiz gayet iyi ve gayet güzel. İnşallah Türkiye'de de biter." ifadelerini kullandı. AAİçişleri BakanıSüleyman Soylu'nun annesi Servet Soylu yaşamınıyitirdi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun annesi Servet Soylu yaşamını yitirdi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun annesinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun annesi Servet Soylu yaşamını yitirdi.Konuyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Twitter'dan açıklamada bulundu.Koca yaptığı paylaşımda, "İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Beyefendi’nin muhterem anneleri Hakkın rahmetine kavuştu. Merhumeye Allah'tan rahmet, Süleyman Bey kardeşimize ve ailesine sabırlar diliyorum" dedi.İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Beyefendi’nin muhterem anneleri Hakkın rahmetine kavuştu. Merhumeye Allah'tan rahmet, Süleyman Bey kardeşimize ve ailesine sabırlar diliyorum.— Dr. Fahrettin Koca (@drfahrettinkoca) March 13, 2021 cumhuriyet.com.trDoktorlar daşaşkına döndü: Karnında adeta bir bomba taşıyorsun
Doktorlar da şaşkına döndü: Karnında adeta bir bomba taşıyorsun İstanbul'da yaşayan 73 yaşındaki Sefer Altan, nefes darlığı ve uykusuzluk sorunları yaşamaya başladı. Daha öncesinde bypass olan ve kalbine pil takılan yaşlı adamın rutin muayenesinde karın içinde 9.5 santimetrelik bir aort anevrizması tespit edildi. Doktorlar yaşlı adama, "Karnında adeta bir bomba taşıyorsun" dedi. Altan'ın operasyonunu gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Bilgi Erdoğan, “9.5 santimetrelik oldukça büyük bir anevrizma ile karşılaştık. Özellikle 5.5 santimde yırtılma riski artar, bu çok nadir rastladığımız bir durumdu" diye konuştu. İstanbul'da yaşayan 5 çocuk, 11 torun sahibi 73 yaşındaki Sefer Altan'a, 3 yıl önce kalbine stent takıldı. Ardından kalp pili ameliyatı olan yaşlı adam son zamanlarda nefes darlığı ve uykusuzluk yaşamaya başladı. Rutin kontrol için hastaneye gelen Sefer Altan'ın karın içerisinde 9.5 santimetrelik bir aort anevrizması tespit edildi. Doktorları bile şaşkına çeviren bu durum karşısında Altan, riskli bir operasyona alındı. Her iki kasık bölgesinden damarların bulunup özel bir malzeme ile anevrizmanın kapatılması sonucu sağlığına kavuşan Sefer Altan, “Hoca, 'kucağında tehlikeli bir bomba taşıyorsun' dedi. Ama ben Türk hekimlerine güvendim" diye konuştu.“5.5 SANTİMİ BULDUĞUNDA YIRTILMA RİSKİ ARTAR"Operasyonunun risklerine ve ciddiyetine dikkat çeken İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Bilgi Erdoğan, “Karın içindeki aort damarının çapı ortalama 2.5 santimetre. Özellikle 5.5 santimi bulduğunda yırtılma riski artar. Sefer Bey'de 9.5 santimetrelik oldukça büyük bir anevrizma ile karşılaştık. Anevrizmanın başlangıcı böbrek damarına çok yakındı, çok nadir rastladığımız bir durumdu" ifadelerini kullandı./Archive/2021/3/13/110643282-bomba2.jpg“HER ZAMAN TÜRK HEKİMLERİNE GÜVENDİM"Operasyon öncesi nefes alamadığını ve çabuk yorulduğunu anlatan Sefer Altan, “Yürüyüş esnasında çok çabuk yoruluyordum. Genel bir kontrol için hastaneye geldiğimde durum fark edildi. Hoca kucağında 'tehlikeli bir bomba taşıyorsun' dedi. 'Operasyon yapacağız' dediler ve kurtuldum. Daha önce bypass ameliyatı oldum. Sonra kalp yetmezliğinden pil taktılar. Ben her zaman Türk hekimlerine güvendim" dedi.“RUTİN MUAYENEDE ORTAYA ÇIKTI"Altan'ın kızı Emine Alpdağ ise babasının nefes almakta ve merdiven çıkmakta zorlandığını anlatarak, “Babam nefes alırken kısık kısık nefes alıyor, merdiven çıkarken çabuk yoruluyordu. Yorulduğu halde hızlı gitse de nefes alışverişi onu zorluyordu. Biz bu olanları normal bir kalp hastalığına bağlıyorduk. Bir şey olmaz diye düşünüyorduk. Rutin muayene için geldiğimizde ultrasonda aort damar şişkinliği belirlendi. Hocanın ilk lafı 'kucağınızda bir bomba taşıyorsunuz' oldu. Biz çok tedirgin olduk ve korktuk. Çünkü çok riskli bir ameliyattı. Eve gitsen de ameliyat olsan da riskli dediler. Tedavi riskini göze aldık. İyi ki de almışız, babam şu an çok iyi" ifadelerini kullandı.“OLDUKÇA BÜYÜK VE NADİR GÖRDÜĞÜMÜZ BİR DURUM"Aort anevrizmalarının özellikle ileri yaş, risk faktörü hastalarda sıkça görüldüğünü anlatan Doç. Dr. Mustafa Bilgi Erdoğan, “Karın içindeki aort damarının normal çapından daha fazla genişlemesi ve balonlaşması sonucu hastada hayati risk oluşturması durumu. Karın içindeki aort damarının çapı ortalama 2.5 santimetre. Özellikle 5.5 santimi bulduğunda yırtılma riski artığından bunlara ya ameliyat ya da kapalı bir yöntemle tedavi öneriyoruz. Hastamız Sefer Bey bize geldiğinde tesadüfen tespit edilmiş bir anevrizmaydı. Hastanın başka bir hastalığı nedeniyle çekilmiş tomografisi sonucunda yaklaşık 9.5 santimetrelik oldukça büyük bir anevrizma ile karşılaştık. Anevrizmanın başlangıcı böbrek damarına da çok yakındı. Bunun yanı sıra bacak damarlarında da tıkanıklık vardı. 9.5 santim çok nadir rastladığımız bir durum" değerlendirmesinde bulundu.“YILDA BİR KERE ULTRASONLA KONTROL ÖNERİYORUZ"Bu hastalığın çok sinsi olduğunu belirten Doç. Dr. Erdoğan, şöyle devam etti:“Çoğu hastada hiçbir semptom vermeyebilir. Bazen bir karın ağrısı ve benzeri semptomlar görülebilir ama burada en büyük sıkıntı hastanın ilk şikâyeti anevrizmanın yırtılması olabilir. Yırtılma olduğunda da genellikle çoğu hasta hastaneye yetişemeden hayatını kaybedebilir. Hastaneye yetişebilen hastalar da çok riski bir ameliyata girmek zorunda kalabiliyor ki bu da oldukça problemli bir süreci doğurabiliyor. Şikâyet vermemesi ve anevrizmanın bu kadar büyümüş olması da büyük bir riskti. Risk faktörleri varsa özellikle uzun süre sigara içiciliği, ailede ani ölüm öyküsü, koroner arter dediğimiz bypass öyküsü, diyabeti olan 50 yaş üstü tüm hastalara yılda bir kere ultrasonla bir kontrol öneriyoruz. Bunları hekimlerine başvurarak yapabilirler."“ZAYIF HASTALAR DIŞARIDAN BİLE FARK EDEBİLİR"İki kasık bölgesinden damarları bulduklarını özel bir teknikle bu anevrizmayı içten kapattıklarını anlatan Doç. Dr. Erdoğan, risk faktörlerine dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:“Sigaranın mutlaka bırakılmasını öneriyorum. Uzun süre sigara içen kişilerin de mutlaka aralıklı kontrollerini yaptırmaları gerekiyor. Diyabet hastaları ise ailelerinde kalple ilgili ani ölüm tablosu varsa mutlaka aralıklı kontrollerini yaptırmalılar. Hastamız çok kilolu olduğundan kendisi farkına varamamış. Ama zayıf hastaların ellerini karınlarına koyduklarında orada atar bir kitle fark ederler. Biz çoğu hastayı bu şekilde muayene esnasında tespit edebiliyoruz. Bazı çok zayıf hastalarda dışarıdan bile o kitlenin attığı görülebilir. O nedenle kişi bu konuda farkındalığını geliştirmeli, bu tür durumları ciddiye almalıdır." DHAHubble Uzay Teleskobu, yeni bir atmosfer oluşturanöte gezegeni görüntüledi
Hubble Uzay Teleskobu, yeni bir atmosfer oluşturan öte gezegeni görüntüledi Hubble Uzay Teleskobu, oldukça uzak bir yıldızın yörüngesinde dönen ve yeni atmosfer oluşturan bir öte gezegeni görüntüledi. ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) internet sitesindeki habere göre, gök bilimciler, "GJ 1132 b" ismi verilen öte gezegenin Dünya ile benzer bir yoğunluğa, boyuta ve yaşa sahip olduğunu düşündüklerini belirtti.Hubble verilerini inceleyen gök bilimciler, gezegende volkanik bir aktivitenin olduğunu ifade ederek, asıl atmosferin gezegenin erimiş magma tabakası tarafından emildiğini ve yeni bir atmosferin volkan tarafından yavaş yavaş serbest bırakıldığını kaydetti.Bilim adamları, oluşan yeni atmosferin hidrojen, hidrojen siyanür, metan ve amonyak bakımından zengin olduğuna işaret etti.NASA'nın, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScl) ile ortaklaşa geliştirdiği Hubble Uzay Teleskobu, 1990'dan bu yana dünya yörüngesinde uzay gözlemleri yapıyor. AAMeteoroloji'den açıklama: Sıcaklık artıyor
Meteoroloji'den açıklama: Sıcaklık artıyor Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığının iç ve batı kesimlerde mevsim normallerinin 6 ila 8 derece üzerinde, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyretmesi bekleniyor. /Archive/2021/3/13/110825969-s1.jpgYapılan son değerlendirmelere göre, yurt genelinin parçalı ve az bulutlu, zamanla kuzey kesimlerinin yer yer çok bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde Marmara'nın güney ve batısı ile iç ve doğu kesimlerde pus ve yer yer sis hadisesi ile birlikte buzlanma ve don olayı bekleniyor. Ayrıca, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu Anadolu’nun güneydoğusunda çığ oluşma riski bulunuyor.Rüzgarın ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Doğu Anadolu'nun güneyinde kuzey ve kuzeybatı yönlerden, diğer yerlerde güneydoğu ve doğulu yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:Ankara: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 15İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 12İzmir: Parçalı ve az bulutlu 17Adana: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 20Antalya: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 18Samsun: Parçalı ve az bulutlu, zamanla çok bulutlu 12Trabzon: Parçalı, zamanla çok bulutlu 10Erzurum: Parçalı ve az bulutlu, zamanla çok bulutlu 3Diyarbakır: Az bulutlu, zamanla parçalı bulutlu 16 cumhuriyet.com.trATV'de yayınlanan programda tecavüze uğrayan adamınçıplak fotoğraflarıekrana getirildi
ATV'de yayınlanan programda tecavüze uğrayan adamın çıplak fotoğrafları ekrana getirildi Muhalif kanallara ceza yağdıran RTÜK, konu ATV'deki programlar olunca görmezden geliyor. ATV'de yayımlanan Müge Anlı'nın programında, tecavüze uğradığını ileri süren adamın çıplak fotoğrafları ekrana getirildi. Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), muhalif televizyon kanallarına verdiği cezalarla sıklıkla gündeme geliyor. Muhalif kanallara, para cezasının yanından ekran karartma cezası gibi ağır yaptırımlar da uygulanmıştı. Ancak, RTÜK’ün görmezden geldikleri de var…TECAVÜZE UĞRADIĞINI SÖYLEYEN ADAMIN ÇIPLAK FOTOĞRAFLARINI YAYINLADILARHükümete yakınlığıyla bilinen ATV’de yayımlanan Müge Anlı’nın programı, yaptığı yayınlar nedeniyle tepki çekiyor. Kimi zaman ensest ilişkilerin yer aldığı, kimi zaman cinayetlerin ele alındığı programla ilgili çok sayıda şikayet gitmesine rağmen RTÜK, bir çoğunu görmezden geldi. Müge Anlı’nın programında tepki çeken yeni bir olay daha yaşandı. Programa başvuran 40 yaşındaki Abdurrahman Çığ, 20 yıllık eniştesi İsa Akman tarafından kandırıldığı ve maddi ve manevi istismar edildiği, bir ormanda ise tecavüze uğradığı iddiasında bulundu. Anlı'nın dün yayınlanan programında Çığ'ın Anlı ekibine gönderdiği ormanda çekilen çıplak fotoğrafları ekrana getirildi./Archive/2021/3/13/105223616-enistesi-tarafindan-tecavuze-ugrayan-adamin-139907751737m.jpgATV’DEKİ BİR BAŞKA PROGRAMDA DA BENZER OLAYLARYine ATV ekranlarında yayınlanan Esra Erol’un programında da benzer olaylar yaşanmıştı. Erol’un programında ensest ilişkiler, cinayetler sıklıkla ekranlara yansıdı. RTÜK Üyesi İlhan Taşcı, RTÜK’ün Esra Erol’un bazı programlarıyla ilgili rapor düzenlemediği ve gündeme almadığını açıklamıştı. cumhuriyet.com.tr