News - Haberler
Deniz Baykal’a kaset kumpasıdavasında savcımütalaasınıaçıkladı
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Deniz Baykal’a kaset kumpası davasında savcı mütalaasını açıkladı figure > Deniz Baykal ile bazı eski MHP'li yöneticilere yönelik 'kaset kumpası'na ilişkin FETÖ elebaşı Gülen'in de arasında bulunduğu 170 sanık hakkında savcı mütalaasını açıkladı. Mütalaada, görüntülerin FETÖ'nün faaliyeti kapsamında elde edildiği, daha sonra siyasi sonuçlar kazanma amacıyla internette yayınlandığı vurgulandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kaset kumpasına yönelik yürüttüğü soruşturma kapsamında 170 sanık hakkında dava açmıştı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.Savcı, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in de arasında bulunduğu 100 sanığın “silahlı terör örgütü yöneticisi olmak”, “silahlı terör örgütü üyesi olmak”, “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “siyasal hakların kullanılmasını engellemek”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi”, “özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “haberleşmenin gizliliğini ihlal” gibi suçlardan hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.GÜLEN’İN DOSYASI AYRILSIN28 sanığın beraatını isteyen savcı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de arasında bulunduğu firari 42 sanığın dosyasının ayrılmasını talep etti.Mütalaada, Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP’lilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin FETÖ’nün faaliyeti kapsamında teknik takip ve izleme çalışmalarıyla elde edildiği, daha sonra siyasi sonuçlar kazanma amacıyla internette yayınlandığı ifade edildi.AMAÇ SİTASETİ DİZAYN ETMEKFETÖ’nün siyaseti dizayn etmek istediği, bu kapsamda da MHP yönetimini değiştirmeye çalıştığına dikkat çekildi. Örgütün MHP’li yöneticilerle ilgili özel görüntüleri yayınlayarak parti yönetiminin istifa etmesini sağlamaya çalıştığı ve asıl hedefin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olduğu belirtildi. (İHA)Lessing’in cehennemi!
Lessing’in cehennemi! figure > 17 Kasım 2013’de yaşama veda eden, 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing, Cehenneme İniş Talimatnamesi adlı, DeliDolu Yayınları tarafından Niran Elçi’nin çevirisiyle sunulan yapıtında, hafızasını kaybeden ve gerçeklikle bağını yitiren bir adamın deliliğin kıyılarında gezinen ''uyanış'' öyküsünü anlatıyor. /Archive/2021/1/6/133922567-doriskapak-.jpgCambridge Üniversitesi'nde Klasik Dönem Çalışmaları profesörü olan elli yaşındaki Charles Watkins, gece yarısı Waterloo Köprüsü yakınlarında sayıklar hâlde bulunur.Geçmişine ve kimliğine dair hiçbir şey hatırlamayan adam, kaldığı akıl hastanesinde ilaçlarla eski hâline getirilmeye çalışılır. Ancak Watkins, ısrarla çağırıldığı dış gerçekliği çoktan terk etmiş, zihninde bambaşka bir yolculuğa çıkmıştır.Atlantik'teki bir sal içinde dolanıp durduktan sonra, acayip geleneklere sahip garip yaratıkların yaşadığı tropik bir adaya ayak basar. Ardından da kendini uzayda, kozmik güçlerle semavi bir toplantıda bulur.17 Kasım 2013’de yaşama veda eden, 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing, Cehenneme İniş Talimatnamesi adlı, DeliDolu Yayınları tarafından Niran Elçi’nin çevirisiyle sunulan yapıtında, hafızasını kaybeden ve gerçeklikle bağını yitiren bir adamın deliliğin kıyılarında gezinen ''uyanış'' öyküsünü anlatıyor.Kendine ve çevresine yabancılaşan, düzen içinde ''uyutulan'' modern bireyin, evrenle uyum içindeki ilk benliğini yeniden keşfetme yolculuğuna odaklanıyor.Cehenneme İniş Talimatnamesi / Doris Lessing / Çeviren: Niran Elçi / DeliDolu Yayınları / 280 s. Cumhuriyet Kitap EkiAugie March’ın maceraları...
Augie March’ın maceraları... figure > Toplumsal baskılara bireysel özgürlük ve seyahat arzusuyla direnen Augie March’ın Maceraları, Nobel Edebiyat Ödüllü Saul Bellow’dan umut ve iyimserlik dolu bir büyük deneysel yapıt. /Archive/2021/1/6/132930790-ic3.jpgNobel Edebiyat Ödüllü Saul Bellow’un yazarlık hayatında bir zirve, bir dönüm noktası olan Augie March’ın Maceraları unutulmaz bir zihinsel ve ruhsal enerji romanı.Genç ve yakışıklı kahraman Augie March; Chicago’dan Meksika’ya, Amerika’dan Avrupa’ya sürekli seyahat ederek farklı toplumsal dünyalar arasında mekik dokur. Toplumun en dibindeki yoksullar ve suçlularla vakit geçirmeyi sevdiği gibi zengin züppeler, bohemler ve siyasetçilerin yaşamına da meraklıdır.Augie’nin ulusal, fiziksel ve sınıfsal bariyerleri aşan yolculuğu bir aşamada kendi bilincine yönelip modernist bir boyut da kazanır. Toplumsal baskılara bireysel özgürlük ve seyahat arzusuyla direnen Augie March’ın Maceraları umut ve iyimserlik dolu bir büyük deneysel yapıt.Kitaptan bir bölüm okumak için: https://iletisim.com.tr/Images/UserFiles/Documents/Gallery/augie-march.pdf/Archive/2021/1/6/132938415-ic2-.jpgSAUL BELLOW: 10 Haziran 1915’te, ailesinin kısa bir süre önce Rusya’dan göçerek yerleştiği Kanada'da, Quebec eyaletine bağlı Lachine kasabasında doğdu. Dokuz yaşındayken ailesiyle beraber Amerika’ya, hayatının büyük bölümünü geçireceği, roman ve hikâyelerinin büyük kısmının ana mekânı olan Chicago’ya göç etti.Küçük yaştan itibaren kitap okumaya merak sardı. Chicago Üniversitesi’nde başladığı İngiliz Edebiyatı eğitimini iki sene sonra yarıda bırakarak, Northwestern Üniversitesi’nin antropoloji bölümüne geçti.Bellow romancılık kariyerinden önce geçimini, bir süre gazete ve dergilere kitap eleştirileri yazarak sağladı. İlk romanı Boşlukta Sallanan Adam 1944’te, ikinci romanı Kurban 1947’de yayımlandı. 1948’de aldığı Guggenheim bursuyla iki yıl Paris’te ve başka Avrupa şehirlerinde kaldı./Archive/2021/1/6/132945586-ic1.jpgAsıl başarı ve ünü, bu iki yıl içinde yazmaya başlayıp 1953’te yayımladığı ve yayımlanır yayımlanmaz Amerikan Ulusal Kitap Ödülü’ne değer bulunan Augie March’ın Maceraları ile elde etti. Ardından 1956’da kısa ama güçlü bir kitap olan dördüncü romanı Günü Yaşa’yı yayımladı.1959’da, 1960’lardan 2000’lere kadar yazacağı kitapların tema ve yapılarının habercisi olan Yağmur Kral’ı yayımladı. Beş yılda yazdığı ve 1964’te yayımladığı en büyük kitabı Herzog ile ikinci defa Ulusal Kitap Ödülü’nü kazandı.Bellow 1970 yılında Bay Sammler’ın Gezegeni’ni yayımladı ve bu kitapla beraber üst üste üç kez Ulusal Kitap Ödülü kazanan ilk Amerikalı yazar oldu. 1975’te Pulitzer Ödülü’nü kazanacak olan Humboldt’un Armağanı’nı yazdı.1976’da İsveç Akademisi tarafından Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Akademi ödül gerekçesinde, Bellow’un “derin bir insanlık kavrayışıyla çağdaş kültürün incelikli bir çözümlemesini eserlerinde birleştirmesine” dikkat çekti.Bellow’un bu tarihten sonra yazdığı kitaplar, sırayla; The Dean’s December (Dekanın Kışı, 1982), More Die of Heartbreak (Daha Çok Kalp Yarasından Ölürüz, 1987), A Theft (Bir Hırsızlık, 1989), The Bellarosa Connection (Belarus Bağlantısı, 1989), Something to Remember Me by: Three Tales (Beni Hatırlatacak Bir Şey: Üç Hikâye, 1991), The Actual (İşin Aslı, 1997), Ravelstein (2000) ve Collected Stories (Toplu Hikâyeler, 2001)’dir.20. yüzyılın en büyük romancılarından biri sayılan Saul Bellow, 5 Nisan 2005’te, doksan yaşında Chicago’da hayatını kaybetti.Augie March’ın Maceraları / Saul Bellow / Çev.: Hasan Fehmi Nemli / 705 s. Cumhuriyet Kitap EkiYARIN günlerden Cumhuriyet Kitap!
YARIN günlerden Cumhuriyet Kitap! figure > Cumhuriyet Kitap Dergi’nin YARIN yayınlanacak 1612’inci sayısının kapağında; bir kadın olarak hem aşka ve birlikteliğe bakışını hem de yazmaktan kaçınılan sorunları işlediği beş kitaplık nehir anlatısı İçsel Kentler’le, edebiyat dünyasının özgün ve aykırı figürlerinden Anaïs Nin yer alıyor. Beyza Ertem’in yazısı... Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte... YARIN yayınlanacak 1612’inci sayımızın kapağında; beş kitaplık nehir anlatısı İçsel Kentler’le, edebiyat dünyasının özgün ve aykırı figürlerinden Anaïs Nin yer alıyor. Bir kadın olarak hem aşka ve birlikteliğe bakışını hem de yazmaktan kaçınılan sorunları işlediği, her kadının kendini izleyebileceği bir ayna niteliğindeki anlatılarında Anaïs Nin; kadının tamamlanmamış bir varlık olduğu fikrini, parçalara ayırdığı kadın bedenlerine yerleştirerek yaşatıyor. Beyza Ertem’in yazısı...Bu hafta üçüncü sayfamızda ‘Yazarın cehennemi’ başlıklı yazısıyla Feridun Andaç yer alıyor. Gabriel Garcia Marquez’in “Bana öyle geliyor ki, bir yazarı cennet ya da cehennemde yaşama ikilemiyle yüz yüze getirirseniz, cehennemi seçer... Orada daha çok edebî malzeme bulur.” sözünü anımsatan Andaç; yazarın cennetinin kalemiyle baş başa kaldığı an olduğunu imliyor.M. Sadık Aslankara, ‘Dilde, yazında ustalık-çıraklık…’ başlıklı yazısında Necati Tosuner, Stefan Zweig ve Mediha Ünver’i merceğe alıyor.Arife Kalender; Çağdaş Şiirimizde en sık kullanılan imgeleri (dağ, ağaç, deniz, rüzgâr, göz…) araştırarak, Tevfik Fikret’ten günümüze dizeler arasında yaptığı yolculuğun ilk durağı “dağ” ile sizlerle buluşuyor. Yazarın sayfaların izin verdiği ölçüde, aralıklarla yayınlanacak beş yazısında, her temada amaçladığı şiirimizin toplu fotoğrafını sunmak. Hakan Cem; şair ve yazar Sina Akyol ile nabzı yaşamın merkezinde atan düzyazılarını bir araya getirdiği seçki Zamana Bırakılmış Yazılar’ı konuşuyor.Çağdaş Bayraktar; Erhan Karaesmen’in ‘Uçsuz Bucaksız Bir Dünyada Gezinirken’ isimli yeni incelemesi çerçevesinde Beethoven’a bütünleşik bakışını değerlendiriyor.Büşra Uyar; Hakan Bıçakçı’nın, normal anormalliklerle dolu yeni bir dünyanın kapısını araladığı, 2020 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne değer görülen kitabı Normal Nefes Almaya Devam Edin’i inceliyor.Bu haftadan itibaren Cumhuriyet Kitap ailesine katılan İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Çeviribilim Bölümü Almanca Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Neydim, ‘Çocuk, Edebiyat, Hayat’ köşesiyle ayda bir okurlarımızla buluşacak. Kendisine aramıza hoş geldiniz diyoruz. Yazarımız ‘Çocuk edebiyatı damgalanır mı?’ başlıklı ilk yazısında; bazı pedagoglar, psikologlar, eğitimbilimcilerin kendilerini edebiyatın denetçisi ilan edip birtakım kuruluşlar aracılığıyla da kitapları denetlemelerinin ve “çocuğa yararlı” damgası vurmalarının doğuracağı olumsuz sonuçlara dikkat çekiyor.Y. Bekir Yurdakul ve Günnur Aksakal Baykan; İrem Uşar’ın, koronavirüsün sokakta ve bedenimizdeki yolculuğunu bir çocuğun gözünden öyküleştirdiği ‘Ali, Cavid’e Karşı’ kitabını inceliyorlar.Emek Yurdakul, Güncel köşesinde çocuk kitaplarına ilişkin dört yeni yetkin örneği değerlendiriyor.Adnan Saraçoğlu; Shaun Tan’ın Şakıyan Kemikler kitabını değerlendiriyor. Kitap, melez türde disiplinler ve sanatlar arası küçük bir ansiklopedi. Borges’in, gauchoları dönüşüme uğratması gibi, Shaun Tan da vaktiyle Grimm kardeşlerin yaptığını yaparak Germen masallarını heykellerle dönüştürüyor.Vitrindekiler ve Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca köşelerimizde yine dopdolu...Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte... Unutmayın, her gün Cumhuriyet, her perşembe Cumhuriyet Kitap okunur!İyi okumalar.../Archive/2021/1/6/132957055-1612-kitap-kapak-ic.jpg cumhuriyet.com.trRusya Başbakan YardımcısıNovak: Petrol piyasalarıiçin en kötügeride kaldı
Rusya Başbakan Yardımcısı Novak: Petrol piyasaları için en kötü geride kaldı figure > Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, geçen yıl Nisan ve Mayıs aylarında fiyatlardaki sert düşüşleri anımsatarak, petrol fiyasaları için 'en kötüsünün geride kaldığını' vurguladı. /Archive/2021/1/6/132902056-thumbsbcca37f3cab9666b9d3f930af8e8deef90.jpgPetrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve müttefiklerinin oluşturduğu OPEC+ grubunun, Bakanlar Ortak İzleme Komitesi (Joint Ministerial Monitoring Committee - JMMC) toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Novak, "Petrol piyasalarında aralıksız bir toparlanmaya tarık oluyoruz" dedi.Koronavirüs pandemisi kaynaklı ekonomik kısıtlamaların günün birinde sona ereceğini ve OPEC+ grubunun da doğru yoldu olduğunu vurgulayan Novak, küresel düzeyde aşılama çalışmalarının yoğun olarak sürdüğünü ve giderek yeni aşamalara ulaştığını anımsattı.Novak, bununla birlikte petrol piyasalarının hala "kırılgan" olduğuna işaret ederek, bu nedenle OPEC+ grubunun adımlarını dikkatli atması gerektiği uyarısı yaptı. (DHA)Demirtaş'ın avukatından Sabah'a: Erdoğan’ıda suçladığınızın farkında mısınız?
Demirtaş'ın avukatından Sabah'a: Erdoğan’ı da suçladığınızın farkında mısınız? figure > HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Hadi Cin, Demirtaş'ı Kandil ziyareti üzerinden hedef alan bir haber yayınlayan Sabah gazetesine yanıt verdi. Avukat Cin, Demirtaş’ın “çözüm süreci” döneminde Hükümet'in bilgisi dahilinde Kandil’e gittiğine dikkat çekip "Erdoğan’ı da suçladığınızın farkında mısınız?" dedi. Yaklaşık 4 yıldır tutuklu yargılanan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’a ilişkin, avukatı Hadi Cin dikkat çeken mesajlar paylaştı.Odatv'nin haberine göre, Hükümete yakın Sabah gazetesi, Selahattin Demirtaş’ın Kandil’de terör örgütü PKK liderleri ile çekilmiş fotoğrafını paylaştı. Yanına da yine Demirtaş’a ait photoshoplu bir fotoğrafı paylaşan Sabah gazetesi, bu kareler üzerinden Demirtaş’ı hedef aldı.Selahattin Demirtaş’ın avukatı Hadi Cin ise, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla Sabah’a yanıt verdi.Avukat Hadi Cin, Demirtaş’ın “çözüm süreci” döneminde AKP hükümetinin bilgisi dahilinde Kandil’e gittiğine dikkat çekerken, Sabah’ın da bu ziyareti haber yaptığını yazdı. Avukat Cin, Sabah’ın aslında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığını iddia etti.Avukat Cin, “Soldaki, arsızca bir fotomontaj. Sağdaki fotoğraf ise, Çözüm Sürecinde 6551 sayılı yasa uyarınca, devletin bilgisinde, Kandil’deki bir görüşmede çekildi. HDP heyeti, hükümet ve Erdoğan’ın mesajlarını Kandil’e iletmişti! Erdoğan’ı da suçladığınızın farkında mısınız? @Sabah. Bakın, o ziyaretleri gün be gün heyecanla ve zevkle nasıl haber yapmışsınız. Eğer suçsa suçu siz işliyorsunuz, siz! @Sabah Sadece sizin değil, tüm ulusal gazetelerin adeta dakika dakika haber yaptığı ziyaretleri bugün gizli saklı işlermiş gibi sunmaya utanmıyor musunuz?” ifadelerini kullandı.Erdoğan’a gönderme yaparak “Ulan hepiniz oradaydınız!” diyen Cin, "Şimdi ise sanki yasadışı bir şekilde, kendi kendilerine gitmişler gibi algı operasyonu yapamazsınız. Suçsa siz de bu suçu işlediniz!" diye yazıp ziyaretle ilgili geçmişte yapılmış haberleri paylaştı./Archive/2021/1/6/132909165-dmrts1.jpg/Archive/2021/1/6/132926930-dmrt2.jpg/Archive/2021/1/6/132936180-dmrt3.jpg/Archive/2021/1/6/133008524-dmrt4.jpg cumhuriyet.com.trFeci kaza! 3 kişi hayatınıkaybetti, 2 kişi yaralandı
Feci kaza! 3 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi yaralandı figure > Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 3 kişi hayatını kaybetti, 2 kişi de yaralandı. /Archive/2021/1/6/133300069-esa.jpgAydıncık ilçesi ile Tokat’ın Zile ilçesi karayolu Kırkdilim köyü mevkiinde Halil İbrahim Kayalı yönetimindeki tır, karşı yönden gelen Ergün Sesli idaresindeki 60 ABP 360 plakalı vinç ile çarpıştı. Aslı Baştuğ yönetimindeki 06 H 2957 plakalı otomobil de kaza yapan araçlara çarptı.Kazada şoför Ergün Sesli ile vinçte bulunan Hüseyin Özdemirbaş ve Ebubekir Karabıyık olay yerinde hayatını kaybederken tır şoförü Halil İbrahim Kayalı ile otomobil sürücüsü Aslı Baştuğ yaralandı.Yaralılar, tedavi edilmek üzere olay yerine gelen 112 Acil Sağlık ekiplerince Zile ve Çekerek Devlet Hastanesine kaldırıldı.Kaza sonrası Aydıncık-Zile yolu bir süreliğine trafiğe kapandı. cumhuriyet.com.trSağlık Bakanlığı'ndan Covid-19 aşıuygulamasında 'dolandırıcılık' uyarısı
Sağlık Bakanlığı'ndan Covid-19 aşı uygulamasında 'dolandırıcılık' uyarısı figure > Sağlık Bakanlığı, Covid-19 aşı uygulamasına ilişkin gelebilecek çağrı ve mesajlara itibar edilmemesi, bunların amacının dolandırıcılık olduğu uyarısında bulundu. Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşı uygulaması konusunda vatandaşlara çeşitli uyarılar yapıldı.Açıklamada, "Sağlık Bakanlığından arıyoruz, aşılama konusunda önceliklisiniz, kaydınızı oluşturalım" diyerek kişisel bilgileri isteyenlerle isim ve adres bilgilerinin paylaşılmaması ve telefonlara gelebilecek "Aşı Randevu Oluşturma" konulu mesajlara cevap verilmemesi istendi.Covid-19 aşı uygulaması konusunda gelebilecek çağrı ve mesajlara itibar edilmemesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Bu kişilerin amaçlarının dolandırıcılık olduğunu unutmayınız.Covid-19 aşı uygulamasıyla ilgili güncel ve güvenilir bilgiye, T.C. Sağlık Bakanlığı internet siteleri ile sosyal medya hesaplarını takip ederek veya size en yakın sağlık kuruluşuna danışarak ulaşabilirsiniz" ifadelerine yer verildi.Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, bu ve benzeri paylaşımlar takip edilerek, konu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezine (USOME) bildiriliyor. Böylece ilgili hesaplara erişim engeli getirilmesi ya da hesapların kapatılması sağlanıyor. AAFenerbahçe'den Arsenalli MesutÖzil’e sponsor formülü!
Fenerbahçe'den Arsenalli Mesut Özil’e sponsor formülü! figure > Fenerbahçe ile transfer görüşmeleri için adı geçen dünyaca ünlü futbolcu Mesut Özil için sponsor formülü devreye girecek. Fenerbahçe ile transfer görüşmeleri için adı geçen dünyaca ünlü futbolcu Mesut Özil için sponsor formülü devreye girecek.Ara transfer döneminin başlamasıyla beraber Fenerbahçe’de Mesut Özil hareketliliği yaşanıyor. Harcama limitlerini bu transferle aşmamak isteyen sarı-lacivertli ekip, Özil transferi için sponsor formülüne başvurdu. Bir firmayla anlaşma aşamasında olan Fenerbahçe formasını bu kuruluşa ürettirip, Mesut transferi için sponsor desteği alacak. Bu anlaşmanın sonucunda Özil’in Fenerbahçe’ye 3.5 yıllık imza atması bekleniyor./Archive/2021/1/6/132535433-mesut-ozile-sponsor-formulu_1.jpg İHAHaticeİnci:Çocuğumu ve beni koruyun, Emine Bulut gibiölmek istemiyorum
Hatice İnci: Çocuğumu ve beni koruyun, Emine Bulut gibi ölmek istemiyorum figure > Hatay'da boşanma aşamasında olduğu Yusuf İnci'nin, velayeti annede olan iki yaşındaki oğlunu kaçırdığını, kendisini ve ailesini tehdit ettiğini söyleyen Hatice İnci, “Sesimi duyun, duyurun. Oğlumla birlikte korunmak istiyorum. Uykunun ne olduğunu unuttum. Sürekli ne zaman öldürüleceğim diye arkama bakarak yürüyorum. Diğer kadın cinayetleri gibi, Emine Bulut gibi öldürülmek istemiyorum” diye isyan etti. Hatay'da yaşayan Hatice İnci, boşanma aşamasında olduğu Yusuf İnci'nin 2 yaşındaki oğlunu "düğüne götürme" bahanesiyle kaçırıp 4 aydır getirmediğini ve yerinin tespit edilemediğini söyledi. İnci, Yusuf İnci’nin oğlu uyurken yanına silah koyup fotoğrafı kendisine attığını söyleyerek, "Ben oğluma şiddet aletine dokunmasın diye silah bile vermedim. Çocuğumun sağlığından endişe ediyorum" dedi. Bütün yetkili makamlara başvurduğunu ancak sonuç alamadığını söyleyen İnci, mağduriyetini anlattı: "Yetkili makamlardan yardım istiyorum. 2 yaşındaki oğlum alkol ve uyuşturucu bağımlısı eşim tarafından kaçırıldı. 16 Eylül tarihinden beri velayeti bende olmasına rağmen, bütün yetkili makamlara başvurmama rağmen henüz oğluma ulaşamadım. Oğlumun fiziksel ve psikolojik şiddet altında olduğunu düşünüyorum. 4 aydır oğlumu görmüyorum. Oğlu göstermemekle kalmayan eşim, ailemle birlikte kaldığım ikametimi sürekli taciz ediyor. Sürekli fiziksel ve psikolojik şiddet altındayım. Bana zarar verdirmeye çalışıyor. Tek isteğim, sesimi duyun ve sesimi duyurun. Çocuğumu bulup onunla birlikte korunmak istiyorum. Sesimi duyun."‘EMİNE BULUT GİBİ ÖLMEK İSTEMİYORUM’Hatice İnci, internet üzerinden Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yaptığı şikayet başvuru metninde, "Eşim çok kez karakoldaki yetkilileri kandırmış ve beni ölümle tehdit etmiştir. Oğlumun hayatından endişe ediyorum. Gereken her yere başvuru yapıp cevabını alamamış mağdur bir anneyim. Uykunun ne olduğunu unuttum.Sürekli ne zaman öldürüleceğim diye arkama bakarak yürüyorum. Diğer kadın cinayetleri gibi, Emine Bulut gibi öldürülmek istemiyorum" diyerek yetkili makamlara seslendi./Archive/2021/1/6/131411859-d97d128b-b048-4c99-a873-1229b821a12f-w.jpgİnci ve ailesi, baba Yusuf İnci'nin İstanbul'da ikamet ettiğini bildiklerini ancak tam konumunun tespit edilemediğini, yetkili makamların sürekli "Yer tespit edilemeden biz bakamayız" diyip başka birime devrettiklerini söyledi. ‘OĞLUMA OYUNCAK SİLAH BİLE ALMADIM, ŞİDDET ALETİNE DOKUNMASIN DİYE’Hatice İnci, boşanma aşamasında olduğu eşinin çocuk uyurken yanına silah koyup çektiği fotoğrafı kendisine attığını söyleyerek soyal medya üzerinden, "Böyle büyütmek istemiştim oğlumu yüreğine sevgi eline bilgi vermek istedim. Şimdi ne halde benim oğlum...Ben ona oyuncak silah bile almadım şiddet aletine dokunmasın diye, ne olur duyun duyurun sesimi" paylaşımı yaptı.İnci, daha önce sosyal medya hesabından oğlunun doğum gününde yaptığı paylaşım adeta ders niteliğindeydi, İnci, oğlundan "Kadınlara ve çocuklara çok değer ver, fiziksel gücünü onlara karşı kullanma" isteğinde bulunmuştu. İnci'nin paylaşımı şöyle:"Oğlum, merhametli ol, yüreğinde acıma duygusu hiç eksilmesin. Düşeni kaldır, muhtaç olana kol kanat ger. Saygılı ol oğlum, sadece senden büyüklere değil, küçüklerine de, sevdiklerin kadar sevmediklerine de... Sevgi dolu ol oğlum, çok sev. Sevdiğini belli et; sarıl, öp, elini tut, sevdiğini söylemekten çekinme. Kadınlara da çocuklara da çok değer ver oğlum. Fiziksel gücünü onlara karşı asla kullanma. Şefkatli, sevecen bir adam olmak, seni zayıf bir erkek yapmaz; aksine sağlam karakterli, güçlü bir erkek yapar."‘EVİMİZE TAŞLA SALDIRDI, HAKARETLER YAZDI’İnci, kardeşinin sosyal medya hesabından, "En son 23 Aralık gecesi evimize taşlı saldırıda bulundu. Bundan önce evimizin duvarlarına şiddet unsuru içeren hakaret ve benzeri şeyler yazıyordu" dedi. İnci'nin şikayet dilekçesinde, "Yusuf İnci, oturduğum apartmana gelip 'Tüm Türkiye kaşar olduğunu duyacak' diyip hakaret etti, duvarlara yazdı" diyerek korktuğunu söyledi.İnci'nin kardeşi, Yusuf İnci'nin evlerine saldırdıktan sonra karakola götürüldüğünde, yüksek alkollü çıktığını anlattı. ANKACHP'li Bülbül: 'Kim tarafından onaylanmıştır'
CHP'li Bülbül: 'Kim tarafından onaylanmıştır' figure > Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve okullara gönderilen seçmeli ders yönergesinde sadece dini seçmeli dersler yer aldı ve okulların bu doğrultuda müftülükler ile ortak çalışması talimatı verildi. Milli Eğitim Müdürlüğü, Cuma hutbelerinde konunun işlenmesini, Kuran Kursu öğrencilerine yönelik telkinlerde bulunulmasını ve sosyal medyadan öğrencilere çağrıda bulunulmasını istedi. Konu Meclis'e taşındı: 'Kim tarafından onaylanmıştır...' Iğdır Milli Eğitim Müdürlüğü’nde 2021-2022 eğitim öğretim yılı seçmeli ders seçimleri hakkında bir yönerge hazırlandığı ortaya çıktı.Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlükleri üzerinden okul müdürlerine gönderdiği yönergede, sadece dini içerikli derslere yer verdi ve seçilecek dersler hakkında izlenecek süreçte müftülükler, ilahiyat fakülteleri ve STK’lerle ortak olarak hareket edilmesi talimatı verdi.Seçilecek dersler, “Kuranı Kerim”, “Peygamberimizin Hayatı”, “Temel Dini Bilgiler” olduğu ifade edildi ve ders seçimlerinde amaç “öğrencilerin millî, ahlâkî, insânî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen ve koruyan fertler olarak yetiştirilmesi” olarak tanımlandı.MÜFTÜLÜK İLE ORTAK HAREKETBu kapsamda, müftülüklere, ilahiyat fakültelerine ve STK’lere, “kuran kursu öğrencileriyle iletişime geçerek telkinde bulunma”, “müftülerin din görevlilerine bizzat durumun önemini bildirmeleri” ve “hocaların ve fakülte yöneticilerinin sosyal medya hesaplarından bu dersleri seçen öğrencilerin ilahiyat fakültesindeki derslerde daha başarılı olacaklarını belirtmesi” gibi sorumluluklar yüklendi. MEB’in müftülüklerden seçmeli dersler için “Cuma vaazlarında dile getirilmesi” talebi de dikkat çekti.Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Yüksek Öğretim Kurulu’nun ve Ensar Vakfı ile ortak işler yapan Eğitime Destek Platformu’nun nasıl yol izleyecekleri de anlatıldı.“EĞİTİM SİSTEMİ İLKELERİYLE BAĞDAŞMIYOR”CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yanıtlaması istemiyle konuyu TBMM gündemine taşıdı.Bülbül, “Okullarda gerçekleşen din eğitimi hakkında Milli Eğitim Bakanlığı dışında bir kuruma sorumluluk yüklenmesi öncelikle eğitim sistemimizin ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Bu durum Milli Eğitim Bakanlığının görev alanına başka idari kurumların müdahale etmesi anlamı taşımaktadır. Din kültürü ve ahlak eğitimine ilişkin eğitimlerin yürütülmesi Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün görevidir” dedi.'YÖNERGE KİM TARAFINDAN KONTROL EDİLMİŞ VE ONAYLANMIŞTIR?'Bülbül, yönergede imzası bulunan Iğdır Milli Eğitim Şube Müdürü’ne görevlendirmeyi kimin ve ne zaman yaptığını sordu. Bülbül, “Bu yönerge Milli Eğitim Bakanlığı’nın bilgisi dahilinde midir? Şube Müdürünün hazırladığı ve Milli Eğitim Müdürlüklerine gönderilen yönerge kim tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır?Yönergede bahsedilen STK’ler hangileridir? Bu durum Milli Eğitim Bakanlığının görev alanına başka idari kurumların müdahale etmesi anlamı taşımaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı şube müdürleri tarafından hazırladığı yönergelerle mi idare edilmektedir?” diye sordu. cumhuriyet.com.tr