Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 06.19.2025, 11:15 PM (GMT)

News - Haberler

ABD, Biontech/Pfizer ile 100 milyon doz daha aşıalmak için anlaştı

ABD, Biontech/Pfizer ile 100 milyon doz daha aşı almak için anlaştı figure > ABD hükümeti, Amerikan ilaç şirketi Pfizer ile Alman biyoteknoloji firması Biontech'in geliştirdiği Covid-19 aşısından ilave 100 milyon doz satın almak üzere anlaştı. Pfizer ve Biontech'ten yapılan açıklamada, ABD'ye daha önce yapılan anlaşmayla kararlaştırılan 100 milyon dozun üzerine 100 milyon doz aşı daha tedarik edileceği bildirildi.Anlaşma kapsamında şirketler, yeni partinin 70 milyon dozunu 31 Haziran'a, kalan 30 milyon dozunu ise 31 Temmuz'a dek teslim edecek. ABD hükümeti, yeni parti için 2 milyar dolar ödeyecek.Washington yönetimi, Pfizer/Biontech aşısı henüz klinik denemelerde insanlar üzerinde test edilirken, 1,95 milyar dolar karşılığında 100 milyon doz aşı satın almak üzere ön anlaşma yapmıştı. AA

İstanbul'da 1000 yeni taksi plakasıteklifi reddedildi

İstanbul'da 1000 yeni taksi plakası teklifi reddedildi figure > İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantısında dolmuş ve minibüsçüler için talep edilen 1000 yeni taksi plakası teklifi oy çokluğu ile reddedildi. /Archive/2020/12/23/171037165-taksi.jpgİBB UKOME toplantısı Yenikapı Avrasya Gösteri Merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıda İBB'nin 250'si dolmuşçu ve 750'si de minibüsçü için talep ettiği 1000 yeni taksi plakası teklifi de görüşüldü.Geçen ay gerçekleşen UKOME toplantısında 5 bin kiralık taksi plakası önerisinden ayrı olarak gündeme getirilen 1000 plakayı içeren teklif, yapılan tartışmaların ardından oy çokluğu ile reddedildi.Teklifin gelecek ay gerçekleşecek UKOME toplantısında yeniden gündeme alınması bekleniyor. Öte yandan taksi ücretlerine yapılan yüzde 11’lik zammın yanı sıra kısa mesafe ücreti  13 liradan 14,50 liraya çıkartıldı. AA

TTB'nin anketinde korkutan sonuç! Vaka sayısında 4 ilde 4 kata varan artış

TTB'nin anketinde korkutan sonuç! Vaka sayısında 4 ilde 4 kata varan artış figure > Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TTB Aile Hekimliği Kolu, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Aralık 2020” sonuçlarını dün çevrimiçi bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıkladı. Aile Hekimliği Pandemi Anketi'ne göre, Aile hekimlerinin %55’i vaka sayılarının arttığını, %12’si vaka sayılarında bir değişim olmadığını söyledi. İstanbul, Ankara, Bursa gibi kentlerdeki düşüş bunda etkili olurken; Adana, Mersin, Muğla, İzmir gibi kentlerde dört kata varan oranda artışlar yaşandığı ortaya çıktı. /Archive/2020/12/23/171455600-621.jpgTTB’nin dün Youtube ve Periscope kanallarından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi üyeleri Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Dr. Kazım Doğan Eroğulları, Dr. Halis Yerlikaya ve Dr. Çiğdem Arslan ile TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, Kol Sekreteri Dr. Sibel Uyan ve kol üyesi aile hekimleri katıldı.Toplantının açılışını Denizli’de sabah saatlerinde yaşamını yitiren Aile Hekimi Dr. Soner Oğuz için başsağlığı dileyerek yapan Dr. Sibel Uyan “Meslek hastalığı talebimizi duymayanlara, hala illiyet bağı arayanlara sesleniyoruz: Biz ölümle acı bağı çoktan kurduk. Bakanlık Covid-19’lu hekimlerin bağını bugün de mi kuramadı?” diye sordu.Dr. Kazım Doğan Eroğulları bir yandan pandemiyle bir yandan da Sağlık Bakanlığı’nın bilim ve akıldan uzak salgın yönetimiyle mücadele ettiklerini söylerken; Dr. Şebnem Korur Fincancı da TTB’nin yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkan verilerin gerçek resmi ortaya koyduğunu, günlük 50 bin vaka sayısı ve hastalığa yakalanan aile hekimi sayısındaki artışın dikkat çekici olduğunu kaydetti.“Aile Hekimliği Pandemi Anketi Aralık 2020” sonuçlarını ise Dr. Emrah Kırımlı paylaştı. 75 ilden 1520 aile hekiminden alınan verilere göre;Aile hekimi başına düşen hasta sayısı kasım ayına göre 59,59’dan 63,11’e, Covid-19 hasta sayısı 19,79’dan 22,75’e yükseldi.Aile hekimlerinin %55’i vaka sayılarının arttığını, %12’si vaka sayılarında bir değişim olmadığını söyledi. İstanbul, Ankara, Bursa gibi kentlerdeki düşüş bunda etkili olurken; Adana, Mersin, Muğla, İzmir gibi kentlerde dört kata varan oranda artışlar yaşandı.Salgın yönetimine bağlı olarak sınıfsal sonuçlar ortaya çıkmaya devam etti. İstanbul’da Küçükçekmece, Ümraniye, Üsküdar, Pendik gibi ilçelerde nüfus/vaka oranı %7-8 seviyesinde seyrederken; Zekeriyaköy, Moda, Beşiktaş gibi ilçelerde aynı oran %2-3 seviyesinde kaldı.Aile sağlığı merkezlerinde Covid-19 geçiren sağlık çalışanı oranı %49’dan %68’e yükseldi; yani her 3 aile sağlığı merkezinin 2’sinde Covid-19’a yakalanan sağlık çalışanı var.Kasım ayında %76’dan %66’ya gerileyen vakaları ve temaslıları telefonla izlem oranı %67’de kaldı.Telefonlara izlemlerde il sağlık müdürlükleri tarafından soruşturma açılmaya ve ceza puanı verilmeye başlandı.Aile hekimlerinin %20’si ek ödeme almadığını, %13’ü izlem oranından daha düşük ek ödeme aldığını aktardı.Kanser taramaları %90’lara yakın oranda azaldı. Buna bağlı olarak erken tanı sayısı büyük oranda azaldı. En az 3 bin kişi kolon kanseri erken tanı şansını kaybetti.Sağlık hizmetinin ertelenmesinin bir sonucu olarak; devlet ve üniversite hastanelerine başvuruları azalırken, özel hastane başvuruları arttı.Aile sağlığı merkezlerinin yoğunluğu ve olanaksızlıkları sonucu okul aşılarının (Kızamık-kızamıkçık-kabakulak 2. doz) uygulanması riske girdi.Birinci basamak sağlık hizmetinin önemine bir kez daha dikkat çeken Dr. Emrah Kırımlı sunumunu da “Biz aile hekimleri olarak daha fazla destek, kaynak istiyoruz. Bizimle birlikte çalışan ve salgını yöneten bir kamu idaresi istiyoruz. Hastalandığımızın da görülmesini istiyoruz” diyerek noktaladı. cumhuriyet.com.tr

CHP'liİlgezdi: TÜİK, kendi bu maaşla yaşasın

CHP'li İlgezdi: TÜİK, kendi bu maaşla yaşasın figure > CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, TÜİK’in asgari ücret önerisini 2 bin 792 lira 10 kuruş olarak açıklamasına karşı “TÜİK’in önerdiği bir sefalet dayatmasıdır! TÜİK Başkanına çağrıda bulunuyorum: TÜİK personeliyle birlikte kendi maaşınızı önerdiğiniz ücrete çekin. Bir ay yaşayın da görelim” tepkisi gösterdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, asgari ücret tespit komisyonunda TÜİK’in asgari ücret için önerdiği 2 bin 792 lira 10 kuruşun asla kabul edilemeyeceğini ifade ederek, “Siyasi iktidarın uydusu olan TÜİK, emekçiye, aklın, mantığın ve vicdanın asla kabul edemeyeceği 2 bin 792 lira 10 kuruşu reva gördü!  Bakın asgari ücret bu haliyle bir utanç ücretidir” diye konuştu.CHP’li Akkuş İlgezdi, TÜİK rakamları ile elektriğin yüzde 32, doğalgazın yüzde 35 oranında zamlandığını aktararak, şunları söyledi:“TÜİK’in önerdiği bir sefalet dayatmasıdır!  Buradan TÜİK Başkanına çağrıda bulunuyorum: Elektrik ve doğalgaz artışı yüzde 30’ün üzerindeyken, Türkiye’nin gerçek enflasyonu buyken, neden emekçiye yüzde 20 zam önerdiniz? Sizden Türkiye’ye örmek olmanızı bekliyoruz.  TÜİK personeliyle birlikte kendi maaşınızı önerdiğiniz ücrete çekin. Bir ay yaşayın da görelim. İsyan ediyor musunuz duyalım! Onuruyla ayakta durmaya çalışan milyonlarca kişiyle dalga geçmeye hakkınız yok. Derhal istifa edin.”  cumhuriyet.com.tr

Koronavirüsten iki sağlıkçıdaha yaşamınıyitirdi

Koronavirüsten iki sağlıkçı daha yaşamını yitirdi figure > Türk Tabipleri Birliği (TTB), Mersin Tarsus'ta görev yapan eczacı Sıtkı Aslan ile İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Radyoloji Uzmanı Dr. Orhan Doğan'ın koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. /Archive/2020/12/23/170022163-t4.jpg TTB sosyal medya hesabından şu açıklamaları yaptı:"Mersin Tarsus'ta görev yapan Eczacı Sıtkı ASLAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz."#ÖlüyoruzMersin Tarsus'ta görev yapan Eczacı Sıtkı ASLAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik.Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#Yönetemiyorsunuz #Covid19MeslekHastalığıKabulEdilsin pic.twitter.com/epTRN8uYJt— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) December 23, 2020"İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Radyoloji Uzmanı Dr. Orhan Doğan'ı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz."#Ölüyoruzİzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çalışan Radyoloji Uzmanı Dr. Orhan DOĞAN'ı COVID-19 nedeniyle kaybettik.Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.#Yönetemiyorsunuz #Covid19MeslekHastalığıKabulEdilsin pic.twitter.com/2ntAiYRM9K— TürkTabipleriBirliği (@ttborgtr) December 23, 2020 cumhuriyet.com.tr

Şarık Tara'nın babalık davasınedeniyle mezarıaçıldı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Şarık Tara'nın babalık davası nedeniyle mezarı açıldı figure > ENKA Holding'in kurucusu Şarık Tara'nın babalık davası nedeniyle mezarı açıldı. /Archive/2020/12/23/132930265-mezar.jpg2018 yılında 88 yaşındayken hayatını kaybeden Şarık Tara'nın, İstanbul İkinci Aile Mahkemesi'nin kararınca mezarı açıldı. Ali Melih Aktay'ın başvurusu üzerine mahkemenin karar aldığı öğrenildi.Ulus'taki mezar hakim ve taraf avukatları eşliğinde açıldı, doku örneği alınıp Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.  Ali Melih Aktay'dan da DNA alınacak ve bulgular karşılaştırılacak. cumhuriyet.com.tr

Alanyaspor Tzavellas ile sözleşme yeniledi

Alanyaspor Tzavellas ile sözleşme yeniledi figure > Alanyaspor savunma oyuncusu Tzevalles ile olan sözleşmesini iki yıl uzattı. Kulüpten yapılan açıklama şöyle. "Kulübümüzün, futbolcumuz Georgios Tzavellas ile olan sözleşmesi, Başkanımız Hasan Çavuşoğlu'nun katılımıyla tesislerimizde yapılan imza töreninde 2 yıl daha uzatıldı.Başkanımız Hasan Çavuşoğlu, 'Tzavellas kulübümüze geldiği günden bu yana çok ciddi anlamda katkılar sağladı. Kişiliğiyle, takımı ve arkadaşlarını sahiplenme noktasında kendisine yakışan şekilde elinden geleni yaptı. Tüm bu özverili çalışmalarından dolayı kulübüm ve şahsım adına teşekkür ediyorum. Yeni sözleşmesi de hayırlı olsun. Daha yapacağımız çok iş var. Tzavellas artık kulübümüzün bir evladıdır. Gerçek bir Alanyalı oldu. O şekilde hareket ediyor. İnşallah aynı şekilde devam edeceğiz' dedi.Tzavellas ise, 'Başkan beye çok teşekkür etmek istiyorum. Sözleşme yenileme konusunda da emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu kulüpte gerçekten çok mutluyum. Geldiğim ilk günden beri herkesin desteğini hissettim. Artık çok farklı bir noktadayız. Geldiğim günden beri çok şey değişti. Alanyaspor artık ligde üst sıralara oynayan bir takım. Bunda herkesin bir emeği var. Başkanımızın da dediği gibi bundan sonra da yakalayacağımız başarılar var. Her şeyden önce bizler birer insanız. Alanya'da ailemle birlikte yaşıyorum. Sevgi ve saygı görüyorum. Bu beni çok mutlu ediyor' dedi." cumhuriyet.com.tr

CHP:Üst aklın onayıolmadan kıpırdayamıyor musunuz?

CHP: Üst aklın onayı olmadan kıpırdayamıyor musunuz? figure > CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, OHAL Komisyonu’na, “Siz kendinizi Yargıtay’dan, Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) daha üstte mi görüyorsunuz? O nedenle mi AYM tarafından hak ihlali kararı verilmesine rağmen bir buçuk yılı aşkın süredir göreve iade etmemekte direniyorsunuz? Yoksa üst aklın onayı olmadan kıpırdayamıyor, karar veremiyor musunuz” diye seslendi. CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Genel Merkezi’nde basın açıklaması yaptı. Karaca’nın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:AYM KARARLARININ UYGULANMASINI YOK SAYDILAR: 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün darbe girişimi sonrasında ilan edilen 20 Temmuz sivil darbesinin ardından görevlerinden ihraç edilenlerin görevlerine iade edilip edilmeme kararını vermek üzere OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kurulmuştur.  Göreve iade talebi ile komisyona başvuran, yıllardır komisyon kararı bekleten vatandaşlar uğradıkları hak ihlallerini partimize iletmektedir. 8 Ekim 2020 OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu Başkanı ile bir saat süren bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşme üç başvuru durumu üzerinden gerçekleşmiştir. Barış Bildirisi’ne imza atan Barış İçin Akademisyenleri’nin durumu , KESK’e bağlı sendikalara üye olup ihraç edilen, haklarında ihraç edilme gerekçeleriyle ilgili kovuşturma, soruşturma ya da dava açılmayan kamu görevlileri, haklarında beraat ya da takipsizlik kararı verilen kamu görevlileri… Görüşmemizde; Temmuz 2019’da Barış Akademisyenleri hakkında verilen ifade özgürlüğünün ihlaline ilişkin  Anayasa Mahkemesi kararına rağmen aradan geçen bir buçuk yılda  neden hala dosyalarının karara bağlanmadığını sorduğumda yanıt olarak; Barış Akademisyenleri hakkında verilen AYM kararının, 16 bin başvuru dosyasında öncelik yaratmayacağı, AYM kararının komisyonun karar verme sürecini ve kararlarını etkilemeyeceğini açıkça ifade etmiştir. AYM kararının derhal uygulanması zorunluluğunu yok saymakta oldukları açıktır.KURUM GÖRÜŞÜNE MAHKUM EDİLİYORLAR: Başkan OHAL İnceleme Komisyonu‘nun kuruluş kanunu gereği ‘yargı kararları bizleri bağlamaz, komisyon idari karar verir, mahkemelerden daha geniş kapsamlı soruşturma yapma haklarımız var ve bu hakkı da sonuna kadar kullanacağız’ diyerek verdiği yanıt ne hukukla, ne de yargı bağımsızlığı ile bağdaşması mümkün değildir. /Archive/2020/12/23/133820287-dddd.jpgKomisyon Başkanının tüm göreve iade talepleri ile ilgili olarak ‘Haklarında hiçbir delil bulunmaz ise kurum görüşü istenilecek ve o görüş esas kabul edilerek iade edilip edilmeme kararı verilecektir’ açıklaması ise komisyon kararlarında neyin-kimlerin etkili olduğu, hukuk karşısında haklarının iadesine karar verilen, yargı karşısında aklanan vatandaşların kurum görüşü ile mahkum edileceklerinin açıkça itirafıdır. Yani OHAL Komisyonu kararlarında AYM, mahkeme, savcılık kararı bağlayıcı değil, bağlayıcı olan kurum görüşü.YARGI ÜSTÜNDE Mİ KARAR VERECEKSİNİZ: Buradan OHAL Komisyon Başkanı’na kamuoyu önünde vatandaşlarımızın huzurunda soruyorum: Siz kendinizi Yargıtay’dan, AYM’den daha üstte mi görüyorsunuz? Yargı üstünde, yargıya rağmen karar verecek üst makam mısınız? O nedenle mi AYM tarafından hak ihlali kararı verilmesine rağmen bir buçuk yılı aşkın süredir göreve iade etmemekte direniyorsunuz? Yoksa üst aklın onayı olmadan kıpırdayamıyor, karar veremiyor musunuz? Komisyonun görev süresi uzamakta, karar bekleyen 16 binden dosyanın sonuçlanma süresinin yıllar alacağına ilişkin kaygılar artmaktadır.OHAL KOMİSYONUNUN İNSAFINDA: Çalışma hakkı ellerinden alınan, yargı önünde suçsuzlukları kanıtlanan, AYM tarafından hak ihlali kararı verilen, ihraç gerekçelerini dahi bilmeden, ihraç sonrası haklarında hukuki bir süreç başlatılmayan binlerce insan OHAL Komisyonunun insafına bırakılmış olacaktır. Hukuk devletinde komisyonun kararına göre haklarını dahi yıllarca arayamayacak, hukuk tecelli etmeyecektir.ÇIPLAK ARAMA İŞKENCEDİR, YÖNETMELİKTEN HABERİNİZ YOK MU?: Evrensel hukukun, insan hakları ilkelerinin, tarafı olduğumuz sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyen bir başka kurum ise Türkiye İnsan Hakları ve Eşit Kurumu TİHEK’tir. Cezaevlerinde hak ihlallerinin pandemide artmasına rağmen, TİHEK uluslararası yükümlülükten doğan görevi gereği cezaevlerinde inceleme yapmış mıdır? Koca bir hayır. Geçen hafta bir kez daha yüzleştiğimiz hak ihlali, çıplak arama. Açık ve net ifade ediyoruz ki; çıplak arama işkencedir. İnsan hakları ihlalidir.  AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin ‘Ben Türkiye’de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum, yok böyle bir şey’ açıklaması üzerine sosyal medya ağlarında özellikle kadınlar açık kimlikleri ile kamera karşısına geçerek, boğazları düğüm düğüm yutkunarak yaşadıklarını bir kez daha anlatmaya çalıştılar. İkincil travma dediğimiz şey aslında tam olarak bu. Kadının beyanı esas alınmalı dediğimiz tam olarak bu. Kadınlara inanmıyorsunuz, yazanlara, anlatanlara, konuşanlara, mektuplara inanmıyorsunuz? Kendi Genel Müdürlüğünüze, kendi Bakanlığınıza da mı inanmıyorsunuz? Peki; haberiniz yok mu yönetmelik ve tüzükten? cumhuriyet.com.tr

Hollandaİngiltere'ye uçuşları'şartlı' olarak yeniden açtı

Hollanda İngiltere'ye uçuşları 'şartlı' olarak yeniden açtı figure > Hollanda, Covid-19'un daha hızlı yayıldığı belirtilen mutasyonunun tespit edilmesi sebebiyle İngiltere'ye uyguladığı seyahat yasağını test sonuçlarının negatif olması şartıyla kaldırdı. Hollonda, İngiltere’ye seyahat yasağını şartlı olarak kaldırdı. Hollanda hükümetinden yapılan yazılı açıklamada, İngiltere'den seyahat edecek Hollanda ve Avrupa Birliği (AB) vatandaşları dahil tüm yolcuların koronavirüs testlerinin negatif olduğunu göstermeleri durumunda bugünden itibaren Hollanda'ya girişlerine izin verileceği belirtildi.Deniz veya hava yolu ulaşımıyla ülkeye giriş yapacak yolcuların, yetkililere en geç 72 saat önce yapılan ve koronavirüs testinin negatif olduğunu gösteren belgeyi ibraz etmesi gerektiği ifade edilen açıklamada, sınırlarda ve uçuşlardan önce belgenin kontrol edileceği vurgulandı.UYGULAMALAR GENİŞLETİLECEKAçıklamada, sadece koronavirüs testi negatif olanlara seyahat izni verilmesine yönelik uygulamanın İngiltere dışındaki tüm ülkelerden Hollanda'ya seyahat edecek yolcuları da kapsayacak şekilde genişletilmesinin değerlendirildiği bildirildi."Kesinlikle gerekli olmadıkça seyahat etmeyin" uyarısının yinelendiği açıklamada, yurt dışından gelenlerin mutlaka 10 gün izole olmaları gerektiği vurgulandı. AA

İmamoğlu:“Buşehrin hiçbir topluluğunun adı,‘azınlık’değildir”

İmamoğlu: “Bu şehrin hiçbir topluluğunun adı, ‘azınlık’ değildir” figure > İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentte yaşayan sayıca az farklı inanç gruplarını anlatan “İstanbul’un Renkleri” kitabı için düzenlenen tanıtım toplantısında konuştu. “Bu şehrin hiçbir topluluğunun adı, azınlık değildir; asaleti, asilliği tamdır” diyen İmamoğlu, “Her vatandaşımız, bir kişi dahi olsa, tek bir kişi olarak bir inancı ya da bir grubu temsil ediyor olsa da ben, onu azınlık olarak tanımlayamam. Böyle bir şeye hakkım yok” ifadelerini kullandı. Toplantının son konuşmasını gerçekleştiren İmamoğlu, katılımları için camaat liderlerine teşekkürlerini iletti. Davetlilerden Latin Katolik ruhani lideri, Vatikan İstanbul temsilcisi Rubén Tierrablanca González’in dün gece vefat ettiği bilgini paylaşan İmamoğlu, baş sağlığı dileğinde bulundu. “Yüz yıllar boyu, farklı kültürlerden, dinlerden, milletlerin, insanların bir arada, hoşgörü içinde yaşadığı ve bu çabayı ortaya koyduğu bir şehirdeyiz. Zengin bir şehirdeyiz” diyen İmamoğlu, “Her cemaatimizin, her inançtan olan insanımızın, bu şehrin sokaklarına, parklarına, hayatına, yaşamına büyük izler, derin hikayeler, çok derin miraslar bıraktığının da farkındayız. Şunu belirtmek istiyorum: Bu şehrin hiçbir topluluğunun adı, azınlık değildir. Çok net. Asaleti, asilliği tamdır. Bunun altını çizmek istiyorum. Her vatandaşımız, bir kişi dahi olsa, tek bir kişi olarak bir inancı ya da bir grubu temsil ediyor olsa da ben, onu azınlık olarak tanımlayamam. Böyle bir şeye hakkım yok. Bunun hissedilmesini, özellikle istiyorum. Çünkü, kimin bu şehre nasıl katkılar sunduğunu, kimse bilemez. Bazen bu yüzyıllar sonra anlaşılıyor” ifadelerini kullandı. “HER VATANDAŞIMIZ, BİZİM ASİL HEMŞEHRİMİZDİR”Konuşmacılardan Levi’nin 500, kendisinin ise 40 yıllık İstanbullu olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Nasıl bir yarışa tutuşsak? Bu mümkün değil. Bugün, ‘Bu şehri hissediyorum’ diyen de bizim asil vatandaşımız; yeni doğmuş bir bebeğimiz de bizim asil hemşehrimizdir, asil vatandaşımızdır.  Onun için, çok kıymetli katkılarla bu şehri zenginleştiren herkesi minnetle, saygı ile anıyorum; kim olduğuna bakmaksızın, kimliğine bakmaksızın. O bakımdan her yönüyle rengarenk bir şehir İstanbul. Ben, bunun zenginliğini, nimetini yaşamak ve bu şehre yaşatmak istiyorum. Bunun da tek yolu var; hep birlikte yapabiliriz bunu” diye konuştu. İstanbul’un büyüleyici kimliğini daha yukarılara çıkarmak için hep beraber çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, bu amaca hizmet edecek kitaba emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Bilinen cemaatlerin dışında, İstanbul'un renk paletinde Bulgarlar Süryaniler, Polonyalılar ve Latinler gibi grupların da olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Bu manada; bu genişliği, bu derinliği burada hissettirmesi beni çok çok mutlu etmiştir. Tabii İstanbullu kimliğinin, İstanbullu kültürünün her birisi, bir katmanı ve bir değeri gösterir. Bunun hissedilmesi önemli” dedi. “BAYRAMLARI BİR ARADA KUTLAMA  GELENEĞİ ŞEHRİN GEÇMİŞİNDE VAR”İstanbul’da, farklı etnik köken ve dine mensup insanların asırlardan bu yana aynı mahallelerde yaşadığına dikkat çeken İmamoğlu, şunları söyledi: “Avrupa’daki örneklerin aksine, İstanbul’da bu gruplar, bir getto oluşumu şeklinde de gelişmemiş, kaynaşmışlar, bir arada olmuşlar. Mahalleli olmak, komşuluk duygusu, birbirine katkı sunan unsurlarla bazen ticarette, bazen sosyal yaşamda çok güzel görüntüleri ortaya koymuşlar. Bayramları bir arada kutlama geleneği, bu şehrin geçmişinde var. Çünkü mahallede bayramlarını bir arada kutlar, birbirilerine duygularını ifade eden bir coğrafyadır İstanbul. Onun için, yan yana ibadethaneleri görürsünüz ve burada insanların iyi günlerinde bir arada güldükleri, eğlendikleri; kötü günlerinde de bir arada ağladıklarını üzüldüklerini görürsünüz. İşte bu eser, bir anlamda bunu anlatıyor; bütün duyguları bir araya getiriyor.” 16 milyon İstanbullu için adil, yeşil, eşit ve yaratıcı bir şehir felsefesini temsil ettiklerini belirten İmamoğlu, “Burada sizlere baktığımda, dünyanın merkezi olabilecek bir kentin Belediye Başkanı olduğumu ve bütün bu büyük sorumluluğu da bana yüklediğinizi hissediyorum. Bu manada, iyi ki böyle büyük bir şehrimiz var, iyi ki böyle güzel bir kentte yaşıyoruz. İnşallah, ona layık bir şekilde geleceğe taşınması için de el birliği ile her iyi bir şeyi başarmak adına duygularımı paylaşmış oluyorum.  İstanbul’un Renkleri’nin her okura güzel şeyler katmasını diliyorum” diye konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB), kentte yaşayan sayıca az farklı inanç gruplarını anlatan “İstanbul’un Renkleri” kitabı için tanıtım toplantısı düzenledi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilen tanıtım toplantısında; Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye Ermeni Cemaati Başrahibi Tatul Anuşyan, Türkiye Musevileri Hahambaşı Rav İsak Haleva, Süryani Kadim Cemaati lideri Metropolit Mor Filüksinos Yusuf Çetin, Türkiye Ermeni Katolikleri Dinî önderi Kerabaydzar Levon Zekiyan ve İstanbul Keldani Kilisesi Papazı Remzi Diril hazır bulundu. ÖYMEN: “HEPİMİZ, BİRLİKTE TÜRKİYE’YİZ”Kitaba katkı sunan eski CHP genel başkanlarından Altan Öymen oldu. İstanbul’u anlatan şairler ve şiirlerinden seçkiler sunan Öymen, “hemşehrilik” duygusunun önemine dikkat çekti. Öymen, “Hepimiz, birlikte Türkiye’yiz” dedi. Öymen’in ardından kürsüye davet edilen Türk Yahudi Toplumu Başkan Yardımcısı, Türk Cemaat Vakıfları Temsilcisi Moris Levi, “2-3 gün önce, yılın en uzun gecesini yaşadık. Artık her gün, biraz daha aydınlık. Bu pandeminin karanlığında bu kitap, bize de ışık gibi geldi, küçük dini toplumlarımıza” dedi. İstanbul’daki kökenlerinin 1492’ye kadar dayandığı bilgisini paylaşan Levi, cemaat vakıfları ve üyeleriyle ilgili yaşanan süreci, şu sözlerle dile getirdi: LEVİ: “BU TOPLUMUN RENKLERİ OLMASA; İSTANBUL, İSTANBUL OLMAZDI”“Cemaat vakıfları, sayıları süratle azalan, yaşlanan ve yoksullaşan toplumlarına hizmet vermeye çalışan, kökenleri yüzlerce, hatta binlerce yıla dayanan ibadethaneleri, okulları, hastane ve yardım kuruluşlarını ayakta tutmaya çalışan, başlıca gelirleri de toplamaya çalıştıkları kiralar ve bağışlar olan kurumlardır. Görevim gereği, kitaba konu olan küçük toplumların 167 adet vakıflarını, Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıflar Meclisi'nde temsil ediyorum. Bu vakıfların büyük çoğunluğu İstanbul'da. Orhan Veli'nin dediği gibi, İstanbul'u anımsayınca hüzünlenenlerin, İstanbul'u gözleri kapalı dinleyenlerin ve solumak isteyenlerin ülkemizde kalanlarının sürdürdükleri vakıfları temsil ediyorum. Kitapta da anlatıldığı ve başlıkta da işaret edildiği gibi, bu toplumların renkleri, izleri, nefesleri, ruhları, lezzetleri, aşkları, sesleri, müzikleri anıları olmayan bir İstanbul'da şiirler bile yavan kalırdı. İstanbul, İstanbul olamazdı.”PROJEDE ÖNEMLİ İSİMLER YER ALDIProjede Rum, Ermeni, Yahudi, Bulgar, Polonyalı, Süryani ve Latin gibi tüm toplulukların insanları ele alındı. İstanbul kültürünü ve İstanbulluluk kimliğini anlatan eser için, birbirinden önemli yazar ve araştırmacılar bir araya geldi. Giriş yazısını Altan Öymen’in yaptığı eserde, Ali Çokona; İstanbul Rumlarını, Saro Dadyan; İstanbul’da yaşayan Bulgarları, Püzant Akbaş; İstanbul Ermenilerini, Rinaldo Marmara; İstanbul’un Latin Katolik Cemaatini, Nâzım Alpman;  İstanbul’da bir Polonya köyü olan Polonezköy’ü, Ivo Vedat Molinas; İstanbul Yahudilerini, Sait Süsin; İstanbul Süryanilerinin dünü bugününü, Mehmet Yüce de bu toplulukların Türk sporuna katkılarını anlattı. Kitabın final yazısını, aynı zamanda proje direktörü olan Cengiz Özkarabekir ve Sevecen Tunç birlikte kaleme aldı. İBB iştiraki Kültür AŞ tarafından yayınlanan eserin genel yayın yönetmenliğini Ahmet Bozkurt, editörlüğünü de Saro Dadyan üstlendi.  cumhuriyet.com.tr

'Yardım Bakanlık tarafından yapıldı' dendi, gerçek bambaşkaçıktı

'Yardım Bakanlık tarafından yapıldı' dendi, gerçek bambaşka çıktı figure > Manisa’nın Demirci ilçesinde ağılında çıkan yangında hayvanları telef olan Ali Tekin isimli hayvan üreticisine Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapıldı denilen 121 adet küçükbaş hayvan yardımının hayırseverler tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Konuyu gündeme taşıyan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel sosyal medyadan tepki gösterdi. /Archive/2020/12/23/132551173-des.jpgManisa'nın Demirci ilçesine bağlı Esenyurt mahallesinde 26 Kasım tarihinde hayvancılıkla uğraşan Ali Tekin'in ağılında çıkan yangında 70 adet küçükbaş hayvan telef olmuştu. Yangında hayvanları telef olan Ali Tekin için Esenyurt Mahalle Muhtarı İbrahim Şalgam önderliğinde mahalle sakinleri tarafından yardım seferberliği başlatıldı.İMECE USULÜ HAYIRSEVERLERDEN 121 KOYUN BAĞIŞLANDIDemirci ilçesine bağlı Esenyurt mahalle sakinlerinin başlattığı yardım seferberliğinde önce Demirci Belediyesi tarafından Ali Tekin'in yangında kül olan ağılı tekrar onarıldı. Ardından uydudan yayın yapan KÖY TV'de yayınlanan ‘Çoban Dünyası' isimli programın sunucusu Emre Tınaz gayretleriyle Eskişehir, Uşak, Bursa, Balıkesir, Afyonkarahisar ve Kütahya'daki hayırseverlerin bağışlarıyla 121 adet küçük baş hayvan toplanarak Ali Tekin'e teslim edildi.BAKAN PAKDEMİR'Lİ ÜRETİCİ ALİ TEKİN'LE GÖRÜŞTÜBirçok ilden hayırseverlerin desteğiyle yapılan küçükbaş hayvan yardımının ardından Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 20 Aralık günü yangında mağdur olan hayvan üreticisi Ali Tekin'le Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk'ün aracılığıyla cep telefonuyla canlı görüşme yaptı. Canlı görüşmede Ali Tekin'e geçmiş olsun dileklerini ileten Bakan Pakdemir'li mağdur üreticiye 121 adet küçükbaş hayvan ve 1,5 ton hayvan yeminin hediye edildiğini açıkladı.HAYIRSEVERLERİN BAĞIŞLARI BAKANLIK YAPMIŞ GİBİ GÖSTERİLDİTarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin mağdur üreticiyle görüşmesinin ardından Tarım ve Orman Bakanlığı'nın sosyal medyasında paylaşılan açıklamada 121 adet küçükbaş hayvan yardımının bakanlık tarafından yapılmış olarak gösterilmesi dikkat çekti.Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 20 Aralık tarihinde sosyal medya üzerinden yapılan açıklamada yardım için şu ifadelere yer verildi ; “Manisa’nın Demirci ilçesinde çıkan yangında 70 koyunu telef olan besici aileye, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin talimatıyla 120 koyun ile 1,5 ton küçükbaş yemi hediye edildi. Bakan Pakdemirli, ilçeye yaklaşık 20 kilometre mesafedeki kırsal Esenyurt Mahallesi’nde yaşayan ve 26 Kasım’da çıkan yangında evi kullanılamaz hale gelen, ağılındaki 70 koyunu telef olan Ali ve Seniye Tekin çiftinin mağduriyetinin giderilmesi için talimat verdi. Manisa Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün koordinasyonunda Tekin çiftine 120 koyun ve 1,5 ton hayvan yemi teslim edildi.”/Archive/2020/12/23/132505924-rg.jpgCHP'Lİ ÖZEL: HAYIRSEVERLERDEN TEPKİ VARHayırseverler üreticilerden yapılan yardımların kamuoyuna Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılmış gibi gösterilmesinin ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel konuyu hem sosyal medyası üzerinden hem de TBMM'de yaptığı konuşmayla gündeme taşıdı.CHP Grup başkanvekili Özel sosyal medyasında yaptığı paylaşımda, yardımın KÖY TV'de program sunucusu Emre Tınaz tarafından organize edildiği ve yardımın bakanlık tarafından gösterilmesinden dolayı hayırseverlerin tepkisi olduğunu ifade etti. CHP'li Özel sosyal medyasında ayrıca Ali Tekin'e hangi ilden kimin kaç  küçükbaş hayvan bağışladığını gösteren listenin fotoğrafını da paylaştı.CHP'li Özel TBMM'de yaptığı konuşmada ise konuyu tekrar gündeme getirerek, “Manisa'mızın Demirci ilçesinde ağılı yanan bir köylümüz vardı. 70 koyunu telef olmuştu. Ali ve Seniye tekin çiftinin bu haberine hepimiz üzülmüştük. Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin 120 koyun hediye edildiğini, bununda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı olduğunu belirten bir video görüntüsü paylaştılar. Ardından Eskişehir'den Kütahya'dan, Uşak'tan çok sayıda telefon aldık.Hem bizi hem milletvekillerimizi arayarak hayırseverler tepkilerini dile getirdi. Ardından öğrendik ki Ali Tekin'e yapılan 120 tane koyun yardımını Çoban Dünyası isimli bir program var Köy Tv'de orada kendiside çoban olan Emre Tınaz diye bir kardeşimizin desteğiyle yapılmış. Demirci'deki gazetelerde ve bizim sosyal medya hesaplarında hangi il kaç koyun bağış yapıldığı teker teker paylaşıldı. Hayırseverlerin destekleriyle sağlanan küçükbaş hayvanlar  teslim edilirken Emre Tinaz diyor ki Ali Tekin'e ‘Bunu Eskişehir'den şu abimiz yolladı. Şunu Kütahya'dan bir abimiz yolladı' diyerek müthiş bir dayanışma örneği sergilediler.Ardından sayın Pakdemirli çıkmış 120 koyunu biz size yolladık diyor. Sayın Pakdemirli Ali Tekin'e yapılan yem ve saman yardımını söyleyebilir. Orada ilçe tarım müdürlüğünün bir gayreti var. Ama öbür tarafta çağrı üzerine müthiş bir imece var. Ne AKP'nin ne de Tarım Bakanının böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu da düşünmüyorum. 120 tane koyunu imece usulü yardımla bağışlamış insanlar. Sonra ‘Biz yaptık' deyince bağışı yapan insanların ağrına gidiyor. Bunun hızlı bir şekilde düzeltilip, o insanlardan özür dilenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.MAĞDUR ÜRETİCİ TEKİN: YARDIMLAR ÇOBAN ARKADAŞLARIMIZDANDemirci ilçesine bağlı Eseryurt mahallesindeki hayvan üreticisi Ali Tekin ise ilçedeki yerel bir haber sitesine yaptığı açıklamada, yardımların bakanlık tarafından değil hayırsever çobanlardan yapıldığını ifade ettiği öğrenildi.Ali Tekin yerel haber sitesine verdiği açıklamada, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin kendisiyle görüştüğünü ve görüşmenin ardından 1,5 ton hayvan yeminin geldiğini belirterek, “Toplanan hayvanlar ve nakdi yardımların tamamı çoban arkadaşlarım bağışladı. Hepsinden Allah razı olsun” diye konuştu.Kaynak: Sözcü cumhuriyet.com.tr

Kahramanmaraş’ta amatör bir balıkçı, barajda 'yaşayan fosil' yakaladı

Kahramanmaraş’ta amatör bir balıkçı, barajda 'yaşayan fosil' yakaladı figure > Kahramanmaraş’ta amatör bir balıkçı, baraj göletinde “yaşayan fosil” olarak adlandırılan Mersin balığı yakaladı. Kahramanmaraş’ta hobi olarak balık avlayan Muhammet Gürocak, Tekir bölgesinde gittiği baraj göletinde oltası ile Mersin balığı tuttu. Gürocak, ilk defa gördüğü balığın koruma altındaki Mersin balığı olduğunu anlayınca yeniden baraj sularına bıraktı.Balığın koruma altında olduğunu ve neslinin tükenmekte olduğunu öğrendiğini söyleyen Gürocak, “Ben amatör bir balıkçıyım, doğaya ve hayvanlara zarar vermeden belirlenen zamanlarda balık tutmayı seviyorum. Yakaladığım balığı baraj göletinden çıkardım ve bir müddet inceledikten sonra yeniden suya bıraktım” dedi.Balığın baraj göleti bölgesinde koruma altında üretiminin yapıldığı ve oradan kaçtığı tahmin ediliyor.Mersin balığıgiller, Acipenseridae familyasını oluşturan ve aralarında sekiz metre uzunluğa ve 1,6 ton ağırlığa kadar varan türleri içeren tatlı su balığı türlerinin adı olarak biliniyor.Mersin balıklarının yüksek bir su kalitesine ihtiyaçları olduğu için, kirlenen ırmaklardan dolayı 20'inci yüzyılda batı Avrupa’da nesli neredeyse tamamen tükendi. İHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter