News - Haberler
Fırtına Deresi imara açıldı!
Fırtına Deresi imara açıldı! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Çamlıhemşin Fırtına Deresi kenarında bulunan alana toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı yapımı için acele kamulaştırma kararı aldı. 6 Şubat 2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararında şöyle denildi: “Rize ili, Çamlıhemşin ilçesi, Merkez Mahallesinde bulunan ve ekli listede ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazların, bölgedeki toplu konut, turizm, ticaret ve cami alanı ihtiyacının karşılanması amacıyla Çamlıhemşin Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılmasına, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 27’nci maddesi gereğince karar verilmiştir.” Cemil CiğerimDünya Sigara Bırakma Günü’nde Covid-19 uyarısı: Sigarayıbırak
Dünya Sigara Bırakma Günü’nde Covid-19 uyarısı: Sigarayı bırak Ülkemizde her 10 kişiden 3’ü sigara içiyor. Toplam 17 milyon sigara içen insan var ama tütün kontrolünün sürekli ve güncel bir şekilde sürdürüldüğü ülkelerde bu oranlar yüzde 10’un altına düşüyor; yani 10 kişiden 1’i sigara içiyor. Bu nedenle, ülkemizde de tütün kontrolünde hedeflenen noktaya gelinmesi için sürekliliği olan ve etkili uygulamaların kararlılıkla devam ettirilmesi gerekiyor. 9 Şubat Dünya Sigara Bırakma Günü nedeniyle gazetemize açıklama yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç “Sigara bağımlılığını artık bir hastalık olarak kabul ediyoruz. Sigara bağımlılığı, istendiği zaman terk edilen bir durum, basit bir alışkanlık ya da sosyal bir davranış değildir. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, verem gibi tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Sigara bağımlılığı sağlık çalışanları tarafından müdahale edilirse, bilimselliği kanıtlanmış etkili ilaçların yardımıyla kolayca tedavi edilebiliyor” diye konuştu. Tüm tütün mamulleri, elektronik sigara ve diğer ısıtılmış tütün ürünlerinin güçlü bir bağımlılığa yol açan nikotin içerdiğini anımsatan Kılınç “Maalesef nikotin bağımlılığı, diğer eroin, kokain gibi madde bağımlılıkları ile eşdeğer bir bağımlılıktır” dedi. Kılınç, şöyle devam etti: “10 sigara içene sorduğunuzda 7’si sigarayı bırakmak istiyorum diyor. Ancak bu 7 kişiden sadece 3’ü sigara bırakmak için herhangi bir girişimde bulunuyor. Tütün ürünlerini kullanmayı bırakmak isteyenler, Alo 171’i arayarak en yakın sigara bırakma polikliniğinden randevu alabiliyor. Bu polikliniklerde yapılan tedavi ücretsiz ve Türkiye’nin birçok ilinde birden fazla sigara bırakma polikliniği var.”SİGARA VE COVİD-19“Covid-19 ile sigara ilişkisi netleşti, artık sigara içenlerin koronavirüse daha fazla yakalandığını biliyoruz” vurgusu yapan Kılınç , özetle şunları kaydetti: “Sigara içenler Covid-19 hastalığına yakalanırlarsa, daha ağır bir hastalık süreci geçiriyorlar. Bu nedenle ülkemizde sigara içenlerin bu konuda dikkatli olması ve nikotin bağımlılığından kurtulma süreçlerini kararlılıkla öne çekmeleri gerekiyor. Sigaradan kurtulduktan 20 dakika sonra hücre hasarları iyileşmeye başlıyor. Günler, haftalar, aylar ve yıllar geçtikçe de hiç sigara içmemiş gibi olma şansı giderek yükseliyor. Mesela, ilk bir yıl içinde kalp krizi geçirme riski on kat fazlayken, bu oran ikinci yılda yarı yarıya azalıyor ve beş kata iniyor. Yıllar ilerledikçe de bu risk giderek azalmaya devam ediyor.” Sibel Bahçetepeİstanbul’daki hastanelere‘hazırlık yapın’mesajıgittiği iddia ediliyor: Mart-nisan uyarısı
İstanbul’daki hastanelere ‘hazırlık yapın’ mesajı gittiği iddia ediliyor: Mart-nisan uyarısı Türkiye’de aralık ayında 30 binin üzerinde seyreden vaka sayısı alınan önlemler sayesinde 25 Ocak’ta 6 binin altına düştü. Ancak mutant virüsün ortaya çıkması ve sömestir tatiliyle yeniden yükselişe geçti. İstanbul’da ise pandemi için ayrılmış sağlık kuruluşlarından mart-nisan arası yeni plan yapmalarının istendiği iddialarının da gündeme gelmesi endişeleri beraberinde getirdi. Önlem alınmadığı takdirde vaka sayılarında ciddi artışlar olacağı öngörüsünde bulunan hekimler, “Sıkı bir kapanma yapılmalı, iller arası toplumsal hareketlilik azaltılmalı, aşının dağıtımı eşit olmalı ve aşı uygulamaları hızlandırılmalı. Bunları yapmadığımız zaman öngöreceğimiz bir artış var. Şu anda bir adım atarsak o artışın önüne geçebiliriz” uyarısı yaptılar. MUTANT YAYILIYORVaka sayılarında yukarı yönlü bir hareket olduğunu hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı ve Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, şöyle konuştu: “Mart- nisan aylarında gerçekten tekrardan hasta sayılarının yükselmesi ve yoğun bakımların dolmasına neden olabileceğinden kaygı duyuyoruz. Mutant virüsün Türkiye’de olması ve sayıca giderek artıyor olması endişemiz var. İkincisi de karantina kurallarına uyumsuzluk var. Okulların açılması ile hareketliliğin artmasıyla bu risklerin tekrar yükselmesi söz konusu olacaktır. Aşılamada istediğimiz hızda gidemiyoruz. İller bazında baktığımız zaman Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da aşağı yukarı neredeyse hiç aşı yapılmıyor gibi görünüyor. Aşının dağıtımı ile ilgili bir sorun mudur yoksa halk arasında aşı reddi mi vardır bunun çözülmesi lazım. Hasta sayılarının İstanbul’da mart ve nisan ayında artacağı konusunda Sağlık Bakanlığı’nın da bir kaygısı olduğunu duymaktayız ve buna göre de tedbirler alınması istenmektedir.”‘YENİDEN YÜKSELİŞTE’İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Osman Öztürk ise özetle şunları kaydetti: “Son bir iki haftadır bir yükselme var. Bunun mutasyonla ilişkili olup olmadığını da bilmiyoruz. Tehlike halen devam ediyor. Koronavirüs pandemisi çok etkenli bir şey olduğu için her türlü nüfus hareketi, mutasyon, aşı (başlangıçta hızlı uygulandı sonra yavaşladı) gibi faktörlere baktığımızda halen kırılgan bir zeminde gittiğini söyleyebilirim. Hastaneler geçen aylara göre çok yoğun değil ama bir endişe var. Vaka sayılarındaki artış nedeniyle endişe var. Bu hastalık yeryüzünden silinmediği sürece her zaman risk var. İlk turda olduğu gibi normalleşme dedikleri yeniden açılma sürecinde şimdilik aceleci davranmıyorlar. Ama önlemler yeterli değil, umut aşıya bağlanmış durumda şu an. Sağlıkçılar sağlık kurumunda olan grup ve aşılanmaları biraz daha kolay. Diğer gruplara, sağlıkçılara vurulduğu gibi kolay olmayacak gibi aşılanma. Bize de mart-nisan gibi iddialar geldi ama ne kadar sağlıklı bilemiyoruz, vaka sayılarında son birkaç haftadır artış gözlendiği için böyle bir şey olabilir.” Sibel BahçetepeABB BaşkanıYavaş’ıeleştirmek için kamu bütçesinden 58 bin lira harcamışlar: Belediye bütçesinden ilan vermiş!
ABB Başkanı Yavaş’ı eleştirmek için kamu bütçesinden 58 bin lira harcamışlar: Belediye bütçesinden ilan vermiş! AKP’li Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’nin, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’a karşı “Milletim adına soruyorum, 10 milyarlık bütçeyi nereye harcadınız” başlığı ile verdiği reklamın, belediye bütçesinden karşıladığı ortaya çıktı. Söz konusu reklam için 58 bin lira ödendi. CHP grubunun, reklama yönelik verdiği önergeyi yanıtlayan Köse’nin Özel Kalem Müdürü Mehmet Duran, reklamın “Mamak Belediye Başkanlığı’nca da yapılan hizmetler konusunda tüm halkı aydınlatmak amacıyla” verildiğini savundu./Archive/2021/2/8/013130348-8mansur1-rnk-syf4.jpg“Gazetelere Basın İlan Kurumu aracılığı ile 58 bin 839 lira 52 kuruş bedelle çalışma yapıldığını” belirten Duran, çalışmanın “resmi prosedürlere uygun olduğunu” ileri sürdü. Mamak Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Ferat Tokmak ise kamu yararı olan işlerde belediyenin reklam verebileceğine dikkat çekerek, “Burada kamu faydası yok, kamu zararı var. Bu konunun da aslı yalan. Şahsi ve yalan haberlerin, belediye bütçesiyle haber yapılması ahlaksızlıktır. Belediye başkanı, bu tarz konularda reklam verecekse cebinden karşılasın. Yanlış haberler ile yurttaşları yanlış yönlendirmeye, Sayın Mansur Yavaş’a karşı kışkırtmaya çalışıyorlar. Siyaset yapıyorlar” diye konuştu. /Archive/2021/2/8/013144238-8mansur-rnk-syf4.jpg Sefa UyarMuhalefet kanadı, Erdoğan’ın yeni anayasaçıkışıyla ilgili stratejisini belirledi:Özgürlükçüanayasa
Muhalefet kanadı, Erdoğan’ın yeni anayasa çıkışıyla ilgili stratejisini belirledi: Özgürlükçü anayasa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni anayasa” çıkışı ile birlikte muhalefet de stratejisini belirledi. İktidarın, yeni anayasayı referanduma götürmek için 360 milletvekiline ihtiyaç duymasını temel alan muhalefet, yeni anayasa çalışmalarında iktidar blokunu “demokrasi ve özgürlükler alanında köşeye sıkıştırmayı” hedefliyor. Bunun için 1961 Anayasası’nın baz alınması ve “temel hak ve özgürlüklerin yeniden genişletilmesini” isteyen muhalefet bloku, iktidara “kuvvetler ayrılığı” için de baskı yapacak. TBMM’nin yeniden “denge ve denetlemede etkin rol oynaması gerektiğinin” altı çizilerek, “basın özgürlüğünün tam olarak sağlanması, sivil toplum kuruluşları (STK) ve sendikal özgürlükler başta olmak üzere Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) yapısının yeniden belirlenmesi gerektiği” gibi konularda iktidarla karşı karşıya gelecek. İktidarın yeni anayasayı referanduma götürmek için 360 milletvekiline ihtiyaç duymasından hareketle muhalefet, Cumhur İttifakı’nın karşısına şu tezlerle gidecek:Laiklik ilkesine vurgu yapılsın: Anayasanın ilk 4 maddesinde devletin kurucu felsefesi tanımlanmış ve bu maddeler içinde “laiklik” de yerini almıştır. Ancak gelinen süreçte ilk 4 madde konusunda iktidarla uzlaşma sağlansa da “yeni anayasanın bel kemiğini laiklik ilkesi oluşturmalı, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasının sınırları kesin olarak çizilmeli ve Türkiye, son zamanlarda yaratılmaya çalışılan “din devleti” algısından kurtulmalı. Atamalarda liyakat esas alınmalı. Temel hak ve özgürlükler güçlendirilmeli: Türkiye’nin bugün yaşadığı “ekonomik sorunların altında yatan en önemli nedenlerden biri temel hak ve özgürlükler alanında yaşanan sıkıntılar.” Bu nedenle Türkiye’de 1961 Anayasası’nda çerçevesi çizilen temel hak ve özgürlükler yeni anayasa çalışmalarında da referans alınmalı. Tutukluluk sürelerinden sendikal hak ve örgütlenmelere de 1961 Anayasası’ndaki hükümler örnek gösteriliyor.Basın özgürlüğü: Muhalefet, yeni anayasa çalışmalarında iktidarı “basın özgürlükleri” konusunda da köşeye sıkıştırmayı hedefliyor. “Kamuoyunun haber alma özgürlüğüne” atıfta bulunarak, iktidarın “reklamlar eliyle muhalif basına yaptırım yapacak bir yetkisinin olmaması gerektiğini, gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle cezaevine gönderilemeyeceğini” vurguluyor. Bununla birlikte muhalefet, yeni anayasada “Basın hürdür, sansür edilemez” ilkesinin de güçlendirilmesini istiyor. TBMM’de denge - denetleme: Muhalefet, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile birlikte “Meclis’in denge ve denetleme işlevini kaybettiğine” dikkat çekerek, Meclis’te “yazılı ve sözlü soru, gensoru gibi” denetleme mekanizmalarının geri getirilmesini istiyor. İktidarın, “sistemden güç alarak, yazılı soru önergelerine yanıt vermeme hakkını kendinde göremeyeceğine” atıfta bulunuyor. Cumhurbaşkanının da “başta kararname yetkileri olmak üzere yetkilerinin sınırlandırılması, bu yetkilerin yeniden TBMM’ye verilmesi gerektiğini” belirtiyor. İktidar eğer muhalefetin bu koşullarını kabul etmezse, muhalefetin de yeni anayasa konusunda iktidar cephesine destek vermeyeceğinin altı çiziliyor. Selda GüneysuYHT projesininÇerkezköy-Halkalıbölümünde 3.1 milyar TL’lik maliyet, 7.7 milyar TL oldu:İhale olmadan ek maliyet
YHT projesinin Çerkezköy-Halkalı bölümünde 3.1 milyar TL’lik maliyet, 7.7 milyar TL oldu: İhale olmadan ek maliyet CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, YHT’deki maliyet artışıyla birlikte projeye iktidara yakın firmaların yoğun ilgi göstereceğini dile getirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Türkiye’nin Avrupa ile demiryolu bağlantısını sağlayacak Halkalı-Kapıkule Yüksek Hızlı Tren (YHT) Projesi’nin Çerkezköy-Halkalı kesimindeki maliyetinin, Kanal İstanbul güzergâhıyla kesiştiği için 2,5 katına çıktığını belirledi. Projenin 3,1 milyar TL olarak açıklanan maliyetinin revize edilerek 7,7 milyar TL’ye çıkarıldığına dikkat çeken Akın, “Bir rant projesi olan, bilim insanlarının karşı çıktığı Kanal İstanbul, henüz bir çivi çakılmadan kamuya en az 4,6 milyar TL tutarında ek yük getirmeye başladı” dedi.Akın, 2020 yılında TCDD’nin yatırım programında Çerkezköy-Halkalı bölümünün toplam maliyeti 3,1 milyar TL olarak yer alırken; Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan 2021 Yılı Yatırım Programı’nda ise söz konusu bölümle ilgili maliyet artışı yapıldığını, TCDD’den alınarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na devredildiğini belirtti. Akın, projenin maliyetinin iki katından fazla artmasının nedeninin ise Kanal İstanbul ile kesişmesinden kaynaklandığına dikkat çekti. Akın, “Toplam 76 kilometre uzunluğundaki proje kapsamında Kanal İstanbul nedeniyle etüt çalışmaları revize edildi. Yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda tünelin yapılacak olması ve Kanal İstanbul ile uyumlu hale getirilmesi nedeniyle maliyet 2,5 kat artacak” dedi.‘İHALE EDİLMEDEN EK YÜK’Projenin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü bünyesinde bu yıl içinde ihale sürecinin tamamlanmasının beklendiğine işaret eden akın, projeye iktidara yakın firmaların yoğun ilgi göstereceğini dile getirdi. Akın; “Projenin ilk bölümü olan Kapıkule-Çerkezköy bölümü şu anda Kolin İnşaat tarafından yapılıyor. YHT projesinin ikinci bölümünün henüz nasıl yapılacağı belli olmayan ve tartışmalara neden olan Kanal İstanbul projesine uyumlu hale getirilmesi de iktidarın bu konudaki inadını gözler önüne seriyor” değerlendirmesinde bulundu.CHP’li Akın, binlerce dönüm tarım arazisinin yok olmasına da neden olacağına işaret ederek, “YHT projesinin geçtiği güzergâh boyunca en az 10 bin dönüm tarım arazisinin yok olacağını” söyledi. Akın; Trakya bölgesinde yoğun olarak ayçiçek ekiminin gerçekleştiği arazilerin yok olmasının yükselişteki yağ fiyatlarını daha da artmasına neden olacağını aktardı. Erdem SevgiMarmaris’tekiçam balıylaünlüyöre 20 yıllığına kiraya verilecek: Bal ormanıpeşkeşmiçekiliyor?
Marmaris’teki çam balıyla ünlü yöre 20 yıllığına kiraya verilecek: Bal ormanı peşkeş mi çekiliyor? Muğla Marmaris’te çam ve pirenlerle kaplı 30 hektarlık ormanlık alan mesire yeri olarak 20 yıllığına kiraya verilmek üzere ihaleye çıkarıldı. Bölgede kovanları bulunan arıcılar da köylüler de ihaleye tepkili. İhaleden belediye başkanın da muhtarın da köylünün de haberi olmadığına dikkat çeken CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, “5 kilometre ötede Okluk Koyu var. Yoksa bu mesire yeri koydaki Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayı için mi yapılıyor? Niye kimseye haber verilmedi? Ne gizleniyor?” diye sordu. Marmaris ilçesi Karaca Mahallesi’nde yer alan Karaca Orman İşletme Şefliği sorumluluk bölgesinde bulunan ormanlık alan ilana çıkarıldı. Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü’nün ilanında alanın niteliği “orman” olarak belirtiliyor. “Karaca B Tipi Mesire Yeri işletme hakkının kiraya verilmesi işi” kapalı teklif (artırma) usulü ile ihale edilecek. İşletme hakkı 20 yıl süreyle kiraya verilecek. İlana göre tahmin edilen ilk yıl işletme hakkı kira bedeli 106.7 bin TL. Geçici teminat miktarının 3.2 bin lira olduğu ihale Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü İdare Binası’nda bugün saat 10.30’da gerçekleştirilecek. Bölge çam ve piren balı ile ünlü. Arıcılıkla geçenin köylü ihaleye tepkili. TBMM GÜNDEMİNDEKöylülerle görüşen CHP’li Süleyman Girgin, çam balı üretiminin yapıldığı bölgede yaklaşık 700 arıcıdan 100’ünün Karaca Mahallesi’nde faaliyet gösterdiğini anlattı. İhaleden Marmaris Belediye Başkanı’nın, Karaca Mahallesi Muhtarı’nın ve köylülerin haberinin olmadığını vurgulayan Girgin, “Eğer bu mesire yeri vatandaş için oluşturuluyorsa niye oradaki vatandaşın, muhtarın ve belediye başkanının bu ihaleden haberi yok? Ne kaçırılıyor? Birilerine peşkeş mi çekilecek?” dedi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Girgin, mesire yeri için ihale öncesinde bölge halkından, yerel yönetimlerden, sivil toplum örgütlerinden görüş alınması gerektiğini vurguladı. Girgin, Bakan Pakdemirli’den şu soruların yanıtını istedi: “Bölge halkından, yerel yönetimlerden, demokratik kitle örgütlerinden görüş alınmış mıdır? Bölgedeki arı yetiştiricilerinin itirazları dikkate alınmış mıdır? İhalede basra çamları, arı yatakları ve piren ormanlarının korunmasına yönelik ayrıntılı bir plan var mıdır?” Mustafa Çakırİskilipli Atıf anması: Vali istifayaçağrıldı
İskilipli Atıf anması: Vali istifaya çağrıldı Milli Mücadele döneminde İngilizlerin desteği ile Kuvayi Milliye’ye düşmanlık yapan Teali İslam Cemiyeti’nin yöneticisi İskilipli Atıf’ın Çorum Valisi Mustafa Çiftçi ve yöneticiler tarafından mezarı başında anılmasına tepkiler sürüyor. CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, İskilipli Atıf hakkındaki mahkeme kararının ancak “iade-i muhakeme” yolu ya da TBMM’nin alacağı “af kararı” ile kaldırılabileceğine dikkat çekerek anmaya katılan yetkililerin suç işlediğine dikkat çekti."SUÇ İŞLİYORLAR"Köse, “Milli Mücadele düşmanı İskilipli Atıf Hoca için iki hususta da alınmış bir karar yoktur. Hal böyle iken Çorum Valisi ve devlet erkânının katılımı ile mezarı başında anılması suçu ve suçluyu övmektir ve suçtur. Bağımsız Türk yargısının önünde hesap vereceğiniz günler çok yakındır” dedi.Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli ise “Vatan haini İskilipli Atıf için iadeyi itibar istendiğini çok üzülerek takip etmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal Atatürk sahipsiz değildir. Türkiye Cumhuriyeti devrimlerini ve kurucu lideri Atatürk’ü her kim içine sindiremiyorsa, Cumhuriyetin faziletleri sayesinde olan işgal ettikleri o makamlardan derhal istifa etmelidir. Bu anma programını; Milli Mücadele ve cumhuriyete bir meydan okuma olarak görüyor ve İçişleri Bakanlığı’nı derhal göreve davet ediyoruz. Toplumu Atatürk, Cumhuriyet ve Kuvayi Milliye gibi ortak değerler üzerinden kin ve nefrete sürükleyen bu anma töreni için gerekli yasal tahkikat başlatılmalıdır” dedi. Seyfettin Mete/Cemil CiğerimBursa TeknikÜniversitesi, AKP’nin etkinliklerini paylaştı, rektör tarikat liderini andı: BTÜ, AKP’yeçalışıyor
Bursa Teknik Üniversitesi, AKP’nin etkinliklerini paylaştı, rektör tarikat liderini andı: BTÜ, AKP’ye çalışıyor AKP milletvekillerinin sık sık ziyaret ettiği BTÜ için öğrenciler “Üniversite değil sanki AKP Gençlik Kolları” dedi. Bursa Teknik Üniversitesi öğrenci bilgi sisteminde AKP’nin etkinliklerinin duyurusu paylaşıldı. Üniversitenin Rektörü Arif Karademir ise sosyal medya hesabından Nakşibendi tarikatının kollarından İskenderpaşa cemaati lideri Mahmud Esad Coşan’ı anarken, İskilipli Atıf’tan övgüyle bahseden mesajları paylaştı. Yaşananlara tepki gösteren öğrenciler, “Üniversite değil sanki AKP Gençlik Kolları” dedi.Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) tarafından AKP’nin etkinliklerinin paylaşılması ve Rektör Prof. Dr. Karademir’in mesajları tepki çekti. Üniversitede okuyan bir öğrenci, “Son günlerde Boğaziçi Üniversitesi olaylarını gülerek izliyorum, evet gülerek çünkü okulum resmen AKP gençlik kolları binası. Okulun resmi sayfasında AKP etkinlikleri paylaşılacak kadar onursuz bir okuldayım” ifadelerini kullandı. Bir başka öğrenci ise “Okul, Bursa’nın en kenar mahallesinde kurulu. AKP propagandası yapılıyor demek az kalır. Okul tamamen AKP elinde. AKP’li vekiller sürekli üniversiteyi ziyaret ediyor. Rektör Milli Mücadele’ye ve cumhuriyet devrimine karşı oldukları için asılan hocaları anacak kadar hadsiz. Okulun yanında askeriyeden hallice bir KYK yurdu var. Onun haricinde sistem sizi Yeni Dünya Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti gibi yurtlara mecbur bırakıyor” dedi. MİLLETVEKİLLERİNİN UĞRAK YERİBTÜ’nün sosyal medya adreslerinde de AKP milletvekillerinin Rektör Karademir’i sık sık ziyaret ettiğini ortaya koyuyor. Karademir’in Mahmud Esad Coşan ile ilgili paylaşımı şöyle: “Her daim İslam vurgusu yapan, özgür olmayı, hür düşünmeyi ve kimseye iradenin teslim edilmemesini tavsiye eden bir âlim, gerçek aksiyoner Prof. Dr. Mahmut Esad Coşan. Mekânı cennet, komşusu Resulullah olsun.” Karademir’in AKP Bursa Milletvekili Refik Özen’in, “Kafkas kartalı Şeyh Şamil; İstiklal Mahkemesi Şehidi İskilipli Atıf Hoca, zorunlu gurbette bir güzel âlim Esad Coşan... Rahmet ve özlemle” mesajını paylaştığı da görülüyor. AKP İÇİN TEZ YAZILACAK Üniversitenin öğrenci bilgi sisteminde paylaşılan, “AK Parti Ar-Ge Başkanlığı 6. Sosyal Bilimler Teşvik Ödülü” başlıklı duyuruda ise şu ifadeler yer aldı: “Sosyal bilimler alanında Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesini doğrudan veya dolaylı bir şekilde anlatan, Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin siyasal toplumsal tarihsel kültürel bölgesel ekonomik uluslararası ilişkiler gibi sosyal bilimleri ilgilendiren konulardaki tutum ve uygulamalarını incelemiş olması beklenmektedir.” cumhuriyet.com.trKadıköy eylemine 4 tutuklama
Kadıköy eylemine 4 tutuklama Kadıköy’deki Boğaziçi eylemine katılan ve polis araçlarına zarar verdikleri öne sürülen 3’ü öğrenci 4 kişi tutuklandı. Karara tepki gösteren avukatlar, “Kalabalığın üzerine araç süren polislerin adı yok ama 4 kişi tutuklandı” dedi. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma amacıyla 2 Şubat’ta Kadıköy’de düzenlenen gösteride 200 kişi gözaltına alınmıştı. Öğrenci ve yurttaşın üzerine sürülen polis aracına zarar verdikleri iddiasıyla eylemden 2 gün sonra 4’ü öğrenci 6 kişi evleri basılarak gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar önceki gün Anadolu Adliyesi’nde hâkim karşısına çıktı. Hâkimlik sorgusunun yapıldığı duruşma salonuna silahlı sivil polisler girdi. Avukatların itirazı üzerine sivil polisler duruşma salonundan çıkarıldı.Öğrencilerden M.C, savunmasında, “Evime giderken kalabalık içerisinde kaldım. İsteğim dışında kalabalık içinde kaldım. 10-15 dakika içinde evime geçtim. Ben polise taş atmadım. Ben öğrenciyim eğitimime devam etmek istiyorum. Tutuksuz yargılanmama karar verilsin” dedi. Tutuklanan Ö.Ş ise savunmasında, “Kadıköy Rıhtım’da herhangi bir uyarıda bulunmadan polis müdahalesine maruz kaldım” dedi. Mahkeme, 4 kişinin tutuklanmasına karar verirken 2 kişi ise ev hapsi ve yurtdışı çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.Ev hapsi verilen öğrenci Yunus Emre Karaca, duruşma sonrası bir internet sitesine yaptığı açıklamada, “Hepimize burada aynı muameleleri yaptılar, kimsenin suçu yoktu. Bulanık fotoğraflardan bu sen misin? Eyleme katılmışsın, tutukluyorum. Burada bir şeyler yapıyorsun, tutukluyorum. Eyleme katılmayan birini bile bugün tutuklamaya sevk ettiler” dedi. Seyhan AvşarUzmanlar yeni kurulan fakülteleri yorumladı:İnat herşeyi yaptırıyor
Uzmanlar yeni kurulan fakülteleri yorumladı: İnat her şeyi yaptırıyor AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ardından öğrencilerin eylemleriyle gündeme oturan Boğaziçi Üniversitesi’ne hukuk ve iletişim fakültelerinin kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı da tartışma yarattı. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) verilerine göre Boğaziçi Üniversitesi’ne açılacak iki fakülte öncesi Türkiye’de 84 hukuk fakültesi, 64 de iletişim fakültesi bulunuyor. Hukuk fakültelerinden 29’u, iletişim fakültelerinden ise 17’si İstanbul’da yer alıyor. Uzmanlar Boğaziçi Üniveresitesi’ne yönelik yeni hamleyi yorumladı:Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Sekreteri Suay Karaman, fakülte açma kararının Cumhurbaşkanı kararnamesi ile alınıyor olmasının, temeldeki en büyük yanlış olduğunu vurgulayarak “Cumhurbaşkanı kararnamesiyle ‘Aklıma bu geldi, açalım’ diyerek olmaz. Bu yüzden de kaliteli eğitim verilemiyor. Boğaziçi’ne iki yeni fakülte açtılar, yarın öbür gün de ilahiyat fakültesi açacaklar. Bu iş oraya kadar gider” dedi. Bulu’nun yönetim oluşturamadığı için yeni fakültelerin açıldığı yönündeki değerlendirmeleri de Karaman, “Buradaki yapılan olay, biraz kadrolaşmak, biraz Boğaziçi’nin kendi özelliklerini yitirttirmek. Siyasi kaygıyla böyle şeyler yapılması çok yanlış” yorumunda bulundu. Karaman,“Bugün Boğaziçi’ne oluyorsa, yarın ODTÜ’ye, İTÜ’ye de olabilir. Boğaziçi bir emsal teşkil edecek ve konu diğer üniversitelere de gidecek” dedi. ‘İNAT EDEN ERDOĞAN İSE...’Eski Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ise “Bunun, ataması kabul görmeyen rektörü koltuğuna oturtabilmek için atılan bir adım olduğunu bilmeyen yok. Ama bu adım bile rektörün üniversiteyi yönetmesine yetmeyecek çünkü iki fakülte üniversitenin karar organlarında çoğunluğu sağlamak için yeterli değil. Ama inat her şeyi yaptırıyor. Hele inat edenler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli ise” diye konuştu. ‘YAPI DEĞİŞECEK’Türk Hukuk Kurumu (THK) Başkanı Yaşar Çatak ise “Boğaziçi’nin öğretim kadrosunun yapısında bir değişiklik sonucu yaratabilir” görüşünü dile getirdi. Çatak, “Bir gereksinimden kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. Boğaziçi’ne hukuk fakültesi açılmasını da bu bağlamda yorumlayamıyorum. Üniversitenin yapısını değiştirecek fakülteler açılıyor” dedi. Sefa Uyar