Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Wednesday, 11.05.2025, 04:47 PM (GMT)

News - Haberler

Uzmanından uyarı: 'Kayma ve düşme kaynaklıağrılarıciddiye alın'

Uzmanından uyarı: 'Kayma ve düşme kaynaklı ağrıları ciddiye alın' Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, "Kar yağışı ve buzlanmanın arttığı bugünlerde kayma ve düşme kaynaklı ağrıları ciddiye alın" dedi. /Archive/2021/2/16/165738042-karda-dusmek.jpgDoç. Dr. Özcan, kar yağışı sonucu yaşanacak buzlanma ile birlikte başta yaşlılar ve çocuklar olmak üzere herkesin düşme riskinin arttığını belirterek, kayma ve düşmelerin ayak bileklerinde gelişebilecek burkulmadan kırık, çıkıklara ve kafa travmasına varabilen hasarlara neden olabileceğini vurguladı.Özcan, "Kar yağışı ve buzlanmanın arttığı bugünlerde kayma ve düşme kaynaklı ağrıları ciddiye alın. Düşme anında kol ve bacakların düz tutulması kırık riskini artırır. Çocuklarda kırık belirtileri yetişkinlere göre daha geç fark edilir. Travmaya maruz kalan kemik ya da eklemde ağrı, hassasiyet, hareket zorluğu, şişlik varsa vakit kaybetmeden hekime başvurulmalı" ifadelerini kullandı.Özellikle ileri yaştaki kişilerin karlı ve buzlu havalarda mümkünse dışarı çıkmaması gerektiği uyarısında bulunan Özcan, şunları kaydetti:"Özellikle yaşlıların, kas kuvvetlerinin azalması ve koruyucu reflekslerin zayıflaması gibi nedenlerle dengeleri kolaylıkla bozulur ve düşme riskleri artar. Kemik kırılganlıkları da arttığı için düşme sonucu ciddi kırıklar onlarda daha sık görülür. Kayma ve düşme kazalarında en çok korkulan ve ciddi sonuçlara yol açan durum kafa travmasıdır. Düşme anında çene içeri sokulup kollar bükülerek başın korumaya alınması kafa travması riskini azaltır. Düşme sırasında başına ciddi travma alan ve beyin sarsıntısı geçiren kişilerin mutlaka doktor kontrolünden geçmesi gerekir.Karda kayma ve düşme kazalarında en sık bağ, tendon ve yumuşak dokular zedelenir. Travma sonrası gelişen burkulma ve incinmeler en sık el bileği, ayak bileği ve omuz eklemlerinde görülmekle birlikte omurgada kas zorlanması, fıtık ve kayma gibi yaralanmalar da ortaya çıkabiliyor."'KARDA SIRTÜSTÜ DÜŞME OMURLARI KIRABİLİR'Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, karda sırtüstü düşmelerde, düşmeden kaynaklanan kuvvetin omurları kırabileceğini, bu durumun omuriliğe baskı uygulayabileceğini, dayanılmaz ağrılara ve kas güçsüzlüğüne yol açabileceğini vurguladı. Özcan, "Yine düşme sonucunda çoğunlukla el bileği, ayak bileği, kalça veya kuyruk sokumu başta olmak üzere kırık-çıkıklar da görülebiliyor. Düşme anında kol ve bacakların düz tutulması kırık riskini artırıyor" ifadelerini kullandı.Kişinin düştüğü zaman öncelikle vücuduna o an hasar kontrolü yapması gerektiğini belirten Özcan, şu değerlendirmelerde bulundu:"Ciddi bir travma ve kırık şüphesi varsa yerimizden kıpırdamadan yardım çağırmalıyız. Düşme sonrası gelişen yumuşak doku zedelenmelerinde istirahat, soğuk uygulama ve bandajlama yapmak gerekir. Şikayetlerin gerilememesi veya şiddetlenmesi durumunda doktor kontrolü önerilir. Travmaya maruz kalan kemikte ya da eklemde ciddi ağrı, hassasiyet, hareket zorluğu, şişlik, şekil bozukluğu ve renk değişikliği gibi belirtiler kırık habercisi olabilir. Çocuklarda ise kemikler daha esnek olduğundan kırık belirtileri yetişkinler gibi belirgin olmaz. Kırık şüphesi durumunda acil olarak doktora başvurulmalıdır."'ELLER CEPTE YÜRÜNMEMELİ'Özcan, yürüyüş sırasında cep telefonuyla konuşmanın kişinin çevreye olan dikkatini dağıtacağını aktararak, "Sizi sıcak tutan ve çok sıkı olmayan giysiler dengenizi korumanıza yardımcı olur. Ayakkabı tabanı tutucu, tırtıklı ya da kauçuk tipte kavrayıcı özellikte olmalı" ifadelerini kullandı.Özellikle siyah buzlanma olarak görülebilecek ince buz tabakalarına basmaktan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Özcan, "Merdivenlerden aşağı inerken korkulukları sıkıca tutun. Gövde hafif öne eğik, dizler hafif bükülü, kısa adımlarla ve yavaş yürüyün. Ani ve acele hareketlerden kaçının. Eller cepte yürünmemelidir. Bu durum, düşme anında dengenin sağlanmasını ve kendinizi korumanızı engeller." değerlendirmesinde bulundu. AA

Hayaller ve pişmanlıklar…

Hayaller ve pişmanlıklar… Robert Seethaler, Toprak’ta, hayallerin ve pişmanlıkların belleğine dair çok sesli bir anlatı kuruyor ve okuru tamamlanmış hayatların telaşsız ve dingin yönünü görmeye, hayata ölüm perdesinin arkasından bakmaya çağırıyor. /Archive/2021/2/17/001009540-kapakic1.jpg Hayatınızdan tek bir ânı seçip anlatacak olsanız, hangisi olurdu? O âna dair neyi ya da kimi anlatırdınız? Nasıl kelimelere dökerdiniz? Kime seslenmek isterdiniz?Tütüncü Çırağı ve Bütün Bir Ömür’den sonra Robert Seethaler’ın Türkçe’ye kazandırılan üçüncü romanı Toprak’ta yazar bu kez, hayata ölüm perdesinin arkasından bakmaya çağırıyor.Bernard Silbermann, Sophie Breyer, Lennie Martin, Sonja Mayers, Gerd Ingerland, Hanna Heim… Tüm bu isimlerin tek bir ortak noktası var: Toprağın altından seslenmek istedikleri kişiye sesleniyor ve seçtikleri, hatırlamaya değer buldukları o biricik ânı anlatıyorlar.Zaman kavramının olmadığı bir yerden, toprak kokusu eşliğinde sesleniyor karakterler: Deneyimlerinden ve pişmanlıklarından yola çıkarak bir baba, evladına hayatla ilgili tavsiyelerde bulunuyor; bir kadın, sevgilisinin toprak kokan ellerini anlatıyor; babasıyla dinmeyen bir yarışta olan bir belediye başkanı hırsla sesleniyor; karısının gülüşünü hiç unutmayan bir adam toprağın altından ona cevap vermeye çalışıyor.Bazılarının kulağından yağmur sesi hiç kesilmiyor, bazısı babasının savaştan döndüğü günü hatırlamaya değer buluyor, bazısıysa hayatına giren herkesin ismini hatırlarken âşık olduğu kişinin ismini bir türlü anımsayamıyor. Yazar, bir yandan farklı farklı kişilerin anılarına dair hikâyeler anlatırken, öte yandan onların yaşadıkları Paulstadt adlı hayali kasabayı da resmediyor./Archive/2021/2/17/001035227-ic3.jpgTOPRAĞIN KOKUSUYazar, ölüm üzerinden yaşama dair bakış sunarken aşka, aileye, Tanrı’ya, yaşlılığa dair fikirlerini aktarırken, didaktik bir ton benimsemiyor. Yazarın dillendirmeyi seçtiği hikâyeler büyük değişimleri veya durumları barındırmıyor; aksine hayatla ilgili küçük, ancak özel bir âna veya bir kişiye dair ayrıntıları ve onun yarattığı duyguları içeriyor.Seethaler, her bölümde toprağın kokusunu vurgulayarak karakterlerin ölmüş olduğunu hatırlatıyor; ancak bunu keskin bir şekilde dile getirmek yerine basit vurgularla ve hep naif bir üslupla yapıyor. Karakterlerin geçmişine dair bir bilgisi olmayan ve onu tanımak için sadece birkaç sayfaya sahip olan okur ne tamamen karakterin yolculuğuna eşlik edebiliyor ne de onunla bütünleşebiliyor. Dinleyici koltuğuna oturuyor ve onların hatırlamayı seçtikleri anlara ortak oluyor. Bazıları hayatının aşkını, bazıları hayatının pişmanlığını anlatmayı tercih ediyor. Geçmişi bir seçimle sınırlandırarak onu bir hikâyeyle aktarmak, okuru hayatın özünü kavramak için düşünmesini sağlıyor./Archive/2021/2/17/001025087-ic2.jpgHAYATIN ÖZÜ!Karakter değişimine bağlı olarak kimi zaman muzipleşip kimi zaman karanlıklaşarak farklılaşan ve her cümlede dinginliği hissedilen ton yazarın kaleminin gücünü göstermekte.‘’İnsan ölümü ilk kez düşündüğünde ölmeye başlar.’’ diyor Seethaler. İnsan ölüme dair hiçbir şey bilmiyor; sadece ondan korkuyor, kaçıyor hatta hayatı boyunca bir şeyler yaparak kendini ölümsüz kılmak için uğraş veriyor. Ölüm, yaşarken düşünülen bir kavram, hayata anlam katmak veya korkup kenarda durmak için insanı tercih yapmaya tetikleyen bir kavram.Ve Toprak, ölüm perdesinin arkasından yaşamı küçük ayrıntılarla renklendiren, değerli kılan bir roman olarak okuru ana dair düşünmeye, ortak hislerde buluşmaya, hayatın özünü kavramaya çağırıyor.Toprak / Robert Seethaler / Çeviren: Regaip Minareci / Timaş Yayınları / 208 s. / 2020. Gizem Olcay

Fin balinasının söylediğişarkılar okyanus tabanınıharitalamada kullanılabilir

Fin balinasının söylediği şarkılar okyanus tabanını haritalamada kullanılabilir Bilim insanları yaptıkları bir araştırma sonucunda Fin balinaları olarak bilinen balina türünün, uzun, yüksek ve düşük frekanslı melodik seslerinin okyanus tabanlarının sismik teknolojiyle haritalarının çıkartılmasında kullanılabileceği açıklandı. Balinaların söyledikleri şarkılar, okyanus tabanında yüzlerce mil yol kat edebiliyor. Bilim insanları, Fin balinası şarkılarının aslında Dünya'nın deniz tabanının yapısını ve bileşimini araştırmak için kullanılabilecek sismik veriler ürettiğini ortaya koydu.Oregon Eyalet Üniversitesi'nde jeofizikçi ve yüksek lisans araştırma görevlisi Václav Kuna "Ben bir sismologum ve Oregon sahilinin batısındaki Blanco Kırık Bölgesi'ndeki depremleri inceliyordum. Tesadüfen, verilerimizde Fin balinası ses kayıtları buldum ve sismolojik bakış açıma göre, bunların hava tabancasına benzer şekilde kullanılıp kullanılamayacağını merak ediyordum" dedi.HAVA TABANCASI SESİ CANLILARA ZARAR VERİYORHava tabancaları, bilim adamları tarafından okyanus tabanının haritalanması için tercih edilen sismik kaynak olarak biliniyor. Yapılan çalışmada hava tabancasından kaynaklanan büyük patlama seslerinin, deniz türleri özellikle de birbirleriyle iletişim kurmak ve yiyecek avlamak için ses kullanan balinalar ve yunuslar için yıkıcı olduğu ifade edildi.Kuna yaptığı açıklamada "Sismik istasyonlar her türlü mekanik ses dalgalarını kaydediyor - depremler, okyanus dalgası gürültüsü, gemilerin motorları ... ve ayrıca balina şarkıları" dedi. Fin balinalarının şarkılarının henüz havalı tabancanın yerini alamayacağını ancak ileride yeterli teknolojiyle bunun mümkün olabileceği belirtildi. DHA

Elon Musk oyun oynarken neden garip hissettiğini açıkladı

Elon Musk oyun oynarken neden garip hissettiğini açıkladı Başarılı iş insanı Elon Musk, Cyberpunk 2077'nin gerçekçi grafiklerine övgülerde bulunarak oyunun ve Neuralink'in artırılmış gerçeklik konusunda aynı yoldan ilerlediğini açıkladı. Dünyanın en zengin insanlarından Elon Musk, geçtiğimiz günlerde katıldığı Joe Rogan’ın podcast programında Cyberpunk 2077 oyunu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Artırılmış gerçekliğin son derece başarılı olduğunu belirten Musk, sunulan gerçeklik karşısında şaşkına döndüğünü, kendisini biraz garip hissettiğini dile getirdi.Musk, oyun her ne kadar kurgu olsa da üzerinde çalıştıkları Neuralink teknolojisinin Cyberpunk 2077 ile benzer bir yapıya sahip olacağını, beyne implant edilecek çip sayesinde insanlara gerçek üstü bir deneyim yaşatmak istediğini belirtti. "HERKES NEURALINK'İN GELİŞTİRME AŞAMALARINA TANIKLIK EDECEK"SpaceX ve Tesla CEO’su Musk, oyun dünyasına damgasına vuran Cyberpunk 2077 için şu ifadeleri kullandı: "Cyberpunk oynuyordum ve kendimi sanki evde hareket ediyormuşum gibi garip hissetmeye başladım. Artırılmış gerçeklik böyle gerçekçi şeylere mi yol açıyor? Açsın o zaman. Bu teknoloji, Neuralink ile birlikte gerçekten de ihtiyacı olan insanların işine yarayacak."Cyberpunk 2077 hakkında daha önce yorumlarda bulunan Musk, Tesla otomobilleri içerisinde oyunun nasıl oynandığını gösteren bir tweet atmıştı. Son olarak katıldığı podcast programında ise oyunun, geleceği temsil edebilecek türde bir yapım olduğunu belirtti. Hatırlayacak olursanız geçtiğimiz günlerde Musk Neuralink hakkında yeni açıklamalarda bulunmuş, bu yıl içerisinde insan üzerinde deneylere başlanacağını açıklamıştı. Bir sabah beynimizde çiplerle uyanmayacağımızı belirten Musk, Neuralink’in kademeli olarak geliştirileceğini ve herkesin bu sürece tanıklık edeceğini dile getirdi. Kaynak: webtekno.com cumhuriyet.com.tr

Kayıp doktorun aracıterk edilmişhalde bulundu

Kayıp doktorun aracı terk edilmiş halde bulundu Bursa'da, Uludağ'da aracı terk edilmiş bulunan doktorun bulunması için arama çalışması başlatıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde görevli asistan doktor Mustafa Yalçın, ailesine haber verdikten sonra sabah saatlerinde otomobiliyle Uludağ'a çıktı. Kendisinden bir daha haber alamayan ailesi durumu polis ve jandarma ekiplerine bildirdi.OTOMOBİLİ TERK EDİLMİŞ HALDE BULUNDUEkipler tarafından yapılan çalışmada, Yalçın'ın otomobili Uludağ yolunda terk edilmiş halde bulundu.ÇALIŞMA BAŞLATILDIAFAD ve bazı arama kurtarma ekiplerince doktorun bulunması için bölgede çalışma başlatıldı. AA

Deniz Akkaya, koronavirüse yakalandı

Deniz Akkaya, koronavirüse yakalandı Ünlü manken Deniz Akkaya, koronavirüse (Covid-19) yakalandığını duyurdu. Deniz Akkaya, sosyal medya hesabı üzerinden koronavirüse yakalandığını duyurdu. Akkaya, ''Sinsice bünyemize yerleşen bu hastalık gecene kadar sizlere, nefes darlığı storyleri ve yatak videoları atmayacağım'' ifadelerini kullandı.Akkaya, şu ifadeleri kullandı:“Elimde sopam evde covid kovaladığım bir zaman diliminden herkese merhaba. O gün geldi çattı bendeniz de salgının kucağına düştüm. Bu fotoğraftaki Deniz, aslen 5 günlük hasta imiş. Sinsice bünyemize yerleşen bu hastalık gecene kadar sizlere, nefes darlığı storyleri ve yatak videoları atmayacağım. Keza yalnız kalmanın ve belirsizliğin, sizi iç hesaplaşmanın göbeğine attığını biliniz. 10 günlük karantinam bittiğinde eskisinden sağlıkla ayağa kalkmak için gün saydığımı biliniz" DHA

Fahrettin Koca, yapılan aşımiktarınıaçıkladı

Fahrettin Koca, yapılan aşı miktarını açıkladı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Kurulumuzun oluşturduğu öncelikli grupların aşılanmasında 1'inci aşamayı tamamlamak üzereyiz. Şu ana kadar ülkemize yaklaşık 800 bini ikinci doz olmak üzere 5 milyonu aşkın doz aşı yapılmış oldu" dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bugün yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Salgınla mücadelede mevcut durum ve yürütülen çalışmaların değerlendirildiğini bildiren Bakan Koca, "Salgın yönetiminde 'yerinde karar' döneminde olduğumuzdan geçen hafta söz etmiştim. Yerinde alınacak kararlara esas olması amacıyla bir haftalık toplam vaka sayılarının nüfusa oranlı olarak illerimizdeki durumunu gösteren haritayı yayımladık. Bu verileri her hafta düzenli olarak paylaşmaya devam edeceğiz. Daha detaylı göstergelere ilişkin çalışmalar da yapılmaktadır. Ülkemizde tedbirlere ve kısıtlamalara uyumun etkisini hep birlikte gördük. Ancak vaka sayılarında ülke genelinde son dönemde 7- 8 bin bandında bir sıkışma söz konusudur. Her gün ne yazık ki hala 100'e yakın vatandaşımızı bu hastalık sebebiyle kaybediyoruz. Normal hayatımıza dönmek için vaka sayılarını önemli ölçüde azaltmak mecburiyetindeyiz. Ülkemizde de görülen mutasyonlara karşı etkin bir çalışma yürütüyoruz. Buna rağmen bazı mutasyon türlerinin bulaşma oranı çok daha yüksek. Bu riski göz ardı etmeden tedbirlere uymaya ısrarla devam etmek zorundayız" ifadelerini kullandı.'5 MİLYONU AŞKIN DOZ AŞI YAPILDI'Bütün kurumların desteği, vatandaşların fedakarlığı, tüm vatandaşları kapsayan sağlık güvencesi, sağlık çalışanlarının emeği ve tecrübesiyle ülke olarak Covid- 19 tedavisinde etkin mücadelenin sürdüğünü aktaran Koca, "Organize bir şekilde yürüttüğümüz aşı programımız da hakkaniyetle değerlendiren her kesimden, dünyanın her yerinden takdir topluyor. Bilim Kurulumuzun oluşturduğu öncelikli grupların aşılanmasında 1'inci aşamayı tamamlamak üzereyiz. Şu ana kadar ülkemize yaklaşık 800 bini ikinci doz olmak üzere 5 milyonu aşkın doz aşı yapılmış oldu. Sırası gelen vatandaşlarımız, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevu alarak kamu ve özel hastaneler ile aile hekimliklerinde aşılarını yaptırabilirler. Bu esnada kalabalıkların oluşmaması için olabildiğince yaygın olarak randevu verilmesine dikkat ediyoruz. Vatandaşlarımızın günün bilinen kalabalığını yaşamaksızın mesai saatleri dışında ve hafta sonlarında tüm kamu ve özel hastanelerimizden randevu alarak aşılarını yaptırabileceklerini hatırlatmak isterim" açıklamasında bulundu."Kontrolleri tamamlanan aşılarımız devreye girdikçe aşı takvimini hızlandırma gayreti içindeyiz" diyen Koca, açıklamanın devamında şunları aktardı: "Mümkün olan en kısa sürede Bilim Kurulu'nun belirlediği stratejiye uygun olarak aşılamayı tamamlamayı hedefliyoruz. Bu hususta vatandaşlarımızın sağduyusu ve duyarlılığı ile güçlü sağlık altyapımıza güvenim tamdır. Milletçe normale dönüş özlemi çekiyoruz. Esnafımız, çalışanımız, öğrencimiz haklı bir beklenti içinde. Bu husus çalışmalarımızın odağında bulunuyor. Esnafımızın işine, öğrencilerimizin okullarına bir an önce kavuşmalarını istiyoruz. Bunun kriterlerinin belirlenmesi konusunda Bilim Kurulumuz çalışmalarını sürdürüyor. Bugün yüksek öğretim ile ilgili değerlendirmeler yaptık. Yapılan değerlendirmede uygulamalı eğitimin mümkün olduğunca yüz yüze yapılması, teorik eğitimlere ise çevrimiçi olarak devam edilmesi konusundaki görüş birliği Yüksek Öğretim Kurumumuza iletilmiştir."Covid- 19'a karşı eldeki en güçlü iki silahtan birisinin aşı, diğerinin de doğru bilgi olduğunu ifade eden Koca, "Hem aşıyı hem de doğru bilgiyi toplumumuzda yaygınlaştırmak için gereken her şeyi yapacağız. En kısa zamanda özlediğimiz günlere sağlıkla kavuşmak dileğiyle" dedi. (DHA)

CHP'li Sarıbal: "İstanbul-İzmir otoyolu 17 saattir kapalı. Yüzlerce insan açlık ve soğukla boğuşuyor"

CHP'li Sarıbal: "İstanbul-İzmir otoyolu 17 saattir kapalı. Yüzlerce insan açlık ve soğukla boğuşuyor" CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, İstanbul-İzmir otoyolunun 17 saattir kapalı olduğunu belirtti. Sarıbal, mahsur kalan yurttaşlara dikkat çekerek, "Araçların yakıtları bitiyor. Yüzlerce insan açlık ve soğukla boğuşuyor" dedi. CHP'li Orhan Sarıbal, İstanbul-İzmir otoyolunun 17 saattir kapalı olduğunu söyledi. Sarıbal, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda otoyolun Susurluk'tan İzmir'e gidiş yönünün sabah saat 04.00'ten beri kapalı olduğunu aktardı. "Milyonlarca lira akıtılan, o çok övündükleri yol çökmüş ve kapanmış. Aynı manzara 23-24 Ocak tarihinde de yaşanmıştı" diyen Sarıbal, yurttaşların zor anlar yaşadığını da aktardı. Sarıbal açıklamasının devamında, "Ne gelen ne giden var! Araçların yakıtları bitiyor.  Yüzlerce insan açlık ve soğukla boğuşuyor. Ne Kızılay, ne AFAD, ne Karayolları... Hâlâ yardıma giden yok. Bu eziyet ne zaman bitecek! Vatandaşa kim yardım edecek!" şeklinde sitem etti./Archive/2021/2/16/222238697-sari.jpg cumhuriyet.com.tr

İzmir’de fırtına kabusu

İzmir’de fırtına kabusu İzmir’de etkisini gösteren fırtına nedeniyle bazı ilçelerde ağaçlar devrildi, park halinde duran araçların üzerine düştü. İZDENİZ vapur seferleri geçici süreyle iptal edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, yurttaşlara uyarıda bulunarak, "Fırtınanın saatteki hızı 100 kilometreyi buluyor. Çatı, balkon ve açık alanlardaki riskli unsurlara dikkat etmenizi rica ediyor, görev başındaki arkadaşlarıma kolaylıklar diliyorum." dedi. İzmir'de etkili olan fırtına hayatı olumsuz yönde etkiledi. Kent genelinde sabah saatlerinde itibaren başlayan fırtınanın hızı yer yer 100 kilometreye kadar çıktı. Çiğli ilçesinde de kuvvetli fırtına sebebiyle bazı ağlar köklerinden sökülürken, bazı ağaçlar da kırılarak altında park halinde bulunan arabaların üzerine devrildi./Archive/2021/2/16/222232806-6.jpgBayraklı ilçesinde park halinde duran araçların üzerine fırtınaya dayanamayan duvar devrildi, araçlarda maddi hasar meydana geldi. Konak ilçesinde Kordonboyu'nda vatandaşlar fırtına nedeniyle yürümekte zorluk çekerken, sürücüler araçlarını kontrol etmekte zorluk yaşadı. Fırtınanın etkisiyle İzmir Körfezinde dalgaların boyu 2 metreyi geçti./Archive/2021/2/16/222235119-5.jpgİzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, yurttaşlara uyarıda bulunarak, "Bugün İzmir’de yaşamı olumsuz etkileyen fırtınanın saatteki hızı 100 km’yi buluyor ve dalgalar kıyı şeridini zorluyor. Çatı, balkon ve açık alanlardaki riskli unsurlara dikkat etmenizi rica ediyor, görev başındaki arkadaşlarıma kolaylıklar diliyorum.Bugün İzmir’de yaşamı olumsuz etkileyen fırtınanın saatteki hızı 100 km’yi buluyor ve dalgalar kıyı şeridini zorluyor.Çatı, balkon ve açık alanlardaki riskli unsurlara dikkat etmenizi rica ediyor, görev başındaki arkadaşlarıma kolaylıklar diliyorum. pic.twitter.com/c7oqq9wNu6— Buğra Gökçe (@gokcebugra) February 16, 2021 İZMİR / Cumhuriyet

Fahrettin Koca'dan 'tedbir' açıklaması

Fahrettin Koca'dan 'tedbir' açıklaması Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı. Koca, ''Ülkemizde de görülen mutasyonlara karşı etkin bir çalışma yürütüyoruz. Buna rağmen bazı mutasyon türlerinin bulaşma oranı çok yükse. Bu riski göz ardı etmeden tedbirlere uymaya ısrarla devam etmek zorundayız'' açıklamasını yaptı. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında toplandı. Saat 17.00'de başlayan toplantı sona erdi. Toplantının ardından yazılı açıklama yapan Koca, ''Ülkemizde de görülen mutasyonlara karşı etkin bir çalışma yürütüyoruz. Buna rağmen bazı mutasyon türlerinin bulaşma oranı çok yükse. Bu riski göz ardı etmeden tedbirlere uymaya ısrarla devam etmek zorundayız'' ifadelerini kullandı.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.tr

UğurŞahin, virüsün kaçyıl kalacağınıaçıkladı

Uğur Şahin, virüsün kaç yıl kalacağını açıkladı Yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşısını geliştiren Alman biyoteknoloji firması BioNTech'in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, koronavirüs ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şahin, ''Bu virüsün bizimle kalacağı çok açık. Bu sadece 2021 ve 2022'nin geçici bir sorunu değil. Bu gelecek 10 yıl için bir zorluk oluşturuyor" dedi. Dünya Bankası-IMF Türk Çalışanları Derneği (WITSA), BioNTech'in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci'nin katılımıyla "Salgını Yenmede Uluslararası İşbirliği" başlıklı bir video konferans etkinliği düzenledi. Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Sibel Kulaksız'ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, mevcut ve gelecek salgınlara karşı mücadelede uluslararası kuruluşlar ile özel sektörün küresel çabaları daha iyi desteklemek için nasıl iş birliği yapabileceği ele alındı. ''10 YIL İÇİN BİR ZORLUK OLUŞTURUYOR''Şahin, "Aşıyı 10 milyondan fazla insana tedarik ettik ama hala başaracak çok şey var. Aşımızı tüm dünyadaki insanlara ulaştırmak istiyoruz. Sadece ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin değil gelişmekte olan ülkelerin de aşıya eriştiğinden emin olmak istiyoruz" diye konuştu. İşbirliğinin önemini vurgulayan Şahin, "Bu virüsün bizimle kalacağı çok açık. Bu sadece 2021 ve 2022'nin geçici bir sorunu değil. Bu gelecek 10 yıl için bir zorluk oluşturuyor" dedi. "PROJEYİ NASIL FİNANSE EDECEĞİMİZİ BİLMİYORDUK"Prof. Dr. Uğur Şahin, konuşmasında, BioNTech'in kanser için immünoterapi tedavileri geliştirmek amacıyla kurulduğunu belirterek, geçen yıl ocak ayında salgının farkına varmalarıyla bir şeyler yapma sorumluluğu hissettiklerini anlattı. Projeye başlamaya karar verdiklerinde bunun başarılı olacağına dair hiç bir kanıtın olmadığına işaret eden Şahin, projenin amacının mümkün olan en kısa sürede aşı geliştirmek olduğunu dile getirdi. Şahin, projeye başlarken finansmanın nasıl olacağını bilmediklerini belirterek, "Bu projeyi nasıl finanse edeceğimizi bilmiyorduk. Örnek vermek gerekirse, gelecek iki yıl için toplam bütçemiz yaklaşık 350 milyon dolardı ve projenin 1,5 milyar civarında giderinin olacağını biliyorduk" dedi. AŞI DAĞITIMINDA EŞİTLİK VURGUSU Dr. Özlem Türeci de mümkün olduğunca hızlı, güvenilir ve etkili bir aşı geliştirmek için "ışık hızı" ile projeye başladıklarını anlattı. Aşının dağıtımı ve erişiminde eşitlik sağlamak istediklerini belirten Türeci, uluslararası işbirliğinin önemini vurguladı. Türeci, salgının benzeri görülmemiş bir boyuttaki sağlık krizi olduğuna işaret ederek, aşıyı geliştirirken birçok engeli aştıklarını, benzer şekilde şimdi de aşının dağıtımında engellerin üstesinden gelmek zorunda olduklarını ifade etti. Düşük ve orta gelirli ülkelerin aşıya erişiminin gelişmiş ülkelere kıyasla daha zor olduğunu belirten Türeci, depolama ve nakil zorluklarının olduğunu aktardı.  cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter