Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 12.07.2025, 06:23 AM (GMT)

News - Haberler

CHP'li FikretŞahin:“600 binden fazla askeri olup da askeri hastanesi olmayan tekülkeyiz"

CHP'li Fikret Şahin: “600 binden fazla askeri olup da askeri hastanesi olmayan tek ülkeyiz" CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin TBMM Genel Kurulu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personel Kanunu görüşmeleri esnasında gerçekleştirdiği konuşmasında askeri hastanelerin açılması gerektiğini söyledi. Şahin, “600 binden fazla askeri olup da askeri hastanesi olmayan tek ülkeyiz.” diyerek duruma tepki gösterdi. Konuşmasında TSK’nın iki bin yıldan fazla süredir disiplini, operasyonel kabiliyeti ve eğitimiyle şanlı ve şerefli bir şekilde tarih sahnesinde yerini aldığını vurgulayan Milletvekili Şahin, muharebe gücünün yanı sıra askeri tababet ve tıbbiyenin vazgeçilmez unsurlar olduğuna dikkat çekti. Gülhane geleneğinden yetişen askeri hekimlerin Kırım Savaşı’ndan Balkan Savaşlarına, Çanakkale’den Trablusgarp’a Kurtuluş Savaşı’ndan Kıbrıs’a kadar birçok askeri operasyonda görev aldıklarını söyleyen Şahin, “ Osmanlı ve Cumhuriyet tıbbının 200 yılı aşkın tarihsel birikimi, harp deneyimi ve köklü geleneği 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından Gülhane Askeri Tıp Akademisinin kapatılmasıyla birlikte heba edildi. Bunun yanı sıra, 39 askeri hastane, 600 sağlık merkezi ve sefer görev hastaneleri de kapatıldı. Bizim gibi zor bir coğrafyada yer alan ve uzun yıllardır terörle mücadele eden bir ordunun askeri hastanelere ve hekimlere olan ihtiyacı bir zorunluluktur. Yurt içi ve yurt dışında birçok zorlu operasyon düzenleyen askerlerimizin beraberinde askeri tıp eğitimden geçmiş hekimlerin yer alması hem askerlerimiz açısından daha güvenli olacak hem de askerlerimiz yanlarında bulunan sağlık personellerini korumak zorunda kalmayacaklardır.” ifadelerini kullandı.Terör bölgelerinde bulunan askeri hastanelerin sivil hastanelerden önemli farkları bulunduğunun da altını çizen Şahin, konuşmasına şu şekilde devam etti;“Askeri hastanelerde güvenlik en üst seviyedir. Söz konusu hastanelere hasta veya yaralı olarak başvuran askerlerimiz kendilerini daha güvende hissederler. Terörle mücadele eden asker, polis, korucularımız ve diğer güvenlik güçlerimiz terör operasyonları sırasında yaşanan yaralanmalar sonrasında askeri hastanelerde tedavi olmak istediklerini belirtmektedirler. Askeri hekim ihtiyacının görmezden gelinmesinin bedelini millet olarak çok ağır ödüyoruz. 15 Temmuz alçak darbe girişiminin temel hedefi TSK’yı etkisiz hale getirmekti. Askeri hastanelerimizin kapatılmasıyla bir nevi bu amaca ulaşılmış olundu. 600 binden fazla askeri olup da askeri hastanesi olmayan tek ülkeyiz. Bu nedenle askeri hastaneler bir zorunluluktur ve tekrar açılması hayati önem taşımaktadır.” cumhuriyet.com.tr

CHP’ye Sincan’da 465 yeniüye: Rozetleri Oğuz Kaan Salıcıtaktı

CHP’ye Sincan’da 465 yeni üye: Rozetleri Oğuz Kaan Salıcı taktı CHP Ankara İl Başkanlığı’nın “Üye Ol Umut Ol” sloganı ile başlattığı üye kampanyası kapsamında Sincan’da tören düzenlendi. Salgın nedeniyle açık havada yapılan ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı’nın da katıldığı törende, 465 kişi CHP’ye katıldı. /Archive/2021/2/21/125733171-rozet.jpgCHP Ankara İl Başkanlığı’nın “Üye Ol Umut Ol” kampanyasının Sincan’da gerçekleştirilen katılım töreninde konuşan Oğuz Kaan Salıcı, insanların neden iktidarı bırakarak muhalefete katıldığının sorgulanması gerektiğine belirterek, “İktidara gelirken söylemiş olduklarının tam tersini yapar hale geldiler./Archive/2021/2/21/125745717-67d8f9ce-923e-44ab-8cd5-310090668ef4.jpgHuzur, barış, zenginlik vaat ediyorlardı, şimdi hiçbiri kalmadı. Vesayeti ortadan kaldıracağız diyorlardı, başka bir partinin vesayeti altına girdiler. AK Parti şu anda MHP’nin vesayeti altında” dedi. Salıcı, İstiklal Mahallesi Muhtarı Selahattin Tola ve Tatlar Mahallesi Muhtarı Sırrı Kaya’ya CHP rozetlerini taktı. Törende; CHP’li milletvekilleri ile Ankara il ve ilçe yöneticileri 465 yeni üyeye rozet takdim etti.  Ankara Cumhuriyet

Kuşgribi: Rusya virüsün H5N8 türünün ilk kez insanlarda tespit edildiğini açıkladı

Kuş gribi: Rusya virüsün H5N8 türünün ilk kez insanlarda tespit edildiğini açıkladı Rusya, H5N8 tipi kuş gribi virüsünün kümes hayvanlarından insanlara geçen ilk vakasının tespit edildiğini açıkladı. PA MediaRusya, H5N8 tipi kuş gribi virüsünün kümes hayvanlarından insanlara geçen ilk vakasının tespit edildiğini açıkladı.Rus yetkililer, ülkenin güneyindeki bir kümes hayvanı tesisinde çalışan yedi işçiye virüsün aralık ayında görülen salgının ardından bulaştığını söyledi.Rusya'nın tüketici sağlığı düzenleme kurumu yetkilisi Anna Popova, "Yedi kişinin tamamı... şu anda kendilerini iyi hissediyor" dedi.Popova, enfeksiyonun yayılmasını durdurmak için hızlı bir şekilde yeterli önlemlerin alındığını aktardı.Popova, bu virüs türünün henüz insanlar arasında bulaşma belirtisi olmadığını belirterek, vakanın Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) bildirildiğini de sözlerine ekledi.Rusya'daki Vektor laboratuvarının virüsü taşıyan işçilerden alınan genetik materyali izole etmeyi başardığını belirten Popova, bunu "önemli bilimsel keşif" olarak tanımladı.Popova, "Virüsün henüz insandan insana bulaşma kabiliyetine sahip olmadığı bir dönemde bu mutasyonların tespit edilmesi, hepimize ve tüm dünyaya, olası mutasyonlara karşı hazırlıklı olma ve yeterli karşılığı vermek için zaman tanıyor" dedi.Açıklamada ayrıca, Rus bilim insanlarının bu aşamadan sonra bu virüsle ilgili test sistemleri geliştirmek için çalışmaya başlayabileceği belirtildi.Kuş gribinin diğer varyantlarının zaman zaman insanlara bulaştığı görülüyor. Ancak bu, H5N8 türüne ait insanlarda tespit edilen ilk vaka olma özelliğini taşıyor. BBC Türkçe

Komünist Manifesto 173 yılönce bugün yayımlandı

Komünist Manifesto 173 yıl önce bugün yayımlandı Komünizmin ilk bildirgesi olarak kabul edilen Komünist Manifesto, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından 173 yıl önce bugün yayımlandı. Komünist Manifesto nedir? /Archive/2021/2/21/131136416-karl-marx-friedrich-engels-komunist-manifesto.jpgFriedrich Engels ve Karl Marx (Ortada: Almanya'da kitabın ilk baskısı)Komünist Parti Manifestosu, Komünist Birlik tarafından yetkilendirilen Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından ilk olarak 21 Şubat 1848'de yayımlandı. 173 yıl önce bugün yayımlanan manifesto, komünizmin ilk bildirgesi olarak biliniyor. Komünist Manifesto, proletaryanın burjuva düzenini ve üretim araçlarının özel mülkiyetini bir devrimle ortadan kaldırarak sınıfsız bir toplum düzenini gerçekleştirmesi gerektiğini söylüyor.TÜRKİYE’DE "PEMBE KİTAP" OLARAK ANILDIKomünist Manifesto’nun pembe kapaklı olan baskısı Türkiye'de "komünist" sözcüğünün kullanımının sakıncalı sayıldığı dönemde pembe kitap olarak anılıyordu./Archive/2021/2/21/131516009-7ef92ae4-0380-4773-a38f-da21d49072d86057244.jpgKOMÜNİST MANİFESTO NEDİR?Komünizmin ilk bildirgesi olan Komünist Manifesto ilk olarak 1848 tarihinde Londra'da Almanca koyu yeşil bir broşür olarak basıldı. Uluslararası Emekçiler Birliği’nin, Sosyalist ve Komünist partilerin programlarının temelini teşkil eden Komünist Manifesto, uluslararası bir işçi örgütü olan Komünistler Birliği‘nin Kasım 1847’de Londra’da yapılan ikinci kongresinde kararlaştırıldığı gibi Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından hazırlandı. Yazılması 1848 Ocak ayının sonlarına doğru tamamlandı ve metin aynı yıl Karl Marx’ın adıyla önce Almanca, sonra İsveççe yayımlandı. Karl Marx ve Engels’in adları birlikte ilk olarak 1872 Leipzig baskısında yer aldı.İlk İngilizce çevirisi Helen MacFarlane tarafından 1850 yılında yapıldı. Kitap; Marx ve Engels'in 1871 Paris Komünü deneyimiyle ilgili bazı düşüncelerini kapsayan bir ön sözle 1872'de, 1882 tarihli Rusça baskıya yazılmış bir ön sözle, Marx öldükten sonra Engels'in 1883'te Almanca, 1890'da Almanca, 1892'de Lehçe ve 1893'te İtalyanca baskıya yazdığı ön sözlerle birlikte yeniden basıldı. 1888 yılında Samuel Moore'un Engels ile birlikte yaptığı İngilizce'ye çeviri, en çok kullanılan İngilizce baskı oldu.Manifesto'nun ilk sayfasında yazar olarak Friedrich Engels ve Karl Marx'ın isimleri birlikte yer alır ve ortak yazım şeklinde geçer. Marx'ın ölümünden sonra Engels, 1883 tarihli Almanca baskısının ön sözüne şöyle yazar: "Manifesto'ya egemen olan temel düşünce yalnızca ve tamamıyla Marx'a aittir."TÜRKİYE’DE DR. ŞEFİK HÜSNÜ ÇEVİRİSİYLE YAYIMLANDIDünyanın hemen bütün dillerine çevrilmiş olan Komünist Manifesto Türkiye’de ilk defa kitap olarak Dr. Şefik Hüsnü'nün (Deymer) çevirisiyle 1920’de yayımlandı. İkinci defa Kerim Sadi’nin çevirisiyle 1936’da yayımlanan kitabın 1968, 1970, 1976, 1979 daki çeşitli çevirileri toplatıldı, yayıncıları komünizm propagandası yapmak suçundan mahkum edildi."AVRUPA’DA BİR HAYALET DOLAŞIYOR"Kitabın giriş bölümünde komünizm bütün Avrupa'nın korktuğu bir hayalete benzetilir, fakat korkup saldıranları defetmek için de komünistlerin de kendi görüşlerini açıklamalarının zamanı geldiği ifade edilir. Manifestonun girişinden ilgili bölüm şu şekildedir:"Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor; Komünizm hayaleti. Eski Avrupa'nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler: Papa ile çar, Metternich ile Guizot, Fransız radikalleri ile Alman polis ajanları. Muhalifleri tarafından komünist olmakla suçlanmamış muhalefet partisi nerede vardır? Bu lekeleyici komünizm suçlamasını, daha ilerici muhalefet partilerine olduğu kadar, gerici hasımlarına karşı da gerisin geriye fırlatmamış muhalefet nerede vardır?Bu olgudan iki şey çıkıyor:I. Komünizmin kendisi, daha şimdiden, bütün Avrupa güçleri tarafından bir güç olarak tanınmıştır.II. Komünistlerin açıkça, tüm dünyanın karşısında, görüşlerini, amaçlarını, eğilimlerini yayınlamalarının ve bu Komünizm Hayaleti masalına partinin kendi Manifestosu ile karşılık vermelerinin zamanı çoktan gelmiştir.Bu amaçla, çeşitli milliyetlerden komünistler, Londra'da toplanmışlar ve İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan, Flemenk ve Danimarka dillerinde yayınlanmak üzere, aşağıdaki Manifestoyu kaleme almışlardır."Marksist Sosyalizm‘in klasik söylemi olan ve Marx ve Engels tarafından, bir grup sürgün edilmiş Alman işçisinin talebi üzerine, 1847’de bir parti programı olarak kaleme alınan Komünist Manifesto’nun ilk kısmında Marx, tarihsel materyalizm görüşünü ortaya koyar:"Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf savaşımları tarihidir. Özgür insan ile köle, patrisyen ile pleb, bey ile serf, lonca ustası ile kalfa, tek sözcükle, ezen ile ezilen birbirleriyle sürekli karşı-karşıya gelmişler, kesintisiz, kimi zaman üstü örtülü, kimi zaman açık bir savaş, her keresinde ya toplumun tümüyle devrimci bir yeniden kuruluşuyla ya da çatışan sınıfların birlikte mahvolmalarıyla sonuçlanan bir savaş sürdürmüşlerdir." cumhuriyet.com.tr

Faruk Bildirici: CumhurbaşkanıErdoğan’ın‘kıymetlisi’gazeteler belli oldu

Faruk Bildirici: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kıymetlisi’ gazeteler belli oldu Medya ombudsmanı Bildirici “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kıymetlisi’ gazeteler belli oldu! Erdoğan, M. Emin Saraç için Akşam, Yeni Şafak, Hürriyet, Sabah, Yeni Akit’e yarım sayfa başsağlığı ilanı verdi. İktidara uzak olanları geçtim, Erdoğan, Türkiye ve Milliyet’e bile ilan vermemiş. Enteresan bir tavır.” dedi. Medya ombudsmanı Faruk Bildirici, Muhammed Emin Saraç’ın arından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilan verdiği gazete tercihlerine dikkat çekti.“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘kıymetlisi’ gazeteler belli oldu!” Diyen Bildirici Erdoğan, M. Emin Saraç için Akşam, Yeni Şafak,  Hürriyet, Sabah, Yeni Akit’e yarım sayfa başsağlığı ilanı verdi. İktidara uzak olanları geçtim, Erdoğan, Türkiye ve Milliyet’e bile ilan vermemiş. Enteresan bir tavır.” dedi.Twitter üzerinden paylaşımlarda bulunan Bildirici, “Tabii yaşamını yitiren YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın babası olunca bazı üniversiteler de başsağlığı ilanı yarışına girmiş. Başsağlığı ilanlarına bak, memleket yöneticilerinin yakınlıklarını anla…” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kıymetlisi” gazeteler belli oldu! Erdoğan, M.Emin Saraç için Akşam,Y.Şafak, Hürriyet, Sabah, Y.Akit’e yarım sayfa başsağlığı ilanı verdi. İktidara uzak olanları geçtim, Erdoğan, Türkiye ve Milliyet’e bile ilan vermemiş. Enteresan bir tavır. pic.twitter.com/E6lmCeg10t— Faruk Bildirici (@farukbildirici) February 21, 2021 cumhuriyet.com.tr

CHP'li Gürsel Tekin: "İstanbul talan ve tahribatla karşıkarşıya"

CHP'li Gürsel Tekin: "İstanbul talan ve tahribatla karşı karşıya" CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın İstanbul'u talan ettiğini söyleyerek, bakanlığın 'rant projelerine' tepki gösterdi. Tekin, “Halk salgınla ve onun yarattığı ekonomik sorunlarla boğuşurken iktidarın talan planları tam gaz devam ediyor. İstanbullu her gün yeni bir yağma, talan ve rant, haberine uyanıyor." diye konuştu. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın iki ilçede plan değişikliği yaptığını söyleyerek, bakanlığın 'rant projeleri' hakkında şu ifadeleri kullandı:"İktidar partisinin belediyecilik anlayışı sayesinde adeta talan edilen İstanbul, şimdi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle talana devam ediyor.Eyüpsultan Kemerburgaz’da rezerv yapı alanı ilan edilen binlerce metrekarelik alan imara açılmış, plan delinerek “orman-kentsel yeşil ve spor alanı” fonksiyonuna sahip parsellere “konut-ticaret” fonksiyonu verilmişti. Kemerburgaz’dan sonra bugün, iki ilçede daha plan değişikliğine giderek tam gaz talan politikasına devam edildi.Sarıyer’de doğal sit alanı olan bir bölge "kontrolü kullanma" alanına dönüştürülerek yapılaşmaya açılacak.Bunun yanı sıra Beşiktaş ilçemizde askeri lojmanlarında içinde bulunduğu yaklaşık 14 dönüm kamu alanı, yapılan plan tadilatı ile ticaret, turizm ve konut alanına çevrildi. Bu şehrin son ihtiyacı yeni yapılaşmadır. Tüm bu plan değişiklikleri insan ve nüfus yoğunluğunu artıracak adımlardır. Yapılan işlemler kamunun yararına değildir."/Archive/2021/2/21/124033992-sariyer-foto.png/Archive/2021/2/21/124029539-besiktas-foto-2.png/Archive/2021/2/21/124027071-besiktas-foto.png cumhuriyet.com.tr

ABD'de motoru alev alan yolcu uçağının parçalarıevlerinüzerine düştü

ABD'de motoru alev alan yolcu uçağının parçaları evlerin üzerine düştü ABD'nin Colorado eyaletinde kalkış sırasında motoru alev alan Boeing 777 tipi bir yolcu uçağının motorunun parçaları acil iniş sırasında çevredeki evlerin üzerine düştü. Olayda yaralanan olmadı. /Archive/2021/2/21/124238647-abdde-motoru-alev-alan-yolcu-ucaginin-parcalari-evlerin-uzerine-dustu_1.jpgABD'nin Colorado eyaletinde kalkış sırasında motoru alev alan Boeing 777 tipi bir yolcu uçağının motorunun parçaları acil iniş sırasında çevredeki evlerin üzerine düştü.United Airlines'a ait Denver-Honolulu seferini yapan uçakta 213 yolcu ve 10 mürettebat bulunuyordu.Uçak arızanın ardından Denver Havalimanı'na geri döndü. Yerel saatle Cumartesi günü öğlen yaşanan olayda yaralanan olmadığı bildirildi.Federal Havacılık Dairesi (FAA), kalkıştan kısa bir süre sonra uçağın sağ motorunda bir arıza meydana geldiğini açıkladı.Yolcular, kalkıştan kısa bir süre sonra "büyük bir patlama" duyduklarını aktardı.Yolculardan David Delucia, "Uçak şiddetle sallanmaya başladı. İrtifa kaybettik ve hızla aşağı inmeye başladık" dedi.Delucia, uçağın düşmesi halinde kimliklerinin tespit edilebilmesi için eşiyle birlikte cüzdanlarını çıkartıp ceplerine koyduklarını da sözlerine ekledi.İnternette yayınlanan görüntülerde motordan duman çıktığı görülüyor. Uçağın içinden çekildiği söylenen bir videoda, motorun dış kabuğunun çıktığı ve yanmakta olduğu görülüyor.Uçağın motoruna ait olduğu düşünülen parçalar ise havaalanına yakınlarındaki Broomfield bölgesinde evlerin bulunduğu alana düştü.Broomfield polisi, bölge sakinlerinden parçalara dokunmamalarını istedi.Konuyla soruşturma açılacağı belirtildi.Broomfield PDBroomfield PD via EPABroomfield sakini Kieran Cain, CNN'e yaptığı açıklamada, parçaların uçaktan düştüğünü gördüğünü ve hemen çocuklarını korumaya almaya çalıştığını söyledi.Cain, "Uçağın geçtiğini gördük ve büyük bir patlama duyduk. Yukarı baktığımızda, gökyüzünde siyah bir duman vardı" dedi. BBC Türkçe

Güney Kore'de 80'li yaşlardaki bir adam, annesinin cesedini yaklaşık 30 yıl sakladı

Güney Kore'de 80'li yaşlardaki bir adam, annesinin cesedini yaklaşık 30 yıl sakladı Güney Kore'de 80'li yaşlardaki bir adam, annesinin cesedini yaklaşık 30 yıl sakladı /Archive/2021/2/21/125506297-marcin-czerniawski-h-wvxmfsxyk-unsplash.jpg(Temsili Görsel)Güney Kore'de 80'li yaşlardaki bir adamın evinin çatı katında "yaklaşık 30 yıl önce ölen annesine ait olduğunu" söylediği ceset kalıntıları bulundu.Yonhap ajansının emniyet yetkililerine dayandırdığı habere göre, 10 Şubat'ta başkent Seul'ün Dongdaemun semtindeki bir eve temizliğe giden temizlik şirketi çalışanları, çatı katında plastik bir varil buldu.Varilin kapağını açtıklarında, beyaz bir kumaşa sarılı ceset kalıntıları bulan temizlikçiler, güvenlik güçlerine haber verdi.Ev sahibi, olayla ilgili soruşturma açan yetkililere, "cesedin yaklaşık 30 yıl önce ölen annesine ait olduğunu ve onu çok sevdiği için ayrılamadığını" söyledi.Yetkililer, ebeveyn-çocuk ilişkisinin kanıtlanması için cesede DNA testi yapılacağını ifade etti.Yaşlı adamın yakınları, adamın demans rahatsızlığı nedeniyle bir süredir huzurevinde kaldığını kaydetti. AA

Niğde'de büyük patates krizi!

Niğde'de büyük patates krizi! Türkiye genelindeki üretimin yaklaşık yüzde 17’sine sahip olan Niğde'de depolarda patates için kritik sürecin başladı. /Archive/2021/2/21/124055398-pa.jpgTürkiye’nin en çok üretiminin yapıldığı Niğde ve Nevşehir, Aksaray, Konya'da patates için kritik süreç başladı. Acil önlem alınmazsa patates depoda çürüyecek. Bazı depolarda patateslerin çillenmeye başladığı açıklandı. /Archive/2021/2/21/124126586-49805b41-b8cc-42c4-9e90-61fb30377eeb37940403.jpg1 LİRAYA MAL OLAN PATATES 60 KURUŞA BİLE SATILAMADI Bu yıl patates üreticilerinin 1 liraya mal ettiği patatesi 60 kuruşa bile satamadı. Sadece Niğde ve Nevşehir’de 500 bin tona yakın patatesin depolarda alıcı bekliyor. Mart ayına kadar depolardaki patates satılmazsa depolarda çürüyecek.  Üreteci ise mağduriyet yaşayacak./Archive/2021/2/21/124147210-patates.jpgÇİMLENME BAŞLADI Bazı depolarda çillenme başladığını belirten üreticiler patatesin kısa bir süre daha muhafaza edilebileceğine dikkat çekti. Öte yandan bazı köylerde patatesler hayvan yemi olarak tüketilmeye başladı. "30 YILDIR BÖYLE BİR DURUMLA KARŞILAŞMADIK"Çiftlik ilçesi ile merkeze bağlı Gölcük  Edikli, Orhanlı, Konaklı, Kiledere, Alay, İnli, Bozköy, Azatlı, Divarlı, Ovalıbağ, Aktaş, Bağlama kasabaları ve Hasaköy, Tırhan, Ağçaşar, Hüyük, Kula  köyleri   başta olmak üzere Misli ve Melendiz ovasında üretilen ürünler depoda kaldı. Patates üreticileri, “Biz 30 yıldır böyle bir durum yaşamadık. Üret dediler ürettik, maliyetine satamadık. Ürün elimizde kaldı. Çürümeye az kaldı. Bir an önce iktidar sesimizi duyup bize yardımcı olsun” dediler. cumhuriyet.com.tr

Bakan Pekcan, 2020 e-ihale satışsonuçlarınıaçıkladı

Bakan Pekcan, 2020 e-ihale satış sonuçlarını açıkladı Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, gümrüklerdeki tasfiyelik araç ve eşyaların Türkiye ekonomisine kazandırılmasına yönelik hayata geçirdikleri e-ihalelere gösterilen ilgiden memnun olduklarını belirterek, "2020'de e-ihale sistemimiz aracılığıyla 4 bin 827 araç ve 4 bin 363 grup eşya satışı yapıldı." dedi. /Archive/2021/2/21/121941129-alisveris-tercihi.jpgPekcan, 2020 e-ihale satış sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu.Bakanlık olarak, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından önceki dönemde gümrüklerden iç ve dış ticarete kadar birçok alanda önemli dijital uygulamaları hayata geçirdiklerini belirten Pekcan, bunlardan birinin de gümrüklerde tasfiyelik hale gelen araç ve eşyaların e-ihale ile satılması olduğunu söyledi.Pekcan, açık artırma yöntemiyle gerçekleşen ve herkese açık olan e-ihale ile vatandaşlara daha şeffaf, katılımcı, kullanıcı dostu, rekabete açık bir ortam sunduklarını vurgulayarak, söz konusu sistemin üye sayısının 1 milyon 100 bini geçtiğini aktardı.Satışların, "www.eihale.gov.tr" internet adresinden, mobil uygulamadan ve e-devletten yapıldığı bilgisini veren Pekcan, "Bakanlığımızca e-ihale yönteminin başladığından itibaren 33 bin 409 tasfiyelik araç ve 19 bin 30 grup eşya satılarak yaklaşık 1,4 milyar lira hasılat elde edildi." diye konuştu."VATANDAŞLAR EN ÇOK TASFİYELİK ARAÇLARA İLGİ GÖSTERİYOR"Pekcan, geçen yıl açık artırma yoluyla gerçekleştirilen e-ihalelerde 4 bin 827 araç ve 4 bin 363 grup eşya satışı yapıldığını belirterek, "2020 yılında e-ihalelere 2 ay ara verilmesine rağmen yılın tamamında e-ihale sistemi aracılığıyla yapılan satışlardan elde edilen hasılat, 2019 yılına kıyasla yüzde 19 artış gösterdi ve 442 milyon liraya çıktı. E-ihale satış hasılatı, araç satışlarında yüzde 16, eşya satışlarında yüzde 34 artış gösterdi." ifadelerini kullandı.Vatandaşların en çok tasfiyelik araçlara ilgi gösterdiğine dikkati çeken Pekcan, geçen yıl 19 milyon liralık cep telefonu ve aksesuarları, 8,5 milyon liralık giyim eşyası ve kumaş, 6,5 milyon liralık kol saati ve 3,6 milyon liralık otomobil parçası satıldığını, bunların dışında trüf mantarı, kehribar taşı, ambergris gibi ilginç ürünlerin de satışının gerçekleştiğini aktardı.EŞYA VE ARAÇLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 80'İ İLK İHALEDE ALICI BULUYORPekcan, e-ihale ile hızlı ve etkin tasfiye sağlandığının altını çizerek, "Bugüne kadar gerçekleşen ihalelerde tasfiyelik eşya ve araçların yaklaşık yüzde 80'i ilk ihalede satılarak eşyanın değerini yitirmeden ekonomiye kazandırılması sağlandı." dedi.E-ihale sistemiyle vatandaşların ihaleye girmesindeki coğrafi ve mekansal kısıtların ortadan kaldırıldığına işaret eden Pekcan, kişilerin internet üzerinden ya da isterlerse sahada görerek araç ve eşyayı inceleme imkanına sahip olduğunu dile getirdi.Pekcan, sistemde tekliflerin elektronik ortamda alındığını, eşyanın görülmesi ve teslim alınması aşamalarında katılımcıların alınan önlemlere uymaları gerektiğini ifade ederek, bu önlemler kapsamında eşyaların depolandığı alanlara ve idari binalara sınırlı sayıda kişinin alındığının, bu alanlara girecek kişilerin maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uymak zorunda olduğunun altını çizdi.SİSTEME ÜYELİK ÜCRETSİZTürkiye’de yerleşik olan gerçek ve tüzel kişiler e-ihale sistemine, ücretsiz üye olabiliyor. Katılımcılar, ihale için verilen en yüksek iki teklifi anlık olarak görüyor, 3 iş günü teklife açık halde tutulan eşya ve araçlar bu sürede bulunduğu yerde görülüp incelenebiliyor.Katılımcıların e-ihalelere teklif verebilmesi için sistemde ihaleye esas bedelin yüzde 10’u kadar teminatlarının olması gerekiyor. En yüksek teklifi veren katılımcı eşya bedelini 7 gün içinde ödüyor ve ödemeyi takip eden 10 gün içerisinde eşya veya aracı bulunduğu yerden teslim alabiliyor.Katılımcının ödeme yapmaması halinde ise ikinci en yüksek teklif sahibi aynı koşullarda ihaleyi kazanmış sayılıyor. AA

Covid aşısı:İngiltere, 31 Temmuz’a kadar tüm yetişkinlere sıranın gelmesini hedefliyor

Covid aşısı: İngiltere, 31 Temmuz’a kadar tüm yetişkinlere sıranın gelmesini hedefliyor İngiltere Başbakanı Boris Johnson, 31 Temmuz’a kadar yetişkin gruptaki herkese ilk doz koronavirüs aşısını yaptırma sırasının gelmesini hedeflediklerini açıkladı. EPAİngiltere Başbakanı Boris Johnson, 31 Temmuz'a kadar yetişkin gruptaki herkese ilk doz koronavirüs aşısını yaptırma sırasının gelmesini hedeflediklerini açıkladı.Birleşik Krallık'ta aşılama kampanyası Aralık ayında başladı ve şu ana kadar 17 milyondan fazla doz aşı yapıldı.Johnson, yaptığı açıklamada, artık aşı programının "daha da ilerlemesi ve daha hızlı gitmesini" istediğini söyledi.Başbakan ayrıca, belirlenen 31 Temmuz hedefiyle sağlık açısından kırılgan durumdaki kişilere "daha erken" koruma sağlanacağını ve uygulanan katı kısıtlamaların hafifletilmesine yardımcı olacağını belirtti.İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) CEO'su Sir Simon Stevens, gelen "ilk işaretlerin" aşı uygulamasının hastaneye yatışların azalmasına neden olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.Johnson'ın Pazartesi günü kısıtlamaların kaldırılmasına ilişkin kapsamlı bir yol haritası açıklaması bekleniyor. Bu açıklama öncesinde de son bir değerlendirme yapmak üzere kabinede yer alan bazı üst düzey bakanlarla bugün bir araya geliyor.Yüksek riskli olarak nitelendirilen gruplarda aşılamanın hızlı bir şekilde yapılmasının, Covid-19 kaynaklı can kayıplarının azaltılması ve NHS üzerindeki baskının hafifletilmesi için kritik önem taşıdığı düşünülüyor.Hükümet daha önce tüm yetişkinlere ilk dozu Eylül ayına kadar sunmayı hedefliyordu.Açıklanan bu yeni plan, 15 Nisan'a kadar 50 yaş ve üstü yetişkinlerin tamamı ile kronik rahatsızlığı olan daha genç yaş gruplarının aşı yaptırabileceği anlamına geliyor.Ancak, 50 yaşın altındakiler için öncelik sırasının nasıl belirleneceğine dair detaylar henüz netleşmiş değil.Getty Imagesİşçi Partisi'nden çağrıAna muhalefetteki İşçi Partisi, hükümetin aşılama programının takvimini öne çekmesini memnuniyetle karşıladı ancak öncelikli grupların tamamlanmasının ardından sıralamanın meslek gruplarına göre yapılması çağrısında bulundu.Parti'nin Sağlık Sözcüsü Jonathan Ashworth, "Kısıtlamalar sırasında evde kalamayan öğretmen, polis ve diğer kritik sektörlerde çalışanların kendilerine sıranın ne zaman geleceğini sormaları son derece makul. Hükümetin bir sonraki aşamada önceliği meslek gruplarına göre belirlememesi halinde, bunun nedenlerini açıklaması gerekir" dedi.Ashworth ayrıca, aşılama programının bulaş zincirini kırmak için daha güçlü önlemlerle desteklenmesi gerektiğini söyledi.Ashwoth, bu önerisine örnek olarak kendini tecrit etmek zorunda olanlara "makul mali destekler" verilmesi, maske kullanımıyla ilgili tavsiyelerin güncellenmesi ve işyerlerinde havalandırma standartlarının iyileştirilmesi gibi düzenlemeleri sıraladı.Birleşik Krallık'ta 1500 civarında aşılama merkezi bulunuyor. Bugüne kadar ilk doz aşısını olan kişi sayısı yaklaşık 17,2 milyon. Ayrıca 600 bin kişiye de ikinci doz aşı yapılmış durumda. BBC Türkçe

Soylu: Kavala'nın eşi Boğaziçi'ne konuşlanmış

Soylu: Kavala'nın eşi Boğaziçi'ne konuşlanmış Boğaziçi Üniversite protestoları hakkında konuşan Bakan Soylu, yine öğrencileri "teröristlikle" suçladı. Bununla da yetinmeyen Soylu, Erdoğan'dan sonra Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı hedef aldı. Soylu ayrıca, "Üstün Ergüder bu işlerin göbeğindedir. Eski rektör. Hala bu işi kaşımak için yazılar yazıyor, tahrik ediyor." ifadelerini kullandı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Yani aynı zihniyet şu Osman Kavala denilen bu ülkede Soros adeta ofisi olan temsilcisi olan kişinin karısı da yine aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi'nde bu provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır" sözlerinin yankıları sürerken benzer bir açıklama bu kez İçileri Bakanı Süleyman Soylu'dan geldi.Soylu, Prof. Dr. Ayşe Buğra için, "Şu anda Türkiye'yi Gezi'ye taşıyan Kavala, sistemi kurmuş, her türlü örgüt finans yapısı vesaire. Eşi de Boğaziçinde konuşlanmış." ifadelerini kullandı.Soylu'nun hedefinde yalnızca Buğra değil, Boğaziçi Üniversitesi'nin eski rekrörü, Üstün Ergüder de vardı. "ÜSTÜN ERGÜDER BU İŞLERİN GÖBEĞİNDE"Katıldığı bir televizyon programında açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Soylu şunları kaydetti:"Biz üniversitelerin bir özgürlük alanı olduğunu kabul etmek zorundayız. Hür düşünce üretir ama şiddetin merkezi üniversiteler olamaz. Devlet şiddetle alaşağı edilecek bir alan değildir. Bunlar bizim çocuklarımız, terör örgütlerinin oluşturduğu alana sıkışan bir üniversite yapısı elbette ki kabul edilebilir değildir. Şu anda Türkiye'yi Gezi'ye taşıyan Kavala, sistemi kurmuş, her türlü örgüt finans yapısı vesaire. Eşi de Boğaziçinde konuşlanmış. Bir kişiyi daha söylemek istiyorum, Üstün Ergüder bu işlerin göbeğindedir. Eski rektör. Hala bu işi kaşımak için yazılar yazıyor, tahrik ediyor. Hadi reddetsin de göreyim. Bu ahlaksızlığın dibidir ve biz buna prim vermedik, vermeyeceğiz. Öyle Gezi mezi bekleyenler avuçlarını yalarlar. Türkiye'nin bugün elde ettiği güç, Gezi olaylarıyla kıyaslanamayacak bir noktadır. Biz buna müsaade etmeyiz. Rektöre sırtını dönenlerin büyük bir bölümü emekli öğretim üyeleri. Size yakışıyor mu bu? Sizin ilminizi kim engelledi? Buna müsaade edilebilir mi? Ne yapmış Melih Bulu hoca da üniversiteyi işgal etmeye kalkacaksınız?"Eylemlerde gözaltına alınan öğrencilerin "terörle iktisatlı olduğu" söylemini sürdüren Soylu,  "42'sinin MLKP, 38'inin PKK/KCK, 18'inin DHKP/C, 21'inin DKP/BÖG, 15’inin TKP/ML, 27'sinin THKP/C - DEV-YOL, 9’unun THKP/C, 9’unun TKEP/L, 4'ünün TKİP, 1’inin FETÖ/PDY, 1'inin MKP, 2'sinin DSİH, 2'sinin TDKP terör örgütü üyesi olmaktan kaydının olduğu görülmüştür." dedi.AİLELER ARANDI İTİRAFIİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki rektör protestosu eylemlerine katılan öğrencilerinin ailelerinin Emniyet tarafından arandığını da itiraf etti. Olaylara karışan 150 öğrencinin ailesine bilgilendirme yaptıklarını, kendilerine terör örgütlerinin bu işe girdiği ve bu işi tahrik etmeye çalıştığını ileterek, onlardan yardımcı olmalarını istediklerini, bazı ailelerin, "Haklısınız, teşekkür ediyoruz. Biz üzerimize düşeni yapacağız." dediklerini, bazı ideolojik ailelerin ise "Siz bu işe karışmayın." diye yanıt verdiklerini anlattı.LGBTİ+ bireylere yönelik nefret söylemini de sürdüren Soylu şunları kaydetti:"1,5 yıl rektör seçmek için rektörler kendi aralarında seçim kampanyası yapıyorlar. Kendisini seçen insanlarla birlikte başka türlü süreçler yaşanıyor. Sonra üniversite bir seçim mekanizmasına dönüyor. Doğru bir yöntem değil. Burayı yönetecek, süreci ortaya koyabilecek bir kanun belirlenmiş. Kanun çerçevesinde bu adım devam ediyor. Bunu sağlayabilecek bir yapı meydana geliyor. Onun için bizi böyle kanatarak yapıyorlar. İşgal, LGBT… Kimin aklına gelir yani Kabe-i Muazzama ile LGBT'yi orada bir araya getirebilmek hangi aklın ürünüdür? Türkiye'de neyi tırmandırmaya çalışıyorlar? Bu bir cereyan. Şu anda Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç, BM ülkeleri, AB delegasyonu, Amerika Büyükelçiliği, bütün büyükelçilikler Türkiye’de gariptir ki LGBT’nin bu dernekler üzerinden ki 16-17 dernek var. Bunların bizatihi işi LGBT meselesi. LGBT meselesinde Batı cereyanı bizim toplumsal yapımızı, aile yapımızı dejenere etmeye çalışıyorlar." cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter