News - Haberler
Babadan oğula pazar tezgahı: Aylık kira kazancıdudak uçuklatıyor
Babadan oğula pazar tezgahı: Aylık kira kazancı dudak uçuklatıyor İstanbul'da yıllar önce kura ile elde edilen pazar tezgahları babadan oğula devrediliyor. Tezgahlar internet üzerinden bile kiralanırken bu durumun fiyatlara da yansıdığı belirtiliyor. Bahçelievler'de 14 tezgahı olduğunu söyleyen bir pazarcı "Bir tahtayı günlük 100 liradan kiralıyorum. Kiraya verdiğimde 4-5 bin lira kazanıyorum. Tezgahlarımı satmaya kalksam hepsini 300 bin liraya satarım. İnsanlar daire alacağına böyle yerleri alıyorlar" ifadesini kullandı. /Archive/2021/2/21/114130354-pazar.jpgYıllar önce kura ile elde edilen pazar tezgahları İstanbul'da kazanç kapısı oldu. Genellikle babadan oğula devredilen pazar tahtalarını işletmeyen genç kuşaklar, bu tahtaları günlük, haftalık ya da aylık olarak pazarcı esnafına kiralıyor. 1,5 metre tahtanın günlük kiralama bedeli ise 50 ile 100 lira arasında değişiyor. Bazı kişiler de yüksek fiyatlardan çok sayıda tahta satın alarak aylık minimum 6 bin lira kira geliri elde ediyor. Öte yandan yasak olmasına rağmen sıkça görülmeye başlayan pazar tahtası kiralamaları artık internet üzerinden de yapılıyor. Çeşitli ilanlarla pazar tahtası sahipleri günlük, aylık ya da yıllık olarak tezgahlarını kiralıyor ya da satışa çıkarıyor. Pazar yerine göre haftalık 500-2000 TL kiraya verilen yerler de var, aylık 5 bin liraya verilen yerler de. "KİRALARI KARŞILAMAK İÇİN PAZAR ESNAFI ZAM YAPIYOR"Pazar tahtalarının yatırım aracına dönüşmesinden rahatsız olduklarını ifade eden İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Mesut Şengün bu durum pazarcılığı mecrasından çıkardığını belirterek, "Yatırımcılar pazardan gelip yer satın alır, buraları pazarcılara kiraya verirse pazarcı da kira ücreti, tahsis ücreti gibi giderleri muhakkak müşteriye yansıtır. Bu bizim için kabul edilebilir bir şey değil. Buna karşı gerek bakanlığımıza, gerek idare mahkemelerine davalar açtık, belediyelere yazılar yazdık. Bu işi mecrasından çıkarmamak lazım" dedi. Şengün , "Bu işi yapan esnafa bizzat tahsis edilme, pazarcı da aldığı malı en ucuz şekilde vatandaşa ulaştırmalı. Bu işin kuralı bu. Bunun için de çalışmalarımız devam ediyor. Pazarcı esnafından işgaliye ücreti dışında hiçbir ücret alınamazsa bu paralar nasıl alınıyor? Açtığımız davalarda tahta sahibi kişiler arasında hostesler, sanatçılar, iş adamları, müteahhitler, emlakçılar vardı. Bunların hepsini isim isim bildirdik. Pazarcı alamıyor, yatırımcılar alıyor dedik. Bunlar da pazarcılığı yapmadığı için pazarcıya kiraya veriyorlar. Pazarcı da bu kiraları karşılamak için mala zam yapıyor. Bunu ortadan kaldırmamız lazım" ifadesini kullandı,.EV ALMAK YERİNE PAZAR TEZGAHI ALIYORLARTezgahları kiralayan pazarcı esnafı ise kira bedellerinin yüksek olduğunu, adeta yatırımcılar için çalıştıklarını ve bu yüzden kar elde edemediklerini belirtiyor. Tekstil satışı yapan bir pazarcı, "Kimi kendine meslek etmiş bu işi. Her pazarda 10 tahtası var. Parası var, veriyor tahta alıyor. Evde oturuyor, kira geliri elde ediyor. Ben günlük 150 lira veriyorum. Pazarına göre değişiyor bu fiyatlar. Bakırköy'de tahtası 350-400 lira. Buradaki tezgahımı orada açsam günlük 800 lira vermem lazım. Her belediyenin işgaliye ücreti birbirine yakındır. Tahta sahibi burası için senelik 250 lira veriyor. Bizim bir günde verdiğimiz parayı adam senelik veriyor. Tezgahları satın almak da mümkün değil. 4 tahtayı 120 bin liradan aşağı vermezler. Kimi günlük 50 liraya kimi 100 liraya veriyor. Kime ne denk gelirse. 500 bin lirayı bir daireye bağlayanın aylık 2 bin lira geliri oluyor ama pazara bağlayanın minimum 12-13 bin liradan aşağı kira geliri olmaz" dedi.25 YIL ÖNCE BAĞIŞLANAN TEZGAH İÇİN ŞİMDİ 300 BİN LİRA İSTENİYORBir başka pazarcı ise "25 yıl önce babama belediye, işgaliye almak için pazar yerini bağış yapmış. Ücretsiz almış o dönemde. Bahçelievler'de 14 tezgahımız var. Bir tahtayı günlük 100 liradan kiralıyorum. Kiraya verdiğimde 4-5 bin lira kazanıyorum. Tezgahlarımı satmaya kalksam hepsini 300 bin liraya satarım. İnsanlar daire alacağına böyle yerleri alıyorlar. Kiradan daha fazla geliri oluyor. Geliri de garanti. Burada kiraya veriyorsun günlük alıyorsun paranı" dedi. "AYDA 12 BİN LİRA KİRA GELİRİM VAR"Pazar tezgahının dedesinden kaldığını söyleyen Hasan Şavdır, "Pazarda şu an toplamda 18 tahtamız var. Önceden dedemler almış. Şimdi kardeşler bölündük. Satmaya kalksak tahta başı 60 bin lira eder. Kendime ait 6 pazarım var. Ayda 12 bin lira kira gelirim var" diye konuştu."EL ALTINDAN KİRALANDIĞINI GÖRÜYORUZ"Bu durumun yasal olmadığını ve haksız kazanç elde edildiğini ifade eden Ceza Hukuku uzmanı Prof. Dr. Ersan Şen , "Bu yerlerin kiralanması yani tahsisi olsa da bunlar sınırlı ayni hak niteliğinde. Yani kimlere tahsis edilmişse onlar bu yerlerin mülk sahibi oluyorlar. Buradaki sorun şu; kimlere tahsis edilmiş ya da kiralanmışsa bu kişiler tarafından bizzat kullanılması gerekirken başkalarına el altından kiralandığını görüyoruz. Bir de kayıt dışılık var. Buradan ticari kazançlar elde ediliyor. Kişiye belediye encümeninden kiralanmış ya da tahsis edilmiş ama bunu kendisi işletmiyor. Bunu başkalarına kiralama yoluyla kazanca çevirmiş. Alt kiracılık, taksi plakalarının kiralanması gibi. Elbette bunun önüne geçilmesi lazım" dedi."RUHSATLARININ İPTAL EDİLMESİ GEREKİR"Denetimlerin yetersiz olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şen, "Kanundaki hüküm net. Kanun diyor ki, 'Kim kiralamışsa, kime tahsis edilmişse bizzat o işletip kullanabilir'. Ancak zabıta tarafından, belediye encümeni tarafından pazar yerlerinin kontrolü yapılmadığından bu tespitler izlenemiyor. Haksız kazanç durumu var. Ya tekrar yasa düzenlenmesine gidilmeli ya da kime tahsis edilmişse bizzat o kişi tarafından işletilip işletilmediği kontrol edilmeli. İzinsiz kullanımlar varsa başkalarına kullandırma varsa bunların ruhsatlarının tahsislerinin iptal edilmesi gerekir. Bu kadar nettir" diye konuştu."BU İŞİ RANTA ÇEVİREN ESNAF OLABİLİYOR"Kiralamanın yanı sıra tezgah satışı ya ve devri konusunda uyarılarda bulunan Esenler Belediyesi Başkan Yardımcısı Avukat Osman Gökçebaş ise "Bu işi ranta çeviren esnaf olabiliyor. Devralan vatandaşlar şunu bilmeli; bu pazar yerleri ilanihaye devam etmeyebilir. Belediye meclisi pazar yerini küçültebilir, tahtaları iptal edebilir ya da pazar yerini tamamen kapatabilir. Bahsedilen yüklü miktarlardaki bedelleri ödemesi durumunda neyle karşılacağını bilemeyebilir ve mağduriyet yaşayabilir. 'Hava parası' dediğimiz şey yasal olmayan bir şey. Vatandaşlar kendi arasında gayri resmi olarak bu tür işlere girebiliyorlar. Zaman zaman mağduriyetler de yaşanabiliyor. Kayıtlı esnaf dışında başka esnaf tarafından işletilmesi halinde pazar tahtası hakkı belediye encümeni kararıyla iptal edilir" diye konuştu./Archive/2021/2/21/114145025-babadan-ogula-pazar-tezgahi-aylik-kira-kazanci-dudak-ucuklatiyor-sahipleri-arasinda-is-adamlari-sanatcilar-bile-var...2746dhaphoto3.jpg/Archive/2021/2/21/114153666-babadan-ogula-pazar-tezgahi-aylik-kira-kazanci-dudak-ucuklatiyor-sahipleri-arasinda-is-adamlari-sanatcilar-bile-var...2746dhaphoto4.jpg/Archive/2021/2/21/114200885-babadan-ogula-pazar-tezgahi-aylik-kira-kazanci-dudak-ucuklatiyor-sahipleri-arasinda-is-adamlari-sanatcilar-bile-var...2746dhaphoto5.jpg (DHA)Kibar Holding Yönetim Kurulu BaşkanıAli Kibar, Covid-19 salgınıişyaşamınınasıl etkilediğini anlattı
Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Covid-19 salgını iş yaşamını nasıl etkilediğini anlattı Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, yeni tip koronavirüs salgını süresince iş yaşamının nasıl devam ettiği ve kendisi hakkında merak edilenleri anlattı. /Archive/2021/2/21/113159875-6.jpgKibar Holding'in 2020'yi salgının getirdiği daralmaya rağmen başarılı geçirdiğini ifade eden Kibar, "Geçtiğimiz yılın 2. çeyreğinde sektörler pandemiden daha yoğun etkilendi. 3. çeyrekte toparlama sürecine girildi. 4. çeyrekte, Avrupa'nın ve diğer pazarların açılmasıyla tedarik imkanları realize olabildiğince üretim faaliyetlerimizi devam ettirmeye çalıştık." diye konuştu.Salgın boyunca gerekli tedbirleri alarak sanayi faaliyetlerini devam ettirmeye çalıştıklarını aktaran Kibar, "Pandeminin etkin olduğu dönemlerde hemen hemen bir vardiyayı pandemiyle ilgili sağlık sorunları nedeniyle kaybettik diyebilirim. Ofis çalışanlarımız olabildiğince evden çalıştı." dedi./Archive/2021/2/21/113217531-d72e8c50-47ee-4a89-9842-eef9ac92b4a138096433.jpgEVDEN ÇALIŞMA KALICI HALE GELECEKKibar, Holding bünyesinde ofis çalışanları için evden çalışmayı yaygınlaştırdıklarını, bunu olabildiğince kalıcı hale getireceklerini bildirdi.2021 yılında emtia ve lojistik kaynaklı sıkıntıların tüm sektörleri etkileyebileceğini ifade ederek, "Bu yılın 2020'den daha iyi geçeceğini öngörüyoruz. Sanırım birçok emtia ve malzemelerde de zaman zaman lojistikten kaynaklı sorunlar olabilir. Çünkü birtakım coğrafyalardan diğer coğrafyalara konteyner, kamyon, gemi taşımacılığında biraz sıkıntılar yaşanıyor bu süreçte. Halihazırda da yaşanmakta. Bunlar kaynaklı sorunları da daha yakın takip ederek planlamalarda büyük aksama olmadığı takdirde bu yılın geçen yıldan yüzde 10 daha iyi olmasını bekliyoruz." şeklinde konuştu.Evden çalışmanın yaygınlaşmasına karşın patronların genelde resmi imzalar nedeniyle ofise gitmeyi sürdürdüğünü aktaran Kibar, şunları kaydetti:"Ofis çalışanı beyaz yakalı arkadaşlarımızı evlerden çalıştıracak şekilde dönüşümlü modellemeyi yaptık ama belirli birkaç kişi olarak sokağa çıkma yasaklarının olduğu günler hariç her gün işimizin başındayız. Sabah geliyoruz, akşam aynı mesaimiz, aynı sistematiğimiz, daha öncesi nasılsa aynen devam ediyor. Tabii ki maske ve mesafe ile yeni normalin getirdiği düzenlemelere uyum sağlayacak şekilde... Bizlerin çok fazla evde kalması mümkün olmuyor. Çünkü günlük işlemlerin yapılabilmesi için bazı fiili imzalar gerekiyor, hayatın durmaması lazım. Sürekli gün içinde saati, zamanı tam belli olmayan, pat diye icap eden konular olabiliyor. Her ne kadar planlasanız da günün saatlerini göz önüne aldığınızda çok uzak kalamıyorsunuz. Bir noktada aslında işlerin yapılması, yetkiler konusunda arkadaşlarımıza ne kadar delege etsek de şirketimizin sistematiğine uyum sağlayacak yönetsel gereksinimlere ihtiyaç duyulan noktalarda bazı stratejik konuşmalar icap ediyor. Online toplantılar da fiziki toplantılar kadar verimli olamayabiliyor. O nedenle yönetimden olan arkadaşlarımızın bazı konuları yüz yüze konuşması, anlatması gerekiyor.""HATALARINIZDAN DERS ALIYORSUNUZ"Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kibar, çalışanların aileleri de dahil edildiğinde 26 bin kişinin geleceğiyle ilgili önemli kararlar vermek zorunda olduğunu, tedarikçiler, hizmet alınan kurumlar dahil edildiğinde çok daha kalabalık bir kesimin hayatına dokunduklarını söyledi.Kibar, "Bir ekosistemin parçasıyız. Bizim fazla çalışmamız şu anlamda önemli; bizden etkilenen birçok insanın ekmeği sıkıntıya girmesin diye aynı çalışma tempomuzu hala devam ettiriyoruz. Bu şudur; siz işinizi olabildiğince doğru yaparsınız, konjonktür iyi olur, kötü olur, şu gerekçeler, bu gerekçeler, sizin yaptığınız elleçlemenin dışındaki faktörler zaten sizin yönlendirebileceğiniz hususlar değildir. Buradaki sorumluluk, yönetici olarak bizlerin olabildiğince işleri olumlu tarafa götürecek sorumlulukları almasıdır. Yoksa kimse kimsenin sırtına 'bu kadar insanı istihdam et' diye yük koymuyor. Hatalarınızdan ders alıyorsunuz, aynı hataları bir daha yapmamaya çalışıyorsunuz. Hayat da böyle bir şey zaten. Özel hayatınızda da hatalar yapabilirsiniz, iş hayatınızda da... Bir sonraki sefer aynı hataları yapmamaya çalışıyorsunuz." şeklinde konuştu. AADeğeri bir ayda 10 kat arttı: Ravencoin (RVN) nedir?
Değeri bir ayda 10 kat arttı: Ravencoin (RVN) nedir? Kripto para birimlerinden Ravencoin‘in (RVN) fiyatı, ocak ve şubat ayları arasındaki birkaç hafta içerisinde 10 kat yükseldi ve tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 0,242 doları gördü. Peki Ravencoin ve RVN token nedir? /Archive/2021/2/21/115839797-ravencoin-nedir-nasil-satin-alinir.jpgBitcoin’in hayatımıza girmesiyle, kripto paralar özellikle 2010’lu yıllardan bugüne gündemde olmaya devam ediyor. Yükselişte olan bir diğer kripto para birimi ise Ravencoin (RVN). Haftalar içinde değerine değer katan Ravencoin ocak ayında başlayan yükselmesine şubat ayında da devam ederek tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 0,242 doları gördü. Haftalık grafiği yüzde 375 olan Ravencoin’in aylık grafiği ise yüzde 1235 oranlarına ulaştı.RVN token, gördüğü fiyat artışıyla birlikte piyasa değerini 1.8 milyar dolara yükseltti. Piyasa değeriyle 55. sırada bulunan RVN tokenın 24 saatlik zaman diliminde gördüğü işlem hacmi 2.2 milyar dolar oldu. Yakalamış olduğu bu başarı ve 0,242 dolara yükselişi ile ATH olmayı başardı.ATH NEDİR?ATH, All Time High'ın kısaltmasıdır. Kripto paranın ulaşmış olduğu en yüksek fiyat seviyesine All Time High (ATH) denir.RAVENCOIN (RVN) NEDİR?Bitcoin’in çıkış tarihinin 9. yıl dönümü olan 3 Ocak 2018’de kullanıma sunulan Ravencoin, eşten-eşe (P2P) varlık transferi yapmayı sağlayan dijital bir ağ olarak bilinir.Bitcoin hard forku üzerine inşa edilen Ravencoin, temellerini Bitcoin’den alır. Açık kaynak kodlu bir proje olan ağ, kontrolü kullanıcılarına verir. Gizlilik ve özgür katılım amaçlanırken, sansüre izin verilmez./Archive/2021/2/21/115858625-ravencoin-rvn-nedir-nasil-satin-alinir-1.jpgRavencoin, eşitliği baz alan bir çalışma prensibine sahiptir ve ağ katılımcılarına eşit miktarda ödül alma fırsatı tanır. Madencilik yapılan ağda, ASIC ekipmanlarının kullanımı zorunlu değildir. Ravencoin, bunun için KAWPOW madencilik algoritması kullanır ve böylece madencilerin özgürce işlem yapmasına olanak tanır. Ayrıca ağ üzerinde token oluşturmak için RVN token yakılması gerekir.RVN token ise Ravencoin ekosistemindeki finansal işlemlerde kullanılır. Örneğin, kullanıcılar madencilik ödülü olarak 5 bin RVN kazanır. Bitcoin’e benzer şekilde sınırlı arzı bulunan Ravencoin’in dolaşımdaki arzı 8.1 milyar olurken toplam arzı 21 milyardır. RVN token’ın listelendiği borsalar arasında Bitexen, Binance, Digifinex, Upbit, OKEx, Huobi, HitBTC bulunur.RAVENCOIN KAÇ LİRA?Ravencoin, güncel olarak şu an 1 RVN = 1,53 TL'dir.Bugün 0,09 dolar seviyesinden 0,25 dolar seviyesine ulaşan Ravencoin 24 saatlik zaman dilimi içerisinde yüzde 100’ün üzerinde bir artış yaşadı. cumhuriyet.com.trPervin Buldan'dan Süleyman Soylu'ya: Salıgünüdaha fazlasınıaçıklayacağım
Pervin Buldan'dan Süleyman Soylu'ya: Salı günü daha fazlasını açıklayacağım HDP Eş Genel Başkanı Buldan, Bakan Soylu'nun açıklamalarının ardından verdiği yanıtta, "Ben Salı günü grup toplantımızda daha fazlasını açıklayacağım." dedi. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya Twitter üzerinden yanıt veri.Buldan, "İçişleri Bakanının dün akşam katıldığı programda gösterdiği resimlerin tamamı çözüm sürecinde Erdoğan’ın bilgisi ve onayı ile gittiğimiz Kandil fotograflarıdır. Ben Salı günü grup toplantımızda daha fazlasını açıklayacağım." ifadelerini kullandı.İçişleri Bakanının dün akşam katıldığı programda gösterdiği resimlerin tamamı çözüm sürecinde Erdoğan’ın bilgisi ve onayı ile gittiğimiz Kandil fotograflarıdır. Ben Salı günü grup toplantımızda daha fazlasını açıklayacağım.— Pervin BULDAN (@PervinBuldan) February 21, 2021Dün akşam bir TV kanalına konuk olan Soylu, Gara'da 13 kişinin şehit edilmesine ilişkin açıklamalarda bulunmuş, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gara’dan Mahmur’a gidileceği söyleniyor. Gara’dan birisiyle birlikte arabaya biniyorlar. Yanındaki diyor ki 'bunu tanıdın mı?', 'Hayır tanımadım' deyince bu Dilan Dirayet Taşdemir, HDP Ağrı milletvekili diyor" demişti. cumhuriyet.com.trYaşmeyve ve sebze ihracatında yeni pazar arayışı
Yaş meyve ve sebze ihracatında yeni pazar arayışı Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin, geçen yıl yaş meyve ve sebze ihracatında önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. /Archive/2021/2/21/112026115-meyve-sebze.jpg Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2021'in Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı ilan edilmesinin ardından yeni pazarlara odaklanan ihracatçılar, ülke ekonomisine daha fazla katkıda bulunmayı hedefliyor. Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nejdat Sin, geçen yıl yaş meyve ve sebze ihracatında önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına rağmen sektörün 2020 yılında 2 milyar 730 milyon dolar ihracat yaptığını anımsatan Sin, "Devletimizin aldığı tedbirler kapsamında Kovid-19 sürecinde tarım işçileri tarlaya, bahçeye gitti. Üretimde bir sıkıntı olmadı. Bu salgına rağmen ülkemize önemli döviz girdisi sağladık." diye konuştu.Sin, çalışmalarının hız kesmeden devam ettiğini belirterek, Türkiye'nin dünyanın 7. büyük tarım ekonomisine sahip olduğuna dikkati çekti. Türkiye'nin ürettiği yaş meyve sebzenin kaliteli olduğunu vurgulayan Sin, şunları kaydetti:"Ülkemiz sebze üretiminde dünyada 4'üncü, meyvede ise 5'inci durumda. Ülkemiz bu ürünlerin korunmasında da iyi durumda. Güzel soğuk hava depolarına sahibiz. Bu yıl Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı ilan edildi. Bu yılı iyi bir şekilde değerlendireceğiz. Ülkemiz bunu yapacak güçte. Yeni başarı hikayeleri yazmak için bunları yapmamız lazım. Ayrıca mevcut pazarlarımızı koruyup, alternatif pazarlara ulaşmamız gerekiyor."Ülke olarak yeni pazarlara hazır olduklarını belirten Sin, "Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı kapsamında paydaşlarımızla, üreticilerle ve gerekli kişilerle görüşme halindeyiz. Bu işi daha verimli hale getirmek için uğraş içerisindeyiz. Bu tema kapsamında yeni pazarlar arayışı içerisinde olacağız." ifadelerini kullandı."BU TEMAYI EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEK İSTİYORUZ"Ulusal Turunçgil Konseyi Başkanı Kemal Kaçmaz da yaş meyve sebze sektöründe turunçgilin en önemli alt grubu oluşturduğunu belirtti.Bu yılın, BM tarafından Uluslararası Meyve ve Sebze Yılı ilan edilmesini sevinçle karşıladıklarını aktaran Kaçmaz, "Ürettiğimiz ürünlerin kalitesiyle bu temayı en iyi şekilde değerlendirmek istiyoruz. Pazar yelpazemizi genişletip, ülke ekonomisine katkımızı artırma hedefindeyiz." dedi. AADoktorlarıbileşaşırtan başağrısıve tansiyonun nedeni ortayaçıktı: Milyonda bir görülüyor
Doktorları bile şaşırtan baş ağrısı ve tansiyonun nedeni ortaya çıktı: Milyonda bir görülüyor İstanbul'da yaşayan 31 yaşındaki Gülden Çörekçioğlu, 4,5 ay önce bir bebek dünyaya getirdi. Doğum sonrası tansiyonu 25'e kadar çıkan ve şiddetli baş ağrısı sonucu sürekli ataklar geçiren kadın, hipertansiyon ilaçları kullanmaya başladı. Yaklaşık 5 ay şikayetleri sona ermeyen Çörekçioğlu'nun böbrek üstü bezinde milyonda bir görülen feokromasitoma adlı bir tümör tespit edildi. Çörekçioğlu, gerçekleştirilen kapalı ameliyat sonrası sağlığına kavuştu. /Archive/2021/2/21/121614834-doktorlari-bile-sasirtan-bas-agrisi-ve-tansiyonun-nedeni-milyonda-bir-gorulen-tumor-cikti_1.jpgİstanbul'da yaşayan Gülden Çörekçioğlu, sağlıklı bir hamilelik sonrası 4,5 ay önce bir bebek dünyaya getirdi. Genç kadın, ilk çocuğunu kucağına almanın mutluluğunu yaşayamadan sağlık sorunları nedeniyle sık sık acile kaldırıldı.Tansiyonu 25'e kadar çıkan ve şiddetli baş ağrıları nedeniyle kafasını dahi kaldıramayan Çörekçioğlu, genç yaşına rağmen yüksek tansiyon ilaçları kullanmaya başladı. İlaçlar nedeniyle bebeğini emziremeyen Çörekçioğlu, yapılan tetkikler sonrası şaşkına uğradı.Çekilen karın tomografisinde genç kadının sağ böbrek üstü bezinde 3.5 santimetrelik bir tümör tespit edildi. Operasyonu gerçekleştirilen Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Kurt, feokromasitoma adı verilen bu tümörün milyonda 1 ila 8 kişide görüldüğüne dikkat çekerek, ameliyatın önemine değindi. Aylar sonra sağlığına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Gülden Çörekçioğlu ise “Yaşadığım sağlık sorunları nedeniyle bebeğimin mutluluğunu yaşayamadım. İnşallah bundan sonra her şey çok güzel olacak" dedi./Archive/2021/2/21/122558953-tumor.jpg'TÜMÖR OLDUĞUNU ÖĞRENDİĞİMDE ÇOK KORKTUM'Şikayetlerinin doğum sonrası başladığını anlatan Gülden Çörekçioğlu, yaşadığı şiddetli baş ağrısı ve yüksek tansiyonun kendisini çok yıprattığını, bu süreçte bebeğiyle dahi ilgilenemediğini belirtti.Evde duramadığını, sık sık acil servislere gittiğini söyleyen Çörekçioğlu, "Emzirdiğim için doktorum durumuma göre bir ilaç verdi. Ama o ilaçlar fayda etmeyince farklı bir ilaca geçtik ve bebeğimi emziremez oldum. Acil ataklarım oluyordu, bu nedenle çoğu kez acillik oldum. Tansiyonum birden çıktığı gibi hastaneye gelene kadar düşebiliyordu. Tansiyonum 25'lere kadar çıktı. Günde 2-3 kez atak geçiriyordum. Böbrek üstü bezimde tümör olduğunu duyduğumda çok korktum, şaşırdım. Doğumu nasıl sağlıklı bir şekilde atlattığımı düşündüm. Ama şükür ki kurtuldum, sağlığıma kavuştum. Bebeğim 4,5 aylık, yaşadığım bu sağlık sorunları nedeniyle onun mutluluğunu yaşayamadım. İnşallah bundan sonra her şey çok güzel olacak. Bence bu tür şikayetleri kimse geçiştirmesin. Eşim bu sorunun üzerinde durdu, araştırılması için çok üsteledi. Üzerinde durduğumuz için bunu çözüme ulaştırdık" diye konuştu./Archive/2021/2/21/122522563-doktorlari-bile-sasirtan-bas-agrisi-ve-tansiyonun-nedeni-milyonda-bir-gorulen-tumor-cikti.jpgEşinin bu süreçte yanında olan Özhan Çörekçioğlu ise yaşadıkları zorlu süreç hakkında, "Tümör olduğunu duyduğumuzda ailecek çok üzüldük. Çünkü zor bir ameliyattı, ölümcül sonuçları vardı. Bu süreçte yaklaşık 2 ay boyunca çok strese girdik. Düşünceler, tedavi yöntemleri, çekilen filmler, üst üste yaptığımız araştırmalar bizi yordu. Sonrasında sağ olsun hocalarımız net bulguya vardıktan sonra da ameliyat istediler. Hızlıca karar alıp hocalarımız sayesinde ameliyatı sağ salim atlattık" dedi.'ÇOK NADİR GÖRÜLEN BİR TÜMÖR'Kapalı yöntemle ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Yavuz Kurt, "Böbrek üstü tümörünün çok çok nadir görülen feokromasitoma adını verdiğimiz yani aşırı adrenalin salgısı yapan milyonda bir, çok nadir görülen bir hastalık olduğunu belirledik. Önce bir ilaç tedavisiyle başladık. Bu ilaç tedavisi sonrası hastamızı kapalı yöntemle ameliyat ettik. Böbrek üstü bezindeki bu tümörü operasyonla çıkardık. Akabinde hastanın tansiyonu düştü. Bugün de kısmetse taburcu edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.'TEDAVİ EDİLMEZSE ÖLÜMCÜL OLABİLİYOR'Sinir sistemi dokularından kaynaklı bir tümör olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz Kurt, tümörle ilgili şu bilgileri verdi:“Bu hastalık nöral krest dediğimiz sinir sisteminin geliştiği dokudan kaynaklı böbrek üstü bezi tümör çeşidi. Genellikle baş ağrısı, çarpıntı, terleme şikayetleriyle hastalar acillere başvururlar. Çok nadir görüldüğünden böbrek üstü tümörünün akla gelmesi ve bu yönde bir araştırma yapılması gerekir. 30-50 yaş civarında ortaya çıkar. Tedavi edilmezse ölümcüldür. Yüzde 30-40'lara varan bir ölüm oranı mevcut. Ama erken teşhis edilip ameliyatla kitle çıkarıldığında hastamız kalan ömrünü sağlıklı bir şekilde geçirir. Baş ağrısı, terleme, çarpıntı 3'lüsü ile hastalar genellikle acil servislere başvururlar. Ancak bu ataklar 15-20 dakika sürer ve geçer. Bu belirtiler birçok farklı hastalıkta da olabilir. Akla böbrek üstü bezindeki bir tümörden kaynaklandığı düşünülürse bir ultrason, batın tomografisi, MR'ı ile kolaylıkla tespit edilebilir. Tespit sonrası ameliyata hazırlık süreci başlar. Hastalığın tedavisi cerrahidir."Prof. Dr. Kurt son olarak, “Buradan bu şekilde şikayetleriyle acillere giden, yani şiddetli baş ağrısı, çarpıntı ve terleme ataklarıyla arkasından yüzde kızarıklık gibi şikayetlerle acillerde gezen kişileri de uyarıyoruz. Lütfen aklınızda böbrek üstü bezinizde bir hastalık olabileceği gelsin” uyarısında bulundu. DHAAşıolabilmek için yaşlıkılığına girdiler
Aşı olabilmek için yaşlı kılığına girdiler ABD'nin Florida eyaletindeki iki kadın, erken koronavirüs aşısı olmak için hastaneye yaşlı kılığında girdi. Sağlık ekipleri tarafından fark edilen iki kadına polisin soruşturma başlattığı belirtildi. Amerika Birleşik Devletleri'nde şaşırttan bir olay yaşandı. Florida eyaletinde erken koronavirüs aşısı olmak isteyen Olga Monroy Ramirez ve Martha Monroy adlı iki kadın yaşlı kılığında hastaneye girdi. Ramirez ve Monroy bone, eldiven ve sahte gözlük takarak kendilerine yaşlı süsü verdiği ifade edidi.Hastane görevlilerinin dikkati sayesinde fark edilen kadınların ikinci doz aşıyı yaptırmak için böyle bir girişimde bulunduğu açıklandıSORUŞTURMA BAŞLATILDIOda TV'de yer alan habere göre, Orange County Şerif Ofisi, iki kadının erken aşı olmak için yaptığı girişime şaşırdıklarını ifade ederek, yaşlı kılığına giren Olga Monroy Ramirez ve Martha Monroy'nin gerçek yaşlarının 3 yaşlarında olduğunu açıkladı. Orange County Şerif Ofisi,olayla ilgli soruşturma başlatıldığını ifade ederken, Olga Monroy-Ramirez ve Martha Monroy'ın ikinci aşıyı alıp almadıklarının araştırıldığını belirtti. cumhuriyet.com.trPandemi döneminde kullanımıarttı: Astımda artışa 'oda spreyi' uyarısı...
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Pandemi döneminde kullanımı arttı: Astımda artışa 'oda spreyi' uyarısı... Ev ve arabalarda kullanılan, kış aylarında daha fazla maruz kalınan oda kokularının tehlikelerine dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Kışın ortasında olmamıza rağmen astım vakalarında artış gördük. Bunun en önemli nedeni kapalı alanlarda kullanılan oda kokuları" dedi. Akkoyunlu, evlerin temizlenmesi ve havalandırılmasının çok daha önemli olduğu uyarısında bulundu. Kış aylarına rağmen astım vakalarında artış yaşandığına dikkat çeken Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, bu dönemde görülen vakaların en önemli nedeninin kapalı alanlarda kullanılan oda kokuları olduğunu hatırlattı. Deterjan ve dezenfektanların aşırı kullanımının da bu sorunun başlıca nedenlerinden olduğunu anlatan Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, "Açıkçası şunu bilmek gerekir; doğal olmayan bütün kimyasalların içerisinde insan vücudunun karşı reaksiyon vereceği alerjenler var. Bunun insan vücuduna ekstra bir yükü var. Hasta astım değilse alerjinin tetiklemesine bağlı astım tablosu ortaya çıkıyor. Eğer kişi astımsa, hastalığının alevlenmesine bağlı olarak KOAH tablosu görülüyor" diye konuştu./Archive%5C2021%5C2%5C20%5C184641516-pandemi-doneminde-kullanimi-artti-astimda-artista-oda-spreyi-uyarisi..._3.jpg"ODA KOKULARI EVİN TEMİZ OLDUĞU ANLAMINA GELMİYOR"Bu dönemde evlerin temizliğinin öneminin altını çizen Prof. Dr. Akkoyunlu, "Gereksiz parfümlerin, deterjanların fazla kullanımına dikkat etmeliyiz. Çünkü bu oda kokuları aslında evin temiz olduğu anlamına gelmiyor. Sadece temiz bir koku yayarak kötü kokular sizi rahatsız etmiyor. Bu nedenle evlerin temizlenmesi ve havalandırılması bizler için çok daha önemli. Bir de şunu bilmek gerekir ki yoğun deterjan kullanımı aynen oda parfümleri gibi ciddi risk oluşturur. Evde var olan patojenler yani bakterilerin, mantarların büyük bir kısmı bizim beraber yaşadığımız genel itibariyle sağlığımızı bozmayan şeyler. Bunların çok ağır deterjanlar, dezenfektanlar ve oda kokuları ile engellenmesine gerek yok. Basit temizlik malzemeleri ve hafif sabunla, sirkeyle beraber kolay bir şekilde temizlenebilir. Yoğun şekilde bu tür kimyasalların kullanılmasını önermiyoruz" ifadelerini kullandı./Archive%5C2021%5C2%5C20%5C184641376-pandemi-doneminde-kullanimi-artti-astimda-artista-oda-spreyi-uyarisi..._2.jpg"ARABALARDA DA AYNI TEHLİKE VAR"Evler kadar araçlarda da aynı sorunların yaşandığını belirten Prof. Dr. Akkoyunlu, "Evlerden çok daha fazla ve yoğun bir şekilde ayrıca çok daha dar bir alanda bu ürünleri kullanıyoruz. Belki de evlerden daha riskli alanlar buralardır. Bu alanlarda da dikkatli olmak gerekiyor. Genelde şikayetlerin başlaması şöyledir; araba ya da ev gibi kapalı bir ortama girdiğinizde bazen öksürük başlar bazen de kişi hırıltı şeklinde nefes alır. Göğüste sıkışma hissi de yaşanabilir. Bu kişilerin o maddeye karşı alerjisi olduğunu gösterir ya da kişinin astımı tetiklenmiş olabilir. Bu sorunlar devam ediyorsa doktora başvurulmalıdır" tavsiyesinde bulundu. Çocukluk çağında maruziyete de dikkat çeken Akkoyunlu, "Biz buna hijyen teorisi diyoruz. Bu tür dezenfektanların aşırı kullanımına bağlı özellikle şehir yaşamındaki çocuklarda astımın ortaya çıkma nedeni bu tür kimyasalların aşırı kullanımı" değerlendirmesinde bulundu. DHAApple'dan, 6G girişimi: Yeni mühendisler arıyor
Apple'dan, 6G girişimi: Yeni mühendisler arıyor ABD merkezli teknoloji üreticisi Apple, kendi 6G teknolojisini hayata geçirmek için yeni mühendisler arıyor. San Diego ve Silikon Vadisi'ndeki pozisyonlar için verilen iş ilanları, şirketin 6G konusunda vites artırdığını gösteriyor. Kaliforniya, Cupertino merkezli teknoloji devi Apple, geleceğin iPhone'larında yer alacak teknolojiler için hız kesmeden çalışmaya devam ediyor. Bu kapsamda son olarak 6G teknolojisine yoğunlaşan şirket, 6G'yi hayata geçirebilmek için yeni mühendisler arıyor.ABD'li üretici, 5G teknolojisine ilk kez birkaç ay önce piyasaya sürülen 2020 model iPhone 12 serisinde yer vermişti. Bu anlamda Android rakiplerinin bir hayli gerisinde kalan şirket, görünüşe göre 6G teknolojisinde hızlı davranmak istiyor.Bloomberg tarafından yayınlanan bir rapora göre Apple, 6G'yi geliştirmek için Silikon Vadisi ve San Diego'da çalışacak mühendisler arıyor. Söz konusu iş ilanında, "Gelecekteki Apple ürünleri üzerinde derin bir etkisi olacak yeni nesil kablosuz teknolojiyi üretmek için benzersiz ve ödüllendirici bir fırsata sahip olacaksınız. Bu görevde, önümüzdeki on yıl içinde ezber bozan yeni nesil radyo erişim teknolojileri yaratmaktan sorumlu, son teknoloji bir araştırma grubunun merkezinde olacaksınız" ifadelerine yer verildi. Apple, Qualcomm'a olan bağımlılığını daha da azaltmak için kendi 5G modemlerini kendi bünyesinde geliştirmeye başlamıştı. Bu yolda şirketin 5G teknolojisinden 100 kat daha hızlı olacağı söylenen 6G geliştirmelerine başlaması, üçüncü taraf şirketlere olan bağlılığı en aza indirme planının bir sonraki aşaması olarak görülüyor.Kaynak: Webtekno.com cumhuriyet.com.trSaatlerde kuartzın kullanılıyor olmasının sebebi nedir?
Saatlerde kuartzın kullanılıyor olmasının sebebi nedir? Kuartz, kum ve oksijenden oluşan doğal bir mineral. Beyaza yakın, temiz bir görüntüsü olan bu mineralin saatlerde kullanıldığını sıkça duyarız. Peki, bunun sebebi nedir? Seramik ve kuartz kristalleri gibi bazı materyaller, mekanik aksamlarda kullanıldıklarında elektrik üretme gücüne sahipler. Basınçsal elektrik denilen bir yöntemle voltajı mekanik gerilime çevirebiliyorlar. Tabii bunun tam tersi de mümkün. Kuartz kristalleri, tam bir kesinlikle frekans standardını koruyabilir. Bu da, saatin hareketlerini kontrol ederken hiç yanılmadığı, hassas bir ölçümle, zamanı her zaman doğru gösterebildiği anlamına geliyor. Kuartz sadece saatlerde değil, radyolar, mikroişlemciler ve daha birçok teknolojik uygulama alanlarında tercih edilen bir mineral. Ama elektronik aletlerde kullanılan kuartz, genelde laboratuarda üretilmiş olup aslının frekansı değiştirilmiş olan sentetik bir kopyasından ibaret.Kaynak: popsci.com cumhuriyet.com.trCHP’li Emir: Pandemiyle vekâleten mücadele
CHP’li Emir: Pandemiyle vekâleten mücadele Salgınla mücadele eden Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nde salgınla ilgili 6 daire başkanlığından 5’i vekâletle yönetiliyor. Bunlar arasında Aşı Dairesi de bulunuyor. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nde salgınla ilgili 6 daire başkanlığından 5’inin vekâletle yönetildiğini belirterek “Pandemiye karşı en önemli silah aşı. Aşı Dairesi ve birçok birim vekâleten yönetiliyor” dedi.Sağlık Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi veren Emir, “Aşı İle Önlenebilir Hastalıklar Daire Başkanlığı’na Tütün ve Madde Bağımlılığı ile Mücadele Dairesi Başkanı, Tüberküloz Dairesi Başkanlığı’na da Zoonotik ve Vektörel Hastalıklar Daire Başkanı vekâlet etmektedir. Atama yapılmayan Mikrobiyoloji Referans ve Biyolojik Ürünler Dairesi Başkanı’nın yerine Tüketici Güvenliği ve Halk Sağlığı Laboratuvar Daire Başkanı bakmakta. Bulaşıcı Hastalıklar Dairesi Başkanlığı görevi de Genel Müdür Yardımcısı Muhammet Çömçe tarafından yürütülmekte. Sağlık Tehditleri Erken Uyarı ve Cevap Dairesi Başkanlığı da vekâleten yönetiliyor” dedi. Erdem Sevgi