News - Haberler
Hubble Uzay Teleskobu, devasa Einstein halkasınıgörüntüledi
Hubble Uzay Teleskobu, devasa Einstein halkasını görüntüledi figure > Hubble Uzay Teleskobu, "evrende bilinen e n bütün ve en büyük Einstein halkalarından birini" görüntüledi. ScienceNews sitesinin haberinde, Ocak Takımyıldızı'nın ev sahipliği yaptığı GAL-CLUS-022058'e şeklinden ötürü "Molten Halkası" takma adı verildiği, halkanın, birbirlerine 4 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunan, muhtemelen etkileşim içindeki 2 galaksinin görüntüsü olduğu belirtildi. Ön plandaki oval galaksinin çekim kuvveti nedeniyle bu görüntünün oluştuğu belirtildi.Hubble verilerini inceleyen gök bilimciler, "İlk kez (teorik fizikçi Albert) Einstein'in genel görelilik teorisinde varlığına dair kuram ortaya koyulan bu nesnenin sıra dışı biçimi, çekimsel kırılma süreciyle açıklanabilir. Bu süreçte, çok uzakta parlayan ışık, kaynak ile gözlemci arasındaki nesnenin çekim etkisiyle bükülür." değerlendirmesini yaptı.Gökbilimciler, "Burada, arka plandaki galaksiden gelen ışık, önündeki galaksi kümesinin çekim kuvvetiyle kavislenerek bükülmüş." ifadesini kullandı.NASA'nın, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü (STScl) ile ortaklaşa geliştirdiği Hubble Uzay Teleskobu, 1990'dan bu yana dünya yörüngesinde uzay gözlemleri yapıyor. AABüyülüGerçekçilik; parçalanan kristal!
Büyülü Gerçekçilik; parçalanan kristal! figure > “Büyülü Gerçekçilik… Altmış tane kitabım olduğuna göre hayatımın büyük ve geniş bir anlamı, izdüşümü. İçinde yaşadığım bir değişik dünya. Bu dünyayı ben nasıl yakaladım? Gelin bir ona bakalım…” /Archive/2020/12/20/000755916-kapakic1.jpg 15 yaşında sessiz, dünyayı izleyen bir çocuk; ortaokul son sınıfta ve Mösyö Hristo adlı büyülü gerçekçi bir hikâye yazıyor. 1960’lı yıllar… Şişhane yokuşundaki bir kapıcı, bir sabah vakti bir güvercin olarak Kuledibi’ne doğru uçan ve Pera’yı bir kuş olarak on iki saat tepeden dolaşıp hayatının muhasebesini yapan bir yaşlı adam... O yaşta bir gencin yazdığı bu öykü okul çevrelerini sallamış, bana ilk defa yazar olmanın nasıl olduğunu tattırmıştı. Galatasaray Lisesi’nden, İstanbul Üniversitesi’nden hayranlarım oluşmuştu.PRİZMANIN KIRIKLARINDA SÜRÜLEN İZBenim gözüm dünyaya hep öyle bir prizmadan bakıyor. O prizmanın kırıkları ve pırıltıları da Büyülü Gerçekçilik. Kitaplarımda tarzım hep bu. O zamanlar bunun anlaşılması imkânsızdı. Fransa da Sürrrealizm (Gerçeküstücülük) hareketi yeni başlamıştı. Fakat gene de hikâyem büyük bir yankı yaptı ve Büyülü Gerçekçi dünyanın temelini ta o zamandan atmış oldum.1982’de Gabriel Garcia Marquez’in Nobel Edebiyat Ödülünü alması Büyülü Gerçekçilik’in ne olduğunu iyice açığa çıkardı. 1998’de de Portekizli Jose Saramago Nobel Edebiyat Ödülünü aldığında ise Avrupa edebiyatında Büyülü Gerçekçilik’in hakimiyeti çoktan anlaşılmıştı. Bizde de artık “Ahmet Ayşe’yi seviyor” romanlarının zamanı geçmişti./Archive/2020/12/20/000822322-ic2.jpgHEYECAN, ŞAŞKINLIK VE MUTLULUK VEREBİLMEKOkuru yan kapıdan içeriye sokup, kendi dünyanda dolaştırıp ona inanamayacağını inandırıp, sarsıp, ağlatıp ve güldürüp bir başka kapıdan çıkarıyordun. İşte bir ustanın yapabileceği Büyülü Gerçekçilik buydu. Okuruna katılıma hissi, heyecan, şaşkınlık ve mutluluk verebilmek… Bir rüyada yaşar gibi onu yaşatmak ve sonra şu yaşadığımız dünyaya bırakıvermek…O Mösyö Hristo’yu yazdığım yıllara geri dönebilsem, o çürük diş gibi eski apartmanın bir odasında düşüncelere dalsam, penceremden Şişhane Yokuşu gözükse, Tepebaşı’nın oralarda güneş batsa, içerdeki odada annem babam sağ olsa… İşte bu Büyülü Gerçekçilik olurdu.KİTABIN ELEKTRONİK ÇAĞ İLE VALSİDaima süslü defterlere el yazısıyla yazıyorum romanlarımı. Doludizgin, soluk soluğa, kör olurcasına… Tarzım bu. Bir sanrı, bir hezeyan gibi yazarım. Freni tutmayan bir arabada uçar gibiyimdir. Belki romanlarımın çabuk okunmasının sırrı budur.Artık elektronik bir çağda yaşıyoruz. Yavaş bir kitabı okumak güç kitabın yaşadığımız çağa ayak uydurması, ona sımsıkı sarılması gerek. Buna kitabın elektronik çağ ile valsi de diyebilirim. Hiçbir zaman planlı yazmam. Bir çetelem bile yoktur. Kalemimin beni koşturduğu yollardan giderim. Bu tehlikelidir, saplanıp kalabilirsin de ama bana hiç olmadı, şanslıyım./Archive/2020/12/20/000848118-ic3.jpgBÜYÜLÜ BELGESEL GERÇEKÇİLİK!Metinlerimde düzeltme, değiştirme yapılmıyor çünkü o zaman o Büyülü Gerçekçi kahkaha veya ağlayış bozuluyor, düzeltiler yama gibi duruyor. Onun için Büyülü Gerçekçilik yapılan, kurulan, kurgulanan değil, içten gelen bir görüş, bir duygu yelpazesi adeta bir kristal kadehin taş üstünde kırılıp parçalanmasıdır.Yeni bir tarz denedim, daha önce denendi mi bilmiyorum; “Büyülü Belgesel Gerçekçilik”. Dört beş kitabımda bu var. Stalin’i, Eva Peron’u, Kennedy’i yazdım. Yaşamlarını kitaplar dolusu inceledim dolayısıyla bütün bilgiler gerçekti fakat sonra üstlerine büyülü gerçekçi tülümü attım ve öyle tamamladım.TÜRÜN 20’İNCİ YÜZYIL EFENDİLERİ: GOGOL, BUZZATİ, KAFKA!Okuduğum yazarlar arasında; William Shakespeare, Büyülü Gerçekçi olduğu yeni anlaşılan Nikolay Gogol, Portekiz edebiyatını şahlandırmış deha Fernando Pessoa, 20’inci yüzyılın edebiyat mimarisini şekillendirmiş Franz Kafka, Japon Yasunari Kavabata düşlerimi beslemiş, bende bir kardeşlik hissi uyandırmıştır. Fellini, Antonioni gibi birçok sinemacı da öyle…Nikolay Gogol, Dino Buzzati, Franz Kafka; 20’inci yüzyılın ve Büyülü Gerçekçilik’in efendileri. Ölümsüz William Shakespeare de bence bir Büyülü Gerçekçi. Hamlet’in kurukafayla konuşması, kraliçelerin cinayetleri, Caliban ve peri Ariel, Bir Yaz Gecesi Rüyası benim için Büyülü Gerçekçilik.Ahmet Hamdi Tanpınar da elbette beni çok heyecanlandıran bir yazar. Yer yer Büyülü Gerçekçilik’e kayışları var ama o çok başka türlü, ayrıntılı, değişiktir. Onu çok seviyorum. Yaşadığı zamanlar anlaşılmaması, ona karşı ilgisiz kalınması şaşırtıcı./Archive/2020/12/20/000915587-ic4.jpgMARQGUEZ VE RÜŞDİ İLE TANIŞMAMÖlüm fermanı ile aranırken Salman Rüşdi ile Oxford da buluştum. Rüşdi ile çekilen fotoğrafımı yayınlamamamı sıkı sıkı tembih ettiler ama o yıllarda yayımladım. Bunalım içindeydi, kimseyle konuşamıyordu. ABD’deyken Gabriel Garcia Marquez’i tanıma fırsatı buldum, ABD’ye sığınmıştı. O sıralar Yüzyıllık Yalnızlık’ı yazıyordu. Büyük patlaması ve Nobel’i alışı bir, iki yıl sonra oldu. Bunlar heyecan verici, değişik deneyimler…FANTASTİK İLE BÜYÜLÜ GERÇEKÇİLİK FARKIÇocuk kitaplarımı da Büyülü Gerçekçi yazıyorum. Fantastik ile Büyülü Gerçekçilik arasında büyük bir fark var. Fantastik deyince Yüzüklerin Efendisi, Harry Potter, Spiderman gibi birtakım kitaplar, filmler akla geliyor. Büyülü Gerçekçilik ise bambaşka edebi bir tür.Fantastik edebiyat ve fantastik sinema daha çok Batıda serpilmiş, ABD de İngiltere de ortaya çıkmış, daha değişik, içinde cadılar, büyücüler, krallar olan bir edebiyat türü. Büyülü Gerçekçilik ise bir ruhun içindeki kristalin güneşte rengârenk parlaması, zekâ oyunları, okurla adeta pinpon oynar gibi karşılıklı alışverişler, okuru o dünyaya katmaktır./Archive/2020/12/20/000945165-ic5.jpgBÜYÜLÜ GERÇEKÇİ YAZDIM, YAŞADIM, KABUL ETTİRDİM!İlk başta bütün editörlerim, Attila İlhan, Yaşar Nabi Nayır bunun çok zor olduğunu söylemişlerdi. Çok şanslıyım büyük bir okur kitlem var. Büyülü Gerçekçi yazdım, yaşadım ve kabul ettirdim.Yeniden o 16 yaşındaki çocuk olabilmeyi isterdim. Bileğinde garip bir bilezikle doğmuş, hayatı hiç bilmeyen, cesur ve kendine güvenen bir kapıcıyı güpegündüz gökyüzüne uçuran… Bugünkü gibi cep telefonu, bilgisayar, böyle filmler gibi hiçbir şey olmadığı bir zamanda böyle bir dünyayı yakalayabilmiş o çocuk pekâlâ hayatında bambaşka şeyler de yapabilirdi. Ama ben ister miyim bunu? Hayır!Yeniden dünyaya gelsem gene yazar olurdum, gene ruhumu ve kalbimi sayfalara akıtarak yazardım. Gene beni şu an çevreleyen 20-25 yıllık okurlarımla - ki bunların çoğu artık ailem gibi oldu, benimle yaşıyorlar -, sürdürdüğüm bu hayatı seçerdim ve dünya kabuğu üzerinde yaptığım seyahatleri hiçbir zaman bırakmazdım.OKUMA LİSTESİ- William Shakespere: Hamlet, Fırtına, Bir Yaz Gecesi Rüyası, Othello (Türkiye İş Bankası Kültür Yay.)- Nikolay Gogol: Bir Delinin Hatıra Defteri (Türkiye İş Bankası Kültür Yay.), Palto (İthaki Yay.)- Kafka: Dava, Amerika (Türkiye İş Bankası Kültür Yay.)- Fernando Pessoa: Huzursuzluğun Kitabı (Can Yay.), Ophelia’ya Mektuplar (Sel Yayıncılık)- Dino Buzzati: Tatar Çölü (İletişim Yay.)- Yasunari Kavabata: Uykuda Sevilen Kızlar (Assos Yay.)- Jose Saramago: Bütün İsimler, Körlük (Kırmızı Kedi Kitabevi),- Ahmet Hamdi Tanpınar: Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Mahur Beste (Dergah Yayınları)- Gabriel Garcia Marquez: Yüzyıllık Yalnızlık, Yaprak Fırtınası, Kırmızı Pazartesi (Can Yayınları)- Salman Rüşdi: Şeytan Ayetleri Nazlı ErayRadyum kızları...
Radyum kızları... figure > Birbirinden bağımsız iki tarihsel trajedi; “Radyum Kızları” olarak bilinen işçilerin ve elektrik verilerek öldürülen filin trajedisi, Brooke Bolander’ın kısa romanında, tek bir hikâyede birleşiyor. /Archive/2020/12/20/000327310-ic1.jpg1900’lü yılların başında ABD’deki çeşitli fabrikalarda, karanlıkta parlayan saatlerin imalatına başlandı. Bunun başlıca sebebi cephedeki askerlerin geceleri de saatlerini bir ışık kaynağı kullanmadan ve düşmana görünmeden görebilecek olmasıydı. Bu saatlerin kadranlarına parlaklık veren boya radyum içeriyordu ve bunun sonucunda, saat boyama işinde çalışan fabrika işçilerinin birçoğu radyasyon zehirlenmesine maruz kaldı. Kimisi çalıştıkları kurumlara dava açsa da birçok kadın işçi hayatını çok büyük acılar çekerek kaybetti. İşte bu işçi kadınlar tarihe “radyum kızları” olarak geçti.Yine aynı yıllarda, Coney Adası’nda, sirklerde çalıştırılan Topsy adlı fil birkaç kişinin ölümüne sebep oldu ki bunlardan biri filin üzerinde sigara söndürmek istemişti. Bunun üzerine sirkten çıkarılan Topsy’nin halka açık bir biçimde idam edilmesine karar verildi, hem de elektrik verilerek./Archive/2020/12/20/000350372-kapakic2.jpgRADYUM KIZI REGAN VE FİLLER!Birbirinden bağımsız bu iki tarihsel trajedi, ödüllü yazar Brooke Bolander’ın Zararsız Tek Büyük Şey başlıklı kısa romanında, tek bir hikâyede birleşiyor. Üç farklı anlatıcı kısa bölümler halinde peş peşe devreye giriyor ve döngüsel bir çerçeve çiziyorlar.Bunlardan biri, “radyum kızları”ndan biri olan Regan’ın başına gelenleri okuduğumuz bölümlerden oluşuyor. Diğeri ise fillerle diplomatik ilişki kurması ve onlara radyoaktif trajediyi hatırlatan bir teklif götürmekle görevli bir bilim insanı olan Katherine’in bölümlerinden meydana geliyor.Nesilden nesile öykülerini miras bırakan fillerin dokunaklı anlatısı da ayrı, üçüncü bir izlek halinde ilerliyor. Kısacık bir kitap da olsa anlatı üç farklı ama iç içe geçen, giderek etkileyiciliği artan, bir yanıyla sert, bir yanıyla dokunaklı öykülerin kesişiminden ibaret./Archive/2020/12/20/000416700-ic3.jpgVE İNTİKAM...Brooke Bolander, tarihte gerçekten yaşanmış olayları bir noktaya kadar sadık bir şekilde birleştirdikten sonra, alternatif bir final sahneye koyuyor. Radyum kızların ve Topsy’nin - ve elbette diğer fillerin - intikamını kurguluyor. Bir de bunu yaparken hikâye anlatıcılığı hakkında bir hikâye de sunmaya çalışıyor. Üç katman birleştiğinde, bir intikamın soyağacının resmini görüyoruz adeta.Brooke Bolander Türkçede ilk defa okuduğumuz bir yazar ama yurtdışında okur kitlesini çoktan yaratmış, kendine has bir hayal gücüyle kalburüstü öykülere imza atan biri.Theodore Sturgeon Onur Ödülü Adayı olan, çeşitli öyküleriyle Hugo, Nebula, Locus gibi ödüllere de birçok kez aday gösterilen yazarın en çok ses getiren kısa romanı - kimilerine göre uzun öyküsü - Zararsız Tek Büyük Şey; Nebula En İyi Uzun Öykü Ödülü ile Locus En İyi Uzun Öykü Ödülü’ne değer görülürken, En İyi Kısa Roman dalında Britanya Fantazi Ödülü, Dünya Fantazi Ödülü ve Shirley Jackson Ödülü’ne, ayrıca Hugo En İyi Uzun Öykü Ödülü’ne aday gösterilmiş bir kitap.Bu kadar ödül ve adaylığın sebebinin, metnin ustaca kurulmasında, anlatıcının döngü halinde sürekli değişmesine rağmen tadını hiç kaybetmemesinde, dildeki şiirselliğin anlaşılırlığını yitirmemesinde yattığını söyleyebiliriz ki çevirmen Çağlar Kök’ün de bunda büyük bir payı var.Zararsız Tek Büyük Şey / Brooke Bolander / Çeviren: Çağlar Kök / Çınar Yayınları / 88 s. Tolga BabanurDune sapkınları!
Dune sapkınları! figure > Tür içerisindeki “iyi edebiyat iyi edebiyattır”cıları bir araya getiren yeni dalga bilimkurgu akımının en önemli temsilcilerinden Frank Herbert’in türün tüm olanaklarını kullandığı, Dune serisinin beşinci kitabı Dune Sapkınları; inanç ve inançsızlık arasındaki çizgiyi soluklaştıran, epik serinin sonuna bir kala taşları yerinden oynatan bir yapıt. /Archive/2020/12/19/235436814-ic2.jpg“Yüzüklerin Efendisi dışında bu kitapla kıyaslanacak başka bir kitap yok.”Arthur C. Clarke“Güçlü, inandırıcı ve usta işi.”Robert A. Heinlein“Modern bilimkurgunun mihenk taşlarından biri.”Chicago TribuneOkurlar tarafından 20. yüzyılın en iyi bilimkurgu yapıtı seçilen, En İyi Roman kategorisinde Hugo Ödülü, En İyi Roman kategorisinde Nebula Ödülü alan Dune serisi, yepyeni kapakları ve gözden geçirilmiş çevirileriyle İthaki’de.Tür içerisindeki “iyi edebiyat iyi edebiyattır”cıları bir araya getiren yeni dalga bilimkurgu akımının en önemli temsilcilerinden Frank Herbert’in türün tüm olanaklarını kullandığı, Dune serisinin beşinci kitabı Dune Sapkınları; inanç ve inançsızlık arasındaki çizgiyi soluklaştıran, epik serinin sonuna bir kala taşları yerinden oynatan bir yapıt./Archive/2020/12/19/235454298-ic1.jpgDune Sapkınları’nda, Tanrı İmparator II. Leto’nun üç bin beş yüz yıla yakın süren hükümdarlığının son bulmasının üstünden bin beş yüz yıl geçti. Altın Yol için yaptığı bu fedakârlıktan sonra insanlar II. Leto’nun “gerçekten de” ölüp ölmediğinden hâlâ emin değillerdi ve İmparatorluk harap olsa da Altın Yol’u sıkı sıkıya takip etmeye devam edeceklerdi.Dağılış sonucu milyonlarca insan parçalanan medeniyeti terk ederek uzayın bilinmeyen köşelerine dağılmışlardı. Artık Rakis denen Arrakis yine çölleşmişti ve kum solucanları ölmekteydi. Bu sırada, Kayıp Olanlar gücü ellerine geçirmek için geri dönmüştü.Hizipler, İmparatorluk’tan arta kalanın kontrolünü ele geçirmek için yarışırken Rakis’te Sheeana adında bir kız tüm dikkatleri üstüne çekmişti çünkü son Tanrı İmparator’un bahsettiği kehaneti gerçekleştirebiliyordu: Kum solucanlarını kontrol etmek.Tüm bunlar olurken Bene Geseritler’in önünde iki seçenek vardı: Ya gizli manipülatörler olarak, hayatta kalmaya çabalayan insanlığın aynı yolda ilerlemesini yönlendirmeye devam edip gerilimi azaltacak ya da Altın Yol’u kabul edip insanlığı yok olma tehlikesinden uzak yeni bir geleceğe götüreceklerdi.Dune Sapkınları / Frank Herbert / Çeviren: Dost Körpe / İthaki Yayınları / 600 s. Cumhuriyet Kitap EkiMeteoroloji uyardı! Sağanak ve kar geliyor
Meteoroloji uyardı! Sağanak ve kar geliyor figure > Türkiye beklenen kar yağışına bir türlü kavuşamazken Meteoroloji yeni hava durumu raporunu paylaştı. Rapora göre bugün, pek çok bölgede yağış, Van ve çevresinde ise kar bekleniyor. Yağışların öğle ve akşam saatlerinde etkili olacağı aktarıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son açıklamaya göre; ülkemizin kuzey ve doğu kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Batı Karadeniz, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa'nın doğusu ve Kırklareli'nin kıyı ilçelerinin yer yer hafif yağmurlu, Van çevrelerinin hafif kar yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyorSabah ve gece saatlerinde Marmara ile iç ve doğu kesimlerde yer yer sis ve pus ile birlikte doğu bölgelerde buzlanma ve don olayı öngörülüyor.MARMARAParçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bursa'nın doğusu ile Kırklareli'nin kıyı ilçelerinin yer yer hafif yağmurlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.Edirne °C, 10°C Parçalı ve çok bulutluİstanbul °C, 12°C Parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra yer yer hafif yağmurluKırklareli °C, 10°C Parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra kıyı kesimleri yer yer hafif yağmurluEGEParçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde iç kesimlerinde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.A.Karahisar °C, 11°C Parçalı ve az bulutluDenizli °C, 16°C Parçalı ve az bulutluİzmir °C, 15°C Parçalı ve az bulutluManisa °C, 14°C Parçalı ve az bulutluAKDENİZParçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde iç kesimlerinde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.Adana °C, 19°C Az bulutluAntalya °C, 20°C Az bulutluHatay °C, 17°C Parçalı ve az bulutluMersin °C, 19°C Az bulutluİÇ ANADOLUParçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.Ankara °C, 9°C Parçalı ve az bulutluÇankırı °C, 10°C Parçalı ve az bulutluEskişehir °C, 9°C Parçalı ve az bulutluKonya °C, 10°C Parçalı ve az bulutluKARADENİZParçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yer yer hafif yağmurlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.Bolu °C, 8°C Parçalı ve çok bulutlu, akşam saatlerinden sonra yer yer hafif yağmurluSamsun °C, 12°C Parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra kıyı kesimleri yer yer yağmurluTrabzon °C, 12°C Parçalı ve çok bulutlu, öğleden sonra kıyı kesimleri yer yer yağmurluDOĞU ANADOLUParçalı ve az bulutlu, doğusunun yer yer çok bulutlu, Van çevrelerinin hafif kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde yer yer sis ve pus hadisesi ile birlikte buzlanma ve don olayı öngörülüyor.Erzurum °C, 2°C Parçalı bulutluKars °C, 2°C Parçalı ve çok bulutluMalatya °C, 9°C Parçalı ve az bulutluVan °C, 5°C Parçalı ve çok bulutlu, hafif kar yağışlıGÜNEYDOĞU ANADOLUParçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde kuzey ve doğu kesimlerinde yer yer sis ve pus hadisesi bekleniyor.Diyarbakır °C, 8°C Parçalı ve az bulutluGaziantep °C, 13°C Az bulutluSiirt°C, 11°C Parçalı ve az bulutluŞanlıurfa °C, 15°C Az bulutlu cumhuriyet.com.trFenerbahçe Teknik DirektörüErol Bulut'tan istifa konusunda açıklama!
Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut'tan istifa konusunda açıklama! figure > Fenerbahçe'nin teknik direktörü Bulut, ""İstifa beklentisi hakkında söyleyeceğim bir şey yok. Şu an 23 puanla üçüncü sıradayız" dedi. Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut, 3-1 mağlup oldukları Gaziantep FK maçının ardından yaptığı açıklamada, "Penaltımız ve golümüz verilmedi" dedi. Erol Bulut, taraftarların istifa beklentisi ile ilgili ise diyecek sözünün olmadığını ve bu durumdan mücadele ederek çıkacaklarını söyledi.Fenerbahçe, Süper Lig’in 13. haftasında konuk olduğu Gaziantep Futbol Kulübü’ne 3-1 mağlup oldu. Bu sonuçla üst üste ikinci kez sahadan yenilgiyle ayrılan sarı-lacivertli ekipte Teknik Direktör Erol Bulut açıklamalarda bulundu. Kötü gidişat nedeniyle üzgün olduklarını ve çözüm üretmeye çalıştıklarını söyleyen Erol Bulut, önümüzdeki süreçte toparlanmaya çalışacaklarını belirtti.Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut, "Bugün Gaziantep’e karşı mağlup olduk. Maçın genelinde oyunun kontrolü bizdeydi ama şanslı taraf Gaziantep ekibiydi. Kalemizde çok fazla pozisyon vermedik. Bir duran toptan rakibin ayağına düşen pozisyon gol oldu. İkinci gol de penaltıdan geldi. VAR’daki ofsayt çizgisini kimin çektiğini öğrenmek istiyorum. İkinci olarak dünkü maçta verilen penaltı ile bizim maçta verilmeyen penaltı nasıl bir karar mekanizmasıdır öğrenmek istiyorum. Çünkü o pozisyonda kesinlikle penaltı var. Rakip Thiam’ın ayağına temas ediyor. O yüzden bu iki karar nasıl veriliyor gerçekten merak ediyorum” ifadelerini kullandı."İSTİFA BEKLENTİSİ HAKKINDA DİYECEK BİR ŞEYİM YOK"Özellikle taraftarların istifa beklentisi hakkında konuşan Bulut, "İstifa beklentisi hakkında söyleyeceğim bir şey yok. Şu an 23 puanla üçüncü sıradayız. Daha 27 maçımız var. Tabi herkes hocam sen ne diyorsun, ne anlatıyorsun diyecek ama biz yeni bir takımız ve çok eksiğimiz var. 17-18 yeni transferimiz var. Samatta, Perotti gibi eksiklerimiz var. O yüzden bu duruma birlikte girdik ve bu durumdan da birlikte savaşarak çıkacağız” diye konuştu. İHATFF: Birüst klasman hakemimizin Covid-19 testi pozitifçıkmıştır
TFF: Bir üst klasman hakemimizin Covid-19 testi pozitif çıkmıştır figure > Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), bir üst klasman hakeminin Covid-19 testinin pozitif çıktığını açıkladı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), bir üst klasman hakeminin Covid-19 testinin pozitif çıktığını açıkladı.TFF’den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:"Bir üst klasman hakemimizin 18.12.2020 Cuma günü yapılan rutin Covid-19 PCR testi sonucu pozitif çıkmıştır. Hakemimizin herhangi bir semptom göstermemesine rağmen talimatlar gereği tedbir amaçlı karantinaya alınarak tedavisine başlanmıştır. 10 gün boyunca izolasyon süreci devam edecek olan hakemimizin yapılacak tüm tetkik ve testleri yakından takip edilecektir. Kamuoyunun bilgilerine sunarız." DHAMarius Sumudica: "Fenerbahçe'den daha iyiydik ve galibiyeti hak ettik"
Marius Sumudica: "Fenerbahçe'den daha iyiydik ve galibiyeti hak ettik" figure > Gaziantep Futbol Kulübü Teknik Direktörü Marius Sumudica, 3-1 kazandıkları Fenerbahçe maçının ardından yaptığı açıklamada, "Rakimizden daha iyiydik ve galibiyeti hak ettik" dedi Gaziantep Futbol Kulübü Teknik Direktörü Marius Sumudica, 3-1 kazandıkları Fenerbahçe maçının ardından yaptığı açıklamada, "Rakimizden daha iyiydik ve galibiyeti hak ettik" dedi. Kulübüyle 4 aylık daha kontratının kaldığını söyleyen Rumen teknik adam, alınan galibiyetle ilgili "Bu kene galibiyet vermemiz gerekiyordu" açıklamasını yaptı.Gaziantep FK, Süper Lig’in 13. haftasında konuk ettiği Fenerbahçe’yi 3-1 mağlup ederek puanını 21’e çıkardı. Bu sonuçla ligde maç fazlasıyla dördüncü sıraya yerleşen Gaziantep FK’da Teknik Direktör Marius Sumudica karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Zor bir maçı kazandıkları için çok mutlu olduklarını söyleyen Sumudica, "Lige renk katan ve iyi futbol oynamaya çalışan ekiplerden birisiyiz. Takım olarak iyi bir performans ortaya koyduk. Bugün rakibimizden daha iyiydik. Tatiksel olarak iyi hazırlandık. Bu galibiyeti hak ettik. Futbolcularımız çok iyi mücadele etti ve sonunda galibiyeti aldık. Oyuna 3-5-2 sisteminde başladık ve rakibimiz, Thiam’ı oyuna alınca biz de taktiğimiz değiştirdik ve buna önlem aldık. Sonucunda da kazandık. Yaklaşık bir yıldır sahamızda puan kaybetmiyoruz. Son 20-21 maçtır yenilmeyen ve gol atan bir ekibiz. Bu galibiyeti hak ettik ve daha fazlasını da hak ettiğimizi düşünüyorum" ifadelerini kullandı."BUGÜN BU KENTE GALİBİYET VERMEMİZ GEREKİYORDU"Gaziantep’te özel bir hastanede yaşanan patlama nedeniyle kentin zor bir gün geçirdiğini de vurgulayan ve bu galibiyeti kent için aldıklarını aktaran Marius Sumudica, "Bugün yaşanan olayla ilgili şehrimize geçmiş olsun diyorum. Şehir bugün zor bir süreç yaşadı. O yüzden bugünkü galibiyet kentimize, taraftarlarımıza armağan olsun. İyi bir takımız, her anlamda iyi bir ekibimiz var. O yüzden başarılar da kendiliğinde geliyor" dedi."DÖRT AYLIK KONTRATIM KALDI"Gaziantep ekibiyle sözleşmesinin 4 ay sonra biteceğini ve yeni sözleşme konusunda bir gelişme olmadığını vurgulayan Sumudica, "Kendi performansım hakkında konuşmak istemiyorum. Galip geldiğimiz için mutluyum. Burada mutluyum ve kalmak istiyorum ama 4 aylık bir kontratım kaldı. Henüz yönetimden bu konuda bir talep gelmedi. Ben de bunları düşünmek istemiyorum ve işime odaklanıyorum" şeklinde konuştu. İHAGaziantep’te hastanedeki patlamadaölüsayısıyükseldi
Gaziantep’te hastanedeki patlamada ölü sayısı yükseldi figure > Gaziantep'te SANKO Üniversitesi Özel Sani Konukoğlu Hastanesi'nin koronavirüs (COVID-19) yoğun bakım ünitesinde oksijen tüpü patlamıştı. Patlamayla birlikte çıkan yangında hayatını kaybedenlerin sayısı 10'a yükseldi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Gaziantep'te meydana gelen üzücü olay nedeniyle bir hastamız daha nakledildiği hastanede yaşamını yitirdi. Can kaybımız 10'a yükseldi. Merhumeye Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum” dedi./Archive/2020/12/19/221600509-koca-3.jpg cumhuriyet.com.trRıdvan Dilmen'den Fenerbahçe Teknik DirektörüErol Bulut için ilginçyorum: Teşekkür edeceksin!
Rıdvan Dilmen'den Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut için ilginç yorum: Teşekkür edeceksin! figure > Rıdvan Dilmen, ""Fenerbahçe takımında 3-4 kişiyi kadro dışı bırakacaksın. Burası Fenerbahçe! Erol hocaya da teşekkür edeceksin" dedi. Eski futbolcu ve yorumcu Rıdvan Dilmen, NTV'de %100 Futbol programında Gaziantep FK - Fenerbahçe maçı hakkında konuştu.Dilmen, Süper Lig'in 13. haftasında oynanan Gaziantep FK-Fenerbahçe karşılaşması ilk yarısında ve sonunda açıklamalarda bulundu.İşte o açıklamalar...İlk yarısı Gaziantep FK'nın 2-1 üstünlüğüyle sona eren Gaziantep - Fenerbahçe maçının devre arasında açıklamalarda bulunan Rıdvan Dilmen, "İlk golde Altay Bayındır olmuş olsaydı gol olmayabilirdi. Fenerbahçe'nin 1 tane pozisyonu vardı, o da gol oldu. Nazım'ın ortasında Pelkas attı. Hiç ligimizi bilmeyen birisi bu akşam maça gelse bu sarılı takım lig 2. deseler bir daha hiç maça gelmez. Fenerbahçe bu akşam berabere kalırsa lig ikinci olacak." dedi. Fenerbahçe'nin ilk yarıdaki performansını eleştiren Dilmen, "Bir kere şu var ki Sumudica’nın takıma eli değiyor çok net. Kayserispor'da da, Gaziantep'te de hocanın takım üstündeki ağırlğını görüyorsunuz. Hem oyun olarak hem de fizik olarak. Gaziantep FK, Türkiye'nin 3'lü oynayan tek takımı. Arıyorum arıyorum Fenerbahçe'nin doğru bir yerini... Savunmadan orta saha forvetine kadar. Takım Gustavo'ya uyuyordu, Gustavo 2-3 haftadır takıma uyuyor ve 'Yeter' diyor. Tisserand zaten... Geçen hafta da yaptırdı bir penaltı. Fenerbahçe'nin neresi doğru ki.." ifadelerini kullandı. /Archive%5C2020%5C12%5C19%5C210946813-gaziantep-fk-fenerbahce-3-1_3.jpgFenerbahçe'nin deplasmanda Gaziantep FK'ya 2-1 mağlup olduğu karşılaşma sonrasında konuşan Rıdvan Dilmen, "Fenerbahçe bugün 1 puan alsa, ikinci oluyor, kazansa liderle eşitleniyor. Bu Fenerbahçe takımı daha 13. haftada son 6 haftada 4 mağlubiyet aldı. Ne biçim lig burası ya? Fenerbahçe savunması 'savunma' değildir! Bir tarafta böylesi bir teknik direktör, bir diğer tarafta hangisi teknik direktör belli değil. Selçuk Şahin bağırıyor, Volkan Demirel bağırıyor, Erol Bulut bağırıyor. Fenerbahçe'de kimin antrenör olduğu belli değil." diye konuştu.'EROL BULUT'A TEŞEKKÜR EDECEKSİN'Fenerbahçe'de rakidal kararlar alınmasını söyleyen Dilmen, "Fenerbahçe takımında 3-4 kişiyi kadro dışı bırakacaksın. Burası Fenerbahçe! Erol hocaya da teşekkür edeceksin. Samatta diye bir oyuncu geldi Fenerbahçe'ye. Samatta, 17 Kasım'da Tanzanya Milli Takımı'nda sakatlandı. Tanzanya gazetelerinde ikinci maçta oynayamayacak üzüldük deniyor. Fenerbahçe'ye 35 yaşında Emre Abi için gelmeyeceksin. Fenerbahçe için geleceksin!" dedi. cumhuriyet.com.trEfes TOFAŞ'ıyendi
Efes TOFAŞ'ı yendi figure > TOFAŞ - Anadolu Efes: 78-92 SALON: TOFAŞHAKEMLER: Zafer Yılmaz, Özlem Yalman, Ahmet TatlıcıTOFAŞ: Berkan Durmaz 2, Semaj Christon 14, Batın Tuna 8, Jeremy Simmons 4, Tarik Phillip 16, Berk Uğurlu 7, Berke Büyüktuncel 2, Alihan Demir 8, Ömer Yavaş 3, Mert Konuk 6, Muhsin Yaşar 8ANADOLU EFES: Rodrigue Beaubois 2, Tolga Geçim 10, Adrien Moerman 27, Vasilije Micic 4, Bryant Dunston 4, Ahmet Buğrahan Tuncer 23, Krunoslav Simon 7, Sertaç Şanlı 6, Doğuş Balbay 7, Yiğitcan Saybir 21.PERİYOT: 25-14DEVRE: 37-533.PERİYOT: 54-78/Archive%5C2020%5C12%5C19%5C220117035-tofas-anadolu-efes-fotograflar_8.jpgING Basketbol Süper Ligi’nin 13’üncü hafta mücadelesinde Anadolu Efes, deplasmanda karşılaştığı TOFAŞ’ı 78-92’lik skorla yenerek, yenilmezliğini sürdürdü.Zorlu mücadeleye, Covid-19 vakaları nedeniyle önemli oyuncularından yoksun çıkan TOFAŞ, 8-0’lık seri ile başladı. Pota altındaki üstün oyununu sürdürerek, rakibinin hatalarını iyi hızlı hücumlarla iyi değerlendiren Bursa temsilcisi, periyodu 25-14’lük skorla önde tamamladı.İkinci periyotta bambaşka bir oyun ortaya koyan Anadolu Efes, bu bölümün ilk dakikalarında 11-0’lık seri yakaladı ve Adrien Moerman’ın dış atış isabetiyle öne geçti: 29-31. TOFAŞ’ın savunmada ritmini kaybettiği anlarda Moerman ve Ahmet Buğrahan Tuncer ile skorer kimliğini ortaya koyan Anadolu Efes, 39 sayı kaydettiği bu periyod sonrası soyunma odasına 37-53’lük skor avantajıyla girdi.Oyun hakimiyetini tamamen eline geçiren Anadolu Efes, hücumdaki istikrarını sürdürerek aradaki farkı korudu. TOFAŞ, bu bölümde Tarık Phillip ve Christon ikilisiyle direnç göstermeye çalışsa da, Moerman’ın başı çektiği hücumlarda rahat skorlar bulmaya devam eden Anadolu Efes, son periyoda 54-78 üstün başladı.Mücadelenin son periyodunda skorun rehavetiyle üst üste hücumlarından boş dönen Anadolu Efes, TOFAŞ’ın gelen basketlerine karşın, aradaki farkı korurken; parkeden de 78-92’lik skorla galip ayrıldı. Bu sonuçla birlikte Anadolu Efes, ligdeki 11’inci maçını da kazanarak yenilgisizliğini sürdürdü. TOFAŞ ise 7’nci mağlubiyetini aldı. DHA
