Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 07.19.2025, 12:10 AM (GMT)

News - Haberler

Uzmanlar uyardı: 'Virüsten kaçarken kansere yakalanmayın'

Uzmanlar uyardı: 'Virüsten kaçarken kansere yakalanmayın' Dünyada ve ülkemizde kanser konusunda yaşanan gelişmeler, bu gelişmelerin uygulama alanındaki etkileri gibi başlıklar TTOD tarafından 12-15 Kasım 2020 tarihleri arasında online platformda ‘Pandemi gölgesinde geçen 2020 yılında onkolojide neler değişti?” başlığıyla gerçekleştirilecek Türk Tıbbı Onkoloji Derneği Sanal Kongresi’nde ele alınacak.‘PANDEMİ DÖNEMİ KANSER TEDAVİLERİNE ENGEL DEĞİL’Kongre öncesi düzenlenen toplantıda konuşan Doç. Sönmez, koronavirüs pandemisinin kanser tedavilerine engel olmadığını söyledi. Sönmez “Covid-19 hastalığına ait semptomlar olmadığı sürece, en yüksek risk gruplarından olan kanser hastalarının, doktorlarının tavsiyelerine uymalarını ve tedavilerine mutlaka devam etmelerini öneriyoruz. Kemoterapi hastaları kesinlikle salgın sürecinde tedavilerini aksatmamalıdır. Evlerde de izolasyonlarına devam etmeliler ve sağlıklı beslenerek egzersizle bunu desteklemeliler” dedi. Kanser hastalarının Covid-19'a yakalanması durumunda seyirleri daha ağır olabildiğini anımsatan Sönmez “Hastanelerde bütün önlemler alınmış durumdadır, vatandaşlarımızı tereddüt etmeden şikayetleri olduğunda başvurmaları konusunda bir kez daha uyarıyoruz” diye konuştu.AKCİĞER KANSERİNDE YENİLİKLERTTOD ve Kongre Başkanı Prof. Dr. N. Serdar Turhal ise akciğer kanseri tedavisindeki yeniliklere dikkat çekti. Turhal “Akciğer kanseri sık rastlanan bir kanser olduğu için de son 30 yılda kanserde görülen yaklaşık yüzde 30 oranında ölüm oranındaki azalmada, bu akciğer kanserindeki tedavilerdeki etkinliğin de önemli bir katkısı oldu. Yalnız 2020 yılında akciğer kanserinde 9 yeni endikasyonda tedavi onaylandı. Bunların 4 tanesi tamamen yeni ilaçlardan oluşmaktaydı. Bu tedavilere olan cevap oranları yüzde 50 ile 85 arasında değişiyor ve ortalama hastalıksız sağ kalım 10 ila 25 aylar arasına çıktı” dedi.'KÖTÜ ALIŞKANLIKLARIMIZ ÖLDÜRÜYOR'TTOD Yönetim Kurulu Üyesi, Sayman Doç. Dr. Tarık Salman da kanserin her gün büyüyen sosyoekonomik bir sorun olduğunu, dünyada her yıl yaklaşık 20 milyon kişi kanser tanısı almakta olup, her yıl 10 milyon insan kansere bağlı nedenlerden öldüğünü anımsattı. “Ülkemizde son istatistiklere göre bir yıl içinde 148 bin hasta kanser tanısı almış ve 92 bin hasta kansere bağlı nedenlerden kaybedilmiştir” diyen Salman “Dünyada kansere bağlı yapılan toplam harcama 1.2 trilyon dolardır. Fakat önleyici tedbirler ve erken tanı için harcanılacak 10 milyar doların bu alanda 100 milyar dolarlık tasarruf sağlayacağı görüşü kabul edilmektedir.  Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kansere bağlı 3 ölümden biri beş temel davranış ve beslenme alışkanlığıyla ilgilidir:  Sigara –tütün ürünleri, obezite/şişmanlık, yYetersiz fiziksel aktivite, yetersiz meyve-sebze tüketimi, aşırı alkol tüketimi Bu beş maddeye ek olarak güneşe maruziyetin kontrolü, mesleki risklerin azaltılması, HBV (hepatit B virüs) ve HPV (insan papillom virüs)  ilgili kontrol ve önlemler ile tüm kanser vakalarınınz yüzde 30-40’ı engellenebilir. Yani ‘kanser önlenebilen bir hastalıktır” değerlendirmesini yaptı.‘KANSER BENİM ECELİM DEĞİL’KUTU: Türk Tıbbi Onkoloji Derneği (TTOD) tarafından hayata geçen “Adım Adım Umuda” belgeseli de gösterime girdi. “Hayat için bilimin izinde” sloganı ile hayata geçen belgeselde meme, prostat ve akciğer kanseri teşhisi alan üç farklı hastanın iç dünyaları, duyguları, tanıklıkları, adanmışlıklarıyla adım adım umuda olan yolculukları birebir hasta ve hekimlerin ağzından anlatılıyor. Belgeselde prostat kanseriyle mücadelesini kendi ağzından anlatan ve prostat sorunlarını ilk 50’li yaşlarında fark eden Trabzonlu Mehmet Çoban, biyopsi ve ameliyat korkusu nedeniyle hem teşhisini zorlaştırdı hem de tedavinin 10 yıla yakın bir süre geç başlamasına neden oldu. Çoban, belgeselde “Kanser benim ecelim değil. Tıp ilerledi, tedavi var” diyor. 1996 İzmir doğumlu Eda İnce, Muğla Üniversitesi Turizm Bölümü’nden mezun olması hayallerini gerçekleştirmek için attığı önemli adımlardan biriyken okulun son senesinde memesindeki yumruyu fark etmesi ve sonrasında annesinin ısrarcı takibiyle doktora gitti ve 22 yaşında meme kanseri teşhisi konuldu, kanserin koltuk altı lenfine ve karaciğerine metastaz yaptığı ortaya çıktı. Kemoterapiye iyi yanıt veren Eda, tedavisi sırasında kendisine moral olarak iyi gelecek adımlar attı. Önce ertelediği hayalini gerçekleştirdi ve fotoğraf çekmeye başladı. Eda, “Her şey olması gerektiği zamanda oluyor” diyor. Yoga eğitmeni olan Eda, hayallerini bir bir gerçeğe dönüştürmek üzere kanserle mücadelesine devam ediyor.‘DİK DURACAĞIM, SAĞLAM DURACAĞIM’1960 doğumlu, İzmirli Hakkı Engin Erenel de 2015 yılında ağır bir soğuk algınlığı geçirdi ve geçmeyen sırt ağrısı nedeniyle doktora gitmeye karar verdi. Yapılan tetkikler sonucu Hakkı Engin Erenel’e akciğer kanseri teşhisi konuldu. Laparoskopi yöntemiyle akciğerinin bir lobu alınan ardından hem kemoterapi hem de ışın tedavisi gören ve iş hayatına devam eden Erenel, gelen teklif üzerine Bozcaada’ya taşındı ve bir restoranın hem şefi hem de DJ’yi oldu. Ameliyatından 8-9 ay sonra yapılan kontrol taramalarında yumuşak dokuda kitleye rastlandı. Yapılan operasyon sonucu tedbir amaçlı iki kaburgası alınan Erenel’in yumuşak dokusunda iki buçuk santim tümör çıktı. Tedavi kaldığı yerden devam etti. Ancak DJ’lik yaptığı bir gece sesi kısıldı ve çıkmaz oldu. Yapılan tetkiklerde ses tellerinin arkasında tümöre rastlandı. Ancak yeri zor olduğu için ameliyat seçeneği uygulanamadı. Ama bu sefer de hedefe yönelik tedaviler yardımına yetişti. Şimdi Erenel üç ayda bir hedefe yönelik tedavi alıyor ve sürekli kontrol edilerek gerektiğinde MR ya da PET tarama yapılarak Erenel’in hastalığı gözlemleniyor. Erenel. belgeselde şunları söylüyor: “Ben bu kafayı bozmayacağım. Dik duracağım. Sağlam duracağım. Bozcaada’da inanılmaz bir oksijen var. Gürültü yok, insan kargaşası yok. Stresten uzaksınız. Uyku düzenim çok yerinde. Güneşle besleniyorsunuz. Moralinizi bozacak olaylar olmuyor, burada her şey çok kıvamlı.” Sibel Bahçetepe

Fahrettin Koca, güncel koronavirüs verilerini açıkladı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Fahrettin Koca, güncel koronavirüs verilerini açıkladı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 12 Kasım 2020 tarihli koronavirüs tablosunu paylaştı. Koca, Türkiye'de koronavirüs nedeniyle 88 yurttaşın daha yaşamını yitirdiğini açıkladı.Bakan Koca, ayrıca yaptığı açıklamada 2 bin 181 yeni hastanın tespit edildiği bilgisini verdi. Koronavirüs nedeniyle 11 bin 233 kişi yaşamını yitirirken, koronavirüs hasta sayısı 404 bin 894'e yükseldi. Bugün iyileşen sayısı 2 bin 181 oldu. "AĞIR HASTA SAYISI ARTMAYA DEVAM EDİYOR"Koca, ''Bugün tespit edilen 2.841 yeni hastamız var. Ağır hasta sayısındaki artış devam ediyor. Artan hasta sayısını düşürecek olan hareketliliği ve teması azaltarak tedbirlere beraberce uymaktır. Maske ile virüs yükünü düşürelim'' dedi.Türkiye'nin 12 Kasım 2020 günlük koronavirüs tablosu şöyle:/Archive/2020/11/12/194108180-kk.jpg cumhuriyet.com.tr

İYİParti'liÇıray: "Bütün suçMB Başkanıve Albayrak'ınmış. Erdoğan'ıaldatmışlar"

İYİ Parti'li Çıray: "Bütün suç MB Başkanı ve Albayrak'ınmış. Erdoğan'ı aldatmışlar" İYİ Parti'li Aytun Çıray, AKP dönenimde yaşanan sorunlara ve Albayrak'ın istifa etmesine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Kinayeli bir mesaj yayınlayan Çıray, "Bütün suç, fakirlik, Covid-19 artışı, yolsuzluklar, devalüasyon, MB Başkanı ve Berat Albayrak'ınmış. Sayın Erdoğan'ı aldatmışlar. Hatta onlar oraya gizlice oturmuşlar. Millet ile Tayyip Bey arasında engelmişler. Neyse ki eleştirileri dinliyorlar. Böylece AKP kilometreyi sıfırladı" dedi./Archive/2020/11/12/193523809-33.jpg cumhuriyet.com.tr

Kırmızılisteye alınan yakalıtoy kuşunu avcılar vurdu

Kırmızı listeye alınan yakalı toy kuşunu avcılar vurdu Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından kırmızı listeye alınan, Anadolu’da nesli tükendiği bilinen, en son 1912 yılında Kars'ta, 2013 yılında da Konya'nın Karapınar ilçesi yakınlarında rastlanılan yakalı toy kuşu, 20 Ekim günü Akçaabat'ta bitkin halde bulundu. Yakalı toy kuşu, kedilere yem olmaktan kurtarılarak kuş gözlemcileri aracılığıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Kazakistan'da üretilip sırtında takip cihazıyla doğaya salındığı tespit edilen göç yorgunu kuş, tedavi edildikten sonra 14 gün önce Gümüşhane'de yeniden doğaya salındı.600 KİLOMETRE UÇABİLDİUydu ve radyo frekanslarıyla takip edilen kuşun 4 gün boyunca 600 kilometre uzaklıkta sabit bir noktadan sinyal göndermesi üzerine harekete geçildi. Trabzon'da kuşun bakımını üstlenen doğa fotoğrafçısı Hakan Kahraman, sinyali takip ederek yakalı toy kuşunu Yozgat'ın Sorgun ilçesinde av tüfeğiyle vurulmuş halde ölü olarak buldu. ‘BİZ YAŞATIYORUZ, AVCILAR ÖLDÜRÜYOR’Trabzon’da yakalı toy kuşunun bakımını üstlenen ve kuşa 'Lazize' ismini veren Hakan Kahraman, “2 gündür sinyal alamıyorduk ve peşine düştük. Dün ne yazık ki avcılar tarafından vurulmuş olarak bulduk. Üzüntümü anlatmaya kelimeler yetmiyor. Bizler bu eşsiz canlıları yaşatmaya çalışırken avcının biri bu güzelliği hiç çekinmeden öldürebiliyor. Bu kuşun varlığı Türkiye'de yeniden görülmesi mucizeydi. Ne yazık ki avcının biri bu mucizenin yaşamasına izin vermedi” dedi.  DHA

Kadınlar Eray Hakver tarafından katledilen Tuba Tokbaşiçinİzmir'den seslendi: Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!

Kadınlar Eray Hakver tarafından katledilen Tuba Tokbaş için İzmir'den seslendi: Bir kişi daha eksilmeyeceğiz! İzmir Karşıyaka'da toplanan kadınlar sadece ekim ayında 23 kadının katledildiğini vurgulayarak, "Tuba'nın ve katledilen her bir kadının hesabını mutlaka soracağız" dedi.Açıklamanın devamında şunlar söylendi:"Eray Hakver kız kardeşimiz Tuba Tokbaş'a şiddet uygulamış ardından boğarak katletmiştir. Katil Hakver emniyette verdiği ifadede "kıskançlık" bahanesini öne sürmüştür.  Gün geçmiyor ki kadın cinayeti haberi almayalım. Erkekler sadece Ekim ayında an az 23 kadını, 2020 yılının 10.ayına kadar en az 229 kadını katletti. Kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddet artmasındaki en büyük sebeplerden bir tanesinin, cezasızlık politikaları olduğunu çok iyi biliyoruz. Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı caydırıcı yaptırımlar uygulamayı, kadınları korumayı amaçlayan İstanbul Sözleşmesi'nin uygulananmaması, tartışmaya açılması, kaldırmak istenmesi bu sebeplerin başında gelmektedir. /Archive/2020/11/12/192536705-whatsapp-image-2020-11-12-at-19.04.51.jpeg"DEVLET YETKİLİLERİNİN TAVRU CİNAYETLERE YOL AÇIYOR"Devlet yetkililerinin, kadın düşmanı, kadını suçlayan, katili koruyan söylemeleri bu sebepler arasındadır. Kadın katillerine; kravat taktığı için, pişman olduğu için, sabıka kaydı olmadığı için uygulanan iyi hal indirimleri yine katillerin güç aldığı bir dayanak oluşturmakta ve cinayetlerin artış sebepleri arasında yer almaktadır. Biz kadınlar bu cinayetlerin de, bu cinayetlerin sırtını sıvazlamayan erkek egemenliğinin de peşini bırakmıyoruz! İki gün önce Muğla'da adliye önünde tğm baskılara rağmen "Pınar Gültekin için adalet" diyen kadınlar, Şule Çet için adaleti kazanan kadınlar, Tuba için de bu adalet mücadelesini sürdürecek! Ama tekrar ediyoruz! Şiddet önlenebilir! Kadın cinayetleri önlenebilir! Gerekli yaptırımlar ve caydırıcı cezalar uygulansın. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı kanun uygulansın!  Kadın cinayetleri önlensin!Biz hayatlarımıza sahip çıkmak için de, katledilen her bir kadının hesabını sormak için de sokaklarda olacağız, meydanlarda olacağız, adliye salonlarında olacağız! Bir kişi daha eksilmeyeceğiz! "  NE OLMUŞTU?Denizli'de Pamukkale Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği Bölümü'nde okuyan 22 yaşındaki Cennet Tuğba Tokbaş, birlikte olduğu erkek Eray Hakver tarafından boğularak öldürüldü. Cinayetin ardından annesinin evine giden zanlı, kız arkadaşıyla tartıştıklarını, aralarındaki boğuşmanın ardından Tokbaş'ın evin salonunda hareketsiz kaldığını söyledi.Annenin polisi araması üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaptıkları kontrolde Tokbaş'ın hayatını kaybettiğini belirledi.  cumhuriyet.com.tr

Teknolojişirketleri Google'ıAB'yeşikayet etti

Teknoloji şirketleri Google'ı AB'ye şikayet etti Dünyanın çeşitli ülkelerinden toplam 130 teknoloji şirketi ve 28 dernek, rekabet dosyalarına bakan AB Komisyonu'nun Kıdemli Başkan Yardımcısı Margrethe Vetsager'e, ABD merkezli Google'ı şikayet eden bir mektup gönderdi.Mektupta, AB Komisyonu'nun 2017'deki kararına rağmen Google'ın piyasa hakimiyetini kötüye kullandığı ve internet arama sonuçlarında kendi özel hizmetlerine iltimas sağlamayı sürdürdüğüne dikkat çekildi.Teknoloji şirketlerinin ürünler, konaklama, seyahat veya iş ilanları gibi alanlarda aralarında rekabet ettiği belirtilen mektupta, Google'ın bu alanda adil biçimde rekabet etmeyen bir rakip olduğu ifade edildi.Mektupta, Google'ın genel arama sonuçları sayfalarında diğer şirketlere eşit muameleyi sağlaması için AB Komisyonu'nun mevcut araçlarını kullanması talep edildi.SÜREÇ HAKKINDAAB, arama motoruyla kendi alışveriş hizmetlerine avantaj sağladığı ve hakimiyetini kötüye kullandığı gerekçesiyle Google'a yönelik inceleme başlatmıştı.İnceleme sonucunda AB, Google'ın alışveriş hizmetindeki karşılaştırma stratejisinin rekabet kurallarını ihlal ettiğine, şirketin arama sonuçlarında kendi karşılaştırma hizmetini teşvik ederek ve rakiplerinin görünürlüğünü azaltarak, bir arama motoru olarak pazar hakimiyetini suistimal ettiğine karar vermişti.AB Komisyonu, bu nedenle 2017'de Google'a 2,42 milyar avroluk para cezası vermiş, arama motorundan alışveriş hizmetinde rakiplerine eşit muamelede bulunmasını talep etmişti. Google, söz konusu cezayı temyize götürmüştü.AB'de faaliyet gösteren şirketlerin sektörlerinde rekabete aykırı bir durum olup olmadığını denetleme yetkisi AB Komisyonu'nda bulunuyor.AB Komisyonu, söz konusu incelemede rekabete veya antitröst yasalarına aykırı bir durum tespit ederse buna son veriyor ve firmalara yüksek para cezaları uyguluyor. AA

ECB: Ekonomik toparlanma ivme kaybediyor

ECB: Ekonomik toparlanma ivme kaybediyor Bankanın bülteninde, ekonomik büyümenin üçüncü üç aylık dörnemde toparlanmasının ardından dördüncü çeyrekte düşmesinin beklendiği belirtildi.ECB bülteninde, başta en çok etkilenen hizmetler olmak üzere, toparlanmanın "sektörler arasında dengesiz" olacağı uyarısı yapıldı. Bültende ayrıca, gelen verilerin "firmaların ve hanehalklarının harcama kararlarında dikkatli olmaya devam ettiklerine ilişkin" işaretleri de içardiği vurgulandı ve eklendi:"İleriye bakıldığında, uzun süreli bir toparlanma, salgının gelişimine ve kontrol altına alma politikalarının başarısına büyük ölçüde bağımlı olmaya devam ediyor." cumhuriyet.com.tr

Mustafa Sarıgül'ün partisinin kuruluştarihi belli oldu

Mustafa Sarıgül'ün partisinin kuruluş tarihi belli oldu Mustafa Sarıgül'ün lideri olduğu, Türkiye Değişim Hareketi 18 Kasım Çarşamba günü kuruluşunu ilan ediyor.Sözcü'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Türkiye Değişim Hareketi (TDH) birinci kurucular kurulu toplantısı o gün Ankara’da Marriot Otel’de gerçekleştirilecek. Parti programı ve tüzük hazırlığını tamamlayan TDH’liler Aralık ayında parti kuruluş dilekçesini verecek.Kurucular Kurulu’nun 40 kişi olacağı kaydedilirken TDH’nin İstanbul İl Başkanı’nın Yusuf Polat, Ankara İl Başkanı’nın Deniz Kaya ve İzmir İl Başkanı’nın ise Akif Akar olacağı öğrenildi.TDH’nin genel sekreterliğini, CHP eski milletvekili Hasan Aydın üstlenecek. cumhuriyet.com.tr

"Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'ndan rüşvet kokularıgeliyor"

"Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'ndan rüşvet kokuları geliyor" Yavuzyılmaz TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Sayıştay'ın Etimaden raporlarına göre, Eskişehir Kırka Borat Pentahidrat tesisi yapım işinin bir şirkete ihale edildiğini ve şirketin işi belirlenen sürede teslim etmeyip defalarca cezalı süre uzatımı verildiğini söyledi. Yavuzyılmaz, sözleşmenin 2012 yılında imzalandığını ve işin teslim tarihinin 2015 olduğunu, ancak şirketin işi süresinde tamamlayamadığını belirterek, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan rüşvet ve komisyon kokuları geliyor" dedi. Yavuzyılmaz şunları söyledi:"Şirket işi zamanında teslim etmeyince önce 302 gün cezasız süre uzatımı veriliyor, yine şirket işi teslim edemiyor. Sonra, 650 gün cezalı süre uzatımı veriliyor yine teslim edemiyor. Bir daha cezalı süre uzatımı veriliyor, yine teslim edilemiyor. Sonuçta toplam 760 gün cezalı süre uzatımı veriliyor. Yani, şirketin 200 milyon TL ceza ödemesi gerekiyor. Bunu Sayıştay söylüyor. Mahkeme 2 yıl önce firmanın aleyhine karar verdi ama bu cezaların affedilmesi, yok edilmesi için siyasi bir baskı var, rüşvet ve komisyon kokuları geliyor. 760 günlük gecikme cezasını 90 güne indirmek ve bu cezayı da 60’a bölmek için gizli bir protokol yapıldığı iddiaları var. Sayıştay’a baskı yapılıyor, 2019 yılı Etimaden raporundan bu önemli bulgu çıkarılmaya çalışılıyor. Aynı zamanda, bugün Cumhurbaşkanı kararıyla da 1. Hukuk Müşaviri görevden alınıyor. Her türlü baskı uygulanıyor bu yazıktır, ayıptır, günahtır!"EPDK, TEDAŞ'IN GELİRLERİNİN ÜZERİNE ÇÖKTÜ"Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ise, 2016 yılı öncesi ve sonrası, TEDAŞ’ın bu gelirlerinin üzerine çökmüştür.  Resmen 103 milyon 426 bin TL’lik TEDAŞ gelirleri, dağıtım şirketlerine peşkeş çekilmektedir" diyerek komisyonda bulunan EPDK Başkanına, "Gözlerinin içine bakarak sesleniyorum: Siz kimin parasını, kime veriyorsunuz? Bunun hesabını bu komisyonda verinTARTIŞMA ÇIKTIYavuzyılmaz'ın bu sözleri üzerine Komisyonun bazı AKP'li üyeleri tepki gösterdi. Yavuzyılmaz ise, "İsterseniz isim açıklayabilirim. Baskı yapan AKP milletvekilinin ismini söyleyebilirim. Ama kibarlığımdan, tutanaklara geçmemesi için söylemedim" karşılığını verdi.  cumhuriyet.com.tr

Hamilton'ınİstanbul rüyası

Hamilton'ın İstanbul rüyası Formula 1 DHL Türkiye Grand Prix'sinde şampiyonluğunu ilan etme şansı bulunan Mercedes'in Büyük Britanyalı pilotu Lewis Hamilton, üzerinde baskı olmadığını ve yarışta galip gelebilmek için elinden geleni yapacağını söyledi.Türkiye Grand Prix'sinde mücadele edecek pilotlar, Intercity İstanbul Park'ta düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.İstanbul'daki yarışta kariyerinin 7. şampiyonluğunu ilan etme şansı bulunan Hamilton, "Üzerimde baskı yok. Kendimi rahat hissediyorum. Tamamen yarışa odaklanmış durumdayım. Bütün bir sezonu adım adım düşündük. Burada da kazanmak için elimizden geleni yapacağız. İstanbul'da 10 yıl önce kazanmıştım. Bu pistte sürüş yapmak inanılmaz. Burada tekrar bulunmak güzel. Yeni araçlarla İstanbul Park Pisti'ni deneyimlemek, özellikle de 8. virajı geçmek ilginç olacak." ifadelerini kullandı.Yarışmayı ve yeni meydan okumaları sevdiğini aktaran Hamilton, "Yedinci şampiyonluğu kazanmak tabii ki önemli ama mücadelemiz sadece bundan ibaret değil. Mücadele hep devam edecek, sadece sayılar değişiyor. Önemli olan insanlara, özellikle de bu sporu seven çocuklara bir mesaj iletebilmek. Hayal etmeliler ve hayallerini gerçekleştirebileceklerine dair girdikleri yolda inançlarını yitirmemeliler." değerlendirmesini yaptı.VETTEL'DEN İNCİLER!Türkiye'de 2011'de düzenlenen son yarışı kazanan Ferrari'nin Alman sürücüsü Sebastian Vettel, "2011'de burada galip gelmek benim için önemli bir başarıydı. Uzun zaman sonra yeniden buradayım. Eğlenceli bir pist. Yarıştığımda bunu hissetmiştim. Performans anlamında iniş çıkışlara sahne olabiliyor. İstanbul Park Pisti, birçok yanıyla ilgi çekici ama en fazla göze çarpan yanı 8. viraj. Çok fazla teknik gerektiren bir pist. Yeni jenerasyon araçlarla burada yeniden yarışmak eğlenceli olacak." diye konuştu.İstanbul Park'ta 2005'te düzenlenen ilk yarışın galibi Alfa Romeo takımının Fin sürücüsü Kimi Raikkonen, "İstanbul'da kazandığım ilk yarıştan bu yana uzun zaman geçti. Geçmişte güzel anılar yaşadığım bir yer. Son olarak 2011'de buradaydım. Buraya tekrar gelmek harika. Keşke seyirci de olsaydı. Her pilot için zorlu bir pist. Nasıl gidecek göreceğiz. Yarışı sabırsızlıkla bekliyorum. Klasmanda takım olarak daha iyi bir noktada olmak isterdik. Sezonu elimizden geldiğince fazla puan toplayıp tamamlamak istiyoruz." yorumunu yaptı.AlphaTauri ekibinden Fransız pilot Pierre Gasly, İstanbul'da ilk kez bulunduğunu belirterek, "Şehirde Formula 1 aracıyla gezmek güzel bir tecrübeydi. Şehrin tarihi yerlerinde aracımla bulunmak benim için heyecan verici oldu ama hız limitini biraz aşmış olabilirim. Şu ana kadar harika iki gün geçirdim. İstanbul Park, teknik ve keskin virajlarıyla eşsiz bir pist. Yarın pistte yarışmak için sabırsızlanıyorum. Son yarışlarda yakaladığımız ivmeyi burada da başarılı olarak devam ettirmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.McLaren takımının İspanyol sürücüsü Carlos Sainz, İstanbul Park'ın virajlarıyla heyecan verici bir pist olduğunu kaydederek, "Formula 1'i 10-15 yaşlarımda televizyondan takip ederken Türkiye Grand Prix'sini izleme fırsatım olmuştu. Her zaman iyi bir pist olduğunu düşünmüştüm. Şimdi de burada yarışma fırsatı buldum. Bunun için mutluyum. İzlediğim yarışlardan piste dair az çok fikrim var ama burada yarış deneyimi yaşamak güzel olacak." şeklinde konuştu.İstanbul'da 2011'deki GP2 yarışında mücadele eden Haas ekibinin Fransız pilotu Romain Grosjean, "Uzun zaman önce GP2 yarışı için İstanbul'daydım. Burada tekrar bulunmak güzel. Bu sabah pistte yürüdüm, harika durumda. Güzel ve farklı bir pist. İyi bir noktada bitirebilmek için yarışta elimden geleni yapacağım." diye konuştu.Red Bull takımının Hollandalı pilotu Max Verstappen ise İstanbul'da ilk kez yarışacağını hatırlatarak, "İlginç ve güzel bir pistte mücadele edeceğiz. Sürüş yapmak için sabırsızlanıyorum. İstanbul Park'ın ünlü 8. virajını deneyimlemek harika olacak." şeklinde görüş belirtti.Öte yandan sürücüler, her yarış haftasında olduğu gibi basın toplantısından önce pistte yürüyüş yaptı.İstanbul Park Pisti, son düzenlemeler yapılarak yarış için hazır hale getirildi.Takımlar, yarın saat 11.00'de başlayacak antrenman turları öncesi hazırlıklarını tamamladı. AA

Arda Turan’dan Galatasaray paylaşımı

Arda Turan’dan Galatasaray paylaşımı Galatasaraylı futbolcu Arda Turan, sosyal medya hesabından sarı-kırmızılılarla ilgili bir paylaşım yaptı.Galatasaraylı futbolcu Arda Turan, sosyal medya hesabından sarı-kırmızılılar için paylaşımda bulundu. Paylaşılan fotoğraf karesinde yer alan pankartta, ’Aileyiz Biz, Düzelir Her şey, Arda Turan Oley’ ifadeleri yer alırken, Turan bu paylaşımı sarı-kırmızı kalplerle yaptı. İHA

Metropoll'ün son araştırmasında dikkatçeken 'Kararsız' oranı

Metropoll'ün son araştırmasında dikkat çeken 'Kararsız' oranı /Archive/2020/11/12/180530485-y74.jpgMetropoll Araştırma’nın son anketinden çok çarpıcı bir sonuç çıktı. Bugüne kadar görülmüş en yüksek kararsız seçmen oranlarından birine ulaşıldı. Ankete göre, ekim ayı itibarıyla kararsız seçmenin oranı yüzde 25,3 oldu. Bu, her dört seçmenden birinin oy verecek parti aradığına işaret ediyor./Archive/2020/11/12/180135425-d6.jpgMetropoll Araştırma şirketinin sahibi Özer Sencar, tabloyu sosyal medya hesabından paylaşarak, “Metropoll’ün 2014-2020 sürecindeki aylık araştırmalarında kararsızların değişimi. Tesbit edilen en yüksek değer %25,2” notunu düştü./Archive/2020/11/12/180145941-d5.pngDAHA ÖNCE EN YÜKSEK DÖNEM 7 HAZİRAN ÖNCESİYDİ Grafikte salgın dönemine dek tespit edilen en yüksek kararsız oranının AKP’nin ilk kez Meclis’te tek başına hükûmet kurmaya yeterli sandalyeyi kazanamadığı 7 Haziran seçimlerinde olduğu görülüyor. O dönem dahi bu oran yüzde 20,2 olarak gerçekleşmiş. Bu seçimden 6 ay sonra yapılan 1 Kasım seçiminde ise kararsızların oranının sert bir şekilde düşerek yüzde 13,6’ya gerilediği göze çarpıyor. Bu seçimde AKP yeniden tek başına hükûmet kuracak sandalye sayısına sahip olabilmişti. Bu da kararsız seçmenin daha çok AKP seçmeni olduğu yönünde yorumlanıyor.Koronavirüs salgını döneminde ise bu oran aşılarak yüzde 23,4’e yükseldi. Daha sonra yüzde 18,7’ye kadar gerileyen kararsız seçmen oranı, ekim ayında pik yaparak yüzde 25,3’e çıktı. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter