Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 09.20.2025, 09:00 PM (GMT)

News - Haberler

TMOK 2019 Türkiye Fair PlayÖdülleri sahiplerini buldu

TMOK 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri sahiplerini buldu figure > Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından verilen 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri'nin kazananları açıklandı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından verilen 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri'nin kazananları açıklandı.TMOK'tan yapılan açıklamaya göre, bu yıl 38’incisi verilen Türkiye Fair Play Ödülleri’nde büyük ödülü kariyer dalında milli cimnastikçi İbrahim Çolak, davranış dalında Galatasaray'ın 15 yaşındaki Kırgız futbolcusu Beknaz Almazbekov ve tanıtım dalında spor yazarı Fehmi Özgüler aldı.Toplumsal fair play ödüllerini ise TEMA Vakfı ve Balıkesir Liseliler Derneği kazandı.Konuyla ilgili açıklama yapan TMOK Başkanı Uğur Erdener, "Fair Play değerleri bir yaşam felsefesi haline getiren kişi ve kuruluşları topluma örnek göstermek ve ilham olmalarını sağlamak amacıyla verdiğimiz Türkiye Fair Play Ödülleri’ni birbirinden kıymetli davranış ve projeleriyle kazanan kişi ve kuruluşları gönülden kutluyorum." ifadelerini kullandı.TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar ise "TMOK olarak Türkiye’nin dört bir yanına yaymaya çalıştığımız Fair Play ruhunun en iyi temsil edildiği davranış ve projeler Türkiye Fair Play Ödülleri sayesinde onurlandırılıyor, birer rol model olarak sunuluyor. Tüm ödül kazananları kutluyor, ülkemizde Fair Play’in bir yaşam biçimi olarak benimsenmesini temenni ediyorum." şeklinde konuştu.Bu yıl yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle töreni düzenlenmeyecek olan TMOK 2019 Türkiye Fair Play Ödülleri'nin sahipleri şöyle:Sportif Fair Play Kariyer Dalı:Büyük ödül: İbrahim Çolak (Milli cimnastikçi)Şeref diploması: Ozan Balcı (Tokat Valisi)Şeref diploması: A Milli Kadın Voleybol TakımıKutlama mektubu: Aynur Onur Çiftçi (Yazar)Sportif Fair Play Davranış Dalı:Büyük ödül: Beknaz Almazbekov (Futbolcu)Şeref diploması: Konya Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Judo TakımıŞeref diploması: Galatasaray 10 Yaş Altı ve Fenerbahçe 9 Yaş Altı futbol takımlarıSportif Fair Play Tanıtım Dalı:Büyük ödül: Fehmi Özgüler (Spor yazarı)Şeref diploması: Güven Gündüz (Basketbol antrenörü)Şeref diploması: Timuçin Nalbant (Muhabir)Kutlama mektubu: Gaziantep Büyükşehir Belediyesi AA

Mutasyon açıklamasının ardından, Heathrow Havalimanı'nda yoğunluk oluştu

Mutasyon açıklamasının ardından, Heathrow Havalimanı'nda yoğunluk oluştu figure > Koronavirüs mutasyonunun görüldüğü İngiltere'nin dış dünya ile bağlantısı kesilirken, yüzlerce yolcu İrlanda’nın başkenti Dublin’e giden son uçak için başkent Londra’da bulunan Heathrow Havalimanı’na akın etti. İngiltere'de yeni bir koronavirüs mutasyonunun tespit edilmesinin ve hızla yayıldığının duyurulmasının ardından, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu, Hollanda, Almanya,İtalya ve Fransa dahil birçok ülke İngiltere'den seyahatleri yasakladı. İngiltere’den uçuşlara yasak getirme kararının ardından yüzlerce yolcu, İrlanda’nın başkenti Dublin’e giden son uçak için başkent Londra’da bulunan Heathrow Havalimanı’na akın etti.BAVULLARLA BEKLEDİLERHavalimanındaki yolcuların Dublin’e giden son uçak için beklediği görüldü. Yüzlerce yolcu bavulları ile birlikte bekledi. Fransa da İngiltere'den Avrupa'ya yolcu taşıyan tüm uçuşları en az 48 saat süreyle yasaklayarak uçuşları yasaklayan diğer ülkeler olan Almanya, İsrail, El Salvador, Bulgaristan, Hollanda, İtalya, Finlandiya, Danimarka, Türkiye, Fas, Kanada, Belçika, Avusturya, Suudi Arabistan, Kuveyt ve İrlanda arasına katıldı. DHA

Kışgündönümü: En kısa gün tarih boyunca neden ve nasıl kutlandı?

Kış gündönümü: En kısa gün tarih boyunca neden ve nasıl kutlandı? figure > Kuzey Yarım Küre'de kış resmen başlıyor. En kısa gün ya da en karanlık gün olarak da bilinen kış gündönümü, kış mevsiminin başlangıcını ifade ediyor. Peki kış gündönümü ne zaman meydana geliyor? Hangi kültürler o günü nasıl kutluyor? Getty ImagesKuzey Yarım Küre'de kış mevsimi resmen başlıyor. Ekvatorun kuzeyinde yaşayanlar kış gündönümü ile 24 saat boyunca yılın en kısa gününü yaşayacak. Bu nedenle o gün en kısa gün, en uzun gece ya da en karanlık gün adlarıyla anılıyor.Kış gündönümü antik çağlardan bu yana dünyanın birçok bölgesinde festivallerle kutlanıyor, hakkında birçok söylenceler yaratıldığı gibi bilimsel tartışmalar da içeriyor.Peki, kış gündönümü tam olarak neyi ifade ediyor?KIŞ GÜNDÖNÜMÜ NE ZAMAN?Kuzey Yarım Küre'de kış gündönümü bu yıl 22 Aralık Pazar günü saat 04.19'da gerçekleşti.O gün Kuzey Kutbu Güneş'ten en uzak noktada olduğu için Kuzey Yarım Küre'de kış başlar.Getty ImagesEn kısa gün mü, en uzun gece mi?...Güneş gökyüzünde en alçak noktada, ufuk çizgisine en yakın mesafede olduğu için 24 saat içinde en kısa süreli gün ışığına maruz kalır.Bu Dünya'nın Güneş etrafında dönüşüyle ilgili olduğu için her yıl aynı zamana denk geldiği sanılsa da öyle olmaz.Dünya, Güneş etrafındaki turunu 365 gün 6 saatte tamamladığı için kış gündönümü bazı yıllar 21 Aralık'a, bazen de 22 Aralık'a denk gelir.Güney Yarım Küre'de ise bu tarih yaz gündönümünü ifade eder, yazın başlangıcı sayılır.Getty ImagesUzun gecelerde kuzey ışıkları daha belirgin görünürEN KISA GÜN NE KADAR SÜRER?Bulunduğunuz yere bağlı olarak bu değişebilir. Londra'daki Greenwich Gözlemevi'nde ölçüm yapıyorsanız en kısa gün 7 saat 49 dakika 43 saniyedir. Yani gün ışığı süresi yazın en uzun günün yarısından daha azdır.Kuzey Kutbu'na yaklaştıkça bu süre daha da kısalır. İzlanda'da sadece 2 saat 14 dakikadır.Ekvator çizgisine yaklaştıkça fark hissedilmez derecede olur.Kış gündönümü (Kuzey Yarım Küre'de) en kısa gün olsa da bu en erken günbatımı ya da en geç gündoğumu anlamına gelmez.Bir haftayı aşkın bir süre boyunca sabahları daha karanlık olmaya devam eder; en erken günbatımı ise bu tarihten en az bir hafta önce olmuştur zaten.Getty Images'GÜNDÖNÜMÜ' NE DEMEK?Ufukta güneşin doğma ve batma noktasında o gün güneş "yerinde sabit" duruyormuş hissi verir.Dünyanın ekseni eğiktir: yıl içinde kutupların güneşe en yakın veya en uzak olduğu zamanlara göre güneşin hareket kavisi de gün içinde yükselip alçalır.Kış gündönümü olduğu vakit, Kuzey Yarım Küre'de güneş en alçak noktadadır. Yani Kuzey Kutbu Güneş'ten uzaktır. Zaten Kuzey Yarım Küre'de kış olmasının nedeni de budur.Oysa Güney Yarım Küre'de yaşayanlar için Güney Kutbu Güneş'e dönük olduğundan orada yaz gündönümü yaşanır.KIŞ GÜNDÖNÜMÜ KUTLAMALARIBirçok kültürde çok eski tarihlerden beri kış gündönümü kutlanır. Kışın hayvanları besleme zorunluluğundan kurtulmak ve insanlar için yiyecek sağlamak üzere kurban kesilir, bira ve şarap fermente edilir.Getty ImagesÖzel günlerde yenen bir Çin tatlısıASYA: DONGZHI FESTİVALİBaşta Çin, Kore ve Japonya olmak üzere Doğu Asya'da bu festival yılın en önemli kutlamalarından sayılır.Dongzhi "aşırı kış" anlamına gelir. Uzun günlerin başlangıcı ve pozitif enerji kaynağı olarak kutlanır.Festivalin kökeni "yin ve yang" felsefesine dayanır; bu evrende denge ve uyum felsefesidir.NARDUGAN BAYRAMIRoma'da Satürnalya, Antik Yunan'da ise Dionysos Şenlikleri olarak kutlanan, Türklerde Güneş'in Doğuşu anlamına gelen ve Ön Türkler'deki atalar kültü döneminden günümüze kadar Orta Asya coğrafyasında Güneş kültü adına kutlanan bir bayramdır.Her yıl 22 Aralık'tan sonra gelen ilk dolunayda kutlanır. Bunun nedeni ise Türklerin eski inanışına göre tıpkı Mısır mitolojisinde olduğu gibi gece ile gündüzün sürekli savaş halinde olması ve 21 Aralık günü en uzun gecenin ardından Güneş'in daha çok görünmeye başlaması, günlerin uzamasıdır.Bu yüzden Türklerce Ay yılı esasına dayalı olarak 22 Aralık gününü takiben ilk dolunayın çıktığı gün yeni yılın ilk günüdür.Getty ImagesORTA AMERİKA: UÇUŞ DANSIBeş uçan kişi veya "kuş adam" olarak bilinen insanlar 30 metrelik bir direğe tırmanır. Dördü iplere bağlı halde kendini boşluğa bırakır ve havada dans ediyormuş görüntüsü yaratırken, bir kişi de direğin tepesinde kalıp davul ve flüt çalar.Efsanelere göre bu dans tanrıları mutlu etme, kuraklığı dindirme ve temel besin kaynakları olarak mısır hasılatını artırmak amacıyla yapılır.Getty ImagesİRAN: YALDAYılın en uzun gecesinde yapılan bu kutlama sırasında aileler bir araya gelir, yiyip içerek sabaha kadar şiir okur.En gözde yiyecekler kırmızı renkleri nedeniyle nar ve karpuzdur; bu renk şafağın ve yaşamın sembolü olarak görülür.Getty ImagesGeleneksel kıyafetleriyle Kalaş kızlar birbirinin örgülerini öpüyorPAKİSTAN: ÇATARMASPakistan'ın Afganistan sınırında Hindikuş dağlarının vadilerinde yaşayan ve pagan azınlığı oluşturan Kalaşlar kış gündönümünü ateş yakıp dans ederek ve kuru meyveler yiyerek kutlar.Getty ImagesRomalıların Saturnalya kutlamasını betimleyen bir resimANTİK ROMA: SATURNALYAAntik Roma döneminde 17 Aralık'ta başlayan ve 7 gün süren bu kutlama, tanrıların atası Satürn adına yapılırdı.Onun adına kurulan tapınaklarda kurbanlar kesilir, ziyafetler düzenlenir, hediyeler verilirdi.Kutlamaya katılmaları için kölelere bile izin verilirdi.Getty Imagesİsa'nın doğuşunu anlatan bir sahneNOELNoel, Hristiyanlıkla paganlığın ve antik Roma kutlamalarının bir karmasıdır.Rome döneminde kullanılan Rumi takvime göre kış gündönümü 25 Aralık'a denk gelir.Ancak 1500'lerde miladi takvime geçilince günlerde kayma olmuş, kış gündönümü 21 Aralık'a kaymıştır.Yine de Hristiyanlar ilk tarihe bağlı kalarak 25 Aralık'ı İsa'nın doğum günü olarak kutlamaya devam etmiştir.Getty ImagesNoel Baba ve Yule kütüğünü gösteren 1800'lerde yapılmış bir eskizYULE - YUL - JUL (HRİSTİYANLIK ÖNCESİ KUZEY AVRUPA)Günümüz İskandinavya bölgesinde yaşayan Cermen halkları tarafından kutlanan bu antik bir pagan kış festivalinde, güneşin dönüşünü, ışığı ve sıcağı temsil edecek şekilde ateş yakılırdı.İskandinav tanrısı Thor için kütük yakılarak kötü ruhlar kovulmaya, gelecek yıl için de iyi şans getirilmeye çalışılır, şarkılar söylenirdi.Günümüz Noel kutlamaları ile benzerlikler içerir.Getty Imagesİngiltere'de Salisbury'de Neolitik dönemde M.Ö. 3000'li yıllarda kurulmasına başlanan Stonehenge anıtıDRUID VE DİĞER PAGAN TÖRENLERİ (İNGİLTERE VE BATI AVRUPA)Paganlar ve Kelt topluluklarındaki rahip sınıfı ifade eden Druidler için kış gündönümü kutlamaları, güneşin dönüşünü getirdiği için büyük önem taşıyordu.Bugün bile İngiltere'deki tarih öncesi Stonehenge anıtı etrafında toplanan kişiler kış gündönümü sonrasındaki ilk güneşin doğuşunu kutlar. BBC Türkçe

AdilÖksüz’ün kayınvalidesine 7 yıl 6 ay hapis cezasıverilmesinde gerekçeli karar

Adil Öksüz’ün kayınvalidesine 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesinde gerekçeli karar figure > FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturmada Adil Öksüz’ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım’ın 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasının gerekçeli kararında Bank Asya’da 21 adet hesap açtırıp para yatırdığı ve damadını evinde saklayarak kaçmasına yardımcı olduğu belirtildi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında firari Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın yargılanmasında geçen ay verilen kararda sanık, ‘Silahlı terör örgütü üyeliğinden’ 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılırken, ‘anayasayı ihlal’ suçundan ise delil yetersizliğinden dolayı beraatine karar verildi. Sağlık sorunları nedeniyle Hatice Yıldırım ev hapsi uygulaması ve yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye edildi. Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince hazırlanan gerekçeli kararda ise iddianame, savcılık mütalaası, sanık savunmaları, delillerin değerlendirilmesi, tanık beyanlarına yer verildi. YÜKLÜ MİKTARDA PARA YATIRDI Kararda, Hatice Yıldırım’ın, Bank Asya’da bulunan hesabına yüklü miktarlarda paralar yatırdığı tespit edildiği belirtilirken, “Sanık Bank Asya’da 17/25 Aralık süreci sonrası 21 adet hesap açtırdığı, hesap bakiyesi ve gelişiminden 2013 yılı Aralık ayında hesabında 0 lira para bulunmakta iken 2014 yılı Ocak ayında hesabında 97 bin 241 lira para bulunduğu, yine 2014 yılı Eylül ayında hesabında 132 bin 67 lira para bulunduğu, özellikle sanığın 30 Ocak 2014 tarihinde katılım hesabı açma adı altında hesabına 94 bin lira para yatırdığı, yine sanığın 15 Eylül 2014 tarihinde hesabına 43 bin 975 bin dolar karşılığı olan 96 bin 806 lira para yatırdığının tespiti edildiği, bunun gibi birçok hesap hareketliliğinin olduğu, yüklü miktarda paralar yatırdığının tespit edildiği, örgüt elebaşısı talimatı ile örgütün finans kaynaklarından olan Bank Asya’ya talimatla para yatırdığı tespit edilmiştir “ ifadelerine yer verildi. 18 TEMMUZ'DA KAHVALTI YAPTILAR, AKYAZI’YA GİTTİLER Hatice Yıldırım’ın gelini Melike Yıldırım'ın soruşturmasındaki ifadesinde, “Sanığın gelini Melike Yıldırım’ın soruşturmada müdafi huzurunda alınan ifadesinde; Adil Öksüz’ün Ankara’da serbest bırakıldıktan sonra İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’na geldiğini, eşi Ali Sami Yıldırım’ın hava alanından Adil Öksüz’ü alarak eve getirdiği, bir süre dinlendikten sonra 18 Temmuz 2016 tarihi itibari ile beraber kahvaltı yaptıklarını, sonrasında, eşinin Adil Öksüz’ün yanına çıkarak ‘Bizim Akyazı’ya gitmemiz lazım’ dediğini, kendisine de teklif yapıldığını, saat 01.00 sıraları birlikte Akyazı’ya gittiklerini, gece 03.00 sıralarında kayınvalidesinin evine geldiklerini, eve geldikleri zaman kayınvalidesinin ayakta olduğunu, kayınpederinin de geldiğini ve Adil Öksüz’ün başından geçenleri burada anlattığını, sabah namazını Adil Öksüz’ün kıldırdığını 19 Temmuz 2016 günü sabah saat 10.00 sıralarında kahvaltıya indiklerini, Adil Öksüz’ün dinlenmek için odasına çıktığını, saat 11.00 sıralarında merdivenden ses geldiğini, baktığında Adil Öksüz’ün olduğunu kayınvalidesi sanığa ‘Ben gidiyorum’ dediğini duyduğunu, sanığın ise ‘Güle güle’ dediğini ve bu şekilde Adil Öksüz’ün evden ayrıldığını, bir daha eve dönmediğini ve telefonuna da ulaşılmadığını ifade etti” bilgileri yer aldı. EVİNDE SAKLAYIP KAÇMASINA YARDIM ETTİ Sanık hakkında verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, “Sanığın sıradan bir örgüt mensubunu gizleyip saklamadığı ya da sadece damadı olan Adil Öksüz’ü gizleyip saklamadığı aksine sanığın eşi Cevat Yıldırım’ın Sakarya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ifadesinde, Adil Öksüz’ün kendilerine Fetullah Gülen’den bahsettiğini, hocası olduğunu ve onun görüşlerini aktardığını ifade ettiği dikkate alındığında Adil Öksüz’ün Fetullah Gülen’in mollalarından olduğu hususunda sanığın bilgisi olduğu, sanığın kızı olan ve Adil Öksüz’ün eşi Aynur Öksüz’ün darbeden yaklaşık 1 ay önce çocukları ile beraber ABD’ye gittiği, bunun bilinçli bir gidiş olduğu, sanığın kendi beyanına göre; kızı Aynur’un isteği ile Bank Asya’ya para yatırdığı ifade ettiği göz önüne alındığında sanığın örgütten bihaber olmadığı, yine oğlu Ali Sami Yıldırım’ın Adil Öksüz’ün kaçmasına yardımda bulunduğu, nerdeyse tüm aile fertlerinin örgütün gizli haberleşme programı olan ByLock programını da kullandığı göz önüne alındığında, sanığın örgüt mensuplarından bir haber olmadığı, aksine örgüt hiyerarşisinde yer aldığı ve bu şekilde darbeden sonra serbest bırakılan darbenin bir numaralı planlayıcısı ve örgütün TSK imamı 'Namık' kod adlı Adil Öksüz’ü evinde saklayarak kaçmasına yardım ettiği, bu eylemin ancak örgüt üyelerince işlenebilecek bir fiil olduğu anlaşılmıştır” ifadeleri yer aldı.  DHA

Anadolu Eğitim Sendikası: 'MEB asgariücretin altındaöğretmençalıştırıyor'

Anadolu Eğitim Sendikası: 'MEB asgari ücretin altında öğretmen çalıştırıyor' figure > Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, ücretli öğretmenlerin asgari ücretin altında çalıştırıldığını ifade etti ve verilen “iyileştirme” sözünün tutulmasını istedi. Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Öğretici, yaptığı yazılı açıklamada asgari ücret pazarlıklarının sürdüğü günlerde MEB’in kendisinin asgari ücretin altında ücretli öğretmen çalıştırdığına dikkat çekerek “Yasalarımıza göre asgari ücretin altında bir kişiyi çalıştırmak yasak iken ücretli öğretmenler neden ve nasıl asgari ücretin altında çalıştırılmaktadır?” diye sordu./Archive/2020/12/21/124112296-screenshot1.jpgAÇLIK SINIRI EN AZ 2500 TLÖğretici, ücretli öğretmenlerin karşı karşıya olduğu ekonomik tabloyu şöyle anlattı:“80 bin ücretli öğretmenin görev yaptığı günümüzde bu öğretmenlere bir ders saati için 18.22 TL ödeme yapılmaktadır. Haftalık 30 saatten ayda toplamda 120 saat derse girebilen bir ücretli öğretmenin eline aylık yaklaşık 2200 TL geçmektedir. Kaldı ki ücretli öğretmenlerin büyük bir kısmı da haftalık ders saatini dolduramamakta ve bu ücretin dahi altında bir ücretle çalışmaktadır. Bu durumda açlık sınırının en az 2500 TL olduğu, asgari ücretin 2324 TL olduğu bir dönemde MEB eliyle asgari ücretin altında on binlerce ücretli öğretmen çalıştırılmaktadır.”2018’de açıklanan 2023 Eğitim Vizyonu’nda 2019’dan itibaren ücretli öğretmenlerin ücretlerinin iyileştirilmesinin öngörüldüğünü, ancak bir iyileştirme yapılmadığını hatırlatan Öğretici, “MEB ücretli öğretmenliği kalıcı bir istihdam modeli olarak görmemeli, öğretmen açığının olduğu her yere kadrolu öğretmen atamalıdır. Bu süre zarfında görev yapan ücretli öğretmenlere ise sözü verilen gerekli iyileştirmeler yapılmalıdır” dedi. ANKA

İmamoğlu: Valiliğe gereken uyarıyıyaparız

İmamoğlu: Valiliğe gereken uyarıyı yaparız figure > İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP döneminde yapılmış olan usulsüzlük dosyasını soruşturma talebinin valilik tarafından reddedilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Valiliğin soruşturmayı reddetmesi, soruşturmanın sona erdiği anlamına gelmez. Başka yol haritalarımız vardır. Bulduğumuz bir usulsüzlük var ise bu konulara kararlılıkla gideceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bakacağız, eğer anlamlı bir gerekçe varsa, düzeltip ona göre yollarız. Eğer anlamsız ise valiliğe de gereken uyarıyı yaparız" dedi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ülke genelinde yaşanan kuraklığın İstanbul’a etkilerinin masaya yatırılacağı toplantı öncesinde, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.  İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: 'SU SORUNUNU ÇÖZDÜK' AÇIKLAMALARI GERÇEĞİ İFADE ETMİYOR'“Haftaya, İSKİ kurumumuzla başlıyoruz. Genel Müdürümüz ve su politikaları ile ilgili hangi arkadaşımız varsa, bugün burada. Çünkü, ne yazık ki ülkemiz kurak bir sezon geçiriyor. Aslında bu kuraklığın neredeyse 2’nci yılı diyebiliriz. Geçen yıl da benzer bir kuraklığı yaşadık. Şehirlerimiz, bu anlamda ciddi bir su sorunuyla karşı karşıya. İstanbul da bunlardan birisi. Tabi üzülerek ifade ediyorum ki; seçimden önce, ‘2040 yılına kadar İstanbul’un su sorununu çözdük’ diye yapılan açıklamalar, ne yazık ki gerçeği ifade etmiyor. Hem acil konuların çözümü nasıl olacak; onlarla ilgili bir eylem planı çalışacağız bugün -tabi bu, bugün sonuçlanmayabilir- hem de kısa, orta ve uzun vadede hangi çözümlerle çalışmalıyız. Bazı projeler geliştirmeliyiz, onların bir kısım ön kararlarını vereceğiz. İnşallah bu sorunu da çözeceğiz. Nasıl 20-25 yıldır İstanbul’un metroyla ilgili birikmiş sorunlarını çözmek bize nasip oldu, alt yapı sorunlarını çözüyoruz, çözmeye devam ediyoruz; İstanbul’un su sorununu da inşallah en hızlı şekliyle çözüme kavuşturup, İstanbul’u en azından kısa, orta, uzun vadede ne yapacağını bilen bir kent haline getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.”KANAL İSTANBUL*Barajların su toplama sorunu var yağmur yağmadığı için. İstanbul’un ne kadarlık suyu var? Bir de tavsiyeleriniz olacak mı? “Barajların su toplama sorunu yok, kuraklık sorunu var. Tabii yakın zamanda, ‘İstanbulluların su sorunu vardır’ demiyoruz. Arkadaşlarımızla hem süreci konuşacağız hem de İstanbullulara kısa ve orta vadeli bilgiler aktaracağız. Ama şunu da söyleyelim: İstanbulluların elbette dikkat etmeleri lazım. Yani suyu, en tasarruflu biçimde kullanmaları lazım. Musluktan gereksiz yere suyu akıtmamak gibi aslında birçok prensibi var. Biz, bir nevi spotlar şeklinde yayınlamaya devam ediyoruz, yayınlamaya da devam edeceğiz, bilgilendireceğiz. Şu anda yoğun bir şekilde aileler evlerinde; bunu da görüyoruz. Bu bağlamda dikkat etmelerini özenle istirham ediyoruz. Bütün İstanbul halkının, şehrin su sorunu, 2019 Şubat’ında sahada söylendiği gibi, 2040 yılına kadar çözülmemiştir. Başta Melen Barajı bitmemiştir. Şu anda ne yazıktır ki, Kanal İstanbul gibi vahşi problemler beklemektedir. Bu problemleri aşmak için de en üst seviyede kararlı bir tanıtım ve propaganda faaliyetlerine devam edeceğiz.”'SAÇMA SAPAN BİR SORUŞTURMAYDI'*İçişleri Bakanlığı’nın Kanal İstanbul ile ilgili başlattığı bir soruşturma vardı. Soruşturmaya gerek görülmeyerek, dosya kapatıldı. Bu konuyla ilgili değerlendirmenizi öğrenebilir miyiz? “Zaten saçma sapan bir soruşturmaydı; mesnetsiz, anlamsız. Böyle gerekli gereksiz, açıklama yapan kim varsa, onları kendi açıklamalarıyla baş başa bırakıyorum. Ben haklarında suç duyurusunda bulunacaktım; ama bu kadar lüzumsuz işlerle uğraştıkları için ben vazgeçiyorum. Umarım düzgün işlerle uğraşırlar bundan sonra.”'ÜLKEMİZDE YOKSULLUK SORUNU VAR'*Sayıştay’ın 2019 yılı denetim raporları çıktı belediyelerle ilgili. İBB raporunda da annelere verilen ücretsiz ulaşım kartı, üniversite öğrencilerine yönelik eğitim yardımı ve Halk Süt’ün doğrudan alım yoluyla ihalesiz bir şekilde dağıtılması mevzuata aykırı bulundu. Bu uygulamalar sona mı erecek? “Kesinlikle sona ermeyecek. Biz, şu anda İstanbul halkının sorunlarına çözüm bulmakla mesul yöneticileriz. Çünkü, Anayasa’da böyle tariflenir. ‘Belde halkının sağlık ve yoksulluk gibi sorunlarına çözüm bulan, iyi koşullarda yaşamasına mecburdur’ diye tanım var belediye başkanları için. Sosyal devlet anlayışı açısından da Anayasa’nın temel maddeleri var; ülkemizin sosyal devlet olduğuna dair. Bu bağlamda biz, kesinlikle bu konulardan vazgeçmeyeceğiz. Uygulamalara devam edeceğiz. Sayıştay, kadim bir kurumdur. 158 yıldır ülkemize hizmet eden saygın bir kuruluştur. Ama bazen, bazı mevzuatlarla ilgili düşünceleri de güncellemelidirler. Çünkü, güncel sorunlar var. Ülkemizde yoksulluk sorunu var. Biz, şu anda bir anneye, çocuğuyla beraber bu şehirde ücretsiz dolaşma fırsatı tanıyorsak, bu bir yoksulluğun karşılığıdır. İstanbul’da, 0-4 yaş arası milyonu aşan çocuk var.  Anneleri ve çocuklar, ne yazık ki aynı oranda bu yoksulluğun en üst seviyede olduğu mahallelerde yaşıyorlar. Biz, mecburuz onlara bu imkanı sunmaya. Çünkü, seyahat edemiyorlar. Yani bir anne, çocuğuyla beraber doktora gidemiyor ya da bir anne kendi ihtiyacı için gideceği zaman çocuğunu bir yere bırakamıyor, yanında götürüyor. Biz, aslında güncel sorunlara çözüm buluyoruz, bir anneye ücretsiz ulaşım hakkını vererek. Bu bağlamda, bu sorunu çözmeye devam edeceğiz. Tabii benzer konular var. Süt konusu var. Neymiş; sütün ihale biçimi.Biz, 4734 nolu maddeye göre hareket ediyoruz ve şehrimizdeki süt üreticisinden süt alıyoruz. Nereden? Çatalca’dan, Silivri’den süt alıyoruz. Doğrudur, şöyle bir tanımlama var: ‘UHT endüstriyeldir’ tanımlaması var içerisinde, doğru. Biz, 961 mahallenin çocuğuna süt dağıtımını yapıyoruz. UHT işlemi olmadan sütün dayanma şansı yoktur. Dolayısıyla bu sorunu da bu şekliyle çözüyoruz. Temelinde sütü, bu şehrin üreticisinden almak vardır. Dolayısıyla bu işleme de devam edeceğiz. Kanuni bir sıkıntı olduğunu asla düşünmüyoruz. Üniversite gençliğine eğitim desteğiyle ilgili ‘Burs veremez’ deniyor. Bu zaten tartışılacak bir konu değil. Biz, yine bu kentin geçim sıkıntısı olan ailelerin, üniversite eğitimi alan gençlerine de destek veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.” 'İBB’NİN TÜM PERSONELİNİ, İBB’NİN YÖNETİCİLERİ YÖNETİR'*AK Parti Grubu’nun sekreteri ve odacısı başka göreve verilmiş. Görevlerine iade edilecekler mi?"Görevden alınma diye bir şey yok. İBB personelini biz yönetiyoruz. AK Parti veya diğer partilerin meclis üyeleri kendi işlerine baksın. İBB’nin tüm personelini, İBB’nin yöneticileri yönetir; meclis üyeleri değil. Lüzumsuz işlerle uğraşmasınlar. Komisyonda bekleyen kararları çıkarsınlar. Başta ekmekle ilgili İstanbulluların büfelerini engelledikleri gibi o konulara eğilsinler. Saçma sapan gündemle uğraşmasınlar. Nerede, hangi personelin çalışacağına İBB yöneticileri karar verir."'HALK EKMEK BÜFELERİNE ÇÖZÜM BULACAĞIZ'*Halk Ekmek büfeleri için ne yapacaksınız? "Büfeler konusunda gereğini yapacağız. Her soruna çözüm bulduğumuz gibi, buna da bulacağız."VALİLİK SORUŞTURMASI *Kamuyu zarar uğrattığı gerekçesiyle nedeniyle, eski yöneticiler hakkında bir soruşturma talebiniz oldu; ama valilikçe reddedildi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?"Yani detayına bilmiyorum, bakacağım niçin reddettiğine. Yani valiliğin soruşturmayı reddetmesi, soruşturmanın sonu erdiği anlamına gelmez. Başka yol haritalarımız vardır. Bulduğumuz bir usulsüzlük var ise bu konulara kararlılıkla gideceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bakacağız, eğer anlamlı bir gerekçe varsa, düzeltip ona göre yollarız. Eğer anlamsız ise valiliğe de gereken uyarıyı yaparız."'RAKAMLAR, NE YAZIK Kİ BİZİ RAHATLATAN RAKAMLAR DEĞİL'*Son Covid-19 rakamlarıyla ilgili bilgi verir misiniz?"Rakamlar, ne yazık ki bizi rahatlatan rakamlar değil. Yani neredeyse ayın 16’sı, 17’si gibi, geçen sene Aralık’ta yaşanan vefat sayısı kadar vefat yaşamıştı İstanbul. Ben, bu sayılarla ilgilenmiyorum, alınan tedbir kararları ile ya da sahada uygulayacağımız konulularla ilgileniyorum. Şu anda durumun vahim olduğunu herkes biliyor. Herkes yakınından, eşinden, dostunda, hastalıkla uğraştığımızı biliyor. Aldığımız vefat haberleriyle hepimiz üzülüyoruz. Çok yakın ailelerde, çevrelerde; benim söylememe gerek yok. 83 milyon da bunu biliyor, 16 milyon da. Esas olan; tedbir nasıl alınacak, çözüm nasıl bulunacak? Belli tedbirler alındı. Bizim feryatlarımızdan sonra belli kapanmalar yapıldı. Ama yeterli olmadığını, bir soruna tam bir çözüm oluşturmadığını da ne yazık ki yaşıyoruz. Keşke zamanında bazı işler ve işlemler düzgün yapılabilseydi. Hala daha fazla tedbir alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Bilimin sesi bu; benim değil." cumhuriyet.com.tr

Oyunseverler için müjde!Çevrimiçi bilgi platformu‘Gamer Papers’yayın hayatına başladı

Oyunseverler için müjde! Çevrimiçi bilgi platformu ‘Gamer Papers’ yayın hayatına başladı figure > Dijital ajans kurucu ortağı Yusuf Eren Yalçın ve Çamlıca Espor Kulübü yöneticisi, dijital iletişim uzmanı İbrahim Yörük yönetiminde Gamer Papers çevrimiçi bilgi platformu yayın hayatına başladı. Alanında uzman kadronun hazırladığı zengin içerikle okurlarına sunulacak olan Gamer Papers, son yıllarda sayısı artarak büyüyen espor organizasyonları ve oyun sektörüyle ilgili güvenilir içerik arayışını karşılayacak.Türkiye’de 4 milyondan fazla düzenli oyuncu olduğu biliniyor. Ancak bu yoğun ilgiye rağmen oyun alanında üretilen küresel bilgi akışı yeterli değil. Gamer Papers, oyun ve espor camiasına yönelik güvenilir bir kaynak oluşturma vizyonuyla yola çıkarken hem sektörden haberleri takipçilerine iletecek hem de oyuncuların yeteneklerini geliştirmesi için oyun rehberleri oluşturacak."NEDEN YABANCI SİTELERE YÖNELMEK ZORUNDA KALIYORUZ?"Platformun kurucularından Yusuf Eren Yalçın kuruluş amaçlarına ilişkin, "Oyuncuların kurduğumuz içerik ağı üzerinden aradığı her oyun hakkında doğru bilgi ve güncel habere ulaşmasını istiyoruz. Oyunlarda yeteneklerini geliştirmek isteyen oyunseverlere yönelik kurduğumuz bu platformda güvenilir, doğru, bilgilendirici içerikler sağlayıp oyun dünyasıyla bir araya gelmek en büyük hedefimiz" dedi.Espor dünyasının gündemindeki konulara değinen İbrahim Yörük içeriğe ilişkin görüşünü ise şunları kaydetti: "Hedef kitlemiz geniş bir yaş aralığında. Bu profilin ihtiyacı oyun dünyasına ilişkin güncel haber, eğlenceli ve bilgilendirici içerik. Bu bağlamda Gamer Papers’ın internette bulunamayan içeriklerle oyun güncellemelerinin temel bilgi kaynağı olarak kabul edilecek bir platform olmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda Türkçe yayın yapan platformların azlığı ve İngilizce bilmeyen kullanıcıların yabancı web sitelerinden yeterince faydalanamaması Gamer Papers projesinin önemini daha da arttırıyor." cumhuriyet.com.tr

Manisaspor umutlu

Manisaspor umutlu figure > MİSLİ.com 3'üncü Lig 1'inci Grup'ta en yakın rakibi Antalya Kemerspor'la evinde 10 kişiyle 1-1 berabere kalan Manisaspor, kritik maçı kazanamasa da umut tazeledi. Geçen sezondan bu sezonun ilk haftalarına kadar aylar süren yenilgi serisini Teknik Direktör Bülent Ataman yönetiminde kıran Manisaspor, düşme hattında son sırada kalmasına rağmen kaybetmemeyi öğrendi. Siyah-beyazlı ekip, Ataman yönetiminde çıktığı 7 maçta yalnız 1 kez yenilirken 1 galibiyet, 5 beraberlik aldı. Son 3 maçtır sahadan beraberlikle ayrılan Manisa, grupta 9 puanla son sırada yer alıyor. Devrenin son sınavında perşembe günü Ofspor'a konuk olacak takımda futbolcuların geçen hafta paralarını alamadıkları gerekçesiyle antrenman boykotu yaptıkları iddiası yalanlandı. cumhuriyet.com.tr

CumhurbaşkanıYardımcısıFuat Oktay konuşma yaparken fenalaştı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay konuşma yaparken fenalaştı figure > Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay kürsüde konuşurken bir anda fenalaştı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, katıldığı "Siber Güvenlik Haftası etkinliğinde yaptığı konuşma sırasında fenalaşarak konuşmasını yarım bıraktı.Fuat Oktay'ın fenalaşmasının ardından programa da ara verildiOktay'ın sağlık durumu ile ilgili henüz bir açıklama yapılmadı. cumhuriyet.com.tr

SON DAKİKA: HDP'li Leyla Güven'e 22 yıl 3 ay hapis

SON DAKİKA: HDP'li Leyla Güven'e 22 yıl 3 ay hapis figure > Milletvekilliği düşürülen HDP'li Leyla Güven, terör soruşturması kapsamında Diyarbakır'da yargılandığı davada 22 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. AYRINTILAR GELİYOR... AA

Bilim KuruluÜyesiÇalışkan yanıtladı: Kuru gıdalarda koronavirüs riski var mı?

Bilim Kurulu Üyesi Çalışkan yanıtladı: Kuru gıdalarda koronavirüs riski var mı? figure > Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Deniz Çalışkan, yılbaşını evde geçirenlerin tercih ettiği gıda maddelerinin başında gelen kuruyemişlerle ilgili ‘bulaş’ riskini değerlendirdi. Çalışkan, "Kuru gıdaların koronavirüs açısından bulaşma riski bulunmamaktadır. Ancak karaciğer kanserine neden olan aflatoksini maddesinin risklerine karşı bildiğiniz ve güvendiğiniz yerlerden almalısınız" dedi. /Archive/2020/12/21/122725347-4c457311-f073-49b6-96b9-027a75a6894536995089.jpgKonanavirüs önlemleri kapsamında sokağa çıkma kısıtlaması yılbaşında da devam edecek. Yeni yıla, evlerinde girmeye hazırlanan yurttaşların kuruyemişlere olan talebi arttı. Bu süreçte ‘bulaş’ riskine karşı açıkta satılan kuru gıdalarla ilgili uzmanlar el hijyeni ve maskeye dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı.Gözle görülmeyen aflatoksin denilen mikrobiyolojik risklere karşı yurttaşları uyaran Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Deniz Çalışkan, kuruyemişlerin ‘bulaş’ riski taşıyıp taşımadığı konusunda şunları anlattı:"Gerek elle temas gerekse öksürme, hapşırma, konuşma sırasında ortaya çıkan damlacıkların açıkta satılan gıdaların üzerine bulaşması söz konusu olabilir. Bu tip gıdalarda havadan bulaşan bazı toz partikülleri söz konusu olabilir. Bizim ‘aflatoksini’ dediğimiz kurutma süreçleri sırasında uygun nem koşulları sağlanmadığında bir toksin ortaya çıkıyor. Bu özellikle karaciğer kanserine neden olabiliyor. Bu tip aflatoksin içeren gıdaların tüketim miktarı arttıkça risk de büyüyor. Bu maddeyi, tüketicinin anlaması biraz daha zor. Tüketici, bu noktada üretici ile satıcıya güvenmesi gerekiyor. Riski azaltmak adına tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz yerlerden alışveriş yapmalısınız."/Archive/2020/12/21/122743035-6fdf8cd9-0a13-46fa-b521-aa6982a3dc9b36995091.jpg'KURU GIDALARDA KORONAVİRÜS RİSKİ SÖZ KONUSU DEĞİL'Tüketicinin açıkta satılan gıdalardan kaçınarak ambalajlı ve son kullanım tarihine bakarak ürün tüketmesinin önemine değinen Çalışkan, “Tarım ve Orman Bakanlığı'nın denetiminde, onaylı ve satış izni olan gıdalar rahatlıkla tüketebilir. Açıkta satılan gıdalarda el hijyenine dikkat edilmezse, solunum hijyenine dikkat edilmezse birtakım bulaşmalar söz konusu olabilir. Biz ambalajlı ürün tüketilmesinin en güvenli yol olduğunu her daim söylüyoruz. Fakat koronanın hayatını sürdürmesi için bir canlıya ihtiyacı var. Bu sebeple korona açısından kuru gıdalarda herhangi bir risk bulunmadı" diye konuştu./Archive/2020/12/21/122800988-5f96c808-212d-464d-9402-047f3f93fbe236995090.jpgSağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ümit Savaşçı ise maskenin önemine dikkat çekerek, "Virüs eğer kuruyemişlerin üzerine bir şekilde damlacık yoluyla bulaştıysa 2 saat içerisinde siz de onunla temas ederseniz size de bulaşma ihtimal olabilir. Burada çalışanlar da önemli. ‘Hijyenik kurallara ne kadar dikkat ediyorlar, maskelerini ürünleri yerleştirirken, toplarken dikkat ediyorlar mı?’ bu husus önemli. Mümkün olduğunca açıkta ürün almamak lazım. Kapaklı veya paketli ürünler tercih edilmeli" diye konuştu. DHA

Yeni mutasyon aşıyıetkisiz bırakacak mı?

Yeni mutasyon aşıyı etkisiz bırakacak mı? figure > İngiltere başbakanı Boris Johnson, B.1.1.7 adıyla anılan yeni bir tür koronavirüs mutasyonunun insanlar arasında hızla yayıldığını söyleyerek daha sıkı tedbirler alacaklarını açıkladı. Bu açıklamanın ardından, hemen herkesin aklında tek bir soru belirdi; aşılar, mutasyona uğrayan bu yeni türe karşı etkili olacak mı? Cumhuriyet.com.tr dış basından uzman görüşlerini derledi… İngiltere Başbakanı Boris Johnson, dün yaptığı açıklamada, son dönemde ülkede yaşanan vaka artışlarının, koronavirüsün mutasyon sonucu oluşmuş yeni bir türünden kaynaklandığını belirtti. Johnson, bu yeni türün eskisine oranla yüzde 70 daha bulaşıcı olabileceğini öne sürdü.Onun ardından basına konuşan Sağlık Bakanı Matt Hancock ise mutasyona uğramış yeni koronavirüs türünün kontrolden çıktığını belirterek, “Vaka sayısında patlama yaşandı ve aşılar tamamlanmadan bu yeni durumu kontrol altına almak oldukça zor gözüküyor” dedi.Bütün bu açıklamalar sonrası hemen herkesin aklında tek bir soru belirdi; aşılar, mutasyona uğrayan bu yeni koronavirüs türüne karşı etkili olacak mı?Cumhuriyet okurları için uzman görüşlerini derledik..."AŞILAR, VİRÜSÜN BİRÇOK VARYANTI İLE TEST EDİLDİ"Guardian'a göre bilim insanları, öncelikle yeni mutasyonun antikor tepkilerini ve Covid-19 aşıları ile çapraz reaksiyonlarını test edecek. Buna ek olarak sağlık yetkilileri, yeni mutasyonun yayılımını araştırmak ve yaygınlığına ilişkin bölgesel haritalar oluşturmak için ülke genelindeki pozitif vakalardan örnekleri sınıflandıracak ve bu faaliyet en az iki hafta sürecek.Guardian'a konuşan, Avrupa Moleküler Biyoloji Laboratuvarı genel müdür yardımcısı ve Cambridge'deki Avrupa Biyoinformatik Enstitüsü'nün yöneticisi Ewan Birney'e göre, "Yeni varyantın hastalık şiddeti üzerinde büyük bir etkisi olacak olsaydı, bu şimdiye dek fark edilirdi... Aşılar, virüsün birçok varyantı ile test edilir ve bu sebeple işe yarayacaklarını düşünmek için birçok neden var, ancak yine de yeni mutasyonun dikkatli bir şekilde mercek altına alınması gerekiyor."Öte yandan, çoğu koronavirüs aşısının, virüsün insan hücrelerine tutunmak için kullandığı Başak Proteinini hedeflediğinin altını çizen Daily Telegraph bilim editörü Sarah Knapton'a göre ise "Aşılar, vücudu, söz konusu proteini tespit edebilmesi için hazırlar, ancak başak proteini mutasyona uğrarsa, vücut artık virüsü tanıyamaz hale gelir. Bu durumda aşılar da etkisiz hale gelebilir.""NE BİR FELAKET NE DE BİR ÇÖKÜŞ"Bazı mutasyonların, virüsün, hücrelerin kilidini açmak için kullandığı anahtarda meydana geldiğini belirten ve bu durumu, her yıl grip salgınlarında gözlemlediklerinin altını çizen, [İngiltere] Acil Durumlar için Bilimsel Danışma Grubu'ndan (SAGE) bir sağlık yetkilisi ise BBC'ye demecinde, "Bu nedenle, grip aşısının yıldan yıla değişmesi gerekiyor" diyor. İngiliz sağlık yetkilisi sözlerine şöyle devam ediyor, "[Buna rağmen] Aşının hala makul derecede etkili olmasını bekliyorum, zira şu an yüzde 95 etkili. [Mutasyondan dolayı] birkaç puan düşürsek bile, yine de yeterince iyi..."Konuşmasının devamında aşıları, bağışıklık sistemine gönderilen e-postalara benzeten yetkiliye göre, "Kilidin değiştiğini görüyorsak, bu e-postayı düzenlememiz, bir veya iki kelimeyi değiştirmemiz gerekiyor… Daha yetkin ve daha iyi hedeflenmiş olacak olan yeni aşı, altı ila sekiz hafta içinde hazır olacak..."İngiliz yetkiliye göre, "Bu ne bir felaket ne de tüm planlar da bir çöküşe işaret ediyor; bu apaçık beklenen ve bilim insanlarının anlamaya başladığı bir şey; tıp dünyası yeni duruma hızla adapte olacak.""AŞININ ETKİNLİĞİNİ AZALTTIĞINA DAİR BİR GÖSTERGE YOK""Virüste her zaman yeni mutasyonlar olur ve bunların çoğu önemsizdir" diyen, İsrail Pandemi Yönetim Ekibinin bir üyesi ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Jacob Moran-Gilad ise Jerusalem Post'a demecinde, "Yeni mutasyonunla birlikte, bir sabah uyandığımızda aşının aniden işe yaramaz hale geleceğini düşünmemiz için hiçbir neden yok. Bu yeni mutasyonun şu anda aşının etkinliğine herhangi bir şekilde zarar verdiğine dair bir gösterge de yok. Aşının etkinliğini potansiyel olarak etkileyebilecek bir mutasyon olsa bile, dramatik bir etkisi olmayacak” diyor.Science Mag'e konuşan, Scripps Research'ten bulaşıcı hastalıklar araştırmacısı Kristian Andersen'e göre ise aşıların piyasaya sürülmesiyle birlikte virüs üzerindeki baskı değişecek, yani virüsün gelişmesine yardımcı olan varyantların seçilmesi ve teşhis edilmesi kolaylaşacak. Andersen'a göre, "yeni mutasyon şeklinde adlandırılan B.1.1.7'nin ortaya çıkmasını sağlayan şey muhtemelen dünyanın diğer bölgelerinde de devam ediyor. Onu gerçekten tespit edip ardından takip edebilecek miyiz? Bu bizler için en kritik sorulardan biri…" Mustafa Birol Güger




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter