News - Haberler
Bilim insanlarıkeşfetti: Karadeniz'de buz devri sona ermedi
Bilim insanları keşfetti: Karadeniz'de buz devri sona ermedi Karadeniz'in en derin kısımları, son buz devrini bitiren iklim değişikliklerine hala yanıt veriyor. Bilim insanları bu çağın yaklaşık 12 bin yıl önce sona erdiğini şaşkınlıkla ifade ediyor. Alman araştırmacılar, Karadeniz’deki gaz hidrat yataklarını, yani su moleküllerinin buz benzeri katı bir madde içine hapsettiği metan gazı yataklarını inceledi. Gaz hidrat birikintileri üzerindeki sondaj çalışmaları, sıcaklık ölçümleri ve diğer verilerle birlikte çok şaşırtıcı bulgular ortaya koydu. Tuna yelpazesi diye bilinen bölgede, deniz tabanının altındaki serbest metan gazı, binlerce yıldır yüzeyde hâkim olan sıcak koşullara henüz uyum sağlamamıştı.Araştırmanın yazarları, "Bu, Tuna yelpazesi derinliklerindeki gaz hidrat sisteminin, buzul çağının sonlarında başlayan iklim değişimine hala tepki verdiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.Söz konusu bulgular, araştırmacıların gaz hidrat kararlılık bölgesinin tabanını belirleme girişimleri sırasında elde edildi. Bu taban; sıcaklık, basınç ve diğer doğal faktörler nedeniyle oluşan gaz hidrat yataklarının en alçak noktası anlamına geliyor. Kararlılık bölgesinin üstünde ve altında ise hidratlarda hapsedilmemiş, serbest metan gazı dolaşıyor.Bu bölgenin tabanını belirlemek isteyen araştırmacılar, gaz hidrat yataklarını MARUM-MeBo200 isimli deniz tabanı sondaj cihazını kullanarak deldi.Hakemli bilimsel dergi Earth and Planetary Science Letters’ta yayımlanan araştırmada deniz tabanı derinlemesine incelendi ve sıcaklık ölçümleri alındı.Bulgular, gaz hidrat kararlılık sınırının zamanla yükseldiğini gösterdi. Bu da söz konusu bölgenin son yılların sıcak koşullarına adapte olduğu anlamına geliyordu. Ancak serbest metan gazının, bu sınırla birlikte yükselemediği anlaşıldı.Almanya'daki GEOMAR Helmholtz-Okyanus Araştırmaları Merkezi'nden jeofizikçi Michael Riedel, şöyle konuştu:Bizim bakış açımıza göre gaz-hidrat kararlılık sınırı, yeraltındaki daha sıcak koşullara çoktan yaklaştı. Ancak bu alt kenarda bulunan serbest metan gazı, henüz onunla yükselmeyi başaramadı.Ekip, bu olguda tortu geçirgenliğinin de rol oynamış olabileceğini düşünüyor. Zira ölçümler, metan gazının bazı alanlarda yükselmeyi başardığını, bazı alanlarda ise yükselemediğini ortaya koyuyor.Bundan 20 bin yıl önce Karadeniz'de su seviyesi yaklaşık 100 metre daha düşüktü. Yani deniz yatağında daha az basınç vardı. Su da bugünkü seviyelere kıyasla çok daha soğuktu. Özetle yeni araştırma, serbest metan gazı açısından bu koşulların henüz değişmediğini gösterdi.Bulguların gelecekteki iklim modellemelerini etkileyeceği belirtiliyor. Zira şu anda Kuzey Kutbu'nun altında büyük miktarda gaz hidrat birikintileri bulunuyor. Ve bu birikintilerin, önümüzdeki yıllarda görülecek sıcaklık artışlarına nasıl tepki vereceğini bilmek önemli.Yine de araştırmacılar, bulgularının dikkatle yorumlanması gerektiğini düşünüyor. Ridel araştırma sonuçlarını şöyle özetliyor:Kısacası bu bölgedeki araştırmalarımız, Karadeniz’in son buzul çağından bugüne uzanan gelişimiyle ilişkili, dinamik bir tablo ortaya koydu.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.trDünya Otizm Farkındalık Günü: Her 59çocuktan biri otizm riski ile doğuyor
Dünya Otizm Farkındalık Günü: Her 59 çocuktan biri otizm riski ile doğuyor Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilen 2 Nisan, her yıl otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla kutlanıyor. Otizm dünya üzerinde giderek artan bir farklılık biliniyor. Tohum Otizm Vakfı verilerine göre günümüzde her 59 çocuktan biri otizm riski ile dünyaya geliyor. Otizm farkındalığını artırmak adına, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilen 2 Nisan, her yıl olduğu gibi bu yıl da otizm ile ilgili sorunları görünür kılmak ve sorunlara çözüm bulmak amacıyla kutlanıyor. 2 Nisan’da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın artırılması ile erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Tohum Otizm Vakfı verilerine göre günümüzde her 59 çocuktan biri otizm riski ile dünyaya geliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminde yer alan verilere göre ise Türkiye'de 34 bin 589 otizmli birey bulunuyor. OTİZM NEDİR? Otizm Spektrum Bozukluğu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur. ERKEK ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR Otizm, her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilir. Erkeklerde, kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı yüzde 4-10 arasındadır. Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. HER ÇOCUKTA FARKLI BELİRTİLER GÖSTEREBİLİR Otizm ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun takıntılar ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Güncel bilimsel verilere bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair kanıt bulunmamaktadır. Ailelerin böyle bir durumda ilk önce bir çocuk ve ergen ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir. Otizmli çocuklar aşağıdaki belirtilerin çoğunu gösterir: - Göz teması ya yoktur ya da kısıtlıdır. - Adı ile seslenince tepki vermezler - Aşırı hareketli veya hareketsiz olabilirler. - Çevreleri ile ilgilenmezler - Sarılma ve öpme gibi fiziksel temastan hoşlanmazlar. - Konuşmada gecikme vardır. - İnsanlarla iletişim yerine cansız varlıklarla ilgilenirler. - Topluluk içinde yaşıtları ile diyalog kurmazlar, oyunlara katılmazlar, kendilerini izole ederler. - Konuşmayı öğrenseler bile hep aynı kelimeyi tekrar ederler. - Konuşmayı iletişim aracı olarak kullanmazlar - Uygun olmayan cümleler kurar kalıp gibi konuşurlar. - Konuşma şekilleri ve ses tonları tekdüzedir. - İlgisiz şekilde her şeye gülebilir ve kıkırdayabilirler. - Bir cismin bir parçasına takıntı yapabilirler. - Bazı objelere aşırı bağlanabilirler. - Düzen takıntıları vardır. Rutinleri bozulduğunda hırçınlaşabilirler. - Tekrarlayan bir hareketi örneğin el çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma, kanat çırpma gibi yaparlar. - Normal çocuklar gibi hayal kurarak oyun oynamazlar, arabaları dizer sürekli tekerini çevirirler. - Sürekli aynı oyunları oynarlar. - Bazıları çok inatçı ve hırçın olabilir. - Sosyal ortama girdiklerinde aşırı korkup tepki verebilirler. - Sıklıkla yemek yeme bozukluğu gösterirler. - Kendilerine ve etrafındaki eşyalara zarar verebilirler. - Tehlikeye karşı duyarsızdırlar. - Acıya karşı duyarsızdırlar. - Yapılan espriyi veya imayı anlamazlar. - Normal öğrenme metotlarına duyarsızdırlar cumhuriyet.com.trArtvin'de alevler evleri sardı!
Artvin'de alevler evleri sardı! Artvin'de çıkan yangında ilk belirlemelere göre 3 ev yandı. Artvin Ortaköy'e bağlı Soylu Mahallesi'nde henüz belirlenemeyen nedenle bir evde çıkan yangın kısa sürede büyüyerek çevresindeki evlere sıçradı.SÖNDÜRME ÇALIŞMALARI BAŞLATILDIKöyde yaşayanların durumu fark ederek itfaiyeye bilgi vermesinin ardından olay yerine gelen ekiplerce yangını söndürme çalışması başlatıldı.Yangının başka evlere sıçrama riskinin bulunduğu, ekiplerin başlattığı çalışmanın ise devam ettiği öğrenildi. AARTÜK BaşkanıŞahin'den, 'Hiçtalimat gelmiyor mu' ve 'SözcüTV'ye neden izin verilmiyor' sorularına yanıt
RTÜK Başkanı Şahin'den, 'Hiç talimat gelmiyor mu' ve 'Sözcü TV'ye neden izin verilmiyor' sorularına yanıt RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, 'Hiç talimat gelmiyor mu?' ve 'Sözcü TV'ye neden izin verilmiyor' sorularına yanıt verdi. Haber Global ekranlarında yayınlanan Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum programının bu haftaki konuğu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin oldu.Candaş Tolga Işık'ın 'Talimat geliyor mu?' sorunu yanıtlayan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, "Bir bakan da olabilir bu, bir STK'nın başkanı da olabilir, bir vatandaş da zaten bizi arayarak şikayetim var diyebiliyor ki. Ama bir bakan dediği için bir kuruluşa ceza vermemiz bu dediğim sistemde mümkün mü?" dedi.Cumhurbaşkanı tarafından kendilerine bir talimat gelmediğini ifade eden Şahin, "Kurulumuz benimle birlikte 9 kişi. Üyelerimizin tamamı Meclis tarafından seçilir. AK Parti'den 4, CHP'den 2 tane, 2 tane MHP'den, 1 tane de HDP'den gelen arkadaşımız var" ifadelerini kullandı. Şahin, "Sözcü TV'ye neden izin verilmiyor?" sorusuna "Sözcü TV, Sivas'taki bir kanalı satın aldı ve logoyu yanlış kullandı. Önce biz uyardık. Yapay zeka bu logoyu algılamıyor" yanıtını verdi.Programdan öne çıkanlar: RTÜK olarak nasıl ceza veriliyor?"RTÜK'ün kuruluş kanunları var. 6112 sayılı kanunun eksikleri var ancak, biz bunu yönetmeliklerle destekliyoruz. Bir programda bu müeyyideye aykırı bir olay varsa uzmanların tespit ettiği sistemimiz var. Belli bir uzman grubu var ve belli kanallar var o uzmanlar onları takip ediyor. Uzman ve kanallar sürekli değişiyor. Raporlar hazırlanır ve kurul buna karar verir. Kurulumuz benimle birlikte 9 kişi."'Sadece kanallar ceza yemiyor'"Muhalif kanal değil oradaki programlar ceza yiyor. Muhalif kanal olmayan bir çok kanal da ceza yiyor. Böyle bir algı varsa yanlış ve boşa bir algı.Ben ceza sayılarını açıklamaktan yoruldum. Utanıyorum. Bunların sadece sebebi ben miyim. Aykırılıklar yapıldığı zaman suçlusu ben miyim?"Uzmanlar nasıl seçiliyor?"94'den beri bu yana çalışan uzmanlarımız var. KPSS ve sınav sistemlerimiz var sınavları geçmeleri şart. Biri birine gıcık oluyor diye asla ceza yazması mümkün değil. Kurul tespit eder ve anlar."Sosyal medyadaki hakaretler"Orada Meral Akşener'i konuk aldı diye ceza vermemiz mümkün değil. Orada eleştiri değil, hakaret vardı. O kelimeyi kullanamazsınız. Akşener'in o programda olması talihsizlik. Sunucunun kullandığı kelimeler yanlış."'Ebubekir'in kılıcı' eleştirisi"Ben buna kızmadım. Düzeltme ihtiyacı hissettim. Çocuklarımız kırmızı çizgimiz olduğunda kılıç değil kalkan olur. Z kuşağının tercih ettiği bir alanda kaygı ve yapmak istediklerimiz var. Yeni platformlarda çocukları başka boyutlara çekecek ebeveynleri de korkutan yayınlar oluyor. Seç izle platformlarda ebeveyn kontrolünü sağladık. Ve akıllı işaretler geliştirdik. MEB, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ile birlikte çocuklarımızı bazı yayınlardan koruyacak sistemler geliştirdik."Youtube'daki denetim alanları"Şahsi yapılan yayınlar bizim alanımızda değil. Onlara BTK bakıyor."'Avrupa'dan bile daha iyi yerdeyiz'"Seç izle platformlarında dijitalleşmede Avrupa'dan daha iyi yerdeyiz. Bunu gururla söylüyorum. Kanunlarımız Avrupa'dan daha özgürlükçü."Gündüz kuşaklarındaki programlar"Üst Kurul toplantılarımızda da ele aldığımız bir konu. Müeyyide verilen bir cezadır. Biz bunları verme taraftarı değiliz. Sabah kuşağı programları ciddi şekilde izleniyor. Biz burada "Bu programlar nasıl olmalı" diye konuşmalıyız. Evlilik programlarının kalktığında Aile Bakanlığında müsteşardım. Orada artık o kadar uygunsuz bir konular çıktı ki sonra düzenleme yapıldı. Siyasi otorite kaldırmak zoruna kaldı. Bu tür programların rehabilite edilmesi gerektiğine inanıyorum."Sözcü TV'ye neden izin verilmiyor?"Sözcü TV, Sivas'taki bir kanalı satın aldı ve logoyu yanlış kullandı. Önce biz uyardık. Yapay zeka bu logoyu algılamıyor. Tam biz kurula alacağız Türk patent bu logoyu onaylamamış. Sözcü TV'nin buradaki eleştirisinden ben de memnun değilim. Sözcü TV logolarla ilgili yasal düzenlemeleri tekrar yaparsa kurula gelecek. Ve bu kurulda karar çıkacak."'Pandemide TV izleme süresi arttı'"Pandemi önceki dönemde televizyon izlenme alışkanlıkları değişmişti. Mobile kaymıştı. Ancak pandemiden sonra televizyon izlenme süresi 5 saatin üzerine çıktı. Ve bu fazla."Dizilerdeki şiddet sahneleri"Bu bir sarmal en çok şikayet edilen dizi reytinglerde en üst sırada. Halkımız şiddet dizisi izliyor diye şiddet dizisi çekmek hakarettir. Ben evde belgesel, iş yerinde haber kanallarını izliyorum."Televizyonlardaki reklam politikaları"Reklamların denetimi bizde. Gönül ister ki dizilerin son bölümündeki eleştirilen o reklamlar düzenlensin. Ben isterim ki, dizi aralarındaki reklamlar düzenli kullanılsın. Ancak bu kandırılmak değil, izleyici artık bunu biliyor." cumhuriyet.com.trFenerbahçe'nin eski başkanıAziz Yıldırım Galatasaray'açok sert cevap verdi
Fenerbahçe'nin eski başkanı Aziz Yıldırım Galatasaray'a çok sert cevap verdi Aziz Yıldırım'dan Galatasaray'a sert yanıt ve Fenerbahçe'nin başvurusu için açıklama geldi. /Archive/2021/4/1/223127089-fener.jpgFenerbahçe Kulübü'nün efsanevi eski başkanı Aziz Yıldırım Galatasaray'la yaşanan polemikte ilk kez konuştu.Bir TV programına katılan Yıldırım, "Fenerbahçe sporun Cumhuriyetidir.." dedi.Yıldırım'ın sözleri şöyle:"Başkanlığı bıraktığımdan beri 3 seneye yakın bir zaman geçti. Bugün artık konuşmam gerekiyor. Artık mecbur olduk, konuşmam gerekiyor. Galatasaray adet haline getirdi. Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe yönetimine savaş ilan ettiler. Ben Fenerbahçeli değilim, Fenerbahçe'nin kendisiyim. Ben Fenerbahçe için hapis yattım. Böyle bir insan üstünden Fenerbahçe yönetimiyle tartışma yaratmak kötü. Böyle bir insanı tartışmanın içine katanlar zararlı çıkar. Benim üzerimden bunu yapmak aptallıktır!2014'te, TFF'ye müracaat etmek üzere bir çalışma grubu oluşturduk. Bunu kongrede söylüyorum. Kaba olarak düşünürsen, benim zekamı ölçemediğin için, anlamıyorlar. 2 şampiyonluk sığmıyor diyorum, niye diyorum, yayın payı hakkında diyorum.Fenerbahçe'nin 28 şampiyonluğu olduğunu 2014'te de söylüyorum. Bunlar bunu anlamıyorlar. İnce nokta, aradaki fark. Yayın haklarından payını alacak mı, almayacak mı? Galatasaray'ın itiraz etmesi gereken buGS TV'Yİ İZLERKEN UTANDIMGS TV'yi izlerken utandım. Yayınımı kesip, montajlayarak yayınlıyorlar. Ben bunları zaten belirtiyorum. Kes, doğra, 'Aziz Yıldırım böyle söyledi' de. Bunlar yanlış. Bir daha söylüyorum. Ben herhangi bir adam değilim, ben Fenerbahçe'nin kendisiyim.Son dakika: Galatasaraydan Fenerbahçeye 1959 öncesi şampiyonluk cevabıSon dakika: Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye 1959 öncesi şampiyonluk cevabı!Ben Fenerbahçe'nin yanındayım, Fenerbahçe'nin haklı olduğu tüm davalarda Fenerbahçe'nin savunucusuyum. Galatasaray, bunu iyice kafasına soksunKİMSEYLE TAVLA OYNAMADIMKendilerinin şampiyon olması için dua eden insanın FETÖ örgütünün başkanı olduğunu da herkes biliyor. Ben Ali beye de cevap vereceğim. Hakimleri, savcıları üye yaparken, böyle bir örgüt yoktu. Fenerbahçeli olduklarını iddia ediyorlardı. Herhangi bir suçları olmadıkları ispatlandığında, kulübe üye yapıyorduk. Ben kimseyle de tavla oynamadım.Ben ve yönetici arkadaşlarım, bu ülkede FETÖ'yle savaşan ilk insanlardan biriyim. Ben şerefli bir insanım, kimseye de şerefsizlik yapmadım. Dikkat etsinlerBENİ MAHKEMEYE VERDİLERFenerbahçe, şike yapmadı ama Galatasaray hepimizin gözü önünde şike yapmadı diyorum. Beni mahkemeye verdiler. Deliller burada, ben bir şeylere karışmadım ama Galatasaray karışmış.FENERBAHÇE SPORUN CUMHURİYETİDİRFenerbahçe, sporun cumhuriyetidir. Bu Türkiye Cumhuriyeti ile bir tutulamaz. Bu ülkedeki tek cumhuriyet, Türkiye Cumhuriyeti'dir.FENERBAHÇELİLER BÖLÜNMESİNFenerbahçelilere ricam var. Bölünmesinler, birlik beraberlik içinde olsunlar. Kötü günler aşılır ama idare edenler de bu kulübü layık oldukları yere götürmek için çalışsınlar." cumhuriyet.com.trJoe Biden, dini liderlerden yardım istedi
Joe Biden, dini liderlerden yardım istedi ABD Başkanı Joe Biden, dini toplum liderleriyle yaptığı görüşmede, liderleri, toplumlarını yeni tip koronavirüse (Covid-19) karşı aşılanmaları konusunda teşvik etmeye çağırdı. Biden, bugün binden fazla dini lider ve toplum temsilcisi ile çevrim içi görüşme yaptı.Görüşmede, Covid-19'la mücadelede yerel liderlerin çok önemli bir yeri olduğunun altını çizen Biden, "Sizleri aşı kelimesini yaymaya ve herkesi sırası geldiğinde aşı olmaya teşvik etmeye çağırıyorum" ifadesini kullandı.'COVİD-19 ALT EDİLMELİ'Biden, insanların yeniden bir araya gelmesi ve ibadet yerlerinin yeniden açılması için Covid-19'un alt edilmesinin önemini vurguladı. AAMansur Yavaş: Belediyelerin topladığıyardım paralarıdevlette bekliyor
Mansur Yavaş: Belediyelerin topladığı yardım paraları devlette bekliyor Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına katılan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yardım kampanyalarında toplanan paraların akıbeti ile ilgili konuştu. Yavaş "Toplanan paralar devlette, bekliyor. Bizim yardım topladığımız hesap belediyenin kendi hesabı. O günlerde sayın İçişleri Bakanı 'Birisi belediyeye parayı yatırırsa karışamayız" dedi. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk televizyon kanalında yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın konuğu oldu. Yardım kampanyalarında toplanan paraların akıbeti hakkında konuşan Yavaş, "Toplanan paralar devlette, bekliyor. Bizim yardım topladığımız hesap belediyenin kendi hesabı. O günlerde sayın İçişleri Bakanı 'Birisi belediyeye parayı yatırırsa karışamayız' dedi. Sonuçta yargının olumlu karar vereceğini düşünüyorum. 3,5 milyon civarında vatandaşın parası var. Hesaplar donduruldu. Bugün bir kampanya başlattık" ifadelerini kullandı.Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Mansur Yavaş "Makam araçlarını azaltmak ve çakarların sökülmesi sözü vardı. Minibüsünüz ne kadar lüks? Kaç makam arabası var? Çakarlar söküldü mü?" sorusuna şu yanıtı verdi:"Sekreterler dahil herkese makam arabası verilmiş. Bazı daire başkanlarına mülkiyeti onlarda olan makam araçları vardır. Hepsini sattırdım. 6 milyon gelir elde ettirdim. Şu anda en lüks aracımız Megan. Ben de örnek olayım diye 2012 model minibüse biniyorum. Belediyede Vakıfbank'ın tahsis ettiği Mercedes var bir tane de eski dönemden kalma 500 Mercedes var, konukları onunla aldırıyorum. Şu ana kadar geçen Bodrum'a gittim, üç ayda 3 bin 300 kilometre kullandım. Sadece havaalanına gidiyorum. Onun haricinde kullanmıyorum. Ben minibüse biniyorum ki, daire başkanlarımız lüks araba peşinde koşmasın.Çakarları kaldırdık. Biz devlet memuruyuz. Ne özelliğimiz var? Maaşımızı alıyoruz. Milletin önüne geçmek için ne aciliyetimiz var? Zabıtanın, itfaiyenin, polisin olabilir. Örnek olması için ne kadar çakar var hepsini kaldırdık. Benden gizli yapan varsa bilmiyorum. Bu konuda genelge yayınladık."Programda öne çıkan başlıklar şu şekilde:Seçim vaadlerinizden bir tanesi Ankara'da su fiyatlarını aşağıya çekmekti. Siz gelmeden aşağıya çekildi? Hala aynı fiyat mı?"Evet hala aynı fiyat. Köylerde daha indirimli fiyat uyguluyoruz. Ben Çamlıdere Barajı'na güneş enerji istiyordum ama yasayla bunlar yasaklandı. Tam gerekçesini hatırlamıyorum. Oradan ürettiğimiz enerji ile yoksul ailelere ücretsiz verecektik. Maalesef onu da yapamıyoruz. Yine yoksul ailelere su parasını tonu 1 liradan verecektik. 4 aydır Meclis'te erteleniyor. Yaptığımız hesaplamalarda 3 yıllık kuraklık olacağı öngörülüyordu. Suyun inanılmaz bir yanlış kullanımı var. Bunu Bakanlık da sürekli açıklıyor. Zam kastımız yok. Şöyle de bir gerçek var. Bugün yine doğalgaza zam geldi. İki yıldır işçi ücretleri arttı mı? Çok sayıda hobi bahçesi var. Ufacık bir bahçeye vahşi bir şekilde suyu basıyor. Ankara'da şu anda su sıkıntısı yok. Suyun maliyet artı yüzde 5-10 farkla verilmesi lazım. Biz adaylığımız zamanında muhalefet etmeseydik su bugün Ankara'da 10.32 lira olacaktı. 4 milyar Ankaralının cebinde kaldı. Eski yönetim kaç yıldır bu şekilde pahalı su sattı. Peki ne yaptı bu paraları? Gitti başka işlere yatırdı. Helikopter aldılar, hayali işler yaptılar. 210 köyün kanalı açıktan akıyor. Burası Başkent. Bu tür yatırımlarda öncelikle insanların sağlığı önemli. Bir de yaptığınız işten kaç kişi istifade edecek. Kavşak yapıyorsak en fazla eziyet çekilen yer neresi oraya. Polatlı'nın su hikayesi akıl alır gibi değil. 550 milyon liraya ihale ettik. O harcanan paralarla 50 defa yapılırdı. İnşallah Polatlı'yı susuzluktan kurtaracağız. Oradan 1,5 milyon kişi istifade ediyor. Kademeli fiyatlandırma hem adil bir şey. Bahçenize domates ekip de akıl almaz şekilde suyu kullanıyorsanız bedelini ödersiniz. Hobi bahçeleriyle ilgili yasal düzenlemeler yapıldı. Çevre Bakanlığı bunlara karşı."58 kilemotrelik metro hedefine ulaşmanın neresindesiniz?"Yönetime geldiğimizde nerelerin metrosunu yapabileceğini sorduk. Zaten metroları devlete yıkmışlar. Ankara Büyükşehir Belediyesi metro yapma hakkını Ulaştırma Bakanlığı'na tümüyle devretmiş. Biz Keçiören'den Havaalanı'na yapacağız diye bize izin vermediler. Biz sadece 800 metre kadar Söğütözü'ne giden bir de Mamak yapabilirsiniz dendi. Sadece Mamak'ı verdiler, 7.8 kilometre. Şu anda proje hazırlanıyor. Proje ihalesini yaptık. Proje yapılınca bakanlığa gidilecek, ÇED raporu alacak. Bana kalırsa göre sürem bitmeden hepsini bitirmeyi düşünüyorum. Bu hızla gidersek 2-3 tane istasyonu ancak yapabiliriz. Şu anda sondajlar vuruluyor. Bu arada kredi görüşmelerine devam ediyoruz. Niye izin verilmiyor? Tam gerekçesini bilemiyorum. Gökçek döneminde yapılamayan Keçiören ve Çayyolu projesini Ulaştırma Bakanlığı bitirdi. Bunların sözleşmesi yapılırken, demişler ki, metroyu Ulaştırma Bakanlığı yapsın, aldığı paradan belli bir oranla borç olarak ödesin. Bu eski dönemde 235 yıl sürüyor."Gündelikçi kadınlara ulaşım kartı vereceğim demiştiniz?"Otobüslerde optimizasyon yaptırıyorum. 600 milyon zararımız var. Pandemi nedeniyle sübvanse ettik. Ben onları ücretsiz getirmek, bir de erken saatlerde halk otobüsü koyup bunları ücretsiz taşımak. Hala o fikrim devam ediyor. Evlerde temizliğe yardıma gidenlerin pandemi döneminde gidemeyeceğini görünce onlara da mesaj atmak suretiyle nakdi yardımda bulunduk. En son anket yaptırdık, hangi semtten geldiğini, saat kaçta otobüse bindiği üzere. Hazırlıklarımız devam ediyor."Gerek siz gerek İzmir'in yardım kampanyaları vardı. Oradaki toplanan paralar ne oldu?"Toplanan paralar devlette, bekliyor. Bizim yardım topladığımız hesap belediyenin kendi hesabı. O günlerde sayın İçişleri Bakanı 'Birisi belediyeye parayı yatırırsa karışamayız' dedi. Sonuçta yargının olumlu karar vereceğini düşünüyorum. 3,5 milyon civarında vatandaşın parası var. Hesaplar donduruldu. Bugün bir kampanya başlattık. Madem siz bizim bu şekilde yardım yapmanızı istemiyorsunuz. Bir elin diğer eli görmeyeceği şekilde insanlar arasında dayanışma yaptık. Bizler yardım isteyenleri yayınlıyoruz. Daha sonra mesajlaşma sistemiyle hesabına 500 TL'yi yatırabiliyor. Kimse kimseyi görmüyor. Bazen bankadan parayı alan insan telefon numarasını görüp teşekkür ediyor. Şu ana kadar bu yardımlarda 500 bini aştık. 335 bin aileye gıda desteğinde bulunmuştuk. Maddi destekler, yakıt desteği var. Bizden tablet isteniyor. Okuyan çocuklara üç boyunca internet yüklettik. Ankara'nın köylerine internet götürdük. Okullarda, camilerin uygun yerlerine interneti verdik. Çocuklara belli mesafelerde o internet erişiminden yararlanmalarını sağladık. Korona olanlar dışarı çıkamıyordu. Yemek yapamayanlara düzenli yemek gönderdik 15 bin civarında. 77 bin kişinin su faturası ödendi. Ankarakart'a para yükledik. Bilgisayar yardımları yapıldı. Herkese ulaşmaya çalıştık. Gerçekten Ankara halkı bu konuda güvenli. Kimse kimseyi görmeden birbirine yardım yapıyor. Bakkal veresiye defteri kapatılması da çok tuttu. İnsanlar Çukurambar'dan kalkıp tanımadıkları yörelerde bakkallarda defteri kapatmaya yöneldiler. Ankara'da insanların birbirini tanımasa da zor dönemde biraraya gelebildiğini gördük. Şimdi ikinci kampanyaya başladık. Salgın çok hızlı artıyor. Bulaşma riski çok çok artında yeni tedbirleri almaya başladık. Geçen yıl 1-2 milyarlık ihaleyi erteledik. İnsanlar salgın varken, işlerini kaybetmişken bunları daha sonra da yapabiliriz. Dayanışmanın içerisinde ilk önce Ankara'daki marketlerin birçoğunu çağırdık, listelerini internetten yükledik. Terzilerin hepsi kapatılmıştı. 300 kadar terziyi organize edip sürekli maske diktirdik. Hala talepler geliyor, elden geldiği kadar yetiştirmeye çalışıyoruz. Ankara'da yoksulluğun envanterini çıkarıyoruz. İnsanlara paket dağıtma değil de kart sistemine geçiyoruz. Kartlar gecikince marketlerin kartlarını ihale yaptık. Bir firmanın kartını dağıttık. En fazla ne sattınız diye sorduğumuzda çikolota sattıklarını söylediler. Bunları tespit etmemize yaradı. Halk ekmek üç çeşitlik koli çıkardı. Artık birer kutuluk hibe çikolata göndereceğiz." cumhuriyet.com.trSermaye PiyasasıKurulu'ndan 10 kuruluşa ceza
Sermaye Piyasası Kurulu'ndan 10 kuruluşa ceza Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 10 yabancı yatırım kuruluşuna usulsüz açığa satış işlemlerinde bulunulması nedeniyle toplam 26,4 milyon lira idari para cezası uygulanmasına karar verdi. SPK haftalık bültenine göre, kurul, Deniz Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının 250 milyon lira tutarındaki bedelli sermaye artırımı başvurusu ile Ulusoy Un Sanayi ve Ticaret'in 106 milyon 470 bin lira tutarındaki bedelsiz sermaye artırımı başvurusunu onayladı.Pegasus Hava Taşımacılığının 750 milyon dolar, Otokoç Otomotiv Ticaret ve Sanayinin 500 milyon lira, Opet Petrolcülük'ün 500 milyon lira, Ak Yatırım Menkul Değerlerin 1 milyon 300 bin lira, Yapı ve Kredi Bankasının 400 milyon avro tutarındaki borçlanma aracı ihracı başvurusuna da onay verildi.26,4 MİLYON LİRALIK İDARİ PARA CEZASIKurul, verilen satım emrinin açığa satış olduğunun, emrin verilmesi esnasında aracı kuruma bildirilmemesi suretiyle usulsüz açığa satış işlemlerinde bulunulması gerekçesiyle 10 yabancı yatırım kuruluşuna toplamda 26,4 milyon liralık idari para cezası uygulanmasına karar verdi.Bu kuruluşlar arasında; Credit Suisse Securities Europe Limited, Barclays Capital Securities Limited, Merrill Lynch (BofA) International, Wood and Company Financial Services AS, J.P. Morgan Securities PLC, Goldman Sachs International, Moon Capital Master Fund, Renaissance Capital Limited, UBS AG London Branch, HSBC Bank PLC2'ye toplam 26,4 milyon lira idari para cezası uygulanmasına karar verildi.45 İNTERNET SİTESİNE ERİŞİM ENGELİSPK, 1 Temmuz 2020'de gerçekleştirilen açığa satış işlemlerinde satışı yapılan sermaye piyasası aracının tevdi edilebilecek durumda olduğuna ve takas tarihine kadar aracı kuruma iletileceğine ilişkin müşteriden beyan alınmaması nedeniyle Gedik Yatırım Menkul Değerler ve HSBC Yatırım Menkul Değerler'e toplam toplam 1,2 milyon TL idari para cezası uygulanmasını kararlaştırdı.Türkiye'de yerleşik kişilere yönelik internet aracılığıyla yurt dışında kaldıraçlı işlem yaptırıldığı belirlenen 45 internet sitesine erişimin engellenmesi için gerekli hukuki işlemlerin yapılmasına hükmedildi.Kurul, III-35/A.1 sayılı Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğine ilişkin şu kararı verdi:"III-35/A.1 sayılı Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği (Kitle Fonlaması Tebliği) uyarınca yetkilendirilen kitle fonlama platformlarının tüzel kişiliğinin kitle fonlaması yoluyla fonlanmasına yönelik kampanya yürütmelerinin mümkün olmadığına, yüzde 20 veya daha fazlasını temsil eden paylarına veya oy haklarına sahip oldukları girişim şirketlerinin veya projelerin kitle fonlaması yoluyla fonlanmasına yönelik kampanya yürütmelerinin mümkün olmadığına, ortakları, yönetim kurulu ve yatırım komitesi üyeleri ile bu kişilerin eşlerinin, alt ve üst soylarının tek başlarına veya birlikte yüzde 20 veya daha fazlasını temsil eden paylarına veya oy haklarına sahip oldukları girişim şirketlerinin veya projelerin kitle fonlaması yoluyla fonlanmasına yönelik kampanya yürütmelerinin mümkün olmadığına karar verilmiştir." AASivas'ta yolcu otobüsüdevrildi:Çok sayıda yaralıvar
Sivas'ta yolcu otobüsü devrildi: Çok sayıda yaralı var Sivas'ın Suşehri ilçesinde yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada, ilk belirlemelere göre 18 kişi yaralandı. Sivas'ın Suşehri ilçesinde saat 21.00 sıralarında İstanbul'dan Ağrı'ya gitmekte olan ve Kemal Kızılkaya yönetimindeki yolcu otobüsü, Suşehri ilçe girişi Sarıca kavşağı yakınlarında sürücünün kontrolünden çıkarak şarampole devrildi.18 KİŞİ YARALANDIKazada ilk belirlemelere göre 18 kişi yaralandı. Yaralılar, ihbar üzerine olay yerine gelen ambulanslarla Suşehri Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.Yaralı sayısının artabileceği bildirildi. DHABelçika'da '1 Nisanşakası' kontroldençıktı, parkta toplanan binlerce kişiye polis müdahale etti
Belçika'da '1 Nisan şakası' kontrolden çıktı, parkta toplanan binlerce kişiye polis müdahale etti Belçika'nın başkenti Brüksel'de, "1 Nisan şakası" amacıyla sosyal medya üzerinden duyurulan ve maskesiz, mesafesiz gerçekleşeceği belirtilen "La Boum Dans Festivali" kontrolden çıktı. EPABelçika'nın başkenti Brüksel'de, "1 Nisan şakası" amacıyla sosyal medya üzerinden duyurulan ve maskesiz, mesafesiz gerçekleşeceği belirtilen "La Boum Dans Festivali" kontrolden çıktı.Polisin, "Bu 1 Nisan şakası, gerçek değil. Gelmeyin!" uyarısına rağmen, Bois de la Cambre parkında 5 binden fazla kişi toplandı.Polisin "dağılın" uyarısına şişe ve taşlarla karşılık veren katılımcılar ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çevik kuvvet ekipleri, koronavirüs önlemlerini ihlal eden kalabalığa tazyikli su ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti.Belçikalı bir grup sosyal medya kullanıcısı, şaka amacıyla Facebook üzerinden, 1 Nisan'da Brüksel'in merkezindeki parkta dünyaca ünlü 100'den fazla DJ'in katılımıyla "La Boum" adlı bir etkinlik düzenleneceğini duyurdu.Partide koronavirüs önlemlerinin uygulanmayacağı belirtilen duyuruda, katılımcıların maske takmasına ve sosyal mesafe kuralına uymalarına gerek olmadığı vurgulandı.Hafta sonu kutlanacak Paskalya bayramı nedeniyle her şeyin ücretsiz olacağı kaydedilen festival için, yaklaşık 70 bin Facebook kullanıcısı katılacağını bildirdi.5 bini aşkın kişi toplandıBrüksel Savcılığı ve polis, birkaç gündür bunun "1 Nisan şakası" olduğunu ve boş yere Bois de la Cambre parkına gelinmemesi çağrısında bulunuyordu. Polis, katılımı önlemek için sabah saatlerinden itibaren park etrafında önlem almaya başladı.Ancak tüm önlemlere rağmen Perşembe öğleden sonra 5 binden fazla kişi, parka geldi. Çoğunluğu gençlerden oluşan topluluk, beraberinde getirdikleri hoparlörlerden yükselen müzik eşliliğinde dans ederek eğlenmeye başladı.Polisin "dağılın" uyarısına "Polis, polis, seni üzceğiz", "O parti nerede, işte burada" sloganları ile karşılık veren katılımcılar, güvenlik güçlerine havai fişek, şişe ve çeşitli maddeler attı. Bir polis memuru, kafasına isabet eden havai fişek nedeniyle yaralandı.EPAÇevik kuvvet ekipleri kalabalığı dağıtmak için tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullandı. Müdahaleye rağmen kalabalığın dağılmaması nedeniyle bölgeye takviye polis ekipleri gönderildi. Parkın üzerinde polis helikopteri ve drone'ları konuşlandırıldı.Parkta toplanan kalabalık arasında, koronavirüs önlemlerini protesto etmek için gelen çok sayıda kişi de yer aldı. Birçok katılımcı, önlemlerin abartılı olduğunu ve yeterince uygulandığını savundu.EPASavcılık soruşturma başlattıBrüksel Savcılığı, şaka amaçlı festival duyurusu yapan sosyal medya kullanıcıları hakkında soruşturma başlattı.Gerçek kimliklerini gizleyen ve etkinlik sektörü çalışanı oldukları belirtilen sosyal medya kullanıcıları, Belçika medyasına, "Tek amacımız insanları güldürmekti. Kimseyi parka gelmeleri için çağırmadık" dedi.EPAİşlerinin insanları mutlu etmek olduğunu belirten etkinlik sektörü çalışanları, "70 bin kişiyi sosyal medya üzerinden yeniden güldürdük, hayal kurmalarını sağladık. Bizce bu bir başarı. Biz yanlış bir şey yapmadık. Bu sadece 1 Nisan şakası" görüşünü dile getirdi.Brüksel Polisi, salgın döneminde daha az temas, maske ve sosyal mesafenin önemine işaret ederek, 5 binden fazla kişiden oluşan kalabalık nedeniyle koronavirüs önlemlerinin ihlal edildiğini, bu nedenle müdahale etmek zorunda kaldıklarını bildirdi. BBC Türkçeİmamoğlu: Beton Kanal’ıkonuşmak ihanet, zül, günah, yazık
İmamoğlu: Beton Kanal’ı konuşmak ihanet, zül, günah, yazık İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'Kanal İstanbul' ile ilgili açıklama yaptı. İmamoğlu, ''Bunları konuşmak, büyük bir ihanet, zül, günah, yazık'' ifadelerini kullandı. İBB Başkanı İmamoğlu, bugün Arnavutköy'de Boğazköy Kültür ve Spor Tesisi İnşaatı’nda incelemelerde bulunup, İstiklal Mahallesi’ndeki Yol Bakım 4. Bölge Müdürlüğü’ne ve Anadolu Mahallesi’ndeki Arnavutköy 3. Bölge Mezarlıklar Müdürlüğü’ne ziyaretlerde bulundu. İmamoğlu, incelemeleri öncesinde, mahalle sakinleri ve çocukların yoğun ilgisiyle karşılaştı. İmamoğlu ile fotoğraf çektiren çocuklar, tablet, kitap ve oyuncak gibi ürünler talep etti.“BETON KANAL, ARNAVUTKÖY’E DE TEHDİT”Arnavutköy’de, özellikle altyapıya dönük önemli hizmetler gerçekleştirdiklerini vurgulayan İmamoğlu, Hadımköy’de inşaatı devam eden Halk Ekmek inşaatının da bu yatırımların bir örneği olduğuna dikkat çekti. İmamoğlu, İBB’nin ekmek üretimini yaklaşık 2,5 milyon adete çıkartacak tesisin, yıl sonuna doğru faaliyete geçeceği müjdesini paylaştı. “Arnavutköy, yaygın bir alana sahip. Farklı tehditlerle de muhatap” diyen İmamoğlu, “Başta Beton Kanal olmak üzere başka tehditlere de maruz kalıyor. Bunları da bir yandan takip ederken, bir yandan da başta Terkos’u korumaya dönük, İSKİ’nin bir kısım yatırımlarına dönük hizmetlerimiz, Arnavutköy’de yoğunlukla devam ediyor” ifadelerini kullandı. “HİZMETLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”Arnavutköy’ü, “İstanbul’un çok kritik bir yüzü” olarak tanımlayan İmamoğlu, şunları söyledi:“Hem korunmaya muhtaç hem Yeni Havalimanı fonksiyonuyla beraber, ihtiyaçlarını giderici birtakım düzenlemelere de muhtaç. İstanbul’un sırtına daha büyük yükleri yükleyen değil, yeni yüzünü yansıtan düzenlemeler. Zaten Arnavutköy’ün var olan köyleri ve var olan mücavir alanları var, kendi gelişim alanları var. Buraların düzenli ve düzeyli gelişimini sağlamak bakımından hem siyasi açıdan hem toplumsal açıdan hem İstanbul’un bütününe hizmet açısından kıymetli bir coğrafya. Dikkat etmeliyiz. Umarım İstanbul’un yüzünü kızartmayacak, geleceğini sıkıntıya sokmayacak güzel işler yaparak ve da yapılacak olan yanlış işlere karşı da dik durarak, Arnavutköy’e hizmetlerimizi sürdüreceğiz.”“BÜYÜK BİR TEHDİT İSTANBUL İÇİN"İmamoğlu, bir gazeteciden gelen, “Arnavutköy, önemli bir konumda. Önce havaalanı yapıldı, şimdi Kanal İstanbul projesi konuşuluyor. Kanal İstanbul’un geçtiği yerler genel olarak tarım arazisi, hazine arazisi ve bunun dışında da askeri alanlar var. İstanbul içindeki sanayinin buraya getirileceği konuşuluyor. Sanayinin dışında, eğitim ve hizmetler noktasında İBB olarak bir çalışma olacak mı” sorusuna ise şu yanıtı verdi:“Biz, olaya daha büyük pencereden bakıyoruz. Bu, büyük bir tehdit İstanbul için. Hele hele ülkenin böyle bir ekonomik zorluk çektiği bir ortamda. Şuradaki çocuklar ne sordu bize? ‘Başkanım, tabletimiz yok. Başkanım, kırtasiyemiz yok.’ Belki bazılarının üstünde giysisi yok. Şimdi böyle bir sorunu yaşadığımız ortamda, bunlar, bu şehir adına konuşulacak işler değil. Bunları konuşmak, büyük bir ihanet, zül, günah, yazık. O bakımdan, biz olaya böyle bakıyoruz. Kaldı ki; bu beton sathın, o Beton Kanal’ın çevresine kurulacak olan alanların kime ait olduğunu da kimse bilmiyor bu arada. Yani 3-5 metrekare ile birkaç köylü vatandaşımızı mutlu ettik naraları atarlar önümüzdeki günlerde; böyle bir mutluluk yok. Orada çok mutsuz olacak İstanbullu ve Arnavutköylü; ben, onu biliyorum. Bu yönüyle bakmak lazım. Kanal meselesi, geniş bir mesele.”AİLESİNE ULAŞILMASI TALİMATI VERDİYol Bakım 4. Bölge Müdürlüğü’nde çalışan bir işçi, kendi elleriyle yaptığı İBB Başkanı’nın karakalem portresi ile yağlı boya tablo çalışmasını İmamoğlu’na hediye etti. İmamoğlu, inceleme gezisi ve ziyaretlerinin ardından Arnavutköy Cumhuriyet Meydanı’nda esnaf ziyaretleri gerçekleştirdi. Yoğun ilgiyle karşılanan İmamoğlu, vatandaşlar ve esnafla bir araya gelme fırsatı buldu. Kimi vatandaşlar İmamoğlu’na sorunlarını anlatırken, kimileri de İBB Başkanı ile fotoğraf çektirdi. İmamoğlu, vatandaşlardan ve esnaftan gelen sorunları, daha sonra kendisine aktarılmak üzere, yardımcılarına iletti. İmamoğlu, meydanda mendil satan küçük bir çocukla da özel olarak ilgilendi. Yardımcıları aracılığıyla çocuğun adresini alan İmamoğlu, minik satıcının ailesine ulaşılması talimatı verdi. cumhuriyet.com.tr