Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Friday, 05.09.2025, 06:19 AM (GMT)

News - Haberler

Diyanetİşleri BaşkanıAli Erbaşhastaneye kaldırıldı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hastaneye kaldırıldı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın koronavirüs nedeniyle Ankara’da hastaneye kaldırıldığı öğrenildi. Diyanet İşleri Basın Müşaviri Burak Orhan, Erbaş'ın sağlık durumuna ilişkin açıklama yaptı. Koronavirüse yakalanan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın hastaneye kaldırıldığı öğrenildi.Diyanet İşleri Basın Müşaviri Burak Orhan, Ali Erbaş'ın sağlık durumuna ilişkin şu ifadeleri kullandı:"Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş hocamızın kovid19 testinin pozitif çıkmasının ardından tedavi süreci hafif semptomlarla devam etmektedir. Tedbir amaçlı olarak tedavisi birkaç gündür hastanede sürmektedir. Durumu oldukça iyidir elhamdulillah."/Archive/2021/3/10/183710514-borhan.jpgDiyanet İşleri  Başkanı Ali Erbaş, 6 Mart'ta Twitter hesabından yaptığı açıklamada koronavirüse yakalandığını duyurmuştu.Tedavisi evde süren Erbaş, koronavirüse yakalandığını sosyal medya hesabından duyurmuş ve dua istemişti. cumhuriyet.com.tr

İçişleri Bakanlığı,İmamoğlu hakkında soruşturma başlattı

İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu hakkında soruşturma başlattı İçişleri Bakanlığı, koronavirüs salgının ilk döneminde Kağıthane- Kabataş hattındaki Fazilet durağına aynı anda 47 yolcunun bindiği iddialarıyla ilgili yürütülen savcılık soruşturmasında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Birinci Hukuk Müşaviri Eren Sönmez, Hukuk Müşaviri Özge Vural Öztürk ve Başkan Danışmanı Murat Ongun hakkında soruşturma izni verilmesine karar verdi. Savcılık tarafından İBB'ye gönderilen yazıda, "Tarafınızdan gönderilen excel formatındaki kayıtlara göre 9. durak olarak gözüken Fazilet durağında 71 yolcunun bindiğinin yazılı olduğu, kamera kayıtlarına göre hat boyunca hiçbir durakta bir seferde 71 yolcunun bindiğine ilişkin herhangi bir veri olmadığı anlaşılmıştır “ denildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu’nun yürüttüğü soruşturmada, İBB Hukuk Müşavirliği’nin dosyaya gönderdiği ilk belgelerin gelişi güzel hazırlandığı, otobüs içi görüntülerle gönderilen bilgiler arasında çelişkiler olduğu belirlenmişti. Savcılığın bu tespiti üzerine, İBB Hukuk Müşavirliği’ne müzekkere gönderdiği ve doğru bilgilerin gönderilmemesi halinde görevliler hakkında “resen soruşturma” yapılacağı ihtarında bulunulmuştu. İçişleri Bakanlığı sorumluluğu olduğu belirlenen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Birinci Hukuk Müşaviri Eren Sönmez, Hukuk Müşaviri Özge Vural Öztürk ve Başkan Danışmanı Murat Ongun hakkında soruşturma izni verilmesine karar verdi.“BİLGİLERLE UYUŞMUYOR” Savcılık soruşturma sırasında İBB’den gönderilen belgelerin yanlış bilgiler içerdiğini tespit etmiş ve bu durumla ilgili yazılı olarak da uyarıda bulunmuştu. Savcılık yazısında “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’ndan gerekli bilgi ve görüntüler talep edilmiş, görevli emniyet mensupları tarafından da defalarca gidilip evrakın akıbeti sözlü olarak sorulduğu halde, yazılarınız ile bildirilen bilgilerin yeterince açıklayıcı ve detaylı olmadığı, istenilen yanıtları karşılamadığı, gelişi güzel şekilde hazırlandığı, araç içi görüntü kayıtları ile gönderdiğiniz bilgiler arasında çelişki bulunduğu tespit edilmiştir. Tarafınızdan gönderilen excel formatındaki kayıtlara göre 9. durak olarak gözüken Fazilet durağında 71 yolcunun bindiğinin yazılı olduğu, kamera kayıtlarına göre hat boyunca hiçbir durakta bir seferde 71 yolcunun bindiğine ilişkin herhangi bir veri olmadığı anlaşılmıştır “ denildi. İBB Hukuk Müşavirliği’nden gönderilen yeni belgelerde bu durakta hiç yolcunun binmediği bildirildi. İçişleri Bakanlığı ayrıca İBB Başkan Danışmanı Murat Ongun hakkında, Beylikdüzü Belediyesi eski AKP Grup Başkanvekili Mücahit Birinci'ye yönelik sözleri nedeniyle soruşturma izni verilmesine de karar verdi. DHA

İYİParti'nin Meclis'e sunduğu 'Doğu Türkistan'önergesi reddedildi

İYİ Parti'nin Meclis'e sunduğu 'Doğu Türkistan' önergesi reddedildi İYİ Parti tarafından Meclis'e sunulan "Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Uygur Türk Halkına yönelik insanlık ve vicdan dışı eylemlerin, araştırılması ve sonuçlarının uluslararası topluma deklare edilmesi" hakkındaki önerge reddedildi. İYİ Parti'nin "Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Uygur Türk Halkına yönelik insanlık ve vicdan dışı eylemlerin, araştırılması ve sonuçlarının uluslararası topluma deklare edilmesi" şeklindeki önergesi, AKP'nin oyları ile reddedildi.MHP önergeye çekimse oy verirken, İYİ Parti, CHP ve HDP'den evet oyu geldi.   İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan imzasıyla Meclis Başkanlığı'na verilen araştırma önergesinin 'gerekçe' kısmında şu ifadelere yer veriliyordu:"Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygur Türk halkına karşı planlı ve sistematik olarak yürütülen hürriyetten yoksun bırakma, işkence, zulüm, zorla doğum kontrolü ve öldürme eylemlerinin amacı bir topluluğun üyelerinin bir kısmının ya da tamamının yok edilmesi amacını taşımaktadır. Yine Çin Halk Cumhuriyeti tarafından uygulanan şiddet odaklı politikalar neticesinde Uygur Türk Halkının sahip olduğu tarihi, kültürel ve sosyal iç dinamiklerin yok edilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da uyguladığı mezalim, 1948 İnsan Hakları Beyannamesine, 1954 Lahey Kültür Mallarının Korunmasına Dair Sözleşmeye ve 1972 Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’ye aykırıdır. Bu kapsamda, Türk Milletinin tarihten bugüne tevarüs eden yüksek medeni vasfı ve insan onuruna olan bağlılığı sebebiyle, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Uygur Türk Halkına yönelik insanlık ve vicdan dışı bu eylemlerin, Gazi Meclis nezdinde araştırılması ve sonuçlarının uluslararası topluma deklare edilmesi gerekmektedir." cumhuriyet.com.tr

Köleliğe savaşaçan bir kadın: Harriet Tubman kimdir?

Köleliğe savaş açan bir kadın: Harriet Tubman kimdir? Kölelik karşıtı eylemci, süfrajet ve sivil haklar eylemcisi Harriet Tubman, 108 yıl önce bugün hayatını kaybetti. Son olarak ABD’de Biden yönteminin kararıyla 20 dolarlık banknotların üzerine portresi basılan insan hakları aktivisti Tubman; Amerikan İç Savaşı sırasında Konfederasyon aleyhine çalışmış, özgürlüğünü kazandıktan sonra en az 70 siyahi köleyi kurtarmıştı. ABD’de kölelik karşıtı siyasal mücadelenin önemli isimlerden olan sivil haklar aktivisti Harriet Tubman, 108 yıl önce, 10 Mart 1913’te hayata veda etti. Kölelik karşıtı, sivil haklar eylemcisi ve kadın hakları savunucusu olan Harriet Tubman, Amerikan İç Savaşı sırasında Konfederasyon aleyhine çalışıp Birlik lehine casusluk yapmış, özgürlüğünü kazandıktan sonra en az 70 siyah köleyi kurtarmıştı. “Bence kölelik, cehenneme en yakın şeydir” diyen Tubman, geride mücadeleyle donatılmış ve özgürlüğe adanmış bir ömür bıraktı.Peki köleliğe karşı mücadele eden, önce kendisini ardından birçok insanı kölelikten özgürlüğe taşıyan, gerektiğinde gerilla gerektiğinde ise hemşire olan Harriet Tubman kimdir?KÖLE BİR AİLENİN ÇOCUĞU OLARAK DOĞDUHarriet Tubman, Araminta Minty Ross adıyla, Harriet Green ve Ben Ross adlı kölelerin çocuğu olarak 1822 senesinde Maryland'de doğdu. 5 ila 6 yaşlarına geldiğinde, sahibesi Brodess onu "Miss. Susan" adlı birine, çocuklarına dadılık yapması için köle olarak kiraladı. Tubman, anılarında, çocukların uyanıp ağladığı zaman kırbaçlandığı ve bir gün kahvaltı saatinden önce beş kere kırbaçlandığını anlatır. Yaşadığı eziyetlere direnmek için kaçmış ve beş gün boyunca dışarıda saklandı. Büyüdükçe farklı görevler için kiralanan Araminta, tarlada veya ormanda çalışmak, çeşitli yükleri taşımak, öküzlerle ilgilenmek gibi daha ağır işlere verildi. KAFASINA DİRHEMLE VURULDUBu dönemde bir keresinde kafasına dirhemle vurulması, ömür boyu çekeceği baş ağrılarına, sanrılara, epilepsi nöbetlerine neden oldu.Okuma yazma bilmeden yetişen Araminta, annesinin anlattığı İncil kıssalarıyla büyüdü ve bu onun ileri yaşlarda dini inancını şekillendiren temel etkenlerden biri oldu. Yeni Ahit'teki kölelerin itaatkar olması içeriğini eleştirdi ve Eski Ahit'teki kurtuluş kıssalarına önem verdi. Dindar biri olan Tubman, epilepsi hastalığı sebebiyle gördüğü sanrıları Tanrı’nın bir ilhamı ve yol göstericiliği olarak değerlendirdi. 1840’ta, gerçekte 55 yaşına gelmiş babası, 45 yaşını geçtiği gerekçesiyle kölelikten azat edilse de Thompson ailesinin yanında tekrar köle olarak girerek çalışmaya devam etti. Tubman, azat edilmek için 45 yaşı geçme gerekçesinin annesi için ve annesinin 45 yaşından sonra doğurduğu çocukları için de uygulanması gerektiğini bir avukat tutarak ortaya çıkardı fakat Pattison ve Brodess aileleri bu gerekçeye aldırmadı. Bu yasa tanımaz tutum, Tubman'a yasal yollardan mücadele etmenin sonuç vermeyeceğini gösterdi.ÇOCUĞUNUN KÖLE OLMAMASI İÇİN ANNE OLMAMAYI SEÇTİ1844'te John Tubman adında özgür bir Siyahi Amerikalı ile evlendi. Evliliği sonrasında Araminta adını bırakarak annesinin adı olan Harriet adını kullanmaya başladı. Mevcut kurallar çerçevesinde özgür bir baba ve köle bir anneden doğan çocuğun da köle olacağını kavrayan Harriet Tubman'ın bu dönemde çocuk sahibi olmadı.1849'da tekrar hastalanan Tubman'ın değerinin düştüğünü gören sahibi Edward Brodess onu satmaya çalıştı ancak alıcı bulamadı. Brodess, bir hafta sonra öldü. Sahibinin ölümü sonrası dul kalan eşi ailenin mallarını ve kölelerini satmaya başladı. Eşinin aksi yönde telkinlerine rağmen satılarak kaderin getireceklerini beklemektense kaçmaya karar verdi.KÖLELİKTEN KAÇIŞI: 26 GÜN YAYAN OLARAK YÜRÜDÜTubman ve iki erkek kardeşi Ben ve Henry, 17 Eylül 1849 tarihinde kaçtı. Bu dönemde kardeşleri ve Tubman Dr. Anthony Thompson adındaki toprak sahibine kiraya verilmişti ve böylece sahibesinin kaçması sonrası yokluğunun fark edilmesi ihtimalini azaltmıştı. Sahibesi iki hafta sonra Cambridge Democrat gazetesine ilan vererek kaçak köleleri "Minty" (Harriet Tubman) ve erkek kardeşleri Henry ve Ben'i yakalayana, her biri için 100'er dolar, toplamda 300 dolar bedelinde ödül vadetti. Kardeşlerden Ben'in baba olacağı düşüncesi üzerine geri dönmeye karar veren erkek kardeşler, Tubman'ı da dönmeye ikna etti. Fakat daha sonra erkek kardeşleri olmadan tek başına tekrar kaçtı. Yaklaşık 145 kilometre süren kaçış güzergahında geceleri ilerledi ve yaya olarak 26 gün yolculuğuna devam etti. Bu süreçte kaçkın köleleri yakalayarak para kazanmaya çalışan köle avcılarından uzak durmaya çalıştı.70 KÖLEYİ ÖZGÜRLÜĞÜNE KAVUŞTURDU: ‘MUSA’ LAKABINI ALDI1850'de Amerika Birleşik Devletleri Kongresi'nin kabul ettiği "Kaçkın Köle Yasası" gereğince kaçkın kölelerin çok ağır cezalara çarptırılmasına imkân verildi. Köleliğin kaldırıldığı devletlerde dahi uygulanacak bu yasa sonrasında, hem kaçkınların karşı karşıya oldukları riskler arttı hem de yeni gelen göç dalgası sebebiyle siyahi nüfus ve göçmenler arasındaki etnik gerilimler artmaya başladı. Bu dönemde akrabalarını özgürlüğüne kavuşturmaya çalışan Tubman, bunun için Maryland'e ve Atlantik kıyılarındaki en büyük bağımsız şehir Baltimore'a gidip geldi. 11 yıla yakın süre boyunca toplamda 13 kere yaptığı bu seferler sonucunda içinde kardeşleri Henry, Ben ve Robert'ın, eşlerinin ve çocuklarının da olduğu 70 köleyi özgürlüğüne kavuşturdu.Maryland'e yaptığı bu özgürleştirme seferlerini ve pek çok köleyi özgürlüğüne kavuşturmasını Tevrat'taki Musevilerin Mısır'dan kurtuluşuna benzeten William Lloyd Garrison, Harriet Tubman'a Musa (Moses) lakabını yakıştırdı.AMERİKAN İÇ SAVAŞI: KÖLELİĞE SAVAŞ AÇAN BİR HEMŞİRE1861'de Amerikan İç Savaşı patlak verince, Amerika Konfedere Devletleri'ne karşı Birlik yanında saf tutmayı köleliğin kaldırılması için bir fırsat olarak gördü. Bu amaçla Birlik çalışmalarına destek verdi, köleliğin kaldırılması için destek veren General David Hunter ile görüşerek Benjamin Butler'ın zorla çalıştırdığı ve kuzeylilerin zorla el koyduğu veya kaçırdığı mal olarak değerlendirdiği kaçkın köleleri Port Royal'de özgürlüğüne kavuşturdu. Port Royal'de hemşire olarak orduya hizmet etti ve yerel bitkileri kullanarak özellikle dizanteriden muzdarip askerlere ilaç sağladı. Güney Ca?olina’da 750 kölenin kurtarılmasına ve Güney güçlerinin askeri üslerine hasar verilmesini sağlayan Combahee Nehri Baskını'nı yönetti. Dönemin gazeteleri Tubman'ın çabalarını vatanperver, dirayetli, enerjik ve yetenekli olarak manşetlere taşıdı.ZATÜRRE SEBEBİYLE HAYATINI KAYBETTİ1911 senesine gelindiğinde Tubnam'ın vücudu çok zayıf ve çelimsiz hale gelmişti, bu sebeple evde bakılma ihtiyacı doğdu. Dönemin New york gazeteleri durumu için "hasta ve beş parasız" ifadeleri ile haber servis ediyordu. Tubman, 10 Mart 1913 tarihinde zatürreden hayatını kaybetti.20’LİK BANKNOTLAR ÜZERİNE PORTRESİ BASILIYORSivil haklar aktivisti Tubman’ın portesinin, son olarak ABD’de Biden yönteminin kararıyla 20 dolarlık banknotların üzerine basılmasına karar verildi. Beyaz Saray Basın Sekreteri Jen Psaki, 20 dolarlık ABD doları banknotlarının üzerinde bulunan ABD'nin 7. başkanı Andrew Jackson'un resminin kaldırılarak yerine Harriet Tubman'ın portesinin yerleştirileceğini açıkladı. ABD'de ilk olarak 44. Başkan Barrack Obama, köle sahibi ve kölelik yanlısı başkan Andrew Jackson'ın resimlerinin kağıt paraların üzerinden kaldırılmasını istemiş, ancak Donald Trump görevi devraldığında değişiklik askıya alınmıştı. cumhuriyet.com.tr

Araştırma ortaya koydu:İngiltere mutasyonu dahaölümcül

Araştırma ortaya koydu: İngiltere mutasyonu daha ölümcül Yapılan bir araştırmada İngiltere'de geçen yıl tespit edilen daha bulaşıcı koronovirüs varyantının virüsün diğer tiplerine kıyasla yüzde 30 ile yüzde 100 arasında daha ölümcül olduğu belirtildi. İngiltere'de B.1.1.7 olarak bilinen varyantla enfekte olan kişilerle koronavirüsün diğer tipleriyle enfekte olan kişilerin ölüm oranlarının kıyaslandığı bir araştırmanın sonucunda yeni mutasyonun önemli seviyede daha ölümcül olduğu tespit edildi.B.1.1.7 varyantı geçen yıl Eylül ayında ilk defa İngiltere'de tespit edildi ve şu an 100'den fazla ülkede bulunuyor.Bu araştırmayı yürütenlerden Exeter Üniversitesi'nde araştırmacı olan Robert Challen, "Hızla yayıldığı da göz önüne alındığında B.1.1.7 varyantı ciddiye alınması gereken bir tehdit haline geliyor" dedi.B.1.1.7 varyantının genetik diziliminde 23 farklı mutasyon var ve bunların bir kısmı yayılmasını kolaylaştırıyor. İngiltere'de bilim insanları bu varyantın, daha önce baskın olan koronavirüs varyantlarına kıyasla yüzde 40-70 arasında daha bulaşıcı olduğunu söylüyor.141 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİİngiliz tıp dergisi British Medical Journal'da bugün yayımlanan araştırmaya göre 54 bin 906 koronavirüs vakasından oluşan örneklem içinde B.1.1.7 varyantı 227 kişinin hayatını kaybetmesine neden olurken diğer varyantlar aynı sayıda vakadan oluşan örneklemde 141 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.Bu araştırmayı yürütenlerden Exeter Üniversitesi'nde araştırmacı olan Robert Challen, "Hızla yayıldığı da göz önüne alındığında B.1.1.7 varyantı ciddiye alınması gereken bir tehdit haline geliyor" dedi. Reuters

Prof. Dr.Üstün Dökmen'den ailelere uyarı: Ev rutinlerini canlıtutun

Prof. Dr. Üstün Dökmen'den ailelere uyarı: Ev rutinlerini canlı tutun Psikolog-eğitimci Prof. Dr. Üstün Dökmen, Covid-19 salgınının toplumsal reflekste yarattığı etkilere dikkat çekerek "Ailelerin bu dönemde çocukları ile ev rutinlerini canlı tutmaları gerekiyor. Yaşam kalitesini elden bırakmamak aile içinde güven duygusuna katkı yapar" dedi. Nişantaşı Üniversitesi Sosyoloji Bölümü tarafından düzenlenen Prof. Dr. Üstün Dökmen ile "Düşüne Taşına Renkli bir Yaşama" konulu seminer dün internet üzerinden olarak gerçekleştirildi. Seminer programına üniversite öğrencilerinin yanı sıra akademisyenler de katıldı. Yoğun katılımla gerçekleşen seminerde; düşüne taşına hayatta başarı ve mutluluk nasıl sağlanır, hayatın zorluklarına karşı insan davranışı, dayanıklılık, geleceğe bakarken geçmişi ve bugünü birlikte düşünmek, farkındalık gibi yaklaşımların hayatımızı nasıl şekillendirdiği tarihten, sosyal hayattan, sanattan ve kültürel hayattan örnekler ele alınarak anlatıldı.Prof. Dr. Üstün Dökmen ayrıca kovid-19 salgınına değinerek toplumsal reflekste yarattığı etkilerden bahsetti. Ailelerin bu dönemde çocukları ile ev rutinlerini canlı tutmaları gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Üstün Dökmen, uzun süre evde geçen zamanlarda dahi yaşam kalitesini elden bırakmamanın aile içinde güven duygusuna katkı yapacağını belirtti."Her yeni gün, her yeni an yaşamınıza yeni bir renk, yeni bir film, yeni bir roman katın" diyen Prof. Dr. Dökmen, "Yaşamınızın rengini, kalitesini arttırın. Hayatınızın başlangıcından değil ancak, finalinden siz sorumlusunuz" diye konuştu. DHA

Doğan Cüceloğlu'nun yaşamınıyitirmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonuçlandı

Doğan Cüceloğlu'nun yaşamını yitirmesine ilişkin yürütülen soruşturma sonuçlandı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, psikolog ve akademisyen Mehmet Doğan Cüceloğlu'nun yaşamını yitirmesine ilişkin soruşturmanın sonuçlarını açıkladı. Açıklamada, "Soruşturma neticesinde müteveffanın doğal yollarla vefat ettiği, vefat etmesinde herhangi bir kişinin kusurunun olmadığından soruşturulması gereken bir suç ya da suçlunun da bulunmadı" denildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, geçtiğimiz günlerde evinde ölü bulunan ünlü psikolog Mehmet Doğan Cüceloğlu'na ilişkin yürütülen soruşturmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Yürütülen soruşturmaya göre Cüceloğlu, “aort diseksiyonu rüptürüne bağlı kalp tamponadı” sonucu yaşamını yitirdi.Açıklama şöyle:"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından yapılan soruşturma kapsamında;İstanbul Beşiktaş Akat Mahallesinde ikametinde vefat eden Mehmet Doğan CÜCELOĞLU’nun ölüm nedeninin tespiti için sevk edildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca 01/03/2021 tarihli otopsi raporunda ölümünün “aort diseksiyonu rüptürüne bağlı kalp tamponadı” sonucu meydana geldiğinin belirtildiği, soruşturma neticesinde müteveffanın doğal yollarla vefat ettiği, vefat etmesinde herhangi bir kişinin kusurunun olmadığından soruşturulması gereken bir suç ya da suçlunun da bulunmadığından suç unsuru bulunmayan olay nedeni ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir... Kamuoyuna saygı ile duyurulur." cumhuriyet.com.tr

İstiklal Caddesi’nde yoğunluk, girişler kapatıldı

İstiklal Caddesi’nde yoğunluk, girişler kapatıldı Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaşanan yoğunluk kameralara yansıdı. Beyoğlu Belediyesi ekipleri, İstiklal Caddesi’ne girişleri belirli sürelerle kapatarak yaşanan yoğunluğu önlemeye çalıştı. İstiklal Caddesi ve Taksim’de koronavirüs salgınına rağmen yoğunluk yaşandı. Caddede yoğunluk oluşmasıyla birlikte ekipler de seferber oldu. Bir yandan yurttaşlara sosyal mesafe ve maske uyarısı yapan ekipler, bir yandan da caddedeki yoğunluğu önlemeye çalıştı. Drone ile havadan kontroller yapan Beyoğlu Belediyesi zabıta ekipleri, yoğunluğu önlemek için zaman zaman İstiklal Caddesi’ne girişleri kapadı. İHA

Motorine 22 kuruşzam geldi

Motorine 22 kuruş zam geldi Bu gece yarısından itibaren geçerli olmak üzere Motorinde 22 kuruş zam geldi. Artış, eşel mobil sistemi gereği ÖTV'den karşılandığından pompa fiyatlarına yansımayacak. /Archive/2021/3/10/172453023-benzin2.jpgEnerji Petrol Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası (EPGİS) tarafından yapılan açıklamada, akaryakıt ürünlerinde ÖTV düzenlemesinin 11 Mart 2021 tarihinden itibaren geçerli olacağı duyuruldu. Açıklamada şu bilgilere yer verildi:/Archive/2021/3/10/172517039-ep.png cumhuriyet.com.tr

AKP dokunulmazlık takvimini nasıl işletecek, dosyalar hangi kriterlere göre görüşülebilir?

AKP dokunulmazlık takvimini nasıl işletecek, dosyalar hangi kriterlere göre görüşülebilir? Bazı HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nu harekete geçirmeyi planlayan AKP, süreçle ilgili takvimi netleştirmeye çalışıyor. Parti yönetiminde ağırlıklı görüş, 24 Mart'ta yapılacak Olağan Kongre sonrasında dokunulmazlık dosyalarının gündeme alınması yönünde. Getty ImagesBazı HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması konusunda TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nu harekete geçirmeyi planlayan AKP, süreçle ilgili takvimi netleştirmeye çalışıyor.Parti yönetiminde ağırlıklı görüş, 24 Mart'ta yapılacak 7. Olağan Kongre sonrasında dokunulmazlık dosyalarının gündeme alınması yönünde.Parlamentoda 1347 dokunulmazlık dosyası bulunduğunu dikkate alan iktidar partisi, bu dosyaların hangi kriterlere göre gündeme alınacağına ilişkin seçenekleri tartışıyor.Bu konuda Anayasa'nın 14. maddesinde ifade edilen "devletin bölünmez bütünlüğüne karşı işlenen suçlar" kapsamına giren dosyaların kriter olarak belirlenebileceği ifade edilirken MHP ile yapılacak görüşmeler doğrultusunda, kapsamın daha da netleştirilmesi bekleniyor.TBMM Başkanlığı'na geldikten sonra fezlekelerin gönderildiği TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonu'nun başkanı Bekir Bozdağ, halen komisyona gelen 1347 dosyayı tek tek incelediğini, bu incelemenin tamamlanmasının ardından da karma komisyon olarak nihai değerlendirmeleri yapacaklarını ifade etti. Bozdağ'ın açıklamasına göre bu fezlekelerin 961'i HDP'lilere ait.Bozdağ'ın bu açıklaması daha çok "prosedürün gereği" olarak yorumlanıyor. HDP'lilerin dosyalarının görüşülmesi konusundaki asıl takvimi belirleyecek olan ise AKP yönetimi olacak.AKP'nin dün yapılan son Merkez Yönetim Kurulu toplantısında da konunun genel çerçevesiyle değerlendirildiği, ancak partinin yaklaşan 7. Olağan Büyük Kongre takvimi de dikkate alınarak bu konuda aceleci davranılmaması görüşününün ağırlık kazandığı belirtiliyor.Anayasa'nın 14. madde kriteriGeçtiğimiz günlerde "İnsan Hakları Eylem Planı"nı açıklayan AKP, parti kapama ve dokunulmazlık tartışması nedeniyle, "reform" sürecinin olumsuz etkilenmemesi ve "muhaliflerini susturuyor" algısını engellemek için gündeme alınacak fezlekeler konusunda kriter belirlemeye çalışıyor.Bu konuda öne çıkan görüş ise "devletin bölünmez bütünlüğü"ne karşı işlenen suçlarla ilgili dosyalardan dokunulmazlığın kaldırılması yönünde.Söz konusu madde, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, devlete veya kişilere, Anayasa'yla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasa'da belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz" hükmünü içeriyor.Anayasa'ya göre soruşturması seçimden önce başlamış olmak koşuluyla, 14. madde kapsamına giren suçlardan milletvekillerinin dokunulmazlığı bulunmuyor. HDP'li vekillerin ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin dokunulmazlığının kaldırılmasını istediği CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun komisyonda bulunan dokunulmazlık fezlekelerindeki suçlamaların 14. madde kapsamına gireceği yorumu yapılıyor.Getty Images"Kobani ve Gara fezlekeleri alınabilir"Bir yandan da Anasaya'nın 14. maddesi kapsamına girebilecek fezleke sayısı çok fazla olabileceği için, MHP ile yapılacak görüşmelerle net kriterlerin belirleneceğini ifade ediyorlar.MHP'de de 14. madde kapsamındaki suçların kriter olmasında bir sıkıntı görülmüyor. Ancak bu kapsama giren dosya sayısının çok fazla olması durumunda, "öldürme, mala zarar verme, terör örgütüne üye olma" suçlarını tümüyle içeren fezlekelerin öncelikle ele alınabileceği ifade ediliyor.Kulislerde, tüm bu suçlamaları içeren dosya olarak ise dokuz HDP Milletvekili hakkındaki "Kobani fezlekesi" gösteriliyor. Ayrıca İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "Gara'ya giden HDP'li" olarak açıkladığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hakkında soruşturma başlatılan Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir'in fezlekesinin Meclis'e gelmesinin beklenebileceği, geldikten sonra da bu dosyanın da öncelikle görüşülecek fezlekeler arasına alınabileceği ifade ediliyor."MHP'li Kaşıkçı'nın dosyası da gündeme alınabilir"Kulislerde konuşulan bir başka iddia ise görüşülecek fezlekelerin "çeşitlenebileceği" yönünde. Bu kapsamda sadece HDP ve Berberoğlu değil, belirlenecek kriter kapsamına giren diğer partilerden milletvekilleri veya kendileri bizzat dokunulmazlığının kaldırılmasını talep eden milletvekillerinin dosyalarının da yine gündemin ön sıralarına çekilebileceği ifade ediliyor.Bu kapsamda hakkında 55 dokunulmazlık fezlekesi bulunduğu belirtilen, Demokratik Bölgeler Partisi'nin tek milletvekili olan Saliha Aydeniz'in de aralarında bulunduğu bazı isimlerin fezlekeleri de gündeme alınabilir.Ayrıca MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı'nın fezlekesinin de, talebi doğrultusunda görüşülebileceği belirtiliyor.Geçtiğimiz günlerde dokunulmazlık fezlekesi Meclis'e gönderilen MHP'li Kaşıkçı, dokunulmazlığının kaldırılmasını istemiş ve bu konuda da karma komisyona dilekçe vermişti. Kaşıkçı hakkında, 2010 yılında Hatay Dörtyol'da dört polisin PKK tarafından öldürülmesinin ardından Barış ve Demokrasi Partisi ilçe binasının ateşe verilmesinden sorumlu olduğu gerekçesiyle dokunulmazlık fezlekesi düzenlenmişti.Kaşıkçı "FETÖ yöntemlerine uygun şekilde üretilmiş belgelerin dosyaya dahil edilerek hakkında fezleke düzenlendiğini" ifade etmişti. MHP kaynakları, Kaşıkçı'nın bu talebinin dikkate alınarak fezlekesinin komisyon gündemine alınabileceğini ifade ediyor.Getty ImagesMHP, "temelli kapatma"da ısrarlıMHP kulislerinde, dokunulmazlık bir seçenek olarak görülmekle birlikte parti, HDP'ye kapatma davası açılması konusundaki ısrarını sürdürüyor. Siyasi parti kapatmayı zorlaştıran Anayasa değişikliğinin yapıldığı süreçlerde MHP'nin de rol aldığına dikkat çeken parti kaynakları, HDP'nin "temelli kapatma" nedeni olan "suç odağı" olduğu görüşünü savunuyor.AKP'nin "kapatma" konusundaki mesafeli tutumu ise daha çok "takvimsel ve konjonktürel" olarak değerlendiriliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Kobani olayları ile ilgili dosyadan inceleme başlatmasını olumlu adım olarak değerlendiren MHP yönetimi, henüz net bir takvim belirlememekle birlikte, bu inceleme sonucunun kapatma davasına dönüşmemesi halinde, kapatma davası için başvuruda bulunmayı planlıyor. BBC Türkçe

CHP'den Erdoğan'ın 'Damat kadar başınıza taşdüşsün' sözlerine yanıt: 'Hayatından endişe duyuyoruz'

CHP'den Erdoğan'ın 'Damat kadar başınıza taş düşsün' sözlerine yanıt: 'Hayatından endişe duyuyoruz' CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefete, “Damat kadar başınıza taş düşsün” diye tepki göstermesinin ardından eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın nerede olduğunu bir kez daha sorarak, “Hayatından endişe duyuyoruz damadın” dedi. Torun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Damat kadar başınıza taş düşsün” sözüne Artvin’de Ardanuç Belediyesi’nde yaptığı açıklamada yanıt verdi.Torun, Merkez Bankası’ndan 128 milyar doların ve Albayrak’ın kaybolduğunu belirterek, “Sen merak etmiyor olabilirsin ama ben merak ediyorum, el sallasın bize, buradayım desin. Ne oldu damat? Desin ki ‘Ben hayattayım, Londra’dayım, Newyork’tayım veya Trabzon’da yayladayım’ desin. Hayatından endişe duyuyoruz damadın. Belki Cumhurbaşkanı endişe duymaya bilir ama biz ne olursa olsun, bu ülkeye o kadar kötülük etmiş olmasına rağmen sonuçta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Bilmek istiyoruz. Bir de bilmek istediğimiz bir şey daha var. 128 milyar dolar nereye gitti?” diye konuştu.Torun, Albayrak’ın ve 128 milyar doların ortadan yok olduğunu savunarak, “Damat nereye gitti? Ormana. Orman nereye gitti? Yandı bitti kül oldu” dedi.Torun, iktidarın gündeminde anayasa değişikliği, milletvekili dokunulmazlığı ve Kanal İstanbul olduğunu ancak milletin gündeminde ekmek, aş ve işsizlik bulunduğunu belirtti.  ANKA

Canlarınıson anda kurtardılar:İşçilerin kaldığı7 baraka yandı

Canlarını son anda kurtardılar: İşçilerin kaldığı 7 baraka yandı Antalya'da sera işçilerinin kaldığı barakada çıkan yangın kısa sürede büyüdü. 7 barakanın zarar gördüğü yangında aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık 100 kişi, eşyalarını son anda kurtardı. Antalya'nın Muratpaşa ilçesi Yenigöl Mahallesi'ndeki Süleyman Erten Tesisleri'nde, sera işçilerinin kaldığı barakada saat 15.00 sıralarında yangın çıktı.Henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangın, bitişikteki diğer barakalara da sıçradı. Suriyeli oldukları belirtilen ve aralarında çocukların da bulunduğu 100'e yakın işçi, hem canlarını hem de bazı eşyalarını yanmaktan son anda kurtardı.İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye ve polis ekibi sevk edildi. Yangın yaklaşık 1 saatlik çalışmayla kontrol altına alınırken, işçiler ve çocuklar evlerinin yanışını gözyaşlarıyla izledi. Yangında, toplam 7 baraka yandı.Olayı haber alıp gelen tesis sahibi İsmail Erten, can ve mal kaybı olmamasının sevindirici olduğunu belirterek, "Evsiz kalan işçileri başka ikametgâhlara yerleştireceğiz. Zarar önemli değil. Bir şekilde çözülür" dedi.Polis, yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlattı./Archive%5C2021%5C3%5C10%5C174227530-suriyeli-iscilerin-kaldigi-7-baraka-yandi_3.jpg/Archive%5C2021%5C3%5C10%5C174228358-suriyeli-iscilerin-kaldigi-7-baraka-yandi_4.jpg/Archive%5C2021%5C3%5C10%5C174229171-suriyeli-iscilerin-kaldigi-7-baraka-yandi_5.jpg DHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter