News - Haberler
Tarihi sızdı: Apple etkinliğinde tanıtılmasıbeklenenürünler
Tarihi sızdı: Apple etkinliğinde tanıtılması beklenen ürünler Teknoloji devi Apple'ın 2021 yılındaki etkinliğine ilişkin tarih sızdı. Apple'a yakın kaynakların aktardığı bilgilere göre yeni yılın ilk etkinliği 23 Mart'ta yapılacak. Apple etkinlikte AirTags'le birlikte yeni iPad ve yeni AirPods modellerini tanıtacak. Apple'ın tanıtım etkinlikleri her daim merak uyandırıyor.Şirket henüz 2021 yılında yapılacak ilk etkinliğin tarihini resmi olarak paylaşmadı. Ancak Apple'a yakın kaynaklar sızıntıları yazmaya başladı.Macrumors'da yer alan bilgilere göre Apple'ın 2021'deki ilk etkinliğinin tarihi 23 Mart Salı günü.Koronavirüs gölgesinde yapılması beklenen bu etkinlikte teknoloji devinin yeni ürünlerini tanıtması bekleniyor.Apple'ın etkinlikte tanıtacağı ürünler arasında takip cihazı AirTags, yeni iPad modelleri ve geliştirilmiş yeni AirPods'un olduğu iddialar arasında.Etkinliğin ilk olarak 16 Mart tarihinde yapılacağı iddia edilmişti ancak daha sonra 23 Mart tarihi öne çıkmıştı.Covid-19 nedeniyle Apple'ın etkinliği sanal ortamda yapması ve canlı yayınla meraklılarına ulaşması bekleniyor. Apple etkinliklerini genellikle salı günleri yapıyor.Apple'ın tanıtması beklenen yeni iPad modelinin mini-LED ekranlı ve daha hızlı işlemcili olması bekleniyor.Kaynak: NTV cumhuriyet.com.trErmenistan’da ordu Paşinyan’ın istifasıiçin yeni bildiri yayınladı
Ermenistan’da ordu Paşinyan’ın istifası için yeni bildiri yayınladı Rus haber ajansı TASS'ın haberine göre Ermenistan ordusu, Başbakan Nikol Paşinyan'a istifa etmesi için çağrıda bulunan yeni bir bildiri yayınladı. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın, sabah saatlerinde Genelkurmay Başkanı Gasparyan'ın görevden alındığını açıklamasının ardından genelkurmaydan yeni bir bildiri yayınlandı.TASS'ın haberine göre, Ermenistan ordusundan üst düzey komutanlar, Paşinyan'a yaptıkları istifa çağrısını yinelediklerini duyurdu.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trYeşim Salkım suçduyurusuna bulundu; Seyhan Soylu ifade verdi
Yeşim Salkım suç duyurusuna bulundu; Seyhan Soylu ifade verdi Sisi lakaplı Seyhan Soylu, sosyal medya hesabından Şarkıcı Yeşim Salkım'a hakaret ettiği iddiasıyla ifade verdi. Soylu'nun ifadesinde hakaret iddiasını reddederek, "Yeşim Salkım, farklı tarihlerdeki, farklı kişiler için yaptığım paylaşımlarımı alarak videoları istediği gibi düzenleyip beni şikayet etti" dediği öğrenildi. Şarkıcı Yeşim Salkım, Seyhan Soylu’nun kendisine sosyal medyadan hakaret ettiği iddiasıyla geçtiğimiz günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Bunun üzerine Soylu, Yeşilköy Şehit Şakir Tosun Polis Merkezi'ne giderek ifade verdi. Soylu ifadesinde, Yeşim Salkım ile 25 senedir arkadaş olduklarını, Yeşim Salkım'ın şöhreti bittiği için adli konularda yer almak için hakaret ve ağır eleştirilerde bulunduğunu iddia etti."YEŞİM SALKIM YİNE HAPİS YATMAMI İSTİYOR""Yeşim Salkım, farklı tarihlerdeki, farklı kişiler için yaptığım paylaşımlarımı alarak videoları istediği gibi düzenleyip beni şikayet etti" dediği öğrenilen Soylu, hakkında birçok dava açıldığını, adresinin yanlış verilmesinden dolayı tebligatların eline ulaşmadığını belirtti. Bu sebeple duruşmalara katılıp savunma yapamadığını ve delilleri sunamadığını söyleyen Soylu, "Bana 4 günlük tazyik hapis cezası verdirtti. Hakkımda yakalama kararları çıkarttı, beni de rezil kepaze etti. İnsanlar tarafından alay konusu oldum. Yeşim Salkım yine hapis yatmamı istiyor. Başıma da bir şey gelirse bu kadın yüzünden gelecektir" dedi. DHABakan açıkladı: Kötüzemine ceza geliyor!
Bakan açıkladı: Kötü zemine ceza geliyor! Mehmet Muharrem Kasapoğlu, kulüplerin kötü zeminlerden sorumlu olduğunu vurgulayarak, ‘’ Federasyonla birlikte bundan sonra çok sıkı denetimler ve cezalar uygulayacağız. Sporcu sağlığı her şeyden önemli. ‘’ dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, spor medyası buluşmasında stadyumların zeminleri başta olmak üzere birçok konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Kasapoğlu, son zamanlarda sıkça tartışılan stadyum zeminleriyle ilgili "Milyonlar harcayarak transfer yapan kulüpler stat zeminlerini ihmal edebiliyorlar. Federasyonla birlikte bundan sonra çok sıkı denetimler ve cezalar uygulayacağız. Sporcu sağlığı her şeyden önemli. Onca transferi yapan bir kulüp, gerektiğinde stadyuma da gereken bakımı ve ilgiyi göstermekle mükellef. Kulüpler gerekirse zemin için profesyonel destek alacak. Türk futbolunun marka değerine ve imajına kimsenin zarar verme hakkı yok." ifadelerini kullandı. AYNI TARTIŞMALARI YAPIYORUZKasapoğlu hakemler ile ilgili ise şunları söyledi, "Futbolun üretkenliği konuşulması gerekirken başka konular konuşuluyor. Kişileri değil, sistemi konuşmamız lazım. Türk futbolunda hep aynı konuları konuşup duruyoruz. Futbolu kısır tartışmalardan daha öteye taşıma zaruretimiz var"/Archive/2021/3/10/122215654-arif-kizil.jpg Arif KızılyalınWhatsApp, yeniözelliğinin kullanımınıanlattığıvideosunu yayınladı
WhatsApp, yeni özelliğinin kullanımını anlattığı videosunu yayınladı WhatsApp süreli mesajlar özelliği nasıl kullanılır, nasıl kapatılır? WhatsApp, resmi YouTube kanalı üzerinden bir video yayınlayarak süreli mesaj özelliğinin nasıl kullanılabileceğini anlattı. Dünyanın en sık kullanılan anlık mesajlaşma uygulaması olan WhatsApp, resmi YouTube kanalı üzerinden yeni bir video yayınladı. “WhatsApp’ta süreli mesaj nasıl gönderilir” başlıklı videoda WhatsApp, gönderdikten bir süre sonra otomatik olarak silinen mesajların nasıl gönderilebileceğini detaylı bir şekilde açıklıyor.Mesajlarınızın yedi gün sonra otomatik olarak silinmesini istiyorsanız öncelikle “süreli mesajlar” özelliğini etkinleştirmeniz gerekiyor. Bu özellik etkin durumdayken atılan tüm mesajlar, 7 gün sonra otomatik olarak siliniyor. Standart, kalıcı mesajlar atmak için özelliği yeniden devre dışı bırakmanız gerekiyor.WHATSAPP SÜRELİ MESAJLAR ÖZELLİĞİ NASIL KULLANILIR?Süreli mesajları etkinleştirmek istediğiniz sohbete dokunun.Kişi ya da grup adına dokunun."Süreli mesajlar" seçeneğine dokunun. "Açık" seçeneğine dokunun.WHATSAPP SÜRELİ MESAJLAR ÖZELLİĞİ NASIL KAPATILIR?Süreli mesajları kapatmak istediğiniz sohbete dokunun.Kişi ya da grup adına dokunun."Süreli mesajlar" seçeneğine dokunun. "Kapalı" seçeneğine dokunun.Ayrıca sürekli mesajlar özelliğini etkinleştirdiğinizde sohbet penceresinde çıkan uyarı metnine dokunarak da süreli mesajlar menüsüne ulaşabilir ve özelliği devre dışı bırakabilirsiniz.WHATSAPP'IN SÜRELİ MESAJLAR ÖZELLİĞİ İÇİN YAYINLADIĞI VİDEO cumhuriyet.com.trErdoğan: "Damat kadar başınıza taşdüşsün"
Erdoğan: "Damat kadar başınıza taş düşsün" Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşuyor. Erdoğan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a muhalefet tarafından yöneltilen eleştirilere sert sözlerle yanıt verdi. Erdoğan, "Damat kadar başınıza taş düşsün" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuşuyor.Erdoğan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın muhalefet tarafından eleştirilmesine sert sözlerle tepki gösterdi. Erdoğan, "Damat kadar başınıza taş düşsün" ifadelerini kullandı.Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:"AK Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinde açık ara birinci parti olarak çıkıp iktidara gelmişti. Biz de 9 Mart’ta Meclis’teki yerimizi aldık. 3 Kasım 2002 tarihinden bugüne kadar AK Parti milletvekili olarak milletimize hizmet vermiş olan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum.Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzer erinden başkomutanına kadar İstiklal Harbimizi zafere ulaştıran ordumuzun tüm mensuplarını hürmetle anıyorum. Allah bu memlekete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın.Türkiye’nin son 7-8 yıldır aslında istiklal mücadelesi verdiği gerçeğini anlamak istemeyenlere Rabbim’den hidayet niyaz ediyorum.Biz milletimizle birlikte bu anlayışla büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası için maddi ve manevi imkanlarımızla çalışmaya devam edeceğiz.Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü blok temel atma törenine iştirak edeceğiz. Türkiye gerçekleştirdiği enerji yatırımlarıyla bu alanda dünyada en büyük atımları yapan ülkelerdendir. Enerji üretebilecek tüm imkanlarımızda istifa ediyoruz. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin tamamının çok uzun zamandır faydalandığı nükleer güç santrallerinin ülkemize gelişi her nedense sürekli engellenmiştir.'DAMAT KADAR BAŞINIZA TAŞ DÜŞSÜN'CHP zihniyeti mensupları Tweet yarışındılar, 'damat da damat'. Damat kadar başınıza taş düşsün. Sayın Berat Bey attığı adımları CHP zihniyetinin geçmişinde görmek mümkün mü? Tutturmuşlar, 'Şu kadar para nerede'. O kadar paranın hepsi bu milletin hazinesinde ve Merkez Bankası'nda. Kaybolan bir şey yok.Kayıp varsa sizdedir. Sizin o kayıp yıllar dediğiniz yıllar var ya... Orada... Sözcünüz Hazine'de çantacı gibi dolanırdı. Bu ülkenin ne Hazine'sini ne de Merkez Bankası'nı güçlendirmediler. Şu anda da hamdolsun döviz rezervimiz kendini toparlamaya başladı. Bizim ne sismik ne sondaj gemimiz yoktu. ama şimdi mevcut Enerji Bakanımız Berat Bey'in yardımcısıydı. Berat Bey'in görevde olduğu zamanda 2 sondaj, 3 sismik araştırma gemisi aldık. Bir sondaj gemisi daha alıyoruz. Filomuz belki de dünyada en güçlü filolardan biri haline geliyor. İstersem ben bunları kiralarım. Bunlar çok ciddi miktarlarla kiralanıyor. Türkiye eşlini açan değil el veren konumundadır. Ey o tweeti atanlar damat diye dalga geçtiğiniz Berat Bey'in döneminde o adımlar atıldı.Çok nankörsünüz. Bunların kulağı vardır duymaz, kalpleri mühürlenmiştir. Bay Kemal, o yanındaki çantacılar bundan anlar mı? Biraz bunlara kafa yorun, millet de sizi adam sansın. Dünyada nükleer teknolojiye sahip ülkeler arasında yer almamızı da çok önemli görüyoruz. Nükleer teknolojinin her alanda kullanım alanı genişliyor."AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trİkinci el online otomobil satışlarında son durum
İkinci el online otomobil satışlarında son durum İkinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında satışlar, şubatta ocak ayına göre yüzde 10,9 artarken, araç fiyatları bu dönemde ortalama yüzde 1,3 geriledi. /Archive/2021/3/10/120656352-arac.jpgIndicata'nın ikinci el online pazar raporundan derlenen verilere göre, Türkiye ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında şubatta ocak ayına kıyasla yüzde 10,9 artışla toplam 123 bin 497 adet satış (ilandan tamamen kaldırılan araçlar satılmış kabul edildiğinde) gerçekleşti.Bu dönemde ikinci el online satışlar içinde binek araçların payı yüzde 80, hafif ticari araçların payı yüzde 20 oldu.Geçen yılın şubat ayında 157 bin 483 araç satılmıştı. Satışlarda Şubat 2020'ye göre yaklaşık yüzde 22 ve 2020'nin Ocak-Şubat dönemine göre de yüzde 25'lik azalış kaydedildi.İLANA ÇIKAN ARAÇLARIN YÜZDE 41'İ SATILDIGeçen ay ikinci el online binek ve hafif ticari pazarında ilana çıkan araç adedi 2020'nin aynı dönemine göre yüzde 76, bir önceki aya göre de yüzde 13 artarak 302 bin 551 oldu.Şubatta ilana çıkan araçların yüzde 41'i satıldı.ELEKTRİKLİ OTOMOBİL SATIŞI 356 ADET OLDUTürkiye ikinci el online binek ve hafif ticari pazarı motor tipine göre değerlendirildiğinde, şubatta en yüksek payı 78 bin 949 adet ve yüzde 63,93 payla dizel otomobiller aldı.Dizel otomobilleri, 43 bin 291 adet ve yüzde 35,05 payla benzinli, 852 adet ve yüzde 0,69 payla otogazlı otomobiller takip etti.Elektrikli otomobillerin payı 356 adetle yüzde 0,29 ve hibrit otomobillerin payı da 49 adetle yüzde 0,04 olarak belirlendi.ŞUBATTA PAZARIN LİDERİ C SEGMENTİ OLDUSegment bazında ele alındığında, geçen ay pazarın lideri 39 bin 655 adetlik satış ve yüzde 40,2'lik payla C segmenti oldu. C segmentinden sonra en fazla satış yüzde 22,8 pay ve 25 bin 452 adetle B segmentinde kaydedildi.Şubat ayı segment bazında ocak ile kıyaslandığında satışlarda en fazla artış yüzde 50 ile A, yüzde 16 ile B-SUV ve yüzde 5 ile B segmentinde gerçekleşti.SENE BAŞINDAN İTİBAREN FİYATLARDA YÜZDE 2,7'LİK DÜŞÜŞ KAYDEDİLDİŞubatta ilanlar üzerinden yapılan analize göre, ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında bir önceki aya göre ortalama yüzde 1,3'lük fiyat düşüşü oldu. Sene başından itibaren fiyatlarda yüzde 2,7'lik düşüş kaydedildi.İkinci el pazarında en çok satışı gerçekleşen ilk 28 markanın 200 modeline ait 800 varyantın 15 farklı model yılındaki 67 bin 650 adet ilanının fiyat değişimleri incelenerek yapılan analize göre, en fazla fiyat düşüşü A, B-SUV ve F segmentinde gerçekleşti.İNTERNETTEN KALDIRILDIĞINDA "SATIŞ" OLARAK SINIFLANDIRILIYORÖte yandan, makine öğrenmesi, yapay zeka ve büyük verinin birleşmesinden oluşan iş zekası seti Indicata, Türkiye'deki ikinci el online araç pazarını tarayarak günlük 450 binden fazla ikinci el araç datasını analiz ediyor.Rapordaki satış verileri, ikinci el ticareti yapan kurum ve kuruluşların online pazarda verdikleri ilan verilerine dayanırken, bu verilerin içinde bireysel araç ilanlarına ait veriler bulunmuyor.Online platformda ikinci el ticareti yapan kurumlar, iki sebeple satışa sundukları araçların ilanlarını geri çekiyor. Birincisi, değişen pazar koşullarına göre ilandaki araçların fiyatını revize ederek yeniden ilanı yayınlıyorlar. Bu ilanların yeniden ne zaman yayınlandığı da Indicata tarafından takip ediliyor.İkinci olarak ise ticaret yapan kurum, aracını sattığı için ilandan çekiyor ve yeniden satışa sunacağı bir aracının ilanını yayınlıyor. Bu ikinci grup araç ilanları, yani ilandan tamamen kaldırılan araçlar "satış" olarak kabul ediliyor. AACHP'ye katılan Cihangirİslam'dan ilk açıklama
Türkçe Haberler En Son Başlıklar CHP'ye katılan Cihangir İslam'dan ilk açıklama Saadet Partisi'nden istifa eden İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, CHP'ye katıldı. İslam'a rozetini CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu taktı. İslam yaptığı ilk açıklamada “Ülkemiz, CHP ve kendim için hayırlı olmasını diliyorum” dedi. “Metot ve görüş farklılıkları, bunun yanında vesayetten ari, özgürlükçü, demokratik, çoğulcu, eşitlikçi ve her kesimi kucaklayan bir anlayışın hakim olmasına dair inancım genel anlamda istifa gerekçelerimi oluşturmuştur” sözleriyle geçen yılın mart ayında Saadet Partisi'nden istifa eden Cihangir İslam, CHP'ye katıldı.CHP'ye katılması ile ilgili Twitter'dan açıklama yapan İslam, şunları söyledi:“Siyasi hayatıma "Adalet Yürüyüşü"nde birbirimizi yakından tanıma fırsatı bulduğumuz ve kaynaştığımız Sayın @kilicdarogluk ve @herkesicinCHP ile devam etme kararı verdim. Gösterdikleri samimiyete ve teşvike teşekkür ediyor; Ülkemiz, CHP ve kendim için hayırlı olmasını diliyorum.Saadet Partisi ve Hasparti Kurucularındanım. 2018 seçimlerinde CHP listesindeki Saadet kontenjanından İstanbul Milletvekili seçildim. Görevime bir yıldır bağımsız olarak devam ediyordum. Bugüne dek elimden geleni yapabilme gayreti içinde oldum; İnşallah böyle devam edeceğim.Kararımı destekleyenlere teşekkür ediyorum. Eleştiri benim için çok değerlidir ve kıymetini bileni daha iyiye taşır. İster içeriden ister dışarıdan, bütün eleştirenlere içtenlikle teşekkürlerimi sunuyor; esirgememelerini diliyorum. Saldırılara ve saygısızlıklara bir sözüm yok.Türkiyemizin acil ihtiyacı olan şey normalleşmedir. Problemlerimizin çözümü için öncelikle özgürce, gönüllü olarak birarada yaşayabildiğimiz, adil bir toplum haline gelmeliyiz. Bunun için birbirimizi tanımaya, müzakere etmeye ve karşılıklı saygıya ihtiyacımız var. Gerisi kolay!Tarihte bir çok özellikleri birbirine benzeyen iki topluluğun akibetinin farklı olduğunu görürsünüz. Biri kavgalar içerisinde yok olup gitmiş; diğeri ise bir cazibe merkezi haline gelerek gelişmiş, hatta gönüllü katılımlarla büyümüştür. İradelerimizin önemli olduğunu düşünüyorum.Bütün insanların kendimiz gibi inanmasını, düşünmesini ve yaşamasını hayal etmek masum bir istek; bunu zorla gerçekleştirmeye çalışmak zulümdür. İnsanın kendini gerçekleştirme hakkı dokunulmazdır.Özgürce birarada yaşamanın ilkesi budur. Cazibe merkezi olmanın sırrı da buradadır.”Siyasi hayatıma "Adalet Yürüyüşü"nde birbirimizi yakından tanıma fırsatı bulduğumuz ve kaynaştığımız Sayın @kilicdarogluk ve @herkesicinCHP ile devam etme kararı verdim.Gösterdikleri samimiyete ve teşvike teşekkür ediyor;Ülkemiz, CHP ve kendim için hayırlı olmasını diliyorum. https://t.co/dU7pEqbAhx— cihangir islam (@cihangirislam) March 9, 2021 cumhuriyet.com.trEmekçi kadınlar: "Yapamayacağım duygusunu dayanışma ile aştım"
Emekçi kadınlar: "Yapamayacağım duygusunu dayanışma ile aştım" "Metal sektörün çelik kadınları" yazı dizinin dördüncü sayısı okurlarla buluştu: "İşe girmek için bir yıl bekledi. Açıköğretimde finans okuyorken dondurdu. Daha mantıklı bulduğu için iş güvenliğinde devam etmek istiyor. Halen grup lideri..." "Metal sektörünün çelik kadınları" yazı dizinin üçüncü sayısına buradan ulaşabilirsiniz.Zımpara ile başladığı işte, bir erkeğin yaptığı işi bir kadının da kolaylıkla yapabileceğini gösterme duygusu çok gurur verici Esra Özcan’a göre. Yedi yıldır çalıştığı fabrikada kendisini gelecekte bölüm müdürü olarak görüyor.ESRA ÖZCAN Grup Lideri31 yaşında, 23 yaşında çalışmaya başlıyor Ford Otosan’da.. Daha önce bazı işlerde çalışıyor ama düzenli değil; sigorta, sendika, yol, yemek yok. Evlendikten sonra taşınıyor Gölcük’e... İlk çocuğu oluyor. Çocuk biraz büyüyünce başvuruyor fabrikaya. Bir yıl bekliyor. Sonra görüşmeye çağırdıklarında kocası, belki büyük ve kalabalık bir yer olduğu için çalışmasını istemiyor, hatta caydırıcı olur diye taksi parası vermiyor görüşmeye gitmesin diye... “Ama ben istiyordum. Bir şekilde hallettim ve işe girdim. Ürktüm, yapamayacağım duygusu oldu. Ancak dayanışma ile bu duyguyu çok çabuk aştım” diye anlatıyor Esra ilk günleri...Tabii ki bilindik, “Elinin hamuruyla ne arıyorsun burada, kocan baksın işte. Çocuğun da daha küçükmüş” diyenler kadar, oradaki varlığının çok önemli olduğunu hissettiren çalışma arkadaşları da oluyor. Ne de olsa her türlü insan var, geri kafalı olanlar da olacaktı Esra’ya göre. Çok takılmıyor oralara... Ama çocuk küçük olunca yaşadığı duygusal dalgalanma daha fazla oluyor. Hasta olduğunda bırakıp gitme zorunluluğu ağır geliyor. Neyse ki şimdi her şey daha organize evde. Çünkü neredeyse çalışan kadınların çok büyük bir kesiminde olduğu gibi anne ya da kayınvalide en büyük destek oluyor. Onların olmadığı yerde komşular devreye giriyor. İlla ki bir yol bulunuyor. “Birkaç yıl sonra eşimi de fabrikada çalışmaya ikna ettim” diyor Esra. Ortamı görünce kendisi de evde yardımcı olmaya başlıyor. Şimdi ikinci çocukları iki yaşında ama hayat daha kolay ilerliyor artık...PİYANGONUN DA BÜYÜĞÜ...Çalışmaya iten şeylerin başında kendi ayakları üstünde durmak istemesi yatıyor. Zaten evde boş duramaz, oturamaz. Öğrenci iken bile bir şeylerle ilgileniyor. Düzensiz olsa bile işlere girip çıkıyor. Büyük hedefleri var. Milli piyango çıkacaksa bile büyük ikramiye çıksın istiyor, küçük ikramiye ile yetinmek istemiyor. Çalışıyor, başarıyor, şu an grup lideri... Açıköğretimde okuduğu bankacılık ve finans programını donduruyor. Daha mantıklı bulduğu için ileride iş güvenliğinden devam etmek istiyor. Kendisini ileride bölüm müdürü olarak görüyor.İMRENİYORÜç kardeşler, biri erkek, diğeri kız, kardeşler onun kadar cevval değil. Fabrikadaki 17-20 yıllık çalışan kadınları gördüğünde onlara imrenerek bakıyor. 20 yıldır emek veren kadınlar... Bir gün kendisi de öyle olmak istiyor. İleride küçük de olsa bahçeli bir evi olsun istiyor. 16.00-22.00 vardiyası onu en çok zorlayan vardiya. Çünkü çocuk okula gittiğinde 15.00’te çıkıyor, kendisi işe gitmek üzere evden ayrılıyor. Gece geldiğinde çocuklar uyumuş oluyor. Ama eşler aynı vardiyada değilse büyük sorun değil...Hem işyeri hem de sendikal eğitimlerden çok şey öğrendiğini düşünüyor. Eğitimlerde, kişisel gelişimden kadınların köle olmadığına, kadının erkeğin cinsel oyuncağı değil hayat arkadaşı olduğu, erkeklerin evlerde iş yaptığında kılıbık olmadığı, yapması gereken bir şeyi yaptığının anlatıldığını dile getiriyor Esra... İşyerindeki sorunlara hızlı bir şekilde müdahale ediliyor. Pandemide gelirlerinde düşme olmadı. Giderleri bir miktar arttı. Vakıf destek oldu. İşyerinin çalışanları için kurduğu vakıf, üç yıl ve üstü çalışanlara gereksinim duyulan zamanlarda, geri ödemesi faizsiz olmak üzere katkı sağlıyor.Çocuklar için aylık 800 liralık gelir de çocuk bakımı konusunda ciddi bir katkı sağlıyor. Çocuk bakım parası, çocuk 5.5 yaşına gelene kadar veriliyor. FARKLI BİR AİLEFabrikada gösterilen dayanışma, orada farklı bir aile var duygusu yaşatıyor Esra’ya. Değişik bölümlerde çalışıyor. Şimdi kendisini tamamen oraya ait biri olarak görüyor. “Burada yapamayacağım şey yok, bunu biliyorum. Şimdi yapamadığımı ileride yapabileceğim” diye düşünüyor. Kadınların sayısı artıyor hızla. Zaten hedef var 2020’de yüzde 35 kadın, 2023’te yüzde 50 kadın çalışan diye...‘HAYIR’ DEMEYİ ÖĞRENDİM“Çalışmak, üretmek ne kazandırdı” diye soruyorum, anlatıyor Esra: Getirisi çok, aslında özgüvenli idim ama onun burada daha iyi ortaya çıktığını gördüm. İnsanlara hayır diyebilmeyi öğrendim. Burada insanların gelişimi için büyük yatırım yapılıyor, bu çok değerli. Bizim aile kültürü çok farklı, biraz tutucu... Burada kendi ayaklarım üstünde durmanın ne kadar gerekli olduğunu öğrendim. Ekonomik olarak zaten getirisi büyük. Düğün borçlarımızı kendimiz ödedik, nefes aldık, ev aldık ödüyoruz. Önceden düşünürdük bu hafta sonu bir yere gidelim mi diye, şimdi istersek gidebileceğimizi biliyoruz. Pandemi olmadığı zamanlarda gidiyorduk... Para olmayınca ailevi sorunlar olabiliyor, şimdi hiçbir sorun kalmadı. Çocukların eğitimi için yatırım yapabiliyoruz.Aldığım ücretten memnunun, bir memurdan daha çok kazanıyorum. Çalıştığımız kurumu soranlara yanıt verdiğimizde “Aa iyisiniz” diyorlar.. Bu da bence çok iyi...EŞİN DESTEĞİ ÖNEMLİKendisini geliştirme konusunda kararlı. Eşin bu konularda aldığı tavır ve destek önemli. Erkeklerin yaptığı her şeyi kadınlar da yapar, kaza yaptığında bir süre arabaya binemiyor ama eşinin desteği ile bu durumdan kurtuluyor. İş yaşamı özellikle de sanayi işçiliği erkeği de değiştiriyor. Evlerde ciddi yardımları olabiliyor. Eşin, çalışan kadının yanında olması önemli, başlarda biraz sıkıntı yaşıyor Esra, ama sonraları düzeliyor her şey...FATURA ÖDERKEN EŞİT İŞ YAPARKEN DEĞİLDokuz yıldır sendika temsilciliği yapıyor. Güne bazen servis sorunuyla bazen çay makinesinin bozulması şikâyetiyle başlıyor. Evli ve çocuklu kadınlar, ev işi - çocuk bakımı konularında ezilebiliyor. Erkek, kazanılan paranın harcanmasında kadından eşitlik bekliyor ama ev işlerinin yapımı söz konusu olunca “Kadın değil misin yaparsın” bakışı ortaya çıkıyor...SEMA KUL Türk Metal Sendikası Gölcük İşyeri Temsilcisiİşletme okuyor, yüksek lisans yapıyor. O da fabrikada pek çok serviste çalışıyor. Dokuz yıldır sendika temsilcisi... Tüm işçilerle görüşebilmek için gündüzleri fabrikada. Böyle olunca herkesle denk gelme olanağı oluyor. Fabrikaya 22 yaşında gidiyor. 18 yıllık işçi. Pek çok alanda çalışıyor. Şimdi esas olarak sendika ile ilgili görevleri yapıyor. İşçilerin her türlü sorunları ile ilgileniyor. “Artık bir Güzin Abla gibiyim” diyor. Dokuz temsilciden tek kadın temsilci o...Yalnız işyerindeki sorunlar değil, kişisel, psikolojik akla gelebilecek pek çok sorunuyla ilgileniyor işçilerin. Ford Otosan’da 6 bin 300 erkek, 1200 kadın işçi var. Gün bazen bir servis şikâyetiyle başlıyor. Bazen de sorunsuz bitiyor. Çorba soğuk, kıl çıktı, su sebilleri temiz değil... Genellikle iş dışındaki sorunlar işyerine taşınıyor. Çözümü zaman alan sorunlar... Bekâr kadınların pek sorunu olmuyor. Ama evli kadınlarda en çok çocuk bakımı ve vardiya sorun olarak yaşanıyor. Hele çocuklar hastalanınca, kadınlar büyük bir duygusal boşluğa düşüyor. Ev işleri, iş yükünün yoğunluğu onların yeterince dinlenmelerini önlüyor. Kadın sürekli kendi zamanından veriyor. Kadın işçi sayısı azken erkeklerin yardımlaşma ve koruma, sahiplenme güdüsü daha fazla imiş. SAYI ARTTI, SORUN ARTTISonra kadın işçi sayısında yüzde 25 kota geliyor. Rahmetli Mustafa Koç zamanında, “HeForShe” hareketiyle sayı aniden artıyor. Kadın işçiler büyük bir saygı ve sevgiyle anıyor Mustafa Koç’u...Sayının artmasıyla tablo da biraz değişiyor. “Sayı çoğalınca erkekler kadınlar aşık atmaya başladı.. Kalite kontrol yapan bir kadına, erkek işçiler ‘madem aynı parayı alıyorsun’ diye bakışları değişti. Zor işlerde çalışınca mızmızlanmayın o zaman lafları gelir oldu. Erkeklerin yetiştirilme tarzından kaynaklanan kendini üstün görme ve sahiplenme hali, kadınlar azınlıktayken sahiplenme, çoğunluk olunca diş göstermeye dönüştü” diye anlatıyor Sema Kul.Halbuki bu kadınlar küçük binek değil ticari araçlar, transporter, kamyon üretiyor. Üretimin her aşamasında varlar. Vida sıkıyor, koltuk yerleştiriyor, otomasyonu sağlıyor. Bu kaprisleri de aşarlar tabii...BİR AY DESTEKLE ÜRETİMİşbaşı için önce eğitim alıyorlar 15 gün, sonraları bu 10 güne düşüyor. Atölyelere geldiklerinde bir aya yakın grup liderinin desteği ile çalışıyorlar. Çocuğun eğitiminden ev işine kadınlar ilgileniyor genellikle. Çamaşır yüzde 90 kadının işi. Hele şimdi çocukların eğitimlerinin takibi önemli ölçüde kadına kalmış durumda. Evdeki temizlik, alışveriş yine öyle... Çok kadın tanıyor Sema Kul, “Bu işlerin hepsini yapıyorsam adamla ne uğraşacağım” deyip ayrılan. Ve evi de çocuğu da işi de gayet güzel yürüten... Çünkü karıkoca birlikte çalışıyorlar. Ev alınıyor, araba alınıyor, birinin ücreti krediye gidiyor, diğer tüm ihtiyaçları karşılıyor. Ama ev işlerinin hepsi kadından soruluyor. “Ee oldu mu şimdi” diyor kadın haklı olarak...“Kadınlar ne kazandı burada çalışarak” diye soruyorum: “Bir bütüne ait olmanın verdiği güveni, ben de varım duygusunu, birey olmayı... Benim de katkım var, düşüncelerim var güvenini kazandıklarını görüyorum. Ailesi tarafından susturulan, bastırılan, konuşturulmayan, sen bilmezsin denilen kadınların, burada maddi güç kazanmasıyla paylaşan, toplumda kendisine bir yer edinen, ben de varım diyen birine dönüştüğünü gördüm... Kadınların önemli bir bölümü burada evrim geçiyor. Kendisine yapılanları, haksızlık gördüğü şeyleri kabul etmiyor. Bana yaptıkları yeter diyen çok kadın gördüm” diye anlatıyor Sema Kul.Kadınların daha kariyer odaklı olmasını istiyor. İletişim konusunda ciddi bir yol alınması gerektiğini düşünüyor. Gelen sorunların 10 tanesinden 7’si iletişim kaynaklı sorunlar. Bu alanda bir dizi sendikal eğitimler düzenleniyor ama yeterli değil. Kadınların daha çok rol model olması gerektiğine inanıyor işyerinde de sendikada da... Olcay BüyüktaşHükümet sadece varlıktan bahsediyor. Merkez Bankası’nın net 61 milyar dolar açığıvar
Hükümet sadece varlıktan bahsediyor. Merkez Bankası’nın net 61 milyar dolar açığı var Eski Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı: Türkiye’nin en can yakıcı sorunları, işsizlik, hayat pahalılığı ve yoksulluk. Bunlarda iyileşme sağlanmadığı müddetçe kur 8.50 liradan 7.50 liraya geriledi diye halkımızın rahatlamasını beklemesinler. Eski Hazine Müsteşarı ve DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Çanakcı, hükümetin sadece Merkez Bankası’nın (TCMB) varlıklarından bahsettiğini, borçlarından bahsetmediğini ve böylece halkı yanılttığını söyledi.Çanakcı, “11 yıldan fazla Hazine Müsteşarlığı yaptım. Merkez Bankası’ndaki, kamu bankalarındaki arkadaşlarımıza da soruyorum, döviz satış işlemlerinin nasıl bir yöntemle yapıldığıyla ilgili onlardan da tatminkâr bir cevap alamıyoruz” dedi. Gelinen noktada enflasyonun arttığını, faizin iki kattan fazla yükseldiğini, TL’nin çok ciddi değer yitirdiğini, bütçe açığı ve borcun patladığını vurgulayan İbrahim Çanakcı ile TCMB rezervlerini ve piyasadaki son gelişmeleri konuştuk.- Merkez Bankası döviz rezervleri eksiye indi ama hükümete göre 95 milyar dolar rezerv var. Gerçekten rezerv var mı?Hükümet sadece varlıktan bahsediyor. Yükümlülükten bahsetmiyor. 19 Şubat verilerine göre TCMB’nin altın ve döviz rezervlerinin toplamı 94 milyar TL. Bu varlık kısmı. TCMB’nin 140 milyar TL de borcu, yani yükümlülüğü var. TCMB’nin net döviz pozisyonu 46 milyar dolar ekside. Bunun içinde 15 milyar dolar Hazine’ye ait döviz mevduatı da var. Bunu da düşersek TCMB’nin net 61 milyar dolar açığı var.Deniliyor ki TCMB, dövizlerini piyasa kurallarına uygun sattı. Dövize doğrudan müdahaleleri hukuka uygun gerçekleştirdik diyorlar. Bu doğru değil. TCMB, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden önce de döviz müdahaleleri ve döviz alım satım ihaleleri düzenliyordu. Ama TCMB’nin, bu müdahalenin ne zaman yapıldığı ve ne kadar döviz satıldığı, ne şekilde döviz alımı yapıldığı internet sitesinde yayımlanıyordu. Ama en son döviz alım satım ihalesi 27 Temmuz 2011, en son doğrudan döviz müdahaleleri de 23 Ocak 2014’te yapılmış görünüyor. Peki, 2019-2020’de yapılan döviz müdahaleleri maden piyasa kurallarına uygun yapıldıysa neden gizlendi, neden TCMB internet sitesinde yayımlanmadı?Bu satışlar önümüzdeki günlerde hangi tarihlerde ne kadar tutarda, hangi kur üzerinde döviz satılacağını hükümet açıklamak zorunda.- İhale tarihleri açıklanmadığına göre ne oldu bu paralara? İhaleler yapılmadı mı?11 yıldan fazla Hazine Müsteşarlığı yaptım. Merkez Bankası’ndaki, kamu bankalarındaki arkadaşlarımıza da soruyorum, bu döviz satış işlemlerinin nasıl bir yöntemle yapıldığıyla ilgili onlardan da tatminkâr bir cevap alamıyoruz. 6 Kasım’da değişen TCMB başkanının en büyük vaadi şeffaflıktı. Öyleyse açıklansın. Hükümet şöyle bir algı vermeye çalışıyor: Biz bu işlemleri pandemiyle mücadele kapsamında yaptık diyor. Bununla sadece yapılan vahim hataların üzerini örtüyorlar. Gelinen noktada ne enflasyon ne kur düştü ne de faiz düşük seviyede kalabildi.DELİK BÜYÜK, YAMA KÜÇÜK- Gelen zamlardan, vergi artışları bütçedeki kara deliği kapatmaya yeter mi?Yetmez tabii ki. Bunun kapatılması için kapsamlı, güven verici, tutarlı bir kadronun ve politikanın olması lazım. Bir tabir var: Delik büyük, yama küçük. O kadar büyümüş ki o delik, bir tarafını kapatmaya çalışsanız diğer tarafı açılıyor. Bunu halkın sırtına zamlarla, vergilerle yüklenip kapatmak mümkün değil. Ekonomi büyüyecek, istihdam artacak ki bütçenin gelirleri de artsın. Bütçede çok ciddi bir önceliklendirme yapmak gerekiyor. Şu anda herhangi bir israfla mücadele önlemi görmüyorum.- Yüksek kur, yüksek enflasyon, yüksek faiz, düşük büyüme ve işsizlik... Yurttaş daha ne kadar dayanabilir?Eğer ekonomideki sorunları kalıcı olarak çözmek istiyorsanız topyekûn bir değişim gerekiyor. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek lazım. Hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının tahsis edilmesi. Kuralların, kurumların, liyakatin esas olduğu bir kamu yönetimi şart. Adil rekabet olmalı. Güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme modeline geçilmeli. Yeni bir sosyal yardım modeli geliştirilmeli. Bunlar yapılmadığı sürece hep bir bacak eksik kalacaktır.- Kredi geri ödemeleri de başlıyor. Yurttaşı nasıl günler bekliyor?Halkımıza doğrudan destek sağlayın demiştik. Ama hükümet halkı borçlandırma yoluna gitti. Küçük esnaf ve KOBİ’lerin borcu 225 milyar liradan fazla arttı, şu anda 824 milyar lira borçları var. Çiftçinin, yurttaşın borcu yüzde 50 civarında arttı. Şimdi bunların geri ödeme vadesi geldi. Bunun banka bilançolarına yansımasını engellemek için de takibe alma sürelerini uzattılar. Sıkıntıların önemli bir kısmını halının altına süpürdüler. Ertelenen işsizlik, ertelenen borçlar, ertelenen enflasyon, hayat pahalılığı önümüzdeki dönemde tekrar iktidarın önüne gelecek. Sadece takipteki krediler değil, ikinci grup kredilerde de ciddi bir artış söz konusu. İkinci grup krediler takip aşamasına gelince sorunlar daha da büyüyecek.KUR, ENFLASYON, FAİZ ARTIYOR- Bu noktaya gelirken asıl hatalar nerede yapıldı?Esas hatalar politikaların tasarımında yapıldı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilince Merkez Bankası’na ciddi müdahaleler yapıldı. TCMB’nin hareket alanı ciddi daraltıldı. Bir taraftan bütçe açığı patladı. Öbür yandan bizim 2012 başında artık sona erdirdiğimiz iç piyasadan döviz, altın tarzı borçlanmalara geri dönüldü. Bu kur üzerinde ciddi baskı oluşturdu. Esas yanlış, kuru baskı altına sokan politikalardan kaynaklandı. Türkiye serbest dalgalı kur rejimi uygulayan bir ülke. Eğer siz belli bir kur seviyesini tutturabilmek için rezervlerinizi harcıyorsanız bu, kur rejiminizi de değiştirdiğiniz anlamına geliyor. Yanlış politikalarda ısrar etmeselerdi böyle bir neticeye maruz kalmazdı ülkemiz. Bu döviz rezervlerini de heba etmezdi, çarçur etmezdi. Ortada çok açık bir başarısızlık var. Gelinen noktada enflasyon artıyor, faiz iki katından fazla yükselmiş, TL çok ciddi değer yitiriyor. Bütçe açığı ve borç patlıyor. Bu sorunun kök nedeni Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiştir.HAZİNE KUR RİSKİNİ ÜZERİNE ALIYOR- Hazine bu dönemde dövizle iç borçlanmaya da gitti. Bu ne tür riskler getiriyor?Biz sıfırlama yönünde adım atmıştık. Çünkü bu tarzda borçlanma hem Hazine için risk hem de dolarizasyon yaratıyor. Hazine’nin döviz cinsinden gelirleri sınırlı olduğu için tüm kur riskini üzerine almış oluyor. 2017’de yapılan altın cinsi borçlanmaların ödeme vadesi geldiğinde bazılarının Hazine’ye maliyeti yüzde 100’e vardı. Aynı dönemde Hazine iç piyasada TL cinsinden borçlansaydı maliyeti yüzde 15 civarında olacaktı.Döviz ve altın fiyatlarındaki sıçrama da maliyetleri ciddi artırdı. Bu hem Hazine’nin faiz ödemelerini hem de bütçe açığını ciddi anlamda artırdı. Hazine bu yıl 180 milyar lira faiz ödemesi öngörüyor, toplam bütçe açığı 240 milyar TL civarında bekleniyor. Bunlar hep halkın sırtına yüklenen yükler. Her güne yeni bir zamla kalkıyoruz.Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinde Hazine’nin borç stoku 970 milyar liraydı, şimdi 1 trilyon 830 milyar TL’nin üzerinde. Her alanda ciddi hatalar yapıldı ve tablo da ağırlaştı.İYİLEŞME YOK- Ekonomideki kötü gidişata dur demek için TCMB Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı değişti ama gelinen noktada pek bir başarı da sağlanmadı. Enflasyon ve kur yükseliyor, ne diyeceksiniz?Başta fiyat istikrarına çok vurgu yaptılar. Politika faizi iki katından fazla artırıldı. Bunlar piyasada nispi bir iyileşme sağladı. Ama politikaların sürdürülebilirliğiyle ilgili kuşkular devam ettiği için de iyileşme de kalıcı olmadı. En ufak iç ve dış gelişmede piyasaların hareketlendiğini görüyoruz. Çünkü tutarlılık, öngörülebilirlik, şeffaflık, sıkı duruş gibi konularda somut adımlar atılmadı. Hiçbir göstergede kalıcı ve kayda değer bir iyileşme olmadı. Çok ciddi bedel ödedik. TCMB’nin 130 milyar dolara yakın rezervi çarçur edildi. Ülkenin borcu patladı. Toplumun tüm kesimleri ağır bir borç yükü altına girdi. Türkiye’nin yakıcı sorunları devam ediyor.- Hangileri o can yakıcı sorunlar?Birincisi işsizlik, ikincisi hayat pahalılığı, üçüncüsü bu ikisinin ortaya çıkardığı derin ve yaygın yoksulluk. Türkiye’nin gerçek sorunları bunlar. Bunlarda iyileşme sağlanmadığı müddetçe döviz kurları 8.50 liradan 7.50 liraya geriledi diye halkımızın rahatlamasını beklemesinler. Hükümet bunları görmemekte ısrar ediyor. Şehriban KıraçLondra'da ortadan kaybolan kadınla ilgili bir polis memuru gözaltına alındı
Geçen hafta Londra'nın güneyinde Sarah Everard isimli bir kadının ortadan kaybolmasıyla ilgili olarak bir polis memuru gözaltına alındı.Habere Gitmek için Tıklayın