News - Haberler
Maltepe'de apartman girişinde küçükçocuğa taciz iddiası
Maltepe'de apartman girişinde küçük çocuğa taciz iddiası Maltepe'de okuldan eve dönen 13 yaşındaki kız çocuğunun, arkasından binaya giren kişinin tacizine uğradığı öne sürüldü. Küçük kızın çığlıkları üzerine apartman sakinlerini karşısında gören saldırgan hızla kaçtı. Polisin, saldırganı yakalamak için çalışmasını sürdürüyor. Olay, önceki gün saat 17.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, okuldan dönen 13 yaşındaki öğrenci, evine gireceği sırada arkasından takip eden bir kişi taciz etmeye çalıştı.Saldırgan, öğrenciye evinin girişinde bir madde koklatmaya çalışınca kız öğrenci ile saldırganın arasında bir süre arbede yaşandı. Kız çocuğunun çığlıklarını duyan apartman sakinleri dışarı çıkarak duruma müdahale edince saldırgan olay yerinden kaçtı.İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, çevredeki güvenlik kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Ekipler görgü tanıkların ifadeleri alınması için polis merkezine götürdü. Kız çocuğunun ifadesi Üsküdar Çocuk Şube Müdürlüğü'nde pedagog tarafından alındı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma sürüyor. DHACumhuriyet altınıne kadar?
Cumhuriyet altını ne kadar? İstanbul Kapalıçarşı'da 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 409,00 lira, Cumhuriyet altınının satış fiyatı ise 2.715,00 lira oldu. /Archive/2021/3/3/125140405-altin2.jpgİstanbul Kapalıçarşı'da alınıp satılan altın türlerinin, önceki kapanış ve bugün açılış fiyatları (TL) şöyle:/Archive/2021/3/3/125157639-altin.png cumhuriyet.com.trSatılık köy Meclis gündeminde: Züğürt Ağa filmi gerçek oldu
Satılık köy Meclis gündeminde: Züğürt Ağa filmi gerçek oldu Kayseri'nin Pınarbaşı İlçesi’ne bağlı Yukarıborandere Mahallesi’nde yaşayan 272 kişiye merayı ihlal ettikleri gerekçesiyle toplam iki milyon TL’nin üzerinde para cezası geldi. Bu durumu protesto eden köylüler de “Yukarıboran Satılık” yazısı astı. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Şener Şen'in köyünü satılığa çıkardığı Züğürt Ağa filmi, gerçek oldu” dedi. Kayseri'nin Pınarbaşı İlçesi’ne bağlı Yukarıborandere Mahallesi’nde yaşayan 272 kişiye merayı ihlal ettikleri gerekçesiyle farklı tutarlarda iki milyonun üzerinde para cezası geldi. Ceza tebligatını gören köylüler, evlerinin fiyatlarının dahi gelen cezayı karşılamayacağını söyleyerek, “Yukarıboran Satılık” yazısı astı.Bu gelişmeyi TBMM gündemine taşıyan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Genel Kurul’da şöyle konuştu:“Şener Şen'in köyünü satılığa çıkardığı Züğürt Ağa filmi Kayseri'de gerçek oldu, Pınarbaşı İlçemizin Yukarıborandere Mahallesi satılık. Yukarıborandere'de yaşayan 272 yurttaşımıza ‘meraları kullandınız’ diye 2 milyon liranın üzerinde para cezası kesildi. Evlerini, topraklarını satsalar iki milyon lira etmez; onlar da çareyi köyü toptan satmakta bulmuşlar. Sayın Milletvekili Hülya Nergis Hanım da çıkmış, adeta dalga geçer gibi ‘köylerimiz çok gelişti, köydü mahalle oldu’ diyor. Hülya Hanım, köylerin ne kadar geliştiğini yerinde görmek için Pınarbaşı'na, özellikle Yukarıborandere'ye gidin. Köyken bir gecede mahalle olan, sizin deyiminizle ‘gelişen’ Yukarıborandere sizi bekliyor.” ANKAReuters: Merkel kademeli açılmaya sıcak bakıyor
Reuters: Merkel kademeli açılmaya sıcak bakıyor Almanya Başbakanı Angela Merkel'in eyalet başkanlarıyla koronavirüs önlemlerini kademeli olarak kaldırmakta anlaşması bekleniyor ancak vakalar artarsa önlemler tekrar sıkılaştırılabilir. Vaka sayılarında günlük artış yeniden başlasa da ve aşılamanın hızı yavaş olsa da salgın nedeniyle aylardır devam eden kapanma önlemlerinin ardından hükümet faaliyetlerin normale dönmesi adına bir plan belirlenmesi için artan bir baskıyla karşı karşıya kalıyor.Reuters'ın gördüğü taslak plana göre, Almanya’da 8 Mart'tan itibaren 2 haneden en fazla 5 kişi bir araya gelebilecek. 14 yaşından küçük çocuklar bu kuraldan muaf olacak.Taslağa göre çiçekçi, kitapçı, dövmeci ve manikür pedikürcüler de 8 Mart'ta açılacak. Kuaförler ve bazı okullar yakın zamanda açılmıştı.KISITLAMA GERİ GELEBİLİRTaslak plana göre eğer vaka sayısı her 100 bin kişide 100'e çıkarsa daha sıkı kısıtlama önlemleri tekrar getirilebilir. Aynı zamanda eğer 100 binde 35 vakanın altına düşerse de önlemler daha fazla rahatlatılabilecek.Bu ayın sonunda 2 eyalette gerçekleşecek seçimler ve eylülde yapılacak genel seçim nedeniyle siyasiler aşılamada ve test yapılmasındaki yavaşlığa dair sorumluluğu kendi üzerlerine almamaya çalışıyorlar.RTL/ntv televizyon kanallarının Forsa'ya yaptırdığı ankete göre Angela Merkel'in Hristiyan Demokratlar Partisi'ne (CDU) olan destek yüzde 34 ile son bir yılın en düşük seviyesindeyken, koalisyon ortakları Sosyal Demokratlar Partisi'ne (SPD) olan destek ise yüzde 16 seviyesinde bulunuyor. cumhuriyet.com.trZiraat Bankası'ndan takipteki borçlarla ilgili karar
Ziraat Bankası'ndan takipteki borçlarla ilgili karar Ziraat Bankası, takipteki borcu 1 milyon TL'yi geçmeyenler için ödeme kolaylığı getirdi. /Archive/2021/3/3/123937256-ziraat-bankasi.jpgZiraat Bankası, 31 Aralık 2020 itibarıyla takip hesaplarına intikal eden kredilere ödeme kolaylığı imkanı getirdi. Yapılandırma sınırı, kurumsal ve tarımsal kredilerde 500 bin lira, bireysel kredilerde ise 100 bin lira olarak belirlendi.Ziraat Bankası’ndan yapılan açıklamada, pandemi döneminde uygun koşullarla hem bireysel hem de kurumsal müşterileri için uygulanan kredi paketlerine ilave olarak şimdi de takipte borcu bulunan müşterilerine yeni bir ödeme imkanı sağlandığı bildirildi.Açıklamaya göre, temerrüt faizi dahil takip borcu 1 milyon TL’yi geçmemek üzere; bireysel, tarımsal ve kurumsal müşteriler için takibe intikal bakiyesi, belirlenen tutarlar içerisinde kalan müşteriler, takipteki borçlarını tek seferde ödemek kaydıyla bu imkandan yararlanabilecekler.Yeni imkandan yararlanmak isteyen müşteriler, borçların takibe alındığı tarihten sonraki dönem için temerrüt veya başka ad altında herhangi bir faiz ödemeyecekler.Açıklamada takipte borcu bulunan müşteriler için getirilen bu uygulamanın, 8 Mart ile 30 Haziran tarihleri arasında geçerli olacağı bildirildi. AAİMO'dan dikkatçeken 'kağıttan mühendislik' uyarısı: Risk taşıyan herşey deprem ile sınanıyor
İMO'dan dikkat çeken 'kağıttan mühendislik' uyarısı: Risk taşıyan her şey deprem ile sınanıyor İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Taner Yüzgeç, Türkiye’deki konutların yüzde 70’inde mühendislik hizmetinin kağıt üzerinde kaldığını vurgulayarak, bu durumun deprem riskini arttırdığını bildirdi. Yüzgeç, “Risk taşıyan her şey deprem ile sınanıyor” dedi. Depreme karşı güvenli bina için olmazsa olmaz unsurlar projelendirme, inşa ve denetim olarak sıralanıyor. Deprem kuşağında olan Türkiye’de ise inşa aşamasında sorunlar yaşanıyor. Çünkü İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Taner Yüzgeç, “Türkiye’deki konutların yüzde 70’nin mühendislik hizmetleri kağıt üzerinde kalıyor. Yüzgeç, kağıt üstünde kalan hizmetlerin depremde risk oluşturduğunu" söyleyerek, “Risk taşıyan her şey deprem ile sınanıyor. Riskli bir süreçten geçmiş yapının depremde ne tür davranış göstereceği, ancak deprem sonucu oluşan hasarda ortaya çıkar” dedi.‘1 KİŞİ ORTALAMA 3 ŞANTİYEYE BAKIYOR’Yüzgeç, bir kişinin 5 şantiyede şeflik yapabildiğini ve mühendislik hizmeti verebildiğini söyleyerek, bu durumun binalarda deprem görme riskini artırdığına dikkat çekti. 2020 yılında yaptıkları araştırmanın sonucunu aktaran Yüzgeç, şunları belirtti: “Mevzuat gereği bir şantiye şefi 5 ayrı şantiyeye bakabilir. Bunun anlamı hiç birisine bakamaz. Çünkü şantiye şefinin görevi bir şantiyenin başından sonuna işin teknik ve fen kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının organizasyonu ve kontrolü. Verilen ruhsatlarda bir şantiye şefi 2 ortalama ile çalışmış, daha önceki yıllardan devredilen şantiyelerden de görürsek bir şantiye şefi 3 şantiyeye bakmış. Bunun anlamı, genel ortalamada 3’e çıkabiliyorsa, 5 ayrı şantiyeye bakan inşaat mühendisi veya teknik elemanın sayısı azımsanamayacak kadardır. Dolayısıyla bu tehdit ve risk.”Güvenli yapı için üç unsurun bir arada olması gerektiğine dikkat çeken Yüzgeç, bunları “Projelendirme, inşa ve denetim” olarak sıraladı ve şantiye şefliğinin de inşa aşamasının vazgeçilmezi olduğunu ifade etti.HER 5 MÜHENDİSTEN BİRİ İŞSİZİMO’da inşaat mühendislerinin 5’te birinin işsiz olduğuna dikkat çekerek, ‘Her Şantiyeye Bir Şef’ kampanyası başlattı. Kampanyaları hakkında da bilgi veren Yüzgeç, “Bir yanda hizmete ihtiyacınız var, diğer yanda mühendis yetiştirmişsiniz, ama işsizliğe mahkum ediyorsunuz. Bu başlı başına mevzuya yaklaşımın sakatlığını gösteriyor. İnşa ve denetim sürecinde mühendislik hizmeti kağıt üzerinde kaldığı sürece işsizlik de bitmez, yapı güvenliğinde de zafiyet olur” diye vurguladı.İŞ KAZALARINDA ASLAN PAYI İNŞAAT SEKTÖRÜNDEİnşaatlarda tam zamanlı şantiye şefinin çalışmamasının iş güvenliğini de olumsuz yönde etkilediğini kaydederek, Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci ve dünyada üçüncü olduğunu hatırlatan Yüzgeç, "Ne yazık ki bunda da aslan payı inşaat sektöründe" dedi. Yüzgeç, müteahhitlerin şantiye şefi çalıştırmasının inşaat maliyetlerini de azalttığını söyleyerek, “Teknik hizmeti maliyet artırıcı unsur olarak görmek aslında inşaat işlerinin daha yüksek maliyetlerle çıkmasına sebebiyet verme işidir. Malzeme tasarrufu, sürenin optimum kullanımı ve olası kazalardan korunma açısında mühendislik maliyetleri düşürücü bir hizmet” dedi. ANKAOnlara kural, yasak işlemiyor:Çakar lambalıPekerler, emniyetşeridinde!
Onlara kural, yasak işlemiyor: Çakar lambalı Pekerler, emniyet şeridinde! Peker ailesine ait 4 x4 araç, yasak tanımadı. Çakar lambasıyla emniyet şeridini işgal eden araç büyük tepki çekti. Türkiye'de çakarlı araçla trafiğe çıkılması İçişleri Bakanlığı kararıyla yasaklanmıştı. Düzenlemeye göre çakarlı araç kullananlar hakkında para cezası veriliyor, araçları trafikten men ediliyor. Ancak yasağa aldırış etmeyen kimi araçlar, trafiği alt üst ederek yollarına devam ediyor. Kendilerini "ayrıcalık"lı ilan edip kural tanımayan bu kesimler içerisinde yeraltı dünyasıyla anılan isimler de önemli yer tutuyor.Sosyal medyada paylaşılan bir görüntü, önü alınamayan bu durumun yeni örneğini oluşturdu.Görüntülerde, Cumhur İttifakı'na sıkı desteğiyle bilinen organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in eşi Özge Peker ait olduğu bilinen ve çakar lambası olduğu görülen 34 PKR 05 plakalı 4 x4 aracın emniyet şeridinde ilerlediği görülüyor. Peker'in 'konvoy'unda bir araçtan kaydedildiği tahmin edilen görüntü büyük tepki çekti. cumhuriyet.com.trEMO'dan dikkatçeken 'kağıttan mühendislik' uyarısı: Risk taşıyan herşey deprem ile sınanıyor
EMO'dan dikkat çeken 'kağıttan mühendislik' uyarısı: Risk taşıyan her şey deprem ile sınanıyor İnşaat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Taner Yüzgeç, Türkiye’deki konutların yüzde 70’inde mühendislik hizmetinin kağıt üzerinde kaldığını vurgulayarak, bu durumun deprem riskini arttırdığını bildirdi. Yüzgeç, “Risk taşıyan her şey deprem ile sınanıyor” dedi. Depreme karşı güvenli bina için olmazsa olmaz unsurlar projelendirme, inşa ve denetim olarak sıralanıyor. Deprem kuşağında olan Türkiye’de ise inşa aşamasında sorunlar yaşanıyor. Çünkü İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Taner Yüzgeç, “Türkiye’deki konutların yüzde 70’nin mühendislik hizmetleri kağıt üzerinde kalıyor. Yüzgeç, kağıt üstünde kalan hizmetlerin depremde risk oluşturduğunu" söyleyerek, “Risk taşıyan her şey deprem ile sınanıyor. Riskli bir süreçten geçmiş yapının depremde ne tür davranış göstereceği, ancak deprem sonucu oluşan hasarda ortaya çıkar” dedi.‘1 KİŞİ ORTALAMA 3 ŞANTİYEYE BAKIYOR’Yüzgeç, bir kişinin 5 şantiyede şeflik yapabildiğini ve mühendislik hizmeti verebildiğini söyleyerek, bu durumun binalarda deprem görme riskini artırdığına dikkat çekti. 2020 yılında yaptıkları araştırmanın sonucunu aktaran Yüzgeç, şunları belirtti: “Mevzuat gereği bir şantiye şefi 5 ayrı şantiyeye bakabilir. Bunun anlamı hiç birisine bakamaz. Çünkü şantiye şefinin görevi bir şantiyenin başından sonuna işin teknik ve fen kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının organizasyonu ve kontrolü. Verilen ruhsatlarda bir şantiye şefi 2 ortalama ile çalışmış, daha önceki yıllardan devredilen şantiyelerden de görürsek bir şantiye şefi 3 şantiyeye bakmış. Bunun anlamı, genel ortalamada 3’e çıkabiliyorsa, 5 ayrı şantiyeye bakan inşaat mühendisi veya teknik elemanın sayısı azımsanamayacak kadardır. Dolayısıyla bu tehdit ve risk.”Güvenli yapı için üç unsurun bir arada olması gerektiğine dikkat çeken Yüzgeç, bunları “Projelendirme, inşa ve denetim” olarak sıraladı ve şantiye şefliğinin de inşa aşamasının vazgeçilmezi olduğunu ifade etti.HER 5 MÜHENDİSTEN BİRİ İŞSİZİMO’da inşaat mühendislerinin 5’te birinin işsiz olduğuna dikkat çekerek, ‘Her Şantiyeye Bir Şef’ kampanyası başlattı. Kampanyaları hakkında da bilgi veren Yüzgeç, “Bir yanda hizmete ihtiyacınız var, diğer yanda mühendis yetiştirmişsiniz, ama işsizliğe mahkum ediyorsunuz. Bu başlı başına mevzuya yaklaşımın sakatlığını gösteriyor. İnşa ve denetim sürecinde mühendislik hizmeti kağıt üzerinde kaldığı sürece işsizlik de bitmez, yapı güvenliğinde de zafiyet olur” diye vurguladı.İŞ KAZALARINDA ASLAN PAYI İNŞAAT SEKTÖRÜNDEİnşaatlarda tam zamanlı şantiye şefinin çalışmamasının iş güvenliğini de olumsuz yönde etkilediğini kaydederek, Türkiye’nin iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci ve dünyada üçüncü olduğunu hatırlatan Yüzgeç, "Ne yazık ki bunda da aslan payı inşaat sektöründe" dedi. Yüzgeç, müteahhitlerin şantiye şefi çalıştırmasının inşaat maliyetlerini de azalttığını söyleyerek, “Teknik hizmeti maliyet artırıcı unsur olarak görmek aslında inşaat işlerinin daha yüksek maliyetlerle çıkmasına sebebiyet verme işidir. Malzeme tasarrufu, sürenin optimum kullanımı ve olası kazalardan korunma açısında mühendislik maliyetleri düşürücü bir hizmet” dedi. ANKAİşte AKP kongrelerinin 'lebaleb' tablosu
İşte AKP kongrelerinin 'lebaleb' tablosu İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç ve İzmir Tabip Odası Üyesi Ergün Demir’in hazırladığı tabloya göre; AKP’ni kongre yaptığı illerde vaka sayısı önemli artışlar gösterdi. Demir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu illerdeki kongrelerin lebaleb olmasından övündüğünü hatırlatarak, Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu’na “Suskunluğunuz ‘lebalep’ dolu AKP il kongrelerine onay verdiğiniz ve tüm bilimsel inandırıcılığınızın ortadan kalktığı anlamına gelmektedir” dedi. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki illerde atılacak normalleşme adımlarını düşük riskli (mavi), orta riskli (sarı), yüksek riskli (turuncu) ve çok yüksek riskli (kırmızı) olarak ayrılan kategorilere göre atıldı. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Güray Kılıç ve İzmir Tabip Odası Üyesi Ergün Demir ise bakanlığın kategorilerinden AKP’nin kongre yaptığı illerdeki vaka sayısı artışını ortaya çıkardı.Kılıç ve Demir’in hazırladığı tabloya göre AKP’nin kongre yaptığı illerdeki 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı artışları şöyle:-Ordu’da 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 228,40’tan, 20-26 Şubat tarihleri arasında 301,76’ya;-Giresun’da 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 217,51’den, 20-26 Şubat tarihleri arasında 264,71’e;- Trabzon’da 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 207,54’ten, 20-26 Şubat tarihleri arasında 239, 52’ye;-Rize’de 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 200,08’den, 20-26 Şubat tarihleri arasında 213,10’a;-Tokat’ta 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 149,20’den, 20-26 Şubat tarihleri arasında 166,50’ye;- Osmaniye’de 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 134,90’dan, 20-26 Şubat tarihleri arasında 145,13’e,- Sakarya’da 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 103, 90’dan, 20-26 Şubat tarihleri arasında 114,34’e;-Aksaray’da 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 108,27’den, 20-26 Şubat tarihleri arasında 123,08’e;-Konya’da 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 108,27’den, 20-26 Şubat tarihleri arasında 119,28’e;-Balıkesir’de 15-21 Şubat tarihleri 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 92,40’dan, 20-26 Şubat tarihleri arasında 142, 57’ye yükseldi. ^‘AKP KONGRESİNİN YAPILDIĞI İLLER YÜKSEK RİSKLİ’Kılıç, kurallara uyulmadan kapalı ortamlarda gerçekleştirilen AKP kongrelerinin yapıldığı iller çok yüksek riskli iller arasında olduğuna dikkat çekerek, “Çok yüksek riskli iller arasında yer alan Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Tokat, Osmaniye, Sakarya, Aksaray, Konya, Balıkesir ile yüksek riskli iller arasında yer alan İstanbul ve İzmir’de şubat ayı içerisinde AKP il, il kadın ve il gençlik kongreleri lebaleb dolu olarak pandemi kurallarına uyulmadan ve kapalı ortamlarda yapılmıştır. Yine çok yüksek risk iller arasında yer alan Samsun, Sinop, Gümüşhane gibi illerimiz ise AKP Genel Başkanın katıldığı Trabzon, Rize kongrelerine yoğun katılımın sağlandığı komşu iller olarak görülmektedir” diye konuştu.‘LEBALEB KONGRELER YÜKSEK RİSKLİ’Demir ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vatandaşların maske, mesafe, hijyen kurallarına ve diğer salgın tedbirlerine ne kadar riayet ederlerse illerinin normalleşmeye o kadar hızlı geçebilmesinin mümkün olacağı açıklamasını hatırlatarak, “Lebaleb doldurdunuz diye katılımcılarına övgüler dizilen, salgın önleme kurallarına uyulmadan kapalı ortamlarda yapılan AKP kongrelerinin gerçekleştirildiği iller çok yüksek riskli kategorisine girmişlerdir. Bu nedenle de aylardır ekonomik sıkıntı yaşayan esnafın açılma hayalleri suya düşmüş ve ekmeğiyle oynanmıştır” dedi.‘LEBALEB ANONSU YAPAN YÖNETİCİLER VATANDAŞTAN TEDBİR İSTİYOR’AKP kongrelerinde koronavirüs kurallarına uyulmadığına dikkat çeken Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘lebaleb’ dolu salonlara teşekkürünü anımsatarak, şunları söyledi:“Üstüne üstlük övgüyle salonu ‘lebaleb’ doldurdunuz anonsu yapan ülke yöneticisinin bir de vatandaşlardan salgın tedbirlerine riayet etmelerini istemesi ne kadar inandırıcıdır ve hangi ahlaka, bilimsel kritere ve gerçekliğe uymaktadır? Dikkat! Salgında asıl yüksek riski yaratan AKP’nin uymadığı pandemi kuralları ve söylemleridir. COVID-19 salgın yönetimi Sağlık Bakanlığının koordinasyonunda Bilimsel Danışma Kurulunun önerileri dikkate alınarak yapılmaktadır. Oysa bu kuralları belirleyen Sağlık Bakanlığı Bilimsel Danışma Kurulu üyelerinden hala bir değerlendirme gelmemiştir. Suskunluğunuz ‘lebalep’ dolu AKP il kongrelerine onay verdiğiniz ve tüm bilimsel inandırıcılığınızın ortadan kalktığı anlamına gelmektedir.” ANKAKullandığıiPhone cebinde patlayınca Apple'a dava açtı
Kullandığı iPhone cebinde patlayınca Apple'a dava açtı ABD Melbourne'de yaşayan Robert de Nose isimli bilim insanı, cebindeki iPhone X marka telefonu patlayınca, Apple'a dava açtı. De Nose, önce Apple'a başvurduğunu ancak geri dönüş alamadığını belirtti. Melbourne'de yaşayan bilim insanı De Nose, masada otururken cebinde bulunan ve kendisine ait olan iPhone X marka telefonun patladığını belirtti.De Nose, önce Apple'a başvurdu. Apple'a yaptığı başvuruların işe yaramadığını gören bilim insanı, konuyu mahkemeye taşıma kararı aldı.iPhone X exploded right in the pocket, and Apple Watch – on the user’s hand https://t.co/fQVO3kQXMo— Gadget Tendency (@Gadget_Tendency) March 3, 2021Sputnik'in aktardığına göre, ABD Melbourne'de yaşayan Robert de Nose isimli bilim insanı, cebindeki iPhone X marka telefonu patlayınca, Apple'a dava açtı. De Nose, önce Apple'a başvurduğunu ancak geri dönüş alamadığını belirtti.De Rose, telefonun patlamasının ardından her yerinin kül olduğunu ve cildinin önemli ölçüde yandığını ve soyulmaya başladığını söyledi.Sorunu doğrudan Apple'a bildirmeye çalıştığını ancak yanıt alamadığını bildiren bilim insanı, konuyla ilgili farkındalık yaratmak ve tazminatını almak istiyor.Geçtiğimiz günlerde de bir kişi, Apple Watch marka akıllı saatinin yandığını belirterek Apple'a dava açmıştı.Bir Apple sözcüsü ise 'müşteri güvenliğinin son derece ciddiye aldındığını' söyleyerek her iki olayın da araştırıldığını belirtti. cumhuriyet.com.trHollanda'da Covid-19 test merkezi yakınında patlama
Hollanda'da Covid-19 test merkezi yakınında patlama Hollanda'nın kuzeyinde bulunan Bovenkardspel şehrindeki yeni tip koronavirüs (Covid-19) test merkezinin yakınlarında patlama meydana geldi. Hollanda'da test merkezinin yakınlarında patlama meydana geldi. Hollanda polisinin Twitter'dan yaptığı açıklamada, yerel saatle 06.55 sularında gerçekleşen patlamaya boru tipi bombanın sebep olduğu, saldırıda ölen ya da yaralananın olmadığı belirtildi.Açıklamada, patlamanın etkisiyle test merkezinin camlarında hasar meydana gelirken, patlama sırasında test merkezinin henüz açılmadığı kaydedildi.Patlamanın bombalı saldırı olduğundan ve test merkezinin hedef alındığından şüphelenen polis, çevrede başka patlayıcılar olabileceği şüphesiyle caddeyi trafiğe kapattı.Aralık ayında da bazı Covid-19 test merkezlerine yönelik benzer saldırılar olmuş, Urk Adası'ndaki bir test merkezi ateşe verilirken, Amsterdam ve Urmond şehirlerindeki test merkezlerinin camları kırılmıştı. AA