Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 06.28.2025, 11:09 PM (GMT)

News - Haberler

Paul McCartney’ninşarkısözleri otobiyografi olacak

Paul McCartney’nin şarkı sözleri otobiyografi olacak Paul McCartney’nin şarkı sözleri, hayatını ve müziğini anlatmak üzere kitap olacak. 154 şarkı sözü, 2 cilt ve 960 sayfadan oluşan “The Lyrics: 1956 to the Present”adlı otobiyografi 2 Kasım 2021’de yayımlanacak. /Archive/2021/2/26/185204053-1f76c821-1e46-480c-b56d-f3d26575cb3017904641.jpgİrlandalı şair Paul Muldoon’un editörlüğünü yaptığı ve girişini yazdığı otobiyografik eserdeki şarkı sözlerine, müzisyenin kişisel arşivinden taslaklar, mektuplar ve fotoğraflar eşlik edecek./Archive/2021/2/26/185222334-paul-mccartney-.jpgBantmag'in aktardığına göre, hayatında her zaman, nerede olursa olsun, şarkı sözü yazmayı hiç bırakmadığını belirten McCartney, “Biliyorum ki bazı insanlar belli bir yaşa geldiklerinde, geçmişteki yaşantılarını hatırlamak için günlüklere başvurmayı severler ama benim öyle defterlerim yok. Benim sahip olduklarım, neredeyse aynı amaca hizmet ettiğini öğrendiğim şarkılarım, yüzlercesi. Ve bu şarkılar tüm hayatımı kapsıyor” dedi.Kitap için hazırlanan tanıtım klibi: cumhuriyet.com.tr

Emekli hemşire: 'Yeni doğmuş5 bin bebeğin yerini zevk için değiştirdim'

Emekli hemşire: 'Yeni doğmuş 5 bin bebeğin yerini zevk için değiştirdim' Zambiya'da emekli bir hemşirenin ölüm döşeğindeyken söyledikleri sosyal medya kullanıcılarını ayağa kaldırdı. /Archive/2021/2/26/182322507-jimmy-conover-ltkow6kh2ee-unsplash.jpgZambiya'da yaşayan emekli hemşire Elizabeth Bwalya Mwewa, yerel gazete Zambian Observer'a yaptığı açıklamada, 13 yıllık hemşirelik kariyeri boyunca hastanedeki binlerce yeni doğmuş bebeğin yerlerini değiştirdiğini söyledi.Başkent Lusaka'daki Üniversite Eğitim Hastanesi'nde (UTH) 1983-1995 arasında çalıştığını belirten eski hemşire şu ifadeleri kullandı:"Günahlarımı Tanrı'nın ve yaptıklarımdan etkilenen, bilhassa çalıştığım dönemde UTH'de doğum yapan herkesin huzurunda itiraf etmek istiyorum. Tanrı'yı buldum ve yeniden doğdum. Saklayacak hiçbir şeyim yok. UTH'nin doğum servisinde çalıştığım dönemde yaklaşık 5 bin bebeğin yerini değiştirdim."Mwewa'nın sözleri kısa süre içinde internette viral oldu.Independent Türkçe'nin haberine göre, "Çocuklarınıza iyice bakın" diyen ölüm döşeğindeki hemşire, şöyle devam etti:"Örneğin, herkesin ten rengi açık ama sizinki koyuysa, değiştirdiğim bebeklerden biri olabilirsiniz. Üzgünüm. Birçok kadının biyolojik annesi olmadıkları çocukları emzirmesine neden oldum. Bunun için cehenneme gitmek istemiyorum.""1983-1995 arasında çalıştığım dönemde UTH'de doğduysanız, anne ve babanız sizin biyolojik ebeveynleriniz olmayabilir" diye konuşan hemşire, "Zevkine bebekleri değiştirme huyu edindim" ifadelerini kullandı.Öte yandan Zambiya Genel Hemşirelik Konseyi'nin (GNC) açıklamasında "bu adla hastanede çalışan hiçbir hemşire ebe bulunmadığı" belirtildi.Açıklamaların asılsız olduğu ifade edilse de GNC olaya ilişkin soruşturmayı sürdürmeye devam edeceklerini belirtti. cumhuriyet.com.tr

Ölüm döşeğindeki emekli hemşire: 'Yeni doğmuş5 bin bebeğin yerini zevk için değiştirdim'

Ölüm döşeğindeki emekli hemşire: 'Yeni doğmuş 5 bin bebeğin yerini zevk için değiştirdim' Zambiya'da emekli bir hemşirenin ölüm döşeğindeyken söyledikleri sosyal medya kullanıcılarını ayağa kaldırdı. /Archive/2021/2/26/182322507-jimmy-conover-ltkow6kh2ee-unsplash.jpgZambiya'da yaşayan emekli hemşire Elizabeth Bwalya Mwewa, yerel gazete Zambian Observer'a yaptığı açıklamada, 13 yıllık hemşirelik kariyeri boyunca hastanedeki binlerce yeni doğmuş bebeğin yerlerini değiştirdiğini söyledi.Başkent Lusaka'daki Üniversite Eğitim Hastanesi'nde (UTH) 1983-1995 arasında çalıştığını belirten eski hemşire şu ifadeleri kullandı:"Günahlarımı Tanrı'nın ve yaptıklarımdan etkilenen, bilhassa çalıştığım dönemde UTH'de doğum yapan herkesin huzurunda itiraf etmek istiyorum. Tanrı'yı buldum ve yeniden doğdum. Saklayacak hiçbir şeyim yok. UTH'nin doğum servisinde çalıştığım dönemde yaklaşık 5 bin bebeğin yerini değiştirdim."Mwewa'nın sözleri kısa süre içinde internette viral oldu.Independent Türkçe'nin haberine göre, "Çocuklarınıza iyice bakın" diyen ölüm döşeğindeki hemşire, şöyle devam etti:"Örneğin, herkesin ten rengi açık ama sizinki koyuysa, değiştirdiğim bebeklerden biri olabilirsiniz. Üzgünüm. Birçok kadının biyolojik annesi olmadıkları çocukları emzirmesine neden oldum. Bunun için cehenneme gitmek istemiyorum.""1983-1995 arasında çalıştığım dönemde UTH'de doğduysanız, anne ve babanız sizin biyolojik ebeveynleriniz olmayabilir" diye konuşan hemşire, "Zevkine bebekleri değiştirme huyu edindim" ifadelerini kullandı.Öte yandan Zambiya Genel Hemşirelik Konseyi'nin (GNC) açıklamasında "bu adla hastanede çalışan hiçbir hemşire ebe bulunmadığı" belirtildi.Açıklamaların asılsız olduğu ifade edilse de GNC olaya ilişkin soruşturmayı sürdürmeye devam edeceklerini belirtti. cumhuriyet.com.tr

221B Polisiye Festivali devam ediyor

221B Polisiye Festivali devam ediyor 221B Polisiye Festivali devam ediyor. Festival kapsamında dünyadan ve Türkiye’den polisiye edebiyat, sinema ve dizi alanlarının önemli isimleri çevrimiçi olarak izleyiciyle buluşturuyor. /Archive/2021/2/26/184058184-ppp.jpgPolisiye kültürü dergisi 221B tarafından düzenlenen Uluslararası 221B Polisiye Festivali, devam ediyor.Barry Forshaw, Erol Üyepazarcı, Ahmet Ümit, Sevin Okyay, Armağan Tunaboylu, Gülce Başer, Çağatay Yaşmut, Mesut Demirbilek, Ercan Akbay, Leslie S. Klinger, Suat Duman, Prof. Dr. Halis Dokgöz ve Arne Dahl’ın panellerinin gerçekleştiği festival, Türkiye'den ve dünyadan isimlerle pazar akşamına dek devam edecek.Festivalde bugün "Trapped" dizisinin başrol oyuncusu Ólafur Darri Ólafsson ile ekonomist ve yazar Mahfi Eğilmez gibi isimler ekranda olacak.Festival, 28 Şubat Pazar günü dünyaca ünlü İspanyol yönetmen Oriol Paulo ile sona erecek.Oturumlar Mylos Yayın Grubu YouTube profilinden izlenebiliyor.27 Şubat Programı14.00 - Polisiyenin Ustası Andrea Camilleri ve Komiser Montalbano serisi: Doç. Dr. Bülent Ayyıldız, Prof. Dr. Nevin Özkan, Çevirmen Semih Topçu16.00 - Bir Ekonomistin Kaleminden Polisiye, Inferis: Mahfi Eğilmez / Çağla Üren18.00 - Gerçek ve Kurgu: Türkiye'de Siyasi Polisiye: Timur Soykan / Özlem Özdemir21.00 - İki Ülke, İki Oyuncu: Sınırlar olmadan Polisiye: Ólafur Darri Ólafsson, Damla Sönmez28 Şubat Pazar16.00 - Suçlu Hayal Etmek: Sinemada Suç Kavramı Üzerine: Yeşim Ustaoğlu, Ümit Ünal / Aslı Ildır17.30 - Ekrandaki Polisiye: Saygı-Bir Ercüment Çözer Dizisi: Boran Kuzum, Ercan Mehmet Erdem, Miray Daner / Onur Bayrakçeken19.15 - Dünyanın En Küçük Dedektifi: Alper Kamu Alper Canıgüz / Onur Bayrakçeken21.00 - Ters Köşelerin Ustası: Oriol Paulo / Fulya Turhan cumhuriyet.com.tr

Çin'in kuzeybatısında 3 bin 500 antik mezar bulundu

Çin'in kuzeybatısında 3 bin 500 antik mezar bulundu Çin'in kuzeybatısında Şaanşi eyaletinde en az 3 bin 500 antik mezar bulundu. /Archive/2021/2/26/181957431-cin-antik-mezarlar.jpgSouth China Morning Post'taki habere göre, Şaanşi eyaletinin başkenti Şian'da havaalanı genişletme inşaatı projesinde kazı çalışmaları devam ediyor.Arkeologlar, en az 1000 kişinin katıldığı Şian'daki kazı çalışmalarında "Savaşan Devletler Dönemi" (Milattan Önce 475-221) olarak adlandırılan döneme ait 3 bin 500'den fazla antik mezarı gün ışığına çıkardı.Şaanşi Arkeoloji Akademisinde araştırmacı Li Ming, bölgede yürüttükleri kazı çalışmalarında çok sayıda antik mezar ve 4 bin 600 kadar eski eser bulduklarını belirtti.Li, bulunan mezar ve eserlerin eski kültürler hakkındaki bilgilere katkı sağlayacağını ifade etti. AA

ABD'li uzmanlar karaciğerde onarımıve yenilenmeyi sağlayan hücreleri ve yerlerini tespit etti

ABD'li uzmanlar karaciğerde onarımı ve yenilenmeyi sağlayan hücreleri ve yerlerini tespit etti ABD’nin Teksas eyaletinde uzmanlar, karaciğeri onaran ve yenileyen hücreleri tanımladı ve bu hücrelerin organdaki yerini tespit etti. /Archive/2021/2/26/172412947-thumbsbc34dd2a0ead7fd53e1ac7e630988e029f.jpgMedical Science News’in haberine göre, ABD’de Teksas Üniversitesi Southwestern Tıp Merkezi’ne bağlı Çocuk Tıp Merkezi Araştırma Enstitüsü (CRI) tarafından yürütülen çalışma kapsamında, karaciğerin onarılması ve yenilenmesini sağlayan hücreler ve organdaki yerleri tanımlandı.Çalışmada, 3 ayrı bölgeye ayrılan karaciğerde, yenilenmeyi sağlayan hepotosit hücrelerinin birinci ve üçüncü bölge arasında kalan ikinci bölgede yer aldığı ortaya kondu.Uzmanlar, bu çalışma ile karaciğerdeki başlıca hücre tipi olan hepotositlerin hepsinin mi yoksa bir kısmının mı organın yenilenmesini sağladığına ilişkin son yıllarda devam eden tartışmalara da son verdi.Karaciğerin hücre yapısına ilişkin daha önce gerçekleştirilen araştırmalarda, hepotosit türlerinin işlevlerini ayırt eden göstergelerin eksikliği nedeniyle karaciğerde hangi hücrelerin yenilenmeyi sağladığı tespit edilememişti.Uzmanlar, söz konusu çalışma ile karaciğerde etkinleşen bazı genleri işaretledi ve bu genleri farklı hepotosit türlerini ve işlevlerini tanımlamak için bir gösterge olarak kullandı.Karaciğerin birinci ve üçüncü bölgelerinin alkol ve enfeksiyona bağlı hastalıklardan daha çok zarar gördüğünü, ancak ikinci bölgenin bu yaralanmalara karşı daha korunaklı olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun, karaciğerde yenilenmeyi sağlayan hepotosit hücrelerinin faaliyeti için en uygun şartları sağladığını vurguladı.Söz konusu verilerin, karaciğer kanseri gibi çok sayıda hastalığın tedavisine yardımcı olması bekleniyor.Çalışma “Science” dergisinde yayımlandı. AA

Araştırma: Koronavirüs sürecinde 'siberkondri' arttı

Araştırma: Koronavirüs sürecinde 'siberkondri' arttı Doç. Dr. İlhan Yalçın, koronavirüs sürecinde internetten hastalık araştırma hastalığının (siberkondri) arttığını söyledi. Yalçın, "Bu siberkondri düzeyi de özellikle obsesif kompülsif belirtileri artırmakta ve uyku kalitesini daha kötü hale getirmekte" dedi. /Archive/2021/2/26/171209110-yasmina-h-p8djpfqehw0-unsplash.jpgAnkara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Yalçın, siberkondri, Covid-19 korkusu, sağlık kaygıları, obsesif-kompülsif (takıntı) gibi kavramları incelediği pandemi psikolojisi çalışmasından detayları paylaştı.Çalışma kapsamında 12 şehirden 8 bin 276 kişiyle görüşüldü. Elde edilen veriler incelendiğinde, bireylerde hastalıklara karşı kendini kırılgan, güçsüz ve zayıf algılamanın arttığı ve bu durumun siberkondri düzeyini yükselttiği tespit edildi.Bu siberkondri düzeyinin özellikle obsesif kompülsif belirtileri artırdığını ve uyku kalitesini daha kötü hale getirdiğini ifade eden Doç. Dr. Yalçın, şunları söyledi:"Ulaştığımız 8 bin 276 kişinin uyku kalitesi oranına baktığımızda, yüzde 46'sının pandemi dönemiyle beraber uyku kalitesinde bir kötüleşme olduğunu ortaya çıkardık. Aynı zamanda yüzde 44'lük bir grubun obsesif kompülsif belirtisinde artış meydana geldiğini gördük. Bunlar da siberkondri davranışıyla bağlantılı. Bireylerin internetten hastalık arama davranışı arttıkça, kötü uyku kalitesi, obsesif kompülsifi tekrarlayan düşünceleri ve davranışları görüyoruz."İNTERNETTE GEÇİRİLEN ORTALAMA SÜRE NE KADAR?Bireylerin siberkondri hastalığı nedeniyle internette saatlerce hastalıklarla ilgili araştırma yaptığını ifade eden Yalçın, çözüm önerisini olarak şunları sıraladı:"Saatlerini internet başında hastalıklarla ilgili arama yaparak geçiren bireyler bir an durup kendini sorgulamalı. 'Yaptığım eylem elde etmek istediğim şeyi sağlıyor mu, yoksa daha da kötü bir sonuca doğru mu götürüyor?' Bu açıdan değerlendirme yaparlarsa takıntılı şekilde hastalık araştırma davranışının azalacağını düşünüyorum."Çalışmaya göre, pandemi döneminde iş ve eğitim dışında internet başında geçirilen ortalama süre 5 saate yakın. Bu süre 8 saate kadar çıkabiliyor veya 2 saate kadar inebiliyor.'KAYGI ÖNLEM ALDIRIR AMA...'Hastalıklarla ilgili bir parça kaygı duyulmasının bireyleri tetikte tuttuğunu ve önlem alınması konusunda önemli olduğunu kaydeden Yalçın, şu ifadeleri kullandı:"Fakat özellikle Covid-19'dan daha fazla korkma, daha fazla kaygı duyma ve hastalıklara karşı kendini daha kırılgan algılamak tam tersi bir sonuca yol açıyor, kişilerin sağlıkla ilgili endişelerinin daha fazla artmasına yol açıyor, daha fazla kaygılanmalarına yol açıyor." DHA

Nickelodeon, Avatar'ıdevam ettirecek yeni stüdyosunu duyurdu

Nickelodeon, Avatar'ı devam ettirecek yeni stüdyosunu duyurdu Nickelodeon, yeni kurmuş olduğu "Avatar Studios" ile Avatar evrenini genişletecek ve hikayeyi derinleştirecek yapımların geleceğini müjdeledi. Avatar: The Last Airbender, dünya çapında geniş bir hayran kitlesine sahip olmasına rağmen elementler dünyası ile ilgili hayranlarının tatmin edici miktarda içerik bulunmuyordu. Nickelodeon, bugün gerçekleştirdiği duyuru ile “Avatar Studios” adında yeni bir stüdyo kurduğunu açıklayarak popüler markanın hayranlarını sevindirdi.Yapılan açıklamaya göre Avatar Studios’un başlıca görevi Avatar ve The Legend of Korra dünyasını genişletmek olacak. Bu da demek oluyor ki hayranlar, gelecekte çok daha fazla Avatar filmi ve dizisi ile karşılaşacaklar. Üstelik paylaşılan afişe göre stüdyonun ilk projesi, orijinal bir animasyon filmi olacak.Özgün Avatar: The Last Airbender’ın arkasındaki isimler olan Michael DiMartino ve Bryan Konietzko, Avatar Studios'un baş kreatif sorumluları olacak. Dolayısı ile yeni yapımların, orijinal Avatar yapımlarını sevenlerin hoşuna gidebilecek işler olması muhtemel. ViacomCBS Kids & Family başkanı Brian Robbins, Avatar Studios’un Avatar evrenindeki karakterlere ve mitolojik hikayeye daha derinlemesine dalmayı mümkün kılacağını söyledi.Çzigi dizi, 2005’ten 2008’e kadar 3 sezon boyunca devam eden bir çizgi diziydi. Dizi o dönemler öylesine popülerdi ki pek çok Annie Ödülü, Genesis Ödülü, Primetime Emmy Ödülü ve Peabody Ödülü almıştı. Dizi, savaşçı Ateş Ulusu'nu yenerek dünyayı kurtarmayı amaçlayan Aang ve arkadaşları Katara, Sokka ve Toph'un maceralarını merkezine alıyordu.Avatar: The Last Airbender, sevilen çizgi dizinin ardından bir çizgi roman serisine de dönüştürülmüştü. Hatta söz konusu seri öylesine beğenilmişti ki New York Times’ın en çok satan çizgi romanlar listesinde 70 hafta boyunca zirvede yer almıştı. Çizgi dizi, yayında kaldığı süreçte Türkiye’de de seyircilerle buluşmuştu.Kaynak: Webtekno.com cumhuriyet.com.tr

NASA'dan hayret verici paylaşım: Görüntüler, Venüs'le ilgili "sürpriz gözlem" içeriyor

NASA'dan hayret verici paylaşım: Görüntüler, Venüs'le ilgili "sürpriz gözlem" içeriyor NASA, Güneş'i incelemek için gönderilen bir uzay aracının çektiği şaşırtıcı Venüs görüntüsünü paylaştı. Görsel: NASAParker Güneş Sondası'nın çektiği görüntü, yakın komşumuzu ışıl ışıl parlarken gösteriyor. Bunun, fotoğrafı çeken mühendisler açısından bir sürpriz olduğu belirtildiAdından anlaşılacağı üzere Parker Güneş Sondası'nın asli görevi Güneş'i incelemek. Otomobil boyutundaki uzay aracı, Güneş'e "dokunan" ilk araç olacak.Ancak Güneş Sistemi'mizdeki diğer nesneler de aracın görevi açısından önem taşıyor. Güneş sondası, gezegenin yer çekimini kullanarak Güneş'e yakınlaşmak için 7 kere Venüs'ün yanından geçecek.Bunu gerçekleştirirken, Güneş dışında bu nesnelere dair bilgileri de ortaya çıkarıyor. Güneş sondası geçen yaz bu geçişlerden birinde Venüs'ün şaşırtıcı bir görüntüsünü çekerek araştırmacıların gezegene dair beklenmedik bir şeyi keşfetmesini sağladı.Araca yerleştirilmiş "Parker Güneş Sondası Geniş Alan Görüntüleyicisi" ekipmanıyla 12 bin 391 kilometre uzaklıktan çekilen gezegenin gece olan kısmının fotoğrafını inceleyen bilim insanları, görüntüde beklediklerinden daha fazlasının yakalandığını görünce şaşırdı.Gezegenin kenarındaki parlak çerçeve, atmosferdeki oksijen atomlarının gezegenin gece olan kısmındayken moleküllerle tekrar birleşmesi ve ışık saçmasıyla meydana gelen ve gece parıltısı diye adlandırılan şey gibi görünüyor.Görüntünün merkezindeki karanlık alan, gezegenin yüzeyindeki en büyük dağlık bölge olan Afrodit Terra. Çevresindeki bölgelerden daha soğuk olduğu için karanlık görünüyor.Johns Hopkins Uygulamalı Fizik Laboratuvarı'ndan WISPR projesi bilim insanı Angelos Vourlidas, "WISPR görünebilir ışık gözlemleri için tasarlandı ve test edildi. Bulutları görmeyi bekliyorduk ama kamera doğrudan yüzeye baktı" dedi.Bilim insanları, aracın kızılötesi ışığa ne kadar duyarlı olduğunu kontrol etmek için tekrar geri döndü. Ekipman göründüğü gibi kızılötesine yakın dalga boylarını görebiliyorsa, bilim insanlarına Güneş'in etrafında ve yakındaki Güneş Sistemi'nde bulunan tozu araştırma imkanı sunarak beklendiğinden çok daha faydalı olabilir.Eğer ekstra dalga boylarını göremiyorsa bu da kullanışlı: Görüntüler, Venüs'ü görmenin yepyeni bir yolunu temsil edebilir.Vourlidas, "Her iki durumda da bizi bazı heyecan verici bilimsel fırsatlar bekliyor" dedi.Güneş sondası bu hafta bir kez daha Venüs'ün yanından geçti. Bilim insanları bu veriyi nisan sonuna kadar işlemden geçirmeyi umuyor.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.tr

Facebook, iPhone kullanıcılarınıikna etmek için reklam filmi yayınladı

Facebook, iPhone kullanıcılarını ikna etmek için reklam filmi yayınladı Apple'ın yeni gizlilik politikaları ile en fazla sorun yaşayacak şirketlerden biri olacak Facebook, iPhone kullanıcılarını kişiselleştirilmiş reklam görmeye ikna etmek için yeni bir reklam filmi yayınladı. Coğrafi, demografik koşullara ve kullanıcıların ilgi alanlarına göre farklı reklamlar sunan Facebook, geçtiğimiz aylarda Apple’ın yeni gizlilik politikalarını eleştirmeye başlamış, Apple’a küçük işletmelere zarar verdiği gerekçesiyle suçlamalarda bulunmuştu.Apple’ın yeni gizlilik politikasına göre kullanıcılar, hangi uygulamanın hangi verileri kullanabileceğine dair özel izinler verebiliyor. Bu engelden artık kurtulmak isteyen Facebook, kullanıcıları kişiselleştirilmiş reklam kampanyalarını görmeye teşvik etmeyi amaçlayan yeni bir reklam filmi yayınladı. Küçük işletmelerin kaybını geri kazanmasını isteyen Facebook, yeni reklam filmini “iyi fikirler keşfedilmeyi hak eder” sloganı adı altına yayınladı. Apple’ın gizlilik sözleşmesinden önce kullanıcılar gizlilik sözleşmelerini kabul ettiği anda uygulamalar direkt olarak veri toplamaya başlayabiliyordu. Apple, bu sözleşmenin yeterli olmadığını düşündü ve iOS 14.3 güncellemesi ile birlikte kullanıcıların uygulama bazında verilerini kontrol edebilmesine olanak sağladı.Kaynak: webtekno.com cumhuriyet.com.tr

Limonun faydalarıve zararlarınelerdir?

Limonun faydaları ve zararları nelerdir? Limonun faydaları ve zararları nelerdir? Yüksek oranda C vitamini içeren doğal bir antibiyotik olan limon, soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklara karşı vücut direncini artırırken, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Limonun kökeni kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı bitki bilimciler limonun Kuzey Hindistan’dan geldiğini düşünüyor. Güney Avrupa, Ortadoğu ve Doğu Asya’da yetişen limon, Amerika’ya Kristof Kolomb tarafından 1493 yılında taşındı. Günümüzde limon üretiminin başını çeken bölgeler Kaliforniya, Arizona, İtalya, İspanya, Yunanistan, Türkiye, Kıbrıs, Lübnan, Güney Afrika ve Avustralya şekline sıralanıyor.Her ne kadar limon yılın her döneminde mevcut olsa da dorukta olduğu mevsim yazdır. Birçok farklı şekilde tüketilebilen limon dilimlenerek yenebilir, suyu sıkılarak içilebilir veya limonata yapılabilir, yiyeceklere garnitür olarak eklenebilir, kabuğundan şekerleme yapılabilir, ya da suyu ve kabuğu yemek yaparken kullanılabilir.New York’tan lisanslı diyetisten, Beslenme ve Diyetetik Akademisi konuşmacısı Alissa Rumsey, limonun bol miktarda C vitamini, folik asit, potasyum, flavonoid ve limonin denilen bileşenleri içerdiğini belirtiyor. Limoninler, limon suyunda bulunuyor. Dünyanın En Sağlıklı Yiyecekleri listesine göre çeyrek fincan limon suyu, günlük ihtiyacımız olan C vitamininin yüzde 31’ini, folik asit ihtiyacımızın yüzde 3’ünü ve potasyum ihtiyacımızın yüzde 2’sini karşılıyor. Ayrıca yalnızca 13 kalori. Bütün bir çiğ limon ise 22 kalori ve günlük C vitamini ihtiyacımızın yüzde 139’unu karşılıyor.SAĞLIK AÇISINDAN YARARLARIBağışıklık: Rumsey, C vitamininin bağışıklık için önemli bir rol oynadığını, aynı zamanda vücudumuzdaki serbest radikallerin etkisizleştirilmesine yardımcı olduğunu söylüyor. Oregon Devlet Üniversitesi Linus Pauling Enstitüsü’nden bilim insanlarına göre C vitamini beyaz kan hücrelerinin üretimini tetikliyor ve bağışıklık hücrelerinin bütünlüğünü koruyor. C vitamini aynı zamanda virüs önleyici madde üreten lökositlerin korunmasına da yardımcı oluyor.Kalp sağlığı: Folik asidin beyin kanamasını önlediği, aynı zamanda homosistein seviyelerini düşürerek kardiyovasküler sağlığa yardımcı olduğu düşünülüyor. The European Journal of Internal Medicine dergisinde yayınlanan 2010 tarihli bir meta-analizde, folik asit ve kalp krizini inceleyen klinik araştırma sonuçlarının kesin bir sonuç vermediği, ancak folik asit tüketiminin beyin kanaması riskinin azalmasında az da olsa fayda sağladığı belirtildi.Rumsey, C vitamininin de kardiyovasküler hastalık riskini azalttığını belirtiyor. The American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan 2015 tarihli bir araştırmada yüz binden fazla katılımcı incelenmiş, en fazla sebze ve meyve tüketenlerin kalp hastalıklarına yakalanma riskinin yüzde 15 daha az olduğu görülmüştü. En düşük riski seviyesine sahip olanlar ise kanlarında yüksek seviyede C vitamini bulunan katılımcılardı.Bilim insanları C vitamininin kalp sağlığına faydalı olmasının, serbest radikallere karşı koruma sağlayan antioksidanlardan kaynaklandığını söylüyor. Maryland Üniversitesi Tıp Merkezi’ne göre C vitamini aynı zamanda kötü kolesterolü düşürmeye ve atardamarları esnek tutmaya da yarıyor.Rumsey, limoninin de kolesterolü düşürdüğüne dair araştırma sonuçları bulunduğunu belirtiyor. Alternative Therapies in Health and Medicine dergisinde yayınlanan 2007 tarihli bir araştırmada yüksek kolesterolü olan kadın ve erkek katılımcılara bir ay boyunca her gün limonin ve E vitamini verilmiş, bir ayın sonunda kolesterollerinde yüzde 20-30 oranında düşüş olduğu gözlenmişti. Araştırmacılar limoninin, kolesterol seviyelerini yükselttiği bilinen apolipoprotein B seviyelerini düşürdüğünü düşünüyor.Böbrek taşı: Sarı ve yeşil limonda (lime veya misket limonu) diğer bütün meyvelerden çok daha fazla sitrik asit bulunduğundan bu iki besin, böbrek taşı düşüren kişiler için son derece faydalı. Wisconsin Sağlık Üniversitesi’ne göre sitrik asit taş oluşumunu engelliyor ve oluşan küçük taşları da parçalıyor. İdrarınızda ne kadar citrik asit bulunursa böbrek taşı oluşumundan o kadar korunuyorsunuz. Günde yarım fincan limon suyu içmeniz durumunda farmakolojik bir tedavide alacağınız kadar citrik asit almış oluyorsunuz.Kanser: Asian Pacific Journal of Cancer Prevention dergisinde yayınlanan 2011 tarihli bir araştırmada limon özü göğüs kanseri hücrelerine uygulandığında hücrelerin öldüğü görüldü. Limon özünün uygulanışı laboratuvar ortamında yapılmış olsa da elde edilen sonuçlar limonun kansere karşı etkili olduğunu gösteriyor.Rumsey, folik asidin kanser riskinin azaltılmasında oynadığı rolü inceleyen birçok araştırma bulunduğunu belirtiyor. American Journal of Clinical Nutrition dergisinde yayınlanan 2007 tarihli bir araştırmada folik asidin kanser riskini azalma özelliğinin, kanser DNA’sını bastıran maddelerin üretimindeki rolü ile bağlantılı olabileceği belirtildi. Ancak araştırmada, bazı durumlarda yüksek folik asit seviyesinin kanser hücrelerinin gelişimini tetiklediği de görüldü. Yazarlar, folik asidin karsinojenez evresinin başlarında ve düşük seviyede uygulandığı takdirde koruma sağlayabileceğini, ilerleyen evrelerde ve yüksek dozda verildiği takdirde ise karsinojenezin ilerlemesine sebep olabileceğini belirtiyor.Limoninlerin de kanser riskini azaltıyor olabileceği düşünülüyor. Journal of Nurtigenetics and Nutrigenomics dergisinde yayınlanan 2012 tarihli bir makalede limoninlerin göğüs kanseri konusundaki rolü incelenmiş, kemoterapiye fayda sağlıyor olabileceği görülmüştür.Hamile sağlığı: Rumsey, nöral tüp defektlerinin önlenebilmesi için folik asidin hamile kadınlarda çok önemli bir rol oynadığını belirtiyor. Her ne kadar doğum öncesi vitaminlerde folik asit bulunsa da işlenmemiş gıdalar yoluyla almak vücudun folik asidi daha kolay emmesini sağlar.Limon, limon kabuğu ve kilo kaybı: Düşük kalorisi ve yiyecek ve içecekleri kolaylıkla aromalandırması sebebiyle limon, limon suyu ve kabuğu diyet yapan kişiler arasında son derece yaygın. Ayrıca limon kabuğunda birçok besin maddesi de bulunuyor. Kabuğu rendeleyerek salatalarınıza, tavuk ya da balık yemeklerinize katabilirsiniz. Limon aynı zamanda meyve- sebze pürelerine ve çorbalara da katılabilir. Ancak Rumsey, limonun detoks yapmak ya da kilo vermek için mucizevi bir besin olarak görülmesinin yanlışlığına da dikkat çekiyor.Zararları: Genel olarak bir zararı olmasa da aşırı limon tüketmeniz durumunda reflü ya da mide yanması gibi sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Ayrıca Dünyanın En Sağlıklı Yiyecekleri’ne göre sitrik asit diş minelerinizi aşındırabildiğinden limon suyunu pipetle içmenizde fayda var. cumhuriyet.com.tr

Geleceğe damgasıvurmasıbeklenen cep telefonu teknolojileri

Geleceğe damgası vurması beklenen cep telefonu teknolojileri Cep telefonları gündelik hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Hemen hemen tüm ihtiyaçlarımıza cevap veren akıllı cep telefonlarının teknolojik gelişimi hızla devam ediyor. İşte geleceğe damga vuracak telefon teknolojileri... Akıllı cep telefonları, alışverişten eğlenceye gündelik hayatta ihtiyaç duyduğumuz neredeyse tüm  beklentilerimizi karşılamayı sürdürüyor. Yapılan araştırmalar* 2020’de dünya genelinde akıllı telefon kullanıcıları sayısının 3,5 milyar’ı geçtiğini gösterirken telefon kullanım alışkanlıkları da artış göstemeye devam ediyor. 2018’de Amerika’da yapılan bir araştırma**, kullanıcıların telefonlarını günde 48 kez açtıklarını ortaya koyarken, Z kuşağında bu sayının 79’a çıktığı görülüyor. Elektronik ürünlerini en uygun fiyat, en kaliteli hizmet ve güvenilir alışveriş yaklaşımıyla ulaştırmak üzere 2008 yılında kurulan İncehesap.com verilerine göre, mobil cihazların kullanımı hızla artıyor. Veriler, 2020’de İncehesap.com’a yapılan ziyaretlerin %65’inin mobil cihazlar üzerinden gerçekleştiğini gösteriyor. Önümüzdeki döneme damgasını vurması beklenen cep telefonu teknolojilerine odaklanan İncehesap.com, cep telefonu sektörünün geleceğini masaya yatırdı. YENİ ÇİPLER PERFORMANS ARTIŞI VE ENERJİ VERİMLİLİĞİ SAĞLAYACAKÖnümüzdeki dönemde telefonların işlem güçleri her geçen gün artmaya devam edecek. Böylece cep telefonlarımızla daha yüksek işlem gücü gerektiren uygulamaları sorunsuzca çalıştırabileceğiz.  Dünyanın en büyük yarı iletken üreticisinin önümüzdeki sene 3 nm mimarisine dayalı çiplerin seri üretimine başlayacağı biliniyor. 3 nm mimarisine sahip işlemcili cep telefonlarında yüzde 15-35 performans artışı beklenirken, cihazların yüzde 25-35 arasında enerji verimliliği sağlayacağı da öngörülüyor. 5G EZBERLERİ BOZACAKÖnümüzdeki dönemin bir diğer önemli gelişmesi ise 5G teknolojisinin yaygınlaşması olacak. 5G teknolojisinin hayatımıza girmesiyle birlikte mobil cihaz kullanma deneyimimizin iyileşmesinin yanında; akıllı şehir, akıllı ev çözümleri ve otonom araçların kullanımı konusundaki gelişmelere de tanıklık edeceğiz. Daha geniş bir frekans aralığında, daha yüksek internet hızlarına ulaşılmasını sağlayan hücresel veri altyapısı olan 5G tüm dünyada yaygınlaştığında, mobil cihaz kullanım deneyimlerinde büyük bir dönüşüm yaşanacak. Bu paralelde; video izleme, oyun oynama ve benzeri aksiyonlar kesintisiz bir şekilde gerçekleşecek. CEP TELEFONLARI TEK ŞARJLA 5 GÜN KULLANILABİLECEKHalen mobil cihazlarda lithium-ion (Li-ion) piller kullanılıyor. Cep telefonlarının sürekli artan enerji ihtiyaçları kapsamında bu alanda yapılan çalışmalar da hız kesmeden sürüyor. Bir telefonu 5 güne kadar çalıştırabilecek ve doğaya daha az zarar veren yeni nesil pil teknolojileri üzerine çalışmalar devam ediyor. Kablosuz şarj teknolojilerinde de gelişmeler yaşanıyor. İlerleyen süreçte kullanıcıların kablosuz şarja daha fazla adapte olabileceği öngörülüyor. Ayrıca tüm bu gelişmeler paralelinde; Wi-Fi ya da benzeri bir radyo frekans yöntemi ile kablosuz şarj teknolojilerinin geliştirilmesi konusundaki teorik çalışmalar da sürüyor.TELEFONLA ÇEKİLEN FİLMLER GÖRMEYE BAŞLAYACAĞIZMultimedya içeriğini destekleyen uygulamalar ve sosyal medya platformlarının sayısı arttıkça daha kaliteli içerik üretebilecek ekipmana sahip telefonlara olan ihtiyaç da çoğalıyor. Bu ihtiyaç kapsamında hareket eden üreticiler her yeni model telefonda daha iyi bir lens ve daha kaliteli görüntü sağlayan kameralar geliştiriyor. Önümüzdeki süreçte, ön ve arka kameraları daha iyi görüntü kaydeden ve film çekmeye bile olanak tanıyan cep telefonu modelleriyle karşılaşabileceğiz. SANAL GERÇEKLİK TEKNOLOJİLERİ EĞİTİM ALANINDA KULLANILABİLECEKSon dönemde “sanal gerçeklik” kavramını daha çok duymaya devam ediyoruz. Her geçen gün farklı alanlarda kullanımına şahit olduğumuz sanal gerçeklik teknolojisinin, cep telefonlarına entegre edilerek uzaktan eğitim ve çalışma sisteminin yaygınlaşması kapsamında, eğitim, personel yetiştirme gibi alanlarda da kullanılabileceği öngörülüyor. CEP TELEFONU TEKNOLOJİLERİ GELİŞİMİNİ SÜRDÜRECEK İncehesap.com Kurucu Ortağı Nurettin Erzen; “Yapılan araştırmalar akıllı cep telefonu kullanımının sürekli arttığını gösteriyor. Gerek sosyal medya platformlarının yaygınlaşması gerekse de her ihtiyaca cevap veren uygulamaların yaygınlaşmasıyla bu oran katlanarak artmaya devam edecektir. Bu kapsamda yeni teknolojilerin geliştirilmesi de tabi kaçınılmaz oluyor. Önümüzdeki dönemde geliştirilecek yeni çipler, 5G teknolojisi, yeni nesil bataryalar ve sanal gerçeklik teknolojilerinin hayatımızda daha çok yer edineceğini düşünüyoruz” dedi. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter