Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 06.28.2025, 06:39 PM (GMT)

News - Haberler

Tülay German’ın‘62-87 Burçak Tarlası’albümüKalan Müzik tarafından yeniden plak formatında yayımlandı

Tülay German’ın ‘62-87 Burçak Tarlası’ albümü Kalan Müzik tarafından yeniden plak formatında yayımlandı Bilim dünyasında ve sanat kültür ortamında başarılı ürünler vermiş, uluslararası takdir toplamış insanlardan bazılarının kendi ülkelerinde yeterince tanınmadığı biline gelir. Tülay German bu olgunun müzik dünyasındaki örneklerinden biridir. Kalan Müzik tarafından yakınlarda plak formatında düzenlenip yayımlanan “62-87 Burçak Tarlası” albümü ile Tülay German adına saygılı bir dikkatin yönelmesini umutla bekliyoruz. Bu albüm, ayrıca, Tülay German ile elli yıla yaklaşan dostluğumuzun bazı iz ve anılarını kafamda canlandırmama da yol açtı. 1960’ların ülkemizdeki  müzik ortamında “pop” sözcüğü henüz yaygınlaşmamışken belli bir küçümsemeyle “hafif müzik” olarak anılan ama aslında caz esintileriyle de süslenmiş bir müzik türünde güzel örnekler yaratılabiliyordu. Özellikle, Erdem Buri’nin güçlü ses düzenleyicilik becerisi ile Tülay German’ın billur bir ses güzelliği ve olağanüstü yorumculuk yetisi bir araya geldiğinde çok güzel örnekler üretildiği biliniyordu. Ben uzunca yıllar sürmüş yurtdışı yaşam dönemimde burada olup bitenleri ancak uzaktan ve sınırlı olarak izleyebilmiştim. Türkiye’ye dönüşümde Erdem-Tülay ikilisinin birkaç dakikaya sığdırılmış benzersiz bir güzellik yoğunluğu taşıyan “Burçak Tarlası” adlı müzik ziyafetini keşfettiğimde çok etkilenmiştim. Kendileri ile tanışmak için peşlerine düştüğüm bu ikilinin ilerici dünya görüşüne sahip aydın sanatçılara da uygulanan soruşturmacı politik yönetim tavrından rahatsız olarak bir süredir yurtdışında yaşadıklarını üzülerek öğrenmiştim. Epeyce bir zaman sonra Philips plak şirketinde çok başarılı bir danışmanlık sürdüren Tülay German’ın kendilerinkine benzeyen bir dürtüyle o sıralarda o da yurtdışında yaşayan Zülfü Livaneli ile birlikte yaptıkları nefis bir uzun çalar müzik albümü Türkiye’ye de gelmişti. Ben bu güzel ürünle ilgili coşkulu bir değerlendirme yazısı yazmıştım. Bu olayın da kolaylaştırıcılığıyla Erdem ve Tülay ekibiyle Paris’te sıkça rastlaşır olmuştuk; bu güzel bağlantı Erdem Buri’nin vefatından sonra da Tülay German ile devam etti.  AYDIN YURTTAŞBu çerçevede, Tülay German’ın güçlü sanatçı varlığına ve aydın yurttaş kişiliğine saygı ile yaklaşarak, onun eski ses kayıtlarından güzel seçkili albümler yayımlayan Kalan Müzik’in bu yayınlarından birinde albümün kapak yazısını bana yazdırmasından da mutluluk duymuştum. Tülay German Türkçe, Fransızca ve İngilizce söylediği şarkılarda harika biçimde sergilediği müziksel tellafuz rahatlığını Nâzım Hikmet için yaptığı plaklarda da ortaya koyuyordu. Büyük şairin Fransızcaya çevrilmiş bazı dizelerinin akıcı, duru bir Tülay German müziği ile birleşmiş olarak bir dönemlerin Paris’inde büyük takdir toplayan müzik yayıncılığı olaylarını oluşturduğu hatırlanmalıdır. German, Philips plak şirketiyle olan prestijli danışmanlık döneminde özellikle çeşitli ülkelerin folklor müziğini tanıtıcı “dünya müzikleri” arşivinin bir çeşit tek seçicisiydi. Bu gücü kullanarak Türk halk müziğinin geçmişinden anlamlı ve güzel örneklerin yer aldığı çeşitli albümleri de bu arşive kazandırmış ve onların evrensel müzik ortamlarında dolaşımını sağlamıştı. Tülay German, hiç kuşkusuz bir “büyuk sanatçı”dır. Sahip olduğu geniş kültür ona sesiyle olduğu kadar kalemiyle de etkileyici ürünler yaratma şansını vermiştir. Bunların yanısıra, ülkemiz sanat yaşamından anlamlı örneklerin uluslararası ortamlarda tanınmasını sağlamış bir büyük kültür elçimizdir. Erhan Karaesmen

Kültür sanat kurumlarına ekolojik dönüşümçağrısı

Kültür sanat kurumlarına ekolojik dönüşüm çağrısı Dünyayı bekleyen en büyük tehlike, iklim krizi. 2020’de Antarktika’da sıcaklık 20 dereceyi aşarak rekor kırdı, Amazon’da ormansızlaşma 10 yüksek seviyesine ulaştı, Avustralya’da iki yıl önceki yangınlar hâlâ akıllarda... Bütün bunlar yaşanırken gazetemizin dünkü sayısında sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’ye çağrısıyla ilgili bir haber yer aldı. Paris Anlaşması’nı imzalayan 197 ülke arasında anlaşma için harekete geçmeyen 6 ülke arasında Türkiye de yer alıyor. Anlaşma, sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmayı ve 1.5 dereceyle sınırlandırmayı amaçlıyor.İklim kriziyle ilgili bir çalışma da İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), kültür politikaları çalışmaları kapsamında 2011’den bu yana yayımladığı raporlara bir yenisini ekledi. “Ekolojik Dönüşüm için Kültür ve Sanat” başlıklı raporun sorusu şu: “Kültür-sanat ekolojik dönüşümde nasıl bir rol oynayabilir?” Raporda kültür sanat kurumlarının kendi ekolojik ayak izlerini düşürebileceği gibi yaratıcı kapasiteleri harekete de geçirebileceği vurgulandı.  cumhuriyet.com.tr

Vitrindeki Albümler

Vitrindeki Albümler Cava Grande ‘Hollow Shell’ (Santima Records) Aynı zamanda görsel tasarımcı olan Tan Tunçağ, elektronik müzik camiasının özgün projecilerinden biri; yetenekli, yaratıcı ve çok yönlü. Adını bilenler ekseri onu Portecho (biraz da Mira) ile tanımış olsa da Tan, son 25 yılda eli sayısız yere değmiş bir müzisyen. Son solo projesi Cava Grande adı altında ilk albümünü kurulduktan bir yıl sonra 2018 yılında yapmış; “Norm Universe” adındaki çalışmadan iki parça, bilgisayar oyunu formatında piyasaya sürülmüştü. İtalyanca’da “büyük taşocağı” anlamına gelen Cava Grande’yi Tan, melankolik ambient elektronika olarak tanımlıyor. Yeni albüm “Hollow Shell” bu tanıma harfiyen uygunluk içinde. İlkine göre ses paleti daha geniş bir çalışma “Hollow Shell”; atmosferik, sinematik synthesizer parçalarından oluşan albümün bir farkı da ilk kez vokalli parçaların yer almış olması. Trompette Serkan Emre Çiftçi, trombonda Hazal Döleneken’in eşlik ettiği albümün kapak tasarımı Mira’nın Miray Kurtuluş’u tarafından hazırlanmış. Önceden yayımlanan üç parça bu albümün geleceğini haber veriyordu. Detaylar dehlizinde dolanan katmanlı albüm, bir o kadar dinamik ve rahatlatıcı. Cava Grande tekinsiz günlerde bir parça huzur bulmak isteyenleri dünya dışı bir evrene davet ediyor.Demirayak ‘Freeze’ (Sarı Ev)Şükrü Demirayak’ı 2007 yılında Afyon Caz Festivali’ne gittiğimde tanımıştım. Bir bakliyat firmasının sahibiydi, şehrin önde gelen simalarındandı. Tesislerini gezdirdiğinde gördüm ki sadece bir işadamı değil (Amerikan arabalarından elektronik cihazlara) iflah olmaz bir koleksiyoncu ve müzik sevdalısıydı. Yedi yıl önce (2000 yılında) çıkardığı “Mesaj” adlı bir de albümü bulunuyordu. Bir daha görüşmedik ama hep haberlerini aldım. 2013 yılında bir albüm daha çıkarmıştı “To Be Or Not To Be” adında. Şükrü Bey seyrek bassa da durmadı, çalışmalarını sürdürdü ve şimdi bir albüm daha çıkardı. Şimdi 57 yaşında olan Şükrü Bey’in müzikal zevkleri hiç sapma göstermedi, ilk albümde hangi çizgiye ayak bastıysa onu sürdürdü. New-age ve elektronik müzik sevdasından vaz geçmedi. Salgın günlerinde üretilmiş 12 parçadan oluşan üçüncü albüm “Freeze” bütünlük içinde geçmiş çalışmalarının devamı niteliğinde. Demirayak albümlerini döneminde mevcut formatların hepsinde yayımladı; dijital, CD ve plak olarak. Hatta ilk albümünün kaseti bile vardı. Albümde iki Erol Temizel bir de İskender Paydaş remiksi var. “Freeze” iklim krizi, tükenen doğal kaynaklar ve yaşanabilir bir dünya temalarını işliyor. Temiz ve olgun bir albüm.  cumhuriyet.com.tr

20. Vehbi KoçÖdülü’nükazananİlkyar Vakfı’nın kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Vural: Edıson’lar köylerde gizli

20. Vehbi Koç Ödülü’nü kazanan İlkyar Vakfı’nın kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Vural: Edıson’lar köylerde gizli İLKYAR Vakfı’nda gönüllüler ulaştıkları köy okullarında edebiyattan resme, matematikten fiziğe kadar birçok alanda eğlenceli etkinlikler düzenliyor, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyor, hediyeler dağıtıyor, etkinliklerde başarılı olan çocukları Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi’ndeki yaz okullarında ağırlıyor. İki genç. üniversite yıllarında tanışır, yola birlikte devam etme kararı verirler. İTÜ’de lisans, Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek, ardından ABD’de doktora. Kalpleri ülkeleri için atmakta, sorunlara kafa yormaktadırlar. Yurtdışında iken birbirlerine söz verirler: “Çok çalışacaktık, çok dürüst olacaktık, çok sevecektik...”İLKYAR Vakfı’nı ve Prof. Dr. Hüseyin Vural’ı 20. Vehbi Koç Ödülü’ne taşıyan sürecin ilk adımları sanırım bu ilk sözlerdi. Pandemi şartları nedeniyle dijital platformda yapılan bu yılki ödül, eğitim alanındaki öncü nitelikteki çalışmalarından dolayı İlköğretim Okullarına Yardım (İLKYAR) Vakfı ve vakfın kurucusu Prof. Dr. Hüseyin Vural’a verildi. İLKYAR, çok medyatik bir sivil toplum kuruluşu değil. Bunca sessizliğine karşın çok çok büyük işler yürütüyor ve ağırlıklı olarak gençlerden, üniversite öğrencilerinden oluşan devasa bir gönüllü ordusu var. HEDEF BİLİM SANAT KÖYÜÇevrimiçi törenin sunuculuğunu yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Fatma Yıldırım da bir İLKYAR gönüllüsü. Bu süreci, sesi titreyerek “Hayatımı değiştiren, köyümün sınırlarını aşmamı sağlayan yolculuğum” olarak anlattı. Ödülünü Ömer M. Koç’un elinden alan Prof. Dr. Hüseyin Vural, çocukların ve gençlerin öykülerine değindiği konuşmasında şunları söyledi: “Çocuklara dokunduğunuz zaman çocuklar kendi kapasitelerini ortaya çıkarabiliyor. Her şeyin başı özgüven. Köy çocukları, eğitimde bu ülkenin en şanssız olan çocukları. Taşımalı eğitimle başka merkeze güzel okullara gidiyorlar, ancak okulun kaynaklarından pek faydalanamıyorlar. Hâlbuki bu ülkenin Edison’u büyük şehirlerden çıkacak diye bir şart yok. O köylerde belki de Edison’lar gizli. Bu köy çocuklarından bazılarını ‘bilim elçimiz’ olarak belirledik. Kendilerine çeşitli kaynaklar ilettik. Onlarla tablet üzerinden konuşuyor, deneyler yapıyoruz. Hayattaki en büyük yaşam motivasyonum, o çocukların güzel yerlere geldiklerini, ülkesine, milletine, insanlığa katkı sağladıklarını görmektir. Yaz Bilim Okulumuz 19 yıldır sürüyor. Kendi konusunda en iyi bilim insanları çocuklar ile buluşuyor. Yaz Bilim Okulu senede sadece 8-9 gün. Bunu yıl boyunca yapalım arzusundayız. Onun için de bir rüyamız var, köylerden ve şehirlerden çocukların geleceği, en güzel şekilde altyapısını kuracağımız ve sürekli güncelleyeceğimiz laboratuvarlar ile tüm çocuklara, anne ve babalara hitap edecek Bilim Sanat Köyü’nü kurmak istiyoruz.” ÖZGÜR DÜŞÜNCENİN TEMELİKoç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç da  salgınla birlikte süregelen sorunun daha da büyüdüğünü, eğitimde fırsat eşitsizliğinin daha da derinleştiğini vurgulayarak “Bizim en büyük sorumluluğumuz çocuklarımızı hızla değişen dünyaya hazırlamak. Onları 21. yüzyılın yetkinlikleriyle donatmalı, gerekli meziyetleri kazandırmalıyız ki yarının dünyasında kendilerine yer bulmanın ötesinde, söz sahibi de olabilsinler. Özgür düşüncenin temeli olan eleştirel okuma, analitik düşünme ve sentezleme becerilerini henüz okul yıllarında kazanan, donanımlı, bilim, kültür ve sanat alanlarında bilgi ve ilgi sahibi bireyler yetiştirmek hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.  Özlem Yüzak

Suudi Arabistanlımuhaliflerden ABD'nin 'Cemal Kaşıkçıcinayeti' raporuna ilişkin açıklama

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Suudi Arabistanlı muhaliflerden ABD'nin 'Cemal Kaşıkçı cinayeti' raporuna ilişkin açıklama Sürgünde bulunan Suudi Arabistanlı muhaliflerin, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ABD'nin yayımladığı raporu olumlu karşıladığı bildirildi. Sürgündeki Suudi Arabistanlı aktivistlerden oluşan Ulusal Meclis Partisi (NAAS) tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesini onaylayan kişinin Veliaht Prens Muhammed bin Selman olduğuna ilişkin ABD istihbaratı tarafından yayımlanan raporun "değerli" olduğu belirtildi.Cemal Kaşıkçı cinayetinin faillerine karşı harekete geçilmesi çağrısının yapıldığı açıklamada, Suudi Arabistan halkının çıkarlarını etkileyebilecek veya tehlikeye atabilecek her türlü yaptırıma karşı olunduğu vurgulandı.Açıklamada, Muhammed bin Selman, “hukuka aykırı eylemleri ile Suudi Arabistan halkı tarafından kınanan ve kamusal değerleri temsil etmeyen seçilmemiş bir lider” olarak nitelendirildi.Suudi Arabistan'da düzenlenen "sahte" davalarla adaletin sağlanmadığının belirtildiği açıklamada, "Kaşıkçı'nın öldürülmesi, bağımsız kurumlar tarafından korunan, siyasi manipülasyondan uzak ve halk tarafından izlenen bir ülkede asla gerçekleşmezdi." ifadesi kullanıldı.Kaşıkçı'nın yaşadıklarını diğer muhaliflerin yaşamaması için raportör Agnes Callamard'ın yargısız infaz konusundaki tavsiyelerinin dikkate alınması gerektiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi:"Kaşıkçı'nın infazına ilişkin şeffaf bir FBI soruşturması, ABD’de failler hakkında cezai kovuşturma ve Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası’nın 1263. bölümünün uygulanması gibi konular bu tavsiyeler arasında yer alıyor. Ayrıca, ABD yönetimini, insan haklarına saygı, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve demokratik geçiş için bireyler yerine Suudi Arabistan kurumlarıyla çalışmaya davet ediyoruz."NAAS, Suudi Arabistan yönetiminin baskıları nedeniyle sürgünde bulunan Suudi aktivistler tarafından "Suudi Arabistan'da demokrasi ve insan hakları" talebiyle kurulmuştu. AA

Ezgi Köker’den‘Kahve’şarkısı!

Ezgi Köker’den ‘Kahve’ şarkısı! Türk sanat müziği, türk halk müziği ve İncesaz grubundaki çalışmalarının dışında kendi besteleriyle müzik yolculuğuna devam eden Ezgi Köker’in yeni teklisi “Kahve” tüm dijital platformlarda yayımlandı. Söz ve bestesi Köker’e ait şarkının aranjesini Enver Muhamedi yaptı. /Archive/2021/2/27/013441304-dd.jpgCenk Erdoğan stüdyosunda kaydedilen şarkı için Enver Muhamedi (aranje, bas gitar), Cenk Erdoğan (gitar), Ekin Cengizkan (davul), Barış Mert Peker (klavye), Dinçer Demirci (mix-mastering) bir araya geldi. Üsküdar’da çekilen şarkının video klibinin yönetmenliğinde Selim Durak imzası var. cumhuriyet.com.tr

Hakan Taşıyan'ın sağlık durumuyla ilgili acil böbrek ve karaciğer nakliçağrısı

Hakan Taşıyan'ın sağlık durumuyla ilgili acil böbrek ve karaciğer nakli çağrısı Yaklaşık 4 aydır hastanede tedavi gören Ünlü şarkıcı Hakan Taşıyan'ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor. Taşıyan'ın sosyal medya hesanından yapılan açıklamada, acil olarak karaciğer ve böbrek nakli olması gerektiği belirtildi. Yaklaşık 4 aydır hastanede tedavi gören Sanatçı Hakan Taşıyan'ın durumunun ciddiyetini koruduğu duyuruldu. Taşıyan'ın acil böbrek ve karaciğer nakli olması gerektiği ifade edildi. Hakan taşıyan sevenlerine önemli duyuru, başlığıyla yapılan duyuruda şu ifadeler yer aldı:"Yaklaşık 4 aydır devam eden tedavi sürecimizde, doktorlarımızın yapmış olduğu tetkikler neticesinde, acil olarak karaciğer ve böbrek nakli olması gerektiği tespit edilmiştir. Öncelikle birinci derece yakınlarından(aile birelerinden) alınan kan örnekleri neticesinde böbrek için kız kardeşinin uyumlu olduğu belirtilmiş ancak karaciğer için herhangi bir donör bulunamamıştır. Durumu kritikliğini korumaktadır ve doktorlarımızın verdiği bilgi neticesinde karaciğerin acil olarak bulunması gerektiği bildirilmiştir. Tedavi sürecinde doktorlarımızın vücudu dengede tutabilmek için belirli aralıklarla vücuttan su çekme işlemi ve diyaliz işlemi uygulanmaktadır. Hakan TAŞIYAN sevenlerinden dualarını eksik etmemesini ve Allah’ın izniyle sağlıklı günlere kavuşması ve sevenlerine tekrar “doktorö olmasını tüm kalbi duygularımızla diliyoruz. Yanımızda olan tüm kardeşlerimize sevgilerimizle." (DHA)

Burdur Gölükıyısında korkutan yangın

Burdur Gölü kıyısında korkutan yangın Burdur Gölü kıyısındaki sazlık alanda çıkan yangın ekipleri alarma geçirdi. Yangında 2 kilometrelik alan yandığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde Burdur Gölü kıyısında sazlık alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Yangına Burdur Belediyesine ait 9 itfaiye 4 iş makinası, Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait 2 arazöz ve yangın söndürme ekipleri müdahale etti.Göl kıyısındaki sazlık alana inemeyen itfaiye ekiplerinin çalışmalarına Belediye Fen İşlerine ait iş makinaları destek verdi. İtfaiyenin geçemediği beton bariyerler iş makinalarının yardımıyla açıldı. Yangın sebebinin sigara veya piknik ateşi olabileceğini söyleyen Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, "Yangın sezonu değil, bir dikkatsizlik sonucu çıkan yangında 2 kilometrelik alan yandı. Ekiplerimiz yangını en kısa zamanda müdahale edip kontrol altına aldı" dedi. (İHA)

Nijerya'da altın madeninde silahlısaldırı: 22ölü

Nijerya'da altın madeninde silahlı saldırı: 22 ölü Batı Afrika ülkesi Nijerya'nın Zamfara eyaletinde silahlı kişilerin altın madeninde düzenlediği saldırıda 22 kişi hayatını kaybetti. Ulusal basında çıkan haberlere göre, eyaletin Dankurmi bölgesindeki bir altın madenine motosikletle gelen silahlı kişiler rastgele ateş açtı.Saldırıda 22 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.Aynı eyalette dün sabah erken saatlerde silahlı kişilerin bir kız yatılı okuluna düzenlediği saldırıda 317 öğrenci kaçırmıştı.OTLAK KAVGASIZamfara eyaleti 5 yıldır hayvancılıkla uğraşan Fulaniler ile çiftçilik yapan bazı kabilelerin şiddetli çatışmalarına sahne oluyor.Hayvanlarını otlatmak için ülkenin güneyine göç eden Fulaniler, çiftçilerin hayvanlarını çalmaya çalıştığını ve kendilerine saldırdığını iddia ediyor.Bölgede çatışmalar nedeniyle yaklaşık 2 bin kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.Zamfara Eyaleti Valisi Bello Mohammed Matawalle öncülüğünde 2019'da iki grup, aralarındaki çatışmaları bitirecek barış anlaşmasını imzalamış ve 2 binden fazla çete üyesi silah bırakmıştı. AA

ABD’den Kaşıkçıcinayetine ilişkin yaptırım açıklaması

ABD’den Kaşıkçı cinayetine ilişkin yaptırım açıklaması ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin raporun yayınlanmasının ardından başta Kaşıkçı cinayeti olmak üzere Suudi yönetimine muhalif kişileri tehdit ettikleri belirlenen 76 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uygulayacaklarını açıkladı. Blinken, Kaşıkçı cinayetini onayladığı söylenen Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a uygulanacak herhangi bir yaptırımdan bahsetmedi. ABD’nin 2018 yılında işlenen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili hazırladığı rapor yayınlanmıştı. Raporda Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın, Kaşıkçı’nın öldürülmesini onayladığı açıklanmıştı. Kaşıkçı suikastına ilişkin raporun yayınlanmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, başta Kaşıkçı cinayeti olmak üzere Suudi yönetimine muhalif kişileri tehdit ettikleri belirlenen 76 Suudi Arabistan vatandaşına yaptırım uygulayacaklarını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bültende, “ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris yönetimi, korkunç cinayetle ilgili gizliliği kaldırılmış raporu bugün Kongre’ye sundu” ifadeleri yer aldı. Bültende ayrıca, Başkan Biden’ın direktifleri doğrultusunda ABD hükümetinin, sınırlarının ötesine uzanarak gazetecileri tehdit eden ve hedef alan ülkelere ek yaptırımlar getireceği belirtildi.“KAŞIKÇI YASAĞI” DEVREDEBlinken, "Kaşıkçı Yasağı" olarak adlandırılan bir programla yabancı ülkeler adına ülkelerinin dışında muhalifleri tehdit edenlere ABD vizesi verilmesini kısıtlayacaklarını söyleyerek, “ABD Dışişleri Bakanlığı, yabancı ülkeler adına topraklarının dışında, gazetecileri veya diğer çalışanları engellemeye yönelik baskı, takip ve tehdit kullanan kişilere vize sınırlamaları uygulanmasını sağlayacak” dedi.76 SUUDİ ARABİSTANLIYA VİZE YASAĞIKaşıkçı Yasağı kapsamında, Kaşıkçı’nın ölümü dahil yurt dışında muhalifleri ve gazetecileri tehdit ettiğine inanılan 76 Suudi Arabistan vatandaşına vize kısıtlaması getirildi. ABD’nin kendi güvenliği için yabancı ülke adına operasyon yapan kimsenin ülke sınırlarına girmesine izin verilmeyeceği ifade edildi. Blinken açıklamasında, ABD’nin şahısları kendi topraklarında veya toprakları dışında hedef alan ve insan haklarını engelleyen ülkelerin inceleneceğini belirterek, “Dışişleri Bakanlığı’na bu tarz sınır ötesi aktivitelerde bulunan tüm ülkelerin yıllık olarak hazırlanan İnsan Hakları Konusunda Ülke Raporu’nda yer alması talimatını verdim” dedi.Blinken basın bildirisinin sonunda, ABD’nin Suudi Arabistan ile olan ilişkisine hala önem verdiğini belirtirken, bu ilişkinin Başkan Biden’ın da belirttiği gibi ABD değerlerini yansıtması gerektiğini söyledi. (İHA)

Türkiye Tiyatro Vakfı’ndan online etkinlikler

Türkiye Tiyatro Vakfı’ndan online etkinlikler Türkiye Tiyatro Vakfı (TTV), mart-nisan ayı etkinlikleri programını duyurdu. /Archive/2021/2/26/184711399-ttv.jpgTTV, Hrant Dink Vakfı ve Yapı Kredi Kültür Sanat’la birlikte düzenlediği “Kulis: Bir Tiyatro Belleği, Hagop Ayvaz” sergisinden sonra çalışmalarını online etkinliklerle sürdürüyor.TTV’nin online etkinlikleri, “Tiyatromuzda Tarih Konuşmaları”, “Tiyatromuzda Toplumsal Cinsiyet Konuşmaları”, “Tiyatro Atölyesi” ve “Çocuk Atölyeleri”  olmak üzere dört ana başlıkta düzenlenecek.“Tiyatromuzda Tarih Konuşmaları” başlıklı bölümde Türkiye tiyatro tarihi üzerine ilgi ve merak uyandırma hedefiyle yeni bakış açılarının oluşturulacağı ve farklı okuma biçimlerinin sunulacağı bir dizi sohbet gerçekleşecek.“Tiyatromuzda Toplumsal Cinsiyet Konuşmaları”nda dünden bugüne tiyatro metinleri, gösterileri üzerinden toplumsal cinsiyet okumaları yapılacak.“Tiyatro Atölyesi” bölümünde çağdaş Türkiye tiyatrosunun çeşitli pratiklerinin ele alınacağı atölye ve seminer çalışmaları düzenlenecek.“Çocuk Atölyeleri” bölümünde ise çocukların masaldan öyküye, oyundan mimariye farklı alanlarda kendi dünyalarını oluşturmalarına zemin yaratılacak.Tiyatromuzda Tarih KonuşmalarıKonuşmacı: Cemal ÜnlüBaşlık: “Leblebici Horhor’dan Luküs Hayat’a Türk Opereti” (Dikran Çuhacıyan, İstanbul Operet Heyeti, Süreyya Operet’i, Şehir Tiyatrosu Operetleri)Tarih: 12.03.2021 Cuma 18:30Konuşmacı: Dilek Özhan KoçakBaşlık: “19.yüzyıl İstanbul’unda kültürel dönüşüm ve Osmanlı Tiyatrosu’nun doğuşu”Tarih: 26.03.2021 Cuma 18:30Konuşmacı: Cemal ÜnlüBaşlık: “Kantolar, kantocular”Tarih: 16.04.2021 Cuma 18:30Çocuk Atölyeleri‘6 HAFTADA DÜNYA TURU: Masal Bilim Oyun Yolculuğu’Kapalılık günlerinde çocuklara yeni yerler görme, yeni kültürlerle, uygarlıklarla tanışma keyfini yaşatacak atölye, çevrimiçi yapılacak. Çocuklar her hafta yeni bir ülkeyi ziyaret edip, yeni bir kültürü tanıyacaklar.Eğitmen: Senem Donatan MohanTarihler: 6 – 13 – 20 – 27 Mart, 3 – 10 Nisan, Toplam 6 hafta.‘MASALLARIN DÜNYASINDA: Kendi Masalımı Yazıyorum’Masalların çocuklara “hikâye anlatıcılığı” (storytelling) yöntemiyle aktarılacağı çevrimiçi bir atölye. Altı hafta sürecek bu atölye çalışmasıyla çocuklar bir yandan bol bol masal dinleyip oyunlarla eğlenirken, bir yandan da masalların yapısını öğrenerek kendi masallarını yazacaklar.Eğitmen: Roza ErdemTarihler: 7-24 Nisan ve 1-15-22-29 Mayıs. Toplam 6 hafta.Tiyatro Atölyesi / Seminer DizisiVÜCUDa Gelmek – Türkiye’de Beden Hafızası ve Çağdaş SahneÜç oturumdan oluşan seminerde Türkiye’nin Cumhuriyet ile birlikte ivme kazanan modernleşme serüveni dans eden bedenler üzerinden okumaya çalışılacak. Türkiye’de 1930’lardan itibaren daha görünür şekilde yaşam bulan Batılı klasik dans geleneğinin, ulus yapılanması, yerellik/özgünlük tartışmaları, modernleşme ve batılılaşma pratikleri bağlamında günümüze dek geçtiği yollara bakarak bugün çağdaş dans sahnesinde üretilen sanatsal işleri yorumlanacak.Eğitmen: Zeynep GünsürTarihler: 4 – 11 – 18 Mart. Toplam 3 haftaTiyatromuzda Toplumsal Cinsiyet KonuşmalarıDünden bugüne tiyatro metinleri ve/veya gösterileri üzerinden toplumsal cinsiyet okumalarının yapılacağı konuşmalar Ebru Nihan Celkan ile başladı, Hülya Adak ile sürecek.Etkinliklere dair daha detaylı bilgi için buraya bakılabilir. cumhuriyet.com.tr

Paul McCartney’ninşarkısözleri otobiyografi olacak

Paul McCartney’nin şarkı sözleri otobiyografi olacak Paul McCartney’nin şarkı sözleri, hayatını ve müziğini anlatmak üzere kitap olacak. 154 şarkı sözü, 2 cilt ve 960 sayfadan oluşan “The Lyrics: 1956 to the Present”adlı otobiyografi 2 Kasım 2021’de yayımlanacak. /Archive/2021/2/26/185204053-1f76c821-1e46-480c-b56d-f3d26575cb3017904641.jpgİrlandalı şair Paul Muldoon’un editörlüğünü yaptığı ve girişini yazdığı otobiyografik eserdeki şarkı sözlerine, müzisyenin kişisel arşivinden taslaklar, mektuplar ve fotoğraflar eşlik edecek./Archive/2021/2/26/185222334-paul-mccartney-.jpgBantmag'in aktardığına göre, hayatında her zaman, nerede olursa olsun, şarkı sözü yazmayı hiç bırakmadığını belirten McCartney, “Biliyorum ki bazı insanlar belli bir yaşa geldiklerinde, geçmişteki yaşantılarını hatırlamak için günlüklere başvurmayı severler ama benim öyle defterlerim yok. Benim sahip olduklarım, neredeyse aynı amaca hizmet ettiğini öğrendiğim şarkılarım, yüzlercesi. Ve bu şarkılar tüm hayatımı kapsıyor” dedi.Kitap için hazırlanan tanıtım klibi: cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter