Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 07.17.2025, 03:23 AM (GMT)

News - Haberler

'Tiranlar: Gücün, Adaletsizliğin ve Terörün Tarihi'

'Tiranlar: Gücün, Adaletsizliğin ve Terörün Tarihi' Önceki Soğuk Savaş’ta kâğıt üzerinde kalan ve asla uygulanmayan demokrasi, bu kez teoride bile yok. İnsanlığı nasıl bir gelecek bekliyor ve tiranların ya da tiran namzetlerinin yükselişi neden önlenemiyor? Felsefeci Waller R. Newel, Tiranlar: Gücün, Adaletsizliğin ve Terörün Tarihi’nde, bu ve benzeri sorulara yanıt ararken günümüzün tartışmalarına da giriyor. Özgürlük-güvenlik-güç-şiddet bağlamında, geçmişten bugüne uzanarak tiranların ve onların etkisi altına aldığı toplumların ruh hâlini inceliyor. /Archive/2021/3/5/233748890-ic4.jpgTİRANLIK TARİHİ REHBERİBugünlerde yeni bir Soğuk Savaş’ın başladığını söyleyenler, onun ilkinden farkını da şöyle açıklıyor: Yakın geçmişteki Soğuk Savaş’ın tarafları birbirini anti-demokratik ve işgalci diye suçluyordu. Bugün Trump ve Putin ekseninde yürüyen ve onlara yetişmeye çalışırken anti-demokratiklikte birbiriyle yarışanların (Orban, Bolsonaro, Salvini, Kim Yong vb.) oluşturduğu cepheleşmeler söz konusu. Kısacası amaç, daha çok demokrasi ya da adalet değil, daha fazla nüfuz alanı ve güç elde etme çabası.Önceki Soğuk Savaş’ta kâğıt üzerinde kalan ve asla uygulanmayan demokrasi, bu kez teoride bile yok. Soru şu: Nasıl oluyor da yirmi birinci yüzyılda tiranlık tartışmaları ve tehlikesi yeniden hayatımıza girdi? Buna eklemlenen başka bir soru daha var: İnsanlığı nasıl bir gelecek bekliyor ve tiranların ya da tiran namzetlerinin yükselişi neden önlenemiyor?Felsefeci Waller R. Newel, bu ve benzeri sorulara yanıt ararken filmi önce geri sarmasının ardından günümüzün tartışmalarına giriyor Tiranlar: Gücün, Adaletsizliğin ve Terörün Tarihi’nde. Newel, özgürlük-güvenlik-güç-şiddet bağlamında, geçmişten bugüne uzanarak tiranların ve onların etkisi altına aldığı toplumların ruh hâlini inceliyor.DAHA İYİ BİR DÜNYA İDEALİ (!)Newel’ın tarih, felsefe ve psikoloji eksenli çalışması, Antik Yunan’dan yirmi ve yirmi birinci yüzyıla kadar geniş bir alanı kapsıyor. Yazarın esas meselesi ise terörle harmanladıkları hayatlarında tiranlığa soyunanların hem kişiliğini hem de eylemlerinin altındaki güdüyü çözümlemek.Soykırımlar yapan, çalışma kampları kuran, mutlak güce erişmek için pervasızlaşan, enstrüman hâline getirdiği şiddeti günlük yaşamın parçasına dönüştüren, en yakınındakinden en uzağındakine kadar herkesi gözünü kırpmadan yok etme potansiyeline sahip tiranlar, Newel’a göre tarihsel ilerleyişte insanlığın kurtulamadığı bir gerçek ve bu, bize bir şey anlatıyor:Tiranlar ve onların varlık nedeni totalitarizm, “hep tarihten yana olduğunu söyleyerek” kitle katliamlarıyla ve fetihlerle gelecekte daha iyi bir dünya kurma vaadini son âna kadar savunuyor.En önemli ve tehlikeli hastalık olan unutma, geçmişin acı deneyimlerini ötelediği için bugün benzer tartışmalar ve endişeler yine gündemde./Archive/2021/3/5/233817686-ic2.jpgNewel, gönderme yaptığı unutkanlığı kitabıyla bir parça gidermeyi amaçlıyor; Antik Yunan ve Roma’daki tiranları, Orta Çağ’ı, Kızıl Kmerleri, Hitler’i, Mussolini’yi, Franco’yu, Kaddafi’yi, Saddam Hüseyin’i, Pinochet’yi, Bin Ladin’i ve diğer örnekleri hatırlatırken dikkat çekici yorumlar yapıyor:“Hem özgürlükleri baskı altında tutan hem de uygarlıkla inşa eden tiranlığın tuhaf seyri, geçmişin kısa tarihi ve bugün yaşatıldığı yer… Tiranlık sadece kurumlarla değil, aynı zamanda şahsiyetlerle ilgili; heybetli, bazen karizmatik, bazen matrak, daima hayranlık uyandırıcı ve korkutucu şahsiyetlerle…Bugün bile, öyle ya da böyle, devletin inşasında; daha büyük istikrarın, iktidarın ve refahın temelini atmada, hatta bazen er ya da geç demokratik özyönetimin kurulmasında onların rollerini göz ardı edemeyiz.Hele şu rahatsız edici ama kaçınılmaz sorudan, uluslararası ilişkiler dünyasında tiranlığın daha iyi veya kötü çeşitleri olup olmadığı, desteklediğimiz demokratik olmayan otorite türleri arasında, örneğin Arap Baharı’ndan bu yana Müslüman dünyasında yaşanan devrimlerde daha az kötüsü bulunup bulunmadığı sorusundan hiç kaçamayız. Mübarek mi, Mursi mi? Esad mı, Müslüman Kardeşler mi?..”Şiddete övgü dilinden eksik olmayan, kitleyi yönetmek ya da iktidarını sağlamlaştırmak için öfkeyi kullanıp yönlendirmekten çekinmeden terörü olağanlaştıran, kazanması gerektiği bir savaş bulunduğuna inanan, saygınlık takıntısı olan, kendi görüşleri dışındakilere kayıtsız kalan, vakti zamanında ezildiğini düşündüğünden uğradığı haksızlığın intikamını almaya çalışan tiranları anımsatıyor Newel.Kısacası tiranlığın düşünsel, tarihsel, psikolojik ve biraz da patolojik kökenine eğilirken bazı tatsız sorulara yanıt arıyor: “Görece daha iyi ve görece daha kötü demokratik olmayan otorite türleri arasında tercih yapmamız gerekir mi? Tiranlığın kendisinin kaldırılması, halkın kendiliğinden demokrat olmasını sağlar mı, yoksa önceki zalimlerden öç almak isteyerek kendileri de zalime dönüşebilir mi?..”/Archive/2021/3/5/233839295-ic3.jpgKURTLAR VE TİRANLARDemokrasi ve ilerlemeyi diline pelesenk ederek mutlak güce ve kalıcı iktidara erişmeye çabalayan tiranlar, Newel’a göre hızla özgürlükleri ortadan kaldırmakla “reformculuk” maskesi altında halkı kitle hâline getirmekle işe koyuluyor. Bunu yaparken herhangi bir ahlaki standart gözetmeyen tiranlar, eylemlerini açıklarken kendince haklı gerekçeler sunarak iktidarını pekiştirmeye çalışıyor.Newel, tam da bu temel üzerine bir yorum daha inşa ediyor:“Machiavelli ve Hobbes, toplumların ve toplumsal sözleşmenin iyi aydınlanmış duvarlarını saran karanlık çemberin etrafında kol gezen tiran olmaya hevesli kurtlar varken kendi güvenlik ve refahlarını gözetmeleri gerektiğini bilirdi.Bütün dünyanın o aydınlık duvarlardan ibaret olduğunu veya kurtlar karınlarını doyuracağını öğrenir öğrenmez öyle olacağını düşünmeye yatkınız. Oysa kurtlar yırtıcıdır, ister aç olsunlar ister tok, can alırlar./Archive/2021/3/5/233912107-ic6.jpgMachiavelli ile Hobbes’un gerçekliğine, Aristoteles’in daha temel bir uyarısını eklememiz gerekir: Tiranlar tahakküm etme ve hürmet görmeye maddi rahatlarından daha çok değer verir. Onun deyişiyle kimse kulak arkası edilmek için tiran olmaz.”Newel, tiranlığı ve tiranlık çeşitlerini ortalığa saçıp dökerken aslında demokrasiyi ayağa kaldırıp ona işlerlik kazandırmanın koşullarının nasıl oluşturulabileceğine dair ipuçları veriyor. Dahası, içi dolu ve kötüye kullanılmayacak bir özgürlük söyleminin, ilerleme fikrinin ve erdemin geçer akçe hâline getirilmesine ilişkin bir yol haritası çıkarıyor yazar. Yani tiranların izlediği yolun tersine çevrilmesi için çaba sarf etmenin nüvelerini sunuyor.Özetle bugün ihtiyaç duyduklarımızın bir listesini, tiranların eylemleri üzerinden oluşturuyor Newel.Tiranlar: Gücün, Adaletsizliğin ve Terörün Tarihi / Waller R. Newel / Çeviren: Dilek Şendil / YKY / 300 s. Kaan Egemen

Japon 'süper bilgisayar' hesapladı:Çift maske takmak sanıldığıkadar işe yaramıyor

Japon 'süper bilgisayar' hesapladı: Çift maske takmak sanıldığı kadar işe yaramıyor Japon süper bilgisayar simülasyonları, koronavirüse karşı çift maske takmanın uygun şekilde takılmış bir maskeye kıyasla virüsün yayılmasını engellemede sınırlı ölçüde fayda sağladığını ortaya çıkardı. Japonya'da Riken ve Kobe Üniversitesi uzmanları tarafından yürütülen çalışmada, çift maske takmanın koronavirüsün yayılmasını engellemede 'sanıldığı kadar etkili olmadığı' ortaya çıkarıldı.Yapılan çalışmada, araştırmacılar Fugaku süper bilgisayarını farklı türde ve kombinasyonlarda maske takan insanlardan virüs parçacıklarının akışını modellemek için kullandılar. Elde edilen sonuçlarda ise, ikinci maskenin yalnızca yüzde 4 oranında bir fark yarattığı görüldü. Araştırmada, dokumasız malzemeden üretilen tek maske kullanımının düzgün takıldığında yüzde 85 oranında koruyuculuğa sahip olduğu belirlenirken, ikinci maskenin bu oranı yalnızca yüzde 89'a yükselttiği tespit edildi. Öte yandan, iki tane maske kullanmanın hava direncini artırdığı ve kenarlarda sızmaya neden olduğu için 'kullanışsız' olduğu belirtildi. Makoto Tsubokura önderliğindeki araştırmacılar, "Çift maskeleme performansı artırmıyor" değerlendirmesinde bulundular.Araştırmacılar ayrıca, koronavirüse karşı en etkili maskenin ise N95 modeli maskeler olduğunu belirtti.Kaynak: Sputnik cumhuriyet.com.tr

YouTube Myanmar ordusuna ait bazıkanallarıkaldırdı

YouTube Myanmar ordusuna ait bazı kanalları kaldırdı Sosyal medya platformu YouTube, askeri darbenin yapıldığı Myanmar'da, orduya ait bazı kanalları kaldırdı. AA muhabirine sosyal medya üzerinden açıklama yapan Myanmarlı aktivistler, ülkede ordunun resmi televizyonu MRTV başta olmak üzere ordunun yayın organlarından Myawaddy Media, MWD Variety ve MWD Myanmar televizyonlarının YouTube kanallarına ulaşılamadığını belirtti.Bundan önce darbe karşıtı bilgisayar korsanlarının saldırısına uğrayan MRTV'nin internet sitesinin de erişime kapalı olduğu gözlemlendi.Myanmar ordusuna ait Facebook ve Instagram'daki hesaplar da 25 Şubat'ta kapatılmıştı.TAYLAND, MYANMAR'DAKİ VATANDAŞLARININ TAHLİYESİ İÇİN SEFER BAŞLATTIÖte yandan Tayland'ın Nepido Büyükelçiliği, ülkede bulunan ve Tayland'a dönmek isteyen vatandaşlarının dönüşünü kolaylaştırmak için uçuş seferleri başlattı.Büyükelçilikten yapılan açıklamada, ülkelerine dönmek isteyen Taylandlılar için gelecek haftadan itibaren Myanmar Ulusal Hava Yollarına ait 2 uçuş seferinin düzenleneceği belirtilerek "Evine dönmek isteyen vatandaşlarımız 12 Mart'taki uçuş için bugün, 16 Mart'taki uçuş için de en geç 11 Mart'a kadar elçilikle irtibata geçmelidir." ifadesi kullanıldı.Singapur Dışişleri Bakanlığı da dün, Myanmar'daki vatandaşlarına ülkelerine dönme uyarısında bulunmuştu.MYANMAR'DA ASKERİ DARBEMyanmar ordusu, kendine yakın siyasi grupların, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koydu.Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına aldı ve 1 yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etti.Türkiye darbeyi kınadı. Batı ülkelerinden çeşitli tepkiler ve eleştiriler geldi.Myanmarlılar, 6 Şubat'ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başladı. Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde 56 gösterici hayatını kaybetti.Ülkede geniş katılımlı gösteriler ve gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları sürüyor. cumhuriyet.com.tr

İlk kez bir astreoitte yaşama dair kanıt bulundu

İlk kez bir astreoitte yaşama dair kanıt bulundu Japon bilim insanları, Itokawa adlı göktaşından getirilen numeneleri inceledi. Araştırmacılar yapılan incelemelerde göktaşında su ve organik moleküller keşfetti. Japon bilim insanları, Itokawa adlı göktaşından getirilen numeneleri inceledi. Araştırmacılar yapılan incelemelerde göktaşında su ve organik moleküller keşfetti.Geçtiğimiz yıllarda önemli bir uzay görevi gerçekleştiren Japonya Uzay Araştırma Ajansı (JAXA), Hayabusa adlı uzay görevinde Itokawa adlı göktaşından örnek almak üzere uzaya bir araç fırlatmış ve toplanan örnekleri Dünya’ya geri getirmişti.Webtekno'da yer alan bilgilere göre şimdi ise bilim insanları, Itokawa’dan toplanan numuneleri laboratuvarlarda incelemek ile meşguller.Perşembe günü (dün), Scientific Reports’ta yeni bir makale makale yayınlayan Londra Üniversitesi’ne bağlı Royal Holloway’den bilim insanları, son derece önemli bir keşif gerçekleştirdiklerini açıkladılar.Yapılan açıklamaya göre bilim insanları, asteroitten getirilen numunelerde hem su hem organik moleküller tespit ettiler.S TİPİ  ASTEROİTLERE DİKKAT EDİLECEKBilim insanları tarafından yapılan açıklamalara göre Itokawa, oluştuğu günden bu yana bir kez parçalanıp yeniden bir araya geldi. Çalışmanın ortak yazarı yerbilimci Queenie Chan, keşif ile ilgili yaptığı açıklamada bulguların bir asteroidin karmaşık geçmişindeki ayrıntıları sunduğunu ve yaşamı boyunca geçirdiği evrimin Dünya’nınki ile benzerliğinin heyecan verici olduğunu ifade etti.Itokawa’da yaşamın ortak bileşimleri olan su ve organik moleküller keşfedilmiş olması, bilim insanlarının Dünya dışı yaşam arayışındaki odaklarını güncellemelerine neden olabilir.Yaşamın izlerini bulmak için daha çok karbon açısından zengin C tipi asteroitlere odaklanan bilim insanları, bu keşifin ardından Itokawa gibi şu ana kadar gözardı edilen S tipi göktaşlarına daha fazla odaklanabilirler. cumhuriyet.com.tr

Hindistan’da hamile ineğin midesinden 71 kilo atıkçıktı: Anne inek ve yavrusuöldü

Hindistan’da hamile ineğin midesinden 71 kilo atık çıktı: Anne inek ve yavrusu öldü Hindistan’da bir aracın çarpmasının ardından ameliyata alınan hamile ineğin midesinden 71 kilo atık madde çıkarken, gözlem altına alınan inek tedavi sırasında öldü. Büyümek için yeteri kadar yeri olmayan yavru inek de hayatını kaybetti. Geçen haftalarda Faridabad kentinde bir aracın çarparak yaraladığı inek ameliyata alındı. Geçirdiği ameliyat ve tedavinin ardından sağlığına kavuşan ineğin kısa bir süre sonra beklenmedik davranışlar sergilediği belirlendi. Veteriner hekim Dr. Atul Maoria karnına vuran ineğe yeniden çeşitli testler yaptı.Hamile olduğu belirlenen ineğin midesinde atık tespit edildi.What happen to our Cow Science? After found 71 KG of plastic, nails & other garbage from a pregnant cow, both the animal and her baby died. About 5 million cows roam India's cities, with many gorging on the vast amounts of plastic litter on the streets.pic.twitter.com/GoWlGwpRh1— Licypriya Kangujam (@LicypriyaK) March 5, 2021Ameliyata alınan inek 4 saatlik operasyon geçirdi. Hamile ineğin yavrusunun büyümek için yeteri kadar yeri olmadığını tespit eden veteriner hekim Maoria, ineğin midesinden 71 kilo ağırlığında plastik ve atık madde çıkardı.Ameliyatın ardından gözlem altına alınan inek, tedavi sırasında yaşamını yitirdi.Kaynak: Sputnik cumhuriyet.com.tr

Bilgisayar başında geliştirilebilecek 7 yeni nesil kabiliyet

Bilgisayar başında geliştirilebilecek 7 yeni nesil kabiliyet Yapay zeka, makine öğrenimi, dijital pazarlama gibi konularının çokça konuşulduğu bu dönemde gelecek kaygısı yaşayan kişiler için bilgisayar başında geliştirilebilecek 7 yeni nesil kabiliyet... Dünya dijital dönüşümü bir devrim hızıyla yaşarken sizin de kendi devriminizi yapmanızın tam zamanı. İşte yakın gelecekte sizi değerli kılacak meslekler...DeveloperBütün dijital dönüşümün yapı taşı da diyebiliriz. Dünya gündemini takip etmekten bankacılık işlemlerine, günlük meditasyon alışkanlığı geliştirmekten market alışverişinizin kolayca kapınıza gelmesine kadar, hayatın her alanında mobil uygulamaların rolü hızla artarken onları geliştiren developer’ların önemi de aynı ivmeyle yükselişte. Özellikle Android veya iOS alanında kazanacağınız uygulama geliştirme becerilerinin sizi iş dünyasında yukarılara çekmemesi imkansız. Veri AnalistiAnalitik araçlarından gelen “big data”yı okuyup yorumlayan, raporlayan ve anlaşılır hale getiren kişiler bu işi yapıyor. Yani ham bilgiyi okunur bilgi haline getiren kritik bir pozisyon. Şirketler, stratejik kararlarını veri üzerinden alma kaslarını güçlendirdikçe veri analistlerinin rolü de hayati hale geliyor. Blockchain UzmanıAklınıza derhal Bitcoin geldiğini biliyoruz ama blockchain konusu çok daha kapsamlı. Küresel ödeme sistemlerinden akıllı sözleşmelere, tedarik lojistiğinden dijital kimlik oluşturmaya, mevcut ve daha yeni yeni ortaya çıkmaya başlamış bir dünya sektör, merkezi bir yapısı olmayan bu ağ sisteminden faydalanacak. Blockchain alanında geliştiricilik, tasarımcılık ve hatta hukuk uzmanlığı gibi potansiyel meslek kolları şimdiden aranan dallar olmaya başladı.  UI / UX TasarımcısıOnlar dijital dönüşümün gizli kahramanları. Kullandığınız her yazılım, mobil uygulama, web sitesi, kısaca dijital her varlığın kullanıcıya dönük arayüzünü ve kullanıcı deneyimini tasarlayan kişiler. Zaten UI kullanıcı arayüzü, UX de kullanıcı deneyimi anlamına geliyor. Dijital dünya ile insanlar arasında köprü görevi gören bu meslek, iyi bir deneyim ile canınızın çok da açmak istemediği uygulamalar arasındaki farkı yaratıyor. Dijital Pazarlama UzmanıAlışveriş alışkanlıklarımız internete kaydıkça bu mesleğin görevi de daha kritik hale geliyor. Strateji yaratmaktan satış araçlarını yönetmeye, sosyal medya pazarlamasından satışların değerlendirildiği analitik süreçlere kadar satış ve pazarlamanın her dalından sorumlu bu meslek zaten çok popüler ve gittikçe daha da popülerleşecek. Robotik UzmanıRobotların üretim süreçlerine giderek daha çok dahil olduğu günümüzde robotik uzmanları, özellikle modern üretim hatları ve fabrikaların sorunsuz işleyişi adına kritik öneme sahip olacak. Üretimin güvenli, hızlı ve verimli olması bu mesleğe emanet.Yapay Zeka UzmanıBu alan da blockchain gibi, önümüzdeki yıllarda sektörü yeniden biçimlendirecek. Sürücüsüz araçların görüntü işlemesinden büyük hesapları saniyeler içinde yapan yapay sinir ağları geliştirmeye kadar, sıkıcı günlük işlerden kuantum bilgisayar seviyesindeki teknolojilere dek her sektör yapay zeka ile gelişecek. cumhuriyet.com.tr

ÜmitÖzdağ'ın 'FETÖ'cülük' suçlamalarınaİYİParti'den 'NATO’cu milliyetçiliği' yanıtı

Ümit Özdağ'ın 'FETÖ'cülük' suçlamalarına İYİ Parti'den 'NATO’cu milliyetçiliği' yanıtı İYİ Parti'nin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, Ümit Özdağ'ın partiyi eleştirmesinin ardından istifa etmesini değerlendirdi. Akalın, "Partimizde bir dönemdir yaşanan tartışmaların zarfı FETÖ’cülük mazrufu NATO’culuktur. İYİ Partiden ayrılan Gökalp-Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliği değil İYİ parti programına NATO’yu nakşeden ülkücü görünümlü NATO’cu milliyetçiliktir" dedi. Ümit Özdağ, İYİ Parti'yi sert sözlerle eleştirdikten sonra istifa ettiğini açıkladı. Özdağ'ın, TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısında İYİ Parti'ye yönelik 'FETÖ'cülük' eleştirilerine yanıt Mehmet Tolga Akalı'ndan geldi."Partimizde bir dönemdir yaşanan tartışmaların zarfı FETÖ’cülük mazrufu NATO’culuktur" diyen Akalın, şu açıklamalarda bulundu:"İYİ Partiden ayrılan Gökalp-Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliği değil İYİ parti programına NATO’yu nakşeden ülkücü görünümlü NATO’cu milliyetçiliktir.İYİ partiden ayrılan mansibiyet krizi yaşayan, eksilten güvenlikçi milliyetçiliktir. İYİ partide kalan sivil demokratik halkçı milliyetçilik ve devlet yönetmeye talip Türk Milliyetçileridir.Türk Milliyetçiliğini iç tehdit ve bu sebeple Türk Milliyetçilerini alt derece güvenlik memurluğuna ehliyetli kontrol edilmesi gereken güruh kabul eden anlayışın sonuna geldik.Türk Milliyetçilerinin sırtından kurban kesme dönemi sona erdi. Biz bir Türk kadınının bir Türk anasının liderliğinde devlet yöneteceğiz." cumhuriyet.com.tr

Fenerbahçe'den, "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" açıklaması

Fenerbahçe'den, "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır" açıklaması Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, gündeme yönelik açıklamalarda bulundu.TRT Spor'a konuşan Sipahioğlu şöyle konuştu: "Son günlerde yaşanan bazı gelişmeler ve söylemler üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü olarak açıklama yapma gereği duyduk.  Hepimizin bildiği üzere kulüp olarak taraftarlarımızdan zaman zaman bu konuda çok eleştirilsek bile bir çizgimiz var. Saha dışında konuşmamayı ve kirli gündemlerle meşgul etmemeye çalışıyoruz. Biz böyle yaptıkça zeytinyağı gibi üste çıkan ve algı yapan açıklamalar geliyor. Dünkü maçta 9 saniyede tek bir açıdan izlenerek penaltının yangından mal kaçırır gibi iptal edilmesi belki de dünya rekoru oldu.Ülkemizin başbakanımızın bu takımın her maçına gittiğini gördük. Son 10 seneye gelelim. 3 Temmuz 2011’de FETÖ örgütünün gerçekleştirmiş olduğu en büyük kumpası yaşadık Fenerbahçe olarak. Bundan sonra hangi takımın zirveden dibe geldiği ve hangi takımın dipten zirveye çıktığı ortada.Son 2 sezondan önce Zorlu algısı yaptılar ve Fenerbahçe’nin doğranmasını sağladılar. Şubat ayında yaşadıklarımız herkesin malumu. Bu sezonda Rıdvan Dilmen algısı yaptılar. Sanki Serdar Tatlı’yı biz göreve getirmişiz gibi. Tatlı’nın göreve gelmesi için çok uğraştım diyen Galatasaray başkanının demecini herkes gördü. 25 yıldır Türkiye’de oynanan tiyatronun tek adı var:  Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır."FENERBAHÇE 2011’DEN BERİ SADECE 1 KEZ ŞAMPİYON OLDU"Fenerbahçe 2011’den beri sadece 1 kez şampiyon oldu. Son 7 yılda hiç şampiyonluğu yoktur. Utanmadan hala adalet adalet diye geziyor çığırtkanlık yapıyorlar. Bu anlattıklarımı başka bir camia yaşamış olsa belki o kulüpler yok olurdu. Beşiktaş'ın bugün çok güzel bir açıklaması var. Takdir ederek dinledik.  Ama keşke Kadıköy'deki Beşiktaş maçı öncesinde hakem için 'Fenerbahçe Başkanı'nın şirketinde çalışıyor' algısı yapılmasaydı da bu açıklamaları anlam bulsaydı.""4 DAKİKA 17 SANİYE BİZİM GOLÜMÜZ İNCELENDİ"4 dakika 17 saniye bizim golümüz incelendi. Dün akşam gri denecek pozisyonu tek açıdan değerlendiriyorlar ve 9 saniyede yangından mal kaçırır gibi iptal ediyorlar. Sonra iyi niyet bekliyorlar. Fenerbahçe nasıl iyi niyet göstersin? Böyle bir düzen var mı?. PDFK, dirsek sonucu kırmızı kart gören oyuncuya 1 maç ceza veriyorsa Türk futbolu farklı denklemlerle yönetiliyor demektir.2012 yılında play-off finalinde yapacağımız maçta rakibimizin sahaya çıkabilmesi için, stoperleri ve teknik direktörlerinin cezaları ertelendi ve sahaya çıktılar. Biz bunları gördük. Türkiye de görsün, farkında olsun."13 HAFTA ÇOK UZUN, HER MAÇA FİNAL OLARAK BAKACAĞIZ"Biz bunları dile getirirken bile mahcubiyet duyuyoruz. Düzen böyleyse son 10 ve 25 yılı hatırlatmak zorundayız. Milyonlarca taraftarı olan bir camiayı temsil ediyoruz. Bunları söylerken bizim takımımız çok iyi oynuyor sanmasın ama hakem hataları olmasa liderlik koltuğunda Fenerbahçe olurdu. 13 hafta çok uzun, her maça final olarak bakacağız. Biliyorum taraftarımız şampiyonluk için sabırsız ama bu yapıya karşı tek şansımız kenetlenerek mücadele etmek."VARSA İTİRAZI OLAN ÇIKSIN ANLATSIN"Varsa itirazı olan çıksın anlatsın. Her takıma oluyor falan denmemeli. Fenerbahçe 10 senede 1 kere şampiyon olmuş, hala Fenerbahçe Fenerbahçe… Başkanımız cevap hakkı doğmadan konuşmamızı zaten istemiyor" diyerek sözlerini tamamladı.  cumhuriyet.com.tr

ABD'ninÇinli Xiaomi'yi, kurucusuna verilenödül nedeniyle kara listeye aldığıortayaçıktı

ABD'nin Çinli Xiaomi'yi, kurucusuna verilen ödül nedeniyle kara listeye aldığı ortaya çıktı ABD Savunma Bakanlığının belgeleri, Çinli akıllı telefon üreticisi Xiaomi'nin, kurucusu ve Üst Yöneticisi Lei Jun'a Çin devletine yaptığı hizmetlerden dolayı verilen ödül nedeniyle "ordu bağlantılı şirketler" listesine alındığını ortaya koydu. The Wall Street Journal'da yer alan habere göre, Xiaomi'nin söz konusu listeye alınması üzerine ABD Savunma Bakanlığına karşı Washington Bölge Mahkemesi'nde açtığı davada sunulan belgeler, şirketin listeye eklenme gerekçelerine de ışık tuttu.Bakanlığın mahkemeye sunduğu belgelerde, Jun'a 2019'da Çin Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanlığı tarafından verilen ödül ile şirketin 5G ve yapay zeka gibi ileri teknolojilere yönelik yatırım planları, "ordu bağlantılı şirketler" listesine eklenmesinin nedenleri olarak gösterildi.ABD Savunma Bakanlığı, 14 Ocak'ta, aralarında Çin'in en büyük akıllı telefon üreticilerinden Xiaomi'nin de bulunduğu 9 firmayı "ordu bağlantılı şirketler" listesine eklemişti.Söz konusu tanımlama ile ABD vatandaşlarının listedeki şirketlere yatırım yapması engellenirken, Xiaomi listeden çıkarılmak için ABD Savunma Bakanlığından davacı olmuştu. cumhuriyet.com.tr

Suriye’deçifte saldırı: 1ölü, 9 yaralı

Suriye’de çifte saldırı: 1 ölü, 9 yaralı Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus ve El Bab ilçesine saldırı düzenlenirken, Esad rejiminin Cerablus ilçesine yaptığı füze saldırısında bir sivil hayatını kaybederken, 9 kişi de yaralandı. Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerablus ve El Bab ilçelerine çifte saldırı düzenlendi. Esad rejiminin Halep’in doğusundaki Cerablus ilçesinde bulunan Hamiran kasabasına yaptığı füze saldırısında 1 sivil hayatını kaybetti, 9 kişi de yaralandı. Yetkililer, bombardımanın yol açtığı yangını söndürme çalışmalarının devam ettiğini ve yaralıların sahra hastanelerine götürüldüğünü açıkladı. Yetkililer tarafından saldırıya ilişkin yapılan açıklamada, Hamiran’daki petrol tesislerinin hedef alındığı belirtilerek, “Onlarca tanker yanıyor. Söz konusu petrol tesislerinde çok sayıda kişi çalışıyor. Büyük hasar meydana geldi” ifadeleri kullanıldı.Cerablus’a düzenlenen saldırıdan yaklaşık 10 dakika sonra Halep kentine bağlı El Bab ilçesinde bulunan Tarhine kasabasına Rusya tarafından saldırı düzenlendi. Tarhine kasabasındaki saldırıda herhangi bir can kaybı bildirilmedi.Suriye Milli Ordusu’nun Sözcüsü Yusef Al-Hamoud saldırılara ilişkin açıklamasında, “Roketler, Halep’in doğusundaki Tarhine kasabasını hedef alan Kviris Havaalanı’ndan geldi. Hamiran kasabasını hedef alan roketler ise sahilden ve Koyres’ten geldi” dedi. (İHA)

'Hakan Atilla Borsaİstanbul Genel Müdürlüğü'nden istifa ediyor' iddiası

'Hakan Atilla Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü'nden istifa ediyor' iddiası ABD'de Halkbank davası sebebiyle 28 ay hapis yattıktan sonra Türkiye'ye döndüğünde Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü'ne getirilen Hakan Atilla'nın bu ay sonunda istifa edeceği iddia edildi. Bloomberg'in 'yakın kaynaklara' dayandırdığı habere göre Atilla, 26 Mart'ta yapılacak yıllık toplantıdan sonra istifa edeceğini aktardı. ABD'de Halkbank davası sebebiyle 28 ay hapis yattıktan sonra Türkiye'ye dönen ve ardından  Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü'ne getirilen Hakan Atilla'nın bu ay sonunda istifa edeceği öne sürüldü.Bloomberg'e konuşan kaynaklar, Atilla'ın cuma günü izne çıktığını ve ilerleyen günlerde hissedarlar görüşene kadar geri dönmeyeceğini ifade etti. Hem Borsa İstanbul, hem de Atilla'nın kendisi izinde olduğunu doğruladı, ancak daha fazla yorum yapılmadı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Sözcüsü de konuya ilişkin yorum yapmaktan kaçındı.Atilla, Ekim 2019'da eski Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından göreve BİST Genel Müdürlüğü'ne atandı. Atilla, Halkbank'ta çalışırken İran'ın yaptırımlardan kaçmasına yardım ettiği gerekçesiyle suçlu bulunmuştu. ABD'de 32 ay hapis cezasına çarptırılan Atilla, 28 ay tutuklu kalmasını ardından Türkiye'ye dönmüştü. cumhuriyet.com.tr

Kadın Meclisleriülke genelinde eylemde: "Kadın cinayetlerinişüpheli bırakmayacağız"

Kadın Meclisleri ülke genelinde eylemde: "Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız" Kadın Meclisleri, şubat ayı raporunu "Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız" sloganıyla ülke genelinde düzenledikleri eylemle duyurdu. Ankara'da kadınlar, "28 günde 27 kadın öldürüldü, 12 kadının ölümü şüpheli" açıklaması yaptılar. Eylemde, öğrencisi olan erkek tarafından öldürülen Ceren Damar'ın babası, "Dünya kadınların refahını konuşurken biz kadınların en temel hakkı yaşam hakkını koruyamıyoruz" diye sitem etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri, yurdun dört bir yanında "Kadın cinayetlerini şüpheli bırakmayacağız" diyerek sokağa çıktı. Eylemlerin Ankara ayağında kadınlar, Kuğulu Park'ta şubat ayı kadın cinayetleri raporunu açıkladılar. Rapora göre, 28 günde 27 kadın öldürüldü, 12 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. 5 Mart 2020’den bugüne kadar 303 kadın öldürüldü, 181 kadının ölümü ise şüpheli. Kadınlar, eylemde, "Şüpheli kadın ölümlerini açığa çıkaracağız", "Asla yalnız yürümeyeceksin", "İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız", "Rektörü de geleceğimizi de biz seçeceğiz" sloganları attılar ve pankartlar açtılar. Eylemde, kadınların Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek söylemleri, polis tarafından engellenmeye çalışıldı. Kadınlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kadına yönelik şiddet ile ilgili açıklamaları ve adımları ile ilgili, "Devletin kadına karşı şiddetle mücadeledeki irade beyanı önemli bir taahhüttür biz de bunun takipçisi olacağız" dediler. Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un etkin uygulanması taleplerini yinelediler. Eylemde, erkekler tarafından öldürülen kadınların isimleri tek tek okunarak, adalet sürecinin kadınlar tarafından takip edileceği bir kez daha vurgulandı. "KADINLARIN YAŞAM HAKKINI KORUYAMIYORUZ"Eyleme, bir vakıf üniversitesinde araştırma görevlisiyken öğrencisi olan erkek tarafından öldürülen Ceren Damar'ın ailesi de katıldı. Damar'ın babası, "Kadınların en temel hakkını koruyamıyoruz" diyerek şöyle konuştu:"Dünyanın dört bir tarafında kadınlar günü kutlanıyor.  Kadınların ekonomik, siyasi, sosyal başarıları kutlanıyor. Biz neyi konuşuyoruz? Kadın cinayetleri, kadınlara yönelik şiddet, iftiralar, kadınların yaşam tarzına müdahale ve sayamayacağım birçok olumsuzluk... Dünya kadınların refahını konuşurken biz kadınların en temel hakkı yaşam hakkını koruyamıyoruz. Masum insanların elinde silah, bıçakla nasıl katledildiğini hep birlikte toplumun gözü önünde yaşadık."BENİM GÜLÜMÜ SOLDURDU, CANİNİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM"Özgür Tarhan tarafından öldürülen Ayşe Karaman'ın annesi, kızının ölümünün şüpheli olmadığını, Tarhan tarafından öldürüldüğünü yineleyerek şunları söyledi:"Yavrum şüpheli bir şekilde öldürülmedi. Özgür Tarhan denen o caninin kızıma damardan verdiği ilaçlarla öldü. Benim gülümü soldurdu, o caninin peşini bırakmayacağım. Sabırla bekliyorum, Özgür Tarhan rahat rahat yerinde oturmasın, ensesindeyim. Özgür Tarhan, hak ettiği cezayı alacak ben de bir gün rahatça uyuyacağım, ben daha 2 saatten fazla uyumadım." ANKA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter