News - Haberler
WOW Dünya Kadınlar Festivaliİstanbul başladı: 'Şehirde Kadın Olmak' konuşuluyor
WOW Dünya Kadınlar Festivali İstanbul başladı: 'Şehirde Kadın Olmak' konuşuluyor WOW - Dünya Kadınlar Festivali İstanbul bugün başladı. 7 Mart'a kadar dijital olarak düzenlenecek festival, British Council ve Sabancı Vakfı YouTube hesaplarından ücretsiz izlenebiliyor. /Archive/2021/3/5/125115689-wow-dunya-kadinlar-festivali-istanbul.jpgWOW-Women of the World Vakfı, Jude Kelly tarafından 2018’de, global WOW Dünya Kadınlar Festivali hareketini hayata geçirmek amacıyla kuruldu.Festival ilk kez Birleşik Krallık’ta 2010'da kadın ve kız çocuklarını kutlamak, potansiyellerini kısıtlayan engelleri anlamak için ve karşılaştıkları sorunlara dair farkındalığı artırmak ve bu sorunlara kolektif çözümler geliştirmek amacıyla düzenlendi.ÜCRETSİZ İZLENEBİLİYORİstanbul da, bu yıl 5-6-7 Mart’ta gerçekleşecek festivalle birlikte bu hareketin içinde yer alıyor. British Council ve Sabancı Vakfı iş birliğiyle düzenlenen ve 100'den fazla kişi ve kurumun katıldığı festival, YouTube hesaplarından ücretsiz izlenebiliyor.'ŞEHİRDE KADIN OLMAK'Toplumsal cinsiyeti odağına alarak kapsayıcı bir alan yaratmayı hedefleyen WOW-Dünya Kadınlar Festivali İstanbul, on beş milyondan fazla kişinin yaşadığı İstanbul’da "Şehirde Kadın Olmak" temasını ele alıyor.Festival, WOW Vakfı Başkanı ve kurucusu Jude Kelly, British Council Türkiye Direktörü Cherry Gough, British Council Mütevelli Heyeti Başkanı Stevie Spring ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın açılış konuşmaları ile başladı.'BU FESTİVALDE SADECE KADINLARIN SESİNİ DUYACAĞIZ'Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı eşitsizliklerin daha da derinleştiği pandemi sürecinden en çok kadınlar ve kız çocuklarının etkilendiğinin altını çizdi. Festivalin açılışında konuşan Güler Sabancı şu ifadelere yer verdi:"Pandemi sürecinde de maalesef, özellikle kadın hakları alanında uzun yıllardır elde edilen kazanımları kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin raporuna göre; pandemi nedeniyle dünya genelinde 47 milyon kadın ve kız çocuğu aşırı yoksulluğa sürükleniyor. Erken yaşta evlilikler ve kız çocuklarının okulu bırakma oranlarında artış bekleniyor. Ayrıca, kadına yönelik şiddet vakalarının en az yüzde 20 oranında arttığı görülüyor.Böylesi bir zamanda güç birliği yapmaya ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu anlamda sivil toplumla sanat dünyası arasında köprü kuran Dünya Kadınlar Festivali’ni çok önemli buluyoruz. Bu festivalde sadece kadınların sesini duyacağız."/Archive/2021/3/5/125233500-wow-.jpgFESTİVALDE BUGÜNWOW-Dünya Kadınlar Festivali’nin ilk gün sunuculuğunu gazeteci Duygu Demirdağ üstleniyor.Festivalde bugün; Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü’nün Osmanlı’dan günümüze kadın hareketini ele alacağı konuşmasının ardından, İBB Sosyal Politikalar Koordinatörü Zelal Yalçın Küçük, Engelli Kadın Derneği üyesi avukat Arzu Şenyurt Akdağ, Kadın Koalisyonu gönüllüsü Sinem Mısırlıoğlu gibi Türkiye’nin önde gelen aktivistlerinin yanı sıra Birleşik Krallık’tan Kadınların Eşitliği Partisi (WEP) Başkanı ve Londra Belediye Başkan Adayı Mandu Reid kadınların toplumsal hayata katılımında önlerine çıkan engellerin yanı sıra pandemi döneminde kısıtlanan haklara kadar pek çok farklı konuyu “Şehir Hayatına Katılım” panelinde ele alacak.Festivalin “Büyük Fikirler” bölümünde ise, Gamze Elibol, Gülseren Onanç, Elif Eda Güneş, Simay Dinç ve Arzu Çelebi cesaret veren hikayelerini, kadın hakları mücadelesine kendi kulvarlarından katkılarını paylaşacaklar.Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan moderatörlüğündeki “Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar” söyleşisinde ise, Sabancı Vakfı Fark Yaratanları İlayda Eskitaşçıoğlu, Özlem Ceylan ve Nurdeniz Tunçer tabuları yıkmaya, dayanışma platformlar oluşturmaya ve bağımsız yaşama dair yürüttükleri çarpıcı çalışmalarını anlatacaklar.Birlikte Yemek bölümünde Refika Birgül kendi hikayesini paylaşacak, ardından Pelin Turgut hikaye anlatıcılığına dair ufuk açıcı paylaşımlar yapacak. Bu bölüm sürpriz bir tarifle son bulacak.Birleşik Krallık ve Türkiye’nin yükselen müzisyenlerinin ve performans sanatçılarının performansları da izleyici ile buluşacak. WOW Performans bölümü, Birleşik Krallık’tan MAYK Tiyatrosu iş birliği ile davet edilen, deneyselliği ve önceden belirlenmiş olanla kendiliğinden olanın etkileşimini kucaklayan dansçı Laila Diallo ile performans, koreografi ve canlı sanat alanlarında çalışan Jo Bannon’un sahne almasıyla başlayacak.WOW Sesler bölümünün ilkinde ise Birleşik Krallık’tan Selector Radyo katkılarıyla Neo-soul ve folk müziği karışımı tarzıyla şarkıcı ve söz yazarı Maya Law, dinleyeni her an değişik bir ses manzarasına sokan çok disiplinli sanatçı Heka ve armonik vokalleriyle incelikli şarkı yazımına hayat veren Bryony Jarman-Pinto yer alacak.Festivalin ilk günü Serious Müzik’in programlamasıyla WOW Konser’de yer alacak olan yetenekli kemane sanatçısı Melisa Yıldırım ile yarı Bahreynli yarı İngiliz trompet sanatçısı Yazz Ahmed’in performanslarıyla son bulacak. WOW Dünya Kadınlar Festivali İstanbul, British Council Türkiye ve Sabancı Vakfı resmi YouTube hesaplarından ücretsiz izlenebilir.Festivalin detaylı programı için wowistanbul.org web sitesi ziyaret edilebilir cumhuriyet.com.trEşinin sevgilisiniöldüren kadına tahrik ve iyi hal indirimi ile 15 yıl hapis
Eşinin sevgilisini öldüren kadına tahrik ve iyi hal indirimi ile 15 yıl hapis İstanbul'dan gelip Konya'nın Seydişehir ilçesinde boşanma aşamasında olduğu ve ayrı yaşadığı eşi Tufan Karabulak'la birlikteliği olan Aynur Süngülü'yü (37) tabancayla vurarak öldüren Özlem Karabulak'a (44), 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Karabulak'ın cezası suçu haksız tahrik içinde işlediği gerekçesi ve mahkemedeki iyi hali göz önünde bulundurularak 15 yıla indirildi. İstanbul'dan gelip Konya'nın Seydişehir ilçesinde boşanma aşamasında olduğu ve ayrı yaşadığı eşi Tufan Karabulak'la birlikteliği olan Aynur Süngülü'yü (37) tabancayla vurarak öldüren Özlem Karabulak'ın 'kasten öldürme ve yaralama' suçunda yargılandığı davada karar çıktı.Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada son savunmasında Karabulak,'Eşime çocuklarımız için hayatımızın netleşmesini söylemiştim. Bana yapılan ardı arkası kesilmeyen, tehditler vardı. Çocuğumun düğününe gelmeme de engel oldular. Eşim benim ne kadar anlayışlı olduğumu, özellikle çocuklarımı düşündüğümü çok iyi bilirdi. Eşimi dükkanda bulamadığım için kendisini sıklıkla aramıştım. Ulaşamadığım için eve gittim. Maktulle tesadüfen karşılaştık. Hatta benim gelinimle de, etki ekmek yemek için sözleşmiştim. Aklımda kesinlikle maktulü öldürme düşüncem yoktu. Ben buraya 5 yaşındaki çocuğumla birlikte geldim. Dünürlerimle vakit geçirdim. Ev bakmaya gittik. Asla bu şekilde sonuçlanmasını istemedim. Maktul ve eşim beni daha önce zaten çok yıprattılar. Bunun üzerine eşime boşanma davası dahi açtım. Tufan'a çocuklarının boynu bükük kaldığını, onlara sahip çıkmamız gerektiğini söyledim. Olayların bu şekilde sonuçlanması ben çok yıprattı. Olayın şokunu hala üzerimden atamadım. Çok büyük pişmanlık duyuyorum'' dedi. ÖNCE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS, SONRA 15 YIL Savcılığın mütalaasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Karabulak'a önce 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, suçun haksız tahrik altında gerçekleştiğini belirtip 18 yıl hapis verdi. Mahkeme, duruşmalardaki iyi halini de göz önünde bulunduran Karabulak'ın cezasını 15 yıla düşürdü. Heyet, olay sırasında yaralanan Emine Kumru'ya yönelik 'yaralama' suçundan ise 112 gün karşılığı 2 bin 240 lira adli para cezası uygulayıp, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. DHAHande Doğandemir: Bildiğim yol pes etmemek!
Hande Doğandemir: Bildiğim yol pes etmemek! Hande Doğandemir, "Filiz’in kardeşi İnci’nin cinayeti günümüzde hâlâ sonuçlanmamış ve bildiğim kadarıyla katilleri serbest bırakılmış, bu gerçeği bilmek çok canımı yakıyor. Yıllarca öldürülen kardeşi için adalet arayan ve avukat olmaya karar veren bir ablayı canlandırıyorum. Bazen bazı rollere hazırlanmanız gerekmez, ben Filiz’in acısını bu ülkede yaşayan bir kadın olarak her hücremde hissediyorum" diyor. Hande Doğandemir’in, başrollerini Burçin Terzioğlu (Esma) ile paylaştığı Exxen’de yayımlanan dizisi Hükümsüz’de kadına yönelik şiddet, yaşanmış hikâyelerden yola çıkılarak anlatılıyor. İzmir’de geçen dizide iki kadın avukat var. Doğandemir, genç ve inatçı avukat adayı Filiz’e hayat veriyor. “Esma ve Filiz, bambaşka dünyaları temsil ediyorlar ama ortak bir paydada buluştular: Kayıpları, acıları ve kadın cinayetleri ve bu yoldaki kararlılıkları. Hükümsüz benim için her anlamda eşşiz bir proje” diyen Doğandemir’e sorduk. Senaryoyu ilk okuduğunuzda neler düşünmüştünüz? Şimdi izlerken neler düşünüyorsunuz?Hem kadın başrollü hem kadın hikâyesi odaklı hem de müthiş cesaretli olması içinde olmaktan gurur duymamın başlıca sebepleri. Biz kadın cinayetlerini ve kadına şiddeti normalleştirmeden, ajıtasyona yer vermeden tam da olduğu gibi -bu sebeple yer yer çok sert gelebilecek şekilde- anlatma cesaretinde bulunduk. Filiz’in acısı yüreğimde Dizinin sosyal yönü ile draması arasında nasıl bir denge var? Aslında çok bıçak sırtı bir proje, gerçek kadın cinayetlerinden yola çıkarak hazırlanıyor yani kurgulanmamış yaşanmış hikâyeler. Belki kaybettiğimiz o kadınların katilleri oturdukları yerden izliyorlar. Herkesin bu gerçekle yüzleşmesini sağlayacak bir proje, o yüzden çok kıymetli buluyorum ve çok insana ulaşmasını istiyorum çünkü bunların hepsi yaşandı, yaşanıyor yaşanmaması için duyurmalıyız. Her zaman her proje bir misyon edinmez kendine ama Hükümsüz kendiliğinden o sorumluluğu üstleniyor ne mutlu ben de buna aracı olabiliyorum.Rolünüzü çalışırken neler hissettiniz? Filiz’in kardeşi İnci’nin cinayeti günümüzde hâlâ sonuçlanmamış ve bildiğim kadarıyla katilleri serbest bırakılmış, bu gerçeği bilmek çok canımı yakıyor. Yıllarca öldürülen kardeşi için adalet arayan ve avukat olmaya karar veren bir ablayı canlandırıyorum. Bazen bazı rollere hazırlanmanız gerekmez, ben Filiz’in acısını bu ülkede yaşayan bir kadın olarak her hücremde hissediyorum. /Archive/2021/3/5/120801105-image00008.jpeg"Pes etmemek, birlik olmak ve güçlenmek tek bildiğim çözüm. Engeller hep olacak ancak birlik olursak aşabiliriz."Birlik olma zamanı Sizin kişisel güçlenme hikâyenizi merak ediyorum. Hem bir kadın olarak hem de mesleki anlamda aşmanız gereken bariyerler nelerdi? Açıkçası mesleki olarak bu yola girerken beni zor bir sürecin beklediğini biliyordum ama hedef odaklı disiplinli ve çalışkan olmak tek anahtarımdı. Doğamızı bile normalleştirmek için, kadın olarak ötekileştirilmeden insan olarak görülmek için çaba harcıyoruz. Pes etmemek, birlik olmak ve güçlenmek tek bildiğim çözüm. Engeller hep olacak ancak birlik olursak aşabiliriz.Setlerde aslında kamera arkasında başlayıp oyunculuğa ilerleyen dönemde adım atmışsınız. Oyuncu olma isteğiniz sonradan mı oluştu? İletişim sosyolojisi üzerine çalışırken televizyonda staj yapma şansım oldu, o dönem beni oyunculuk eğitimi almaya iten birçok faktör bir araya geldi. Amatör olarak okulda yaptığım tiyatro dışında oyunculuk üzerine bir yol çizmemiştim. Hem staj yapıp hem oyunculuk eğitimi alıp hem de deneyim edinmeye çalıştığım bir dönem oldu ama içimde beni bu yola iten bir ses vardı hep, iyi ki onu dinlemişim. Anladığım kadarıyla içinde bulunduğunuz ekrana veya sinema perdesine eleştirel bakan nadir oyuncular arasındasınız.Açıkçası her işimi bir sorumluluk taşısın, mesaj versin kaygısıyla yapmıyorum. İnanmak ve içinde olmak istemek önceliğim. Ama kalbimden geçen de birilerine gerçekten dokunabildiğim hikâyelerde olmaktı öyle de oluyor.İçimdeki Yangın isimli tiyatro oyununuz da internet üzerinden izleyici ile buluşuyor. Fiziksel olarak tiyatro sahnesinde seyirci ile buluşmakla dijital bir oyunda yer almak arasında ne gibi farklar var?İlk oyunum Craft’ta ‘Waterproof’, du sonrasında “tiyatrolar.tv”nin hayata geçirdiği İçimdeki Yangın’la buluştum ikisi de çok sevdiğim, zor ve beni zorlayan metinlerdi. Fiziksel olarak seyirciyle buluşmanın tarifi nasıl yapılır bilmiyorum eşsiz bir his ve çok özledim. Ancak İçimdeki Yangın sadece kayda alınmış bir oyun değil tiyatro ve sinema disiplinlerini birleştiren başka bir anlayışla hayata geçti. Merakla bekliyorum ben de izlemeyi. İleriye dönük hedefleriniz neler? Açıkçası son birkaç senemi kariyer olarak tam istediğim gibi çok verimli geçirdim. Nuh Tepesi’yle başlayan festival yolculuğuma Gelincik’le devam ettim. Umarım bundan sonra da kendime çizdiğim bu yolda tam da böyle içinde olmaktan büyük keyif ve gurur duyduğum kendime ve oyuncu kimliğime artıları olan projelerle devam ediyor olacağım./Archive/2021/3/5/120822823-image00003.jpeg"Fotoğraf çekmek en tutkulu hobim olduğu için Instagram’da çektiğim kareleri de paylaşıyorum zaman zaman. Her an her yaptığımı paylaşmaktansa daha özel bir alan yarattım profilimde. Büyük kitlelerle iletişimde kalmak harika Sosyal medyayı bu nedenle çok efektif buluyorum. Ama sadece sosyal medyaya göre şekillenmenin de her işin ruhuna uymadığını düşünüyorum."Kalbimi o karaktere açıyorumGenel anlamda role nasıl hazırlanırsınız?Konservatuvar mezunu değilim ama farklı disiplinlerde oyunculuk eğitimi aldım. Her projede öğrendiklerimi, sosyolojiden bana kalan gözlem ve analiz etme pratiğimi, hayattaki tüm deneyimlerimi ve okul gibi geçen oyun provalarımdan bana kalan her anı o role çalışırken cebime koymaya çalışıyorum ve kalbimi o karaktere açıyorumSinemada kadını incelediSosyal bilimler genel olarak kadınların dışarda tutulduğu bir alan. Siz neden sosyoloji okudunuz?Sosyal bilimlerle ilgili daha net bir problemimiz var: Kadınları dışında tutmaktan çok toplumsal olarak her alanda ihtiyacımız olan her sosyal bilim dalı maalesef göz ardı ediliyor. Psikoloji ve sosyoloji hep çok ilgimi çekmişti temelinde insan var. İyi ki okudum. Bana mesleğim dahil her alanda bana başka bir pencere açabilme şansı veriyor. Ve “insan”ı gözlemleme, derinine inebilme ve bunu analiz etmek konusunda bana çok faydası oluyor./Archive/2021/3/5/121026463-image00001.jpegÜniversite son sınıfta Fransa’ya gidiyorsunuz ve sonrasında “1980 dönemi Türk sinemasında kadının cinsel istismarı” başlıklı bir tez yazıyorsunuz.Bu dönemi inceleme isteğim İffet, Ahh Belinda, Adı Vasfiye, Teyzem gibi (hepsinde Müjde Ar’ ın oynamış olduğu) kadın ve kadın meselelerini, toplumda kadının yerini; ötekileştirilmesi ve derinliğini konu edinmiş filmlerden oldukça etkilenmemle başladı. Ben bu süreci; kadın olmanın toplumun istediği gibi konumlandırıldığı fakat bir kadının arzuları tutkuları hayalleri ve yaşadığı zorlukları temel alan bakış açısını değerlendirerek ele aldım. Bu bakış açısıyla çekilmiş çok değerli filmlerle dolu eşsiz bir dönemdi içinde bulunduğumuz toplumu sinema aracılığıyla analiz edebilmek için. Deniz ÜlkütekinEv almak isteyenler dikkat! Peşinatsız, faizsiz ev almak mümkün
Ev almak isteyenler dikkat! Peşinatsız, faizsiz ev almak mümkün TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda, ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren "torba kanun teklifi" kabul edildi. /Archive/2021/3/5/115955094-pesinatsiz.jpg“Peşinatsız, faizsiz ev” sistemiyle taşınmaz sahibi yapacaklarını söyleyen şirketlerin denetlenmesi ve mağduriyet yaşanmaması için başlatılan çalışma tamamlandı.Hazırlanan kanun teklifi Meclis’te kabul edildi.CAYMA HAKKI BULUNUYOR Buna göre faizsiz ev satışı yapan firmalara 100 milyon lira sermaye limiti getirildi. Bu tutarın altınsa sermeyesi olan firmalar faizsiz ev ve araba satışı yapamayacak. Müşterilerin 14 gün içerisinde cayma hakkı olacak. Bu sürede cayma hakkını kullanan vatandaşlar ödedikleri tüm parayı geri alabilecekler.BDDK BELLİ STANDART VE SINIRLAMALAR GETİREBİLECEK“Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Yasaya göre, bu tür şirketlere Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) belli standart ve sınırlamalar getirebilecek.TBMM’de kabul edilen kanun özetle şöyle:“-Tasarruf finansman şirketleri yalnızca konut, çatılı iş yeri veya taşıt ediniminden doğan borçları finanse edebilecek. Bu şirketler, tasarruf finansman sözleşmeleri dışında finansman sağlayamayacak ve yalnızca yurt içinde tescil edilmiş konut veya taşıt alımlarını finanse edebilecek.-Tasarruf finansman şirketlerinin birleşme, devir, bölünme ve iradi tasfiyeleri; BDDK'nin denetiminde, mevcut yükümlülüklerini yerine getirebileceğine ilişkin bir plan sunması, müşterilerine olan finansman yükümlülükleri dahil olmak üzere tüm yükümlülüklerinin yerine getirilmesi şartıyla gerçekleşebilecek. Bu şirketler, tasfiye sürecinde yeni müşteri edinemeyecek, sunulan plana uyulmaması veya söz konusu işlemlerin müşteri hak ve menfaatlerini zarara uğratacağının tespiti halinde BDDK kararıyla iradi tasfiye izni iptal edilecek.Kaynak: Odatv cumhuriyet.com.trTuzla'da fabrika yangını: 2 kişi hayatınıkaybetti
Tuzla'da fabrika yangını: 2 kişi hayatını kaybetti Tuzla'da et üretim fabrikasındaki yangının söndürülmesinin ardından 2 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Tuzla Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamada paketleme bölümünde çalışan Fatih Durmuş ve temizlik görevlisi olarak çalışan Ali Tomak'ın hayatlarını kaybettikleri belirtildi. Tuzla, Tepeören Mahallesi Eski Ankara asfaltı üzerinde bulunan özel bir firmaya ait et üretim tesisinde saat 02.30'da yangın çıktı. Alevleri fark eden işçiler itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine Tuzla ve olay yerine çevre ilçelerden çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, içerideki amonyak dolu tankları patlama ihtimaline karşı itfaiye araçları ile fabrika dışına çıkardı. İtfaiye ekipleri, gerekli tedbirleri aldıktan sonra yangına müdahale etti. Tesiste yaşanabilecek herhangi bir patlama ihtimaline karşı AFAD ekipleri de olay yerinde hazır bekledi. Tesiste çalışan 135 işçiden 133'ü tahliye edilirken, paketleme bölümünde çalışan Fatih Durmuş ve temizlik görevlisi olarak çalışan Ali Tomak hayatını kaybetti.KAYMAKAMLIKTAN AÇIKLAMATuzla Kaymakamlığı'ndan yangınla ilgili yapılan açıklamada, "05.03.2021 günü saat 02:00 sıralarında İlçemiz Tepeören mahallesi Eski Ankara Asfaltı caddesi adresinde bulunan Maret Et Fabrikasında çıkan yangın üzerine, ivedilikle yangına müdahale edilmiş gece vardiyasında çalışan 135 kişiden 133'ünün güvenli bir şekilde tahliyesi sağlanmış, maalesef saat 05:30'da paketleme bölümünde çalışmakta olan Fatih DURMUŞ ve saat 08:40'da temizlik görevlisi olarak çalışan Ali TOMAK isimli vatandaşlarımızın cansız bedenlerine ulaşılmıştır. Konu ile ilgili adli ve idari soruşturmalar sürmektedir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyorum." denildi. DHADumanıüstünde Etna yanardağındanürküten görüntü
Dumanı üstünde Etna yanardağından ürküten görüntü İtalya'nın Sicilya Adası'ndaki Avrupa’nın en aktif yanardağı Etna Dağı patlamaya devam ederken, gökyüzünü kaplayan dumanlar kameraya yansıdı. /Archive%5C2021%5C3%5C5%5C115158708-dumani-ustunde-etna-yanardagindan-urkuten-goruntu-_2.jpgİtalya'nın güneyindeki aktif yanardağlardan Etna'da şiddetli volkanik patlamalar sürüyor. Avrupa kıtasının 3 bin 326 metreyle en yüksek yanardağı Etna’da dün gerçekleşen volkanik patlamanın ardından yükselen dumanların gökyüzünü kapladığı anlar görüntülendi. Etna'dan yükselen dumanları kayda alan Meagan Huddleston, "Bir yanardağın patlamasını izlerken hiç bu kadar huzurlu olacağımı düşünmemiştim" dedi./Archive/2021/3/5/115158317-dumani-ustunde-etna-yanardagindan-urkuten-goruntu-_1.jpg6 KEZ FAALİYETE GEÇTİİtalya'da yer alan ve dünyanın en aktif yanardağlarından biri olan Etna Yanardağı, dün akşam saatlerinde yaşanan patlamanın ardından son geçen hafta 6 kez faaliyete geçti. 3 bin 330 metre yüksekliğindeki Etna Yanardağı bundan önce de 19 Ocak tarihinde faaliyete geçmişti. DHAVisa“Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırma”sonuçlarıaçıklandı
Visa “Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırma” sonuçları açıklandı Visa Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırma sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı. Visa için Ipsos tarafından gerçekleştirilen araştırma, teknoloji girişimcisi kadınlar, erkekler ve bu alana yatırım yapan yatırımcıların görüşlerine dayanarak hazırlandı. Teknoloji girişimcisi kadınların arasında STEM eğitimine sahip olanların oranının düşük olması, girişimlerine yatırım almaları önünde bir engel oluşturuyor. /Archive/2021/3/5/113818791-1614928933visainfografik011.jpgAraştırmanın öne çıkan bulguları arasında, kadın teknoloji girişimcilerinden üniversitede STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) eğitimi alanların oranının düşüklüğü göze çarpıyor. Buna göre STEM eğitimli teknoloji girişimcisi kadınların oranı %26 iken bu oran erkeklerde %60’lar seviyesine çıkıyor. Teknoloji girişimciliğinde STEM eğitimi almış olmak şirket kurucularının yaptıkları işe hakimiyetleri ve dış kaynaklara daha az bağımlı olmalarıyla ilişkilendiriliyor.Araştırma sonuçları, yatırımcıların da konuyu aynı sebeplerle önemsediğini ortaya koyuyor. Dolayısı ile teknoloji girişimcisi kadınların arasında STEM eğitimine sahip olanların oranının düşük olması, girişimlerine yatırım almaları önünde de bir engel oluşturuyor./Archive/2021/3/5/113832979-1614928938visainfografik012.jpgMENTÖRLÜK, EKOSİSTEMİN GENELİNDE DÜŞÜKMentörlük, start-up ekosisteminde; çeşitli uzmanlık alanlarında deneyime dayalı bilgi paylaşımı, yatırım hazırlığı ve girişimlerin olgunlaşması bakımından önemli rol oynuyor. Araştırma, teknoloji girişimlerinin genelinin yeterince mentör desteği alamadığını ortaya koyuyor: Kadın girişimcilerin yalnızca %22’si, erkek girişimcilerin de %28’i mentörle çalışma deneyimine sahip. Bu rakamlar, ülkemizde mentörlük sisteminin yaygınlaştırılması gerektiğine işaret ediyor./Archive/2021/3/5/113856666-1614928940visainfografik013.jpgKADIN TEKNOLOJİ GİRİŞİMCİLERİNİN YARIDAN FAZLASININ ROL MODELİ YOKVisa Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırması, kadın teknoloji girişimcilerinin %53’ünün kendilerine başarı hikayeleriyle ilham verecek veya engelleri nasıl aştıklarıyla ilgili tecrübelerini paylaşacak bir rol modelinin olmadığını gösteriyor. Oysa rol model olabilecek girişim örnekleri, gerek elde ettikleri başarı, gerekse aştıkları engellerle, aynı yolda ilerleyen diğer girişimlere örnek olmak, ilham vermek veya onları zorluklar karşısında cesaretlendirmek açısından önemli bulunuyor. Araştırma bulguları, bu örneklerin yeterince erişilebilir veya görünür olmadığını düşündürüyor./Archive/2021/3/5/113910088-1614928947visainfografik014.jpgBİLGİ EKSİKLİĞİ YATIRIM ALMADA EN ÖNEMLİ ENGELAraştırma, kadın teknoloji girişimcilerinin yatırıma yönelik yaklaşımları ve bilgi düzeyleri ile ilgili pek çok veriye de ışık tutuyor. Araştırmaya göre kadın teknoloji girişimcilerinin yalnızca %17’si yatırım arayışında iken, bu oran erkeklerde %47. Kadınlardan, girişimlerini kurmak için yatırımcı desteğine başvuranların oranı ise %10 gibi düşük bir seviyede. Aynı oran, erkek teknoloji girişimcilerinde üç katına çıkıyor./Archive/2021/3/5/113927760-1614928954visainfografik015.jpgYine araştırmaya göre, kadınlar yatırım almaktan kendi istekleriyle uzak duruyorlar. Kadın teknoloji girişimcileri yatırımcı desteği aldıkları takdirde işlerine müdahale edileceği endişesini taşıyor. Yatırımcı dünyasını bir erkekler kulübü olarak nitelendiren kadın girişimciler, yatırım turlarında yer almak için gerekli hazırlık ve networking toplantılarını da yük olarak görüyorlar. Kadınların yatırıma yönelmeleri önündeki en önemli engel ise bilgi eksikliği. Araştırmada yer alan girişimcilerden %40’a yakını yatırım seçeneklerinden haberdar olmadıklarını ifade ediyorlar. Tüm bu etkenler sonucunda kadınlar, yatırıma erişim anlamında karşılaştıkları zorlukları, girişimci olarak deneyimledikleri öncelikli engeller arasında sayıyorlar./Archive/2021/3/5/113937400-1614928916bernaulman.jpgÜLMAN: “ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYUYORUZ”Startups Watch verilerine göre Türkiye’de kurucusu kadın olan start-up’ların oranının %141olduğunu, dünyadaki oranın da bu rakamdan sadece bir kaç puan yukarıda olduğunu vurgulayan Visa Güneydoğu Avrupa Bölge Genel Müdürü Berna Ülman, Visa Kadın Teknoloji Girişimcileri Araştırmasının kadın teknoloji girişimciliğine dair pek çok noktaya ışık tuttuğunu belirtti.Ülman, “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknolojiyi yaratan girişimlerde kadınların payının artması gerekiyor. Gerçekleştirdiğimiz araştırma kadınların bu alanda güçlenmesi için giderilmesi gereken eksiklikleri ortaya koyuyor. Araştırma bulgularından yola çıkarak Visa olarak Türkiye’de üç ana başlıkta harekete geçmeye karar verdik. Öncelikle, fintech’lere yönelik gerçekleştirdiğimiz Visa İnovasyon Programımıza aday seçiminde kadınlara erkeklerle eşit şans tanıyacağız. İkinci olarak, kadın girişimcilerin mentörlüğe erişimlerini Visa olarak destekleme kararı aldık. Bunun için, her biri alanında uzman çalışanlarımızın kadın start-up’lara mentörlük yapması için yeni bir programı devreye alıyoruz. Son olarak, rol modellerin daha çok girişimciye ulaşabilmesi için kadın start-up’ların başarı hikayelerini görünür kılmaya yönelik yeni bir proje başlatacağız. Bu küçük adımlarla Visa olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. Hayata geçirdiğimiz bu aksiyonların, girişimcilik ekosistemi ve paydaşlarımızın katkısı ile çoğalabileceğine inanıyoruz.” dedi. cumhuriyet.com.trHrant Dink davasında kararçıkmadı
Hrant Dink davasında karar çıkmadı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 14 yıl önce öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 13’ü firari 76 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Mahkeme üye hakimin kalp ameliyatı geçirmesi nedeniyle bu celse kararını açıklamayacağını belirterek duruşmayı erteledi. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 14 yıl önce gazetenin önünde vurularak öldürülmesine ilişkin 6’sı tutuklu 13’ü firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in de aralarında bulunduğu 76 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bir kısım sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.Duruşmada tanıkların dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme bir önceki celse karar vereceğini belirttiğini, ancak üye hakim Ferhat Şahin’in kalp ameliyatı geçirmesi ve sağlık raporu durumu nedeniyle bu celse kararın açıklanmayacağını açıkladı. Duruşma bu nedenle sanıkların son sözlerinin alınması ve kararın açıklanması için 26 Mart 2021 gününe erteledi.Duruşma öncesi Hrant’ın Arkadaşları İnisiyatifi Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı. İnisiyatif adına konuşan Bülent Aydın, “Hrant Dink cinayeti davasının 2016’da başlayan, kamu görevlilerinin yargılandığı aşamasının 130’uncu ve bir önceki duruşmada heyet başkanının belirttiği üzere karar duruşması öncesindeyiz. Şu saatlerde, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 76 sanıklı davanın karar duruşması başlıyor. Bu davanın ilk kararı değil bu. Hrant Dink cinayeti davası 2007’den bu yana yani 14 yıldır sürüyor. Hrant için, adalet için demeye devam edeceğiz. Bu cinayetten hemen sonra yüz binlerce kişiyle Hrant Dink’in arkasından yürürken söylediğimiz gibi bu cinayetin üstündeki karanlık perde kalkana, tüm ortakları gerçekten yargılanana ve hak ettikleri cezayı bulana kadar ‘Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz’ demeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. İHASatılık oteller, fabrikalar patladı
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Satılık oteller, fabrikalar patladı Bir zamanlar, “işçi aranıyor” ilanları ile kapısında afişler asılan fabrikalarda artık “Sahibinden satılık” ilanları görmek mümkün. Türkiye’de yıllardır devam eden ekonomik kriz, pandeminin etkisiyle tırmanışa geçti. Yüzlerce işçinin çalıştığı fabrika, atölye ve büyük işletmeler tek tek kapandı. İşçi alacaklarını ve borçlarını ödemeyen işletme sahipleri çareyi fabrikalarını ve arsalarını satmakta buldu. Ege Bölgesi’nde, 700 bin ile 40 milyon arasında değişen rakamlar ile fabrikalar satılığa çıkarıldı. Binlerce ev, arsa, dükkân ve gayrimenkul ise ödenemeyen krediler ve borçlar yüzünden bankalar tarafından icra yoluyla satılmayı bekliyor.150’YE YAKIN OTE SATILIYOR Bir yıldır süren koronavirüs salgını turizm sektörünü de etkiledi. Fabrikalar ardından, aralarında 5 yıldızlı otellerin de bulunduğu turistik tesisler de birer birer sahipleri tarafından satışa çıkarıldı.İzmir merkez ve Çeşme ilçelerinde 25, Fethiye, Bodrum, Datça, Marmaris 70, Aydın’ın Didim ve Kuşadası ilçelerinde 10 turizm tesisi satışa çıktı. Balıkesir’de 16, Çanakkale’de 4 ve Manisa’da bir otel sahipleri tarafından ilan verilerek satılıyor.Türkiye’nin üretim ve sanayi üssü olarak yer alan, ihracatın liderlerinden olan Ege Bölgesi’ndeki fabrikalar ve atölyeler ekonomik kriz, ihracatın azalması ve sektörün daralması gibi nedenlerden dolayı satışa çıkarıldı. Hemen hemen her organize sanayi bölgesinde satılık fabrika ilanları görmek mümkün. “Satılık” ilanlarının asıldığı fabrikalar internet ve emlakçılar üzerinden de satılığa çıkarıldı.Alıcı bekleyen fabrikaların çoğunun malzemeleri, cihazları ve makineleri ise parça parça satılmaya çalışılıyor. Aldığı kredileri ödeyemeyen birçok fabrika ve otele ise bankalar aracılığıyla haciz geldi. Onlarca işletme icradan satılmayı bekliyor. Emlakçılar ve internet siteleri üzerinden satılık fabrikalar ise ağırlıklı olarak Kemalpaşa, Torbalı, Çiğli, Bornova, Menderes ve Menemen’de yer alıyor.Ege Bölgesi’nde çalışan 50 fabrika sahibi tarafından satılması için ilan verilirken, 100’ü aşkın kapatılan fabrikaların arsaları, atölyeleri ve büyük sanayi kuruluşları ilanlar ile satılmayı bekliyor. Mehmet İnmez'Cumhuriyet'i davalarla engellemek istiyorlar'
'Cumhuriyet'i davalarla engellemek istiyorlar' Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Av. Turan Karakaş, Cumhuriyet gazetesinin gerçekleri yazıp, insanlarını uyandırdığı için hükümetin hedefi haline geldiğini söyledi. Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Tuncay Mollaveisoğlu, Mehmet İnmez, İsmail Çetinkaya ve Ayşe Duran, Urla’da yaşayan Av. Turan Karakaş’ı ziyaret etti.Türkiye’de basın özgürlüğü ve Cumhuriyet gazetesine verilen ilan kesme cezalarını değerlendiren Av. Turan Karakaş, “Cumhuriyet gazetesi yıllardır basın özgürlüğü için mücadele veriyor. Yapılan haberlerden rahatsız olanlar, gazeteye davalar açarak engellemek istiyor. Fakat bu mücadeleyi verirken onun önüne birtakım engeller çıkarılıyor. Onların en önemlisi de mahkemelerden gelen dava engelleri. Davaların çoğunun belgeleri yalan ve yanlıştır. Suçlamalarda, iddialarda herhangi bir belge ve delil yok. Örneğin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açtığı dava. Bu davanın hiçbirinin delili ve belgesi yoktur. Kanunun hangi maddesine göre suçluyorsun, delilin nedir? O yok. Bu yapılanlar ile ‘sen yazı yazma, konuşma, git orada gazetende otur, çayını iç’ diyor. Bu kabul edilemez” dedi./Archive/2021/3/4/172139571-6.jpg Gazetecilerin pes etmemesini ve basın hukukunu çok iyi bilmeleri gerektiğini ifade eden Karakaş, Basın Kanunu’nun gazetecilerin el feneri olması gerektiğini dile getirdi. İZMİR / CumhuriyetMuğla'nın tohumlar 81 ile yayıldı
Muğla'nın tohumlar 81 ile yayıldı Muğla Büyükşehir Belediyesi, 900 metrekarelik alanlarda çoğaltılan 81 çeşit tohumu bütün illere dağıttı. 2021 yılının 25 günlük sürecinde 4 milyon, bugüne kadar da 10 milyon tohumu bölgelerdeki topraklarla buluşturdu. Yerel tohumun stratejik ve ülke geleceği açısından çok önemli olduğunu söyleyen Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Yerel tohum demek ulusal güç demek. Yerli ve milli olmak istiyorsak önce ekmeğimizi, katığımızı elde ettiğimiz topraklarımıza ata tohumlarımızı ekmeli, bu toprakların mahsulünü elde etmeliyiz. 2016 yılında yerel tohum merkezimizi kurduk ve vatandaşlarımız özenle sakladıkları, sandıklarındaki ata tohumlarını bizlerle paylaştı. Bizde gönderilen bu orijinal tohumları testlere tabi tuttuk ve üreterek şu anda 81 ile talep eden üreticilerimize gönderiyoruz” dedi.Gürün, “Üretim açısından yerel tohumun çok önemli olduğu, hibrit tohumların kullanılmaması gerektiği ortaya çıktı. Yerele ve yerel ırklarımıza Anadolu’nun bağrından çıkmış ve yüzyıllarca buraya adapte olmuş ırklarımıza ve tohumlarımıza dönmemiz lazım. Ulusal bir güç olmak istiyorsak kendi yiyeceğimiz üretecek kapasiteye tekrar kavuşmamız lazım. Atatürk’ün de dediği gibi “Milli ekonominin temeli tarım”. Tarımda bir ülke sağlam zeminde değilse onun kalkınması mümkün değil. Yol göstericimiz, yolumuzu aydınlatan Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan gitmeye, üreten köylümüzü tekrar milletin efendisi yapmakta kararlıyız” dedi. cumhuriyet.com.tr