News - Haberler
Süveyş’te karaya oturan geminin taşımacılık maliyetlerini artırmasıbekleniyor
Süveyş’te karaya oturan geminin taşımacılık maliyetlerini artırması bekleniyor Süveyş Kanalı’nda karaya oturan ve geçişi engelleyen gemiyi kurtarma çalışmaları devam ederken, piyasalarda var olan konteyner krizi daha da derinleşti. Halen 20’si Türk bandralı 200 gemi sırada bekliyor. 400 metrelik 220 bin tonluk Panama bandıralı Ever Given gemisinin kanalda karaya oturmasının ardından büyük yük gemileri güzergâhlarını değiştirerek Ümitburnu üzerinden rotalarını tamamlamaya çalışıyor. NAVLUN FİYATI ARTARPetrol analiz firması Vortexa’ya göre 13 milyon varil ham petrol taşıyan on tanker bu durumdan ciddi şekilde etkilenecek. Petrolün Avrupa’ya yolculuğu 15 gün gecikecek ve petrol fiyatları da yükselecek. Kurtarma işleminin bir haftadan daha uzun sürmesi durumunda mevcut konteyner krizinin daha da derinleşeceğini ve hammadde fiyatlarının yükseleceğini belirten MEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır da “Yardıma gelen kurtarma firmasının imkânları çok gelişmiş, ben bir hafta içinde sorunun çözüleceğini öngörüyorum ama eğer süreç uzarsa navlun fiyatlarında çok büyük artışlar meydana gelir” dedi. 26 Mart’ta sırada bekleyen 200 gemi olduğunu ve buna normal şartlarda her gün 50 geminin daha eklenmesi gerektiğini söyleyen Çakır, şöyle devam etti: “Büyük yük gemileri yollarını değiştirdikleri için her gün 50 gemi eklenmez ve kuyruk azalır diyebiliriz ancak bu yolunu değiştiren gemilerin de maliyetleri artacak. Bu artışı sigorta şirketleri aracılığıyla karşılamaya çalışacaklardır ama yine de taşıdıkları yüklerin fiyatlarına da yansıyacak. Şu anda 20 civarında Türk gemisinin de kuyrukta olduğunu öngörüyoruz.” Deniz taşımacılığının yüzde 10’unun bu kanaldan gerçekleştiğini belirten Çakır, Mısır’ın imkânlarının yetersizliğine dikkat çekti ve böyle bir kanalı işleten ülkenin çok daha hızlı ve güçlü bir şekilde müdahalede bulunması gerektiğini dile getirdi. Ali Can PolatDolar ayçiçeğinde net ithalatçıolan Türkiye’yi vuracak
Dolar ayçiçeğinde net ithalatçı olan Türkiye’yi vuracak Merkez Bankası kriziyle doların hızla değer kazanması, ayçiçeğinde net ithalatçı olan Türkiye’de fiyatların artması kaçınılmaz hale geldi. CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, 20 Mart’ta yayımlanan kararla ayçiçek tohumunun yanı sıra ayçiçek ve kanola ham yağ ve rafine yağlarda gümrük vergilerinin sıfırlandığını hatırlatarak şöyle devam etti: “Merkez Bankası Başkanı’nın da aynı gün görevden alınması ile ortaya çıkan dolar kurundaki ani yükseliş tüm piyasayı altüst etti. Üstelik birkaç gün önce Rusya, artık ayçiçeği yağı ihracatına yeni vergi getirme kararı aldı. Net ithalatçı olan ülkemiz bu durumdan çok olumsuz etkilenecek. Önlem alınmazsa ayçiçeği fiyatı fahiş fiyatlara ulaşır. Yarım litrelik ayçiçek satışlarından sonra çeyrek litrelik yağlar da piyasaya çıkabilir.” BUGÜN 80-120 TLHalen beş litrelik ayçiçeği fiyatının kalitesine göre 80-120 TL bandında olduğunu, eğer önlem alınmazsa fiyatların dolardaki artışa bağlı olarak daha da yukarı çıkacağını vurgulayan Aygun, ithalatla fiyatları dizginleme politikasının yurtdışında alınan kararlarla geçersiz hale geldiğini belirtti. Aygun, “Rusya 1 Eylül’den itibaren ayçiçeği yağı ihracatında yeni vergi uygulayacak. Tohumu ihraç etmek yerine ürünü işleyerek ayçiçeği yağı ihraç etme ve bu yolla tarım ihracatını yukarı çekme kararı aldı” dedi. Aygun, tüm ülkelerin tarım ihracatını artıracak önlemler alırken, Türkiye’nin ithalatı teşvik eden kararlar almasına tepki gösterdi. Aygun, acilen yağlı tohum l ANKARA Mustafa ÇakırAşıuygulamalarıesnafın işumudunu artırırken zirveyeçıkan borçdüzeyi korkuttu
Aşı uygulamaları esnafın iş umudunu artırırken zirveye çıkan borç düzeyi korkuttu REM Esnaf Barometresi’nin şubat ayı sonuçlarına göre borcu olan esnaf oranı yüzde 65’e çıktı. Bu oran Aralık 2020’de yüzde 45, Ocak 2021’de yüzde 51’di. Türkiye ekonomisinde yaşanan krize son bir yıldır eklenen Covid-19 salgını ve bu nedenle uygulanan kısıtlamalar, özellikle esnaf üzerinde büyük tahribata yol açtı. Son dönemde kısıtlamalar azalsa da bu kesimin soruları ve beklentileri araştırmalara yansımaya devam ediyor. Bu kapsamda, REM People tarafından periyodik hazırlanan “Türkiye Geleneksel Kanalın Nabzı: REM Esnaf Barometresi”nin şubat ayı sonuçları da esnafın güncel durumu hakkında dikkat çekici veriler ortaya koydu.‘TİCARET MORALİ’Rapora göre küçük esnaf umudunu aşıya bağladı. Aşının yaygınlaşmasına bağlı olarak salgının etkisinin azalacağı beklentisiyle güven ve ticaret endekslerinde genel artışlar yaşandı. Ocak ayında 8.2 olan güven endeksi şubatta 10.2 puana, bu kapsamda 10.5 olan genel yaşam endeksi 14.2 puana çıktı. Ocak ayında 7.3 olan ticaret endeksi de şubatta 9.8 puana çıktı. Ayrıca ticaret endeksinde geçen eylül ayından bu yana devam eden düşüş yerini artışa bıraktı. Ancak esnafın borçluluk durumunda ise yükseliş var. Kredi borcu olmayan esnaf oranı Aralık 2020’de yüzde 55 iken Ocak 2021’de yüzde 49, Şubat 2021’de yüzde 35’e düştü. Raporda bu konuda, şu vurgu yapıldı: EN YÜKSEK SEVİYE“Mevcutta kredi borcu bulunan esnafın oranı tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Düşük iş yapma seviyesine sahip olan esnaf, mevcut ödemeler dengesini devam ettirmek adına yüksek faiz maliyetine rağmen kredi kaynağına ihtiyaç duydu. Sahip olduğu borcu ödemekte de zorluk çeken esnaf gelecekte tekrar kredi çekme ihtimali olduğunu belirtiyor.” TÜKETİCİYE ‘KÜÇÜK İŞLETME’ ÇAĞRISITOBB ve Visa, pandemi döneminde küçük işletmelerin faaliyetlerine devam etmelerini desteklemek üzere yeni bir kampanya başlattı. “Bir Alışverişle Çok Şey Fark Eder” sloganlı kampanya, tüketicileri ihtiyaçlarını küçük işletmelerden karşılamaya davet ediyor. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu KOBİ’lerin ülke ekonomisinin belkemiği olduğunu belirtirken Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel şu vurguyu yaptı: “Bu çağrımızla ‘küçük işletmelerin sesleri hiç bitmesin, hayatlarımızdaki yerleri hiç eksilmesin’ diyoruz.” cumhuriyet.com.trKadınlarİstanbul Sözleşmesi için meydanlardan yanıt verdi
Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için meydanlardan yanıt verdi Binlerce kadın İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu’nun çağrısıyla mor bayrakları ve rengârenk pankartlarıyla dün bir kez daha Kadıköy’deydi. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararıyla çekilmesine tepki gösteren kadınlar dün yurdun dört bir yanında alanlara çıktı. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için “Bu iş bitti” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a meydanlardan yanıt verdi. Kadınlar, “‘Sözleşme kalktı’ diye sevinen kadın duşmanlarına kötü bir haberimiz var. Çünkü, bu iş daha bitmedi. Biz buradayız, mücadelemiz var. Biz isyanda olduğumuz sürece kazanma şansları yok. 1 Temmuz’a kadar isyanımızı büyütmek zorundayız” ifadelerini kullandı./Archive/2021/3/28/040909893-istanbulsayfa6-3.jpg‘KATİLLERE BARİKAT’ Kadıköy’deki eylem alanının girişinde kadınlarla polis arasında gerginlik yaşandı. Polisin eylem için getirilen ses sistemine el koymasını protesto eden kadınlar barikat önünde sloganlar attı. Yaşanan kısa süreli gerginlik ses sisteminin iade edilmesinin ardından sona erdi. Gerginlik sırasında “Kadınlara değil katillere barikat” sloganları atıldı. Polislerin bazı kadınları ittiği görüldü. Erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiren kadınların isimleri okunurken meydandan “burada” sesleri yükseldi. İrem Kayıkçı, Feride Eralp, Esil Bayrakçı’nın okuduğu açıklamada, kadın düşmanı, dinci ve muhafazakâr kampanyalar sonucunda İstanbul Sözleşmesi’nin tek taraflı feshedildiği hatırlatılarak, “Şimdi bir de bu hukuksuz kararın Avrupa Konseyi’ne alelacele bildirilmesiyle 3 aylık ‘çekilme’ süresi başladı. İstanbul Sözleşmesi bizim. İstanbul Sözleşmesi hala yürürlükte ve her satırını uygulatana kadar mücadeleye devam edeceğiz” denildi.Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Biz buradayız. Her yerdeyiz. İsyandayız. Daha bu hafta içi, bir gün içinde en az 4 kadın öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi’ni feshetmeye harcanan çaba, uygulamak için harcansaydı hayatta olabilirlerdi. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamakla yükümlü olduğu halde uygulamayanlar, şiddeti önlemeyenler, cezasız bırakanlar, eşitliği sağlamayanlar bu cinayetlerin suç ortağı. Açıkça söylüyoruz: Ya görevinizi yapın ya da istifa edin, çünkü bizim bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok. Yaşama hakkımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’nden de, tek bir hakkımızdan da vazgeçmiyoruz.” Eylemde, LGBTİ+ yurttaşlara yönelik baskılara da tepki gosterilerek “Gökkuşağına dokunma” denildi. Tuğba ÖzerHaftanın ardından neler konuştuk?
Haftanın ardından neler konuştuk? İşte 21-27 Mart'ta yaşanan önemli gelişmeler... EKONOMİDE TSUNAMİCumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın faizi, beklentilerin üzerinde 200 puan artırmasının ardından bu kez de Başkan Naci Ağbal’ı görevden aldı. Gece yarısı gelen ani kararla son üç yıldaki dördüncü başkan, piyasada sert dalgalanmalara yol açtı. Yerine de Yenişafak gazetesinde faiz artması ile ilgili yazılar yazan Prof. Şahap Kavcıoğlu atandı. Tozduman içinde Kavcıoğlu’nun ABD ile dava sürecinde Halkbank yöneticiliği yaptığı unutuldu. Dolar 8.40’ları gördü. TL iki hafta yüzde 10’un üzerinde değer yitirdi. Erdoğan’ın yurttaşa “yastık altındaki dolar ve altını çıkarın” diye talimatı ise sonuç vermedi.BİR GECEDE KARANLIKKadına şiddetle mücadelenin en önemli belgelerinden İstanbul Sözleşmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla bir gecede feshedildi. Kadınlar yurdun her yerinde yaptığı eylemlerle duruma tepki gösterdi. Sivil toplum kuruluşları, barolar ve siyasi partiler, kararı Danıştay’a taşıdı. VİCDAN YOKMUŞ!İktidarın, “Kadın haklarını vicdan değil, kâğıtlarda arayanlar var” dediği ülkede şiddet dizginlenemiyor. Fırat Kaya’nın eşcinsel olduğu gerekçesiyle E.E. isimli bir kişiye yaptığı işkenceyi sosyal medyadan yayımlaması infial yarattı. Kaya’nın 30 civarı benzer suç kaydı olduğu anlaşıldı. İstanbul Sözleşmesi’nden Erdoğan tarafından çıkılmasının ardından 6 günde 10 kadın erkekler tarafından hayattan koparıldı.HİLAFET ÇAĞRISI VE MONTRÖCumhurbaşkanı Erdoğan’ın adımı gericileri cesaretlendirdi. Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı ile bilinen Yeni Akit, hilafet için çağrı yaptı ve “Meclis isterse hilafeti ihya edebilir” iddiasında bulundu. TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise sözleşmeleri feshetme yetkisinin cumhurbaşkanında olduğunu belirterek,“Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin de feshedilebileceğini” savundu.İRTİCAYA YASAL KILIFTürkiye Cumhuriyeti açısından bir tehlikeli karar da TSK'ye ilişin olarak gündeme geldi. Harp okullarına ‘irtica’ serbestliği tanındı. TSK'ye subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarında dikkat çeken bir değişiklik yapıldı. Giriş şartları arasında bulunan “irticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmü kaldırıldı. Yerine harp okullarına giriş için “terör örgütlerine veya milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen gruplara üyelik, iltisak ya da irtibatı bulunmamak” şartı getirildi. Yaşanan değişiklik tartışılırken bir amiralin tarikat tekkesine makam aracıyla giderek zikire katıldığına dair görüntüler sosyal medyada yayımlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhalefetin bu tür eleştirilerine biz alışığız. Bakanlıklarımız bunları zaman zaman, ülkemizin, ordumuzun huzuru için yaparlar” ifadelerini kullandı. TEPKİ ÇEKEN KONGRECumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın günler öncesinden partisinin 7. Olağan Büyük Kurultayı’nda “2023 manifestosunu açıklayacağını” söylemesine karşın, kurultayda yaptığı konuşma “beklentileri karşılamadı.” Kurultayda alt alta sıralanan hedefler ve manifesto yerine, lebaleb görüntüler dikkat çekti. Ülkenin her yerinden tıklım tıklım otobüslerle gelen partililer konuşuldu.Erdoğan, partisinin 7. olağan kurultayında, merkez karar yönetim kurulundan 23 ismi çizdi.MECLİS’TE GÖZALTIHakkındaki kararı kabul etmeyerek TBMM’de bekleyen HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’ten polisler tarafından gözaltına alınarak çıkarıldı.AŞIDA KARMAŞA Sağlık Bakanı Koca, daha önce sonbahara ertelediği 50 milyon yurttaşı aşılama hedefini yeniden yaza çekti. Açıklamaları ile kafa karıştıran Koca, “Mayıs sonuna kadarsa toplam 100 milyon dozun Türkiye’ye ulaşmasını bekliyoruz. Sputnik’in tedariki için ilk görüşmelere başlanmıştır” bilgilerini paylaştı. Yerli aşı çalışmalarının da sürdüğünü aktaran Koca, “Erciyes Üniversitesi tarafından geliştirilen inaktif aşı faz 2 safhasındadır. Son gönüllünün ikinci doz aşısı 9 Nisan’da yapılacak, sonuçların elde edilmesini takiben nisan ayı sonunda, son aşama olan faz 3 aşamasına geçilecek” dedi.BİDEN PUTİN’İ GERİ ÇEVİRDİRusya Devlet Başkanı Putin'in son dönemde gerginlik yaşadığı ABD Başkanı Joe Biden'a yaptığı çevrim içi görüşme teklifinin kabul edilmediği duyuruldu. cumhuriyet.com.trMilas’ta 124 okuldan 102’si, vaka artışıyüzünden yüz yüze eğitime ara verdi
Milas’ta 124 okuldan 102’si, vaka artışı yüzünden yüz yüze eğitime ara verdi Muğla Eğitim Sen Şubesi, ildeki vakalar gerileyene, eğitim emekçileri aşılanana ve düzenli test başlayana kadar yüz yüze eğitime ara verilmesi ve sınavların iptali talebiyle 29 Mart’tan itibaren bir hafta boyunca okullara siyah maskeyle gitme kararı aldı. Yüz yüze eğitime başlanan okullar, Covid-19 vaka sayısındaki artış nedeniyle birer birer kapanıyor. Muğla’ya bağlı Milas’ta hıfzısıhha kurulu kararıyla ilçedeki 124 okuldan 102’sinde 12 Nisan 2021’e dek yüz yüze eğitime ara verildi. Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Birdal Savran, köylerde çalışan öğretmenlerin bir bölümü dışında eğitim emekçilerinin çok büyük bölümüne hâlâ aşı yapılmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: “Ülkenin her yerinde olduğu gibi okullarda da vakalar her geçen gün artıyor. Okullar tüm yaşam alanlarından izole alanlar değil. Acil kapanmanın gerçekleşmediği, fiziksel hareketliliğin azaltılmadığı, kamusal önlemlerin alınmadığı, aşılanmanın gerçekleştirilmediği koşullarda tüm eğitim kurumlarında da salgının artmaya devam edeceği somut bir gerçeklik.Milas’taki 124 okuldan 102’sinde yüz yüze eğitime ara verilmesi, öğrenciler ve öğretmenler arasında salgının giderek yayıldığını gösteriyor. Alınmayan önlemlerin sonucu sağlık hakkı ile eğitim hakkı, çalışma hakkı arasında tercih yapmaya zorlanıyoruz. Aşı, düzenli test, acil kapanma, sınavların iptali zorunluluk haline gelmiştir.Vakalar belirli bir orana gerileyene, eğitim emekçileri aşılanana ve düzenli test başlayana dek yüz yüze eğitime ara verilmesi sınavların iptal edilmesi taleplerimiz için 29 Mart 2021 tarihinden itibaren işyerlerimize okullarımıza bir hafta boyunca siyah maskeyle gidiyoruz.” Figen AtalayKoca'nın dikkatçektiği, aşıgruplarıiçin yapılacak duyuru mesajıgönderildi
Koca'nın dikkat çektiği, aşı grupları için yapılacak duyuru mesajı gönderildi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın geçen hafta düzenlenen Bilim Kurulu toplantısı sonrasında aşılama için “telefonlarınıza gelecek mesajları dikkatle takip edin” diyerek seslendiği 60-65 yaş arası yurttaşların beklediği mesaj cumartesi akşamında geldi. TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Emrah Kırımlı, “Hasta, televizyonda bakanı izliyor ve her gün bize ‘Aşılar geldi mi?’ diye soruyor” dedi. Kırımlı, aşılamayı tamamlama hedefinin yaza çekilmesine ilişkin, “Aşılama hızlı gitmiyor. Şubatta daha hızlıydı. Salgın artık çok yoğun. Aşıların yüzde 80’i ASM’lerde yapılıyor. Belki aşılama merkezleri kurarlar ama bilmiyoruz” diye konuştu. RİSKLİ GRUPLAR AŞILANACAKBionTech aşısının ASM’lerdeki dolaplarda saklanamayacağını belirten Kırımlı, “Sadece belirli hastanelerde yapılabilir” dedi. Öte yandan, aşılamada yeni grup açıldığını duyuran Bakan Koca, 60 yaş üzeri yurttaşlar ile risk grubunda olan morbid obez, malign tümörü olan kanser ve diyaliz hastaları, down sendromu olan yurttaşlar ve immuno supresif tedavi alanların aşı olabileceğini açıkladı. Sarp SağkalEmekli AlbayÜçok, TSK yönetmeliğinden‘irticai’ifadesinin kaldırılmasınıdeğerlendirdi
Emekli Albay Üçok, TSK yönetmeliğinden ‘irticai’ ifadesinin kaldırılmasını değerlendirdi Geçmişte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cemaat ve tarikat yapılanmalarıyla ilgili soruşturmalar yürütmüş olan emekli askeri hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, Harp Okulları ve Astsubay Yüksekokulları’na giriş koşulları arasında bulunan “irticai faaliyete karışmamış olma” şartının kaldırılmasını, “TSK yapısının dibine konmuş dinamit” olarak nitelendirdi. 2009 yılında Hava Kuvvetleri’nde başsavcı olarak FETÖ’nün Işık Evleri ve Karargâh Evleri soruşturmalarını yürütürken o dönem Ergenekon soruşturmasını yürüten Zekeriya Öz’le yaşadıkları “yetki tartışmasının” ardından tutuklanan emekli askeri hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, konuyla ilgili Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. “Harp Okulları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik, 15 Temmuz’dan ve öncesinde FETÖ’nün örgütlenmesinden hiçbir ders çıkartılmadığını gösteriyor” diyen Üçok, “O dönemde Fethullahçılık, MGK ve mahkemeler tarafından terör örgütü olarak kabul edilmemişti. O dönem terör örgütü olarak kabul edilmemiş FETÖ’nün bu ülkede devletin silahlarını halka karşı kullandığını gördük” dedi.'DİNAMİTTEN FARKSIZ'“İrticai görüşleri benimsememiş ve bu faaliyetlere katılmamış olma” şartının kaldırılmasıyla TSK içinde tarikat yapılanmasının önünün açılacağına dikkat çeken Üçok, şöyle konuştu: “Buradaki en önemli sorun şu: TSK içinde bir hiyerarşi var, komutan emreder astı, o emri yerine getirir. Fakat tarikat ve cemaatlerin içinde de bir hiyerarşi var. Orada da şeyh, şıh, ağabey bir şey istediğinde tarikat ya da cemaat mensupları onu yerine getiriyor. Geçmişte yürüttüğümüz soruşturmalarda bizzat bunu gördük; tarikat ya da cemaat hiyerarşisi içine giren bir asker, komutanının değil, şeyhinin, şıhının, ağabeyinin emrini yerine getiriyor. Bu da TSK’nin bin yıllık yapısının dibine konmuş dinamitten farksızdır. Bu, TSK’nin yasal hiyerarşisinin bozularak illegal bir hiyerarşik düzeninin önünü açar.”Birçok tarikatın, MGK tarafından devlete karşı faaliyet gösteren bir yapı olarak tanımlanmamasına karşın Türkiye’nin anayasal laik düzeninin değiştirerek dini bir yönetim getirilmesini savunduğuna dikkat çeken Üçok, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın en temel ilkeleriyle çelişen görüşleri savunan herhangi bir tarikatın mensuplarının TSK’ye yerleşmesinin önü açılıyor. Hilafet isteyen, bir yapının mensubunu TSK’nin içine sokarsanız bu tehlikenin önünü nasıl alacaksınız? Şimdi a, b, c tarikatlarının TSK içinde bir yapılanma çabasına girişmeyeceğini kim garanti edebilir? Bunun nasıl sonuçlara yol açtığını FETÖ örneğinde gördük” diye konuştu.15 Temmuz 2016 gecesi darbe girişimi içinde yer alan askerlerin Akıncı Üssü’ne götürdükleri o dönem Genelkurmay Başkanı olan Hulusi Akar’a, “Sizi kanaat önderimiz Fethullah Gülen’le görüştürelim” dediğini anımsatan Üçok, “Bir tarafta TSK’nin başındaki Genelkurmay Başkanı var, diğer tarafta ise cemaat yapısının başındaki kişi var. Fakat oradaki asker, yasal komutandan değil, cemaatin başındaki kişiden emir alıyor. Bu, cemaat-tarikat yapısı içinde bulunan bir askerin kimden emir aldığının somut göstergesidir” diye konuştu. ‘ÜLKEYE KÖTÜLÜK’2018 yılında Kara Harp Okulu’nda cuma namazını hangi tarikata mensup imamın kıldıracağı konusunda kavga çıktığı iddialarının yer aldığı haberleri anımsatan Üçok, “Bunlar yok sayılarak, sadece cemaatlerin, tarikatların oylarından medet umularak böyle tehlikeli bir yola girmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir. TSK içine siyasetin de tarikat-cemaat gibi dini yapıların da sokulmaması için tüm önlemler alınmalı. Yoksa çok acı olaylar yaşayabiliriz. Yeni 15 Temmuz’lar yaşanmaması için bu hatadan en kısa sürede dönülmeli” değerlendirmesini yaptı. ‘SÜBJEKTİF’ DİYE SAVUNMUŞTU Hüseyin HayatseverCHP Genel BaşkanıKılıçdaroğlu, esnaf veçiftçinin mağduriyetinin giderileceğini söyledi
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, esnaf ve çiftçinin mağduriyetinin giderileceğini söyledi Ekmek fabrikasının inşaatını gezen Kılıçdaroğlu, İstanbul’da bir milyonun üzerinde yoksul hane bulunduğunu belirterek “Ucuz ekmeğe ihtiyacı var. Hayat çok pahalı” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, esnafa ve çiftçiye aldıkları kredilerin faizlerini “sıfırlama” sözü vererek “Sadece ana parayı isteyeceğim” dedi. Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu dün Hadımköy Ekmek Fabrikası’nın inşaatında incelemelerde bulundu. Şantiyeyi gezerken gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, yaşanan yoksullaşmaya dikkat çekti. Kılıçdaroğlu, “İstanbul, özellikle şu son dönemde yaşadığı yoksullukla beraber ekmek üretimine ihtiyaç duyuyor. Belediye başkanımız İstanbullulara hizmet veriyor. Hiçbir evde çocuk yatağa aç girmesin diye defalarca ifade ettik. Bu görevi üstlenecek de o kentin belediye başkanı. Ekrem başkan da bu konuda elinden gelen tüm çabayı gösteriyor. Ucuz ekmeğe ihtiyacı var. Hayat çok pahalı. Yoksulların ağırlıklı olarak bulundukları yer İstanbul. 1 milyonun üstünde yoksul hane var” dedi. İmamoğlu ise Halk Ekmek tarafından 1 liraya ekmek satıldığını belirterek “Neredeyse iki katından daha fazlaya fırınlarda satılıyor. Fırınların da maliyetlerle uğraştığını biliyoruz. Bizim bugün yoksulluğa karşı mücadele verme zorunluluğumuz var” diye konuştu. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, şantiye yakınındaki bir baklava dükkânını ziyaret ederek esnafla sohbet etti. Burada İmamoğlu, baklava keserek ikram etti. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, Kirazlı-Halkalı Metro Hattı’nın açılış törenine katıldı. ‘YENİ ANLAYIŞ GETİRECEĞİZ’Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, şantiye yakınındaki bir baklava dükkânını ziyaret ederek esnafla sohbet etti. Burada İmamoğlu, baklava keserek ikram etti. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, Kirazlı-Halkalı Metro Hattı’nın açılış törenine katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Türki-ye’ye yeni bir siyasi anlayış getireceklerini söyleyerek “Halka hizmet etmek ise tüm belediye başkanlarımız 24 saat çalışıyorlar. Eğer siyasetçi kullandığı paranın halkın parası olduğunu bilir ve o çerçevede harcadığı her kuruşun hesabı verirse yeni bir siyasetin adımını atıyoruz demektir. Bütün belediye başkanlarımız aynı felsefeyle yola çıkıyorlar. Düşünebiliyor musunuz hükümetin dışardan aldığı krediden çok daha ucuza kredi bulabiliyorlar” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, esnafa ve çiftçiye de seslenerek “İzlenen yanlış ekonomik politikalar sonucunda binlerce mağdur olan insanımız var. Esnaf kardeşlerimize sesleniyorum, iktidar olduğumuzda aldığınız o kredilerin faizlerini tamamen sileceğiz ve mağduriyetiniz telafi edeceğiz. Çiftçi kardeşlerime de sesleniyorum, sizin mağduriyetinizi de kesinlikle çözeceğim. Aldığınız kredilerin faizlerini tamamen sıfırlayacağım. Sadece ana para isteyeceğim” ifadelerini kullandı. İlayda KayaErdoğan’ın pazartesi günükabine toplantısından sonra kabinede değişiklik yapabileceği konuşuluyor
Erdoğan’ın pazartesi günü kabine toplantısından sonra kabinede değişiklik yapabileceği konuşuluyor Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a muhalefetin ve kamuoyunun sürdürülen tepkisine karşılık kendisine kabinede yer verileceği ileri sürüldü. AKP’nin 7. olağan kurultayının hemen ardından olası kabine değişikliği de kamuoyunun gündemine otururken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, muhalefetin “Damat nerede?” söylemlerini “boşa düşürmek” amacıyla eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı olarak yeniden kabineye alacağı konuşuluyor. Erdoğan’ın olası kabine değişikliğini de pazartesi günkü son kabine toplantısının ardından gerçekleştireceği ileri sürülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurultayda, grup başkanvekili Mehmet Muş’u “sahadan çekmişti.” Kulislerde, “Berat Albayrak’ın da yakın arkadaşı olduğu, hatta Albayrak’la olan yakınlığı sonrasında grup başkanvekilliği görevine getirildiği ifade edilen Mehmet Muş’un da olası kabine değişikliğinde bakan olabileceği” ifade ediliyor. Bununla birlikte Albayrak’ın da kabinede görevlendirileceğine, böylece Erdoğan’ın parti içinde “Albayrak ve ekibinin güçlenmesine yönelik hamlede bulunacağına” işaret ediliyor. KABİNE YARIN TOPLANACAKAlbayrak’ın neden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı görevine getirileceğine ilişkin de partide şu yorumlarda bulunuluyor: “Cumhurbaşkanı, muhalefetin Hazine rezervlerine ilişkin söylemlerine sert yanıt vermiş ve özellikle grup toplantılarında Albayrak’ın Türkiye’nin enerji atılımlarında gerçekleştirdiği stratejilere atıfta bulunmuştu. Özellikle Karadeniz’deki doğalgaz rezervlerinin keşfini ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmalarında Berat Bey’in aktif rolünü vurgulamıştı. Cumhurbaşkanı Albayrak’ı yeniden kabineye almak istiyor. Ayrıca muhalefetin sürekli Erdoğan’a ve ailesine yönelik söylemlerine de bir karşılık vermek istiyor. Albayrak’ın kabineye yeniden dönmesi, AKP içindeki dengeleri de değiştirir. AKP içinde Albayrak ve ekibi güçlenir. Albayrak eğer Enerji Bakanlığı’nda görev almazsa, Ekonomiden Sorumlu Cumhurbaşkanlığı Yardımcısı olabilir.” Selda GüneysuCHP’liÖzgürÖzel’den, Altun’unİstanbul Sözleşmesi'ne dair açıklamalarına sert tepki geldi
CHP’li Özgür Özel’den, Altun’un İstanbul Sözleşmesi'ne dair açıklamalarına sert tepki geldi Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle ilgili, “Bu iş bitti. Fesih bildirimimiz Avrupa Konseyi Sekreteryası’na ulaştı. Avrupa Konseyi Anlaşmalar Bürosu, sözleşmenin 1 Temmuz itibarıyla ülkemiz bakımından yürürlükten kalkacağını teyit etti” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkmasına yönelik tepkiler sürüyor. Önceki gün televizyon kanalında açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Özgür, “Eğer sen Meclis kararı ile yaptığın bir anlaşmadan Meclis kararı ile çekilmiyorsan, cumhurbaşkanı o anlaşmadan çekilemez. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmadık. Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi bu iş bitmiş değildir” dedi. Özel’in sözleri üzerine açıklama yapan İletişim Başkanı Altun, “CHP tarihinin gördüğü göreceği en beceriksiz parti kişisi yine zırvalamış” dedi. Altun, “Eski sistemde yürütmeyi temsilen Bakanlar Kurulu bu kararı verirdi. Şimdi ise yürütmeyi cumhurbaşkanı temsil ediyor. Yönetim sistemimizden bihaber olan bu zavallı kendince hukuk dersi veriyor. Yönetim sistemimizi öğreneceksiniz” ifadelerini kullandı. Altun’un açıklamalarına sert yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, sözleşmenin hukuken, fiilen ve teknik olarak yürürlükte olduğuna dikkat çekti. Özel, “Ancak girdiğimiz gibi çıkabiliriz. AKP ve MHP’de bu sözleşme konusunda görüş birliği yok. Tartışmayı önlemek için hukuk dışına çıktılar” dedi. “Erdoğan’ın verdiği hukuksuz emre uyanlardan günü gelince hesap sorarız” ifadelerini kullanan Özel, kendisine AKP’li siyasetçiler yerine Altun’un yanıt vermesini ise “Altun’u maşa olarak kullanmak işlerine geliyor” sözleriyle eleştirdi. Erdem Sevgi