News - Haberler
Muğla'da "MaviyeÇevir" seferberliği
Muğla'da "Maviye Çevir" seferberliği Muğla'da vaka sayısının artmasına karşı Muğla'da Büyükşehir Belediyesi ve 13 ilçe belediye başkanı Muğla'da "Mavi" seferberliği başlattı. Muğla Büyükşehir ve ilçe belediye başkanları, pandemi ile mücadelede yurttaşlardan destek istedi. Sosyal medyada paylaşılan videoda Türkiye haritasında 'turuncu' kategoride olan Muğla'ya 'mavi'nin yakışacağı vurgulandı.Belediye başkanı çağrısında şunları söyledi:Hepimiz sevdiklerimiz, büyüklerimiz öğrencilerimiz, fedakar saglık çalışanlarımız ve yaşadığımız şehir için bir şeyler yapabiliriz. Salgını birlikte yeneceğiz ve Muğlamızın haritadaki rengini Maviye döndüreceğiz.#HaritadaMuğlamızaMaviYakışır pic.twitter.com/1hB86ZHytp— Osman Gürün (@osmangurun) March 17, 2021Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras: Normalleşme sürecinde alacağımız tedbirlerle turizmcimize destek olmak içinDalaman Belediye Başkanı Muhammet Karakuş: Esnafımızın tekrar bol kazançlı günlere dönmesi içinDatça Belediye Başkanı Gürsel Uçar: Vatandaşlarımızın Datça'ya gelmiş gibi mutlu olması içinFethiye Belediye Başkanı Alim Karaca: Sıralarını özleyen evlatlarımızın okullarına, öğretmenlerine kavuşması içinKavaklıdere Belediye Başkanı Mehmet Demir: Sabırlı ve fedakar 65 yaş üstü ve gençlerimizin artık özgürce dolaşabilmesi içinKöyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan: Halkımızla birlikte, el ele, kol kola yürümek içinMarmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay: Düğünlerini, nişanlarını erteleyen sevenlerin kavuşması içinMenteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş: Ellerini öpmeye hasret kaldığımız sevdiklerimiz içinMilas Belediye Başkanı Muhammet Tokat: Şehrimizi merak eden, başımızın üstünde yeri olan misafirlerimiz içinOrtaca Belediye Başkanı Alim Uzundemir: Maske, mesafe, hijyen kurallarıyla normalleşmeye katkı sunmak içinSeydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz: Güzel ve sağlıklı günlere umut olmak içinUla Belediye Başkanı Özay Türkler: Yaklaşan baharla sokakların cıvıl cıvıl olabilmesi içinYatağan belediye Başkanı Mustafa Toksöz: Günleri kısıtlamasız doyasıya yaşamak içinMuğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün: Fedakar ve kahraman sağlık çalışanlarımız için haydi Muğla birlikte başaracağız İZMİR / CumhuriyetReuters’a konuşan diplomatlar: AB, Türkiye’ye yaptırımlarıdondurdu
Reuters’a konuşan diplomatlar: AB, Türkiye’ye yaptırımları dondurdu Reuters haber ajansına konuşan diplomatlardan biri, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırım uygulamasından ziyade “diplomatik yollara öncelik verildiğini” ifade etti. Avrupa Liderler Zirvesi’nde, Doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama ve sondaj faaliyetleriyle nedeniyle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) iki yöneticisinin yaptırım listesine alınmasıyla ilgili Reuters tarafından bir iddia ortaya atıldı. Reuters’a demeç veren 4 AB’li diplomat, “Avrupa Birliği'nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) üst düzey yöneticilerini kara listeye alma planlarını dondurduğunu” söyledi.Reuters’a konuşan diplomatlardan biri, ABD Başkanı Joe Biden'ın yeni yönetiminin Brüksel'i, NATO müttefiki ve AB aday ülkesi olan Türkiye'ye yaptırım uygulamaması çağrısında bulunduğunu belirtti.Başka bir diplomat, "Başka kişilerin de kara listeye alınmasıyla ilgili çalışmalar durdu ve artık ekonomik yaptırımlardan konuşulmuyor" dedi.Reuters’a konuşan bir diğer diplomat ise “çalışmaların başarılı olmadığını” söyledi ve ismi açıklanmayan başka bir diplomat ise "diplomatik yola öncelik verildi" ifadesini kullandı.Reuters’a konuşan başka bir AB diplomatı, AB liderlerinin aralık ayında aldığı karardan sonra, Liderler Zirvesi’nde TPAO başkanı Melih Han Bilgin de dahil olmak üzere daha fazla kurul üyesine yaptırım uygulamanın tartışıldığını aktardı.Diplomatlar, Erdoğan ile Avrupa Komisyonu Başkanı arasında 9 Ocak'ta gerçekleştirdiği video konferansın ardından Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve NATO Genel Sekreteri ile yüz yüze görüşmelerinin Türkiye’ye karşı değişimi etkilediğini ifade ettiler. cumhuriyet.com.trKaracabey kazandı
Karacabey kazandı Karacabey Belediyespor - Bodrumspor: 2-1 /Archive%5C2021%5C3%5C18%5C175411103-karacabey-belediyespor-bodrumspor-2-1_2.jpgSTAT: M. Fehmi GerçekerHAKEMLER: Ozan Bileyci (xx), Salim Şanlıer (xx), Ozan Burak Akduman (xx)KARACABEY BELEDİYESPOR: Veysel (xxx) – Hasan (xx), Sergen (xx), İlyas (xx), Taşkın (xx) (Dk.76 Abdullah), Gökhan (xx) (Dk.83 Temel), Onur (xxx), Rasimcan (xx), Berk (xx) (Dk.72 Arda), Sadık (xx), Ömer (x) (Dk.83 Eren)BODRUMSPOR: Yakup (x) - Süleyman (x), Oğuzhan (x) (Dk.79 Enes), Batuhan(x) (Dk.60 Adem), Orhan (xx), Ozan (x), Muhammet(x), Emre (x), Cenk (x) (Dk.79 Emirhan), Halil (x) (Dk.60 Hüseyin), Murat (x) (Dk.80 Burak)GOLLER: Dk.86 Temel (P), Dk.90 İlyas (Karacabey Belediyespor) Dk.18 Ozan (P) (Bodrumspor) SARI KARTLAR: Rasimcan, Onur, Ömer (Karacabey Belediyespor) Halil, Murat, Emre (Bodrumspor)KIRMIZI KART: Dk. 90 Emirhan (Bodrumspor)Misli.com 2'nci Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Karacabey Belediyespor, kendi sahasında konuk ettiği Bodrumspor’u 2-1 mağlup etti.12’nci dakikada Berk’in pasıyla ceza sahasında topla buluşan Hasan’ın vuruşunda top az farkla üstten auta çıktı.18’inci dakikada Batuhan’ın Onur tarafından düşürülmesi sonucu hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltıyı kullanan Ozan topu filelere gönderdi: 0-1.32’nci dakikada Gökhan’ın vuruşunda top kaleci Yakup’ta kaldı.36’ncı dakikada İlyas’ın kullandığı korner vuruşunda topla buluşan Onur’un kafa vuruşu sonucunda top üst direğe çarparak auta çıktı.48’inci dakikada Murat’ın ortasında Cenk’in kafa vuruşunda top kaleci Veysel’de kaldı.58’inci dakikada Sadık’ın vuruşunda kaleci Yakup topa müdahale ederek ceza sahasına çeldi.66’ncı dakikada Hüseyin’in pasıyla ceza sahasında topla buluşan Ozan’ın vuruşunda kaleci Veysel topa müdahale ederek ceza sahasına çeldi.77’nci dakikada Abdullah’ın vuruşunda top kaleci Yakup’ta kaldı.85’inci dakikada Emirhan’ın Sadık’ı ceza sahasında düşürmesi sonucunda hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltıyı kullanan Temel topu ağlarla buluşturdu: 1-1.86’ncı dakikada Ozan’ın vuruşunda top kaleci Veysel’de kaldı.90’ıncı dakikada Arda’nın vuruşunda top üst direkten ceza sahasına döndü. Ceza sahasına dönen topu takip eden İlyas topu ağlara gönderdi: 2-1.Aynı dakikada Bodrumspor'da Emirhan Subaş, rakibine sportmenlik dışı hareketinin ardından direkt olarak kırmızı kart gördü.Mücadele sonucunda Karacabey Belediyespor, Bodrumspor ‘u 2-1 mağlup etti. DHAFenerbahçe'de Erol Bulut'tan Ozan'aözel ilgi!
Fenerbahçe'de Erol Bulut'tan Ozan'a özel ilgi! Gökhan Gönül bireysel çalışmasını sürdürdü. Erol Bulut, Ozan Tufan'la özel olarak ilgilendi. Fenerbahçe, Süper Lig’in 31. haftasında deplasmanda Beşiktaş ile oynayacağı maçın hazırlıklarını bugün yaptığı antrenmanla sürdürdü.Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde Teknik Direktör Erol Bulut yönetiminde gerçekleştirilen antrenman ısınma çalışmalarıyla başladı. Futbolcular, daha sonra pas koordinasyon çalışması gerçekleştirdi ve idmanın basına açık bölümü bu şekilde tamamlandı.Sarı-lacivertlilerde Sinan Gümüş antrenmanın ilk bölümünde takımla çalışırken, Mesut Özil ve Sadık Çiftpınar sakatlıkları sebebiyle idmanda yer almadı. Gökhan Gönül ise bireysel çalışmasını sürdürdü. Erol Bulut, Ozan Tufan'la özel olarak ilgilendi. Bulut, Ozan Tufan'la bir konuşma da yaptı.Sarı-lacivertliler, yarın gerçekleştireceği antrenmanla Beşiktaş derbisinin hazırlıklarına devam edecek. İHAFatih Altaylıtepki gösterdi: Hepsi masalmış
Fatih Altaylı tepki gösterdi: Hepsi masalmış Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklamasının ardından yaşananları kaleme aldı. Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklamasının ardından yaşananları kaleme aldı.Altaylı bugünkü yazısında, İnsan Hakları Eylem Planı’nın yeni açıklandığını fakat uygulanmadığını belirtti. Altaylı, Cumhuriyet yazarı Enver Aysever’in gözaltına alınmasına tepki göstererek, "Plan daha taze, dumanı tütüyor olmalı! Her gün olanlara bakmak da mümkün de sadece dün olanlara bakalım” dedi.Altaylı şöyle devam etti: “Ne demişlerdi, 'İfade almak için tutuklama, gözaltı gibi şeyler olmayacak.' Biz de demiştik 'Yasa zaten ille de yapın demiyor. Böyle uygulamazsanız böyle olmaz.' Dün ne oldu? Gazeteci Enver Aysever, ifadesi alınmak üzere gözaltına alındı. Bu duyup bildiğimiz, kim bilir başka kimlere aynısı oldu! Adam burada. Bir yere kaçtığı kaçacağı yok. Belli ki, çağrı eline ulaşmamış. Şart mıdır gözaltı?” cumhuriyet.com.trCovid aşısı: Türkiye mevcut hızla devam ederse aşılamayıne zaman tamamlayabilir?
Covid aşısı: Türkiye mevcut hızla devam ederse aşılamayı ne zaman tamamlayabilir? Türkiye'de koronavirüse karşı yaygın aşılamanın sürdüğü son iki ay içerisinde, bugün itibariyle toplam 12 milyon 671 bin doz aşı yapıldı. Şu ana dek 8 milyon kişi birinci doz aşısını olurken, bu kişilerin 3,5 milyonluk bölümü ikinci doz aşılarını olmayı bekliyor. Mevcut hizla gidilirse nüfusun yüzde 60'ının aşılanmasının en az 7 ila 8 ay alacağı ifade ediliyor. Getty ImagesTürkiye'de koronavirüse karşı yaygın aşılamanın sürdüğü son iki ay içerisinde, bugün itibariyle toplam 12 milyon 671 bin doz aşı yapıldı. Şu ana dek 8 milyon kişi birinci doz aşısını olurken, bu kişilerin 3,5 milyonluk bölümü ikinci doz aşılarını olmayı bekliyor.Uzmanlara göre, Türkiye'de toplum bağışıklığının kazanılması için en az 60 milyon kişinin aşı olması gerekiyor. Peki, Türkiye bu hızla giderse aşılamayı ne zaman tamamlayabilecek?BBC Türkçe'ye konuşan sağlıkçılar, Türkiye'nin son iki aydaki mevcut aşılama hızına göre 60 milyon vatandaşa 120 milyon doz aşı uygulamanın günde ortalama 500.000 doz aşılamanın yapılması durumunda 7-8 ay süreceğini ifade ediyor.Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu üyesi Dr. Emrah Kırımlı, yaygın aşılamanın başladığı 11 Ocak'tan bu yana yaklaşık 12 buçuk milyon doz aşı yapıldığı düşünüldüğünde, günlük ortalamanın 200 bin doz civarında seyrettiğini belirtiyor. Kırımlı'ya göre bu rakam, Türkiye'nin gerçek aşılama kapasitesinin oldukça altında kalıyor.15-19 Şubat arasında günde 400-600 bin doz arası aşı yapılarak beş günde toplam 2 milyon doza ulaşıldığını söyleyen Kırımlı, Türkiye'nin günlük 500 bin doz aşılama yapma kapasitesi bulunduğunu ifade ediyor.Dolayısıyla Türkiye'nin elinde yeterli miktarda aşı bulunması halinde günde 500 bin doz aşı ile, 120 milyon doza 240 günde ulaşılabileceğini söylüyor:"Yani en iyi şartlar altında bile 120 milyon dozluk aşılamayı tamamlamamız 7-8 ay sürecek. Sağlık Bakanı günde 1.5 milyon kişiyi aşılarız dedi ama gerçek hayatta böyle olmadı. Aşılamanın başladığı 11 Ocak'tan bugüne dek, günde ortalama 200 bin kişi aşılayabilmişiz. Bu şekilde giderse aylar, hatta yıllar sürecek gibi duruyor. Elimizde aşı olsa toplu aşı merkezleri kurulabilir ancak o da var mı yok mu bilmiyoruz."Mevcut hız olan günde ortalama 200 bin aşı ile devam edilmesi durumunda ise 60 milyon kişinin her iki dozu da alarak aşılanması, 2022 yılı sonunu bulabilir.'Aşılama süreci uzarsa yeni varyantlar ortaya çıkabilir'BBC Türkçe'ye konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Necmettin Ünal aşılamada esas sıkıntının sağlık sisteminin aşılama kapasitesinden değil, aşı temininde yaşanan sorunlardan kaynaklandığını belirtiyor.Ünal'a göre gerekli aşılama hızla gerçekleştirilip toplum bağışıklığı kazanılmadığı takdirde, virüsün mutasyona uğrayıp yeni varyantlar oluşturma olasılığı bulunuyor:"Şu ana dek Türkiye'de koronavirüsün üç yeni varyantı tespit edildi. Bunların dışında çeşitli varyantlar var ama hâkim duruma gelebilmiş değiller. Vaka sayılarının yüksek devam etmesi ve aşılamanın kısa sürede tamamlanamaması durumunda, her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de kendisine özgü varyantların gelişmesi bir olasılık."Ünal bu riski önlemenin iki yolu olduğunu ifade ediyor:Çok hızlı aşı yaparsınız ve virüsün yayılmasına izin vermediğiniz için varyantların ortaya çıkmasına engel olursunuz.Herkesi evine kapatırsınız, hastalık yayılamaz ve varyant oluşma olasılığı azalır.Ünal "Bizim bulunduğumuz noktada her ikisine de ulaşamamış durumdayız" tespitini yapıyor ve mevcut aşıların yeni varyantlara karşı ne kadar etkili olacağının ise varyantın niteliğine ya da mutasyonun gerçekleştiği yerlere bağlı olarak değişeceğini ifade ediyor.Ünal'a göre Türkiye aşı temininde zorlanan tek ülke olmadığı gibi, aşılama açısından dünya sıralamasında 'görece' iyi bir konumda yer alıyor:"Türkiye'de yapılan aşı dozu açısından dünyadaki ilk on ülkeden biriyiz. Bu açıdan hiç fena bir konumda değil. Ancak nüfusa göre aşıladığımız kişi sayısı oranına baktığımızda çok düşük bir yüzdede kalıyoruz. Yani aşılamamız yetersiz ama diğer yandan, aşı teminindeki problem sadece bize özgü bir problem değil."Türkiye aşılamada nasıl bir yol izledi?Türkiye'de kitlesel aşılama programı 14 Ocak'ta sağlık çalışanları ve 65 yaşının üstündeki vatandaşlarla başladı.Türkiye'nin aşı tedarikiyle hükümet yetkililerinin çeşitli zamanlarda yaptığı birbirinden farklı açıklamalar, yeterli aşının bulunmadığı konusunda tartışmalara sebep oldu.Hükümet, aşı politikasının planlandığı gibi gittiğini söylüyor.BBCTürkiye'ye kaç doz aşı ulaştı?Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 25 Kasım 2020'de Sinovac şirketiyle 50 milyon doz Coronavac aşısı için anlaşma imzalandığını duyurdu.3 milyon dozluk ilk teslimat 30 Aralık 2020'de ulaştı. 25 Ocak'ta 6.5 milyon doz, 29 Ocak'ta ise 3.5 milyon doz CoronaVac aşısı daha geldi.Bu teslimat, Türkiye'ye aşı geldiğinin duyurulduğu son resmi açıklamaydı.Bakan Koca, Türkiye'nin artık aşı teslimatlarıyla ilgili duyuru gerçekleştirmeyeceğini ve bu sürecin küresel bir savaşa dönüştüğünü aktarmıştı.Koca'nın 10 Şubat'ta yaptığı açıklamasında, şu ana kadar Türkiye'ye toplam 15 milyon doz aşının ulaştığı ve yaklaşık 130 milyon aşı için gerekli anlaşmaların tamamlandığı belirtildi.Getty Images25 Şubat'ta Koca, Türkiye'nin Mayıs sonuna kadar 105 milyon Covid-19 aşısı edinip tamamını kullanarak 52.5 milyon kişinin o tarihe kadar aşılanacağını söylemişti.Türkiye'de ilk vakanın açıklandığı 11 Mart 2020'nin üzerinden tam bir yıl geçmesinin ardından ise, eğer Türkiye planlandığı gibi sonbahardan önce 50 milyon kişiyi aşılayabilirse, pandeminin artık insanlar üzerinde ağır bir yük olmayacağını söyledi.Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Mart'ta yaptığı açıklamada, "Çin'den de ikinci bir paketin gelmesi söz konusu olabilir" dedi:"Aşı konusunda, şu anda bizim Çin ile anlaşmamız var. Oradan aldığımız ve alacağımız aşılar devam ediyor. Bu arada Almanya ile olan anlaşmamız da devam ediyor. Fakat yine Rusya ile bir anlaşmamız var. Rusya ile olan anlaşma da görüşmelerimiz bakanlıklarımız arasında devam ediyor. Çin'den de ikinci bir paketin gelmesi söz konusu olabilir. Mutabık kalırsak bir 50 milyon daha Çin'den alabiliriz."Türkiye'nin Çin'den 50 milyon doz aşı daha alıp almadığını belirsizliğini koruyor.Türkiye'de hali hazırda devam eden 17 yerli aşı çalışması bulunuyor.Sağlık uzmanları Türkiye'nin birden fazla aşı temin etmesi gerektiğine ve aşılama oranının artırılması gerektiğine işaret ediyor. BBC TürkçeDanişmentliİsmail Efe’nin anısınıEfeler'de yaşatılacak
Danişmentli İsmail Efe’nin anısını Efeler'de yaşatılacak Aydın'da Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 106. yıl dönümü kapsamında Efeler Belediyesi tarafından yaptırılan Çanakkale ve Yemen cephelerinde savaşan ‘Kuva-yı Milliye Milis Binbaşı Danişmentli İsmail Efe Anıt Heykeli’nin açılışını gerçekleştirdi. Efeler Belediyesi tarafından, Köprülü Veysipaşa Mahallesi'nde Danişmentli İsmail Efe’nin anısını ölümsüzleştirmek için anıt heykeli yaptırıldı. Danişmentli İsmail Efe Anıt Heykeli Açılışı, koronavirüs tedbirleri dikkate alınarak gerçekleştirildi. /Archive/2021/3/18/162410000-4.jpgEfeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay açılışta yaptığı konuşmada, "Hem Birinci Dünya Savaşı’nda hem de Kurtuluş Savaşı’nda yurdu ve milleti için canını ortaya koyan, büyük yararlılıklar gösteren Aydın’ın yiğit evladı Danişmentli İsmail Efe’nin anısını ölümsüzleştirmek istedik. Efeler Belediyesi olarak kahraman Efemizin adına yaraşır heykelini bir anıt olarak bugün burada sizlerle birlikte açmaktan büyük mutluluk duyuyorum." dedi.Atay, sözlerini şöyle sürdürdü:“Danişmentli İsmail Efe 1878 yılında bugün Efeler ilçemizin bir mahallesi olan eski deyişle Aydın merkeze bağlı Danişment köyünde doğdu. Askerlik çağına geldiğinde silahaltına alındı. Uzun yıllar Osmanlı ordusunun topçu birliklerinde askerlik yaptı. İyi derecede top kullanmayı öğrendi. Danişmentli İsmail’in askerlik yılları Osmanlı Devleti’nin en çalkantılı ve en zor geçen yıllarına rastladı. Efe, bu yıllarda Balkan Savaşları’na katıldı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Çanakkale Cephesi’ndeki Gelibolu Muharebelerinde savaştı. Bu cephe kapanınca Yemen Cephesi’ne gönderildi. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Cebel Topçu Eri olarak terhis edildi.”/Archive/2021/3/18/162407890-1.jpg“KUVA-YI MİLLİYE’YE KATILDI”“Köyüne geldi, yerleşti, çok geçmeden de Aydın ve çevresi, Yunan Ordusu tarafından işgal edildi. İsmail Efe, mor cepkenini giydi, silahını yeniden eline aldı, beş kızanıyla Kuva-yı Milliye’ye katıldı. Batı Anadolu’nun diğer illerinden gelen diğer efe ve zeybeklerle birlikte Yunan Ordusu’na karşı düzenlenen baskınlara ve çete savaşlarına katıldı. Bu sırada Ankara’da kurulan TBMM’ye karşı ülkenin değişik yerlerinde iç isyanlar çıktı. TBMM Hükümeti’nin elinde bu isyanları bastıracak yeterli silahlı birlik yoktu. Aydın zeybeklerinden yardım istendi. Danişmentli İsmail Efe; Çanakkale Boğazı’nın doğusunda çıkan Aznavur Ahmet Ayaklanması, İstanbul Boğazı’nın doğusunda çıkan Bolu-Düzce Ayaklanması ve Konya çevresinde çıkan Delibaş Mehmet İsyanının bastırılmasında önemli rol oynadı.”“AYDIN SAVUNMASINDA TOP KULLANAN TEK EFE”“İç isyanlarının bastırılmasından sonra Aydın cephesine döndü. Yunan Ordusu’ndan ele geçirilen seri atışlı bir dağ topu, Danişmentli İsmail Efe’nin emrine verildi. Efe bu topu yunan askeri birliklerine karşı ustalıkla kullandı. Aydın savunmasında top kullanan tek efe olarak tarihe geçti. 1921 yılında düzenli ordunun kurulmasından sonra kırk yaş üzerinde olduğu için er olarak orduya alınmadı. Efe de köyüne döndü, vatanın işgalinden kurtarılması ve Cumhuriyet’in ilanından sonra Efe’nin Kurtuluş Savaşı’ndaki yararlılıklarını unutmayan Mustafa Kemal Atatürk, Danişmentli İsmail Efe’yi Milis Binbaşı rütbesi vererek onurlandırdı. TBMM de Efe’yi Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirdi. Uzun süre köyünde yaşayan İsmail Efe yaşamının son yıllarında Aydın Merkeze yani Efeler ilçemize taşındı. /Archive/2021/3/18/162405937-6.jpg“EFELER’DE ESNAF OLARAK YAŞAMINI SÜRDÜRDÜ”“Çarşı Karakol’un alt köşesindeki iki katlı binada esnaf olarak yaşadı. Binanın alt kısmını zahire alım satımı için dükkan olarak, üst katını da mesken olarak kullandı. Danişmentli İsmail Efe 4 Temmuz 1946 günü aramızdan ayrıldı. Kahraman efemizin heykelini açmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, bize böyle güzel bir vatan bıraktıkları için anıları önünde bir kez daha saygı ve minnetle eğiliyorum. Işıklar içinde uyusunlar.” cumhuriyet.com.tr'Sen benim kahramanımsın'
'Sen benim kahramanımsın' Şırnak'ta 2016 yılında şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Habip Gökçe'nin 6 yaşındaki kızı Mirayşah, okuma - yazma öğrenmesinin ardından ilk mektubunu babasına yazdı. Mektubunda şehit olan babasına sevgisini ve özlemini anlatan Mirayşah, "Ben okuma yazmayı öğrendim. Ben 6 yaşındayım. Seni çok özledim. Seninle gurur duyuyorum çünkü sen benim kahramanımsın. Canım babacım, sana söz veriyorum senin gibi yardımsever olacağım" diye yazdı. Şırnak'ta 2016 yılında şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Habip Gökçe'nin 6 yaşındaki kızı Mirayşah, okuma - yazma öğrenmesinin ardından ilk mektubunu babasına yazdı./Archive/2021/3/18/161800973-screenshot1.jpgMektubunda şehit olan babasına sevgisini ve özlemini anlatan Mirayşah, "Ben okuma yazmayı öğrendim. Ben 6 yaşındayım. Seni çok özledim. Seninle gurur duyuyorum çünkü sen benim kahramanımsın. Canım babacım, sana söz veriyorum senin gibi yardımsever olacağım" diye yazdı./Archive/2021/3/18/162002471-71884.jpg/Archive/2021/3/18/161749379-aaa.jpgŞırnak'ta teröristlerle çıkan çatışmada 2016 yılında şehit düşen Gökçe, Çorum'da toprağa verildiğinde kızı Mirayşah henüz 1 yaşındaydı. 6 yaşına gelen ve okuma yazmayı öğrenen Mirayşah, ilk mektubunu babasına yazdı. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü kapsamında Çorum'da şehitlik ziyaret edildi, dualar okundu. Mirayşah, yazdığı mektubu, babasının mezar taşına yapıştırdı. Babasını çok sevdiğini ve okuma yazmayı öğrenir öğrenmez ilk olarak babasına duygularını mektupla anlatmak istediğini söyledi. "...KIZIN MİRAYŞAH" Mirayşah, babasına yazdığı mektubunda şu ifadelere yer verdi: "Canım Babam, seni çok seviyorum babam. Ben okuma yazmayı öğrendim. Ben 6 yaşındayım. Seni çok özledim. Seninle gurur duyuyorum çünkü sen benim kahramanımsın. Canım babacım, sana söz veriyorum senin gibi yardımsever olacağım. Annem ile birlikte ben de adını yaşatacağım. İleride senin gurur duyacağın işler yapacağım. Sana çok dua ediyorum benim güzel yüzlü babam. Annem de ben de seni çok seviyoruz. Kızın Mirayşah.” ANKAUzmanından‘boya’uyarısı; erkeklerde kısırlığı,çocuklarda ise astımıtetikliyor
Uzmanından ‘boya’ uyarısı; erkeklerde kısırlığı, çocuklarda ise astımı tetikliyor Endokrin engelleyicilerin, boyalarda sıklıkla yer aldığını kaydeden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, “Akrilik boyalarda özellikle kullanılan alkil fenol etoksilat, özellikle son dönemde çok fazla çalışılır oldu. Bu maddenin de erkeklerde üreme sisteminde birikerek kısırlığa yol açabileceğine dair önemli bilgiler mevcut. Diğer bir madde ise boyalarda sıklıkla kullanılan eterdir. Eter de su bazlı boyalarda daha çok kullanılan bir bileşik. Bu da çocuklarda özellikle alerji ve astımı tetikleyebildiği gösterilmiş olan bir madde” diye konuştu. Endokrin engelleyicilerin, boyalarda sıklıkla yer aldığını kaydeden Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, “Akrilik boyalarda özellikle kullanılan alkil fenol etoksilat, özellikle son dönemde çok fazla çalışılır oldu. Bu maddenin de erkeklerde üreme sisteminde birikerek kısırlığa yol açabileceğine dair önemli bilgiler mevcut. Diğer bir madde ise boyalarda sıklıkla kullanılan eterdir. Eter de su bazlı boyalarda daha çok kullanılan bir bileşik. Bu da çocuklarda özellikle alerji ve astımı tetikleyebildiği gösterilmiş olan bir madde” diye konuştu.Son zamanlarda, özellikle evlerini yenilemek için beyaz eşya ya da mobilyalarını akrilik boyalar ile boyayanların sayısı artmaya başladı. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan ise, endüstriyel ürünlerde kullanılan boyalarda bulunan endokrin engelleyici maddelerin birçok hastalığa davetiye çıkardığına dikkat çekti.Hormonların hücreden hücreye mesaj ileten çok özel sinyaller olduğunu aktaran Doç. Dr. İlhan, “Hormonlar, bir hücreden diğer hücreye giderek o hücrenin bölünmesini, metabolizmasını, çoğalmasını ve hatta ölmesini emreden çeşitli mesajlar mahiyetindeki sinyaller. Vücudumuzda bu iş için özelleşmiş birçok doku var. Tiroid bezinden pankreas bezine, böbrek üstü bezinden üreme organlarına kadar birçok endokrin bez bu konuda görev alıyor. Bu hormon seviyeleri çok hassas bir dengede sürdürülürken, son zamanlarda sanayileşme ile birçok madde vücutta ve endokrin bezlerinde birikim yaparak bu bezlerin çalışmasını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Biz bunlara endokrin engelleyiciler diyoruz. Bunların başında plastik malzemelerde kullanılan BPA dediğimiz madde, ftalatlar, perflora karbonlar, çeşitli tarım ilaçları veya ağır metaller sayılabilir” dedi.ERKEKLERDE KISIRLIĞA NEDEN OLUYOREndokrin engelleyicilerin sıklıkla yer aldığı bir yerin de boyalar olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. İlhan, “Duvar boyaları olsun akrilik boyalar olsun, endüstride oldukça fazla kullanılan ve sağlığa zarar verebilecek endokrin engelleyiciler. Bu maddelerin boyalarda kullanılmasının nedenleri, boyanın koruyuculuğunu ve esnekliğini artırması ya da pigment ayarı için kullanılması olarak sıralanabilir. Vücuda en çok zarar veren maddelerin başında ftalat dediğimiz maddeler geliyor. Bu maddeler, boyanın esnekliğini artırmak için kullanılıyor. Ama çok net bir şekilde, erkeklerde kısırlık yaptığı gösterilmiş bir endokrin engelleyici. Bunun dışında akrilik boyalarda özellikle kullanılan alkil fenol etoksilat diye bir madde. Özellikle son dönemde çok fazla çalışılır oldu. Yine bu maddenin de erkeklerde üreme sisteminde birikerek kısırlığa yol açabileceğine dair önemli bilgiler mevcut” diye konuştu.ÇOCUKLARDA ALERJİK ASTIMI TETİKLİYOREndüstride eskiden beri kullanılan formaldehitin de boyalarda kullanılan önemli bileşiklerden bir tanesi olduğunu söyleyen Doç. Dr. İlhan, “Mesela formaldehit kullanıldığında odalarda yıllarca kalabiliyor ve kansere de sebep olabiliyor. Solunum yolu irritasyonuna (alerji ya da doku hasarı) da sebep olabiliyor. Diğer bir madde ise boyalarda sıklıkla kullanılan eterdir. Eter de su bazlı boyalarda daha çok kullanılan bir bileşik. Bu da çocuklarda özellikle alerji ve astımı tetikleyebildiği gösterilmiş olan bir madde” ifadelerini kullandı.Doç. Dr. Mahmut Muzaffer İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:“Bazı boyaların antimikrobik özelliklerini de görüyoruz son dönemlerde. Bunlara dikkat etmek lazım. Çünkü bu boyaların antimikrobiyal özellikleri yanında çok da bir faydası olduğu yönünde bir kanıt yok. Ama burada daha çok pestisitler kullanılıyor. Bunlar da hem akut zehirlenmelere hem de uzun dönemde organlarda birikerek çeşitli fonksiyon bozukluklarına yol açabiliyor. Bunun dışında boyalarda pigmentasyon için bazen silika ya da ağır metaller kullanılabiliyor. Bunlar da çeşitli kanser hastalıklarına yol açabiliyor.”“BOYALARIN SERTİFİKASYONU İÇİN GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALI”Hem Avrupa’da hem de Amerika’da boyalar konusunda bir duyarlılık gelişmeye başladığını belirten Doç. Dr. İlhan, “Uçucu Organik Bileşik (VOC - Volatile organic compound) diye bir şey var. Boyaların içerdiği organik bileşiklerin miktarını ayarlayan bir sistem. Bunun hiç olmaması hatta olacaksa da 50 gram veya 50 militrenin altında olması öneriliyor. Özellikle buna dikkat etmek lazım. Ülkemizde de boyaların sertifikasyonu için gerekli düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ek olarak halkın bilinçlenmesi, bu boyaları alırken içeriğini sorgulaması, boya üreticilerinden içeriklerini öğrenmesi çok çok önemli. Boyalarla mümkün olduğunca teması ve solunumu azaltması, özellikle ilk boyanan zamanlarda, oldukça önemli” diyerek sözlerini sonlandırdı. cumhuriyet.com.trİbrahim Tatlıses’e silahlısaldırıdavasında karar
İbrahim Tatlıses’e silahlı saldırı davasında karar Sanatçı İbrahim Tatlıses ve asistanı Buket Çakıcı ile şoförü Hakan Çalışkan'ın içinde bulunduğu arabaya 2011 yılında düzenlenen silahlı saldırı davasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, sanık Abdullah Uçmak'ı, Buket Çakıcı ve Hakan Çalışkan'a karşı "Kasten tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan toplam 30 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, iki sanığa da aynı suçtan ayrı ayrı 30'ar yıl hapis cezası verirken, bir sanık ise 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Uçmak getirilirken, diğer sanıklar ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Duruşma savcısı, önceki duruşmada verdiği mütalaasını tekrar ederek sanıkların cezalandırılmasını istedi. Sanık Abdullah Uçmak, müşteki avukatı Ahmet Küçük'ün savunmasına karşı, "Avukat haddini aşarak terbiyesizce konuştu. Siz müdahale etmediniz. Ben de sizin huzurunuzda müdahale etmek istemiyorum" dedi. Sanığın bu sözleri üzerine müşteki avukatı Ahmet Küçük de "Sen nasıl konuşuyorsun" diyerek tepki gösterdi. Gerginlik üzerine mahkeme başkanı, Abdullah Uçmak ve müşteki avukatlarını salondan çıkardı. "MÜŞTEKİLERE KARŞI KASTEN İŞLENMİŞ HİÇBİR FİİL YOKTUR"Daha sonra Abdullah Uçmak savunmasının alınması için salona alındı. Uçmak, "Savcı Bey, önceki savcının iddianamesini kopyalayıp yapıştırmış. Asıl hedefin (İbrahim Tatlıses) başından çıkan merminin parçalarıyla diğer kişilerin yaralanmış olabileceği görüntülerde bellidir. Müştekilere karşı kasten işlenmiş hiçbir fiil yoktur. İsteseler ikisini de vururlardı. Bu kişileri öldürmek istemedikleri belli. Vurulduklarında sağ ve sol cama mermi geliyor. Şoförün bulunduğu veya başka yere mermi gelmiyor. Bu dosya başından beri berbat bir dosya. Başka da söyleyecek bir şeyim yok" dedi. AVUKATI BERAATİNİ TALEP ETTİSanık Abdullah Uçmak’ın avukatı ise mütalaaya katılmadıklarını söyleyerek, "Müvekkilim, Yunus Ayık'ı şoförlük yapması konusunda ikna ettiği söyleniyor ancak en başından beri böyle bir şey olmadığı biliniyor. Sanıkların öldürme kastları olsaydı ilk önce şoförü öldürürlerdi. Müvekkiller hakkında lehe olan hususların uygulanmasını talep ediyorum" şeklinde konuşarak Uçmak'ın beraatini talep etti.ABDULLAH UÇMAK VE 2 SANIĞA TOPLAM 30'AR YIL HAPİSMahkeme heyeti, sanık Abdullah Uçmak'ı müştekiler Buket Çakıcı ve Hakan Çalışkan'a karşı "Kasten tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan ayrı ayrı 15'er yıldan olmak üzere toplam 30 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıklar Ersin Altun ve Yunus Ayık da müştekiler Buket Çakıcı ve Hakan Çalışkan'a karşı "Kasten tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" suçundan 15'er yıldan olmak üzere ayrı ayrı toplam 30'ar yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Sanık Emin Birdal ise "Silah sağlama" suçundan 7 yıl 3 ay 15 gün hapis ve 2 bin 500 TL adli para cezasına çarptırıldı. NE OLMUŞTU?İbrahim Tatlıses, katıldığı program çekimlerinden çıktığında asistanı Buket Çakıcı ve şoförü Hakan Çalışkan’ın içinde bulunduğu arabaya 14 Mart 2011’de silahlı saldırı yapılmıştı. İbrahim Tatlıses ve Buket Çalışkan’ın yaralandığı olayda, şoför Hakan Çalışkan yara almadan kurtulmuştu. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde olaya ilişkin yapılan yargılamada sanık Abdullah Uçmak, “Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", "Tehdit", suçundan toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık Uçmak, İbrahim Tatlıses’e karşı işlediği "Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 18 yıl hapis, “Silahlı kanuna muhalefet" suçundan 7 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmişti. Uçmak, Buket Çakıcı’ya karşı işlediği "Kasıtla nitelikli yaralama" suçundan da 4 yıl hapis cezasına çarptırılarak toplamda 36 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi sanık Abdullah Uçmak’a verilen "Suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek", Tatlıses’e yönelik "Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etmek", "Nitelikli tehdit" ve "Silah kanuna muhalefet" suçlarından verilen hapis cezalarını onamıştı. Müştekiler Hakan Çalışkan ve Buket Çakıcı’ya yönelik "Kasıtlı nitelikli yaralama" suçu işledikleri gerekçesiyle ceza verilen Abdullah Uçmak, Ersin Altun ve Yunus Ayık’ın eylemleri ile sanıklardan Emin Birdal’ın “Silah sağlama" suçundan kurulan hüküm Yargıtay tarafından bozulmuştu. DHAÇiğli'deÇanakkale Zaferi'nin anısına Atatürk heykeli açılıdı
Çiğli'de Çanakkale Zaferi'nin anısına Atatürk heykeli açılıdı İzmir'de Çiğli Belediyesi tarafından, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümü anısına Atatürk Mahallesi'nde düzenlenen Atatürk Heykelinin açılış töreni yapıldı. 18 Mart Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümü kapsamında Atatürk Mahallesi’nde yapılan Atatürk Heykeli açılış töreniin açılış konuşmalarını Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü yaptı. Gümrükçü, “Bugün burada solcu sağcı yok. Bugün burada genç yaşlı yok. Bugün burada esnafımız var, her partiden onlarca insanımız var. Bu insanlar burada Atatürk’ün arkasında birleşmiş durumda. Sizden aldığımız güçle, arkamızda Atatürk ve devrimleri olduğu sürece Çiğli’yi, İzmir’i ve Türkiye’yi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak için canla başla çalışmaya devam edeceğiz. Çanakkale geçmiş değil, bugündür. 83 milyon yurttaşımızın taşıdığı bağımsızlık ve özgürlük ruhudur. Biz de bu ruhla, güzel İzmir’in en hızlı büyüyen kenti konumundaki Çiğlimize iki yıldır canla başla hizmet etmeye devam ediyoruz. Bugün burada Atalarımızın 106 yıl önce gösterdiği kahramanlığın coşkusunu; kadınından erkeğine, gencinden yaşlısına, her siyasi görüşten yurttaşımızla birlikte yaşıyoruz. Bu anlamlı günü, Kurtuluş Savaşı’nda ordusunun başında kahraman askerleriyle birlikte ölüme yürüyen Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeliyle taçlandırmak istedik. Atamızın heykeli, şanlı al bayrağımızın yanına çok yakıştı. Heykelin yapımında emeği geçen değerli Heykeltıraş Ekin Erman’a ve bu anlamlı günde bizlerle birlikte olan herkese teşekkür ediyorum. Bizim için gurur, mazlum milletler için ilham kaynağı olan Çanakkale Zaferini bizlere yaşatan Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyorum” dedi. /Archive/2021/3/18/161147132-2.jpgAçılışa katılan ADD Genel Sekreter Yardımcısı Sevil Nazan Keskin, “Böyle anlamlı bir günde Çiğli’nin ve İzmir’in aydınlık yüzleriyle bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Antiemperyalist duruşu belediyesinin yönetiminde gösteren Başkanımız Utku Gümrükçü’yü ve ona omuz veren tüm çalışma arkadaşlarını bu güzel eylemlerinden ötürü yürekten kutluyorum. 18 Mart sadece bir Zafer değildir, tüm dünyaya tam bağımsız bir ülke kurulacağının ilan edildiği gündür. Bir ulusun küllerinden doğarak emperyalizme dünya tarihindeki en büyük yenilginin yaşatıldığı gündür. Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulacağının müjdelendiği gündür. Bu heykel Atatürk Mahallesi’ne çok yakışacak. Çiğli Belediyesi, sahip olduğu duruş ile İzmir’in bu yüksek tepesinden tüm yurttaşları selamlayacak” dedi. Atatürk Heykelini yapan Heykeltıraş Ekin Erman, “Atamızı ve şehitlerimizi anmak için bir araya geldik. Heykelin mahalleye güzellikler getirmesini diliyorum. Toplumumuzun gelişimi için emek veren sanatçıları unutmamalıyız. Bu bizler için çok kıymetli” dedi.Sözlerine, anıtın yapımına öncülük eden Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’ye teşekkür ederek başlayan Atatürk Mahallesi Muhtarı Veli Aba, “Başkanımız göreve geldiği günden bu yana mahallemizin her türlü ihtiyacıyla yakından ilgileniyor. Son olarak Atatürk heykeli talebiyle kendisiyle görüştük. Talebimize çok sıcak baktı ve Atamızın heykelini milletimiz için çok önemli olan 18 Mart’ta mahallemize kazandırdı. Mahallemizin farklı konulardaki ihtiyaçlarını da Başkanımız Utku Gümrükçü’nün destekleriyle kısa süre içerisinde çözüme kavuşturacağımıza inanıyorum” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.Törenin sonunda hep birlikte açılış kurdelesi kesildi. İZMİR / Cumhuriyet