News - Haberler
ENAGrup: Yıllık enflasyon 14,60 değil, 36.72
ENAGrup: Yıllık enflasyon 14,60 değil, 36.72 figure > TÜİK verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %14,60, aylık %1,25 arttı. ENAGrup ise 2020 yıllık enflasyon oranını %36.72 olarak tahmin etti. MetroPOLL Araştırma'nın anketine göre de halkın yüzde 51.3'ü enflasyonun yıllık yüzde 30'dan daha fazla olduğuna inanıyor. Prof. Dr. Veysel Ulusoy yönetimindeki akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup), gerçek enflasyon rakamlarının Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilerin çok daha üstünde olduğunu savundu. YILLIK 36.72 ARALIKTA 4.08 ENAGrup yıllık enflasyonun yüzde 36.72’ye yükseldiğini açıklarken TÜİK yüzde 14.6 olarak duyurmuştu.ENAGrup, Aralık ayında enflasyonu yüzde 4.08 olarak ölçtüğünü açıkladı. TÜİK ise aralık ayı tüketici enflasyonunun yüzde 1.25 olduğunu açıklamıştı. ENAGrup’a göre Aralık ayında en fazla zam yüzde 17.58 ile ulaştırmaya geldi. Onu yüzde 11 ile çeşitli mal ve hizmetler izledi./Archive/2021/1/4/123607828-screenshot4.jpgHALK DA İNANMIYORMetroPOLL, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) enflasyonunun yüzde 14 arttığını açıklamasının ardından bir araştırma yaptı. Araştırmada enflasyon rakamının ne kadar artmış olduğu soruldu. Araştırma sonucuna göre enflasyonun gerçek rakamını yüzde 30'dan daha fazla görenlerin sayısı yüzde 51.4 oldu./Archive/2021/1/4/123542078-eq4c0m7xaaaz8dr.pngAraştırmada yurttaşlara, "Sizin gözlemlerinize göre Türkiye’deki enflasyon yani hayat pahalılığı ne kadar artmıştır?" sorusu yöneltildi.Açıklanan rakamın gerçek olduğunu düşünenler yüzde 11.9 iken, asıl artışın yüzde 14-20 arası olduğunu düşünenler de yüzde 11.9 olarak ortaya çıktı. Enflasyonun yüzde 20-30 arası olduğunu düşünenlerinin sayısı 16.5 iken fikri olmayanların sayısı yüzde 8.4 oldu./Archive/2021/1/4/123555109-eq4c4btw8aa10th.png cumhuriyet.com.trEczacıHalit Usluel, koronavirüs nedeniyle hayatınıkaybetti
Eczacı Halit Usluel, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti figure > Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde eczacılık yapan 68 yaşındaki Halit Usluel koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Usluel, yaklaşık 2 ay süren yaşam mücadelesini dün kaybetti. Evli ve 2 çocuk babası olan Halit Usluel'in virüs nedeniyle hayatını kaybetmesi, ailesi ve sağlık çalışanları arasında büyük üzüntü yarattı. Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde eczacı olan Halit Usluel, korona virüs tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.İKİ AY ÖNCE POZİTİF ÇIKTIÇorlu ilçesinde Silahtarağa Mahallesi'nde 40 yıldır eczacılık yapan Halit Usluel'in, iki ay önce yaptırdığı korona virüs testi pozitif çıktı. Bir süre sonra durumu ağırlaşan Usluer, götürüldüğü İstanbul'da özel bir hastanede tedavi altına alındı.Usluel, yaklaşık 2 ay süren yaşam mücadelesini dün kaybetti. Evli ve 2 çocuk babası Halit Usluel'un virüs nedeniyle hayatını kaybetmesi, ailesi ve sağlık çalışanları arasında büyük üzüntü yarattı.Türk Tabipleri Birliği de konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir açıklama yayımlayarak, "Tekirdağ Çorlu'da çalışan Eczacı Halit USLUEL'i COVID-19 nedeniyle kaybettik. Ailesine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz." ifadelerini kullandı. /Archive/2021/1/4/124524010-hhhhh.jpg cumhuriyet.com.trAltun, Başbuğ'u hedef aldı: Darbeözlemi içerisinde olanlar...
Altun, Başbuğ'u hedef aldı: Darbe özlemi içerisinde olanlar... figure > Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi" sözleri üzerine 26'ncı Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'u hedef aldı. Altun, Başbuğ'un "darbe özlemi içerisinde olduğunu" öne sürdü. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u gazetemize verdiği röportajdaki ifadeleri nedeniyle hedef aldı.Altun, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda "Muhalefetin sözcülüğünü yapanlar haftaya darbe söylemleri ile başlamışlar" deyip şu ifadeleri kullandı:"Biri “Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok” derken, bir diğeri “Menderes erken seçim yapsaydı 27 Mayıs olmazdı” diyor.Darbe özlemi içerisinde olanların bu eşgüdümlü söylemleri hiç sürpriz değil."/Archive/2021/1/4/122732458-faltunbasbug.jpgİLKER BAŞBUĞ NE DEMİŞTİ?Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, gazetemizde bugün yayınlanan röportajında, "Menderes 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’deki konuşmasında “Yolumuz serbest seçim yoludur. Memleketimizde demokrasinin yerleştirilmesinin yolu budur. Fakat her şeyden önce düzenin korunması kati bir zorunluluktur” diyor. Konuşmasının demokrasi açısından bir bedeli oldu mu?" sorusu üzerine şu ifadeleri kullanmıştı:"23 Mayıs 1960 günü DP Genel İdare Kurulu toplantısında Sıtkı Yırcalı, “Derhal seçimleri yapacağımızı açıklayayım” deyince, Adnan Menderes’in cevabı “derhal” olmuştu. Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı almış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi iradesine de vurulacak bir darbe olurdu" cumhuriyet.com.trUzmanından uyarılar veöneriler: Pandemide cildi korumanın 10önemli kuralı
Uzmanından uyarılar ve öneriler: Pandemide cildi korumanın 10 önemli kuralı figure > Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Güneri, Covid-19 pandemisinin damga vuracağı kış aylarında cilt sağlığımızı korumak için gerekli 10 kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. /Archive/2021/1/4/123623281-flower-25875311920.jpgİyice etkisini gösteren soğuklar, rüzgar ve havadaki nem miktarının düşmesine; pandemi sürecinde bolca yüklenilen dezenfektanların yanlış kullanımı da eklendiğinde bazı cilt hastalıklarının daha kolay tetikleneceğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Güneri"Kışın kendine özgü yıpratıcı şartlarına; içinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi sürecinde hijyenik alışkanlıkların değişmesi, aşırı ve yanlış temizlik, kullanılan dezenfektan ürünler, kolonyalar ve uzun süre değiştirilmeyen maskeler de eklendiğinde cilt sağlığımız kaçınılmaz olarak olumsuz etkileniyor. Bu nedenle pandemi sürecinde önlem almaya çalışırken yanlış uygulamalardan da kaçınmak gerekiyor" dedi.Dr. Güneri, kışın ortaya çıkan ya da tetiklenen 5 cilt hastalığını sıraladı; Covid-19 pandemisinin damga vuracağı kış aylarında cilt sağlığımızı korumak için gerekli 10 kuralı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.Temas Egzaması (Kontakt Egzama)Özellikle ellerde etkili olan temas egzaması kış aylarında artıyor. Havaların soğumasıyla deride önce kuruma, sonra kızarıklık, pullanma, su toplamaları ve kaşıntıyla belirti veriyor. Bazı duş jelleri nedeniyle vücut derisinde de oluşabilirken; günümüzde Covid19 enfeksiyonundan korunma amaçlı kullanılan, uygun olmayan maskelerle de yüzde ortaya çıkabiliyor. Maskedeki yapıştırıcılar, lastik ve metal parçalarına karşı yüz derisinde alerjik kontakt egzama oluşabiliyor. Bu nedenle ilaç tedavisi gerekebiliyor.KORUNMA YOLLARI:Uygun nemlendirme, kremli, gliserinli sabun tercihi ve soğuk dönemde dış ortamda ellerin eldivenle korunması ile belirtiler yatışabilir. Eller ılık suyla yıkanmalıdır. Dezenfektanlar ev ortamında tercih edilmemeli, zorunlu durumda kullanılmalı, mümkün olduğunda suyla durulanmalı ve nemlendirici, vaselin veya bariyer özellikli kremlerle el nemlendirilmelidir. Ev işinde içi pamuklu eldivenler tercih edilmelidir. İçinde doğal yağlar olan besleyici krem ve losyonlar içerdikleri lipidlerle derinin kuruluğunu ve hassasiyetini gidererek kaşıntı hissini azaltır, alerjen maddelerin deriye geçişini engeller, ayrıca bakterilere karşı deri direncini artırır. Bu önlemlere dikkat edilmezse deride çatlaklar ve kanama oluşabilir.Seboreik Dermatit Çok yaygın görülen bu cilt hastalığı; saçlı deri, yüz, kaşlar, burun kenarları, kulaklar ve çevresinde gelişen kızarıklık, kuruluk, sarımsı yağlı kepek ve kabuklanmalarla kendini gösteriyor. Lezyonlarda kış aylarında ve stresle artış görülüyor.KORUNMA YOLLARI:Yağlı cilt yapısı olan kişilerde rastlanan ve tekrarlamaya eğilimli bir egzama tipi olan bu hastalıkta maske kullanırken dikkatli olmak gerekiyor. Maske kullanımı veya erkeklerde sakal altındaki deride kapalı ortam olması ciltteki bakteri ve mantar dengesini değiştirerek, ayrıca maske altında terleme iritasyon yaparak bu egzamayı olumsuz etkiliyor. İlaç tedavisi gerekebiliyor.AkneKış döneminde güneş ışınlarının azalması, evde daha fazla zaman geçirme ve beslenme alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle akne lezyonlarında artış yaşanıyor. Covid-19 pandemisinde gençlerin uzun süreler evde olması, kan şekerini hızlı yükselten gıdaların (çikolata, beyaz ekmek, patates, hazır meyve suları..) tüketimi, kaygı ve stres lezyonların artmasına neden olabiliyor. Maske de deriye sürtünme yapması ve altta nemlenme olmasından dolayı akneleri artırıyor.KORUNMA YOLLARI:Maske uzun süreli kullanılacaksa 3 saatte bir değiştirilmelidir. Cerrahi maske altına kağıt peçete zımbalanması ya da çift katlı pamuklu maske tercih edilmesi, ter ve sürtünmeyi azaltacağından bu şekilde lezyonların artması engellenebilir. Bez maske günlük olarak, en az 60 derece suyla, cildi tahriş etmeyecek bir temizleme ürünüyle yıkanmalı, iyi durulanmalıdır.Tedavide akneli cilde uygun bir yıkama ürünü, yağlı olmayan bir nemlendirici, gerekiyorsa dermatolojik ilaçlar kullanılır. Akne tedavisinde kullanılan bazı krem ve sistemik ilaçlar da ayrıca deriyi kurutup tahrişe yol açabilir, bu durumda dermatoloji hekimleri özel yatıştırıcı ürünler önermektedir.Rozasea (Gül Hastalığı)Nedeni tam olarak bilinmeyen, yüzde önce tekrarlayan, sonra kronik hale gelen, kızarıklık, kılcal damarlarda artma, sivilce benzeri lezyonlar, kaşıntı ve yanma ile görülen bir cilt hastalığı olan Rozasea (Gül Hastalığı) soğuk havalarda artış gösteriyor. Ayrıca cildin kuruması, ısı kaynağına yakın olmak, uygun olmayan cerrahi maske kullanımı, stres, baharatlı ya da sıcak yiyecek ve içecekler de hastalığı alevlendirebiliyor. Maske altında sıcak ve nemli bir ortam oluşması ciltteki bakteri dengesini bozarak ya da cilt içi parazitlerinin sayısını artırarak lezyonları tetikleyebiliyor. Mekanik ve kimyasal iritasyonla deri bariyeri bozulup, derinin PH’sı artıyor.KORUNMA YOLLARI:Maske altına mümkünse krem ve makyaj ürünleri sürülmemelidir. Günde iki kez yüzü tahriş etmeyecek bir ürünle yıkamalı ve yatıştırıcı bir nemlendirici sürülmelidir. Alkol bazlı toniklerden, yüze dezenfektan ve kolonya sürmekten kaçınılmalı, gerekiyorsa dermatoloğun önerdiği ilaçlara geçilmelidir.Sedef hastalığıKış dönemi, havanın kuruması, stres, ilaçlar ve enfeksiyonlarla tetiklenen Sedef hastalığında Covid-19 pandemi süreci de olumsuz etkiyi artırabiliyor. Dr. Güneri bunun nedenlerini; hijyen nedeniyle suyla daha sık temas, dezenfektanların deride kurutucu etkisi, sosyal ortama girmenin sınırlı olmak zorunda olması ve stres olarak açıklayarak "Tipik formunun saçlı deri, diz dirsek gibi bölgelerde görüldüğü, sedef rengi pullanmalar ve kızarıklıkla belirti veren hastalıkta; dermatoloji hekiminin verdiği ilaçların yanı sıra özellikle kış aylarında deri bakımına ayrı bir özen gösterilmesi gerekiyor" dedi.KORUNMA YOLLARI:Banyoda kullanılan duş ürününün kremli olması, banyo sırasında kese ve sabunlukla lezyonların tahriş edilmemesi ve banyo sonrasında mümkünse ilk beş dakika içerisinde iritasyon ve kaşıntı karşıtı olan bir balzam veya losyon sürülmesi hastalığın aktivasyonunu yatıştırır. Dezenfektanlar ancak su ve sabuna ulaşamadığımız yerlerde kullanılmalı ve kullanmak zorunda kalırsak ilk fırsatta ellerimizi durulamalı ve nemlendirici kullanmalıyız./Archive/2021/1/4/123907654-coronavirus-49850191920.jpgPANDEMİDE CİLT SAĞLIĞI İÇİN 10 ÖNEMLİ KURALEllerinizi ılık suyla yıkayın.Ellerinizi yıkadıktan sonra vaselin ya da bariyer özellikli kremlerle nemlendirin.Dezenfektanları ev ortamında tercih etmeyin, zorunlu durumlarda kullanın.Ev işinde içi pamuklu eldivenler tercih edin.Deterjanlara çıplak elle temas etmeyin.Aşırı stresten kaçının.Sağlıklı beslenmeye çok dikkat edin; özellikle sağlıksız atıştırmalıklardan kaçının.Vücuttan su atılımına neden olduğundan çay ve kahveyi ölçülü tüketin.Maskenizi 3 saatte bir değiştirin, bez maskenizi her gün mutlaka yıkayıp iyi durulayın.Alkol bazlı toniklerden, yüze dezenfektan ve kolonya sürmekten kaçının. cumhuriyet.com.trMücadelenin içerisinden bir sağlıkçalışanıanlatıyor: "Pandemide Hayat"
Mücadelenin içerisinden bir sağlık çalışanı anlatıyor: "Pandemide Hayat" figure > Sağlık çalışanı Ayşe Yetişen'in, pandemi döneminde en büyük yükü omuzlayan sağlık çalışanlarının yaşadığı kaosu, çaresizlikleri ve verdikleri mücadeleyi anlattığı, "Pandemide Hayat" adlı öykü kitabı çıktı. Sağlık çalışanı Ayşe Yetişen'in geçen yıl mart ayında ilan edilen pandemi dönemini anlattığı "Pandemide Hayat" adlı öykü kitabı Temren Yayınları'ndan çıktı. Daha önce de bir şiir kitabı yayımlayan Yetişen, "Pandemide Hayat"ta pandemi döneminde sağlık çalışanlarının yaşadığı kaosu, duyguları, bilinmezlikleri, çaresizlikleri, kendi hayatlarını riske atarak verdikleri mücadeleyi, bu süreçte yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal sorunları, hem kültürel açıdan hemde siyasal açıdan yaşanan zorlukları öyküleyici bir dil kullanarak okuyucuya sunuyor. Yetişen, "Pandemide Hayat" öyküsüne ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: Pandemi döneminde en büyük yükü sağlık çalışanları omuzlamış durumda. Özellikle manevi yönden tam bir kaos ve bilinmezlik içinde bulunuyorlar kendilerini. Bu suretçe bir yandan kendi canlarını korumaya çalışırken bir yandan da Covit-19 virüsüne yakalanmış hastalarına şifa dağıtmaya çalışıyorlar. Yani iki sorumluluğu bir arada yürütüyorlar. Bir de bunlara kendi aileleri ve çocuklarının, anne babalarının sorumlulukları da eklenince omuzlamış oldukları bu yük bir kat artmış oluyor. Pandemide Hayat kitabında sağlık çalışanlarının, Doktorundan Hemşiresine, Labaranttında, Tıbbi sekreterine tüm hastane çalışanlarının vermiş olduğu mücadeleyi, yaşadıkları zor süreçteki duygu ve düşüncelerinin de yer aldığı yolculuğa çıkıyorsunuz. Okulların ve kreşlerin kapanması ile çocuklarının bakım sorunlarının ortaya çıkması ve bunu akabinde bütün sağlık çalışanlarının izin haklarının kapanması, istifalarının durdurulması ve çalışmak zorunda kalmaları sonucu yaşamış oldukları zorlu süreçte verdikleri mücadeleyi onların hayatlarının içine girerek birebir yaşayacaksınız. Gri bir sis kentin üzerine çökmüş, tüm kenti kasvetli bir hava kaplamıştı. Mart ayının dondurucu soğuğu olmasada üşüten bir hava vardı dışarıda. Pandemi ile birlikte yaşadığı kente düşen kasvetli havayı bu şekide tanımlıyor olay kahramanımız Hayat. cumhuriyet.com.trÜmitÖzdağ'ın ihraçkararının iptal davası13 Ocak'ta
Ümit Özdağ'ın ihraç kararının iptal davası 13 Ocak'ta figure > İYİ Parti'den ihraç edilen İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın, kararın iptali için açtığı dava 13 Ocak'ta görülecek. İYİ Parti Kurucular Üyesi ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu hakkında FETÖ ile ilgili iddialarda bulunması ardından disiplin kurulu kararı ile 16 Kasım 2020'de parti üyeliğinden ihraç edildi. Kararın ardından Özdağ, kararın iptali için Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Özdağ, avukatı Uğur Tarhan aracılığıyla yaptığı başvuruda disipline sevk işleminin parti tüzüğünde öngörülen usule ve şekle aykırı biçimde gerçekleştiği, disiplin kuruluna sevkin gerekçesi ile disiplin kurulunun verdiği kesin ihraç gerekçelerinin farklı olduğunu ileri sürdü. Dava dilekçesini kabul eden Ankara 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi, duruşma için 13 Ocak'a gün verdi. DHAFikri Sağlar’dan Kılıçdaroğlu’na: Bu vesileyle benden kurtulmak istiyor
Fikri Sağlar’dan Kılıçdaroğlu’na: Bu vesileyle benden kurtulmak istiyor figure > ‘Türbanlı hakim’ sözleri tartışma yaratan ve hakkında soruşturma başlatılan CHP’li Fikri Sağlar, iktidara yakınlığıyla bilinen Nagehan Alçıya’ya konuştu. Sağlar, kendisine sert eleştirilerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilişkin, “Kemal Bey bu olayı vesile ederek benden tamamen kurtulmak istiyor ama kurtulamaz” dedi. Öte yandan Sağlar, sözlerinin arkasında durduğunu ve CHP tabanının da kendisi gibi düşündüğünü belirtti. Katıldığı bir televizyon programında ‘Türbanlı hakim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var’ sözleri tartışma yaratan ve hakkında soruşturma başlatılan CHP’li Fikri Sağlar Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı’ya konuştu. Alçı’nın yazısının ilgili bölümü şu şekilde: ‘İSLAMİ KESİMİN ÖZGÜRLÜKLERİNE KARŞI OLMADIM’“Ben hiçbir zaman İslami kesimin özgürlüklerine karşı olmadım Nagehan Hanım. Yasakçı ve baskıcı bir insan değilim. Özgürlükçü bir sosyal demokratım. Kültür Bakanı iken İstiklal Mahkemelerinde yaşananları kendi İslami perspektifinden anlatan ‘Bize Nasıl Kıydınız’ adlı film vardı. Bizim bakanlığımız tarafından yasaklanması ve sinemalarda oynatılmaması isteniyordu. Asker bu konuda çok hassastı. Filmin yasağını ben kaldırdım. Özgürlük ortamı olacak. Her türlü film oynayacak dedim. Tek bu film değil İslamcı kesimin birçok sinema filminin sansürünü ben Kültür Bakanı iken kaldırdım Nagehan Hanım. Yoksa sinemalarda gösterilemeyecekti bu İslami filmler. Çünkü ben özgürlükçüyüm. Zıt olduğum fikirlerin de ifade hürriyetini sonuna kadar savunurum. Bakanlığımda her türlü sansüre karşı oldum.Bakanlığımın kütüphanelerine İslamcı yazarların ve şairlerin kitapları irtica sebebiyle sokulmuyordu. Solcu yazarlar ve şairler komünizm sebebiyle, Kürt yazarlar da bölücülük sebebiyle sokulmuyordu. Hepsinin kütüphanelere alınması talimatını verdim. Benim Bakanlığımda kütüphaneler özgürleşti. Tüm fikirlerin özgür olduğu bir ortama dönüştü. Böyle bir insan nasıl yasakçı ve baskıcı olabilir? Benim dönemime kadar kültür alanında hep çok net bir sağ-sol ayrımı vardı Nagehan Hanım. Herkes kendi görüşüne yakın olana iş verirdi, bu kültür alanı iktidara gelen bakana göre tamamen bölünmüştü. Ben bunu ortadan kaldırdım. Mesela bakanlığımızın kimi filmlerini İslamcı kesimin yönetmeni İsmail Güneş’e verdim. Sadece sola açık ama sağa kapalı bir Bakanlık yapmadım. Tam bir toplumsal uzlaşma sağladım.Sağlar açıklamalarında şunları kaydetti:‘YA BENİ HİÇ TANIMIYOR YA DA ÖZELLİKLE ÇARPITIYORLAR’Bana bugün askerci ya da darbeci diyenler ya beni hiç tanımıyor ya da özellikle çarpıtıyorlar. Ben SHP Genel Sekreteri iken ‘Genelkurmay Başkanı ile Meteoroloji Genel Müdürü farksızdır, ikisi de Başbakanlığa bağlıdır’, demiş insanım. O zaman kimse buna cesaret edemezdi. Her zaman devlet içindeki çetelerle, mafyalarla ve darbecilerle en önde ben mücadele ettim. Susurluk dönemini yaşamış tüm gazeteciler bunu bilir. Malum medya beni darbeci göstermeye çalışıyor ama bunlar boş propaganda.ÜNİVERSİTELERDE BAŞÖRTÜSÜHiçbir zaman başörtülü öğrencilerin üniversitelere alınmamasını savunmadım. Hep üniversitelerde özgürlükten yana oldum. Nitekim bizim 1991-95 döneminde üniversitelerde böyle bir yasak yoktu.‘TÜRBANLI ÖĞRENCİ OLABİLİR AMA TÜRBANLI HÂKİM OLMASI LAİKLİĞE AYKIRIFakat hizmet alan-hizmet veren ayrımını demokratik laiklik ilkesinin bir gereği olarak görüyorum. Türbanlı bir öğrenci olabilir ama türbanlı hakim olmasını laikliğe aykırı buluyorum. Kamusal alan ve hele ki tarafsız ve bağımsız mahkemeler tüm siyasi simgelerden nötralize olmalı. Demokratik laiklik budur. Şimdi benim hakkımda çok sert yazı yazan kimi aydınlar da 'Hizmet alan-Hizmet veren' teorisini en çok savunanlardı. Hele ki üniversite öğrencilerinin bile türban takmasına karşı çıkan kimi yasakçılar da şimdi bana saldırıyor, buna gülüyorum.‘CHP TABANI BENİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR’Söylediklerimin tamamen arkasındayım, 3 gündür telefonlarım susmuyor Nagehan Hanım. CHP tabanı benim gibi düşünüyor, örgütlerin yüzde 90’ı da bana inanılmaz destek veriyor. Kemal Kılıçdaroğlu gibi düşünmüyorlar. Yüzde 90 siyasi sembollerin adaletin önünde engel olduğuna inanıyor.‘KEMAL BEY BU OLAYI VESİLE EDEREK BENDEN KURTULMAK İSTİYOR’Kemal Bey bu olayı vesile ederek benden tamamen kurtulmak istiyor ama kurtulamaz. Benim gibi eleştirel değil, kendi yakın çevresinden biri aynı şeyi söylese bu kadar sert tepki göstermezdi Nagehan Hanım. Beni trollerin lincinin ortasına attı. Asla vefa göstermedi. Demirel’in Özal’la ilgili 'Benim müsteşarımdı' dediği gibi demek istemiyorum ama ben Bakanken Kemal Bey bizim hükümetimizin genel müdürüydü.Vefa ve güven duygusu önemlidir. Kemal Bey örgütlerine bu güveni vermiyor. Ben iktidar olacağım demeyen biri örgüte nasıl heyecan aşılayabilir? Tam 10 kere seçim kaybetti. Biz kendi koltuklarımızı bırakamazken iktidarı nasıl eleştirebiliriz?" cumhuriyet.com.trCumhurbaşkanlığıyabancıyıTürkiye'ye yatırımaçağırdı: Hem nitelikli hem uygun maliyetli işgücü!
Cumhurbaşkanlığı yabancıyı Türkiye'ye yatırıma çağırdı: Hem nitelikli hem uygun maliyetli iş gücü! figure > Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, “Türkiye’deki sunduğu fırsatları keşfedin” diyerek, yabancı yatırımcıyı ülkedeki "nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü”nü değerlendirmeye çağırdı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) yabancılara imalatta saatlik işçi maliyetinin Türkiye’de 5,6 Amerikan dolarıyken, Almanya’da 47,2 Amerikan dolar olduğuna belirterek Türkiye'ye yatırım çağrısı yapmıştı. İTO'nun "ucuz işgücü" vurgulu çağrısının benzeri de Cumhurbaşkanlığı'ndan geldi.Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin internet sitesinde, yabancı yatırımcıları çekmek için “Türkiye’nin yatırım ortamı ve sunduğu fırsatları keşfedin” diyerek, ülkede yatırım yapmak için sıraladığı nedenler arasında ‘ucuz emek gücü’ de yer aldı. Yatırım Ofisi, “Nitelikli ve uygun maliyetli iş gücü” başlığıyla, yabancı yatırımcıya şöyle çağrıda bulundu:"Türkiye, 32,7 milyon kişilik iş gücüyle Avrupa'nın üçüncü en büyük iş gücü havuzunu oluşturmaktadır. Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfus, iş gücünün büyümesindeki en önemli faktör olarak ülkenin rakiplerine kıyasla üst sıralarda yer almasına katkı sağlamıştır. Türkiye aynı zamanda Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla iş gücündeki en yüksek büyümeyi gerçekleştirmiştir.”/Archive/2021/1/4/115140828-cyoisgucu.jpg/Archive/2021/1/4/115240327-cyoisgucu1.jpg cumhuriyet.com.trKonyaspor, Galatasaray karşısına 8 oyuncusundan yoksunçıkacak
Konyaspor, Galatasaray karşısına 8 oyuncusundan yoksun çıkacak figure > Konyasyor, yarın sahasında oynayacağı Galatasaray karşısına sakatlığı devam eden 8 oyuncusundan yoksun çıkacak Konyasyor, yarın sahasında oynayacağı Galatasaray karşısına sakatlığı devam eden 8 oyuncusundan yoksun çıkacak. Yeşil- beyazlı en son Viking takımında forma giyen sağ kanat oyuncusu Zymer Bytyqi ile prensipte 2,5 yıllığına anlaştı. Zymer Bytyqi ile yarın Konya'da sözleşme imzalanması planlanıyor.Ligde 19 puanla 12 sırada yer alan Konyaspor'un, sezon başından itibaren sakat ve hasta oyuncular nedeniyle yüzü gülmedi. Her hafta maça eksik oyuncularla çıkan ve kadro sıkıntısı nedeniyle de güçlük çeken yeşil-beyazlı ekip, ara transfer döneminde en son Viking takımında forma giyen Kosovalı oyuncu Zymer Bytyqi ile prensipte 2,5 yıllığına anlaştı. Bugün Konya'da olacak olan Zymer Bytyqi ile yarın sözleşme imzalanması planlanıyor. Yarın sahasında Galatasaray'ı ağırlayacak olan Konyaspor, sakatlıkları devam eden Ömer Ali Şahiner, Miya, Alper, Adil, Anicic, Volkan, Hurdato ve Edouk'tan yoksun şekilde sahaya çıkacak. Cezalı oyuncunun bulunmadığı yeşil-beyazlı ekibin teknik direktörü İsmail Kartal'ın, sarı-kırmızılı takımın karşısına şu muhtemel 11 ile çıkacak; Sehic-,Skubic, Ahmet Çalık, Abdülkerim, Guilherme, Hadziahmetovic, Jevtovic, Shengelia, Daci, Cikalleshi, Kravets DHAPelosi yeniden Temsilciler Meclisi Başkanlığı’nda
Pelosi yeniden Temsilciler Meclisi Başkanlığı’nda figure > ABD’de Donald Trump ile gerilim yaşayan Demokrat Partili Nancy Pelosi, Temsilciler Meclisi Başkanlığı’na yeniden seçildi. Pelosi konuşmasında, "En acil önceliğimiz, koronavirüsü yenmeye devam etmek olacak. Yeneceğiz" diye konuştu. ABD'de son 2 yılda Başkan Donald Trump ile yaşadığı gerilim ve tartışmalarla gündemden düşmeyen Demokrat partili Nancy Pelosi, Temsilciler Meclisi Başkanlığı’na yeniden seçildi.Pelosi, Kongre'deki oylama sonrasında yaptığı açıklamada, Covid-19 hastalığı nedeniyle 350 bin Amerikalının yaşamını yitirdiğini ve milyonlarca kişinin işini kaybettiğini belirterek önceki nesillerin görmediği büyük sınama ve zorluklar karşısında sorumluluk üstlendiklerini kaydetti. Pelosi, "En acil önceliğimiz, koronavirüsü yenmeye devam etmek olacak. Yeneceğiz" diye konuştu.BİDEN’A DESTEK VERMESİ BEKLENİYORDW Türkçe’nin haberine göre, Kongre'de yapılan oylamada Pelosi, seçimi 209 oy alan Cumhuriyetçi rakibi Kevin McCarthy'e karşı 216 oyla kazandı. 80 yaşındaki Pelosi'nin, Kongre'de kan kaybeden Demokrat çoğunluğu bir arada tutmaya çalışması ve 20 Ocak'ta Başkanlık görevini devralacak olan Demokrat partili Joe Biden'ın koronavirüsle mücadele ve ekonomiyi canlandırma önlemlerine tam destek vermesi bekleniyor.GÖREVİ ÜSTLENEN İLK KADINNancy Pelosi, 2007-2011 yılları arasında da Temsilciler Meclisi Başkanlığı görevinde bulunmuş, bu görevi üstlenen ilk kadın olmuştu.Temsilciler Meclisi Başkanı, Başkan ve Başkan Yardımcısının ardından Amerikan siyasi protokolünün üç numaralı ismi konumunda bulunuyor ve iki yıllığına seçiliyor. Kasım ayındaki seçimlerle yenilenen Temsilciler Meclisi'nde Demokratlar ellerindeki çoğunluğu korumuş ancak sandalye kaybına uğramıştı.Kongre'nin diğer kanadı olan Senato'da ise Cumhuriyetçilerin ellerindeki çoğunluğu koruyup korumayacağı, Başkanlık seçim sonuçlarına Georgia eyaletinde yapılan itirazın resmen sonuçlanması sonrasında belli olacak. cumhuriyet.com.trAhmed Adnan Saygunölümünün 30. yılında anılıyor
Ahmed Adnan Saygun ölümünün 30. yılında anılıyor figure > İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ahmed Adnan Saygun’u ölümünün 30. yılında adını yaşattığı sanat merkezinde anacak. Gecede Saygun’un öğrencisi Gülsin Onay da konser verecek. Konser Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından ve İzmir Tube’dan canlı yayınlanacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 27 Aralık 2008’de hizmete açtığı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM), adını aldığı Cumhuriyet dönemi çağdaş Türk besteciliğinin öncüsü, eğitmen ve şef Ahmed Adnan Saygun’u 30. ölüm yıldönümünde anıyor. Öğrencisi Gülsin Onay’ın vereceği konserle taçlanacak anma programında bestecinin eserlerine yer verilecek. Konser öncesi hocasıyla ilgili anılarını da anlatacak olan Onay, Saygun’la çalıştığı piyano repertuarının önemli eserlerini de çalacak. Çok sayıda öğrenci yetiştiren Ahmed Adnan Saygun anısına düzenlenecek çevrim içi konser 6 Ocak 2021’de saat 20.00’de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal medya hesaplarından ve İzmir Tube'dan yayınlanacak./Archive/2021/1/4/112149801-2.jpgTÜRKİYE'NİN GURURU29.500 mekrekarelik toplam alana sahip olan AASSM, 1133 kişilik büyük salon, 243 kişilik küçük salon, 5 adet sergi salonu ve açık alan etkinlerine de uygun yapısıyla kısa süre içinde Türkiye’nin en nitelikli sanat merkezlerinden biri haline geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin prestij projelerinden olan AASSM, özel vinçlerle hareket eden ses sistemleri, zeminden havalandırması ve asansörlü orkestra çukuru gibi teknik özelliklerin estetikle birleştiği, Avrupa standartlarında hizmet veren bir merkez. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından inşa edilen ve kentin kültür-sanat yaşamına çok farklı renkler getiren Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nin akustik projesi Sidney Opera Evi ve Londra Kraliyet Opera Binası projelerini de tasarlayan ARUP firması tarafından gerçekleştirildi. Sahnenin önünde yer alan asansörlü bölüm, sahneye kazandırdığı farklı fonksiyonlarla salonun kullanım zenginliğine katkıda bulunuyor. Ayrıca engelli vatandaşların unutulmadığı merkez, gerek sanatseverlerin, gerekse engelli sanatçıların her mekana rahatlıkla ulaşabilecekleri şekilde tasarlandı. /Archive/2021/1/4/112215395-545454.jpgAhmed Adnan Saygun kimdir?Ahmed Adnan Saygun 7 Eylül 1907 tarihinde İzmir'de doğdu. Klasik batı müziğinde yapıtlar verdi. Müzik eğitimcisi ve budun müzik bilimcisi Saygun, Türkiye’nin “Devlet Sanatçısı” unvanı alan ilk isimdir. Türk müzik tarihinde Türk Beşleri olarak anılan bestecilerden birisidir. İlk Türk operasının bestecisidir. Cumhuriyet Dönemi Türk müziğinin en çok seslendirilen eserlerinden "Yunus Emre Oratoryosu" en önemli yapıtıdır. Sanatçı 6 Ocak 1991’de hayatını kaybetti. İZMİR / Cumhuriyet