Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.23.2025, 06:13 AM (GMT)

News - Haberler

Tüketiciyi Koruma Derneği köprüve otoyollardaki zamma tepkili

Tüketiciyi Koruma Derneği köprü ve otoyollardaki zamma tepkili figure > Tüketiciyi Koruma Derneği, köprü ve otoyollara gelen yüzde 25 zamma tepki gösterdi. Dernek Başkanı Koçal, “Hangi hizmetin girdisi arttı da bu kadar zam geldi?” dedi. TESK Başkanı da icraların durdurulmasını ve zamların geri çekilmesini istedi. Tüketiciyi Koruma Derneği, dövize endeksli köprü ve otoyollara yapılan ortalama yüzde 25 zamma tepki gösterdi. Zamların geri çekilmesini isteyen Tüketiciyi Koruma Derneği Genel Başkanı Aziz Koçal, “83 milyon tüketici adına soruyoruz: Köprü ve otoyollarda verilen hangi hizmetlerin girdilerine fahiş artış gelmiştir de yüksek oranda zam yaptınız?” dedi.HANİ DOLARLA İŞİMİZ YOKTUYeni yıla girerken otoyol ve köprü geçiş ücretlerine yaklaşık yüzde 25 oranında zam yapıldı. Bir otomobilin geçiş ücreti 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ile Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde 10.50 TL’den 13.25 TL’ye, Osmangazi Köprüsü’nde 117.90 TL’den 147.50 TL’ye yükseldi. “Yeni yıla girerken; harçlar, vergiler, doğalgaz, elektrik köprüler, otoyollar gibi yapılan zamlar nedeniyle alım gücü düşen vatandaşın dayanma gücü kalmamıştır” diyen Koçal, şunları söyledi:- Zam gerekçesi olarak dolar kur farklı kaynaklı olduğunun kamuoyuna yansıması bir garabettir. Hani dolarla işimiz yoktu? - Ulaşım sağlanması için gerekli altyapı olan yol, köprü ve tünel gibi hizmetlerin bir kamu hizmeti olarak verilmesi gerekmektedir. - Özelleştirme veya yap işlet devret modelinden vazgeçilmeli, geçiş garantileri kaldırılarak Türk Lirası’na çevrilmeli, ulaşım hizmeti ücretsiz sağlanmalıdır.TESK: İCRALAR DURDURULSUNTürkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, hem zamlara hem de salgından etkilenen esnafa elektrik ve doğalgaz borcu nedeniyle gelen icralara tepki gösterdi. İcraların durdurulması gerektiğini söyleyen Palandöken, zamların geri çekilmesini istedi. Salgın sürecinde geliri düşen fakat borçları ve ödemeleri devam eden esnaf ve sanatkârlara elektrik ve doğalgaz faturalarından dolayı gelen icraların durdurulması gerektiğini vurgulayan Palandöken, “Kira, telefon, sosyal güvenlik primi, kredi borçları gibi birçok kalemde borcu olan esnafımız bu şekilde mağdur edilmemeli” dedi. cumhuriyet.com.tr

İstanbul’un Renkleri:İnsanın rengi, kültürüdür

İstanbul’un Renkleri: İnsanın rengi, kültürüdür figure > İstanbul’un renkleri mor, yeşil ve mavi değil sadece, İstanbullu hemşerileri, sayıları çok azalmış olmasına karşın, Rumu, Yahudisi, Ermenisi, Levanteni, Polonyalısı. Bu zenginlik günümüzde ne yazık ki sayıları çok azalan nüfuslarıyla kaybolmaya yüz tutuyor. Geçen yılın son günlerinde Malta Köşkü’nün bahçesinde küçük bir kalabalığa tanıtımı yapılan bir kitaptan bahsetmiş, daha sonra yazma sözü vermiştim. İBB Kültür AŞ’nin prodüksiyonu olan kitabın adı İstanbul’un Renkleri. Söz konusu renkler, erguvanın moru, manolyanın yeşili, Marmara’nın mavisi, Boğaz’ın hırçın dalgaları değil. İstanbul’un insanları! Bir şehrin rengi, insanları ve onların kültürü değil midir? İki kıtanın ayrıştığı İstanbul, tarihi boyunca farklı toplulukların, farklı dinlerin, farklı dillerin insanlarının gelip geçtiği, kalıp yerleştiği, büyüyüp çoğaldığı, kaçıp gittiği için azaldığı, ama iç içe yaşadıkları dönemlerin izlerini taşıyan bir şehir olmuş hep. İşte İstanbul’u İstanbul yapan güzelliklerden biri de bu: farklı insanları. İstanbul’u fethederek Fatih önadını alan Sultan Mehmed’in hoşgörüsüyle başlayan çok dinli hayatın zaman zaman sekteye uğrayan dönüm noktaları olmasına karşın İstanbul’un hemşerilerini konu alan kitabın yazarları da bu dinlerin temsilcileri. Saro Dadyan, Püzant Akbaş, Rinaldo Marmara, Ari Çokona, Sait Süsin, İvo Vedat Molinas ve Altan Öymen, Nazım Alpman, Mehmet Yüce, Cengiz Özkarabekir, Sevecen Tunç.İSTANBUL VE ŞİİRLERCengiz Özkarabekir’in proje yönetiminde kitapta yer alan konular İstanbul’daki Ermeniler, Bulgarlar, Levantenler, Polonyalılar, Rumlar, Süryaniler, Yahudiler. Bu toplulukları anlatırken Altan Öymen İstanbul’u ve insanları şiirlerle anlatıyor, Mehmet Yüce, sporla, son sözü de Cengiz Özkarabekir ve Sevecen Tunç söylüyor. Bir kısmı bestelenmiş şarkıların güfteleri olmuş İstanbul’u anlatan şiirlerden en çok hangisini seversiniz? Heybeli’de her gece mehtapa çıkmayı mı, Kalamış’tan bir huzur almayı mı? Ben en çok “Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, ne sen bunun farkındasın, ne de polis farkında!”yı severim, Nâzım Hikmet tutkumdan ve Cem Karaca da ne güzel söyler! Şiirleri Altan Öymen anlatmış. İstanbul’un Bulgarlarını Saro Dadyan yazmış, Eminönü civarında yaşayan ve ticaretle uğraşan Bulgarların kentteki imzası, Balat’taki Demir Kilise. Aznavur’un projesinin hikâyesi çok uzun, yapımı da, üç yıl boyunca Viyana’da dökülen kilisenin parçaları 1895’te tamamlanarak İstanbul’a getirilip monte ediliyor. Artık çok azı burada ama yaşayan eserleri İstanbul’da. İstanbul’un Ermenileri’ni Püzant Akbaş kaleme almış. II. Mehmed tarafından Anadolu’dan getirilen Ermeniler İstanbul’da Samatya, Kumkapı, Gedikpaşa, Galata gibi semtlere yerleştirilip sanat ve zanaatla uğraşmış; özellikle Balyan ailesinin mimarları İstanbul’a Kuleli, Dolmabahçe Sarayı gibi çok büyük eserler bırakmış. Dünyaca ünlü fotoğrafçı Ara Güler’den de söz etmeden olmaz. Ermeniler İstanbul mutfağına da büyük katkılar yapmış. İstanbul’un en önemli renklerinden biri de Rumlar. Ari Çokona tarafından yazılan Rumlara kitapta ayrılan yer kattıkları değerler kadar uzun. Tarihteki yerlerinden bugünkü ağırlıklarına kadar, Patrikhane’den Pera Palas’a, Çiçek Pasajı’na, anlatılacak o kadar şey var ki ben sadece sizde merak uyandırıyorum! Gerisi kitapta.OSMANLI KUCAK AÇMIŞİstanbul’un Yahudilerini İvo Vedat Molinas anlatmış. İspanya’dan kovulan Yahudilerin büyük kısmı gittikleri yerlerde de sıkıntı çekmiş ama Osmanlı kucak açmış onlara. Yavuz Sultan Selim’in doktoru Josef Hamon, sarayın doktorluğuna kadar yükselmiş. Yahudiler ticaretin yanında hekimlikte de ün yapmış. Fatih Sultan Mehmed, diğer cemaat üyelerine yaptığı gibi fetihten sonra Yahudileri de İstanbul’a davet ederek burada dinlerinde özgür ve işlerinde serbest kalmaları sözü vermiş. O gün bugündür huzurla yaşıyorlar diyemeyeceğim. Varlık Vergisi’yle başlayıp 6-7 Eylül Olayları’na ve sonrasında kanlı sinagog baskınlarına kadar yaşanan pek çok olay Rumlar ve Ermeniler gibi onların da çoğunun İstanbul ve Türkiye’den gitmesine neden olmuş, bugünkü sayıları ne yazık ki çok az. Geldiklerinde de çok küçük bir grup olan ve yerleştikleri köyde kalıp oraya isimlerini veren Polonyalıların Polonez Köyü ise Nazım Alpman’ın imzasını taşıyor. İstanbul’un kültür çeşitliliğini anlatan bu insanların içinde Dario Moreno’dan, Marc Aryan’a, Charles Aznavour’dan Hayko Cepkin’e, Lefter’den Şirinyan’a hepimizin tanıdığı sevdiği çok ünlü var. Kitapta sadece öyküler yok, çok da güzel, tarihi değeri büyük fotoğraflar var. Daha önce de Atatürk Fotoğraflarının Öyküsü kitabını sizinle buluşturduğumuz Kültür AŞ’nin tarihe ve değerlerimize ışık tutan kitapları İstanbul Kitapçıları’nda satılıyor. Baskı kalitesi de iyi. Yazgülü Aldoğan

Sanatta bu hafta

Sanatta bu hafta figure > Sanatta bu hafta ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NDEN SANAL SERGİAnkara Büyükşehir Belediyesi, yeni yılı evlerinde geçiren sanatseverlere yönelik yeni bir sanal sergi daha hazırladı. Koronavirüs salgını nedeniyle geçici süreyle kültür ve sanat etkinliklerine ara veren Büyükşehir Belediyesi, “Savaştan Dostluğa Uzananların Hikâyesi” konulu Ankara Rüzgârı Kültür Sanat ve Yaşamı Destekleme Derneği üyesi sanatçıların eserlerinin yer aldığı sanal sergiyi resmi internet sayfasında sanatseverlerle buluşturdu. “Savaştan Dostluğa Uzananların Hikâyesi” başlıklı Çanakkale Savaşı’nı anlatan sanal sergi, Büyükşehir Belediyesinin internet adresinde sergilenmeye başladı. Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ile Ankara Rüzgârı Kültür Sanat ve Yaşamı Destekleme Derneği’nin işbirliğiyle hazırlanan sergide 31 eser yer alıyor. Büyükşehir Belediyesi, elektronik ortama taşıdığı sergiyle bir yandan pandemi sürecinde insanların sanattan mahrum kalmamasını amaçlarken, bir yandan da sanat ve sanatseverler arasında köprü vazifesi görüyor.İŞ SANAT MASAL TİYATROSU İNTERNETTEN ÜCRETSİZ İş Sanat Masal Tiyatrosu, dünyaca ünlü klasik masalları minik sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. 10 Ocak’ta 80 Günde Devr-i Alem, 17 Ocak’ta Uyuyan Güzel ve 24 Ocak’ta Fındıkkıran saat 15.00’ten itibaren yayında olacak. Lerzan Pamir’in yönetmenliğinde, Aslı Tandoğan, Anıl Altınöz ve Mert Aydın tarafından canlandırılan tüm masallar, İş Sanat’ın sosyal medya hesaplarından ve internet sitesinden sezon boyunca ücretsiz izlenebilir. Yelda Bayramoğulları, Aslıhan Güngör ve Nurdan Küçükekmekçi’den oluşan Trio Patara 8 Ocak’ta sahne alacak. Şiir ve hikâye tutkunlarının yıllardır büyük bir ilgiyle takip ettiği dinleti serisinde 18 Ocak’ta Gülten Akın’ın şiirleri yer alacak. İş Sanat ve Milli Reasürans işbirliğinde düzenlenen, şef Hakan Şensoy yönetimindeki Milli Reasürans Oda Orkestrası’nın konseri de 21 Ocak’ta yayımlanacak.‘BİR HAYAL BİR OYUN’ HİKÂYELERİ YOUTUBE’DA‘Bir Hayal Bir Oyun’ Projesi’nde ilkokul 3. ve 4. sınıf öğrencileri tarafından yazılan hikâyeler Youtube’da mini çizgi film olarak yayımlanacak. Zorlu Çocuk Tiyatrosu, Zorlu PSM ve BantMag işbirliğiyle gerçekleştirilecek projede 2020 senesinde düzenlenen yarışmada dereceye giren ilk on hikâye sesler ve çizgilerle hayat bulacak.PANDEMİ ORKESTRASI YİNE SAHNEDEPandemi sürecinde geliri olmayan müzisyenlere destek olmak amacıyla kurulan Kadıköy Belediyesi Pandemi Orkestrası 4 Ocak’ta saat 18.00’de Oğuzhan Balcı ile Gökhan Aybulus ile Süreyya Operası’nda seyircili ikinci konserini verecek. Öznur Oğraş Çolak

2020’de en iyi gelişim gösteren ve geleceğeışık tutacak 10 teknoloji

2020’de en iyi gelişim gösteren ve geleceğe ışık tutacak 10 teknoloji figure > Scientific American ve Dünya Ekonomik Forumu işbirliği ile oluşturulan seçici grup, 75’ten fazla aday teknoloji arasından bir seçim yaptı. İşte 2020’de en iyi gelişim gösteren ve geleceğe ışık tutacak 10 teknoloji. 1 - MİKROİĞNELERMikroiğneler, ağrısız enjeksiyon ve kan alımlarını mümkün kılabilir. Buna bağlı olarak da tıbbi laboratuvarlara daha az gitmeyi sağlar, sağlık hizmetlerini daha erişilebilir hale getirebilir. Zar zor görülebilen bu iğneler, ağrısız enjeksiyon ve kan testi çağını başlatmaya hazır. Yaklaşık bir kâğıt yaprağının derinliği diyebileceğimiz 50 ila 2000 mikron uzunluğunda, yaklaşık insan saçı genişliği denebilecek 1 ila 100 mikron genişliğindeler. 2020’de araştırmacılar, sedef hastalığı, siğil ve belirli kanser türleri gibi cilt rahatsızlıklarını tedavi etmek için bu tekniği kullanmaya başladı bile. İğneler biyosensörlere bağlanırsa dakikalar içinde sağlık veya hastalık durumunu gösteren biyolojik belirteçleri de doğrudan ölçebiliyorlar.2 - GÜNEŞ ENERJİLİ KİMYAYeni bir yaklaşıma göre, karbondioksit atığını gerekli kimyasallara dönüştürmek için güneş ışığını kullanmak mümkün. Bu yaklaşım emisyonları iki şekilde azaltma potansiyeline sahip: İstenmeyen gazı hammadde olarak kullanmak ve üretim için gerekli enerji kaynağı olarak fosil yakıt yerine güneş ışığını kullanmak. Araştırmacılar, karbondioksitteki karbon ve oksijen arasındaki dirençli çift bağı kıran fotokatalizörler geliştirdi. Kaliforniya’dan Almanya’ya kadar birçok enstitü bu teknoloji üzerine çalışıyor. Karbondioksidin kimyasallara dönüştürülmesinde meydana gelen gelişmeler, önümüzdeki yıllarda özel şirketler tarafından ticarileştirilecek ve daha da geliştirilecek.3 - SANAL HASTALARTıpta devrimin adı, sanal hastalar olabilir. Bazı yeni algoritmalar, bilgisayarların bir hastalığı eşi görülmemiş bir doğrulukla teşhis etmesini sağlayarak bilgisayarların yakında doktorların yerini alacağı tahminlerini yeniliyor. Peki, ya bilgisayarlar da hastaların yerini alabilseydi? Örneğin, bir koronavirüs aşısı denemesinin bazı aşamalarında sanal insanlar, gerçek insanların yerini alabilseydi, önleyici bir aracın geliştirilmesini hızlandırabilir ve pandemiyi yavaşlatabilirdi. Benzer şekilde, işe yaraması muhtemel olmayan potansiyel aşılar da erken tespit edilebilir, bu da deneme maliyetlerini düşürür ve zayıf aşı adaylarını yaşayan gönüllüler üzerinde test etmeye gerek kalmazdı.4 - UZAMSAL BİLGİ İŞLEMYalnız yaşayan ve tekerlekli sandalye kullanan Martha adında birini düşünün. Evindeki tüm nesneler dijital olarak kataloglanmıştır. Martha yatak odasından mutfağa geçerken ışıklar açılır. Kedisi önünden geçerse sandalye yavaşlar. Mutfağa ulaştığında buzdolabına ve ocağa erişimini kolaylaştırmak için masa hareket eder, ardından yemek yemeye hazır olduğunda masa yeniden döner. Martha yanlış bir hareket sonucu yatağa girerken düşecek olursa mobilyası onu korumak için yer değiştirir ve ailesine bir uyarı iletilir. Uzamsal bilgi işlem Bu senaryonun merkezinde yer alıyor. Microsoft ve Amazon dahil olmak üzere büyük şirketler, bu teknolojiye yoğun bir şekilde yatırım yapıyor.5 - DİJİTAL TIPDoktorunuzun bir sonraki reçetesi bir mobil aplikasyon sayesinde olabilir mi? Kullanımda olan veya geliştirilmekte olan bir dizi aplikasyon artık zihinsel ve fiziksel bozuklukları özerk olarak algılayabiliyor veya izleyebiliyor. Dijital ilaçlar olarak bilinen yazılımlar, hem geleneksel tıbbi bakımı geliştirebilir hem de sağlık hizmetlerine erişim sınırlı olduğunda hastaları destekleyebilir. Bu tespit veya “dijital fenotipleme” yardımcıları, yakın zamanda bir doktorun yerini almayacak tabii ama takip edilmesi gereken endişelerin göz önünde bulundurulmasına yardımcı olabilir. Dijital tıppın uygulayıcısı olan tespit yardımcıları ayrıca mikrobiyoelektronik cihazlar adı verilen yutulabilir, sensör taşıyan haplar şeklinde de olabiliyor.6 - ELEKTRİKLİ HAVACILIKHava yolculuğunun karbondan arındırılmasına olanak sağlamak için büyük bir adım niteliğindeki elektrikli havacılık, düşündüğümüzden daha yakın bir gelecekte mümkün olabilir. Bu çok önemli. Çünkü 2019’da hava yolculuğu, küresel karbon emisyonlarının yüzde 2.5’ini oluşturuyordu. COVID-19 nedeniyle uçuşlar azalsa da halen önemli kesintilere ihtiyaç var. Elektrikli uçaklar, gereken dönüşüm ölçeğini sağlayabilir ve bugün birçok şirket bunları geliştirmek için yarışıyor. Elektrikli itiş motorları yalnızca doğrudan karbon emisyonlarını ortadan kaldırmakla kalmıyor, aynı zamanda yakıt maliyetlerini de yüzde 90, bakım maliyetlerini yüzde 50 ve gürültüyü yaklaşık yüzde 70’e kadar azaltıyor.7 - DÜŞÜK KARBONLU ÇİMENTOİklim değişikliğiyle mücadeleye yardımcı olabilecek başka bir teknoloji ise düşük karbonlu çimento. En yaygın olarak kullanılan insan yapımı malzeme olan beton, dünyamızı şekillendiriyor. Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’a göre, hayatın temel bileşenlerinden biri olan çimentonun üretimi, insan tarafından üretilen karbondioksitin azımsanmayacak bir miktarını açığa çıkarıyor; küresel toplamın yüzde 8’i kadar! Yani çimento üretimi bir ülke olsaydı, Çin ve ABD’den sonra üçüncü en büyük sera gazı salan ülke olurdu. Şu anda her yıl dört milyar ton çimento üretiliyor, ancak artan kentleşme nedeniyle bu rakamın yakın zamanda beşe katlanması bekleniyor.8 - KUANTUM SENSÖRLERİOtonom araçlar düşünün ki köşeleri görsün ona göre yanıt versin; atom altı dünyanın özelliklerine dayalı yüksek hassasiyetli teknolojiler yakında... “Görebilen” otonom araçlar, su altı navigasyon sistemleri, volkanik aktivite ve depremler için erken uyarı sistemleri ve bir kişinin beyin aktivitesini izleyen taşınabilir tarayıcılar, kuantum sensörler sayesinde mümkün. Kuantum sensörleri, maddenin kuantum doğasından yararlanarak, örneğin farklı enerji durumlarındaki elektronlar arasındaki farkı, temel birim olarak kullanarak aşırı hassasiyet düzeylerine ulaşıyor. Yani kuantum sensörler bütün yanılmaları ortadan kaldırmaya geliyor.9 - YEŞİL HİDROJENBildiğimiz hidrojen yandığında, tek yan ürünü su. Bu nedenle de hidrojen, onlarca yıldır çekici bir sıfır karbonlu enerji kaynağı oldu. Yine de fosil yakıtların buhara maruz kaldığı geleneksel hidrojen üretme süreci, sıfır karbonlu değil. Bu şekilde üretilen hidrojene gri hidrojen deniyor; CO2 yakalanıyor ve tutuluyorsa buna mavi hidrojen deniyor. Yeşil hidrojen ise farklı. Makinelerin başka hiçbir yan ürün olmadan suyu hidrojen ve oksijene böldüğü elektroliz yoluyla üretiliyor. Tarihsel olarak, elektroliz o kadar çok elektrik gerektiriyordu ki bu şekilde hidrojen üretmek pek mantıklı değildi. Durum değişiyor. Yeşil hidrojen, yenilenebilir enerjide büyük bir boşluğu dolduracak gibi görünüyor.10 - TÜM GENOM SENTEZİSentetik biyolojide büyük ilerleme olarak nitelendirilen tüm genom sentezi, hücre mühendisliğini dönüştürecek. COVID-19 salgınının başlarında, Çin’deki bilim insanları virüsün genetik dizisini, genetik veritabanlarına yüklemişti. İsviçreli bir grup daha sonra tüm genomu sentezledi ve virüsü üretti; esas olarak virüsü fiziksel numuneleri beklemek zorunda kalmadan çalışmak için laboratuvarlarında yarattılar. Bu hız, tüm genom baskısının tıbbı ve diğer çabaları nasıl ilerlettiğinin bir örneğiydi. Tüm genom sentezi, sentetik biyolojinin hızla büyüyen bir uzantısı. Araştırmacılar, ürettikleri ve bir mikrop içine yerleştirdikleri genetik dizileri tasarlamak için bir yazılım kullanıyor. Böylece mikrobu istenen işi yapacak şekilde yeniden programlıyorlar, tıpkı yeni bir ilaç üretmek gibi. Batuhan Sarıcan

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 04 Ocak 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 04 Ocak 2021 tarihli okur dayanışması ilanları figure > Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/1/4/042550440-ana.png04 OCAK 2021 TARİHLİ CUMHURİYET GAZETESİ'NDE YAYIMLANAN DAYANIŞMA İLANLARI/Archive/2021/1/4/042603393-4.png/Archive/2021/1/4/042602893-5.png/Archive/2021/1/4/042602847-2.png/Archive/2021/1/4/042602378-6.png/Archive/2021/1/4/042602347-3.png/Archive/2021/1/4/042601909-1.png cumhuriyet.com.tr

Ankara'da kadın cinayeti: Sevgi, sevgilisi tarafından vurularaköldürüldü

Ankara'da kadın cinayeti: Sevgi, sevgilisi tarafından vurularak öldürüldü figure > Ankara'da sevgilisi Gökhan A. tarafından sol göğsünden ve sağ kolundan vurulan Sevgi T.(32) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olay, saat 02.00 sularında Başkent'in Mamak ilçesi Mutlu Mahallesi 706'ncı Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 50 numaralı binanın 6 numaralı dairesine gelen Gökhan A., sevgilisi Sevgi T.'nin kapısını çaldı. Sevgi T.'nin kapıyı açmaması üzerine evin camını kıran Gökhan A., camdan içeri girerek Sevgi T. ile tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede yerini kavgaya bıraktı. Yanında getirdiği silahı Sevgi T.'ye doğrultan Gökhan A., iki el ateş etti. Mermilerden biri Sevgi T.'nin sağ kolunu sıyırırken, diğeri sol göğsüne isabet etti.'ODAYA GEÇ ORADA VURACAĞIM SENİ'Öğrenilen bilgiye göre Gökhan A., Sevgi T.'ye "diğer odaya geç, seni orada vuracağım" diyerek bağırdı. Daha sonra Gökhan A., Sevgi T.'nin 5 ya önce boşandığı kocasından olan kızları Seda ve Sedef'i ayrı bir odaya kitledi. Sevgi T.'nin evde bulunan kızlarının ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis ve 112 Acil Sağlık ekibi sevk edildi. Sevgi T., olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Sevgi T., hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatanı kaybetti.Olaydan sonra camdan kaçarak kayıplara karışan Gökhan A.'yı arama çalışmaları devam ederken, polis olayla ilgili soruşturma başlattı. DHA

ABD'de eski 10 savunma bakanından ortak mektup

ABD'de eski 10 savunma bakanından ortak mektup figure > ABD'de görev yapmış 10 eski savunma bakanı ortak bir mektuba imza atarak, 'Başkanlık seçim sonuçlarına ordunun karışmaması uyarısında' bulundu. Washington Post gazetesinde yayımlanan ortak mektuba ABD'li eski savunma bakanları Ashton Carter, Dick Cheney, William Cohen, Mark Esper, Robert Gates, Chuck Hagel, James Mattis, Leon Panetta, William Perry ve Donald Rumsfeld imza attı.Mektupta, 3 Kasım'da yapılan tartışmalı başkanlık seçim sonuçlarının ordunun pozisyonunu ilgilendirmediği uyarısında bulunan eski bakanlar, 'aksi durumun ulusal güvenliği tehlikeye sokacağına' işaret etti.Mektupta, "İç ve dış düşmanlara karşı Anayasa'yı korumak üzere yemin ettik. Yeminimiz bir kişi veya partiye değildir" ifadelerini kullanan bakanlar, barışçıl bir şekilde yetki devrinin önemine dikkat çekti.ABD Savunma Bakan Vekilliği görevini yürüten Christopher Miller'a çağrıda bulunan eski bakanlar, seçimleri kazanan Joe Biden yönetimine yetki devrinin barışçıl ve yasalara uygun şekilde yapılması gerektiğini dile getirdi."ABD ordusunu seçim tartışmalarının içine çekmek bizi tehlikeli, yasa dışı ve Anayasal sınırların dışında bir alana iter" değerlendirmesini yapan bakanlar, seçimler ve yetki devri konusunda demokratik teamüllere ve ilgili yasalara uygun hareket edilmesinin elzem olduğuna vurgu yaptı.ABD'de 3 Kasım'da yapılan tartışmalı başkanlık seçimlerini Demokrat aday Joe Biden kazanmıştı. 6 Ocak'ta Kongre'de yapılacak ortak oturumda delege oylarının sayılarak Biden'ın kazandığının resmen tescil edilmesi bekleniyor. cumhuriyet.com.tr

Tartıştığıdini nikahlıeşiniöldürdü

Tartıştığı dini nikahlı eşini öldürdü figure > Çorum’da Polat H. (31), tartıştığı dini nikahlı eşi Aslıhan Dal'ı (29) boğarak öldürdü. Olaydan sonra polisi arayan ve cinayeti itiraf eden Polat H., gözaltına alındı. Olay, saat 21:30 sıralarında Gülabibey Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, Polat H. ile dini nikahlı eşi Aslıhan Dal arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Polat H., eşini elleriyle boğdu. Olaydan sonra polisi arayan Polat H., eşini boğduğunu itiraf ederek, evden ayrıldı. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Daireye gelen polis ekipleri kapıyı kırarak içeri girdi. Sağlık ekipleri yerde hareketsiz şekilde yatan Aslıhan Dal’ı ilk müdahalenin ardından Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Aslıhan Dal, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Polat H. ise polise teslim oldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. DHA

Fransa’da Covid-19’a bağlıcan kaybı65 bini aştı

Fransa’da Covid-19’a bağlı can kaybı 65 bini aştı figure > Fransa’da korona virüs salgınında son 24 saatte 116 kişinin daha hayatını kaybetmesi ile toplam can kaybı 65 bin 37’ye yükseldi. Fransa’da korona virüs salgınında can kaybı 65 bini aştı. Fransa Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte 12 bin 489 yeni vaka tespit edilmesi ile toplam vaka sayısının 2 milyon 655 bin 728’e ulaştığı bildirildi. Son 24 saatte 116 kişinin Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiği ülkede, toplam can kaybı sayısının 65 bin 37’ye yükseldiği aktarıldı.Ülke genelinde bin 135 kişi yoğun bakımda olmak üzere toplam 7 bin 460 kişi hastanelerde tedavi görüyor. İHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter