News - Haberler
Elon Musk'ın annesi, TikTok'ta: 72 yaşında olmak harika
Elon Musk'ın annesi, TikTok'ta: 72 yaşında olmak harika Dünyanın en zengin insanları arasında yer alan ünlü iş insanı Elon Musk'ın annesi model ve yazar Maye Musk, TikTok'tan bir video paylaşarak "72 yaşında olmak harika" dedi. TikTok'u aktif kullanan ve yaklaşık 57 bin takipçisi olan SpaceX ve Tesla'nın kurucusu Elon Musk'ın annesi model ve yazar Maye Musk, Instagram'dan da paylaştığı videosunda "Yaratıcı bir çekim yaparken eğlenip, 72 yaşında olmak harika diye post atabilirsiniz" yazdı.Instagram'da da yaklaşık 400 bin takipçisi bulunan Musk'ın paylaşımı 60 binden fazla görüntülenme aldı. cumhuriyet.com.trKocaeli'de refüjeçarpan otobüs viyadükte asılıkaldı: 6 yaralı
Kocaeli'de refüje çarpan otobüs viyadükte asılı kaldı: 6 yaralı Kocaeli'nin İzmit ilçesinde refüje çarparak bariyerleri aşan otobüsün viyadükte asılı kaldığı kazada 6 kişi yaralandı. Anadolu Otoyolu'nda Ankara yönüne giden Abdullah A. idaresindeki 41 BZY 58 plakalı otobüs, Gültepe mevkisinde refüje çarptı.Çarpmanın etkisiyle savrulan otobüs, Yenidoğan Viyadüğü'nde yolun sağındaki bariyerleri aşarak asılı kaldı.Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi.Kazada yaralanan sürücü ile 5 kişi, 112 Acil Servis ekiplerince çevredeki hastanelere kaldırıldı.Kaza nedeniyle yolun Ankara istikametinde uzun araç kuyruğu oluştu. Tek şeritten kontrollü sağlanan ulaşım, otobüsün çekilmesinin ardından normale döndü."ÇOK ŞÜKÜR KURTULDUK"Yolculardan Ahmet Bera Demir, gazetecilere yaptığı açıklamada, otobüsün 00.45'te İstanbul'dan hareket ettiğini ve eşiyle en önde oturduklarını söyledi.Emniyet kemeri takmaları sayesinde kazayı yara almadan atlattıklarını belirten Demir, şöyle konuştu:"Her şeyi gördük. Ben tam uyumamıştım. Baş kısmından duvara çarptığımızı ve sol tekerin şarampolün üzerine çıktığını hatırlıyorum. Sağa yatınca devrildiğimizi düşündüm. Oradan şoför panikle kurtarmak için çünkü sağ taraf da sol taraf da uçurum, viyadük üstündeyiz. Sol taraftaki uçurumu gördü ve panikle sağa kırdı şoför, bu sefer de bu taraftaki uçuruma yöneldik. Sağ tarafta tekerler bariyerleri alt kısma aldı ve uçuruma uçmadan durduk ve çok şükür kurtulduk."Demir, şoförün yolda istifra ettiğini dile getirerek, "Tost yediğinden bahsediyordu, tost dokunmuş olabilir ama onun dışında da yolda daha Ataşehir'den çıkışta da dikkat dağınıklığı müthişti. Yanında adam olmasa Ataşehir çıkışında bir kaldırımın üstüne çıkıyorduk." ifadelerini kullandı. AAKanadalıparlamenterlerden Pekin'de düzenlenecek 2022 KışOlimpiyatları'nın başkaülkede yapılmasıçağrısı
Kanadalı parlamenterlerden Pekin'de düzenlenecek 2022 Kış Olimpiyatları'nın başka ülkede yapılması çağrısı Kanada Federal Parlamentosundaki 5 partiye mensup 13 milletvekili, Uluslararası Olimpiyat Komitesine mektup göndererek Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenecek 2022 Kış Olimpiyatları'nın başka ülkede yapılması çağrısında bulundu. Kanada Federal Parlamentosu Alt Komitesi Başkan Yardımcısı ve Bloc Quebecois Milletvekili Alexis Brunelle-Duceppe tarafından hazırlanan ortak mektuba aynı partiden Denis Trudel ve Stéphane Bergeron, Muhafazakar Partiden Arnold Viersen, Cathay Wagantall ve Kelly Block, Liberal Partiden Ken Hardie, Nathaniel Erskine-Smith ve Sameer Zuberi, Yeni Demokrat Partiden Heather McPherson ve Jenny Kwan ile Yeşil Partiden Elizabeth May ve Paul Manly imza koydu.Mektupta şu ifadelere yer verildi:"Dünyanın tüm insani yardımseverleri ve demokratları ile bir araya gelmek ve bu küresel spor festivaline katılmayı reddederek harekete geçmek için eşsiz bir fırsata sahibiz. Çin’de düzenlenecek bu oyunlara katılmak, kendi halkına karşı, insanlığa karşı en kötü suçları işleyen bir rejimin menfaati için sahnelenen uğursuz, kendini yücelten bir gösteriye katılmak anlamına gelecektir.""SOYKIRIM YAŞANDIĞINDA MESELE ARTIK SİYASET DEĞİLDİR"Milletvekilleri, mektupta "Bazıları sporla siyasetin birbirine karıştırılmaması gerektiğini savunabilir ancak buna soykırım yaşandığında bunun artık bir siyaset meselesi değil, insan hakları ve insanlığa karşı işlenen suçlar olduğu şeklinde yanıt vereceğiz." görüşünü paylaştı.Olimpiyatları boykot etmeyi sporcuları cezalandıracak diplomasi yöntemi olarak gördüklerini belirten milletvekilleri, mektupta şunları kaydetti:"Sporcularımızdan olimpiyat rüyalarından vazgeçmelerini istemiyoruz çünkü bunun peşinden gitmek için ne kadar çaba harcandığını çok iyi biliyoruz. Bununla birlikte Çin hükümetinin soykırım kampanyasını sürdürmesi halinde Uluslararası Olimpiyat Komitesinden oyunları başka bir ülkeye taşımasını talep etmek için hala zaman olduğuna inanıyoruz."KANADA, ÇİN’İN UYGULAMALARINI "SOYKIRIM" OLARAK TANIMLAMIŞTIKanada Federal Parlamentosunun Uluslararası İnsan Hakları Alt Komitesi, 2020 yılı Ekim ayındaki çalışmaları sonrası Çin'in Müslüman Uygur Türklerine yönelik toplama kampları, toplu tutuklamalar, zorla çalıştırma ve zorla kısırlaştırma gibi önlemleri de dahil baskıcı uygulamalarının "soykırım" olarak tanımlanmasına karar vermişti.ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de 28 Ocak’ta yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin Çin'in Uygurlara yönelik uygulamalarında soykırım yaptığı yönündeki kararlılığını kabul ettiklerini duyurmuştu.180'den fazla insan hakları örgütü de Uygur Türklerine uygulanan baskılar nedeniyle Çin’in 2022 yılı Şubat ayında ev sahipliğini yapacağı Kış Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları'nın tamamen boykot edilmesi çağrısında bulunmuştu. AAProtokol tribününde gerginlik
Protokol tribününde gerginlik Teknik Direktör Fatih Terim ile birlikte protokolde yer alan Galatasaraylı yöneticilerle karşılıklı tezahürat yapılınca Fenerbahçe tarafından tepki geldi. Galatasaray yeni transfer Mustafa Muhamed’in attığı golle Fenerbahçe deplasmanında galip gelerek liderlik koltuğunu kaparken, karşılaşma sonunda gerginlikler yaşandı.Maç sonunda normalde Galatasaraylı taraftarların olduğu deplasman tribününe giderek kutlama yapan sarı kırmızılı futbolcular ve teknik ekip, daha sonra protokole yanaştı.Teknik Direktör Fatih Terim ile birlikte protokolde yer alan Galatasaraylı yöneticilerle karşılıklı tezahürat yapılınca Fenerbahçe tarafından tepki geldi.“BÖYLE DOST MU OLUNUYOR”Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Bize dostluktan bahsediyorsunuz oyuncularınız küfür ederek içeri giriyorlar” ifadelerini kullanarak Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak’a tepki gösterdi.Albayrak’ın “Biz dostuz” yanıtına cevap veren Koç, “Böyle mi dost olunuyor. Biz her sene size dostça davranıyoruz. Siz ayıp ediyorsunuz” diyerek karşılık verdi. cumhuriyet.com.trABD'nin eski Ulusal Güvenlik Ajansıçalışanları, BAE adına Katar'a karşısiber casusluk yapmış
ABD'nin eski Ulusal Güvenlik Ajansı çalışanları, BAE adına Katar'a karşı siber casusluk yapmış ABD eski Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) çalışanlarının, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) adına Katar’a karşı internet korsanlığı yaptığı ortaya çıktı. New York Times’te yer alan "ABD, hackerlara karşı nasıl kaybetti?" başlıklı haberde, eski ABD NSA çalışanlarının yüksek maaş ve lüks yaşam vaadiyle Abu Dabi yönetimi tarafından 2014'te siber saldırı ve istihbarat faaliyetlerinde bulunmak üzere işe alındığı aktarıldı.Haberde, CyberPoint gibi aracı ABD şirketleri üzerinden "Amerika’nın Terörle Mücadelesi"nin uzantısı çerçevesinde aşırıcı grupları sözde takip amacıyla yapılan alımlarda, BAE adına özellikle bölge ülkelerine yönelik internet korsanlığı faaliyetlerinde bulunulduğu vurgulandı.Katar kraliyet ailesinden Uluslararası Futbol Birliği Derneği (FIFA) yöneticilerine kadar BAE’nin hasım olarak gördüğü geniş bir alanda bilgisayar korsancılığı yapıldığı altı çizilen haberde, siber korsanlık faaliyetleri sırasında eski NSA çalışanlarının radarına zaman zaman ABD üst yönetiminden yazışmaların da düştüğüne de işaret edildi. cumhuriyet.com.trİtalya monoklonal anktikor ilaçlara onay verdi
İtalya monoklonal anktikor ilaçlara onay verdi İtalya’da monoklonal anktikor ilaçların yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedavisinde kullanılması onaylandı. Dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgını ile mücadele kapsamında ülkelerin tedavilere yönelik arayışları devam ediyor.Koronavirüs aşı teminindeki eksikliği "monoklonal antikorlara" dayalı yeni bir ilaçla telafi edeceğini açıklayan Almanya’nın ardından İtalya’da da monoklonal anktikor ilaçların Covid-19 tedavisinde kullanılması onaylandı.İtalya Sağlık Bakanı Roberto Speranza, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, monoklonal antikor ilaçların kullanımının önünü açan kararnameyi imzaladığını duyurdu. Speranza, "Böylece Covid-19'la mücadelede aşının yanında yeni bir imkan daha oluştu" ifadelerini kullandı.İtalya İlaç Ajansı (Aifa) geçen çarşamba günü, ağır semptomlar göstermeyen ve hastalığı orta-hafif şiddette geçiren Covid-19 hastalarının tedavisinde ABD'li ilaç firmaları Regeneron ve Eli Lill'nin ürettiği monoklonal anktikor ilaçların kullanımına yeşil ışık yakmıştı.Aifa'dan yapılan açıklamada, "Monoklonal ilaçlara ilişkin veriler olgunlaşmamış olmakla birlikte hastaneye yatırılmasına gerek olmayan ancak ağırlaşma riski bulunan hastaların tedavisinde kullanılabilir" denildi.Ajans, monoklonal anktikor ilaçları, 10 günü aşmayacak şekilde orta veya hafif şiddette Covid-19 geçiren ve kronik böbrek hastalığı, diyabet ve bağışıklık sistemi bozuklukları gibi en az bir risk faktörüne sahip kişilerin kullanımı için tavsiye etti. Aifa, yaş sınırını ise 12 yaş üzeri olarak belirledi.Daha önce bazı kanser türleri ve ebola tedavisinde de kullanılan monoklonal antikor tedavisi, antikorların virüsün tamamına veya sadece belli bir yüzeyine yapışarak bağışıklık sistemini güçlendirmesi prensibine dayanıyor. Avrupa İlaç Ajansı (EMA), monoklonal anktikor ilaçların kullanımı hakkında henüz bir görüş belirtmedi.Öte yandan monoklonal anktikor ilaçlar, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Covid-19 tedavisinde de kullanılmıştı. cumhuriyet.com.trBir isim daha Kanalİstanbul bilirkişi heyetindençekildi
Bir isim daha Kanal İstanbul bilirkişi heyetinden çekildi Prof. Dr. Abdullah Karaman İstanbul 10. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na verdiği dilekçe ile bilirkişilikten çekildiğini belirtti. İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Karaman İstanbul 10. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na verdiği dilekçede Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin daha önce görüşlerini beyan ettiğini ve bu yüzden bilirkişilikten çekilme mecburiyeti doğduğunu belirtti. Heyetten ayrılan üçüncü isim olan Prof. Dr. Karaman, TMMOB’un itiraz ettiği isimler arasında yer alıyordu.TMMOB itiraz dilekçesinde Prof. Dr. Karaman ile ilgili şu ifadelere yer vermişti:“Belirlenen heyette yer alan isimlerden Prof. Dr. Abdullah Karahan, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Araştırma Komisyonuna Kanal İstanbul Projesi ÇED Raporu ile ilgili beyanlarda bulunmuş ve ‘Gelişmiş ülkelerde gördüğümüz o ihtişamlı projelerin arkasında emsalsiz başarısızlıklar, acı ve gözyaşı vardır. Kanal İstanbul onların yanında çok masumdur ve bu masumiyeti nedeni ile proje ile gurur duyuyorum. ..projeye karşı olanlar, ÇED raporunu gördükten sonra itirazlarının ve kaygılarının yersiz olduğunu anlayarak projeye, destek verebilirler. Aklıselim bunu gerektirir’ ifadelerini kullanmıştır.” cumhuriyet.com.trBrıtıshInternatıonal School 26 yıldan beri eğitimini sürdürüyor
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Brıtısh Internatıonal School 26 yıldan beri eğitimini sürdürüyor British International School Istanbul’un kurucusu olduğu BISI National School 2021-2022 akademik yılı için hazırlıklarına hızla devam ediyor. 3 yaşından itibaren Türk öğrencilere, Türk ve İngiliz Ulusal müfredatları referans alınarak hazırlanmış karma bir akademik programı sunuyor. Okul 2021-2022 eğitim öğretim yılında kapılarını 6. Sınıf öğrencilerine de açmaya hazırlanıyor.British International School Istanbul’un Yönetim Kurulu üyesi Ünsal Abuşoğlu, yeni akademik yılın kayıt dönemi hakkında detayları aktardı:“Emin adımlarla, eğitim kalitemizin üzerine her yıl daha fazlasını koyarak ilerlediğimiz bu yolda koronavirüs salgının sonucu olan uzaktan öğrenim sürecini de başarıyla sürdürmekteyiz. Dileğimiz en yakın zamanda tüm öğrencilerimize ve mesafelerin gerekmediği okul günlerimize yeniden kavuşmak.Bu yıl okul tanım günümüzü 27 Şubat 2021 Cumartesi günü, dijital platformda online şekilde gerçekleştiriyor olacağız. Yeni akademik yıl için yoğun talep aldığımız bu süreçte okul tanıtım günü ve erken kayıt dönemi, aday ailelerimizin sınıf kontenjanlarından yararlanabilmeleri açısından da büyük önem taşıyor. Eğitmen kadromuzun detaylı sunumu ile gerçekleşecek okul tanıtım gününü takiben, okulumuza kayıt yaptırmak üzere başvuruda bulunan 1. sınıf aday öğrencilerine "Öğrenci Tanıma Çalışması", ara sınıflara aday öğrencilere ise "Öğrenci Tanıma Çalışması" ve "Ara Sınıflar Seviye Belirleme Sınavı" uygulanıyor olacaktır. cumhuriyet.com.trSanatçınınçocuğaövgüsü!
Sanatçının çocuğa övgüsü! Çınar Yayınevi’nce yayımlanan Bazı Kuşlar Uçtu, Esra Ercan Bilgiç’in kaleminden; Ekin adında küçük bir kızın gökyüzünün rengini değiştirme çabasıyla, bazı kuşların uçma hikâyesini anlatıyor. Geçen yıl çizimleri Edelvives Onur Ödülü’ne değer görülen Merve Erbilgiç’in resimlediği kitap; hikâyenin şiirsel dilini, deneysel çizgileriyle buluşturdu. Merve’den bize, çağdaş illüstrasyon kitapları ve projeyi yaratım süreci hakkında bilgi vermesini istedik. /Archive/2021/2/7/003721201-kapakic1.jpg“Rüzgar esti. Yapraklar havalandı. Bazı kuşlar uçtu.Bulutların arasında Ekin’in daha önce gökyüzünde hiç görmediği bir resim oluştu.”Kitaptan‘ÇOCUK EDEBİYATI ARTIK FARKLI BİR NOKTADA’- Resimli kitapların bugün geldiği noktadan ve kitabınızdan biraz bahser misin?Bildiğiniz gibi çocuk edebiyatı uzun zamandır dünyada farklı bir noktaya geldi. Bu kitaplar artık sadece çocuklar için değil, her yaş grubu için tercih ediliyor. Bu tür kitapları satın alan çocuksuz, yetişkin okuyucular var artık. Bu da ortaya çıkartılan kitabın anlatım dili ve grafik dilinin kalitesinin oldukça güçlü olması gerektiği anlamına geliyor.Türkiye’de de son yıllarda bu yönde ciddi bir hareketlenme başladı ve insanlar çocuk kitaplarına farklı bir gözle bakmaya başladılar. Esra Ercan Bilgiç ile birlikte, Türkiye’deki bu hareketlenmeye destek olabilecek, nitelikli bir çocuk kitabı ortaya çıkartma amacındaydık ve sonuçta ortaya bu proje çıktı.- Resimleyeceğin metni seçerken nelere dikkat ediyorsun?Kendimi yakın hissettiğim, kişisel dünyamı yansıtabilecek özgürlüğü bana veren metinleri tercih ediyorum. Sonuçta ne çizerseniz çizin, kitaba kişisel dünyanızı yansıtmaktan kaçamıyorsunuz ve eğer resimlediğiniz metinle aranızda grafik ya da duygusal bir bağ yoksa, ortaya etkileyici ve samimi bir şey çıkartabilmeniz mümkün değil./Archive/2021/2/7/003735185-ic2.jpgŞİİRSEL VE SAMİMİ BİR TON!- Kitaptaki çizimler hakkında neler söyleyebilirsin?Çizimler metnin genel ritmi ve duygusal tonuna uygun olarak gelişti. Hikâyenin ana karakterlerinin temsilini düşünürken resimlemeye kuşlar ve ana karakter arasındaki ilişkiyi düşünerek başlamıştım. Çizimleri oluştururken konuya mümkün olduğunca hassas, özgür ve özgün bakabilmeye odaklandım. Gerçekçi yaklaşımdan olabildiğince uzaklaştım. Metnin şiirsel ve samimi tonuna yakın bir ortam yaratmak istedim.- Hangi teknik ve yöntemler ile çalıştın?Farklı tipte kalem ve dokulu kağıtlar, su bazlı boyalar, kömür, yağlı pastel, monotip baskı ve kolaj. Farklı bir zevk ve tarz ortaya koymak istediğim için materyalleri birbirine karıştırmaktan çekinmedim. Kısa sürede uygulanabilen, hızlı teknikler kullanıyorum ve daha çok çizim kalitesine ağırlık veriyorum. Fazla sabırlı biri değilim! Tekniği, anlatmak istediğim düşünceyi desteklemek ve güçlendirmek amacıyla kullanıyorum.- Peki, bu tür kitapların yaratım süresi ne kadar?Aslında her kitap için bu süre farklı oluyor. Bu tarz resimli kitaplarda kullanılan grafik dili, özgün ve anlamsal olarak güçlü hale getirebilmek için çizimlere başlamadan önce uzun bir düşünsel süreçten geçmeniz gerekiyor.Kitabın yüzde sekseni önce kafanızda oluşmalı. Çizimlerin nasıl olacağını ve bunu nasıl aktaracağımı kafamda iyice pişirene kadar bekliyorum. Sonra kendi anılarımdan ve deneyimlerimden yola çıkarak çizmeye başlıyorum. İyi bir başlangıç noktası bulmak çok önemli oluyor benim için. Beni bir şeyler çizmeye iten, bazen metnin içindeki tek bir kelime veya sadece bir his bile olabilir./Archive/2021/2/7/003749247-ic3.jpg‘RESİMLEDİĞİM İLK KİTAP’- Çocuk bu kitapları nasıl algılıyor sence?Ben çocuğun bu yaklaşımdaki kitapları çok etkili bir biçimde anlamlandırabileceğine inanıyorum ve yaratım süresince kendimi serbest bırakıyorum. Bunu sanatçının çocuğa övgüsü niteliğinde düşünebilirsiniz. Böyle bir yaklaşımla ortaya çıkartılan her kitap projesinde; yazar ve çizer aslında kendini tanıma yolculuğuna çıkar ve birer aktarıcı görevini üstlenirler. Çocuk böyle interaktif bir kitabı eline aldığı zaman, aslında son derece kişisel ve özel bir hayatı algılayış biçiminin etkisi altındadır. Sözle ifade edemese de, bir yetişkine göre algısı son derece açıktır.- Bu projeyle birlikte ne öğrenmiş oldun?Bir sanatçı olarak ortaya çıkarttığınız her projede, kendinizi bir adım öne çıkartma sorumluluğunu almanız gerekiyor. Bu benim resimlediğim ilk kitap olduğu için belki de adım atmaya en fazla çekindiğim projeydi. Benim için bu proje büyük bir öğreti ve deneyim süreciydi. Metnin incelikli yaklaşımı, hayal ettiğim özgürlüğü bana sağladı ve konuya farklı bakabilmem için düşüncelerimi harekete geçirdi.- Şu anda neler yapıyorsun? Yeni bir proje var mı?Şiir kitapları, ucu açık metinler olduğu için çizmekten en çok keyif aldığım metinler diyebilirim. Bu nedenle bu aralar daha çok çocuk edebiyatı ve şiir üzerine yoğunlaştım. Bir yandan çocuklar ve yetişkinler için düzenlediğimiz atölyeler de devam ediyor. Dünyadan çağdaş çizerlerin İstanbul’da bir araya geleceği uzun dönemli atölyeler serisi düzenlemeyi planlıyoruz. Haberlerini sosyal medya ve basılı yayın üzerinden duyuracağız.Bazı Kuşlar Uçtu / Esra Ercan Bilgiç / Resimleyen: Merve Erbilgiç / Çınar Yayınları / 2020. Cihan ErkenÇin'in Mars keşif uydusu Dünya'ya ilk görüntüsünüyolladı
Çin'in Mars keşif uydusu Dünya'ya ilk görüntüsünü yolladı Çin'in Mars'a yolladığı Tienvın-1 uydusu, dünyaya ilk görüntüsünü gönderdi. Çin Ulusal Uzay İdaresi (CNSA), uydunun Kızıl Gezegen'e 2,2 milyon kilometre mesafeden çektiği bir fotoğrafı yayınladı.Temmuz 2020'de bir gezginci keşif aracıyla fırlatılan uydu, 197 gündür Mars'a doğru yol alıyor.Yolculuğu içinde dördüncü yörünge düzeltme manevrasını dün yapan keşif aracının, Kızıl Gezegen'e mayısta ulaşması hedefleniyor.Uydu ve gezginci robottan oluşan Mars keşif görevi "Tienvın-1", 23 Temmuz'da yola çıkmıştı.Çince "göklerdeki hakikati aramak" anlamına gelen "Tienvın" misyonu, adını milattan önce 4. yüzyılda yaşamış Çinli şair Çu Yuen'in dizelerinden alıyor. AAVitrindekiler...
Vitrindekiler... Roman, öykü, deneme, tarih... Vitrindekiler'de çeşitli alanlardan yetkin bir seçki daha... /Archive/2021/2/7/002724207-ic1.jpgGidemeyenler / Kerem Görkem / Sia Kitap / 136 s.Kerem Görkem’in Y kuşağının iç dünyasına eğildiği üçüncü romanı Gidemeyenler’de; İletişim Fakültesi’nin genç asistanı Aksel, geçmişinden, bugününden, hatta yarınından kaçmak isterken bir yandan da yaşamdaki yerini yadırgar, ideallerini sorgular. Aksel’e göre yalnızca kendinin değil, büyük savaşların, yeri doldurulamaz kayıpların ve dünyayı dönüştüren icatların ortaya çıktığı yirminci yüzyıla ucundan yetişen bir kuşağın derdidir bu: Arafta kalmak, okula hapsolmak, naylon unvanlar ve sanal şöhretlerle avunmak. Ve belki de en önemlisi: Kendini bulmak, tamamlanmak.../Archive/2021/2/7/002738909-ic2.jpgAntitezler / Charles Choustille / Çev.: Ahmet Nüvit Bingöl / Koç Üniversitesi Yay. / 216 s.Mallarmé varoluşsal krizinden kurtulmak amacıyla dilbilimle ilgili bir teze başlamıştı; Péguy’nin tezi Sorbonne’a karşı uzun bir hakaretten oluşuyordu; Paulhan’ınki otuz beş yılı aşan bir süreye yayılmış sayısız müsvedde içinde kaybolmuştu; Céline, Macar bir doktora düzdüğü methiye arkasına belli belirsiz gizlenmiş otoportresini sunmuştu doktora jürisine ve Barthes, tezin “erotik bir beden” olması gerektiğini ileri sürmüştü. Üniversite ile edebiyat arasında, yazılmayı bekleyen bir tarihe - yazarların üniversiteyle ilişkilerinin tarihine - Fransa deneyimini merkeze alarak katkı yapmayı amaçlayan Antitezler, edebi ve akademik dünyaların karşılaştığı ve birbirine meydan okuduğu tarihsel bir soruşturma. Aynı zamanda tez yazımına ilişkin, yazarların akademik normları ve biçimleri sorguladığı ve yazma hakkındaki tavsiyelerini damıttıkları bir antikılavuz./Archive/2021/2/7/002751378-ic3.jpgDeniz Gücü: Okyanusların Tarihi ve Jeopolitik Önemi / James Stavridis / Çev.: Varol Ataman, Nil Tuna / Epsilon Yay. / 432 s.Süper güçler nasıl okyanuslarda doğdu? Okyanusların insanlık tarihindeki stratejik önemi nedir? Büyük deniz savaşları dünya tarihini nasıl etkiledi, etkiliyor? Okyanuslar nasıl suç mahalli hâline gelir? Sömürgeleşme ve ilk deniz savaşları hangi sularda başladı? Arktik Okyanusu'nun vadettikleri ve tehlikeleri nelerdir? Soğuk Savaş'ı başından sonuna kadar denizlerde yaşamış, NATO Ortak Kuvvetler Amirali olarak görev almış James Stavridis; Salamis ve İnebahtı Deniz Muharebelerinden Trafalgar'a, Atlantik Savaşı'na ve Soğuk Savaş'ın denizaltı çatışmalarına kadar büyük deniz savaşlarına dek insanlık tarihinde deniz gücünün hikâyesini anlatıyor./Archive/2021/2/7/002802347-ic4.jpgÇıplakları Giydir-Dorothy Parker Toplu Öyküler 2 / Çev.: Başak Bekişli / Delidolu Yay. / 264 s.Amerikalı yazar Dorothy Parker, sadece kendi dönemini değil, insanın değişmeyen gerçekliğini de yakalamayı başardığı toplu öykülerinin ikinci cildinde; varoluşun dramatik yanlarını, insani açmazları yine özgün, diyalogların ağırlıkta olduğu ironik anlatımıyla sergiliyor. Parker’ın yirmi bir öyküsünün yer aldığı Çıplakları Giydir; düşlediği romantizmi bulamayanların, sinsice evliliğini bitirmeye çalışanların, yaşamı partilere gitmek sananların, acı gerçekleri görmeye dayanamayanların, zorbaların, korkakların, yalancıların, intikam peşinde koşanların ve daha nicelerinin yaşamına ayna tutuyor./Archive/2021/2/7/002852206-ic5.jpgKırk Gün Kırk Gece’: Osmanlı Düğünleri, Şenlikleri, Geçit Alayları / Metin And / Yapı Kredi Yay. / 376 s.Osmanlı şenlikleri, Türk gösterim sanatlarının hemen her türünü incelemeye bir ömür adamış usta Metin And için geniş bir keşif alanı gibiydi. Masal kahramanlarının ayrıntısı bilinmeyen, kırk gün kırk gece süren düğünler; çekilen çilelerin sırrını açığa vurmayan yolculuklar, geriye dönülüp bakıldığında dün gibi gelen, bir arpa boyu yol alınmamış gibi anlatılan masalların gücüyle zenginleşen şenlikler gerçek bir uygarlık hikâyesi de anlatır. Çalışması Osmanlı şenliklerine bir sanat bileşkesi olarak bakan And'ın tespitleri, yorumları, “erken” ve “yönlendirici” önerileriyle sanat tarihi için de iyi niyetli değinmeler içeriyor./Archive/2021/2/7/003004361-ic6.jpgDavet: Konukseverlik Üstüne / Anne Duformantelle / Çev.: Aslı Sümer / Metis Yay. / 144 s.Kitapta; Jacques Derrida’nın 1996’da verdiği “Konukseverlik Üstüne” seminerinden iki oturumla birlikte, seminerleri dinleyen Anne Dufourmantelle’in “Davet” başlıklı metni yer alıyor. Kitap bir konukseverlik sahnesi gibi tasarlanmış: Derrida o zaman genç bir felsefeci olan Dufourmantelle’in “davet”ine uymuş, kapısını açtığı seminerinin metnini ona teslim etmiş. Dufourmantelle’in metni de Derrida’nın seminerine kitabın kapısını açmış ve baştan sona eşlik etmiş. Derrida felsefe ve edebiyatın klasik metinleri ile güncel gelişmelere aynı anda başvurarak konukseverliğin yasa ve koşullarını sorguluyor; sadece bireysel değil toplumsal düzlemde de koşulsuz bir konukseverliğin olanaklı olup olmadığı üstüne düşünüyor. Felsefenin yaşamın anları ya da olayları üzerine düşünmenin bir yolu olduğunu gösteren bu metinler düşünülmemişi bulup çıkarmak, üstüne düşünmek ve düşündürmek isteyen Derrida’nın felsefesi için de uygun bir “giriş kapısı”./Archive/2021/2/7/003020205-ic7.jpgErasmus ve Reform Çağı / Johan Huizinga/ Çev.: Orhan Düz / Alfa Yay. / 360 s.Johan Huizinga, kitapta Erasmus’un gençliğinin, gezgin bir bilim adamı olarak geçirdiği yılların, İngiltere, Fransa, İsviçre ve İtalya’da yaptığı çalışmaların, Thomas More’la arkadaşlığının ve Martin Luther’le yaşadığı anlaşmazlıkların izini sürüyor. Ayrıca Erasmus’un zihnini, karakterini inceliyor ve Deliliğe Övgü ile Yeni Ahit’in tercümesi de dahil olmak üzere yapıtlarını irdeliyor./Archive/2021/2/7/003033064-ic8.jpgEndekslerle Türkiye Ekonomisi / Sabri Burak Arzova, Ahmet Atakişi, Utku Ekmekçi / Remzi Kitabevi / 176 s.Türkiye ekonomisinin canlı ve güncel haritası... Endekslerle Türkiye Ekonomisi, Türkiye ekonomisinin farklı kaynaklarca açıklanan ve ekonominin tüm aktörleri tarafından takip edilen gösterge niteliğindeki veri ve endekslerini tek kitapta topluyor. Aynı zamanda, endeks ve verilerin teorik açıklamalarıyla birlikte, grafiklerine, grafik okuma yöntemlerine, neyi nasıl etkilediğine ve kullanım şekline yer vererek ekonomiyi yeni öğrenenler için başvuru kaynağı sunuyor. Kitapta yer alan karekodlar sayesinde, sürekli güncellenen bir içeriğe de ulaşabilirsiniz./Archive/2021/2/7/003045298-ic9.jpgOsmanlı İmparatorluğu'nda Doğal Afetler / Yaron Ayalon / Çev.: Zeynep Rona / Türkiye İş Bankası Kültür Yay. / 320 s.Osmanlı İmparatorluğu’nda doğal afetleri ve onlara devlet, cemaat ve birey düzeyinde verilen tepkileri ele alan Ayalon; Müslümanlar ile gayrimüslimler arasındaki sınırların Osmanlı toplumu için sanıldığı kadar katı olmadığını ve dönemine göre değiştiğini savunuyor. Tarihsel veriler ile toplumsal psikoloji ve toplumbilim çalışmalarını harmanlayan yazar, felaketler karşısındaki kaçma, saklanma veya tevekkül gibi çeşitli davranış kalıplarına ışık tutuyor. Çevresel ve toplumsal tarih ile felaket psikolojisini birlikte kullanan Ayalon, Osmanlı’nın kuruluşunda kara vebanın da önemli bir etken olduğunu ileri sürerken, bu tür felaketlerle mücadelenin İmparatorluğun son dönemlerinde de önem taşıdığına dikkat çekiyor./Archive/2021/2/7/003107251-ic10.jpgBana Borcun Var / Murat Özsan / Doğan Solibri / 240 s.ODTÜ’de öğrenciyken birdenbire kendini bambaşka bir hayatın içinde bulan Şafak, yalnız ve lanetli bir adam olarak geçirdiği yıllardan sonra Büyükada’ya döner. Adada tanıştığı Deniz ona arkadaşlık ederken geçmişin mumunu da yeniden alevlendirir. Şafak’ın düşünmek istemediği anılar bir türlü yakasını bırakmaz. Sevdiklerini bir bir elinden alan hayatla hesaplaşma ve yüzleşme vaktidir artık. Biri aydınlığa, diğeri karanlığa açılan iki yol vardır ve Şafak’ın aydınlığa ulaşmak için karanlık yoldan geçmesi kaçınılmazdır. Bana Borcun Var, Attilâ İlhan Roman Ödüllü Murat Özsan’dan aşka, kavuşamamaya, cesarete, tercihlere dair sürprizli bir roman./Archive/2021/2/7/003124251-ic11.jpgEnstitü / Stephen King / Çev.: Doğanay Banu Pinter / Altın Kitaplar / 616 s.Minneapolis'in sakin banliyölerinden birinde yaşamakta olan Luke Ellis, bir gece yarısı evine giren davetsiz misafirler tarafından kaçırılır. Luke, penceresi olmayan fakat tıpkı kendisininkine benzeyen bir odada gözlerini açar. Ve kapısını açıp dışarı çıktığında onun gibi özel yetenekleri yüzünden buraya getirilen birçok çocuğun odalarının sıralandığını görür. Stephen King’in Enstitü’sü; özel yeteneklere sahip çocukların tutulduğu bir hapishane, onlardan adeta intikam almaya yemin etmiş bir müdür ve insafsız personelin acı dolu yuvası. Burada vicdan azabı yok. Burası girişi olan ama çıkışı olmayan bir cehennem.../Archive/2021/2/7/003141095-ic12.jpgBeyaz Zambaklar / Grigory Petrov / Çev.: Ayşe Dağ Pestil / Pegem Akademi Yay. / 200 s.Suomi-Finlandiya... Hiçbir doğal zenginliği olmayan bir ülke düşünün! Tek kaynağı insan gücü! Çok iyi öğretmenlerle çalışmayı tercih eden bir sistem! Okul ve eğitim mekânlarına özgü tasarlanmış, ilham verici mimari! Müzik, sanat ve sporla iç içe etkileyici bir öğretim yöntemi… Bugün sahip olduğu başarı ile varoluş hikayesi arasında bir ilişki var mı? Tarihi ve kültüründe öğrenmeye saygı, eğitim ve öğrenim ahlakı ile ilgili nasıl değerler yatmakta? Türkiye ile ilgili ne gibi bağlantıları var? Atatürk’ün, çok etkilendiği ve Milli Eğitim Kurumlarında okutulması gerektiğini söylediği bu eserde ne var? 2000’lerin başında orijinal Rusça el yazmaları bulunan yapıt bu şekliyle ilk kez 2004’te Rusça olarak yayımlananmış. Bu kitap Rusça aslından Ayşe Dağ Pestil’in çevirisi. Cumhuriyet Kitap Eki