News - Haberler
Adıyaman Kahta’da silahlıkavga: 6ölü, 3 yaralı
Adıyaman Kahta’da silahlı kavga: 6 ölü, 3 yaralı Adıyaman'ın Kahta ilçesinde iki aile arasında çıkan kavgada iki aile arasında çıkan silahlı kavgada 6 kişi öldü, 3 kişi yaralandı. Adıyaman'ın Kahta ilçesinde aralarında husumet bulunduğu öğrenilen iki ailenin fertleri arasında Kahta'nın Doluca köyü yakınlarında kavga çıktı. Silahların da kullanıldığı kavgada 6 kişi öldü, 3 kişi yaralandı.Adıyaman Valisi Mahmut Çuhadar, olay yerine giderek, yetkililerden bilgi aldı.Çuhadar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olayın saat 16.00 sıralarında meydana geldiğini söyledi.Olayın ardından sağlık ekiplerinin bölgeye yönlendirilerek yaralıların hastanelere kaldırıldığını aktaran Çuhadar, bölgede gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını kaydetti.AYRINTILAR GELİYOR AABatman'da 1 günde 300'den fazla yurttaşCHP'ye katıldı: "AKP'nin yönetemediğinin göstergesidir"
Batman'da 1 günde 300'den fazla yurttaş CHP'ye katıldı: "AKP'nin yönetemediğinin göstergesidir" CHP İl Başkanı Hüseyin Yaşar, partisine katılan 300'den fazla yurttaşı usta şair Nazım Hikmet'in sözleriyle seslendi. Yaşar, AKP'nin 19 yıllık iktidarı boyunca Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz, antidemokratik uygulamaların ve hukuksuzlukların önüne geçmek için CHP'nin tarihi bir misyon edindiğini aktardı. Hüseyin Yaşar, CHP'ye katılan yurttaşların bu misyonda yer alacağını ifade ederek, "Biz, farklılıkların zenginlik olduğuna inanan bir siyasal geleneğe sahibiz" dedi. "Bugün aynı zamanda laiklik ilkesinin anayasaya girdiği tarihin yıldönümüdür. 5 Şubat 1937’de anayasaya giren laiklik ilkesi, herkesin inancını ve siyasal düşüncesini herhangi bir baskıya maruz kalmadan ifade edebilmesi ve buna mukabil devletin bütün inançlara eşit mesafede olması demektir" diyen Hüseyin Yaşar, CHP'nin siyaset geleneğine ilişkin şunları söyledi:"Bizim siyaset geleneğimiz, hiç kimsenin diline, dinine, milliyetine, etnisitesine müdahale etmez; herkesin kendisini var etmesi için güvencedir.""KATILIMLAR AKP'NİN YÖNETEMEDİĞİNİN GÖSTERGESİ"Bir günde gerçekleşen 300 kişilik katılımın, AKP'nin yönetemediğine işaret ettiğini ifade eden Yaşar, "19 yıllık iktidarları boyunca Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir kaosa sürükleyen bu iktidarın yaptıklarını halkımız görmüş ve anlamış durumdadır. Ekonomi batmıştır. Siyaseten yönetemez durumdadırlar. Vatandaş çaresizdir. Çarenin CHP olduğu artık görülmüştür. Bugün 300 hemşehrimizin partimize katılması da bunu göstermektedir" şeklinde konuştu./Archive/2021/2/5/173750109-848f2a3d-1569-4e4a-b359-453c0bc108f2.jpgKILIÇDAROĞLU'NUN SİYASİ STRATEJİSİCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geliştirdiği siyasi stratejiye ilişkin açıklamalarda da bulunan CHP Batman İl Başkanı Hüseyin Yaşar, "Sayın genel başkanımızın yıllardır oya örer gibi örerek, bugüne getirdiği, bu siyaset stratejisi, Türkiye’nin geleceğini güvence altına almaya yönelik olduğu artık daha net görülmektedir. Türkiye’yi içine düştüğü bu kaostan CHP kurtaracaktır. Türkiye’yi içine düştüğü bu ekonomik krizden CHP kurtaracaktır. Esnaf da CHP iktidarında nefes alabilecek, düzlüğe çıkacaktır. Özerk demokratik üniversite de ancak CHP iktidarından nefes alabilecektir. Sevgili yol arkadaşlarım; Türkiye, bizden hizmet bekliyor. Hep beraber el ele verip, Türkiye’yi dünya ülkeleri arasında hak ettiği yere taşıyacağız. Bu vesileyle hepinize hoş geldiniz diyorum" dedi.NAZIM HİKMET'Lİ HOŞ GELDİNSözlerini usta şair Nazım Hikmet Ran'ın sözleri ile sonlandıran Yaşar, şunları söyledi:"Nazım Hikmet’in dediği gibi: 'Hoş geldin. Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta... Hoş geldin. Yerin hazır. Hoş geldin. Dinleyip diyecek çok. Fakat uzun söze vaktimiz yok. Yürüyelim...' Hepinize saygılar sunuyorum. " Bilal ÇelikMüge Anlı'dan AleynaÇakır açıklaması: Sözümün arkasındayım
Müge Anlı'dan Aleyna Çakır açıklaması: Sözümün arkasındayım Ankara'da geçen yıl evinde ölü bulunan Aleyna Çakır’da tespit edilen doku ve sperm örneğinin, baş şüpheli Ümitcan Uygun'un DNA'sı ile uyumlu olduğunun tespit edilmesinin ardından Müge Anlı'dan konuya ilişkin açıklama geldi. ATV'de yayınlanan 'Müge Anlı ile Tatlı Sert' programının sunucusu Müge Anlı, kamuoyunda Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen'in ölümündeki DNA raporuyla ilgili konuştu."Utanmadık şükürler olsun Allah utandırmadı. Utananlar olduğunu düşünüyorum utanmıyorlarsa utanmaları gereken kişiler olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullanan Anlı, "Adli Tıp kurumu raporları da vücut üzerindeki izler bize o geceyi anlatıyor, o geceyle ilgili önemli detaylar veriyor" dedi. ‘ALLAH UTANDIRMADI’Anlı şunları kaydetti: Evden kaçmayı düşündüğünüz zaman Aleyna Çakır’ı düşünün. Ne oldu, başına neler geldi, benim başıma neler gelebilir. Onun başına geldi benim başıma gelmez diye düşünmeyin. Dün bildiğini gibi yayınımızın son dakikasında gelmişti haber. Benim beklediğim adli tıp kurumu raporu buydu. Bundan önce çıkan rapora beklenen haber deniliyordu, ama beklediğim hiçbir şey yok demiştim. Bu beklenen rapordu. Tırnak arasındaki DNA’nın kime ait olduğunu ait rapordu. O rapor da Ümit Uygun’a ait olduğu çıktı. Tüm kamuoyu adına söylüyorum, Allah utandırmadı. Utanmayanlar varsa utanmaları gerektiğini düşünüyorum.‘SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM’Ben en baştan beri bu programı yaparken şunu söyledim, yine lafımın arkasındayım; Ben o gün orada adli tıp kurumu raporu gelmeden ne yaşandığını söyleyemem demiştim, hep bunu söyledim. Sosyal medyaya yansıyan, kızı bayıltıncaya kadar kişinin her kim olursa olsun, hatta onun altına ‘helal olsun’ diyenlere dahi işlem yapılması gerektiğini savundum. Hâlâ da sözümün arkasındayım. Burayı bilemeyiz dedik. ‘Kızın yaşam tarzı’, ‘kızın yaşam tarzı’ vs. falan o kızın orada kendi başına yapamayacağı izlenimini doğurdu her birimizde. Adli Tıp kurumu raporları da vücut üzerindeki izler bize o geceyi anlatıyor, o geceyle ilgili önemli detaylar veriyor.” cumhuriyet.com.trNazi toplama kampında 10 bin kişiyiöldürmekten yargılanacak
Nazi toplama kampında 10 bin kişiyi öldürmekten yargılanacak İkinci Dünya Savaşı döneminde, Polonya’daki bir Nazi toplama kampında sekreterlik yapmış olan 95 yaşındaki kadının, 10 bin kişiyi öldürmeye yardım etme suçundan yargılanacağı açıklandı. Alman savcılar tarafından, Polonya’daki Stutthoff Toplama Kampı’nda sekreterlik yapmış olan bir kadınının 10 bin kişiyi öldürmeye yardım etme suçuyla yargılanacağı duyuruldu.Soruşturmayı yöneten Almanya’nın kuzeyindeki Itzehoe kenti savcıları konuya ilişkin yaptıkları açıklamada, “Kampta sekreterlik görevi üstlenen sanık, Haziran 1943 ile Nisan 1945 tarihleri arasında, Yahudi mahkumların, Polonyalı partizanların ve SSCB savaş esirlerinin öldürülmesini emreden sorumlulara yardım etmekle suçlanıyor” ifadelerini kullandı.110 BİN KİŞİ MAHKUM EDİLDİ VE 65 BİN KİŞİ ÖLDÜİkinci Dünya Savaşı'nda Polonya'nın işgalinden hemen sonra kurulan kamp, başlangıçta Polonyalı aydınların hapsedilmesi için kullanıldı. Ancak, kampta çoğunluğu Yahudilerden oluşan 110 bin kişi mahkum edildi ve 65 bin kişi öldü.Savcılar, iddia edilen suçları işlediği esnada çocuk yaşta olan sanığın "10 binden fazla vakada cinayete yardım ve yataklık etmekle" ve “cinayete teşebbüs”le suçlandığını ekledi. Kadının suçları işlediği esnada yaşının küçük olması nedeniyle çocuk mahkemesinde yargılanacağı belirtildi.Kaynak: NTVFotoğraf: AFP cumhuriyet.com.trSarıgül, partisininÜmraniyeİlçe Başkanlığı'nıaçtı: Merak etmeyin, ilk seçimde iktidar olacağız
Sarıgül, partisinin Ümraniye İlçe Başkanlığı'nı açtı: Merak etmeyin, ilk seçimde iktidar olacağız Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin Ümraniye İlçe Başkanlığı'nı açtı. Sarıgül, burada yaptığı konuşmada, "Ben yolun sonunu görüyorum. Merak etmeyin ilk seçimde iktidar olacağız" dedi. Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partisinin Ümraniye İlçe Başkanlığı'nı açtı. Sarıgül, açılışta yapılan Kuran tilaveti sonrası açılış kurdelesini kesti. Açılışta konuşan Mustafa Sarıgül, "İlçe başkanı Ömer Urgun kardeşim, bu kapı güzellik kapısı, bu kapı merhamet kapısı, bu kapı Allah'ım izin verirse şefkat kapısı, bu kapı sevgi kapısı, bu kapı varlık kapısı, bu kapı bereket kapısı olsun. Bu kapıdan içeri giren tüm yurttaşlarımız mutlu olsun, mesut olsun" dedi. Sarıgül, "Sevgiyle güvenle ülkemizin mutluluğunda görevi almaya hazır olun, şartlar ne olursa olsun ülkemizin mücadelemizin yurttaşlarımıza bıkmadan usanmadan sabırla anlatacağız. Türkiye Değişim Partisi'ne gelen herkes dünü bırakacak, vaktimiz kıymetli yarını ve geleceği konuşacak" diye konuştu."HİÇ MERAK ETMEYİN İKTİDAR OLACAĞIZ""Ben biliyorum genel başkanlık koltukları zaman tüketme yeri değil" diyen Sarıgül, "Genel başkanlık koltukları hizmet üretme yeri bütün teşkilâtımın huzurunda söz veriyorum iki dönemde sizi iktidara taşıyacağım er geç sizi iktidara taşıyacağım ama çok geç değil. Bazıları bana soruyor diyorlar ki 'başkanım neden iki dönem yazdın'. Ben de diyorum ki 'Ben Şoför Hakkı Baba'nın oğluyum. Etrafı dağlık ortası bağlık bir yerden geliyorum, ben yolun sonunu görüyorum merak etmeyin ilk seçimde iktidar olacağız, hiç merak etmeyin şeklinde" dedi.Açılışa Türkiye Değişim Partisi İstanbul İl Başkanı Yusuf Polat, Ümraniye İlçe Başkanı Ömer Urgun, İl Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadın ve Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililer, davetliler katıldı. Açılış pastası kesildi, davetlilere ikram edildi.http://192.168.1.232:5432/Archive/2021/2/5/171910636-sarigul-partisinin-umraniye-ilce-baskanligini-acti_1.jpg/Archive%5C2021%5C2%5C5%5C171911932-sarigul-partisinin-umraniye-ilce-baskanligini-acti_5.jpg DHAAyşe Buğra'dan CumhurbaşkanıErdoğan'a yanıt
Ayşe Buğra'dan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt İş insanı Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kavala ve kendisini hedef alan açıklamalarına yanıt verdi. Buğra, “Bu olan biteni bir hukuk süreci olarak yorumlamak imkânsız. Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını esefle karşılıyorum, memleketim adına üzülüyorum” dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Melih Bulu'nun atanma şekline itiraz eden akademisyen ve öğrencilerin protestolarıyla ilgili yaptığı açıklamada Osman Kavala'nın eşi Prof. Dr. Ayşe Buğra'yı hedef aldı.Erdoğan, "Yani aynı zihniyet şu Osman Kavala denilen bu ülkede Soros adeta ofisi olan temsilcisi olan kişinin karısı da yine aynı şekilde Boğaziçi Üniversitesi'nde bu provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır. Şimdi biz ülkemizi, böyle nadide bir üniversitemizi bunları alın istediğiniz gibi karıştırın mı diyeceğiz. Buna müsaade etmemiz mümkün değil" dedi. Ayşe Buğra, Osman Kavala'nın bugünkü duruşması sonrası yaptığı açıklamada Erdoğan'ın sözlerine de yanıt verdi. Buğra, şunları kaydetti:"Bu olan biteni bir hukuk süreci olarak yorumlamak imkânsız. 3,5 yıldır süren ve gittikçe ağırlaşan bir eziyet süreci. Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını esefle karşılıyorum, memleketim adına üzülüyorum." cumhuriyet.com.trABD’nin Ankara Büyükelçisi Satterfield: Yaptırımın kaldırılmasıiçin S-400’den vazgeçilmesişart
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Satterfield: Yaptırımın kaldırılması için S-400’den vazgeçilmesi şart ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Ankara-Washington hattında krize neden olan S-400 konusunda ABD’nin tutumunda bir değişiklik olmadığını belirterek “Ocak ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için Türkiye’nin S-400’e sahip olmamasını şart koşuyor. Bu yeni ve daha katı bir yasal zorunluluk, fakat bu bir ABD yasası” dedi. Satterfield, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “15 Temmuz’un arkasında ABD var” açıklamasını da “temelsiz iddia” olarak nitelendirdi ve “Bu tür açıklamalar, bir müttefik ve stratejik ortağın yapacağı sorumlu açıklamalar değildir, bu açıklamalardan üzütü duyuyoruz” dedi. Satterfield, Ankara’da göreve başlamasından yaklaşık bir buçuk yıl sonra ilk kez bir grup gazeteciyle bir araya gelerek yeni dönemdeki Türk-Amerikan ilişkilerine dair açıklamalar yaptı. ABD Başkanı Joe Biden’ın göreve başlamasının ardından Türkiye ile ABD arasındaki ilk üst düzey temasın Cumhurbaşkanı İbrahim Kalın ile ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile yapılan telefon görüşmesiyle kurulduğunu kaydeden Satterfield, “Washington’daki planlamalar çerçevesinde yakın zamanda başka telefon görüşmelerinin de olacağını umuyorum” dedi.‘S-400 ÇALIŞMA GRUBU KURULMADI, KURULMAYACAK’Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sisteminin teslimatının başladığı Temmuz 2019’da Ankara’ya gelen Satterfield, ilişkilerde yaşanan S-400 kriziyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. “Türkiye, bizim için değerli ve önemli bir NATO ortağı ve stratejik müttefiktir” diyen Satterfield, Trump yönetiminin S-400 alımı nedeniyle Amerika’nın Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlarla ilgili “S-400 meselesi, önceki ABD yönetimini yürürlükteki yasayı uygulayarak Türkiye’ye CAATSA kapsamında yaptırım uygulamak zorunda bıraktı. Fakat yaptırımların hedefi çok hassas bir şekilde belirlendi. Türk savunma sanayiini bir bütün olarak hedef almadık, sadece Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) alacağı lisanslar hedef alındı. Bu adımı üzülerek atmak durumunda kaldık. Türkiye’nin S-400 alımının yarattığı sorun karşısında bir yıldan fazla süreyle tatmin edici bir çözüme ulaşmayı ummuştuk, fakat nihayetinde bu mümkün olmadı ve ABD yasası uygulandı” dedi. Ocak ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nın, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için Türkiye’nin S-400’e sahip olmamasını şart koştuğunu belirten Satterfield, “Bu yeni ve daha katı bir yasal zorunluluk, fakat bu bir ABD yasası” dedi. Satterfield, Türkiye ile ABD arasında S-400’ler konusunda bir çalışma grubu kurulacağı iddiasını da kesin bir dille yalanlayarak “S400 konusunda Türkiye ile ABD arasında bir çalışma grubu yok, olmayacak. Mesele, ABD yasalarının uygulanması meselesidir. S-400 meselesinin çözülmesini umuyoruz. Fakat çözülemese de uygulamaya koyduğumuz yaptırımlardan doğrudan etkilenmeyen alanlardaki işbirliğimize odaklanmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.SOYLU’YA ‘15 TEMMUZ’ YANITISatterfield, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğu yönündeki açıklamasına da yanıt vererek “Üst düzey Türk yetkililerin, 2016’daki darbe girişiminin de aralarında bulunduğu Türkiye’deki olaylardan ABD’yi sorumlu tutan yorumlarından kaygı duyuyoruz. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün de belirttiği gibi bunlar temelsiz iddialardır. Bu tür açıklamalar, bir müttefik ve stratejik ortağın yapacağı sorumlu açıklamalar değildir, bu açıklamalardan üzüntü duyuyoruz” diye konuştu.‘TRANSATLANTİK İLİŞKİLER’ VURGUSUBiden yönetiminin transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesine vurgu yaptığını, ABD’nin NATO müttefikleri ve Avrupa ülkeleriyle ilişkilerine de önem atfettiğini vurgulayan Satterfield, “Türkiye ve AB arasındaki bağların güçlendirilmesini destekliyoruz, bu hem Türkiye’nin, hem AB’nin, hem de ABD’nin çıkarınadır. Bu bağlamda ABD üzerine düşen yardımı yapmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.Satterfield, ABD’nin Suriye’de YPG’ye verdiği destekle ilgili ise “Suriye’de ve bölgede IŞİD tehdidiyle mücadele kapsamında SDG ile çalışmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.‘TÜRK-YUNAN DİYALOĞUNU DESTEKLİYORUZ’Türkiye ile Yunanistan’ın yeniden başlatma kararı aldıkları ön görüşmelerden memnuniyet duyduklarını belirten Satterfield, “Hem ABD, hem de uluslararası toplum, bu görüşmelerin devam etmesini destekliyor. Her iki devletin de taraflar arasında güvensizlik yaratabilecek ve yeni bir tırmanmaya sebep olabilecek tek taraflı adımlardan kaçınması için çaba sarf etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu atmosferin oluşması için Türkiye ve Yunanistan’ın gösterdiği çabayı takdir ediyoruz. Deniz yetki alanları meselesinin karmaşık ve kısa zamanda çözülmesi zor sorunlar olduğunun farkındayız. Fakat iyi niyet ve ısrarlı çabalarla bir çözüm bulunabileceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Satterfield, başkanlık konseyi için seçimin yapıldığı Libya’da Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde sürdürülen siyasi diyalog sürecini desteklediklerini belirtirken “Libya’da siyasi istikrarı sağlamayı amaçlayan ve yıl sonunda seçimlerin yapılması ve ülkedeki tüm yabancı güçlerin çekilmesini öngören BM öncülüğünde sürdürülen sürecin desteklenmesi, herkesin çıkarınadır. İhtiyatlı yaklaşıyoruz, ancak ihtiyatlı bir şekilde iyimseriz” ifadelerini kullandı.‘NEFRET SÖYLEMİNDEN ÜZÜNTÜ DUYUYORUZ’Satterfield, Boğaziçi Üniversitesi protestolarına iktidarın tepkisiyle gündeme gelen Türkiye’deki LBGT karşıtı söylemden de ‘üzüntü duyduklarını’ belirterek “Bu tutumumuz Türkiye’ye özgü değil, bu tür açıklamalar Türkiye’de ya da dünyanın başka bir yerinde yapıldığında çoğunluktan farklı olan kesimlerin anlaşılması ve kabulüne katkıda bulunmuyor. (LBGT topluluğunun) mutluluk ve barış içinde var olmaya hakları vardır ve ABD’de de, Türkiye’de de dünyanın hiçbir yerinde de nefret söylemine yer yoktur. Bu, Türkiye özelinde bir mesele değil ABD’de de karşı karşıya olduğumuz küresel bir meseledir” ifadelerini kullandı.‘EKONOMİDE ATILAN ADIMLARI DESTEKLİYORUZ’ABD Büyükelçisi, ekonomik ve ticari ilişkilerin de Türk-Amerikan ilişkilerinin önemli bir parçası olduğunu belirterek son dönemde ekonomi ve para politikası alanında Türkiye’nin attığı adımları olumlu bulduklarını dile getirdi. Satterfield, “Türk ekonomisinin hesap verebilir, şeffaf ve öngörülebilir bir para politikasına ihtiyacı var. Bu üç özellik de benim değil, Türk Merkez Bankası Genel Müdürü ile Hazine ve Maliye Bakanı’nın saydığı özellikler. Biz de hem uluslararası piyasalar hem de Türk ekonomisi açısından bu özelliklerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Hüseyin HayatseverA Milli Erkek Basketbol Takımı'nın aday kadrosu açıklandı
A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın aday kadrosu açıklandı - Ay-yıldızlı takım, FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası Elemeleri'nde İsveç ve Hırvatistan ile karşılaşacak. A Milli Erkek Basketbol Takımı'nın FIBA 2022 Avrupa Şampiyonası Elemeleri D Grubu'nda İsveç ve Hırvatistan ile yapacağı maçların aday kadrosu belli oldu.Türkiye Basketbol Federasyonundan yapılan açıklamada göre, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle İstanbul'da fanus düzeninde gerçekleştirilecek organizasyonda ay-yıldızlı takım, 20 Şubat Cumartesi günü saat 17.00'de İsveç, 22 Şubat Pazartesi günü saat 20.00'de de Hırvatistan ile karşı karşıya gelecek.İlk üç sırada yer alacak takımların Avrupa Şampiyonası'na katılmaya hak kazanacağı grupta 4'te 4 yapan Hırvatistan lider durumda bulunuyor. İki galibiyeti olan Hollanda ikinci sırada yer alırken, birer maç kazanan İsveç ile Türkiye ise üç ve dördüncü sırada yer alıyor.Başantrenör Orhun Ene yönetimindeki milli takımın aday kadrosuna şu oyuncular davet edildi:Ege Arar (Aliağa Petkim), Sertaç Şanlı, Buğrahan Tuncer, Shane Larkin (Anadolu Efes), Şehmus Hazer, Alperen Şengün, Furkan Haltalı, Sadık Emir Kabaca (Beşiktaş Icrypex), Berk Demir, Doğuş Özdemiroğlu (Darüşşafaka Tekfen), Melih Mahmutoğlu (Fenerbahçe Beko), Göksenin Köksal, Yiğit Arslan (Galatasaray), Metecan Birsen (Pınar Karşıyaka), Berkan Durmaz, Berk İbrahim Uğurlu (TOFAŞ), Samet Geyik (Türk Telekom) AACHP’li Tanal’ın, Erdoğan’ın Meclis'e devrettiği lüks aracınıgörme talebi reddedildi: "Bilgi edinme hakkının kapsamıdışındadır
CHP’li Tanal’ın, Erdoğan’ın Meclis'e devrettiği lüks aracını görme talebi reddedildi: "Bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis envanterine kaydedilen hediye limuzinini yerinde görmek isteyen CHP’li Mahmut Tanal’ın talebi, TBMM Başkanlığı’nca “kamuoyunu ilgilendirmediği” gerekçesiyle reddedildi. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis envanterine kaydedilen hediye limuzininin Bilgi Edinme başvuru dilekçesi kapsamında nerede tutulduğu ve satılıp satılmadığına ilişkin soru önergesi yoluyla konuyu Meclis gündemine taşıdı.CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal’ın soru önergesini yanıtlayan TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, TBMM Başkanlık Makam hizmetleri ile TBMM’yi ziyarete gelen yabancı ülke meclis başkanları ve parlamento heyetlerinin ulaşım hizmetlerinde kullanılan söz konusu limuzinin, 2018 yılının Kasım ayından itibaren kullanılmadığını, taşıtın halen TBMM resmi taşıt otoparkında bulunduğunu belirtmişti.Erdoğan’a hediye edilen diğer araçların Milli Emlak kanalıyla bir bir düşük fiyata satılması üzerine CHP’li Tanal, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında dilekçeyle Meclis Başkanlığı’na başvurarak, 2015 yılında kurum envanterine kaydedilen 06 AN 6445 plakalı limuzinin satılıp satılmadığını sordu. Tanal ayrıca halkın oylarıyla seçilmiş bir parlamento üyesi olarak söz konusu aracı tutulduğu yerde görmek istediğini belirtti.'KAPSAM DIŞINDA' YANITIAncak bu sefer limuzinin akıbetine ilişkin Tanal’ın soruları yanıtsız kaldı, talebi geri çevrildi.TBMM Genel Sekreteri Mehmet Ali Kumbuzoğlu imzasıyla Tanal’a gönderilen cevabi yazıda, Meclis envanterine kayıtlı limuzin hakkında talep edilen bilgilerin, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun “Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır” hükmünü içeren 25’inci maddesi kapsamına girdiği savunuldu. cumhuriyet.com.tr"Süt banyosu" ve "dönerle danstan" sonraşimdi de "ekmekleçirkin oyun"
"Süt banyosu" ve "dönerle danstan" sonra şimdi de "ekmekle çirkin oyun" "Süt banyosu" ve "dönerle dans" rezaletinden sonra bir kişinin fırında ekmek üretimini oyuncağa çevirdiği görüntü tepkilere neden oldu. /Archive/2021/2/5/165018418-rdr.jpgTikTok uygulaması üzerinden paylaşılan ve Mersin'de çekildiği tahmin edilen videoda, fırında pişirilmesi için tepsiye dizilen ekmek hamurundan birinin arasını açıp dondurma koyan bir gencin fırından çıkardığı ekmeğin ortasını açıp çıkardığı dondurma çubuğunu yaladığı görülüyor. Tepki çekilen görüntü sosyal medyada paylaşılarak, "Ekmek üretimini oyuncağa çevirip kamu sağlığını tehdit eden bu şahsa dur der misiniz? Bu kişi Tiktok üzerinden benzer videolar çekerek halk sağlığını riske atmaktadır. Söz konusu işletmenin tespiti için Mersin Tarım Orman İl Müdürlüğü'nü göreve çağırıyoruz" ifadeleri kullanıldı.Bu arada görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasının ardından inceleme başlatıldığı bildirildi. IHARus muhalif lidere ilk müdahaleyi yapan doktorun anidenöldüğüaçıklandı
Rus muhalif lidere ilk müdahaleyi yapan doktorun aniden öldüğü açıklandı Zehirlenen Rus muhalif lider Aleksey Navalni'ye ülkesinde ilk müdahaleyi yapan doktorun öldüğü açıklandı. Zehirlenen Rus muhalif lider Aleksey Navalni'ye ülkesinde ilk müdahaleyi yapan doktorun öldüğü açıklandı.Omsk Hastanesi'nden yapılan açıklamada, 55 yaşındaki Sergey Maksimişin'in aniden hayatını kaybettiği duyuruldu.Doktorun ölüm nedeni hakkında ayrıntılı bilgi verilmedi.44 yaşındaki Navalni 20 Ağustos'ta Sibirya'dan Moskova'ya giden uçakta rahatsızlanmış, uçak Omsk'a acil iniş yapmıştı.Birkaç gün sonra Noviçok sinir gazıyla zehirlendiği açıklanan Navalni, tedavi için Almanya'nın başkenti Berlin'e götürülmüştü.17 Ocak'ta Rusya'ya döndükten sonra tutuklanan Navalni, kendisini zehirleme emrini bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in verdiğini söylüyor.Kremlin iddiaları reddediyor.Berlin dönüşü hapis cezasıAleksey Navalni'nin Berlin dönüşü denetimli serbestlik şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınması, ülkede protesto dalgası başlatmıştı.Navalni'nin serbest bırakılması çağrısıyla düzenlenen gösterilerde binlerce kişi gözaltına alınmıştı.2 Şubat'ta mahkeme Navalni'nin 2014'te zimmetine para geçirme suçlamasıyla aldığı 3,5 yıllık ertelenmiş hapis cezasının uygulanmasına karar vermişti.Navalni'nin ev hapsinde tutulduğu 10 aylık süre cezadan düşülecek.Hakkındaki suçlamalar için "düzmece" diyen Navalni bugün bir 2. Dünya Savaşı gazisine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, seçimlere katılmasının engellenmek istendiğini iddia etti.Moskova'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la bir araya gelen Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise Navalni'nin cezalandırılması sonrası Kremlin'le ilişkilerinin "düşük seviyede" olduğunu söyledi. BBC Türkçe