News - Haberler
"Galatasaray Başkanıküfür edildiyse o an stadıterk eder.."
"Galatasaray Başkanı küfür edildiyse o an stadı terk eder.." Faruk Süren, "Böyle bir ortam olduğu için üzülüyorum. Böyle bir hınç dolu, hakaret dolu, söylemler tezahüratlar. Kötü örnek, örnek teşkil etmez. Dolayısıyla bu işlerden vazgeçmemiz lazım" dedi. Galatasaray'ın unutulmaz başkanı Faruk Süren uzun bir aranın ardından sessizliğini bozdu. Derbi de ve derbinin ardından yaşanan demeç savaşlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Faruk Süren, "Böyle bir ortam olduğu için üzülüyorum. Böyle bir hınç dolu, hakaret dolu, söylemler tezahüratlar... Bunlar her zaman olmuştur ama artık her zaman olmuştur diye bunu kabul etmemek lazım, vazgeçmek lazım. Kötü örnek, örnek teşkil etmez. Dolayısıyla bu işlerden vazgeçmemiz lazım" dedi."MÜSAMAHA GÖSTERMİŞLERSE ONLAR DA BÜYÜK AYIP ETMİŞLERDİR"Yönetimlerin haberi olmadan bu tip küfür ve organizasyonların olamayacağını belirten Süren konuşmasına şöyle devam etti: ''Ben her zaman iddia ettim. Tribünlerde seyircili oynadığımız zamanlarda da pandemiyi bir kenara bırakalım misafir olarak gelinen tribünlere bir şeyler yapılıyorsa; oralara *********** torbaları atmak gibi, bu yönetimin haberi olmadan olmaz. Bir kere her şeyin içinde yönetim var. Dolayısıyla bugün son derbide o küfürler yapılmışsa muhakkak yönetimin haberi de vardır. Dolayısıyla ona müsamaha göstermişlerse onlar da büyük ayıp etmişlerdir. Çünkü yönetimin haberi olmadan hiçbir şeyin yapılacağına ben inanmıyorum. Çünkü yöneticilik yaptım, başkanlık da yaptım. Kimse bana bunu anlatmasın. 'Ben yapmıyorum da, seyirciler yapıyor da...' Bunların hepsi palavra. Dolayısıyla bunlara tenezzül etmemek lazım, yapmamak lazım.""FATİH HOCA'YA, FUTBOLCULARA BU KADAR KÜFÜR ETTİLER NE OLDU KAYBETTİLER"Bu tip davranışların bir şey kazandırmağını belirten eski Galatasaray Başkanı, "Fatih Hoca'ya, futbolculara bu kadar küfür ettiler ne oldu kaybettiler. Yani demek ki küfürün bir faydası olmuyor futbola, futbol oynamak lazım yenmek için. Dolayısıyla bu çok çirkin. Bu da cezasız kalıyor. 6222 diye bir kanunumuz var, bugüne kadar uygulandığını ben bilmiyorum, uygulanmıştır ama ben bilmiyorum" ifadelerini kullandı.Fenerbahçe Stadı'nda yaşananlara Galatasaray yönetiminin gerekli tepkiyi yeterli bulup bulmadığını sorduğumuz Faruk Süren, başkan Mustafa Cengiz'in Galatasaray kurullarıyla ilgili söylediği sözleri de değerlendirdi.Süren şöyle konuştu: "Başkan Mustafa Cengiz gereken tepkiyi göstermedi. Bu küfürler arasında kendi de duymuşsa küfürleri stadı terk etmesi gerekirdi. Tepki bu olurdu orada. Takımı geri çekmek olmaz, çünkü bu mevzuata uymuyor ama kendi terk edebilirdi stadı. Öyle bir tepki gösterebilirdi, göstermedi. Kendisinin iç dinamiklerle uğraşmasına sadece gülerim. Ne diyeyim."Kaynak: Ajansspor cumhuriyet.com.trErmenistan'dan Azerbaycan sınırına 'Rus birliği' talebi
Ermenistan'dan Azerbaycan sınırına 'Rus birliği' talebi Ermenistan Savunma Bakanı Arutyunyan, ülkedeki Rus askeri üssünün genişletilmesini ve doğuda Azerbaycan sınırına bir Rus birliğin konuşlandırılmasını istediklerini bildirdi. Ermenistan Savunma Bakanı Vagarşak Arutyunyan, Ermenistan'daki Rus askeri üssünün genişletilmesini ve Azerbaycan sınırına Rus birliği sevk edilmesini memnuniyetle karşılayacaklarını belirtti.Arutyunyan, Rus RIA haber ajansına verdiği mülakatta "Ermenistan topraklarındaki Rus askeri üssünün genişletilmesi ve takviyesinin her zaman gündemde bulunduğunu ve Ermeni tarafının buna istekli olduğunu" belirtti. Ermeni Savunma Bakanı, bu yönde somut planlar bulunup bulunmadığı konusunda ise bilgi vermedi.İki ülke arasındaki savunma antlaşması uyarınca Rusya'nın, Ermenistan'ın Türkiye sınırı yakınındaki Gümrü'de 3 bin Rus askerinin konuşlu olduğu bir askeri üssü bulunuyor.DW Türkçe servisinde yer alan habere göre, Ermenistan'da muhalefet, Azerbaycan ana toprakları ile Nahçıvan özerk bölgesi arasında kalan ve güneyde İran'a komşu olan Sünik bölgesine ikinci bir Rus askeri üssü açılmasını talep ediyor.Savunma Bakanlığı: Konuyu görüşüyoruzArutyunyan, RIA'ya verdiği mülakatta konuyla ilgili bir soru üzerine Rusya'nın resmi olarak ikinci bir üs açmasına gerek görmediğini belirtti, ancak iki ülkenin mevcut Rus üssünden Ermenistan'ın doğusunda Azerbaycan sınırı yakınlarına bir birlik konuşlandırılmasını değerlendirdiklerini kaydetti. Bakan, Rus askerlerinin olası görev yeri ya da görevin kapsamı konusunda ise ayrıntı vermedi.Reuters haber ajansının bilgi için başvurduğu Rusya Savunma Bakanlığının da konuyla ilgili açıklamada bulunmadığı belirtildi.Dağlık Karabağ'da altı hafta süren ve Azerbaycan ordusunun galibiyetiyle sona eren savaşta Ermenistan Dağlık Karabağ'da kontrolündeki geniş bölgeleri kaybetmiş, Kasım ayında Rusya'nın arabuluculuğunda imzalanan ateşkes antlaşması uyarınca yaklaşık 2 bin Rus askerinin barış gücü olarak Dağlık Karabağ'da konuşlanması karara bağlanmıştı. cumhuriyet.com.trÖğrenci, yolda bulduğu 20 bin lirayısahibine teslim etti
Öğrenci, yolda bulduğu 20 bin lirayı sahibine teslim etti Kahramanmaraş'ta öğrenci Mehmet Ateş (16) yolda bulduğu 20 bin lirayı, sahibi Mehmet Gözükara'ya teslim etti. Gözükara, "Durumum olsa senin gibi adama hepsini verirdim" diyerek, Ateş'i 400 lira ile ödüllendirdi. 16 yaşındaki öğrenci Mehmet Ateş, Kahramanmaraş-Gaziantep Karayolu'nda yürürken 200'lük banknotlardan oluşan bir deste para buldu. Ateş, desteyle birlikte kendisine en yakın olan Bölge Trafik Müdürlüğü'ne gitti. Durumun bildirilmesi üzerine Dulkadiroğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Ateş'i karakola getirdi. Bu esnada karakola gelen Mehmet Gözükara, 200'lük banknotlardan oluşan deste halinde 20 bin lirasını kaybettiğini söyledi. Mehmet Ateş'in bulduğu desteyi sayan ekipler, paranın Gözükara'ya ait olduğunu belirledi. Bunun üzerine para Mehmet Gözükara'ya teslim edildi. Gözükara da "Durumum olsa senin gibi adama hepsini verirdim" diyerek Ateş'i 400 lira ile ödüllendirdi."BÖYLE İNSANI BULAMAM"Mehmet Ateş'e teşekkür eden Mehmet Gözükara parayı, ödemeleri ve kredi borçları için bankadan çektiğini belirterek, "Parayı yatıracaktım ama baktım destenin biri yok. Daha sonra karakola başvurdum. Polisler burada çok ilgilendi ve yarım saat sürmeden bana müjdeyi verdiler. Bu da arkadaşımızın sayesinde oldu. Arkadaş parayı bulmuş. Türkiye'ye örnek olacak bir insan. Çok memnun oldum, çok sağ olsun. Benim içimden paranın hepsini vermek geliyor, durumum olsa hepsini veririm. Böyle insanı nerede bulacaksın? Bulamam" diye konuştu."BULUNCA 'DÜŞÜRENİN ALLAH YARDIMCISI OLSUN' DEDİM"Mehmet Ateş ise parayı bulunca hiç tereddüt etmeden sahibine ulaştırmak istediğini belirterek, "Parayı bulduktan sonra babamı aradım, o da 'Polisi ara' dedi. Daha sonra karakola gidip 'Bir miktar para buldum' dedim. Sağ olsunlar polisler de ilgilendi. Parayı bulunca düşen kişinin ihtiyacı olabileceğini düşünüp 'Allah yardımcısı olsun' dedim. Karakola getirdim ve burada sahibine teslim ettim" dedi. DHAMuğla'da S plakalıaraçlar sağlıkçalışanlarınıücretsiz taşıyor
Muğla'da S plakalı araçlar sağlık çalışanlarını ücretsiz taşıyor Muğla Büyükşehir Belediyesi, il genelinde sağlık çalışanlarının ulaşımını kolaylaştırmak için ücretsiz servis hizmetine devam ediyor. Pandeminin başından beri sağlık çalışanlarına özel ücretsiz servis hizmeti sağlayan Muğla Büyükşehir Belediyesi, aldığı kararla il genelinde sağlık çalışanlarını "S" plakalı personel servis araçları ile taşıyor.COVID-19 salgını ve pandemi dolayısıyla "S" plakalı servis araç sahiplerinin mağduriyetinin önüne geçerek destek olan Muğla Büyükşehir Belediyesi, 13 ilçede 14 farklı güzergâhta her gün 20 adet "S" plakalı servis aracı ile sağlık çalışanlarının ulaşımını sağlıyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, 8 Şubattan bu yana 5 Bin 441 sağlık çalışanının ücretsiz taşıdı. İZMİR / CumhuriyetMalatya Valiliği: Gara'daki 13'üncüşehidin Irak vatandaşıolduğu tespit edilmiştir
Malatya Valiliği: Gara'daki 13'üncü şehidin Irak vatandaşı olduğu tespit edilmiştir Malatya Valiliği, Kuzey Irak'ın Gara bölgesindeki PKK tarafından şehit edilen 13’üncü kişinin Irak vatandaşı olduğunun tespit edildiğini açıkladı. Malatya Valiliği yazılı açıklamasında, 10 Şubat'ta Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesinde terör örgütü PKK tarafından şehit edilen ve otopsi işlemleri Malatya Adli Tıp Kurumunda gerçekleştirilen 12 vatandaşın kimlik bilgilerinin daha önce kamuoyuna açıklandığı hatırlatıldı.Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:"Malatya Adli Tıp Kurumunda devam eden teşhis ve tespit çalışmaları neticesinde daha önce kimliği belirlenememiş olan 13’üncü şehidin Irak vatandaşı Jotyar Muhsin Hussein olduğu tespit edilmiş olup, naaşı Irak’tan gelen ailesi nezaretinde defnedileceği ülkesine nakledilmiştir." AAADD’den AOÇarazilerinin kiralanmasına tepki:‘Kiralanan ve satılan yerler iade edilmeli’
ADD’den AOÇ arazilerinin kiralanmasına tepki: ‘Kiralanan ve satılan yerler iade edilmeli’ Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazilerinin kiralanmasına tepki göstererek, “Satılan, kiralanan araziler derhal tespit edilerek amacına uygun kullanılması için gerekli yasal işlemler yapılmalı ve Atatürk Orman Çiftliği’ne iade edilmelidir” açıklamasında bulundu. ADD, AOÇ arazilerinin satılması ve kiralanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Çiftliğin Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1925’te “tarımsal üretimi ve tarıma dayalı sanayii geliştirmek, tarımsal ve kırsal kalkınmaya öncülük etmek, sağlıklı bir kentsel çevre yaratmak” amacıyla kurulduğu belirtilen açıklamada, “Atatürk 1937 yılında ‘üzerindeki tüm zirai işletmeler, donanımlarıyla birlikte bir zirai üretim birimi olarak korunması ve işlerliğinin devamı, tarımsal araştırmalar ve uygulamalar gerçekleştirmek’ şartıyla AOÇ’yi hazineye devretmiştir” denildi. Bugün şartlı bağışa uyulmadığı kaydedilen açıklamada, “1950 sonrası çıkarılan kanunlarla çiftlik arazisinin bir kısmı çeşitli kuruluşlara devredilmiş ya da satılmış, bir kısmı daha sonra yapılan özelleştirmeler ile kamu mülkiyetinden çıkarılmıştır. Atatürk Orman Çiftliği, en büyük tahribatını iktidarın, 2006 yılında plan yapma yetkisini Ankara Büyükşehir Belediyesine devretmesiyle yaşamaya başlamıştır. Sit dereceleri düşürülerek, değişik devirler yoluyla amacı dışında kullanıma, yapılaşmaya açılmış, rant uğruna arazileri yağmalanmış, kuruluşları tahrip edilmiştir. Satışlarla, kiralamalarla yağmalanan Atatürk Orman Çiftliği arazileri, kuruluş amacının dışında kullanılmakta, bağış şartları ihlal edilmektedir” ifadeleri yer aldı. Meclis’e de çağrı yapılan açıklamada, “Satılan, kiralanan araziler derhal tespit edilerek amacına uygun kullanılması için gerekli yasal işlemler yapılmalı ve Atatürk Orman Çiftliği’ne iade edilmelidir. Atatürk Orman Çiftliği’nin bağış şartları doğrultusunda kullanılması için gereken hukuk mücadelesini verecek ve konunun takipçisi olacağız” denildi. cumhuriyet.com.tr'SonunÖzgecan gibi olacak' tehdidine 5 yıl hapis istendi
'Sonun Özgecan gibi olacak' tehdidine 5 yıl hapis istendi Sosyal medya üzerinden bir kadını "Sonun Özgecan gibi olacak" diyerek ölümle tehdit ettiği iddiasıyla tutuklanan Azerbaycan uyruklu Samir Balakıshıyev hakkındaki soruşturma tamamlandı. Balakıshıyev'in "Silahla tehdit" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenirken, sosyal medyadan gösterdiği kılıç da silahtan sayıldı. /Archive/2021/2/22/170148739-135054003-merlin-samirsah.jpgİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Samir Balakıshıyev’in 13 Şubat’ta sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında, mağdur Hacer K.'yı ölümle tehdit ettiği ayrıntılı olarak anlatıldı."Özgecan Aslan gibi olacak onun sonu", "O şimdiden ölmüştür" dediği belirtilen şüphelinin evinde el konulan ve silahtan sayılan kılıcı gösterip "Bunu ona sokacağım" diyerek silahla tehditte bulunduğu da belirtildi. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDE YARGILANACAKSanığın savunmasında, olay tarihinde gerçek ismini bilmediği esmer isimli erkek kullanıcı ile takipçi artırmak amacıyla kurgusal olarak yayın yapmak hususunda anlaştıklarını, yayın sırasında Hacer'in hakaret içerikli yorumu üzerine mağdur Hacer K.’ya karşı videodaki tehdit içerikli sözleri kullandığını" söylediği ifade edildi.Samir Balakıshıyev’in videoda gösterdiği kılıcı ise daha önce bazı tarih dizilerinde figüranlık yaptığı için satın aldığını, Hacer K. ile birbirlerinden karşılıklı olarak özür dilediklerini söylediği de iddianamede yer aldı.İddianamede, Samir Balakıshıyev’in "Silahla tehdit" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edildi. Sanık Samir Balakıshıyev, önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.NE OLMUŞTU?Şule Çet Dayanışma Paltformu'ndan paylaşılan görüntülerde adının Merlin Samirşah olduğu iddia edilen Samir B. isimli erkek, hedef aldığı kadını cinsel saldırıda bulunmak ve öldürmekle tehdit etmişti.Samirşah, tehdit ettiği kadın hakkında, "Özgecan Aslan gibi olacak sonu" ifadelerini kullanmıştı.Şule Çet Dayanışma Paltformu'ndan yapılan paylaşımda ihbarda bulunmuştu.Platforumun paylaşımında, "Bu bir ihbardır. İlgili kurumların hemen harekete geçmesini istiyoruz! Tiktok'ta bir kadına tecavüz edip yakarak öldüreceğini rahatlıkla söylüyor. Hatta 'Özgecan Aslan gibi olacak sonu' diyor. Kadın düşmanı, potansiyel katil, tecavüzcü Merlin Samirşah tutuklansın" ifadeleri kullanılmıştı.Bu bir ihbardır. İlgili kurumların hemen harekete geçmesini istiyoruz! Tiktokta bir kadına tecavüz edip yakarak öldüreceğini rahatlıkla söylüyor. Hatta Özgecan Aslan gibi olacak sonu diyor. Kadın düşmanı, potansiyel katil, tecavüzcü #MerlinSamirşahTutuklansın pic.twitter.com/uoGlpKbQG1— Şule Çet Dayanışma Platformu (@suleicinadalet) February 13, 2021Özgecan Aslan, Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015’te bindiği minibüsün Suphi Altındöken isimli şoförü tarafından vahşice katledilmişti. DHACHP SözcüsüFaikÖztrak: Damadınıza yeni bir koltuk mu hazırlıyorsunuz
CHP Sözcüsü Faik Öztrak: Damadınıza yeni bir koltuk mu hazırlıyorsunuz CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Damat nerede" kampanyasına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Seviyesiz söylem”, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Kazanımların altında onun imzası var” ifadelerine yanıt verdi. CHP Sözcüsü Öztrak, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) sonrası basın toplantısı düzenledi.CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Damat nerede" kampanyasına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın “Seviyesiz söylem”, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da “Kazanımların altında onun imzası var” ifadelerine yanıt verdi. Öztrak, “Hayırdır? Damadınıza yeni bir koltuk mu hazırlıyorsunuz" dedi. Öztrak, "Bugün ülkemizin en büyük açığı ne cari açıktır ne de bütçe açığıdır. Bugün ülkemizin en büyük açığı; herkesi kucaklayacak, tarafsız bir cumhurbaşkanı açığıdır" dedi. Öztrak’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:DAMADA YENİ KOLTUK MU HAZIRLIYORSUNUZ?“Saray ve şürekâsı avazı çıktığı kadar bağırıyor. Bu kakofoniye önce yeni Hazine ve Maliye Bakanı sonra da bu konuda uzun süredir sus pus olan AK Parti Genel Başkanı katıldı. Hayırdır? Damadınıza yeni bir koltuk mu hazırlıyorsunuz? Sorularımızı adamakıllı cevaplamak yerine, sorularımıza ‘seviyesiz siyaset’ demiş. Seviyesiz siyaset, milletine hesap vermekten kaçan siyasettir. Erdoğan’ın cevapları zaten malum… Ben Sayın Bakan’a soruyorum; ‘Madem damadın yaptığı işler doğruydu. Siz o koltuğa neden getirildiniz?’ Damadın arka kapıdan, ihalesiz döviz satması doğruysa, siz neden bu işlemlere son verdiniz? Damatla beraber, Merkez Bankası Başkanı neden değiştirildi? Kimse milleti kör, alemi de sersem sanmasın. O günkü hatalar nedeniyle, bugün millet kırk katır mı, kırk satır mı noktasına geldi. Ekonomi yüksek faiz, yüksek kur kıskacına sokuldu. Millet işsiz, aç. Tefeci eline düşen babalar, evlatlar canına kıyıyor. Esnaf, çiftçi, KOBİ faize ezdiriliyor. Ekonomik buhran aileleri dağıtıyor. Erdoğan çıkıyor, ülkemizde aile yaşamını bitireni arıyor. Anlaşılan sarayın altun varaklı aynaları sorumluları göstermiyor.EN BÜYÜK AÇIK TARAFSIZ CUMHURBAŞKANIPartili Cumhurbaşkanı, şehidimizin anacığına başsağlığı dilemeyi bile, Bir siyasi faaliyete dönüştürdü. Şehit anasının acısından, siyasi rant devşirmeye kalktı. Ciddi tarafsız bir Cumhurbaşkanı, yaşanan acıyı siyaset üstü tutardı. Tüm parti liderlerini bir masa etrafında toplardı. Bugün ülkemizin en büyük açığı ne cari açıktır ne de bütçe açığıdır. Bugün ülkemizin en büyük açığı, herkesi kucaklayacak, tarafsız bir Cumhurbaşkanı açığıdır. Bugün derin bir devlet krizi yaşıyorsak, Sebebi işte budur.MEMNUNİYET ERDOĞAN'A, HAKARETLER KILIÇDAROĞLU'NAOperasyon başarılı olsa, ‘Sorumlusu benim, ben diye zafer naraları atacaktı. Ama kurtarma operasyonu başarısız olunca, muhalefete saldırdı, hakaretler etti. Genel Başkanımız, operasyonun ardından millet adına, şehitlerimiz için beş soru sordu. Bu sorulara cevap yerine ağza alınmayacak hakaretler geldi. Bugün de bu seviyesiz sözleri sürdürüyor. Saray’ın İletişim Başkanı bile, Erdoğan’ı sansürlemek zorunda kaldı. Ne diyelim, memnuniyet ve iltifatlar Erdoğan’a… Şikâyet ve hakaretler Kılıçdaroğlu’na… Erdoğan, hakaretle de yetinmedi. ‘Sorumlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir’ diyerek, devletin arkasına saklanmaya kalktı. Başarısızlıktan kendini değil, devletini sorumlu tutan bir Cumhurbaşkanı. Bu ne görülmüş ne de duyulmuş şey… İşte devlet krizi tam da budur.SINIRSIZ SAÇMALAMA HAKKI NEREDEN GELİYORBugün hala hatalarınızdan ders almıyorsunuz. Toplumu kutuplaştırarak, gençlerle kavga ederek, sağa, sola tehditler, hakaretler savurarak, herkese ‘terörist’ yaftası yapıştırarak, gerçek teröristlerin ekmeğine yağ sürüyorsunuz. Ön teker nereye giderse, arka teker de oraya gider. Siz bunları yapınca; milletvekilleriniz, atanmış bakanlarınız, genel başkan yardımcılarınız, saraydaki bürokratlarınız, danışmanlarınız millete parmak sallayıp, millete had bildirmeye kalkıyor. Yıllarca bürokratik oligarşiden bahsettiniz. Vesayet rejimiyle mücadele ediyoruz diye masallar anlattınız. Şimdi Sarayınızdaki bürokrat oligarşisine sesiniz çıkmıyor. Saray vesayetinden son derece memnunsunuz. Danışmanlarınızın sınırsız saçmalama hakkı nereden geliyor? 'İletişim Başkanı hesap verecek demek; devletten hesap sormaktır' diyen, sözde hukukçu danışmanlarınız var. Bürokrat, devlet olmaz. Devletin memuru olur. Devletin memurundan da elbette hesap sorulur. ‘Millete hizmetkâr olacağım’ derken, ‘devlet benim’ diyerek, millete dikleniyorsunuz. İşte bu vesayet rejiminin daniskasıdır. Siz devlet olamazsınız. Olsanız olsanız, Beş yıllığına seçilmiş bir hükümet olursunuz. Devlet baki, siz gidicisiniz. Herkes ona göre davransın. Herkes haddini bilsin.SAĞLIK BAKANI BUNU YAPARSASalgının yayılmasını engellemek için lokantalar, restoranlar, kafeler kapatıldı, ama salgın AK Parti il kongrelerine ve protokol cenazelerine uğramıyor. Sağlık Bakanı burada ne diyor? ‘Duygularımızı rahatça paylaşacağımız günler için cenaze ve nikâhlarda 30 kişiyi geçmiyoruz.’ Bu da dünkü protokol cenazesinden fotoğraf, lebaleb dolu…Ne yazık ki Sağlık Bakanı da bu kalabalığın tam göbeğinde… Salgını hafife alamayız. Bu salgında 28 binden fazla yurttaşımızı kaybettik. Ekonomik kayıplarımız da cabası. Esnaflarımız perişan, çiftçilerimiz perişan, işçilerimiz perişan. Tüm dünya, salgınla mücadeleyi bir dünya savaşı ciddiyetinde götürüyor. Normalleşmede gecikilecek her dakika, insani kayıplar kadar, ekonomik kayıpları da artırıyor. Sağlık Bakanı bunu yaparsa, milletimiz de salgını ciddiye almaz. Bu görüntüleri açıkçası çok yadırgadık.16 İNSANIMIZ ŞEHİT OLDU, SORUMLU KİMBölücü terör örgütü, 5 - 6 yıldır elinde rehin tuttuğu savunmasız, silahsız 13 yurttaşımızı, bir mağarada alçakça, vicdansızca katletti. Canlarımızı, aramızdan kalleşçe aldı. Bu harekâtta rehineler dâhil, 16 şehidimiz var. Bölücü terör örgütünü bir kez daha lanetliyoruz. Bu katliamın faillerinin, bir an evvel cezalarını görmelerini bekliyoruz. Terör nereden, kimden gelirse gelsin insanlık suçudur. Terörden fayda ummak ya da terör karşısında susmak da büyük bir insanlık suçudur. Kahraman askerlerimizin, Mehmetçiklerimizin terörle mücadelede başarısı tartışılmaz. Tarih ve milletimiz buna şahittir. Ama son operasyon, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Erdoğan’ın ifadesiyle, başarısız oldu. Asker, polis, devlet görevlisi 13 rehine kurtarılamadı. 16 insanımız şehit oldu. Bu katliamın faili, hain bölücü terör örgütüdür. Bunda kuşku yok ama başarısız rehine kurtarma operasyonunun sorumlusu kim? Biz, bu soruyu milletimiz adına, şehitlerimiz ve onların aileleri adına soruyoruz. İstihbarat mı yetersizdi? Planlama mı, yoksa zamanlama mı hatalıydı? Kurtarma operasyonunun, Baskın vasfını kaybettiren gelişmeler mi oldu? Ucube tek adam rejimi elinde emir-komuta zinciri mi dağıldı? Kurtarma operasyonu, şahsım hükümetindeki erimeyi durdurmak ve anketlerde baş aşağı gidişi engellemek için siyasi saiklerle mi zorlandı? Demokratik, şeffaf toplumlarda tüm bunlar tartışılır. Yetkililer de sorumluluklarının hesabını verir ama bizde öyle olmadı.SİZ BU HALE NASIL GELDİNİZMilletimiz tek sorumludan Gara’da neler yaşandığını, tezahüratlı, esprili, bol gülücüklü AK Parti Kongrelerinde öğrendi. Hadi milletimizi zaten unuttunuz. Millete saygınız kalmadı ama acılı şehit ailelerine ve şehitlerimize de mi saygınız yok? Türkiye’nin dört bir yanına şehit ateşi düşmüş. AK Parti Genel Başkanı ve yöneticileri, kongrelerinde eğleniyor, gülüyor, espriler yapıyor. Allah aşkına! Yas evinde, düğün olur mu? Bizim bildiğimiz komşu evinde cenaze varsa, komşunun acısı paylaşılır. Siz bu hale hangi zaman geldiniz Sayın Erdoğan? Bu milletten, bu milletin değerlerinden nasıl bu kadar kopabildiniz? Ülkemizde ciddi, tarafsız bir Cumhurbaşkanı olsaydı, milletimiz, bu felaket haberini Malatya Valisi’nden veya AK Parti İl Kongresinden öğrenmezdi. Ciddi tarafsız bir Cumhurbaşkanı, daha o akşam milletin huzuruna çıkar, metanetle, Gara’da yaşananları milletimize anlatırdı. Bayraklarımızı yarıya çektirir, ulusal yas ilan ederdi. Ama Partili Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan Kralı’ndan esirgemediği ulusal yası, kahraman şehitlerimizden esirgedi. İşte bunun adı devlet krizi dediğimiz tam da budur.KOPYALA YAPIŞTIR KONUŞMALARAK Parti il yöneticisi, Urfa Büyükşehir Belediye Başkanı’na, ‘Senin oğlun çuval çuval para götürürken, esnaf ekmek götüremiyor’ diye isyan ediyor. Yani artık kol kırılıp, yen içinde kalmıyor. Kokular arşa yükseliyor. Sayın Erdoğan, size tavsiyemiz hatalarınızla yüzleşin. Başkalarını suçlamayın. Sorumluluk sizin. Sorumluluğunuzu olgunlukla kabullenin. Bu millete verecek bir şeyiniz kalmadı. Millete söyleyecek sözünüz tükendi. Metal yorgunusunuz; kopyala, yapıştır konuşmalarla, milletin daha fazla zamanını çalmayın."IMF'DEN SON BORÇ OLAN ERDOĞAN'DIRÖztrak, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Erdoğan’ın İzmir İl Kongresi'ndeki konuşmasında, “İMF’ye bir kuruş borcumuz yoktur” demesi hakkında gelen soruya Öztrak, “Bugün bizim ligimizde olan birçok ülkenin borcu kalmadı. Bir şeyi hatırlatmak isterim. Uluslararası Para Fonu’ndan son borç alan Erdoğan’ın hükümetidir” karşılığını verdi.HESABI VERİLMESİ GEREKEN 128 MİLYAR DOLAR VARCHP'nin Berat Albayrak açıklamalarına gelen tepkiler ve tazminat davası açılacak olması hakkında gelen soruya Öztrak şu yanıtı verdi:“Uzun süredir suskun olan kayınpeder de konuştu. Herhalde damadı bir yerlere getirme hazırlığı var. Açıkçası trajikomik buluyorum. Üç ayda yaşananları ne çabuk unuttun. Damat, istifasını instagram hesabından verdi. Yandaş basın, 27 saat haber yapamadı. Kayınpederi, damadını ademe havale etti. Damat da ortadan kayboldu. Üç aydır ortada yok. Ama ortada kayınpeder damat ilişkisini hesabını vermesi gereken 128 milyar dolar var. Bu hesap verilmedi. Hangi imzalarla, arka kapı operasyonuyla, hangi yetkiye istinaden bu 128 milyar doları kamu bankalarına verdiniz? Kamu bankaları hangi kriterlere göre dağıttı? Milletimiz herkesin notunu veriyor.” 17-25 ARALIK ANIMSATMASIHDP’li 9 milletvekilinin fezlekeleri ile CHP’nin tavrının ne olacağı sorusu üzerine Öztrak şunları söyledi:“Daha fezlekeler TBMM’ye gelmemiş. Şimdi, bir fezlekenin içeriği nedir görelim. Tek tek bakmak lazım. Asıl olan milletvekilliği dokunulmazlığıdır. Devlet intikam duyguları ile yönetilmez, aklı selim ile yönetilir. Bu milletvekilliği dokunulmazlığı konusunda birileri milletvekillerinden daha imtiyazlı. 17-25 Aralık yolsuzluklarından sonra o dönemde sorumlu olan bakanlar kesintisiz aklandı ve dokunulmazlık kazandılar. Bu soruları bize yönelten basın organı, neyi bulmaya çalışıyor? Hem sürekli dokunulmazlık kazanan hem ‘bu parayı FETÖ koymuştur’ diyen o paraları faiziyle alıp cebe indirenlerin hesabını neden sormuyor.” TEK ADAM WASHINGTON RÜZGARINA GÖRE EĞİLİP BÜKÜLÜYORErdoğan’ın ABD’ye önce sert çıkması ve sonra da “Türkiye üzerine düşeni yapacaktır” demesine ilişkin Öztrak, “Hayretle biraz da gülerek değerlendiriyoruz. Bildiğimiz kadarıyla Büyük Orta Doğu Projesinin Eş Başkanı… Anlaşılan şimdi Beyaz Saray’dan bilgi almakta zorlanıyor. Onun için de üslubunu yumuşatma gereği hissediyor. Bu ülkede Dışişleri zaten devre dışı. Tek adam, Washigton’dan esen rüzgara göre eğilip bükülüyor” dedi.SERDAR ATASOY'A MÜDAHALE EDEN KİM?FETÖ üyesi olduğu için tuğgeneral rütbesi geri alınarak er yapılan itirafçı Serdar Atasoy’un yükselmesine ilişkin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “terfiye engel yoktu” demesine Öztrak, “Belirli tahkikatlar zaten önceden yapılmış. Kara Kuvvetleri Komutanı’mız uyarıda bulunmuş. Bu atamaların altında kimin imzası var? Anlaşılan FETÖ unsurları temizlenememiş. İstihbaratın başına getirilmesinde, bu kararlara imza atan, FETÖ’nün siyasi ayağı deyip yanıt alamadığımız kişilerin imzası var. Kara Kuvvetleri Komutanı, görevine başlatmamış. Milli Savunma Bakanlığı, Kara kuvvetleri Komutanı’nın sahip olduğu hassasiyeti neden göstermemiş? Bu atamaya müdahale eden FETÖ’nün siyasi ayağı kim” sorularını sordu. DERVİŞ, BAHÇELİ'NİN ONAYIYLA BAKANLIĞA GELDİMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, eski Bakan Kemal Derviş üzerinden kendisine yaptığı eleştiriler hakkında Öztrak, “Sayın Bahçeli’nin sözlerini ciddiye almıyorum, ama şunu da hatırlamadan geçemiyorum, ‘herkesten cumhurbaşkanı olur, Erdoğan’dan olmaz’ diyen Bahçeli değil mi? İstanbul seçimlerinde bölücü terör örgütü ele başından mektup istemeyi içine sindirdi. Uygur Türkleri için iki kelam edemedi. En sonunda da bunların hesabını soramayan Bahçeli, kendi onayıyla bakanlık makamına gelen Kemal Derviş’ten hesap sormaya kalkıyor. Bunların ciddiye alınır tarafı yok” dedi.İçişleri Bakanı Soylu’nun HDP’li Dilan Dirayet Taşdemir’in Gara’ya gittiğini söylemesi ve hakkında fezleke gelirse CHP'nin tavrının nasıl olacağı sorusuna Öztrak, “Milletvekili diyor ki ‘ben gitmedim’; İçişleri Bakanı diyor ki ‘gitti’. Önce dosya ortaya çıksın sonra gerekenler konuşulur” yanıtı verdi.” cumhuriyet.com.trKafeçalışanları: 'Pandeminin yükünübizçekeceğimiz kadarçektik'
Kafe çalışanları: 'Pandeminin yükünü biz çekeceğimiz kadar çektik' Kafe bar çalışanları, işyerlerinin gerekli önlemler alınarak açılmasını istedi. Çalışanlar, "Pandeminin yükünü biz çekeceğimiz kadar çektik. Mekanların açılmasında işletme ayrımı yapılmamalı tüm mekanlar aynı anda açılmalıdır. Milyonlarca insanın içinde olduğu bir sektör yok olma tehlikesiyle, işçiler ise açlıkla karşı karşıya" mesajı verdi. Otel ve Turizm İşçileri Sendikası genel merkezinde bir araya gelen Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Ankara'da basın toplantısı düzenledi. Kafe bar çalışanları adına konuşan Tuba Nas, "Çalıştığımız işyerleri 170 gündür kapalı. Barlarda çalışan arkadaşlarımız ise 345 gündür işsiz ve gelirsiz" dedi."BİZ ÇEKECEĞİMİZ KADAR ÇEKTİK"Restoran, kafe ve barların düşük kapasiteyle açılmasının birçok insanı işsiz kalmasına neden olacağını ifade eden Nas, "Pandeminin yükünü biz çekeceğimiz kadar çektik. Mekanların açılmasında işletme ayrımı yapılmamalı tüm mekanlar aynı anda açılmalıdır. Milyonlarca insanın içinde olduğu bir sektör yok olma tehlikesiyle, işçiler ise açlıkla karşı karşıya. Cumhurbaşkanımız, 'Kapanan dükkan yok' dedi, ama Ticaret Bakanlığı 2020 yılında 99 bin 588 esnafın iş yerini kapattığını açıkladı. Esnaf da çalışan da zor durumda. Daha fazla iş yeri kapanmadan dükkanları açın" ifadelerini kullandı."BU KORONAVİRÜS SADECE BİZİM İŞYERLERİMİZDE Mİ YAYILIYOR?"Kendi iş yerleri kapalıyken kalabalık AKP kongreleri yapılmasına tepki gösteren Nas, "Cumhurbaşkanımız bile salonlar için 'lebaleb dolu' diyor, o derece dolu salonlar. Dün Sağlık Bakanı'nın da katıldığı bir cenaze törenini her beraber izledik. Cami avlusu hınca hınç doluydu. Bu koronavirüs hiçbir yerde bulaşmıyor da sadece bizim işyerlerimizde mi yayılıyor? HES kodu ile toplu taşıma araçlarına biniliyor, kapalı yerlere giriliyorsa, siyasi partiler kongre yapabiliyorsa kafeye, bara, lokantaya da girilebilir" diye konuştu."TÜM TEMEL İHTİYAÇLARIMIZDAN FERAGAT EDİYORUZ"Dört yıldır barmen olarak çalışan Safa Bayraktar ise, "Çocuk bakan, ailesi olan, geniş aile geçindiren insanlardan bu süreçte 1000 lira 1500 lira gibi bedellerle hayatını idame ettirmesi istendi. Sonrasında da krediler ortaya çıktı. Hayatımızı idame ettirmek için borçlandık. Bu sektörün çoğu zaten icralık durumda. Ben de borçlarım nedeniyle gereksinimleri yerine getiremediğim için o krediden de faydalanamadım. Ufak yardımlarla arkadaşlarımızdan aldığımız borçlarla geçiniyoruz. 6-7 arkadaş aynı evde yaşıyoruz. Doğalgaz açmıyoruz, yediğimiz içtiğimiz her şeyi kısmaya çalışıyoruz. Ulaşımı bile yürüyerek yapmaya çalışıyoruz. Tüm temel ihtiyaçlarımızdan feragat ederek yaşamaya çalışıyoruz aslında" sözleri ile sektör çalışanlarının durumunu anlattı.İşyerleri tam kapasiteyle açılsa dahi sıkıntıların devam edeceğini söyleyen Bayraktar, "Zaten bizim borçlu olduğumuz kadar işyeri sahibi esnaf da borçlu. Maaşlarımızda da gecikmeler yaşayacağız. Maddi olarak bir toparlanma süreci yaşanacak. Bu sektörde 2 milyon kayıtlı, sigortalı işçi var, bir bu kadar da sigortasız işçi var. Bunların hepsi krizde aslında. Bunların toparlanması da yarın 'hadi biz açtık' dense bile çok uzun sürecektir. İşyerlerinin çoğu belki bu süreçte ayakta dahi kalamayacak" diye konuştu. ANKACenk Tosun'un son durumu
Cenk Tosun'un son durumu Beşiktaş'ta Cenk Tosun'un tedavisi bir hafta daha sürecek. Milli futbolcu, siyah beyazlıların Yukatel Denizlispor maçında forma giyemeyecek. Süper Lig'in 26. haftasını bay geçen Beşiktaş, 27. haftada Yukatel Denizlispor ile karşılaşacak.Siyah beyazlılarda sakatlığı bulunan Cenk Tosun'un tedavisine 1 hafta daha devam edilmesine karar verildi. 29 yaşındaki oyuncu, karşılaşmada forma giyemeyecek.Rıdvan Yılmaz ve Oğuzhan Özyakup'un tedavileri tamamlandı. Takımla çalışmalara başlayan iki futbolcu da mücadelede görev yapabilecek.Sakatlıkları süren Ghezzal ve Montero da bu hafta yok. İki oyuncun bir sonraki hafta Beşiktaş'ın deplasmanda yapacağı Yeni Malatyaspor maçına kadar hazır olmaları planlanıyor.Cuma günü Vodafone Park'ta oynanacak karşılaşma saat 19.00'da başlayacak. cumhuriyet.com.trCHP'li Ağbaba'dan Altun'a '3 kuruşluk' dava yanıtı!
CHP'li Ağbaba'dan Altun'a '3 kuruşluk' dava yanıtı! İletişim Başkanı Fahrettin Altun, kendisine "4-5 maaş aldığın yalan mıydı?" diye soran CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'ya 'söylediği yalan için' 3 kuruşluk tazminat davası açacağını duyurdu. Ağbaba, "'Üç kuruş' menfaat için bu kadar eğilip bükülmene değmez" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, CHP’nin eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yönelik yaptığı paylaşıma tepki göstererek, “Siyasetsizlik ve ciddiyetsizlik örneği” ifadelerini kullanmıştı. Altun'un paylaşımı şu şekilde: "Siyasetsizlik ve ciddiyetsizlik örneği. Gerçekten yazık. Tarih bunu yazacak. 'Çamur at, tutmazsa izi kalsın' illüzyonundan geriye sadece çamurluk kalacak..."'4-5 MAAŞ ALDIĞIN İÇİN...'CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da Altun'a Twitter hesabından yaptığı şu paylaşımla yanıt verdi: "Asıl ciddiyetsizlik, damadı bakan yapıp ekonomiyi batırınca instagramdan istifasını "başarı" diye yutturma çabasıdır. 4-5 maaş aldığın için ekonomi umrunda değil, farkındayız. Hayat sana güzel Pergoleci.."/Archive/2021/2/22/163818410-screenshot3.jpgAltun, Ağbaba'nın sözleri üzerine şu yanıtı verdi: "Yeni yalanı eski yalanla ispatlama çabası siyasetimizin özüdür” diyorsun, anlıyorum. Veli, inan bana bu yol, yol değil. İyilikten, doğruluktan, güzellikten yana olalım. Yalanı yalanla savunmayalım. Unutmayalım, dünyayı iyilik, doğruluk, güzellik kurtaracak. Yalan kötü Veli!"/Archive/2021/2/22/163904847-screenshot4.jpg'İSTİFAYI BAŞARI DİYE SUNDUNUZ MU? EVET'Ağbaba, Altun'a 5 soru yöneltti: "Lafı eğip bükme, yanıt ver:• Damadı bakan yaptı mı? Yaptı• Damat ekonomiyi batırdı mı? Batırdı• Instagramdan istifa etti mi? Etti• İstifayı başarı diye sundunuz mu? Evet• 4-5 maaş aldığın yalan mıydı? DeğilYalan senin işin Fahrettin,Goebbels'in taktiklerini unutma"/Archive/2021/2/22/164003393-screenshot5.jpg'3 KURUŞLUK TAZMİNAT DAVASI AÇACAĞIM'Altun, 4-5 maaş aldı sözlerine tazminat davası açacağını duyurarak şunları söyledi: "Veli, iyi dinle1) Bu ülkede 5 yıl alnının akıyla bakanlık yapmış bir dava arkadaşımızı sonuna kadar savunuruz. Ucuz taktiklerinizle bizden adam eksiltemezsiniz.2) Benimle ilgili söylediğin yalan için sana 3 kuruşluk tazminat davası açacağım.Şu profil fotoğrafını da değiştir"/Archive/2021/2/22/164037315-screenshot6.jpg'HESAPLAŞMAK İSTİYORSAN MİLLETİN ÖNÜNDE VER CEVABINI'Ağbaba, Altun'a şu yanıtı verdi: "Fahrettin, beş soru sordum; hiçbirine yanıt verememişsin :) "Üç kuruş" menfaat için bu kadar eğilip bükülmene değmez. Ayrıca sen de bir "profil resmi" koysan fena olmaz; zira şu anki resminde bir "profil" görünmüyor.Hesaplaşmak istiyorsan milletin önünde ver cevabını, neden korkuyorsun?Ben yine de açıklayayım,- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı- Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu- Borsa İstanbul Yönetim Kurulu- Boğaziçi Üniversitesi... Bunlar sana bir şey çağrıştırıyor mu?/Archive/2021/2/22/164118158-screenshot7.jpg cumhuriyet.com.tr