News - Haberler
Ombudsman başvurularısalgında patladı
Ombudsman başvuruları salgında patladı figure > CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) 2020 yılının ilk 10 ayında yapılan başvuruların, kuruma 2013-2019 arasında yapılan başvuruların toplamından daha fazla olduğuna dikkati çekerek “Bu sayılar iktidar partisinin kamu bankaları eliyle verilen krediler başta olmak üzere pandemi sürecini ne kadar kötü yönettiğinin bir kanıtı olarak da önümüzde durmaktadır” diye konuştu. CHP’li Özel’in, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun faaliyetlerine ilişkin soru önergesine yanıt veren TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kamu Denetçiliği Kurumu’na 2019 yılı sonuna kadar toplam 7 yılda 80 bin 535 başvuru geldiğini ancak 2020 yılının ilk 10 ayında 87 bin 144 şikâyet başvurusu yapıldığını belirtti. Şentop, “2020 yılında başvuru sayısının 87 bin 144’e yükselmesinin sebebi koronavirüs tedbirleri kapsamında kamu bankaları tarafından verilen temel destek kredisine ilişkin yapılan başvurulardan kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda kurumumuza Ekim 2020 tarihi itibarıyla pandemi kapsamında verilen temel destek kredilerine ilişkin başvuranların sayısı 69 bin 405 olarak gerçekleşmiştir. 69 bin 405 adet başvurunun 66 bin 337’ü incelenmiştir” bilgilerini verdi.KARARLARA UYMAYANLARYanıta göre 2020 yılının ilk 10 ayında Kamu Denetçiliği Kurumu’na gelen şikayetlerden 6 bin 877’si hakkında incelenemezlik kararı verildi. 147 başvurunun geçersiz sayılırken, 1589 karar hakkında dostane çözüm yoluna gidildi. 245 başvuruda ise karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildi. Aynı dönem içinde 66 bin 739 tavsiye kararının yanı sıra 786 ret, 650 kısmen tavsiye kısmen ret kararı verildi. Tavsiye kararlarından 66 bin 33’ü kamu bankalarına yönelik olurken, diğer konulara ilişkin 1340 tavsiye kararının 886 adedine uyulacağı belirtildi. Yanıta göre 2020 yılının ilk 10 ayında Kamu Denetçiliği Kurumu’nun kararlarına uymayan kamu kurumları arasında 38 karara uymayan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile 36 karara uymayan Milli Eğitim Bakanlığı, 18 karara uymayan Sağlık Bakanlığı ile 8 karara uymayan Adalet Bakanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı en fazla karara uymayan kamu kurumları oldu.İYİ YÖNETİLEMİYORÖzel, önergesine verilen yanıta ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “Sadece Ombudsmana yapılan başvurular bile pandemi sürecinin iyi yönetilemediğinin kanıtıdır. Pandemi sürecinde yanında sosyal devleti göremeyen vatandaşlarımız, Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvurarak sorunlarına çare aramak durumunda kalmışlardır. 2020 yılının ilk 10 ayında kurumun tavsiye kararlarına uyum göstermeyen kurumların başında Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi pandemi sürecinde vatandaşlarımızın sorunlarıyla bire bir muhatap olan kurumların gelmiş olması düşündürücüdür. Mahmut LıcalıÜlkesinden kaçarak Türkiye’ye gelenİranlıkadın haklarıaktivistiŞemsai, yaşadıklarınıanlattı: Dağlarıüçgünde geçtim
Ülkesinden kaçarak Türkiye’ye gelen İranlı kadın hakları aktivisti Şemsai, yaşadıklarını anlattı: Dağları üç günde geçtim figure > İran’da kadınlara yönelik politikaları ve zorunlu başörtüsünü protesto ettiği gerekçesiyle 12 yıl hapis cezasına çarptırılan iç mimar Nasibe Şemsai (36), geçen Mayıs ayında 3 gün boyunca dağlarda yürüyerek Türkiye’ye geldi. Sahte pasaportla İtalya’ya gitmeye çalışırken yakalanan ve geri gönderme merkezinde tutulan Şemsai, 15 Aralıkta serbest bırakıldı. Başından geçenleri anlatan kadın hakları aktivisti Şemsai (36), “Zorunlu örtünmeye karşı çıktığım için başıma gelmeyen kalmadı. Kaçakçı yolda tecavüz etmeye kalkıştı. İran’da çıplak arandım Türkiye’de ise iç çamaşırlarım hariç tüm kıyafetlerim çıkarıldı. Onurumu zedeleyecek olaylarla karşılaştım. Kadınlar haklarını alana kadar mücadeleye devam edeceğim” dedi. Nasibe Şemsai, İran’da zorunlu örtünmeye karşı verdiği mücadeleyi ve Türkiye’ye kaçış hikâyesini Cumhuriyet’e anlattı. 12 yıl hapis cezası aldığını öğrendikten 1 saat sonra Türkiye’ye doğru yola çıktığını söyleyen Şemsai, “Zorunlu örtünmeye karşı sivil ve şiddetsiz eylemler gerçekleştirdim. İran’ın en yüksek dağlarına çıkarak inkılap kızlarının simgesi haline gelmiş olan beyaz başörtüyü salladım, otobüslerde kadın haklarını anlatan broşürler dağıttım. Evim basılarak gözaltına alındım, 15 gün boyunca bir hücrede tutuldum. Bu süreçte hep psikolojik işkenceye ve çıplak aramaya maruz bırakaldım. Adli kontrol şartıyla serbest kaldım ancak 12 yıl hapis cezası aldığımı öğrenince eve koşarak gidip sırt çantamı aldım. Ailemle ya da arkadaşlarımla vedalaşmadan geçmişimi, beni ben yapan her şeyi geride bırakarak bir saat içinde evden ayrıldım” diye konuştu.KAÇAKÇI TECAVÜZ ETMEYE KALKIŞTIŞemsai, İran’ın Türkiye’ye en yakın olan şehri Makü’ye doğru yola çıktığını ve bu yolda karşılaştığı olayların hayatını çok etkilediğini belirterek sözlerine devam etti: “Makü’de bir kaçakçıyla buluştum o da beni sınıra kadar götürdü. Kaçakçı Türkiye’ye gitmek istediğim için benden 10 bin Avro ve telefonumu aldı. Yolda tecavüz etmeye kalkıştı ancak kendisine direnç gösterdim. Sınırı dağdan yürüyerek geçmeye çalıştık. Dağcı olmama rağmen yolda çok zorlandım, ayaklarımda ciddi yaralar oluştu. Dağda aç ve susuz yürürken askerler bizi fark etti ve üzerimize ateş açtı. Herkes kaçtı ancak ben olduğum yere bayıldım, uyandığımda ise etrafımda kimse yoktu. Tek başıma yürüyerek Türkiye’ye girdim ve kaçakçıyı aradım. İstabul’a gitmek için anlaştık ama o beni Konya’ya gönderdi. Konya’dan da bir taksiye binerek İstanbul’a geldim. İranlı muhalifler geri gönderildiği için Türkiye’de kalmak istemedim. Kaçakçının verdiği sahte Alman pasaportuyla İtalya’ya gitmek isterken havaalanında yakalandım. İstanbul’daki bir Emniyet’te iç çamaşırlarım hariç tüm kıyafetlerim çıkarılarak üzerimi aradılar. Buradan sonra Edirne’de bulunan geri gönderme merkezine götürüldüm. Her gün 5 dakika sadece kendi telefonunla ailenle ya da avukatla konuşma hakkımız vardı. Ancak konuşmaya başlar başlamaz ‘kapat’ diye bağırmaya başlıyorlardı. Bu nedenle ne avukatla ne de aileyle konuşma imkânı oluyordu.”MÜCADELEYE DEVAM45 gün geri gönderme merkezinde tutulan Şemsai, uluslararası koruma talebinin kabul edilmesi ile serbest bırakıldı ancak 15 gün sonra İstanbul dışı başka bir şehre gönderilecek. Şemsai, “Muhafazakâr olanlar İstanbul’da tutulurken, ‘seküler ve hak savunucusu’ olanların küçük bir şehre gönderildiğini öğrendim. Avrupa’ya gitmek için insani vize almaya çalışıyorum. Bu dünyada haklarını elde etmemiş kadınlar olduğu sürece mücadelem devam edecek. Kadın haklarının gasp edildiği bir yerde barış ve adaletten bahsedilemez” dedi. Kübra KöklüCumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 02 Ocak 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları
Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 02 Ocak 2021 tarihli okur dayanışması ilanları figure > Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/1/2/003434878-00.jpg02 OCAK 2021 TARİHLİ CUMHURİYET GAZETESİ'NDE YAYIMLANAN DAYANIŞMA İLANLARI/Archive/2021/1/2/003458097-80.jpg/Archive/2021/1/2/003458940-81.jpg/Archive/2021/1/2/003458425-83.jpg cumhuriyet.com.trAKP'li Melih Bulu, Boğaziçi'ne rektör olarak atandı,öğrenciler tepki gösterdi
AKP'li Melih Bulu, Boğaziçi'ne rektör olarak atandı, öğrenciler tepki gösterdi figure > AKP'li Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanması, öğrenciler tarafından tepkiyle karşılandı. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 5 üniversiteye rektör atadı. Cumhurbaşkanlığı Tarafından Yapılan Atamalar Hakkında Kararlar, Resmi Gazete'de yayımlandı.Buna göre, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Melih Bulu, Pamukkale Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ahmet Kutluhan, Antalya Bilim Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. İsmail Yüksek, Beykoz Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mehmet Durman ve Çağ Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Ünal Ay atandı.AKP'de birçok görevler üstlenen ve son olarak İstanbul 1'inci Bölge'den milletvekili aday adayı olan Melih Bulu, açıklanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Boğaziçi Üniveristesi'ne rektör yapıldı./Archive/2021/1/2/014749207-eqrgldcw8aatyki.pngSöz konusu atamaya tepki gösteren öğrenciler, "Demokratik süreçleri tanımadan atanan yandaş rektörleri kabul etmiyoruz" dedi. Boğaziçi Dayanışması tarafından gösterilen tepkide şu ifadeler kullanıldı:"Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle okulumuza Melih Bulu'nun kayyum olarak atandığını öğrendik. Boğaziçi öğrencileri olarak demokratik süreçleri tanımadan atanan yandaş rektörleri kabul etmiyoruz. Melih Bulu bizim rektörümüz değildir!"/Archive/2021/1/2/014833347-j.jpgBoğaziçi öğrencileriyle dayanışma gösteren ODTÜ’lü öğrenciler de atamaya tepki gösterdi. ODTÜ Savunulmalıdır hesabından yapılan açıklamada, şunlar denildi:“Boğaziçi üniversitesi'ne daha önce AKP'den milletvekili adayı olan Mehmet Bulu isimli kişi kayyum rektör olarak atandı. Üniversiteler bu ülkenin toplum refahı ve yarınları için bilim üretir, siz iktidarda kalın diye değil. “ cumhuriyet.com.trGoogle'ın haritalarında siyah nokta olarak gizlediği Rus adasının hikayesi
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Google'ın haritalarında siyah nokta olarak gizlediği Rus adasının hikayesi figure > Google, Rusya'nın kuzey kıyısında kalan ve artık bir Rus adası olarak kabul edilen Jeannette Adası’nı Google Earth'te siyah bir nokta olarak gösteriyor. Peki Google'ın bu tuhaf sansürünün ardında nasıl bir hikaye bulunuyor? Google, Haritalar uygulaması ile kullanıcılara oldukça faydalı bir navigasyon hizmeti vermesinin yanı sıra Earth uygulamasıyla da kullanıcılara fiziksel olarak gitme imkanı bulamadıkları coğrafyaları keşfetme imkanı sağlıyor. /Archive/2021/1/1/181455805-ada22.pngGoogle HaritalarGoogle Earth’ün gösterdiği kadar gizlediği detaylar da bulunuyor. Rusya kıyılarındaki "olaylı" bir ada olan Jeannette Adası da Google Earth’ün gizlediği detaylar arasında yer alıyor. Google Earth kullanıcıları, Jeannette Adası’nı uzaktan yalnızca siyah bir nokta olarak görüyorlar. Peki neden?Webtekno'da yer alan habere göre, Google’ın Jeannette Adası’nı neden gizlediğine dair resmi bir açıklama bulunmuyor ancak pek çok kişinin kabul ettiği tutarlı bir teori bulunuyor. /Archive/2021/1/1/181434508-ada1.pngGoogle HaritalarHEM ABD HEM DE RUS İMPARATORLUĞU, JEANNETTE ADASI’NDA HAK İDDİA ETTİAmerikan Donanması subayı ve kaşif George E. De Long, 1881 yılında gerçekleştirdiği bir keşif gezisi sırasında Jeannette Adası’nı bir tesadüf eseri keşfetti ve ABD Donanması, 1882 yılında adayı ABD toprağı ilan etti. Ancak 1910-1915 Rus İmparatorluk Arktik Okyanusu Hidrografik Seferini takiben Londra'daki Rus büyükelçisi, Jeannette Adası’nın diğer Arktik adaları gibi Rus İmparatorluğunun bir parçası olduğunu öne sürdü.Sonrasında kurulan Sovyetler Birliği de aynı şekilde Jeannette Adası’nın Rus toprağı olduğu yönündeki iddialarını sürdürdü. Ada günümüzde, Rusya Federasyonu’na bağlı Sakha Cumhuriyeti'nin toprağı olarak kabul ediliyor ve adada bir Rus askeri üssü bulunuyor.Ancak ada resmi olarak Rusya idaresinde bulunmasına rağmen bugün bile bazı ABD’liler adanın gerçekte bir ABD toprağı olduğu yönündeki iddialarını sürdürüyorlar. Google Earth ile ilgili teori de tam olarak bu bilinmezlikten kaynaklanıyor. Teoriye göre Google, adanın hangi ülkenin toprağı olduğuna yönelik tartışmalar devam ettiği için adayı siyah bir nokta olarak göstermeyi tercih ediyor. cumhuriyet.com.trNASA'dan iki yeni uzay görevine onay
NASA'dan iki yeni uzay görevine onay figure > Amerika Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Dünya üzerinde ve Güneş’te yaşanan hava olaylarını incelemeyi hedefleyen iki yeni görev onayladı. Görevlerden birinin adı Extreme Ultraviolent High-Throughput Spectroscopic Telescope Epsilon (Aşırı Morötesi Yüksek Verimli Spektroskopik Teleskop Epsilon - EUVST). Independent Türkçe'nin haberine göre, Japonya Uzay Araştırma Ajansı'nın liderliğindeki göreve NASA'yla birlikte birçok uluslararası kuruluş desteğini sunacak. NASA’nın 55 milyon dolar (yaklaşık 409 milyon TL) ayırdığı görevin amacı, içerdiği yüksek güçlü teleskopla, Güneş’in atmosferinin, Güneş rüzgarlarıyla patlamalarını nasıl beslediğini incelemek.NASA’ya göre, 2026’da fırlatılması planlanan EUVST’yle Güneş'in atmosferinin bugüne kadarki en kapsamlı morötesi görünür bölge spektroskopi ölçümleri elde edilebilir. Bu sayede bilim insanları, farklı manyetik ve plazma süreçlerinin Güneş koronasının ısınmasını nasıl tetiklediğini ve Güneş enerjisini nasıl serbest bıraktığını anlayabilir.UPI'ın haberine göre, NASA’nın kendisine ait görevinin adıysa Electrojet Zeeman Imaging Explorer (Elektrojet Zeeman Görüntüleme Gezgini - EZIE). EZIE, CubeSat adıyla bilinen üç küp uydu içeriyor. Bunlar aracılığıyla, Güneş patlamaları sırasında ortaya çıkan parçacıkların, Dünya’nın manyetosferini ve aurorasını birbirine bağlayan elektrik akımlarını nasıl etkilediğinin öğrenilmesi planlanıyor. 53 milyon dolar (yaklaşık 394 milyon TL) bütçeye sahip görevin 2024’te başlatılması hedefleniyor.Kısacası EUVST ve EZIE, elektromanyetik fırtınaların hem Güneş kökenlerini hem de Dünya üzerindeki etkilerini anlamayı amaçlayan çeşitli Dünya ve uzay merkezli görevler gerçekleştirecek. NASA çalışanları iki görev dolayısıyla da mutlu. Ajanstan Thomas Zurbuchen, EUVST sayesinde diğer kuruluşlarla çalışmaktan heyecan duyduğunu dile getirirken Peg Luce şöyle konuştu:"Bu yeni görevlerle, Güneş’i uzayı ve Dünya’yı birbirine bağlı bir sistem olarak çalışma şeklimizi büyütüyoruz." cumhuriyet.com.tr"Özür dile Erdoğan" kampanyasına Kılıçdaroğlu da katıldı
"Özür dile Erdoğan" kampanyasına Kılıçdaroğlu da katıldı figure > CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'de siyaset yapan kadınları kastederek söylediği "vitrindeki manken" sözlerinin başlatılan "Özür dile erdoğan" kampanyasına katıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'li Fikri Sağlar'ın “Türban” açıklamalarına yanıt verdiği konuşmasında CHP'ye sert eleştirilerde bulundu. Erdoğan, “Oy almak için bazı yerlerde görüyorsunuz işte başörtülü birkaç kişiyi yanlarında adeta böyle vitrin mankeni gibi getirip koymak kimseyi artık aldatmıyor, geçti o işler” dedi.Erdoğan'ın bu açıklamasının ardından birçok isim "Özdür dile Erdoğan" kampanyasına katılarak tepki gösterdi. Kampanyaya son olarak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da katılarak bir mesaj yayınladı. Kılıçdaroğlu'nun mesajında şu ifadeler yer aldı:"Kadınlar hangi partide siyaset yapacaklarına kendileri karar verir. Kadınlara istikamet çizmek, ne giyeceklerini, nasıl yaşayacaklarını söylemek kimsenin haddi değildir! Özür dile Erdoğan"/Archive/2021/1/1/235853229-gt.jpg cumhuriyet.com.trErdoğan'a tepki gösteren Akşener'e tepki Süleyman Soylu'dan geldi
Erdoğan'a tepki gösteren Akşener'e tepki Süleyman Soylu'dan geldi figure > İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İYİ Partili Meral Akşener'in, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerine tepki gösterdi. Soylu, "Akşener’in Cumhurbaşkanımıza kadınlar üzerinden söylediği söz ağırıma gitti" dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan'ın CHP'li kadınlar için kullandığı, "vitrin mankeni" şeklindeki sözlerine, "Ülkemizde son 1 yılda, 386 kadın katledilmişken; çıkıp utanmadan kadınlara hakaret edeceğine, git önce görevini yap, kadınların güvenliğini sağla" şeklinde yanıt verdi.Akşener'in tepkisinin ardından İçişleri Bakanı Soylu'dan tepki geldi. Soylu, Akşener'i hedef alan sözlerinde, "Akşener’in Cumhurbaşkanımıza kadınlar üzerinden söylediği söz ağırıma gitti... Recep Tayyip Erdoğan, kadın hakları konusunda zihniyet devrimcisidir. Faşist bir zihniyeti körü körüne savunmak adına niteliksiz saldırmak Allah’ın gücüne gider. Bir siyasetçinin başına gelebilecek en büyük musibet, bugün yanında bulunduklarına alet olmaktır... Siyasi tarihimizde bunların kullandığı kimse iflah olmadı... Allah kurtarsın" ifadeleri yer aldı./Archive/2021/1/1/234511047-eqrhqd5xiayxlif.jpg cumhuriyet.com.trABD'de, 2021 savunma bütçesi yasalaştı
ABD'de, 2021 savunma bütçesi yasalaştı figure > ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce veto ettiği 2021 savunma bütçesi, Temsilciler Meclisi'nin ardından Senato'da da 3'te 2'nin üzerinde oyla kabul edilerek yasalaştı. ABD'de 2021'in ilk gününde istisnai olarak toplanan Senato, Başkan Donald Trump'ın 23 Aralık'ta veto ettiği 740 milyar dolarlık Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısını oyladı.Oylamada 13 hayır oyuna karşılık 81 senatörün evet oyunu alan tasarı kabul edildi. Tasarı, Temsilciler Meclisi'nin ardından Senato'da da 3'te 2 çoğunlukla geçtiği için Trump'ın veto yetkisini aşmış oldu.Söz konusu bütçe tasarısı, 4 yıllık görev süreci içinde Trump'ın veto yetkisini aşarak yasalaşan ilk tasarı olarak kayıtlara geçti.Trump, aralık ayı başında Kongre'de kabul edilen 740 milyar dolarlık savunma bütçe tasarısını 23 Aralık'ta veto etmişti.Trump, tasarıyı veto ederken, Almanya ve Güney Kore'deki Amerikan askerlerinin sayılarının azaltılmasını önlemesi, sosyal medya şirketlerinin yasal olarak daha fazla sorumlu tutulmasına imkan tanıyacak düzenlemeyi yapmaması ve konfederasyon dönemi komutanlarının isimlerinin kaldırılması gibi sebeplerle eleştirmişti.YASALAŞAN TASARIDA NELER VARSavunma Bakanlığı (Pentagon) için 635,5 milyar doları temel bütçe, 69 milyar doları savaş fonu olarak bilinen "Denizaşırı Muhtemel Operasyonlar Fonu", 8,9 milyar doları ise tasarının yetki alanları dışındaki savunmaya ilişkin harcamalar olmak üzere 713,4 milyar dolar bütçe ayrılıyor.Bunun yanı sıra Enerji Bakanlığı bütçesi altında, nükleer kapasiteye ilişkin savunma harcamaları için 26,6 milyar dolar bütçe belirleniyor.Çin’e karşı "Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi"nin kurulması öngörülürken, ABD’nin Pasifik bölgesindeki askeri gücünü tahkim etmek, bölgedeki ortak ve müttefiklere destek vermek üzere bu inisiyatif için Hint-Pasifik Kuvvetleri Komutanlığının bütçesine ek 2,2 milyar dolar fon ayrılıyor.RUSYA İLE ASKERİ İLİŞKİ SINIRLAMALARINI ARTIRIYORYasalaşan tasarıda, ABD ordusunun Rus ordusu ile ilişkilerine yönelik kısıtlamalarının artırılması ve Rusya’nın Kırım’daki egemenliğini tanıyacak fiil ve faaliyetlerin yasaklanmasına ilişkin maddeler dikkati çekiyor.Rusya’ya yönelik faaliyetler kapsamında, tasarı, Ukrayna’ya 75 milyonu silah olmak üzere 250 milyon dolarlık savunma yardımı yapılmasını da şart koşuyor.Yasalaşan tasarıda, Avrupa Caydırıcılık İnisiyatifi için önceki bütçe yasalarında belirlenen 3,7 milyar dolarlık fonun tamamının, bu bütçe kapsamında da sağlanması isteniyor.ALMANYA VE KORE’DE ASKER SAYISININ AZALTILMASINI YASAKLIYORABD Başkanı Trump’ın, Almanya ve Güney Kore’den asker çekme planına ilişkin ise tasarıda, gerekli şartlar teyit edilmediği sürece Güney Kore’deki asker sayısının 28 bin 500’ün altına, Almanya’daki asker sayısının ise değerlendirme süreci tamamlanmadan 34 bin 500’ün altına düşürülmesi yasaklanıyor.ABD askerlerinin, Finlandiya’daki Avrupa Hibrit Tehditlerle Mücadele İçin Eğitim Merkezinin eğitimlerine katılmasını şart koşan tasarıda, İsrail, Tayvan, Baltık ülkeleri, Hindistan, Vietnam ve Japonya’ya yapılan askeri yardımların sürdürülmesi talep edildi.ABD Hava Kuvvetlerinin, gücünün ortalama 386 filo veya 3 bin 850 savaş uçağına ulaştırılmasını öngören tasarı, birçok savaş uçağının yanı sıra 93 F-35 uçağının alınması için yetki veriyor.Tasarıda, Türkiye’nin aldığı 6 F-35 uçağının da ABD Hava Kuvvetlerince kullanılması için gerekli yetkilendirme yapılıyor.ASKERİ ÜSLERDEKİ GENERALLERİN İSİMLERİNİN KALDIRILMASINI ÖNGÖRÜYORABD vatandaşı siyahi George Floyd’un öldürülmesinden sonra yaşanan olaylarda gündeme gelen Konfederasyoncu generallerin isim ve heykellerinin kaldırılması da tasarıda yer aldı.Tasarının ilgili maddelerinde, Konfederasyoncu generallerin isimlerinin üslerden kaldırılması için bir komisyon kurulması ve bu komisyonun 3 yılda gerekli tavsiyeleri içeren rapor hazırlaması şartı konuldu.TÜRKİYE'YE YAPTIRIMSavunma bütçesi tasarısında, Türkiye’nin S-400’leri teslim almasının ABD Hasımlarına Yaptırım Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında, Rusya ile önemli boyutta bir işlem olarak kabul edildi ve NDAA’nın yasalaşmasından sonra 30 gün içinde Türkiye’de S-400 alımına müdahil olanlara CAATSA yaptırımlarının uygulanması talep edildi.Tasarıda, Başkan'ın CAATSA kapsamında belirtilen 12 maddeden en az 5’ini uygulaması, yaptırımların "ithal edilen malları" kapsamaması istendi.Ancak Trump yönetimi Türkiye'ye zaten söz konusu yaptırımları uyguladığı için yeniden yaptırım uygulanması beklenmiyor. AAHer daim asi her daimözgür yılkıatları
Her daim asi her daim özgür yılkı atları figure > Gözünüzü kapatın ve aynı anda yüzlerce atın üzerinize doğru koştuğunu hayal edin. Atlar yaklaştıkça deprem oluyormuş hissi yaşatan ve gözünüzü açtığınızda Erciyes Dağı’nın eteğinde adeta bir kovboy filminin içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Fotoğraf: Şehriban KıraçErciyes'in isyankar çocukları onlar. Her mevsim doğadalar. Yazın tozun içinde, kışın karda, baharda suda benzersiz bir görsel şölene tanıklık etmek istiyorsanız Kayseri’de Hürmetçi sazlığında 300’ü aşkın yılkı atını görmeye gidin. Kayseri’ye 15 dakika mesafedeki Hürmetçi Köyü, Erciyes Dağı’nın eteklerinde yaz kış özgürce koşan yılkı atlarıyla tarifsiz bir görsellik sunuyor.Yılkı atlarının özelliği Rahvan Atı olmalarından kaynaklanıyor. Bu atlar yaklaşık 100 km yol yapabiliyor. Yaban hayatın bir parçası olmayan yılkı atları, doğada zor şartlara rağmen kendi başlarına yaşayabiliyorlar. Kayseri bölgesindeki yılkı atları çoğunlukla Hürmetçi, Sultan Sazlığı civarlarında yaşıyorlar.Aslında yılkı atları sadece Kayseri’ye özgü değil. Manisa'nın Spil ve Yunt Dağı, Afyon'un Kocayayla'sı, Karaman'ın Karadağ Bölgesi, Isparta ve Muş’un da bazı bölgelerinde yılkı atları gruplar halinde yaşıyor. Özgürlüklerinden ödün vermeyen yılkı atları 10-12 attan oluşan gruplar halinde dolaşıyor. Bu grupların liderleri bir erkek. Diğerleri ise kısraklardan oluyor. Kışın zor şartlarında ve kurtların saldırılarına karşı bu şekilde mücadele eden yılkılar, kışları çam ormanlarının altlarını sığınak olarak kullanıyorlar./Archive/2021/1/1/231303434-y5.jpgGÖRSEL ŞÖLENHürmetçi Sazlığı’nda 300’den fazla atı aynı anda görmek için bölgeyi iyi bilen bir rehberden destek alarak gezinizi planlamanız iyi olacak. Ayrıca atları görüntülemek ve benzersiz bir manzaraya tanıklık etmek isterseniz güneşin batışına yakın saatlerde orada olmanız gerekiyor. Eğer grup halinde gidecekseniz kişi başı 100 TL, bireysel gidecekseniz daha yüksek bir meblağı gözden çıkarmak durumundasınız. Hürmetçi Köyü’nde atları toplu halde görüntülemek için buradaki atların sahibi ve ticaretini de yapan Ali Kemer halk arasında namıdeğer Ali Dayı ile iletişime geçmeniz gerekiyor. Fotoğraf çekmeniz için dört nala koşmaya hazırlanan atların karşısına geçip objektifleri doğrultuğunuz anda, başlarında sürüyü yöneten kovboylar atları üzerinize doğru koşturmaya başlıyor. Aynı anda yüzlerce atın üzerinize koşması adeta deprem etkisi yaratırken kendinizi bir Hollywood kovboy filmindeymiş gibi hissediyorsunuz./Archive/2021/1/1/231343621-yilki.jpgGÜN BATIMINA YAKIN GİDİNFilmlere kliplere mekan olmuş Hürmetçi sazlığını ve Kalyseri’yi rehperimiz fotoğrafçı Nuri Çorbacıoğlu ile geziyoruz. Çorbacıoğlu en güzel görüntüyü yakalamak için gün batımına yakın burada olmalısınız diyor. İki saat yeterli atların müthiş dansına tanıklık etmek için. Çorbacıoğlu’na göre son yıllarda yabancı turistlerin de önemli uğrak noktalarından biri olmuş burası, hatta gelin damat fotoğrafları da artık burada çekilir olmuş. Yılkı atlarının tanesinin 5 bin TL civarında olduğunu anlatan Çorbacıoğlu, barınmalarının tamamen dışarıda olduğunu kışın atların açlıktan ölmemesi için ise sahiplerinin sazlıklara yem de bıraktığını sözlerine ekliyor./Archive/2021/1/1/231426012-sazlik-kadin.jpgKADINLARLA KAMIŞ HASADIKayseri'ye gitmişken aynı gün içerisinde Sultan Sazlığı’nı da görmeden dönmeyin. Kayseri'ye 70 kilometre mesafede bulunan 400'ü aşkın bitki ve 300 civarında kuş türüne ev sahipliği yapan Sultan Sazlığı, yöre halkının geçim kaynağı durumunda.Sultan Sazlığı Milli Parkı içerisinde ve çevresindeki kurumuş kamışlar Sindelhöyüklü köylüler tarafından bataklıktan bazen de buz üzerinden biçilerek sandallar ve traktörlerle köy meydanına taşınıp kurutulmaya bırakılıyor. Kamışlar kuruduktan sonra kasabada çalışan kadınlar tarafından püsküllerinden ayrılıp silindir biçiminde bağlanıyor. Özellikle hasır, çatı ve izolasyon malzemesi olarak kullanılan kamışlar Almanya, Hollanda, Danimarka ve İngiltere gibi ülkelere ihraç ediliyor. Büyük oranda kadınların da çalıştığı Sultan Sazlığı’ndaki kamış hasadı kasım ayında başlıyor şubat ayına kadar devam ediyor. ŞEHRİBAN KIRAÇBaro Başkanı'ndan, Feyza Nur Saydam'ınşüpheliölümüne ilişkin açıklama
Baro Başkanı'ndan, Feyza Nur Saydam'ın şüpheli ölümüne ilişkin açıklama figure > Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, Gaziantep'te 7'nci kattaki evlerinin balkonundan düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren 17 yaşındaki Feyza Nur Saydam hakkında açıklama yaptı. 17 yaşındaki Feyza Nur Saydam, Gaziantep'te 7'nci kattaki evlerinin balkonundan düşerek yaşamını yitirdi. Feyzanur Saydam'ın Ağustos ayında Mehmet Kaplan isimli erkeğin evinde şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitiren Duygu Delen için yaptığı "Bana bir gün ulaşılamazsa kaçmamışımdır kaybedilmişimdir, ben bir yerden aşağı atlamam Allah korkum var benim ama biri atmıştır, uyuşturucu kullanmam zorla verilmiştir. Bir gün hashtaglerden biri olursam bulunacak kılıfların hiçbirini yapmam, hakkımı arayın" paylaşımı ortaya çıktı. Konuya ilişkin açıklama yapan Gaziantep Barosu Başkanı Bektaş Şarklı, "Lise öğrencisi kızımız Feyza Nur Saydam annesi babasi ve kardeşlerinin de evde olduğu halde terastan düşerek vefat etmiştir" dedi.Şarklı, "Gaziantep Barosu Başkanı olarak görüştüğüm ailenin avukatının olaya dair açıklamasını paylaşıyorum" diyerek aile avukatı Yunus Emre Ceylan'ın kendisine aktardıklarını açıkladı. Ceylan'ın aktardıkları şöyle:"Lise öğrencisi kızımız Feyza Nur Saydam annesi babasi ve kardeşlerinin de evde olduğu halde terastan düşerek vefat etmiştir. Baştan itibaren adli makamlar olayı titizlikle takip etmekte ve incelemektedir. Kamuoyunun yanıltıcı ve gerçeğe uygun olmayan haberler ailenin acılarını daha da agirlastirmaktadir. Kızımızın cumhuriyet savcılığı gözetiminde ön otopsisi yapılmış ve ailesine defin için teslim edilmiştir."Konuyu titizlikle incelediklerini ifade eden Taşkın, şunları söyledi:"Olaya dair bilgilerimiz simdilik soruşturma kapsamında bunlardir.Ancak olay Gaziantep Barosu, Çocuk ve Kadın Komisyonlari olarak ta ayrica titizlikle takip edilecek ve dosyada herhangi bir yeni gelişme olduğunda kamuoyu ile paylaşılacaktır." /Archive/2021/1/1/230531827-fd.jpg cumhuriyet.com.tr