News - Haberler
2021 yılında bilimi hangi gelişmeler bekliyor?
Türkçe Haberler En Son Başlıklar 2021 yılında bilimi hangi gelişmeler bekliyor? figure > 2020'nin getirdiği salgın karmaşası 2021 yılında devam edecek dahi olsa bilimsel çalışmalar hem Covid üzerine hem daha pek çok alanda devam edecek. Aşı çalışmaları, tıbbi gelişmeler, iklim, uzay çalışmaları ve daha pek çok alanda bilimi yoğun bir ajanda bekliyor. Getty ImagesTianwen-1 keşif aracı, Temmuz 2020'de Wençang Uydu Fırlatma Merkezi'nden Long March 5 roketiyle birlikte fırlatıldı. Şubat 2021'de Mars'a inmesi beklenen Tianwen-1'in inişten önce, kızıl gezegenin atmosfer koşullarını incelemek için, yörüngede 2-3 ay dolanması planlanıyor.2020'nin getirdiği salgın karmaşası 2021 yılında devam edecek dahi olsa bilim, Covid-19'u sonlandırmak adına tüm hızıyla çalışmalarına devam ediyor. Bilimsel çalışmalar 2021 yılında da hem Covid üzerine hem daha pek çok alanda devam edecek. Aşı çalışmaları, tıbbi gelişmeler, çevre, iklim, uzay çalışmaları ve daha pek çok alanda bilimi yoğun bir ajanda bekliyor.Getty ImagesABD'nin California eyaletinde Eylül 2020'de başlayan yangınlar 800 bin hektardan büyük bir alanda hasara yol açtı.İKLİM KRİZİ2021 yılı iklim değişikliği bakımından önemli bir yıl olacak. ABD'de 20 Ocak'ta görevi devralacak yeni Başkan Joe Biden, küresel ısınmaya karşı mücadelede ülkesinin yeniden liderliği alacağını ve Paris İklim Sözleşmesi'ne yeniden katılacağını açıklamıştı. Donald Trump yönetimi bu sözleşmeden çekilmişti.Birleşmiş Milletler'in İklim Konferansı Kasım ayında İskoçya'nın Glasgow kentinde yapılacak. Burada, 2015'teki Paris Sözleşmesi'nden bu yana ilk kez ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltma yönünde yeni hedefler belirlemesi bekleniyor.Avrupa Birliği ve Çin, 2050-60 yıllarına kadar sıfır karbon hedefi koyduklarını açıklamıştı. Bilim insanları, Biden'ın da ABD için benzer bir hedef belirleyip belirlemeyeceğini merakla bekliyor.Getty ImagesÇin'in Wuhan kentinde, salgının başlangıç noktası olarak görülen Huanan pazarı.COVİD DEDEKTİFLERİDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından oluşturulan bir görev gücü, Covid-19 salgınının kaynağını belirlemek amacıyla Ocak 2021'de Çin'e gidecek.Salgın hastalıklar uzmanları, virologlar, halk sağlığı uzmanları ve hayvan sağlığı araştırmacılarının yer alacağı grup, 2019'da tespit edilen ve SARS-CoV-2 adı verilen koronavirüsün yayılmaya başladığı Wuhan kentinde, salgının başlangıç noktası olarak görülen Huanan pazarında incelemelerde bulunacak.Virüsün çıkış noktasını belirlemek yıllar alabilir; ancak uzmanlar bazı yeni bilgilere ulaşabileceklerini düşünüyor.EPAAŞILAR VE SALGINCovid-19 salgınına karşı geliştirilen aşıların bazıları 2020'de onaylanıp kullanıma girdi. 2021'de ise yeni birçok aşının ne kadar etkili olduğu netlik kazanacak.ABD ilaç şirketleri Novavax ile Johnson & Johsnon'ın faz üç klinik denemeleri üzerinde çalıştığı aşıların ve İngiltere'de de Oxford Üniversitesi ile AstraZeneca'nın geliştirdiği aşının sonuçları bekleniyor.Bu aşılar, bazı ülkelerde yaygın kullanılmaya başlanan ancak -70 gibi çok düşük sıcaklıkta depolanması gereken, m-RNA teknolojisine dayanan Pfizer/BioNTech ile Moderna'nın aşılarından daha kolay dağıtılabilecek.2019 sonunda İngiltere ve ABD'de 'viral-spike-protein' aşı denemeleriyle ilgili iki büyük araştırma yapan Novavax'ın bu denemelerin sonuçlarını 2021 başlarında yayımlaması öngörülüyor.Şirket, yılda iki milyar doz aşı üretebileceğini açıkladı. Johnson & Johsnon ise tek dozluk aşılar üzerinde çalışıyor. Pfizer ve Moderna'nın aşılarından iki doz olmak gerekiyor.BİLİMSEL YAYINLARA AÇIK ERİŞİM2021'de gözler bilim alanındaki yayınlara çevrilecek. Zira dünyanın en büyük araştırma finansörlerinin organize ettiği iki yıllık açık erişim projesi hayata geçirilecek.Londra'dan Wellcome, Seattle'dan Bill ve Melinda Gates Vakfı ve Hollanda'dan NWO, finanse ettikleri araştırmaların sonuçlarının Ocak ayından itibaren yayınlanmasını taahhüt ediyor.Plan S adlı bu girişim, dergi aboneliğinin ortadan kalkmasına ve herkesin bilimsel yayınları okumasına yol açabilir. Birçok bilim dergisinin yanı sıra Nautre dergisi de bu yayınlar arasında olacak.Science Photo LibraryKÖK HÜCRE ÇALIŞMALARIKök hücre alanında çalışma yapan araştırmacılar, Uluslararası Kök Hücre Araştırmaları Derneği'nin (ISSCR) araştırmalar için güncellediği rehberi bekliyor.Üye temelli örgüt, son rehberini dört yıl önce yayımlamıştı. Güncellemede, laboratuvar ortamında üretilen 'insan embriyosu şeklindeki yapılar' üzerine araştırmalara da yer verilecek.Birçok yasaya geçmiş mevcut kurallar, laboratuvarda yapılan döllemeden sonraki 14 gün için araştırmaya izin veriyor. Bu sürenin uzatılması, bilim insanlarının bazı hamileliklerin neden düşükle sonuçlandığını daha iyi anlamasını sağlayabilir.ReutersALZHEİMER İLACIABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), alzheimer hastalığını yavaşlattığı belirtilen ilk ilacın tedavide kullanımına onay verip vermeyeceğini kararlaştıracak.Biogen ilaç şirketinin ürettiği aducanumab, amiloid adı verilen yapışkan beyin proteinlerine yapışan bir antikor. Bilim insanları hastalığın tetiklenmesinin bu proteinlerle ilgili olduğunu düşünüyor.İlacın etkisi konusunda ise farklı veriler var. Faz 3 aşamasındaki iki klinik deneyden çelişkili sonuçlar alındı. FDA'nın oluşturduğu bağımsız kurul ise ilacın etkisine dair destekleyici veriler olmadığını söylüyor.Mevcut Alzheimer ilaçları, hastalığın ilerlemesini engellemekten ziyade, hafıza kaybı gibi bilişsel semptomları tedavi etmeye yönelik.PA MediaMARS TRAFİĞİÇin'in uzay bilimi konusundaki iddialı gündemi 2021'de de devam ediyor. İnsansız bir uzay roketi Şubat ayında Mars'a inecek. Tianwen-1, Mars'ta su ve yaşam belirtilerini arayacak. Tianwen-1, bu iş için kameralar, radar ve parçacık analizörleri dahil olmak üzere 13 cihaz kullanacak.Başarılı olması durumunda, ülkenin kızıl gezegendeki ilk keşfi olacak. Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika Birleşik Devletleri'nin gönderdiği uzay araçlarının da aynı zaman diliminde kızıl gezegene varması bekleniyor.EN BÜYÜK UZAY TELESKOBU DUYURULACAKNASA tarafından geliştirilen "şimdiye kadar yapılmış en büyük, en güçlü ve karmaşık uzay teleskobu" olarak adlandırılan James Webb Uzay Teleskobu'nun lansmanı Ekim ayında yapılacak.8,8 milyar dolar değerindeki Webb, 1990'da fırlatıldığında astronomide devrim yaratan ve o zamandan beri 1,3 milyondan fazla gözlem yapan Hubble Teleskobu'nun başarısını tekrar etmeye çalışacak.Webb, Hubble'dan daha fazla dalga boyunu kapsayacak. Böylelikle de teleskobun bilim insanlarının evrenin derinliklerine daha derinlemesine bakmasına olanak sağlaması bekleniyor.DALGALANMA ETKİSİRadyo astronomi uzmanları, yerçekimi dalgalarını tespit etmenin yeni bir yolunu arıyor. Uzmanlar titreşen nötron yıldızlarını işaretçi olarak kullanarak çalışmalarını sürdürüyor.Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'daki ekipler, titreşen yıldızlardan gelen sinyalleri tam olarak zamanlayarak, süper kütleli kara delik çiftlerinin ürettiği dalgaları tespit etmeye çalışıyor.BREXİT BİLMECESİAvrupa Birliği ve Birleşik Krallık bir ticaret anlaşması üzerinde anlaşsın ya da anlaşmasın Brexit bilim insanları için araştırma finansmanı ve diğer birçok konu hakkında belirsizlik yaratıyor. Bu 2021'e kadar devam edecek. BBC Türkçeİzmir Tire Devlet Hastanesi'nde başhekimin doktorlara mobbing yaptığıiddia edildi
İzmir Tire Devlet Hastanesi'nde başhekimin doktorlara mobbing yaptığı iddia edildi figure > İzmir Tire Devlet Hastanesi’nde çalışan 3 doktor, başhekimin kendilerine yönelik “uygunsuz” davranışları olduğu iddiasıyla İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ne dilekçeyle başvurarak şikâyetçi oldu. İzmir Tire Devlet Hastanesi'nde Uzman doktor Hasan Basri Canpolat, başhekim tarafından tayin istemeye zorlanma, hakaret, yıldırma ve mobbinge maruz kaldığını öne sürdü. Yasin Portakal ise hastanede birçok eksiklik olduğunu, bunu dile getirdiğinde ise “Sakın konuşma, başhekim seni sürer” tehditleri ile karşı karşıya kaldığını anlattı. Tire Devlet Hastanesi’nde 26 yıldır çalışan dahiliye uzmanı Canpolat, dilekçesinde “Çalışma arkadaşlarım bu duruma şahittir. Bu bahsettiğim davranışlar nedeniyle kendimi mutsuz, değersiz ve tehlikede hissetmekteyim. Uyku anksiyete bozukluğu yaşamaktayım” dedi. Aynı hastanede 7 yıldır çalışan kulak burun boğaz uzmanı Duman ise dilekçesinde 2 yıldır hastane başhekimi tarafından yıldırma, sürekli ve kasıtlı olarak temel özlük haklarının elde edilmesinde güçlük çıkarma, aşağılama ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti. Portakal ise dilekçesinde, hastanede yaşanan sıkıntılardan bahsetti. Başhekimin bulunduğu toplantılarda ise sorunları anlatmaya çalıştığını aktaran Portakal, “Ağzımı açar açmaz başhekim ‘Sen hastanenin ne kadar borcunun olduğunu biliyor musun’ diyerek beni susturuyor” dedi. İddiaya göre il sağlık müdürlüğüne yaptığı şikâyetin ardından doktor Hasan Basri Canpolat, Ödemiş Devlet Hastanesi’nde görevlendirildi. Canpolat, 3 Aralık günü eski hastanesine giderek meslektaşı Yasin Portakal’ı ziyaret etti. Meslektaşının odasındayken başhekim ve güvenlik görevlileri tarafından oda basıldı. Başhekim, Canpolat’a “Senin burada ne işin var” diyerek güvenlik görevlileri tarafından doktoru zorla hastaneden çıkardı. Bunun üzerine Canpolat fenalaştı ve müşahade altına alındı. Canpolat, başhekimden şikâyetçi oldu. Seyhan AvşarHukukçular, AİHM’nin aldığıkararların bağlayıcıolduğuna vurgu yaptılar
Hukukçular, AİHM’nin aldığı kararların bağlayıcı olduğuna vurgu yaptılar figure > AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, “AİHM mahkemelerimizin yerine geçerek karar veremez. Terörü savunuyorlar. Ey AİHM anlamasan da anlatacağız” diyerek, Türkiye’nin kararlarına uymakla yükümlü olduğu ve kendisinin de üç kez başvurduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun sona ermesi yönündeki kararına uymamasını hukukçular değerlendirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğunun sona ermesi yönündeki kararına ilişkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin önceki günkü MYK toplantısında söylediği ifade edilen “Bu karar bizi bağlamaz” sözleri ile grup toplantısındaki “AİHM bizim mahkemelerimizin yerine geçecek karar veremez. Mahkemelerimizce bu karar değerlendirilir. AİHM kararı iç hukuk yolları tükenmeden almıştır” sözlerine hukukçulardan tepki geldi. Avukat Turgut Kazan Türkiye’de hukukun zerresinin kalmadığını belirterek “AİHM Büyük Kurul kararı kesin karardır ve Türkiye buna tartışmasız uymak zorundadır. Bu karara uymamak anayasaya aykırıdır. Hiç tartışmasız uygulanmalı. Demirtaş hakkında tahliye kararı verecek olan zaten mahkemedir. Mahkemeden önce Cumhurbaşkanı konuşuyorsa, bu durum yargıya müdahalenin bir göstergesidir. Ben bir hukukçu olarak bu durumdan utanç duyuyorum” dedi. Avukat Celal Ülgen de Türkiye’nin AİHM kararını tanımıyorum eksenli bir savunma yapmasının mümkün olmadığını söyledi. AİHM’de bir Türk yargıcın bulunduğunu belirten Ülgen, “Bu yargıç AİHM kararına muhalif kalmıştır. AİMH yargısına bile iktidarın müdahale ettiği açık olarak görülmektedir. Buna karşın Türk yargıcın muhalefet şerhinde bu kararın Türkiye’yi bağlamayacağı yolunda bir görüşü bulunmamaktadır. Zaten böyle bir görüş mümkün de değildir” dedi. “Türkiye bu konuyu tazminat ödeyerek de uygulamaktan kaçınamaz” diyen Ülgen özetle şunları söyledi: “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni kabul etmekle artık ben tanımıyorum, oynamıyorum, çıkıyorum gibi gerekçelere yaslanamazsın. Avrupa Konseyi bu tür, özellikle yaşam hakkı ve özgürlüklerle ilgili kararların uygulanmamasına karşı Bakanlar Komitesi tarafından da desteklenmek üzere çeşitli yaptırımlar öngörebilir ve bu Türkiye için bir yol ayrımı demektir.”KARAR TAKDİRE AÇIK DEĞİLTürk Hukuk Kurumu (THK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Avukat Münci Özmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkında verdiği tahliye kararına ilişkin “Başvurucunun tahliye edilmesi, yetkililerin veya yargı organlarının takdirine bırakılmamıştır” dedi. Türk Hukuk Kurumu (THK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Münci Özmen, AİHM’nin Demirtaş kararını değerlendirdi. Karara ilişkin bilgi veren Özmen, Demirtaş için tahliye kararı verildiğini ve maddi zarar için 3 bin 500 Avro, manevi zarar için 25 bin Avro, yargılama giderleri için 31 bin 900 Avro tazminata hükmedildiğini kaydetti. Kararın kesin nitelikte olduğunu vurgulayan Özmen, “Başvurucunun tahliye edilmesi, yetkililerin veya yargı organlarının takdirine bırakılmamıştır” dedi. Kararın yerine getirilmemesi durumunda olacakları da anlatan Özmen, “Delegeler Komitesi, ‘yükümlülüklerin ihlali süreci’ni işletebilir. Bu sürecin sonunda, Avrupa Konseyi üyeliğinin önce askıya alınması, sonra da üyelikten çıkarılma yaptırımları gündeme gelir” dedi.ÜLKEYİ DİKTATÖRLÜKLE YÖNETİYORCHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki bir yasa teklifiyle cumhurbaşkanlığı sisteminin tüm dernek ve vakıfları tek bir imzayla kapatma yetkisine sahip olacağını kaydetti. Teklifle İçişleri Bakanı’nın derneklere kayyım atayabileceğini kaydeden Özkoç, İçişleri Bakanı’nın herkesi fişlemek ve herkesi kontrol altına almak istediğini belirtti. AİHM’nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği kararla ilgili Erdoğan’ın sözlerinin anımsatılması üzerine Özkoç, “AİHM kararının, AYM kararının Erdoğan için bir karşılığı yok. Çünkü bu ülkeyi uluslararası anlaşmalara, adalete, hukuka bağlı yönetmiyor. O, ülkeyi diktatörlükle yönetiyor. İşte onun için Recep Tayyip Erdoğan diktatördür diyoruz. Yasaları tanımayan, uluslararası sözleşmeler beni ilgilendirmiyor diyen, AYM’yi tanımayan bir lider dünyanın neresinde olursa olsun diktatördür” diye konuştu.‘İKTİDARIN TAVRINI ANLAMAK GÜÇ’Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, asgari ücret üzerindeki tüm vergilerin kaldırılması veya minimuna indirilmesi ve asgari ücretin 4 bin 500 lira civarında olması gerektiğini söyledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan SP lideri, AİHM’nin, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik kararına ilişkin, siyasi iktidarın bu konudaki tavrını anlamakta zorluk çektiğini söyledi. Karamollaoğlu, “Avrupa Birliği’nin hukuk konusundaki normlarına uymayı benimsediğimizi ilan ediyorsak ona göre tavır koyacağız. İkisi bir arada yürümüyor. Hem ‘Avrupa’yla birlikte yürüyeceğiz’ diyeceğiz, öbür taraftan da AB’nin belli kurumlarının aldığı kararlara da itibar etmeyeceğiz” dedi.BU KARAR SİZİ BAĞLAR EFENDİLER!HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Selahattin Demirtaş’ın avukatları ile birlikte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin Demirtaş hakkında verdiği kararı değerlendirmek üzere dün gazetecilerle bir araya geldi. HDP İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıda konuşan Buldan, “Bu kararı, Türkiye’nin çürüyen yargısının Saray’a bağlı olduğu, hukuk ve adalet sisteminin, mahkemelerin, savcıların, hâkimlerin kendi iradeleriyle karar vermediklerini tek adama, Saray’a bağlı çalıştıklarına yönelik söylediklerimizin bir göstergesi olarak değerlendirebiliriz. AİHM kararı, çok kapsamlı çok detaylı bir kararla karşı karşıyayız. Bu kararla birlikte üzerinden 13 saat geçmesine rağmen Demirtaş tahliye edilmedi. Başta Demirtaş olmak üzere şu an cezaevinde tutulan bütün siyasi tutukluların bu karar doğrultusunda derhal serbest bırakılması gerektiğini ifade etmek isterim” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Bu karar bizi bağlamaz” sözlerine de tepki gösteren Buldan, “Bu karar sizi bağlar efendiler. Bütün arkadaşlarımız serbest kalmak zorundadır. Uluslararası sözleşmelerin altına imza attıysanız bu kararlara uymak zorundasınız. Az kaldı, en kısa sürede arkadaşlarımız aramızda olacaktır” diye konuştu. Demirtaş’ın avukatı Benan Molu ise Demirtaş kararının sadece Türkiye açısından değil, Avrupa Konseyi ülkeleri açısından da tarihi bir karar olduğunu ifade etti. Seyhan AvşarMeral Akşener'den 'yerli ve milli muhalefet' açıklamasına tepki
Meral Akşener'den 'yerli ve milli muhalefet' açıklamasına tepki figure > İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 'yerli ve milli muhalefet' açıklamasına sert tepki göstererek ‘Erdoğan muhalefete hazırlanıyor’ dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısındaki “Her şey gibi muhalefetin de yerli ve millisini ülkemize kazandırmak inşallah bize nasip olacaktır” sözlerine sert yanıt verdi. Akşener, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Kendilerini hep ‘yerli ve milli’ olarak tanımladıkları için buradan da anlaşılıyor ki Sayın Erdoğan da ilk seçimde iktidar olamayacağını gördü ve muhalefete hazırlanıyor. Kendince muhalefetteki AK Parti’yi tarif ediyor” ifadelerini kullandı. Selda GüneysuŞeffaf olmayan Varlık Fonu’ndakişirketlere yönelik sorular yanıtsız
Şeffaf olmayan Varlık Fonu’ndaki şirketlere yönelik sorular yanıtsız figure > Kamu bankaları, BOTAŞ, THY gibi devasa kuruluşları bünyesinde bulunduran Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenemediği eleştirilerini yönelten muhalefetin, şirketlere ilişkin sorularına da yanıt verilmiyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, THY sorularını “Görev ve yetki alanımda değil” diyerek yanıtsız bıraktı. Milletvekillerinin TBMM'ye verdiği soru önergelerinden Türk Hava Yolları (THY) ile ilgili olanlara Türkiye Varlık Fonu zırhı uygulanmaya başlandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, THY konusunda yöneltilen sorularda görev ve yetkinin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nda olduğunu belirtmesine karşın bakanlık sadece THY uçaklarında dağıtılan gazeteler, THY'nin Ankara - İzmir seferinin ne zaman başlayacağı ve THY'nin kabin memuru olarak kaç yabancı uyruklu kişiyi çalıştırdığı konularındaki soru önergelerini yanıtladı. Bakanlık, THY'de çalışanların durumları, THY'nin yaptığı akaryakıt anlaşması, THY yönetiminde yer alan kişilerle ilgili iddialar, THY'nin sefer iptalleri gibi konularda verilen önergeleri ise kurumun Türkiye Varlık Fonu'na devredildiği gerekçesiyle yanıtsız bırakmaya başladı. Yasaya göre Türkiye Varlık Fonu'nun denetim raporlarının belli zaman aralığında TBMM'ye sunulması gerekiyor. Ancak fonun 2018 yılı denetim raporları yasal süresinin üzerinden 9 ay geçtikten sonra sunulurken, ekim ayında sunulması gereken 2019 yılı denetim raporu ise hâlâ Meclis'e gelmedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Türkiye Varlık Fonu'nun denetiminin sağlıklı bir şekilde yapılmadığına işaret ederek “Fonun kendi denetimi şüpheliyken, şimdi de bünyesindeki kurumlarla ilgili sorular yanıtsız kalmaya başladı” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın THY'yle ilgili bazı soru önergelerine yanıt verirken, bazı önergelere yanıt vermediğine dikkat çeken Akın, “Bakanlık işine gelen sorulara yanıt veriyor. Ciddi iddialarla ilgili sorular ise yanıtsız kalıyor. Bu durum parlamentonun denetim görevini engellemekten başka bir şey değildir” değerlendirmesinde bulundu. Mahmut LıcalıTFF Başkanı’nın firması, Gençlik ve Spor Bakanlığıile 56 müdürlüğe elektrik veriyor
TFF Başkanı’nın firması, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 56 müdürlüğe elektrik veriyor figure > Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Özdemir’in şirketi Limak’ın, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile 56 il müdürlüğünün elektriğini vermesi tartışma yarattı. 64 müdürlük için düzenlenen ihalenin Özdemir başkan olduktan sonra yapıldığına dikkat çeken CHP’li Mustafa Adıgüzel, Sanayi Bakanlığı’nın da elektriği Cengiz Holding’den aldığını söyledi. Aynı zamanda Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı da olan Nihat Özdemir’in yönetim kurulu başkanı olduğu Limak, Gençlik ve Spor Bakanlığı merkez teşkilatı ile 56 il müdürlüğünün elektrik alımı işini de yapıyor. CHP Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Gençlik ve Spor Bakanı Muharrem Kasapoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde, bakanlık bünyesindeki tüm bina, tesis, öğrenci yurtları, il spor müdürlükleri ve buralara bağlı tüm binalarda elektrik hizmetinin Limak firmasından alımı için anlaşma yapıldığı iddialarına dikkat çekti. Bu iddiaların doğru olup olmadığı, Limak ile sözleşme yapılıp yapılmadığı, ihaleye çıkılıp çıkılmadığı hakkında bilgi isteyen Adıgüzel, “Eğer anlaşma söz konusu ise TFF Başkanı’nın sahibi olduğu bir firmanın bakanlığınızdan iş alması ve bu yolla bu firmaya ödeme yapılmasını etik buluyor musunuz” diye sordu. Kasapoğlu yanıtında, bakanlığın merkez teşkilatı ile 64 gençlik ve spor il müdürlüğünün elektrik alımı işinin Kamu İhale Yasası kapsamında açık ihale usulü ile ihale edildiğini bildirdi. Kasapoğlu, “Bakanlığımız merkez teşkilatı ve 56 gençlik ve spor il müdürlüğünün elektrik alımı işini Limak Uludağ Perakende Satış AŞ ve 8 gençlik ve spor il müdürlüğünün elektrik alımı işini ise Dicle Elektrik Perakende Satış AŞ kazanmış olup ilgili firmalarla 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu uyarınca sözleşme imzalanmıştır” dedi.‘FİRMA ALIMA DEVAM EDİYOR’Adıgüzel, ihalenin Özdemir’in TFF Başkanı olmasının ardından gerçekleştiğini söyledi. Bu yanıtla bakanlığın Limak’tan alım yapıldığını doğruladığını belirten Adıgüzel, “Şu anda da bakanlıkta süresi biten yerleri bu firma almaya devam ediyor” iddiasında bulundu. Samsun’da başka bir firmanın elektrik dağıttığını ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı kuruluşların elektriği Limak’tan aldıklarını kaydeden Adıgüzel, “Türkiye’de bir sürü firma var. Ancak Gençlik ve Spor Bakanlığı elektriği yüzde 70-80 Limak’tan alıyor. Herkesin ticaret hakkı olabilir. Ancak bakanlığın federasyon başkanının şirketinden alım yapması etik gelmiyor” dedi. Adıgüzel, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sırasında yeni hazırlanmakta olan spor kulüpleri ve spor federasyonları yasasına dikkat çektiğini anımsatarak, “Bu düzenleme ile federasyonun malvarlığına, yetkilerine, özerkliğine el konulacak. Bu içerikteki bir düzenlemeye TFF neden ses çıkarmıyor diye sormuştum. Demek ki cevabı buymuş” dedi. CHP’li Adıgüzel, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da elektriği Cengiz Holding’den aldığına işaret ederek, “Bakanlıklar bunlar arasında paylaşılmış. Örneğin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da elektriği Cengiz Holding’den alıyor. Bütün bakanlıklara soru önergesi vereceğim” dedi. Mustafa ÇakırSayıştay, raporlarında ilözel idarelerine ilişkinçarpıcıtespitlerde bulundu
Sayıştay, raporlarında il özel idarelerine ilişkin çarpıcı tespitlerde bulundu figure > Sayıştay Başkanlığı Denetim Raporlarında il özel idarelerinde usulsüz ihaleler, ihalesiz alımlar ve süresiz tahsisler gibi birçok kanuna aykırı uygulamalar olduğu belirtildi. Sayıştay Başkanlığı Denetim Raporlarına göre Bartın İl Özel İdaresi, kanuna aykırı bir şekilde sadece doğal afet gibi durumlarda kullanılan pazarlık usulüne göre ihale yaptı. Bartın İl Özel İdaresi 2019 Sayıştay Denetim Raporu’nda ‘’21/b uygulaması idarenin istekli seçimini kolaylaştırmak ve bu süreçte ona inisiyatif sağlamak amacıyla getirilmiş bir yöntem değildir’’ denildi. Belediyenin 21/b uygulaması kullanarak pazarlık usulüyle 2019 yılı içerisinde çimento ve yüksek fırın cürufu alım işi ile beton yol malzemeleri alım işi ihalesi yaptığı belirtilen raporda, bu ihalelerin yaklaşık toplam maliyetinin 5 milyon 621 bin 631 lira olduğuna da yer verildi. Ayrıca raporda ‘’İl Özel İdare bünyesinde yer alan Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen mal, hizmet ve yapım işlerine ilişkin ihalelerde pazarlık usulünün genel bir uygulama haline getirildiği görülmüştür’’ sözleri kaydedildi. Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü tarafından 2017 - 2019 yıllarında yapılan 97 adet ihalenin, 75’inin yani yüzde 77’sinin pazarlık usulüyle gerçekleştirildiğine dikkat çekilen raporda 75 ihalenin toplam yaklaşık maliyetinin 26 milyon 405 bin 682 TL olduğu da vurgulandı. Çanakkale İl Özel İdaresi 2019 Sayıştay Denetim Raporu’nda da mal ve hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu’nda belirtilen temel ilkelere aykırı olarak öngörülen limit tutarının altında kalacak şekilde kısımlara bölerek gerçekleştirildiği tespit edildi. Bu ilkeleri aykırı olarak; ihtiyaç sahipleri için evde temizlik hizmeti alımlarının kısımlara bölünerek yıl içinde aynı kişi ve firmalardan toplam 61 defa alım yapıldığına dikkat çekilen raporda bu alımlar nedeniyle aynı kişi ve firmalara toplam 1 milyon 547 bin 454 TL ödeme yapıldığı vurgulandı.TAŞINMAZLARA SÜRESİZ TAHSİSSivas Belediyesi 2019 yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda ise mevzuatta tahsis süresinin en uzun 25 yıl olarak belirlenmesine karşın belediyenin kendisine ait 45 taşınmazı süresiz tahsis ettiğine dikkat çekildi. Raporda yine kendisine ait gayrimenkullerde kira süresi sona ermesine karşın yeniden ihale yapmadan mevcut kira sözleşme süresinin uzattıldığı vurgulandı. Kütahya İl Özel İdaresi 2019 Sayıştay Denetim Raporu’nda da idarenin bazı kamu kurum ve kuruluşlara yapılan taşınmaz tahsislerinde, mevzuatta belirtilen azami süre dikkate alınmadan tahsis işlemlerinin yapıldığı belirtildi. Buna göre idare, kanuna aykırı olarak 24 taşınma tahsisini süresiz yaptı. Hazal OcakÇin Büyükelçisi CHP’yi ziyaret etti
Çin Büyükelçisi CHP’yi ziyaret etti figure > Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Liu Shaobin, 15 Aralık’ta güven mektubunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunduktan sonra, ilk ziyaretlerinden birini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptı. Görüşmede CHP ve Çin Komünist Partisi ilişkileri ile Çin ve Türkiye arasındaki ilişkilerin daha ileri götürülmesi arzusu dile getirilerek, bu konuda neler yapılabileceği konuşuldu. Kılıçdaroğlu, Shaobin’e “Çin’in bilim alanında atılımlarını izliyoruz ve Çin aşısını bekliyoruz” dedi. Mahmut LıcalıDaire Başkanırüşvet iddiasıyla tutuklandı
Daire Başkanı rüşvet iddiasıyla tutuklandı figure > Samsun Büyükşehir Belediyesi Mali Hizmetler Daire Başkan Vekili Bahattin Karakaş rüşvet iddiasıyla tutuklandı. Mustafa Demir’in Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından Mali Hizmetler Daire Başkan Vekilliği görevine getirilen Bahattin Karakaş, işadamından rüşvet istediği iddiasıyla Samsun Emniyet Müdürlüğü Organize İşler ve Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri takibe alındı. Takip sonucu makamında gözaltına alınan B.K., ifadesinin alınmasının ardından Samsun Adliyesi’ne sevk edildi. Karakaş, çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Cemil CiğerimYunanistan’la diyalog hesabı
Yunanistan’la diyalog hesabı figure > Yunanistan’la yaşanan gerilim ve AB’nin tepkisi sonrası Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini tamamlayan Oruç Reis’in haziran ayına dek Antalya Körfezi’nde sismik araştırma yapacağı duyuruldu. Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesi Akdeniz’de Yunanistan’ın tepkisine neden olan bölgelerdeki faaliyetini tamamlayan Oruç Reis gemisinin, 15 Haziran’a dek Antalya Körfezi’nin içinde sismik araştırma yapacağı duyuruldu. Oruç Reis için Antalya Körfezi ile sınırlı NAVTEX’in, Ankara’nın son dönemde Atina’yı diyalog masasına çağırma stratejisinin bir parçası olduğu, bu kapsamda Ankara-Atina hattındaki ön görüşmelerin (istikşafi görüşmeler) 61. turunun da yeni yılda yapılabileceği belirtiliyor.FAALİYETİN KAPSAMI DAROruç Reis’in önceki araştırma alanlarıyla karşılaştırıldığında çok daha dar kapsamlı bir alanda yürütülecek faaliyet için öncekilerin aksine uzun bir süre belirlendi. Gemi, ilk olarak 10 Ağustos-12 Eylül, daha sonra da 12 Ekim-29 Kasım tarihleri arasında BM’ye bildirilen Türk kıta sahanlığının güney sınırlarından başlayarak 28 numaralı doğu boylamının doğusuna doğru uzanan geniş bir alanda sismik araştırma faaliyeti yürütmüştü. Yunanistan, Türkiye’nin sismik araştırma yaptığı alanların kendi kıta sahanlığıyla örtüştüğü gerekçesiyle duruma tepki göstermişti. Ankara-Atina hattındaki gerilim Türkiye-AB ilişkilerinin de odağında. Eylül ayındaki AB Liderler Zirvesi öncesi “diplomasiye fırsat tanımak için” Oruç Reis’i limana çeken, aralık ayındaki zirve öncesi ise Akdeniz’deki araştırmalarının tamamlandığını duyuran Ankara, son dönemde gemi üzerinden Yunanistan’a diyalog çağrılarını sürdürüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB’nin son liderler zirvesi öncesi Türkiye’nin Yunanistan’la diyaloğa hazır olduğu mesajını yineleyerek “Yunanistan, ‘Oruç Reis gemisi orada olduğu sürece toplantılara gelmeyeceğiz’ demişti. 29 Kasım’da Oruç Reis faaliyetlerini o bölgede tamamladı geldi, Antalya Limanı’nda ama hâlâs başka bahaneler buluyorlar” demişti.DİYALOG PENCERESİOruç Reis’in araştırma alanı olarak Antalya Körfezi’nin belirlenmesinin ardından Ankara’dan Atina’ya diyalog çağrılarının yoğunlaşması bekleniyor. Almanya’nın arabuluculuğunda yapılan görüşmelerde eylül ayında iki ülke, 2002-2016 yılları arasında başta Ege olmak üzere aralarındaki sorunların çözüm yollarını aramak üzere 60 tur boyunca süren ön görüşmeleri (istikşafi görüşmeler) yeniden başlatma üzerinde uzlaşıya varmıştı. Ancak Türkiye’nin Oruç Reis’in araştırmalarını devam ettirme kararı üzerine Yunanistan bu görüşmeleri yapmayı reddetmişti. AB liderlerini Türkiye’ye yönelik sert yaptırımlara ikna edemeyen Yunanistan’ın Türkiye ile görüşmelere başlayıp başlamayacağıyla ilgili Ankara ve Atina’da çeşitli olasılıklar dillendiriliyor. Hüseyin HayatseverKumpas mağduru YüzbaşıMurat Eren, yıllar süren hukuk mücadelesi sonunda beraat etti
Kumpas mağduru Yüzbaşı Murat Eren, yıllar süren hukuk mücadelesi sonunda beraat etti figure > Kumpaslar nedeniyle 46 ay hapis yatan Yüzbaşı Murat Eren, TSK’den ihraç edilmesine neden olan davadan beraat etti. Bu kararla birlikte hakkındaki üç davanın ikisinden beraat eden Eren, önümüzdeki günlerde bir kez daha yargıç karşısına çıkacak. Kumpas davalarından Atabeyler davasında tutuklanan ilk subay olan ve 14 yıldır yargılaması devam eden Pilot Yüzbaşı Murat Eren beraat etti. Eski Özel Kuvvetler Pilotu Yüzbaşı Eren’in, “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” iddasıyla yargılandığı davanın duruşmasına Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Mahkeme suça delil olduğu iddia edilen CD üzerinde parmak izi olup olmadığını aradı. Parmak izi olmadığı anlaşılınca, 14 yıldır yargılanan Eren’in beraatına karar verildi. Davaya ilişkin bilgi paylaşan Eren’in avukatı Muhammed Sarıyaka, “Murat Eren’in hakkında üç dava vardı. Birisi Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçtiğimiz yıllarda görülmüştü. O davadan beraat etti. Bu yargılandığı dava, silahlı kuvvetlerden ihraç edilme nedeniydi. Bundan da beraat etmiş oldu. Şimdi kapatılan Ankara 11. Ceza Mahkemesi’nde bir duruşması daha var. Onun duruşmasının başlamasını bekliyoruz. Yakın zamanda başlayacağını ve beraat edeceğini umuyoruz” bilgisini paylaştı.İHRAÇ EDİLMİŞTİEren, 2006 yılında FETÖ kumpası ile kurgulanan dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’a suikast yapacağı iddia edilen “Atabeyler Çetesi” soruşturması ile kumpas davalarında tutuklanan ilk subay oldu. Aynı yıl TSK ile ilişiği kesilen Eren, 12 yılda çeşitli aralıklarla 46 ay hapis yattıktan sonra 2016 yılında tahliye edildi. Eren hakkında, “silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek”, “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” ve “patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak” suçlamasıyla üç ayrı dava açıldı. Dün sonuçlanan davayla Eren, Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasından ve Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen “devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama” suçlamasından beraat etmiş oldu. Sarp Sağkal