Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 09.20.2025, 07:17 PM (GMT)

News - Haberler

Bakırköy Belediye Tiyatroları'ndan‘m a s k e s i z Covid-19 Kısa Oyun Yazma Projesi’

Bakırköy Belediye Tiyatroları'ndan ‘m a s k e s i z Covid-19 Kısa Oyun Yazma Projesi’ figure > ‘m a s k e s i z Covid-19 Kısa Oyun Yazma Projesi’ni başlatan Bakırköy Belediye Tiyatroları, geçmişte yol arkadaşlığı yapma şansını da yakaladığı, yakın zamanda ihmaller ve koronavirüsten yaşamını yitiren Ali Cem Köroğlu’na adıyor. Projeyi ise BBT Genel Sanat Yönetmeni Turgay Kantürk yürütüyor. Bu sezon perdelerini açamayan Bakırköy Belediye Tiyatroları (BBT), yeni bir projeye imza atıyor. “m a s k e s i z Covid-19 Kısa Oyun Yazma Projesi’ni başlatan tiyatro, projeyi geçmişte yol arkadaşlığı yapma şansını da yakaladığı, yakın zamanda ihmaller ve koronavirüsten yaşamını yitiren Ali Cem Köroğlu’na adıyor. Projeyi ise BBT Genel Sanat Yönetmeni Turgay Kantürk yürütüyor. “Sokağın sesini işiten, kapılarını bugüne açan, beraberce arayan ve soru soran tiyatro, salgın sonrasında salgınla ilgili biriktireceği öyküleri mi anlatsa?” sorusuyla şekillenen “m a s k e s i z Covid-19 Kısa Oyun Yazma Projesi”, yaşadığımız bu günleri “unutmamak ve unutturmamak” için tasarlanmış. “Salgın süreci için az kişili oyunlardan oluşan bir repertuvar planı yapmıştık” diyen Kantürk, “Tiyatromuzun içinde olduğu bölgenin risk oranı, binamızın tarihi dokusu sebebiyle doğal havalandırma koşullarının sağlanamaması bizi sezon başında yeni kararlar almak durumunda bıraktı. Ne zaman ve ne şekilde seyircimizle tekrar yan yana gelebiliriz diye aramızda tartışırken geçirdiğimiz bu süreç sonrasında planlanan repertuvar yerine öncelikle sahne üzerinde bu süreçle hesaplaşmak istediğimize karar verdik” diyor. 19 kısa oyunun seçileceği projede, 19 sayısı, salgına da atıfta bulunan temsili bir sayı. Kantürk, “Asıl derdimiz salgının her kesimden insanda bıraktığı farklı etkileri açığa çıkarabilecek bir çoksesliliği sahneye taşımaktı. Sahnede birbirinden başka pek çok deneyimin içerden işitilmesini sağlamak için de bakış açılarını çoğaltmaya karar verdik. Bu nedenle kısa oyun fikri üzerine odaklandık. Yaptığımız açık çağrı da aslında tiyatro eğitimi almış, almamış, tecrübeli ya da değil herkese açık” diyor. Projenin sonunda seçilen repertuvara alınması planlanan kısa oyunların yazarları, tiyatro bünyesindeki rejisörlerle eşleştirilip kast çalışmasına başlanacak. Müzikler için ise BBT orkestrasının yaratıcılığından faydalanılacak. Provalar sonrası 19 kısa oyun kurgulanarak salgın sonrası açılış oyunu ya da oyunları olarak yeni sezonda belki de ‘maskesiz’ perde diyecek. Kantürk, “Maskesiz, ismi bizim için hem bu süreçle yüzleşme cesaretini hem de bir an önce sağlıklı ve maskesiz olma umudunu taşıyor” diyor ve ekliyor: “Covid19 dünyanın her yerinde pek çok eşitsizliği de keskin bir şekilde görünür kıldı. Ali Cem Köroğlu’nun ardından yazılıp çizilenler, konuşulanlar da çok cepheli bir tartışma alanı açtı. Salgının yarattığı atmosfer kimi zaman bu eşitsizliği korkusuzca sorgulattı, kimi zamansa korkuyla her kararı sorgulamadan kabul etmeyi getirdi” diyor. Projeye başvurular arasından BBT dramaturgları ve oyun yazarları Ceren Ercan ve Irmak Bahçeci tarafından belirlenen 19 yazar ile çevrimiçi çalışmalar 15 Şubat 2021 tarihinde başlayacak. Salgın temalı ve 12 sayfayı geçmeyecek 19 kısa oyunun üretim süreci, dramaturglar danışmanlığında yapılacak. (Katılmak isteyenler için başvuru formu web sitesinde (bbt.bel.tr) bulunan link üzerinden indirilebilir. Katılımcılar tarafından doldurulan formların 31 Ocak 2021’e kadar [email protected] adresine e-posta yoluyla gönderilmesi gerekiyor.) Öznur Oğraş Çolak

Sanatta bu hafta

Sanatta bu hafta figure > Sanatta bu hafta ZİLBERMAN GALLERY‘DE YENİ SERGİ“Unlock“ adlı sergi 27 Ocak’a kadar Zilberman Gallery‘de görülebilir. Karma sergide, sanatçıların daha önce İstanbul’da hiç sergilenmemiş yeni işleri bir araya geliyor. Sergide son dönem işleri görülebilecek sanatçılar şöyle: Heba Y. Amin, Alpin Arda Bağcık, Başak Bugay, Burçak Bingöl, Guido Casaretto, Antonio Cosentino, Elmas Deniz, Memed Erdener, Zeynep Kayan, Azade Köker, Sandra del Pilar, Erinç Seymen, Yaşam Şaşmazer, Isaac Chong Wai ve Eşref Yıldırım. Sergiyi maske ve sosyal mesafe kurallarının da aralarında olduğu pandemi tedbirlerine uyarak, salı-cuma günleri arasında ziyaret etmek mümkün.INSTAGRAM’DA SANATSanatseverler, ABD’deki Smithsonian Enstitüsü ile Fransa’daki Le Grand Palais ve Versay ile işbirliği yapan Instagram, artırılmış gerçeklik teknolojisinden yararlanarak kullanıcılar bu kültür sanat mekânlarını ve mekânlarda yer alan yapıtları görebilecek. Görülebilecek eserler arasında Le Grand Palais’den “Venus of Brassempouy” ve “Aurige de Delphes” ile Versay Sarayı’ndan “le Bassin d’Apollon” gibi işler yer alırken, Yahoo News’in haberine göre, Smithsonian’dan bir mamut iskeletini görmek de mümkün. Eserleri daha yakından incelemeye fırsat veren bu yeniliği kullanmak için; seçtiğiniz kuruluşun Instagram profiline giderek efektler sekmesini seçtiğinizde uygulama-içi kamera sayesinde eseri daha yakından ve farklı açılardan görmenize olanak tanıyor. (Engadget.com)‘SANAL MÜZE’ UYGULAMASINA YENİLERİ EKLENDİMüze ve ören yerlerinin 3 boyutlu gerçek modellerinin internet üzerinden gezilebilmesi ve kültürel mirasın sanal ortamda da tanıtılması amacıyla ücretsiz hizmete sunulan “www.sanalmuze.gov.tr” sitesine 13 müze ve ören yeri daha eklendi. Böylece, İzmir Atatürk Müzesi, Adıyaman Nemrut Ören Yeri, Denizli Hierapolis Ören Yeri, Denizli Laodikeia Ören Yeri, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Bitlis Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı Ören Yeri, Uşak Müzesi, Mersin Arkeoloji Müzesi, İstanbul Havalimanı Müzesi, Ankara Cumhurbaşkanlığı Milli Mücadele Sergisi, Çanakkale Assos Ören Yeri, İstanbul Arkeoloji Müzesi ve İzmir Efes Ören Yeri, uygulamada ziyaretçilerini bekleyen yeni kültürel mekânlar oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 33’e yükselen sanal müze sayısını güncelleyerek artırmaya devam edeceğini açıkladı. Öznur Oğraş Çolak

İklim değişikliği, ağaçların daha az karbon depolamasına neden olabilir

İklim değişikliği, ağaçların daha az karbon depolamasına neden olabilir figure > Ağaç yaprakları, sonbaharda iklim değişikliği nedeniyle daha erken düşebilir. Bulgular, sıcaklıklar yükseldikçe ormanların beklenenden önemli ölçüde daha az karbon depolayacağını ve erken yaprak düşmesinin böcekler ile diğer türler üzerinde zincirleme etkileri olabileceğini de gözler önüne seriyor. İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nden Constantin Zohner ve meslektaşları, Orta Avrupa’daki yaklaşık 4 bin sahada altı ılıman ağaç türünün, 1948’den 2015’e kadar sonbahar yaprak dökümü verilerini inceledi. Sonuçları bir araya getirdiler ve karbon emisyonları yüksek kalırsa 2100 yılına kadar ne olacağını modellediler. Daha önce beklenti, daha sıcak sonbaharların, bugünkünden yaklaşık 2 ila 3 hafta sonra meydana gelecek yaprak dökülmeleriyle daha uzun bir büyüme mevsimi gerçekleşeceği yönündeydi. Ancak yeni bulgular, bu beklentiyi yerle bir etti. Zohner’ın ekibi, daha sıcak sonbaharların, muhtemelen 3 ila 6 gün önce yaprak dökümüne neden olacağını keşfetti. Ekibin deneyleri, daha yüksek CO2 seviyeleri, sıcaklıklar veya ışık seviyelerinin, yaprakların ilkbahar ve yazda daha üretken olmasına yol açarak sonbaharda ölümlerini hızlandırdığını gösteriyor. Bu sonuçların, Kuzey Amerika ve Asya’daki ılıman ağaçlar için de geçerli olacağı düşünülüyor. Doğru olduğu kanıtlanırsa, bu tersine dönüş, ağaçlar, hayvanlar ve diğer bitkiler arasındaki etkileşimi inceleyen fenologlara göre büyük küresel sonuçlara yol açacak. Zohner, yaprak dökülmesindeki bu değişimin, her yıl küresel olarak ılıman ormanlarda depolanan yaklaşık 1 gigaton karbonun artık tutulamayacağı, yani ağaçların daha az karbon tutma kapasitesine sahip olacağı anlamına geldiğini söylüyor. Batuhan Sarıcan

Fatsa ormanlarışimdi deçöp tehdidi altında

Fatsa ormanları şimdi de çöp tehdidi altında figure > Siyanürle altın madeni işletmeciliğinin çevrede yarattığı tahribatın bilirkişi raporlarıyla ortaya çıktığı Fatsa ormanlarını şimdi de gelişigüzel atılan çöpler tehdit ediyor. Fatsa Bahçeler Mahallesi’nden Harun Kışan, Fatsa Belediyesi ve Orman İşletme Müdürlüğü’ne dilekçe vererek ormanın korunması ve çöp dökenlerin belirlenip yasal işlem yapılmasını talep etti. Harun Kışan, “Maden işletmesi nedeniyle yok edilen ormanlarımız oldu, şimdi de çöple kirletiliyor. Ormanlarımızın bu çöp dağlarından kurtarılmasını ve temizlenmesini talep ediyoruz” dedi. Harun Kışan’a destek açıklaması yapan Ordu Çevre Derneği, dilekçenin takipçisi olacağını duyurdu. Dernekten yapılan açıklamada, “Fatsa ve diğer yerlerde maden işletmeleri, HES’ler, taş ocakları gibi işletmeler nedeniyle ormanlar yok oluyor; dereler, ormanlar kirletiliyor. Ordu’nun doğal yapısının bozulmasına; derelerin, ormanların yok edilmesine sessiz kalmayacağız” ifadelerine yer verildi. Cemil Ciğerim

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 21 Aralık 2020 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 21 Aralık 2020 tarihli okur dayanışması ilanları figure > Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2020/12/21/042238760-whatsapp-image-2020-12-17-at-20.32.03-1.jpeg20 ARALIK 2020 TARİHLİ CUMHURİYET GAZETESİ'NDE YAYIMLANAN DAYANIŞMA İLANLARI /Archive/2020/12/21/042337401-6.png/Archive/2020/12/21/042336901-17.png/Archive/2020/12/21/042336572-1.png/Archive/2020/12/21/042336557-8.png/Archive/2020/12/21/042336494-15.png/Archive/2020/12/21/042336432-2.png/Archive/2020/12/21/042336322-5.png/Archive/2020/12/21/042336182-4.png/Archive/2020/12/21/042336072-3.png/Archive/2020/12/21/042335979-14.png/Archive/2020/12/21/042335901-10.png/Archive/2020/12/21/042335885-19.png/Archive/2020/12/21/042335854-11.png/Archive/2020/12/21/042335651-9.png/Archive/2020/12/21/042335744-16.png/Archive/2020/12/21/042335526-13.png/Archive/2020/12/21/042335401-7.png/Archive/2020/12/21/042335385-12.png/Archive/2020/12/21/042335104-18.png cumhuriyet.com.tr

Londra'dan gelen yolculara PCR testi

Londra'dan gelen yolculara PCR testi figure > Koronavirüsün İngiltere kaynaklı mutasyon riski üzerine gece saatlerinde Türk Hava Yolları'na (THY) ait uçakla Londra'dan İstanbul'a gelen yolculara PCR testi yapıldı. Adres ve iletişim bilgileri alınan yolcular evlerinde karantinada kalacak. Koronavirüsün mutasyona uğramasıyla İngiltere'de bulaş hızının artması nedeniyle İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika'dan Türkiye'ye yapılan uçuş seferleri geçici durdurma kararı alındı. Karar üzerine bir açıklama yapan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca "İngiltere kaynaklı mutasyon riski üzerine alınan tedbirler kapsamında halen yolda olan uçuşlar için tüm yolculara test yapılacak ve karantina kuralları uygulanacaktır. Tedbirler tam koordinasyonla yürütülmektedir" uyarısında bulundu. 125 YOLCUYA PCR TESTİ YAPILDIBakan Koca'nın açıklaması üzerine Türk Hava Yolları'na ait uçakla Londra'dan İstanbul'a gelen aralarında kabin ekiplerinin de bulunduğu 125 yolcu İstanbul Havalimanı'nda koronavirüs tedbirleri uygulandı. Sağlık ekipleri tarafından uçakta iletişim ve adres bilgileri alınan yolcular daha sonra havalimanı içerisinde bulunan PCR testi alanına götürüldü. Burada yolcuların boğaz ve burnundan sürüntüler alındı. Londra'dan İstanbul'a gelen yolcuların evlerinde karantina altında olacakları ve filyasyon ekipleri tarafından takip altında tutulacakları öğrenildi.  DHA

ABD'de salgın için sunulacak yeni ekonomik destek paketinde anlaşma sağlandı

ABD'de salgın için sunulacak yeni ekonomik destek paketinde anlaşma sağlandı figure > ABD'de, aylarca süren anlaşmazlıklarından ardından, 900 milyar dolarlık bir yardım paketinde anlaşmaya varıldı. Paket, koronavirüs salgını sebebiyle zor durumdaki işletmeler için maddi yardım ve işsizlik programları da dahil olmak üzere destekleri içeriyor. ReutersABD'de, aylarca süren anlaşmazlıklarından ardından, 900 milyar dolarlık bir yardım paketinde anlaşmaya varıldı.Paket, koronavirüs salgını sebebiyle zor durumdaki işletmeler için maddi yardım ve işsizlik programları da dahil olmak üzere destekleri içeriyor.Anlaşma, Cumhuriyetçi Senato çoğunluk lideri Mitch McConnell tarafından açıklandı. Ancak paketin hâlâ resmi olarak oylanması gerekiyor.Pazar günü anlaşmayı açıklayan McConnell, "Ulusumuzun çok uzun süredir duyması gereken şeyi nihayet duyurabiliyoruz: Daha fazla yardım yolda" ifadelerini kullandı.Paket, Mart ayında kabul edilen 2,4 trilyon dolarlık ekonomik yardımın ardından ABD tarihindeki en büyük ikinci teşvik olacak.Senatonun Demokrat azınlık lideri Chuck Schumer, "Nihayet Amerikan halkına ileteceğimiz bazı güzel haberlerimiz var" dedi.PAKETTE NELER VAR?Paket kapsamında kişilere 600 dolar doğrudan ödeme verilecek, işsizlik ödemeleri haftalık 300 dolar daha artırılacak ve küçük işletmelere de toplamda yüz milyarlarca dolar ek yardım sağlanacak.Reuters'ın aktardığı habere göre ise kira yardımı için de 25 milyar dolar sağlanacak.Kongre, paketi Eylül 2021'e kadar hükümet programlarını finanse edecek 1,4 trilyon dolarlık bir bütçe tasarısına dahil etmeyi hedefliyor.12 MİLYON AMERİKALI'NIN İŞSİZLİK YARDIMLARI SON BULACAKTIDaha önce açıklanan paket kapsamındaki pek çok destek bu ay sonunda sona eriyordu. Bununla birlikte de yaklaşık 12 milyon Amerikalıya sunulan işsizlik yardımları da son bulması bekleniyordu.Perşembe günü açıklanan yeni işsizlik verilerine göre ülkede geçtiğimiz hafta 885 bin kişi işsizlik yardımı için başvuru yaptı.Bu Eylül ayından bu yana bir hafta içinde görülen en yüksek sayı.Getty ImagesCumhuriyetçi Senato çoğunluk lideri Mitch McConnell, "Ulusumuzun çok uzun süredir duyması gereken şeyi nihayet duyurabiliyoruz: Daha fazla yardım yolda" dedi.TARTIŞMALAR SÜRÜYORDUKongre'nin sözkonusu yardım paketi tasarısını Cuma gününe kadar geçirmesi bekleniyordu, ancak müzakereler hafta sonu boyunca devam etti.Yaşanan gecikmeler, hükümetin bir bütçe tasarısı olmadan kapanıp kapanmayacağı konusunda endişelere de yol açmıştı.Washington, federal hükümetin mali yılının başlangıcı olan Ekim ayından bu yana geçici bütçeyle faaliyet gösteriyor.Demokrat ve Cumhuriyetçi senatörler arasında koronavirüs yardım paketine yönelik tartışmalar yaşanıyordu.Demokratlar, programın özel sektöre gereksiz bir hükümet müdahalesi olduğunu söylüyorlardı.Cumhuriyetçiler ise, Demokratları paket için adım atmamakla ve bu strateji ile de 20 Ocak'ta ABD Başkanlığı görevine başlayacak olan Joe Biden'ın başlangıcını baltamakla suçluyorlardı.İki taraf, şu anda yürürlükte olan programı aynı şekilde onaylamadılar. Bunun yerine benzer bir programın oluşturulmasını engellemeyen bir dil üzerinde anlaştı.MART AYINDA 2,4 TRİLYON DOLARLIK PAKET AÇIKLANMIŞTIABD, salgınla mücadele kapsamında mart ayında yaklaşık 2,4 trilyon dolarlık bir ekonomik yardım paketi açıklamıştı.20 milyondan fazla insanın işsiz kaldığı ABD'de Nisan ayında işsizlik oranı yüzde 14,7'e çıkmıştı.Amerikan Ticaret Odası tarafından Salı günü açıklanan bir ankete göre, küçük ölçekteki işletmelerin dörtte üçü, hayatta kalabilmek için hükümet yardımına ihtiyaç duyuyor.Chicago Üniversitesi ve Notre Dame Üniversitesi'nin yaptığı başka bir araştırmaya göre de, ABD'de yoksulluk oranı geçtiğimiz ay Haziran ayından bu yana 2,4 puanlık artış ile yüzde 11,7'e ulaştı.Bu sonuçlara göre şu anda yaklaşık sekiz milyon daha fazla Amerikalı yoksulluk içinde yaşıyor.Mevcut oran ABD tarihindeki en yüksek yoksullaşmayı işaret ediyor. BBC Türkçe

TEM Otoyolu'nda TIR devrildi; 1 yaralı

TEM Otoyolu'nda TIR devrildi; 1 yaralı figure > TEM Otoyolu Bağcılar, Ankara istikametinde seyir halindeki TIR henüz bilinmeyen bir nedenle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarparak devrildi. Kaza sonrası sürücü yaralanırken, TIR olay yerine gelen vinç yardımıyla kaldırıldı. Kaza TEM Otoyolu, Ankara istikametinde gece saat 23.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 41 EF 859 plakalı dorsesi olmayan TIR'ın sürücüsü Bağcılar mevkii, Mahmutbey Viyadüğü'ne geldiği sırada henüz bilinmeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybetti. Sürücüsünün kontrolünden çıkan araç bariyerlere çarparak devrildi. Kaza sonrası sürücü yaraladı. Yoldan geçen sürücüler bir yandan yardıma koşarken diğer yandan da durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralanan sürücüye ilk müdahaleyi yaparak en yakın hastaneye kaldırdı. İtfaiye ekipleri de araçta bir süre inceleme yaparken, polis ekipleri de ikinci bir kaza yaşanmaması için yolda önlem aldı. Polis ekipleri devrilen TIR'ı kaldırmak için olay yerine vinç çağırdı. İhbar üzerine olay yerine gelen İBB'ye ait vinç dorsesi olmayan TIR'ı kaldırarak bulunduğu yerden çekti. Ekiplerin temizlenmesinin ardından yol tamamen araç geçişine açıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.  DHA

Destanda geri sayım!

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Destanda geri sayım! figure > Sarah J. Maas’in 35’den fazla dile çevrilen Cam Şato Serisi’nin altıncı kitabı Şafak Kulesi’yle kaldığı yerden devam ediyor. Yazarın Cengiz Han dönemi ve Moğol kültüründen esinlendiği Şafak Kulesi, Yüzbaşı Westfall’ın gözünden anlatılıyor. Serinin son kitabı Kingdom Of Ash, 2020’nin ilk çeyreğinde okurla buluşacak. /Archive/2020/12/21/011443772-ic3.jpg5 Mart 1986 ABD doğumlu Sarah J. Maas, Cam Şato Serisi’nin ilk kitabı Cam Şato’yu yazdığında henüz 16 yaşındaydı. 2008’de, yaratıcı yazarlık üzerine lisans eğitimi aldığı Hamilton Koleji’nden mezun oldu. Kitap yazmaya Cam Şato serisiyle başlayan Maas, Cam Şato ile Dikenler ve Güller Sarayı serileriyle okuyucularını, yarattığı canlı ve büyü dolu bir evrenin içine çekmeyi başardı. Perilerden, şekil değiştirenlere, cadılardan, canavarlara birçok fantastik karaktere sıra dışı bir şekilde hayat veren ve kitapları tüm dünyada çok satanlar listesine giren genç yazar, Cam Şato Serisi'nin altıncı kitabı Şafak Kulesi’ni Yüzbaşı Westfall’ın gözünden kaleme alıyor.Sarah J. Maas yarattığı fantastik evrenlerle, size iyi ve kötü, doğru ve yanlış, aile ve fedakârlık kavramlarını sorgulatır. Karakterler her kitapta farklı bir sınavdan geçerek hayatta hiçbir şeyin siyah ve beyaz olamayacağının farkına varır. Ya çoğunluğun iyiliği için yeminlerinizi bozmak zorunda kalırsanız, ya halkınızı kurtarmak için sevdiklerinizden vazgeçmeniz gerekiyorsa?SINIRLARI ZORLAYAN BİR YAZARYazar karakterlerin sınırlarını zorlayarak okuyucuyu kendi bilinçaltıyla yüzleştirir. Yazarın ilk kitabı olan Cam Şato’da Adarlan Suikastçisi Celaena Sardothien’ın, Endovier Madenleri'nde geçen bir yıllık esaretinin ardından Adarlan Sarayı’nda hayatta kalma mücadelesini okuruz. Devam kitaplarında ise Cealena karakterinin gelişimini ve ufak bir kıvılcımın tüm dünyanın kaderini değiştirecek bir savaşa dönüşmesine şahit oluruz. Celaena, halkının geleceği için en derin korkularıyla yüzleşmek zorundadır.Serinin son basılan kitabı Şafak Kulesi’nde ise yazar okurları şaşırtarak başkarakter Celaena Sardothien’ı çerçeveden çıkartıp taşları yerinden oynatıyor. Şafak Kulesi’nde serinin sevilen karakteri Yüzbaşı Westfall’u farklı bir kıtada ve farklı bir kültüre adapte olmaya ve bir yandan da savaşın seyrine yön vermeye çalışırken okuyoruz.Şafak Kulesi’nde hikâyeye giren Güney Kıtası ve halkı, Maas’ın Moğollar üzerine yaptığı detaylı araştırmalar sonucu ortaya çıkmış. Yazarın Orta Asya kültürüne olan hayranlığı serinin içine yerleştirdiği karakterler ve kültürel ögelerle bu kitapta kendini belli ediyor./Archive/2020/12/21/011518584-kapakic2.jpgCam Şato dünyasının merkezindeki Erilea’da devam eden savaş Şafak Kulesi’nde Güney Kıtası’na taşınıyor. Artık savaş kapıda. Kahramanlar ellerinden gelen her şeyi ve daha fazlasını yapmak zorundalar. Yüzbaşı Chaol Westfall, Cam Şato serisinde Celaena Sardothien ve ekibinin başlattığı savaşı kazanabilmek için Güney Kıtası’nın desteğini almak zorunda. Ama Ulu Kağan’ın sarayında ölüm ve tehlike kol gezerken bunu başarmak o kadar kolay olacak mı?Sarah J. Maas hayranlarının sabırsızlıkla beklediği serinin yedinci kitabı olan Kingdom Of Ash’in ne zaman çıkacağıysa büyük bir merak konusu. DEX Kitap'tan aldığımız bilgiyle, serinin son kitabının 2020 yılının ilk çeyreğinde okuyucuyla buluşacağının müjdesini veriyoruz. Kingdom of Ash ile beraber Sarah J. Maas’in efsanevi serisi Cam Şato muhteşem bir finalle okuyucularına veda edecek.Cam Şato / Sarah J. Maas / Çeviren: Deniz Başkaya / DEX Kitap / 500 s.Şafak Kulesi / Sarah J. Maas / Çeviren: Deniz Başkaya / DEX Kitap / 500 s. Derya Sevim

'İşaret Memuru'

'İşaret Memuru' figure > Charles Dickens'ın İşaret Memuru seçkisini oluşturan üç öyküsü (İşaret Memuru, Cinayet Davası, “Günbatımına Karşı) hayal gücünü ustalıkla kullandığı korku türünün en başarılı örnekleri arasında yer alır. /Archive/2020/12/21/011111790-ic.jpgVictoria dönemi İngiltere’sinin en önemli romancısı kabul edilen Dickens, Oliver Twist ve David Copperfield gibi kültleşmiş karakterlerin yaratıcısı olmasının yanı sıra doğaüstü, tekinsiz güçlere, spiritüalizme duyduğu ilgiyle de tanınır.İşaret Memuru seçkisini oluşturan üç öykü; bir demiryolu çalışanına bir hayaletin musallat olmasıyla başlayan gizemli olayları konu alan İşaret Memuru, jüri başkanlığı yaptığı cinayet davası boyunca sanığın suçlu olduğunu göstermeye çalışan bir hayalet tarafından sürekli rahatsız edilen bir bankacının hikâyesinin anlatıldığı Cinayet Davası ve beş rehberin birbirine anlattığı hayalet hikâyelerinden oluşan Günbatımına Karşı, yazarın hayal gücünü ustalıkla kullandığı korku türünün en başarılı örnekleri arasında yer alır.İşaret Memuru / Charles Dickens / Çeviren: Selçuk Işık / Can Yayınları / 64 s. Cumhuriyet Kitap Eki

Sait Faik’in yaralıgünleri

Sait Faik’in yaralı günleri figure > Sait Faik’in siroz tedavisi için gittiği Paris’te geçirdiği ilginç beş gününü konu alan kitabı ‘Paris’te Beş Gün’ üstüne Adem Kocamaz ile konuştuk. /Archive/2020/12/21/010902010-ic1.jpg- En son ‘Veli’nin Oğlu Orhan’ adlı kitabınla edebiyatseverlerle buluşmuştun. Şimdi de Sait Faik’i konu alan ‘Paris’te Beş Gün’ adlı romanınla okurlarının karşısına çıktın. Orhan Veli ile Sait Faik’i genel olarak ve kitapların düzleminde karşılaştırırsan neler söylemek istersin?Orhan Veli şiirleri ile Sait Faik hikâyeleri akrabadır. Gündelik yaşamımızda bazen farkına varamadığımız güzelliklerin, yaşama sevincinin şiir ve hikâye şubeleridir bu iki isim. Basit ve sıradan gibi görünen renkli durumları en yalın hâliyle görüp yine en yalın hâliyle bize gösterirler. Onların eserlerini okuyanlar dünyayı bir çiçek dürbününden görebilme şansını yakalar.Edebiyatımızdan evrensel duyguları, durumları yakalayabilmiş yazarlar bana göre en başta Sait Faik ve Orhan Veli’dir. Zira kendilerinden ve etraflarından yola çıkarak dünyanın en uzak köşesindeki insanların dahi kendilerinden bir şeyler bulabileceği eserler ortaya koydular. Edebî akrabalıklarının yanında kişisel dostlukları da vardı. Her ikisinin de sonunu bohem yaşamları hazırladı ne yazık ki. Ortak yanları saymakla bitmez.Kitaplarımın düzleminde karşılaştıracak olursam Veli’nin Oğlu Orhan’da kelebek ömrüne sığdırılmış destansı bir yaşamı ele almıştım. Paris’te Beş Gün’de Sait Faik’in dar bir zamanda yaşadığı olaylara ve ruh dünyasına mercek tutmaya çalıştım./Archive/2020/12/21/010926509-kapakic2.jpg- Paris’te Beş Gün’ün konusundan ve yazarken nasıl bir yol izlediğinden bahseder misin?Sait Faik, 1951 kışında siroz hastalığına deva bulabilmek için yaralı bir ruhla Paris’e gidiyor. Fakat orada tahlil için karaciğerinden bir parça alınacağını öğrenince korkup paniğe kapılıyor ve beş gün sonra tedavi olmadan apar topar İstanbul’a dönüyor. Romanımın konusu özetle bu.Kaleme alırken o günlerin tek tanığı olan Naim Tirali’nin “Sait Faik’in Paris’teki Anlaşılmaz Beş Günü” adlı yazısından yola çıktım. Metnimi kurgularken Sait Faik’in hikâyelerinden de yararlandım. Zira onun yaşamı ile hikâyeleri iç içe geçmiştir.Ayrıca Orhan Kemal’in kendine gönderdiği bir mektuptan, Sait Faik’in Paris’te geçirdiği günlerden bahsettiği, biri amcasına öteki Samet Ağaoğlu’na yazılmış iki mektuptan yararlandım.Ağaoğlu’na yazdığı mektupta, “Yani uzun lafın kısası senin bir hikâye kahramanın hâline geldim ve öteye de geçtim” sözleriyle özetliyordu Paris’teki ruh hâlini. O ruh hâlini anlayabilmek için işaret ettiği hikâyelerin izini sürdüğümde Cahit Irgat’a, Paris’te bırakılan ve yıllar sonra karşılaşılan eski bir sevgili ve oğuldan bahsetmiş olduğunu hatırladım.Çünkü söz konusu hikâyelerin birinde, dostu Irgat’a bahsetmiş olduğu ilişkiye benzer bir olaya rastladım ve bu hikâyeden de yararlandım.Başka yerlerde duran parçalar bir roman kurgusu için birleşmişti ama Sait Faik’in orada böyle bir sevgilisi ve bir oğlu var mıydı? Emin değilim. Zaten anlattığı bu anının ardından Sait Faik’e şöyle söylüyordu Cahit Irgat: “Bu, yazmak için tasarladığın bir hikâye miydi, gerçek miydi? Bilmiyorum. Bana anlattığın buydu kısaca.”Bununla birlikte o sır dolu beş gün bir roman olarak kurgulanacaksa bu ilginç anıya da yüz çeviremezdim.- Bu kitap bir üçlemenin ikinci kitabı. Bundan sonra sırada ne var?Nâzım Hikmet’i konu alan bir roman yazmak istiyorum. Ama onunla ilgili kapsamlı kitaplar, biyografik romanlar yazıldı. Aynı şeyi yahut benzerini bir de ben yapmış olmak istemem. Bu nedenle Nâzım’ın bir dönemine mercek tutmak istiyorum. Onu da söylemiş olayım: Nâzım’ın açlık grevi günlerini konu alan bir roman.Paris’te Beş Gün / Adem Kocamaz / Dorlion Yayınları / 104 s. / 2020. Serkan Erden

McEwan’ın‘Hamamböceği’

McEwan’ın ‘Hamamböceği’ figure > Önceki hayatında iğrenilen bir yaratık - bir hamamböceği - olan Jim Sams anlam veremediği bir dönüşümün sonucunda kendini İngiltere başbakanının bedeninde bulur! Ian McEwan, Hamamböceği’nde, Londra’dan Brüksel’e ve Washington DC’ye dünya siyasetinin labirentlerine uzanırken İngiliz mizah geleneği ile Kafka’nın dünyasını buluşturuyor. /Archive/2020/12/21/010634793-ic.jpg“Zeki ama bir derinliği olduğu kesinlikle iddia edilemeyecek olan Jim Sams, o sabah huzursuz rüyalardan uyanınca kendini devasa bir yaratığa dönüşmüş buldu.”İngiliz yazar Ian McEwan’ın yeni romanı Hamamböceği bu cümleyle açılıyor ve okurları hem çok tuhaf hem de çok tanıdık bir İngiltere’ye götürüyor:“Tersincilik” adı verilen ve ekonominin akışını bütünüyle tersine çevirmek üzerine kurulmuş bir ideoloji son yıllarda popülerlik kazanmış, hatta referandumdan galip çıkmıştır. Önceki hayatında iğrenilen bir yaratık- bir hamamböceği - olan Jim Sams anlam veremediği bir dönüşümün sonucunda kendini İngiltere başbakanının bedeninde bulduğunda büyük bir sorunla karşı karşıya kalır:Bir tarafta halkın iradesinin uygulanmasını bekleyen basın ve seçmenler vardır, öbür taraftaysa ülkeyi aklıselime davet eden birkaç yerel siyasetçi ve olup bitenleri hayretle izleyen dünya kamuoyu.Hamamböceği, Londra’dan Brüksel’e ve Washington DC’ye dünya siyasetinin labirentlerine uzanırken İngiliz mizah geleneği ile Kafka’nın dünyasını buluşturuyor. Bu keskin hiciv, Ian McEwan’ın romanın kaynaklarına ilişkin önsözüyle beraber sunuluyor.Hamamböceği / Ian McEwan / Çeviren: Lâle Akalın / Yapı Kredi Yayınları / 88 s. Cumhuriyet Kitap Eki




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter