News - Haberler
AKP'yi ve Erdoğan'ıeleştiren yurttaşın tutuklanmasıMeclis gündeminde
Türkçe Haberler En Son Başlıklar AKP'yi ve Erdoğan'ı eleştiren yurttaşın tutuklanması Meclis gündeminde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, Antalya’da verdiği sokak röportajında ekonominin gidişatını ve iktidarı eleştirdiği için önce ev hapsine alınan, daha sonra tutuklanarak cezaevine gönderilen İsmail Demirbaş’ın durumunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ve AKP’ye yönelik eleştirilerin soruşturma ve davalarla sonuçlandığına dikkat çeken Kaçmaz, Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu noktalara dikkat çekti:“Özellikle son yıllarda Cumhurbaşkanı ve iktidarı eleştiren herkes dava ve soruşturmalara maruz kalmaktadır. Sadece Cumhurbaşkanını eleştirdikleri için 100 binin üzerinde soruşturma ve 30 binin üzerinde kişiye dava açılmıştır.”İKİNCİ ELEŞTİRİ SONRASI TUTUKLAMAHüseyin Kaçmaz, İsmail Demirbaş’ın yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:“Yurttaşların her türlü eleştiri ve konuşmalarının hakaret kapsamına alındığı bu dönemde Antalya’da sokak röportajı sırasında ekonominin gidişatını ve iktidarı eleştiren İsmail Demirbaş adlı yurttaş da önce ev hapsine daha sonra ise tutuklanarak cezaevine konulmuştur.“49 yaşındaki İsmail Demirbaş bir sokak röportajı sırasından ekonomi ve iktidarı eleştirince 24 Ekim’de evi basılmış ve gözaltına alınmıştır. Gözaltı işlemleri sonrasında ev hapsi kararı verilen yurttaş ikinci bir sokak röportajı sırasında tekrar iktidarı eleştirince gözaltına alınarak tutuklanmıştır.“Anayasa’nın 26. maddesine göre herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.“Anayasa’nın ilgili maddesi bu şekilde iken sırf iktidarın politikalarını eleştirdikleri için insanların haklarında davaların açılması ve tutuklanmaları Anayasa’nın ilgili maddesinin ihlal edildiğinin göstergesidir.”“AKP’Yİ ELEŞTİRMEK SUÇ MU?”HDP Şırnak Milletvekili Kaçmaz, konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a şu soruları yöneltti:Antalya’da İsmail Demirbaş adlı yurttaş sadece iktidarın politikalarını eleştirdiği için mi tutuklanmıştır?AKP’nin politikalarını ve ekonominin gidişatını eleştirmek suç mudur?Anayasa’nın ilgili maddesi açık iken İsmail Demirbaş’ın tutuklanması söz konusu maddenin ihlali değil midir?18 yıllık AKP Hükümetleri döneminde ekonominin kötü gidişatı eleştirisi Hükümete değilse kime/hangi kuruma yapılmalıdır?Sadece hükümetin politikalarını eleştirdiği için tutuklanan Abdullah Demirbaş adlı yurttaşın serbest bırakılması için bir girişimde bulunulacak mıdır?Son 18 yıl içerisinde AKP ve politikalarını eleştirdiği için haklarında dava açılan/tutuklanan kaç kişi vardır?CHP'DEN DE TEPKİCumhuriyet Halk Partisi Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'da konuya ilişkin sosyal medyadan tepki gösterdi. Başarır şunları söyledi:"Antalya'da bir sokak röportajında iktidarı eleştiren İsmail Demirbaş tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adaletten, hukuktan, insan haklarından uzak ülkemiz, neyse ki bir “kabile devleti” değil! Gerçekten de artık “at izi it izine karıştı!"/Archive/2020/11/11/193804320-ali.jpg cumhuriyet.com.trBrezilya'nın askıya aldığıCovid-19 aşısına, Türkiye'den devam kararı
Brezilya'nın askıya aldığı Covid-19 aşısına, Türkiye'den devam kararı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal, Brezilya'da insanlar üzerinde denenen yeni tip koronavirüs (Covid-19) aşı adayının deneylerinin geçici olarak askıya alınmasına ilişkin, "Sinovac firmasından, bu yan etkinin aşıyla hiçbir ilgisinin olmadığı kararı resmen elimize ulaştıktan sonra yeniden güvenlik komitemizden, Türkiye'de de aşının durdurmaya gerek olmadığı kararı geldi. Bugün öğleden sonra dün sabah kaldığımız yerden itibaren aşılamalarımızı yapmaya başladık" dedi.Prof. Dr. Ünal, aşının faz-3 çalışmasının yürütüldüğünü hatırlatarak, dün Brezilya'da "yan etki" nedeniyle aşı çalışmalarının durdurulduğu haberinin geldiğini söyledi. Türkiye'de de dün itibarıyla aşı yapmayı durdurduklarını belirten Ünal, durumu konuyla ilgili kişilerden oluşan komiteye haber verdiklerini ve durumu takip etmeye başladıklarını ifade etti.Bugün Brezilya'daki olayla ilgili bilgi sahibi olduklarını vurgulayan Ünal, "Bu kişi 32 yaşında bir erkek hasta. İkinci doz yapıldıktan 24 gün sonra aşırı dozda ilaç kullanmak suretiyle intihar vakası... Yani aşıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir şey" ifadesini kullandı."AŞILAMAYA DEVAM EDİYORUZ"Ünal, bine yakın hasta alan Endonezya'nın aşı çalışmalarını durdurmadığına dikkati çekerek, "Sinovac firmasından, bu yan etkinin aşıyla hiçbir ilgisinin olmadığı kararı resmen elimize ulaştıktan sonra yeniden güvenlik komitemizden, Türkiye'de de aşının durdurmaya gerek olmadığı kararı geldi. Bugün öğleden sonra dün sabah kaldığımız yerden itibaren aşılamalarımızı yapmaya başladık. Şu anda endişeye mahal bir durum yoktur. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda da önemli bir yan etki yok" diye konuştu.Aşının sağlık personelleri dışındaki gönüllülere de uygulanmasıyla ilgili bilgilendirmenin yapılacağına dikkati çeken Ünal, "Bir web sayfası hazırlanıyor. Bu sayfada hangi merkezde kime ne zaman nasıl müracaat edileceği yer alıyor. Ayrıca merkez sorumlularının telefon numaralarından ulaşılabilecek. Vatandaşlar, web sayfası veya telefonla ulaşıp randevu alması gerekecek. Her merkezin belli aşılama kapasitesi var. Belli bir randevu sistemi içerisinde gelenleri aşılayacağız. Aşı içinde bilimsel olarak en ufak bir şüphemiz olsa bunun devamını bizler de kabul etmeyiz. Öyle gözüküyor ki aralık sonuna doğru en azından bu iki aşı ve Amerika'da devam eden Moderna diye bir aşı var. En azından bu 3'ü bizim bilebildiğimiz kadarıyla başka aşılar da var ruhsatlarını alıp erken üretimle dünya ülkelerinde yapılmaya başlanacak gibi duruyor. İnşallah ülkemiz de bu erken erişim programından yararlanmış olur." şeklinde konuştu. cumhuriyet.com.trSOL Parti: Topyekûn değiştirelim; açlık, sefalet, karanlık son bulsun
SOL Parti: Topyekûn değiştirelim; açlık, sefalet, karanlık son bulsun ‘Değiştirelim’ başlığıyla yeni bir siyasi kampanya başlatan SOL Parti, “Bu ablukayı dağıtmak için, Türkiye’nin devrimci demokratik geleceğini kurmak için birleşelim. Değiştirmek için mücadele edeceğiz. Bu mücadelede birlikte olalım” dedi.Başkanlar Kurulu üyeleri Önder İşleyen, İlknur Başer ve Gizem Gül Kürekçi, ‘Değiştirelim’ çalışması hakkında bilgi vererek birleşme çağrısı yaptı./Archive/2020/11/11/190026308-sol-parti-topyekun-degistirelim-aclik-sefalet-karanlik-son-bulsun-803764-1.jpgYapılan basın toplantısında SOL Parti Türkiye’nin içinde bulunduğu mevcut durum özetlerken, “Yönetemiyorlar, çözülüyorlar, tel tel dökülüyorlar” dedi.ASIL SORUN SÖMÜRÜ DÜZENİNİN KANLI ÇARKLARINDAPartinin açıklamasının devamında şu ifadeler kullanıldı: “Ekonomideki çöküş, Albayrak’ın gizemli istifası ile cin şişeden çıktı. Tek adamdan mucize bekleyerek, kabine değişikliği yaparak bu sorunu çözemezler. Trump olmadı Biden ayarı yapalım diyerek bu sorunları çözemezler. Çünkü asıl sorun bu rejimin kendisinde, asıl sorun bu ucube tek adam rejiminde, asıl sorun bu sömürü düzeninin kanlı çarklarında… Çözüm, toptan değiştirmekte…”LAİKLİK YOKSA KARANLIK VARAçıklamasında laiklik sorununa da özel dikkat çeken SOL Parti, “Her türlü pisliğin merkezi haline gelmiş tarikatlar kapatılmalıdır. Devlet içindeki tarikat-cemaat kadroları tasfiye edilmelidir. Eğitim başta olmak üzere devlet laiklik temelinde yeniden kurulmalıdır. Laiklik yoksa karanlık var” ifadelerini kullandı.Açıklamada ayrıca, “Sermayenin Tahakkümü Sona Erecek; İşsizlik ve Yoksulluk Bitecek” ve “ABD, NATO, Emperyalist Tekeller Gidecek, Tam Bağımsızlık Gelecek” denildi./Archive/2020/11/11/190150886-sol.jpgVİRÜSÜ BİLİME SIRTINI ÇEVİRENLER DURDURAMAZKoronavirüs salgınına da dikkat çeken SOL Parti, “Bu salgın kontrol altına alınır ve hatta durdurulur. Bunu bilime, halka sırtını dönen, sermaye ve bir avuç azınlığı palazlandıranlar yapamaz! Biz hep birlikte yapabiliriz” dedi. Parti, sağlık alanına ilişkin önerilerini sıraladı.Emekçilerin sorunlarına da dikkat çeken SOL Parti, “Kölece çalışma koşullarına mahkum değiliz. Değiştirelim” çağrısı yaptı. cumhuriyet.com.trTTB'den gerçek vaka sayısıiddiası
TTB'den gerçek vaka sayısı iddiası Türk Tabipleri Birliği (TTB) Covid-19 İzleme Kurulu, ilk koronavirüs vakasının resmi olarak açıklanmasından bu yana geçen 8 aylık süreci kapsayan değerlendirme raporunu açıkladı. Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı günlük koronavirüs verilerinin açıklandığı 'Turkuaz Tablo' ile sahadaki gerçeklerin ciddi biçimde çeliştiğini söyledi. “Tek kuşku olmayan o günkü tarih” diyen Akkurt, TTB Genel Yönetim Kurulu’nun 24 Ekim’deki toplantısında açıkladığı 23 ilden elde edilen verilere göre, günlük vakaların 20 binin üzerinde olduğunu belirtti.TTB’nin Youtube ve Periscope kanallarından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. İbrahim Akkurt ile TTB Covid-19 İzleme Kurulu üyeleri Prof. Dr. Kayıhan Pala, Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, Doç. Dr. Cahit Işık Yavuz ve Aslı Odman katıldı.Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bir yandan aşı çalışmalarıyla ilgili olumlu gelişmeler yaşanırken diğer yandan bu aşının sadece mutlu bir azınlığa ulaşabileceğinin tartışıldığını belirtti. Yoğun bakım servislerinde yer kalmadığı ve salgınla mücadelenin tedavi edici hekimlikle sınırlandığı günlerden geçildiğini kaydeden Fincancı, tedbir amaçlı hızla alınması gereken önlemlerin sosyal devlet ilkesiyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.'20 BİNİN ÜZERİNDE'TTB Covid-19 İzleme Kurulu’nun hazırladığı 8. Ay Değerlendirme Raporu'nu ise Prof. Dr. İbrahim Akkurt sundu. Dünyada ve Türkiye’de koronavirüse ilişkin güncel vaka ve ölüm sayılarını aktararak sunumuna başlayan Akkurt, gerçek durumun resmi verilerle halen görülemediğine dikkat çekti.“Turkuvaz tablo ile saha ciddi biçimde çelişmekte” diyen Akkurt, kaç kişiye test yapıldığının ve hasta sayısının halen açıklanmadığını vurguladı. Akkurt, ortalama temas süresinin ve filyasyon oranının gerçekle bağdaşmadığını söyledi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı günlük koronavirüs tablosuna ilişkin “Tek kuşku olmayan o günkü tarih” diyen Akkurt, “TTB Genel Yönetim Kurulu 24 Ekim’deki toplantısında 23 ilden elde edilen verilere göre günlük vakaların 20 binin üzerinde olduğunu açıkladı” dedi.'MESLEK HASTALIĞI SAYILMALI'Akkurt, koronavirüsün özellikle emekçi kesim için dramatik sonuçlara yol açtığını dile getirdikten sonra TTB’nin taleplerini sıraladı. Pandemi sürecinde 1 milyon 60 bin sağlık çalışanının mücadele içinde olduğunu, bakanın ise sağlık çalışanlarına ilişkin verileri paylaşmadığını kaydeden Akkurt, koronavirüsün sağlık çalışanları için meslek hastalığı sayılmasına dönük 7 maddelik yasa değişikliği yapılmasını istedi. ANKATiyatrocu Turgay Yıldız'a AKP'li CumhurbaşkanıErdoğan hakaret davasında karar
Tiyatrocu Turgay Yıldız'a AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan hakaret davasında karar Çektiği eleştirel politik mizah videoları ile bilinen Tiyatrocu Turgay Yıldız'ın AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı.Erdoğan'a hakaret davasında beraat ettiğini duyuran Tiyatrocu Turgay Yıldız'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:"Az önce Cumhurbaşkanı’na hakaret davasından beraat ettiğimi öğrendim. Bu vesile ile Ülgen Hukuk Bürosu avukatlarından Celal Ülgen’e, Ziya İlker Göktaş’a ve Toygar Öztürk’e teşekkürlerimi sunuyor, Türk adaletinde hala vicdanlı hakimlerinin var olduğunu söylemek istiyorum. "/Archive/2020/11/11/184519724-252658544x278.jpg cumhuriyet.com.trManisa'da da 65 yaşveüstüne kısıtlama getirildi
Manisa'da da 65 yaş ve üstüne kısıtlama getirildi Manisa İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'nun Covid-19 tedbirleri kapsamında 65 yaş ve üstü vatandaşların saat 10.00 ile 16.00 saatleri arasında dışarı çıkmasına izin verdi.Manisa İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından alınan kararda şu ifadelere yer verildi; “Artan vaka ve ölüm sayıları göz önünde bulundurulduğunda, yüksek risk grubu olarak değerlendirilen 65 yaş ve üstü vatandaşlarımızın sağlığını koruyabilmek amacıyla, her gün sadece 10.00 ile 16.00 saatleri arasında sosyal mesafe kuralına riayet etmek ve maske takmak kaydıyla dışarı çıkma serbestisi tanınmasına, bu saatler dışında kalan saatlerde sokağa çıkmalarının yasaklanmasına, bu karardan 65 yaş ve üstü kamu görevlileri ile her hangi bir işyerinde çalıştığını ve/veya işyeri sahibi olduğunu belgeleyenler ile tarım sektöründe faaliyet gösterenlerin kırsal mahallelerle sınırlı olmak kaydıyla muaf tutulmasına, karar verilmiştir.”BELİRLENECEK CADDE VESOKAKLARDA SİGARA İÇMEK YASAKManisa İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu ayrıca, ilçe hıfzıssıhha kurulularının belirleyeceği cadde ve sokaklarda da açık alanda sigara içilmesine yasak getirdi.Manisa Manisa İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu tarafından alanın karada; “Vatandaşlarımızın kalabalık ortamlarda sigara, tütün ve tütün mamullerini kullanmak amacıyla maskelerini çıkarmalarını önlemek üzere, isimleri belirtilerek cadde-sokak (başlayış, bitiş noktaları ile), meydan vb. yerlerde sigara, tütün ve tütün mamullerinin tüketilmesinin yasaklanması hususunda İlçe Hıfzıssıhha Kurullarınca karar alınmasına karar verilmiştir'' ifadelerine yer verildi.Manisa İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'nun aldığı kararlara uymayanlar hakkında Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282. Maddesi gereğince idari para cezası verilmesi başta olmak üzere aykırılığın durumuna göre kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılacağı, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanunun 195. Maddesi kapsamında suç duyurusunda bulunulacağı belirtildi. (DHA)İBB'de iki yeni atama
İBB'de iki yeni atama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) iki yeni atama yapıldı. Koronavirüs nedeniyle vefat eden Mustafa Canlı’dan boşalan İSTAÇ Genel Müdürlüğü’ne Mehmet Aslan Değirmenci atandı. Halen İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürü olarak görev yapan Değirmenci, başta Seymen Çöp Gazı Enerji Üretim Tesisi olmak üzere birçok projede İSTAÇ ile ortak çalışmalar yürüttü. Değirmenci’den boşalan İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürlüğü’ne ise Yüksel Yalçın atandı. Her iki genel müdür de görevlerine 13 Kasım 2020 Cuma günü başlayacaklar.YÜKSEL YALÇIN1970 doğumlu Yüksel Yalçın, 1991 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği’nden mezun oldu. 2003 yılında İşletme Yüksek Lisansı’nı tamamladı. Halen aynı alanda doktora çalışmalarını sürdürmektedir.MEHMET ASLAN DEĞİRMENCİHalen İstanbul Enerji AŞ Genel Müdürü olarak görev yapan Değirmenci, 1966 yılında Almanya’nın Braunschweig şehrinde dünyaya geldi. Yüksek öğrenimini İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği bölümünde tamamladı. Profesyonel çalışma hayatına 1989 – 1992 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Çevre Yolları ve Edirne – Kınalı Otoyolu inşaatları gibi döneminin önde gelen projelerinde mühendis olarak başladı. cumhuriyet.com.trStaj yaptığıoteldeşüphelişekildeölübulunan Burak Oğraşdavasının başşüphelisi Avrupa'ya kaçtı!
Staj yaptığı otelde şüpheli şekilde ölü bulunan Burak Oğraş davasının baş şüphelisi Avrupa'ya kaçtı! FETÖ'ye yakınlığı bilinen Fettah Tamince'ye ait Antalya'daki Rixos Lares Hotel'de staj yapan 16 yaşındaki Burak Oğraş, 2011 yılında otelin tesis ettiği pansiyonda yaşamını yitirdi. 16 yaşındaki çocuğun cansız bedeni, pansiyonun önünde yer alan ve içinde su olmayan havuzda bulundu. Olayın aydınlatılması için büyük çaba gösteren baba Murat Oğraş, oğlunun ölümüne neden olduğunu düşündüğü baş şüphelilerden C.A'nın yurt dışına kaçtığını aktardı.Cumhuriyet.com.tr'ye konuşan Oğraş, "İfadesi alınması için aranan baş şüphelilerden C.A.'nın yurt dışına kaçtığını öğrendik. Avukatım şahısın yurt dışına kaçtığına dair polis tutanağına ulaştı" dedi."KAÇMASINA FIRSAT VERİLDİ"Şüphelinin kaçmasına zemin hazırlandığını iddia eden Oğraş şunları söyledi:"Şüphelinin kaçmasına fırsat verildiğini düşünüyorum. Ağzını açanı bir kaç saat içinde yakalayanlar cinayet şüphelisi birini aylarca nasıl bulamaz. O adamı bulamamış gibi yapıp kaçmasına fırsat verdiler. En önemlisi de 2014 yılında bu 6 cinayet şüphelisini mevcutlu karşısına çağırıp hiçbir çelişkiyi sormadan bu şüpheliler ile ilgili takipsizlik kararı veren savcı, 2019 Kasım ayında kendi verdiği takipsizlik kararının kaldırılması gerektiğini açıklayarak bakanlığa görüş bildirdi. Bu yıl ise yine aynı savcı baş şüpheliyi sorgulayıp tutuklayın diye mahkemeye sevk etti. Ne yapmak istediklerini bir türlü anlayamadık aklımızla dalga geçiyorlar."/Archive/2020/11/11/182451986-163135554-whatsapp-image-2020-10-21-at-16.25.22-1.jpegNE OLMUŞTU?Olay yeri inceleme raporuna göre, binanın yüksekliğinin 11 metre, havuzun genişliğinin 6.5 metre, boyunun 10 metre, derinliğinin 1,5 metre, havuzla bina arasındaki mesafenin ise 395 santimetre olarak ölçüldüğü belirtildi. Havuzun kenarındaki plastik ızgaranın kırık olduğu ve Burak'ın cesedinin içinde su olmayan havuzun 1,5 metre kadar içinde bulunduğu ifade edildi. Yani Burak, binadan yaklaşık 5 buçuk metre ileri düşmüştü. Olaydan yaklaşık 4 buçuk ay sonra hazırlanan otopsi raporuna göre ise, Burak'ın kanında, idrarında, iç organ parçalarında ve mide içeriğinde herhangi bir alkol ya da uyuşturucu örneğine rastlanmadığı, iki elinin tırnakları ve anal sürüntü örneklerinde başkasına ait DNA profili elde edilmediği ve ölüm nedeninin yüksekten düşmeye bağlı vücut travması, kafatası ve etraf kemikleri kırığı ile birlikte iç organ yaralanması olduğu belirtildi. 9 Eylül 2011 yılında yaşanan olayla ilgili sır perdesi ise aralanamadı. Arda ÖzardaCovid-19'dan yaşamınıyitiren hastanınölüm belgesine "doğalölüm" yazıldı
Covid-19'dan yaşamını yitiren hastanın ölüm belgesine "doğal ölüm" yazıldı Kütahya'da, 69 yaşında Covid-19'dan hayatını kaybeden ve ölüm belgesine "doğal ölüm" yazılan hastanın oğlu isminin açıklanmaması koşuluyla ANKA'ya konuştu. Babasının 29 Ekim'de pozitif test sonucuyla hastaneye yatırıldığını bir hafta sonra da entübe edilip, uyutularak tedavisine devam edildiğini, 9 Kasım'da ise babasını kaybettiğini belirten Hastanın oğlu, değiştirilen ölüm nedenine ilişkin şöyle konuştu:"Ölüm de vakalar da çok ama gizleniyor. Dün babamı defnederken üç tane Covid-19'dan ölen cenaze vardı, kefenleyip ceset torbasına koyuyorlar. Bu sadece sabah benim gördüğüm. Bizim başımız yandı başkalarının yanmasın. Fransa, İtalya gibi gerçek verileri açıklasınlar. Günde 1000, 1500 ölüm olduğunu açıklasalar insanlar korkar, tedbirini alır. Gerçek verileri gizleyip günde 85 ölüm var diyorlar, insanlar ciddiye almıyor. Gerçek veriler açıklansaydı benim babam korkardı, dışarı çıkamazdı."'ÖLÜM SAYILARINI DAHA NE KADAR GİZLEYECEKSİNİZ?'CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, sosyal medya hesabından, ölüm nedeni değiştirilen hastayla ilgili paylaşım yaptı. Emir, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya, "Entübe olan Covid'li hasta 11 günde iyileşip de nasıl doğal yolla ölüyor? Ölüm sayılarını daha ne kadar gizleyeceksiniz? diye sordu. Emir'in paylaşımı şöyle:"Kütahya'da 27 Ekim'de Covid teşhisi konulan bir hasta, 9 Kasım'da yaşamını yitiriyor ve ölüm kağıdına "doğal ölüm" yazılıyor. Sayın Fahrettin koca, entübe olan Covid'li hasta 11 günde iyileşip de nasıl doğal yolla ölüyor? Ölüm sayılarını daha ne kadar gizleyeceksiniz?" ANKAYılmazÖzdil'e hapis cezası
Yılmaz Özdil'e hapis cezası Özdil, 10 Kasım 2017'de katıldığı Halk TV'de yayımlanan Halk Arenası programında devlette liyakatın önemine dikkat çekmek için yaptığı konuşmada, Atatürk, İsmet İnönü ve Fevzi Çakmak dönemlerinden örnekler vererek, o tarihte makamların başında olan kişilere çeşitli eleştirilerde bulunmuştu.Özdil'in konuşmasının bir kısmında geçen, "O dönem Genelkurmay Başkanının başında Atatürk var. Şimdi Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı" şeklindeki ifadesini, "Komutanlara karşı güven hissini yok etmeye yönelik tahrik edici hakaret" olarak değerlendiren Hulusi Akar, Özdil'i savcılığa şikâyet etti.Yılmaz Özdil, hakkında Askeri Ceza Kanunu'na muhalefet suçlamasıyla 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın karar duruşması yapıldı.15 TEMMUZ'U ÖRNEK GÖSTERMİŞTİSözcü'de yer alan habere göre; suçlamaya ilişkin önceki duruşmalarda savunma yapan Özdil, suç kastının olmadığını belirterek şunları söylemişti:Yaptığım konuşmamın bütününe bakıldığında devlette liyakatın önemini vurguladığım bir konuşma olduğu görülür. Pek çok kurumun adı aynı konuşmada geçmiştir. Hulusi Akar'ı hedef alan bir konuşma değildir. Ast üst ilişkisini zedelemekten ziyade tamamen Genelkurmay Başkanlığı'nın önemini anlatmaya çalıştığım bir konuşmadır. Konuşmamda üstünlüğünü tahkir etmek değil, aksine bu makamın önemini vurguladım. Hatta Atatürk'ten, İsmet İnönü'den ve Fevzi Çakmak'tan örnekler ile anlattım. Bu makamlarda bulunanlar gereken liyakatı göstermediği takdirde neler olabileceğini hep birlikte yaşayarak gördük. Bunun en yakın ve güncel örneği 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimidir.HÜKMÜN AÇIKLANMASI GERİ BIRAKILDIDuruşma savcısı ve Akar’ın avukatları Özdil’in eleştirilerinin ifade özgürlüğü sınırlarını aştığını savunarak cezalandırılmasını istedi. Önceki gün yapılan duruşmada mütalaa verildikten sonra kararını açıklayan mahkeme, Özdil’in devlette liyakat üzerine yaptığı konuşmada geçen ifadelerini "Astlık üstlük münasebetlerini zedelemeye, amir veya komutanlara karşı güven hissini yok etmeye matuf olarak alenen tahkir veya tezyif edici fiil ve hareket" olarak değerlendirdi ve 5 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Özdil hakkında verilen bu karar şimdilik uygulanmayacak, ancak benzer türden bir yargılamada ceza alması durumunda hem şimdiki hüküm hem de yeni karar uygulanacak.ÖZDİL NE DEMİŞTİ?Özdil Halk Arenası programında yaptığı konuşmasında "Bakın hayatı analitik çerçevede kıyaslamamız gerekiyor. Mesela o dönemde yaşayan insanlar da memleketimiz işgal edilecek, savaş çıkacak diye düşünmüyorlar. Ama bir anda kendilerini böyle bir şeyin içinde buldular. O dönem Genelkurmay Başkanının başında Atatürk var. Şimdi Allah korusun ben Hulusi Akar ile gezmeye gitmem, ne savaşı? Kalp kırılsın diye söylemiyorum ama bunlar önemli makamlar" demişti. cumhuriyet.com.trAvrupa Merkez Bankasından düzensiz toparlanma uyarısı
Avrupa Merkez Bankasından düzensiz toparlanma uyarısı /Archive/2020/11/11/175919938-buruksel.jpgAvrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, video konferans yöntemiyle yapılan ECB Merkez Bankacılık 2020 Forumu'nda konuştu.Forumda, merkez bankacılığının karşı karşıya olduğu zorlukları incelemeyi amaçladıklarını belirten Lagarde, küreselleşme modelinin değişimi, iklim değişikliği ve düşen faiz oranlarının uzun dönem para politikalarına etkilerinin ele alındığını anlattı.Lagarde, bugün merkez bankalarının karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun salgın olduğuna işaret ederek, "Koronavirüs oldukça sıra dışı bir durgunluk üretti ve salgının benzer şekilde düzensiz bir toparlanmaya yol açması çok muhtemel." diye konuştu.Salgınla mücadele için alınan tedbirlerin ekonomileri durdurduğunu anımsatan Lagarde, bu yıl özelikle hizmet sektöründe yüzde 9,8 oranında kayıp yaşandığını ifade etti.Hizmet sektörünün emek ağırlıklı olduğunu hatırlatan Lagarde, bu alandaki daralmanın istihdamdaki etkisinin çok büyük olduğunu vurguladı.Lagarde, Covid-19 nedeniyle 1 trilyon 350 milyar avroluk Pandemi Acil Varlık Alım Programı'nı (PEPP) başlattıklarını anımsatarak, "ECB'nin para politikası ve önlemlerinin 1 milyon kişinin işini kurtardığı tahmin ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.Ekonomiyi korumak için gerekli koşulları sağlayacaklarına işaret eden Lagarde, ekonomik toparlanmanın "inişli çıkışlı" olabileceğini anlattı.Lagarde, aşı çalışmaları hakkında olumlu haberler geldiğini ancak yaygın biçimde bağışıklık sağlanana kadar salgının hızlandığı dönemler yaşanabileceğini söyledi.Maliye politikalarının ekonomik istikrarda merkezi rol üstlendiğini hatırlatan Lagarde, "Elverişli finansman koşullarını sağlamak önemlidir. Geçen ay, ECB Yönetim Konseyi ortaya çıkan yeni durumda yanıt vermek için araçlarını uygun şekilde yeniden ayarlayacağını açıkladı." diye konuştu. AA