News - Haberler

Koronavirüste vaka artışında 'soğuk hava' etkisi

Koronavirüste vaka artışında 'soğuk hava' etkisi Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, bahar aylarına girilmesine rağmen soğuk havaların devam etmesi nedeniyle vatandaşların hala kapalı ortamlarda zaman geçirmek zorunda kaldığını söyledi. Oğuztürk, "Bu da Vuhan versiyonuna göre yeni mutant virüslerin dominant bir karakter özelliği kazandığı günümüzde bulaştırıcılık özelliğinin artmasından dolayı maalesef vaka sayılarının artmasına sebebiyet verdi" dedi. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği İdari ve Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Oğuztürk, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerde tam kapsamlı kapanma beklemediğini bildirdi. Oğuztürk, tam kapanma yerine vaka artışlarına göre il il kapanmalar olabileceğine dikkat çekerek, "Sağlık Bakanlığı profesyonel bir yaklaşım sergileyerek il pandemi kurullarına tam yetki verdi ve oradaki denetim mekanizmalarını o bölge tarafından alınmasını aktive etti. Bu anlamda o bölgelerin kamu yönetim mekanizmasının net olarak devreye girmesi süreci başlatıldı. Tabii ki bu vakaların artması eğer bu şehirlerde ciddi anlamda bir yükseliş durumu söz konusu ise o bölgelere giriş çıkışları dahi kontrol mekanizması sağlayabilecek bir sürecin aktive olması kaçınılmaz olabilir. İnşallah öyle bir süreç karşımıza çıkmaz" diye konuştu.'O IŞIK BİZİ FAZLA REHAVETE SEVK ETMEMELİ'Prof. Dr. Oğuztürk, Türkiye'de bahara girilmesine rağmen soğuk havaların etkisinin sürdüğüne dikkat çekerek, "Ülkemizdeki sıcaklık seviyeleri ve iklim koşulları net bir şekilde bahar aylarının o sıcaklık sürecine girmediğinde insanlar hala kapalı alanlarda kalabalık oluşturma anlamında bir süreç izlemekteler. Bu da ilk versiyon olan Vuhan versiyonuna göre yeni mutant virüslerin dominant bir karakter özelliği kazandığı günümüzde bulaştırıcılık özelliğinin artmasından dolayı maalesef vaka sayılarının artmasına sebebiyet verdi. Havaların ısınmasıyla birlikte insanların açık alanlarda bulunma süreci de bu vaka sayılarının keskin artışını biraz törpüleyebilecek bir sürecin başlangıcı olabilir. Fakat bundan daha önemlisi bizim aşı sayısını arttırmamız sonrasında insanların bu virüse karşı bağışıklık mekanizmasının artmasıyla daha kontrollü bir süreç bizi bekliyor olacaktır. Biz bir tünelin içerisindeyiz ve tünelden çıkmaya çalışıyoruz. Hatta karşıda da ışık göründü. Ama o ışık bizi fazla rehavete sevk etmemeli. Çünkü biz hala tünelin içerisindeyiz" dedi.'EN BÜYÜK SIKINTI VAKA SAYILARINI ARTIRMASI'Prof. Dr. Oğuztürk, Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre 70’in üzerinde şehirde binlerce mutant virüs olduğunu belirterek, "Bizim hastanemize de mutant virüslü pozitif vakalar geliyor. Mutant virüsler virüsün doğası gereği karşımıza çıkabilecek virüs türleri. Nitekim 10 Mart’ta ilk vakanın görüldüğü günden bugüne kadar binlerce mutasyona uğramış virüs bilim dünyasında açıklandı. Mutasyonlar yine devam edecek. Ama bu devam eden mutasyonların sonucunda virüsün bizlere yapabileceği hasar azalacak mı artacak mı; bu bizi ilgilendirmeli. Şu an itibarıyla mutant virüslerdeki en önemli sıkıntı bulaştırıcılık özelliğinin artmasından dolayı ülke genelinde ve dünya genelinde vaka sayılarının artması. Bu anlamda bizim tedbirlere harfiyen uymamız gerekiyor ki kontrol dışına çıkma ihtimalini minimize edelim" dedi. DHA

CHP'li Tanal sordu: Suudi KralıSelman’a verilen Devlet Nişanıgeri alınacak mı

CHP'li Tanal sordu: Suudi Kralı Selman’a verilen Devlet Nişanı geri alınacak mı CHP’li Mahmut Tanal, Erdoğan’ın “Türkiye dostu” olduğu gerekçesiyle Suudi Kralı Selman’a verilen Devlet Nişanı’nı Meclis gündemine taşıdı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Türkiye dostu” olduğu gerekçesiyle Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'e verdiği Devlet Nişanı’nı, Suudilerin Türkiye’ye karşı "Saldırganca" bir tavır izlemesinin ardından yeniden Meclis gündemine taşıdı.Tanal, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Suudi Arabistan’ın kralı Selman’dan Devlet Nişanı’nın geri alınıp alınmayacağını sordu.TÜRK MALLARINA AMBARGO UYGULUYORCHP’li Tanal önergesinde, Türkiye’de üretilen ürünlerin Suudi Arabistan pazarına girişinin engellendiğini hatırlatan Tanal, “Uluslararası hukuka aykırı şekilde Türk mallarına yönelik gayri resmi bir ambargo uygulanarak ihracatçılarımız, vatandaşlarımız mağdur edilmektedir” ifadelerini kullandı.Tanal “Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında Suudi Arabistan’da faaliyetlerini sürdüren Türk okullarının kapatıldığı” iddiasını içeren haberlerin medyada yer aldığını anımsattı.Önergede ayrıca Suudi Arabistan devletinin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ve Ege’de ihtilaf yaşadığı Yunanistan’la ortak tatbikat yaptığını aktaran Tanal, tatbikat gerekçesiyle havalanan Suudi Arabistan savaş uçaklarının Girit’te konuşlandırıldığına dikkat çekti.ERDOĞAN “DOSTANE İLİŞKİLER” VURGUSUYLA NİŞANI TAKDİM ETMİŞTİCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suudi Arabistan'ın Yunanistan'la ortak tatbikata girmesi bizi üzmüştür” şeklindeki açıklamasına yer verilen önergede, şunlar kaydedildi: "Bugün Suudi yönetimine sitem eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2016 yılında ‘Türkiye ile dostane ilişkiler geliştirdiği, bölge barışına katkı sağladığı’ gerekçesiyle Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'e Türkiye Cumhuriyeti Devlet Nişanı’nı taktim etmiştir.”Önergesinde, Türkiye’ye dostça davranmayan, hasmane sayılabilecek bir tutum içerisine giren Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'e Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilen Devlet Nişanı’nın geri alınıp alınmayacağı sorusunu yönelten Tanal, şayet Devlet Nişanı geri alınmayacaksa bu yöndeki kararın gerekçesini sordu.Tanal, diğer sorularını şöyle sıraladı:- Türk milletinin hassasiyetlerini önemsemeyen Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'den Türkiye’nin en yüksek nişanı olan Devlet Nişanı’nın geri alınmasına ilişkin herhangi bir çalışma yürütülmekte midir? Şayet yürütülmekte ise çalışmalar hangi aşamadadır?- Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz'e Erdoğan tarafından Devlet Nişanı’nın takdim edilmesinin yanlış bir karar olduğu yönünde herhangi fikir birliğine varılmış mıdır?- Suudi Arabistan’la yaşanan sorunlarla ilgili söz konusu devletin yetkilileriyle herhangi bir temas kurulmuş mudur?- Suudi Arabistan’ın Türk mallarına yönelik ambargosuna karşı izlenecek yol haritası belirlenmiş midir? cumhuriyet.com.tr

Hindistan'daki siber saldırılar 2020'de yaklaşık yüzde 194 arttı

Hindistan'daki siber saldırılar 2020'de yaklaşık yüzde 194 arttı Hindistan'da 2020'de siber saldırılarda yüzde 194 artış olduğu kaydedildi. Hindistan İçişleri Bakanlığından bir yetkilinin, ülkenin siber güvenlikle ilgilenen kurumu Hindistan Bilgisayar Acil Durum Müdahale Ekibi (CERT-In) verilerine dayandırdığı açıklamasına göre, ülkedeki siber saldırılar 2020'de yaklaşık yüzde 194 artarak 1,15 milyonu aştı.İçişleri Bakanı G Kishan Reddy, parlamentoya yönelik yazılı açıklamasında, bu sayının 2019'da yaklaşık 395 bin olduğunu kaydetti.Hükümetten yapılan açıklamada da siber güvenliği iyileştirmek ve siber saldırıları önlemek için tedbirler alındığı, buna son zamanlardaki siber tehditlerle ilgili uyarılar ve tavsiyelerin de dahil olduğu aktarıldı.Hindistan'daki siber uzmanlar, 2020 boyunca siber güvenlik saldırılarındaki artışın yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının arka planındaki küresel bir trend olduğunu söylüyor.Delhi'deki Ulusal Hukuk Üniversitesinde teknoloji ve ulusal güvenlik programı yöneticisi olan Gunjan Chawla AA muhabirine yaptığı açıklamada, Covid-19 salgını ile gelen uzaktan çalışma düzeni nedeniyle hükümetin ve şirketlerin ofis ortamına göre planlanmış siber güvenliklerinde açıklar meydana geldiğini ve sistemleri siber saldırılara karşı savunmasız bıraktığını ifade etti.Chawla ayrıca "Hükümetin yapması gereken ilk şey, Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi'nin yayınlanmasını sağlamaktır. Stratejinin 2020'de yayınlanması planlanıyordu ancak hala görünürde hiçbir şey yok" ifadelerini kullandı.Mozilla Corporation'da kamu politikası danışmanı olan Udbhav Tiwari ise teknolojinin gelişmesi ve buna eşlik eden toplumun hızlı dijitalleşmesiyle dijital okur yazarlığın paralel ilerlemediğini bunun da siber güvenlikle ilgili vakaların artmasına neden olduğunu söyledi.Tiwari, siber güvenliği iyileştirmek için güçlü ve bağımsız bir veri koruma yasasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Böyle bir yasanın, kullanıcı verilerinin gizliliğini sağlamak ve güvenlik risklerinden korumak için hükümet, şirketler ve diğer organizasyonlara yönelik teşvik ve caydırıcılık oluşturacağı değerlendirmesinde bulundu. AA

CHP'li Sümer: Beyaz peynir lüks sayıldığıiçin alamaz hale gelmiştir

CHP'li Sümer: Beyaz peynir lüks sayıldığı için alamaz hale gelmiştir CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, yüksek gıda fiyatlarının iktidarın ekonomide uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle gerçekleştiğini dile getirdi ve iktidarı eleştirdi. CHP Adana Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, yüksek gıda fiyatlarının iktidarın ekonomide uyguladığı yanlış politikalar nedeniyle gerçekleştiğini dile getirdi ve iktidarı eleştirdi. Orhan Sümer, “Halkın en çok tükettiği 79 çeşit gıda maddesinin fiyatı son bir yıllık dönemde yüzde 29.2 zamlandı” dedi.Orhan Sümer, “Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun “halkın enflasyonu” araştırması raporuna göre 2021 yılının ilk 3 ayında ekmek, bulgur, un, makarna fiyatlarında yüzde 5.5, et ve balık fiyatları yüzde 7.8, süt ürünleri ve yumurta fiyatları yüzde 18.1 artarken, 2020'nin son aylarında hızla yükselen yağ fiyatlarındaki artış yüzde 4.8 oldu. Ocak-mart döneminde meyve fiyatları yüzde 4.4, sebze fiyatları yüzde 12.5 arttı. Vatandaşı kuru soğana muhtaç hale getirenler, ekonomideki kötü gidişatın sorumlusudur” dedi."ÇALIŞANIN MAAŞI KAHVALTILIK ALMAYA YETMİYOR"Orhan Sümer, “Ekonomideki kötü gidişat nedeniyle memur ve emekliye ilk 6 ay için verilen yüzde 3 zam buhar oldu. Dar gelirlinin gıda mallarını alım gücü yılbaşına göre 6.2 puan eksiye düştü. Artık çalışan kesimin maaşı kahvaltılık almaya yetmiyor. Millet ne yapacağını nasıl geçineceğini şaşırmış durumda. Gece yarısı Merkez Bankası Başkanının görevden alınması sonucu döviz kuru artışlarının fiyatlara yansıtılması halinde mutfaktaki yangının daha da alevlenmesi bekleniyor. Vatandaş geçim derdindeyken, Saraylarından çıkmayanlar, evine ekmek götürmekte zorlanan halkı görmeyenler, İlk seçimde mutlaka gidecekler” ifadelerini kullandı.Orhan Sümer, “İktidar özellikle Tek Adam rejimine geçiş sürecinde, ülkeye sınıf atlatacaklarını, dünyanın en güçlü ekonomileri arasına gireceğimizi söylüyordu. Gelinen noktada vatandaş, kirasını, faturasını ödeyemez, sofrasındaki beyaz peynir lüks sayıldığı için alamaz hale gelmiştir. Kimileri döviz kuruyla bir gecede zengin olsalar da halk yoksulluk sınırının altında hayatta kalma mücadelesi vermektedir” diye belirtti. cumhuriyet.com.tr

Öğrencilere yıllarca psikolojikşiddet uygulayanöğretmenin skandal sözleri ortayaçıktı!

Öğrencilere yıllarca psikolojik şiddet uygulayan öğretmenin skandal sözleri ortaya çıktı! İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasının ardından yaptığı paylaşımlar nedeniyle tepki çeken rehber öğretmen Yasin Kuruçay'ın eski öğrencileri skandalları ifşa ederek uygulanan sistematik psikolojik şiddeti kadın dayanışması ile açıklamaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini “Hayırlı olsun, daha yapacak çok iş var” diyerek kutlayan rehber öğretmen Yasin Kuruçay hakkında CİMER’e şikayet edildi.Birgün'den Dilan Esen'in haberine göre; Eğitim-İş Bursa Şubesi'nin de Kuruçay hakkında suç duyurusunda bulunarak adli ve idari süreç başlatacağı bildirildi.Bursa’da eski öğrencilerinin baskı, cinsiyetçi, küçük düşürücü ve aşağılayıcı ifadelerini ifşa ettiği rehber öğretmen Yasin Kuruçay’a tepkiler sürüyor. Veli-der Bursa Şubesi, Yasin Kuruçay hakkında Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER), şikayet etti.Veli-der Şubesi tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi: “Bu kişi kız öğrencileri odasında toplayıp ‘kızlı erkekli ortamlarda erkeklere meze olursunuz’, ‘dişiliğini değil, kişiliğini kullan’ gibi söylemlerle aşağılayıcı ifadelerde bulunmuş, kızların etek boylarına karışarak, ailelerini çocuklarına karşı kışkırtarak ahlak bekçiliğine soyunmuştur. Yasin Kuruçay derhal görevden alınmalıdır. Tüm okullarda çağdaş, laik ve bilimsel eğitim istiyoruz.”Kuruçay’ın Atatürk Anadolu Lisesi’nde görev yaptığı sırada 4 yıl boyunca istismar ettiği öğrencilerden E.D. yaşadıklarını BirGün’e anlattı.E.D., Kuruçay’ın kendi ahlaki fikirlerini yıllarca kendilerine dayattığını söyledi. E.D., “Ergenlik çağındaki çocuklardık. Yanlış yapabiliriz, korunmamız gerekebilir. Cinsiyetçi, ayrımcı ve şiddet içeren tanımlamalar kullanmasından ve ailemizle bizi karşı karşıya getirmesinden şikâyetçiyiz” dedi. Kuruçay’ın ailelerini okula çağırıp “Çocuğunuzun ne yaptığınızın farkında mısınız? Dışarıdan erkeklere yakın bir kız olarak gözüküyor. Bu onu erkeklerin masasına meze eder” şeklinde ifadelerinin olduğunu belirten E.D., şunları dile getirdi: “Annem ona tepki göstermişti ama kışkırttığı aileler var. Bu adam çocuklar için tehdit arz ediyor. Nilüfer İMKB Fen Lisesi öğrencileri de okulda istemiyor. Kadınların çalışmaması gerektiğini, kadınların cinselliği üzerinden birçok ifadesi var.”Bazı öğrencilerin Kuruçay’a destek verdiğine dikkat çeken E.D., “Biz ancak fark edebiliyoruz üzerimizde kurduğu tahakkümü ve bunun aslında suç olduğunu. Bizim için biraz geç olsa da umarım diğer öğrencilerden uzaklaştırılması güç olmaz. Suç duyurusunda bulunacağız, idari soruşturma başlatılmasını isteyeceğiz” diye konuştu. cumhuriyet.com.tr

Son dakika... Salgın hiçe sayıldı... AKP kongresinde korkutan görüntüler

Son dakika... Salgın hiçe sayıldı... AKP kongresinde korkutan görüntüler Türkiye, koronavirüs salgınında kritik günlerden geçerken Ankara'da AKP kongresi toplandı. Türkiye'den onlarca otobüsle yüzlerce partili başkente taşındı. Erdoğan, kongre salonu önünde toplanan yüzlerce partiliye seslendi. Bu anlarda sosyal mesafenin hiçe sayılması dikkat çekti. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda toplanan AKP 7. Olağan Büyük Kongresi'ne gelişinde, eşi Emine Erdoğan ile salon dışında toplanan partililere seslendi.Koronavirüs salgını gerekçesiyle, yurttaşların hak arama girişimlerini engellemek için sürekli kararlar alan AKP'lilerin, kongre öncesinde bu yönde bir tedbir almaması dikkat çekti.Türkiye'nin dört bir yanından Ankara'ya getirilen partililer, Erdoğan'ın konuşması için salon önünde toplandı. Sosyal mesafenin hiçe sayıldığı anlarda, partililere seslenen Erdoğan, "Kar yağışının tüm mikropları yok ettiği bir gündeki buluşmada sizleri selamlıyorum" ifadelerini kullandı.Erdoğan, şunları söyledi:"Hamdolsun şu ana kadar, kurulduğumuzdan bu yana son olarak üye kayıtlarını istediğimde, üye kayıt sayımız 13 milyon 500 bine ulaştı. Bırakın Türkiye'yi, dünyada böyle bir siyasi parti yok. Hamdolsun 1 milyonu aşkın genç üyesiyle yaklaşık 5 milyonu aşkın kadın üyesiyle ve bunun dışında da ana kademe üyesiyle dünyada bir başkası yok. Türkiye'de zaten yok. Artık önümüzde ne var, 2023 var. 2023'e hazır mıyız? 2023'e, bugün yapacağımız tüzük tadilatıyla 50 kişilik bir MKYK değil, şimdi 75 kişilik MKYK ile yola devam edeceğiz. Ayrıca 'yedek' diye bir ifade var. O da 35 kişi ama onlar yedek olarak kalmayacak. Onlar da aynen 35 kişiyle beraber asıl üyeler gibi çalışacaklar." İLLERDEN GELENLERE SESLENDİAlanda bulunanları, illerin adlarını söyleyerek tek tek selamlayan Erdoğan, Zonguldaklıları selamlaması sırasında, inşaatı devam eden Uzun Mehmet Camisi'ni sordu. Erdoğan, "Camimiz bitiyor değil mi? Ramazanda oradayız, açılışını beraber yapacağız inşallah." diye konuştu. cumhuriyet.com.tr

Yapay zeka ile incelediler: Beynimiz cümleleri nasıl anlıyor?

Yapay zeka ile incelediler: Beynimiz cümleleri nasıl anlıyor? Bir cümleyi duyup cümlenin ne anlama geldiğini nasıl anlayabildiğinizi hiç merak ettiniz mi? Özellikle de aynı kelimeler farklı bir sırada sunulduğunda, çok farklı bir anlam çıktığı düşünüldüğünde… Beyin taraması ile yapay zekanın kullanıldığı yeni bir araştırma, beyinde yer alan ve duyulan bir cümlenin anlamını kavrayan karmaşık ağ tanımlanıyor. Rochester Üniversitesi Del Monte Sinirbilim Enstitüsü’nde yardımcı profesör ve Journal of Neuroscience bülteninde yayımlanan çalışmanın baş yazarı olan Andrew Anderson, şunları aktardı: "Bu anlamın bir araya getirilmesinin, ön temropal loblar gibi beyindeki belli bir bölgede mi temsil edildiği yoksa birden fazla beyin bölgesinin katıldığı daha ağ seviyesinde bir faaliyeti mi yansıttığı belli değildi. Bir cümlenin anlamı, kendisini oluşturan bölümlerin toplamından daha fazlası. Çok basit bir örnek verelim; 'uçak kedinin üstünden geçti' ve 'kedi uçağın üstünden geçti': Bu cümlelerin her birinde tamamen aynı kelimeler var fakat bu kelimeler yeniden sıralandığında tamamen farklı bir anlam çıkıyor."Araştırma, yapay sinir ağları veya yapay zeka uygulamasının, beyinde dil işleme gibi fonksiyonların altında yatan son derece karmaşık sinyalleşmeleri ortaya çıkarmayı mümkün kılmasının bir örneği niteliğinde. Araştırmacıların yaptığı taramalar, beyinde farklı bölgelerin (ön ve arka temporal loblar, alt yanal korteks ve alt ön korteks) yer aldığı bir ağ boyunca uzanan faaliyetler gerçekleştiğini göstermiş.Kaynak: Popular Science Türkiye cumhuriyet.com.tr

Çanakkale Boğazı’ndan peşpeşe savaşgemileri geçti

Çanakkale Boğazı’ndan peş peşe savaş gemileri geçti NATO üyesi İspanya, Bulgaristan ve Romanya'nın deniz kuvvetlerine ait savaş gemileri peş peşe Çanakkale Boğazı’ndan geçti. Marmara Denizi açıklarından bugün saat 07.30 sıralarında Çanakkale Boğazı’na giriş yapan; İspanya Deniz Kuvvetlerine ait M-36 borda numaralı ‘SPS Tajo’ adlı mayın avcı gemisi, Bulgaristan Deniz Kuvvetlerine ait 32 borda numaralı BGS Tsibar adlı mayın avcı gemisi ve Romanya Deniz Kuvvetlerine ait, ’Cpt. Cdor. Alexandru Catuneanu’ adlı mayın arama gemisi saat 10.00 sıralarında Çanakkale önlerinde oldu.Boğazın manevrası en güç noktası olan Nara Burnu’nu dönen gemiler, sırasıyla Kilitbahir Kalesi önünden ilerleyerek, Ege Denizi’ne doğru yol aldı.Savaş gemilerinin boğazı geçişi sırasında 3 Sahil Güvenlik botu refakat etti. İHA

Biri ATM’de işlem yapan kişiyi darbetti, diğerleri hesaptan 7 bin TLçekti

Biri ATM’de işlem yapan kişiyi darbetti, diğerleri hesaptan 7 bin TL çekti Adana’da kredi kartı borcunu ödemek için ATM’ye giden Soner Barhun (33), arkasından gelen Şuayip D. (51) tarafından dövüldü. Şuayip D.’nin yanındaki 3 kişi, canını kurtarmak için kaçan Barhun’un hesabından 7 bin TL çekip, kayıplara kaçtı. 4 şüpheli, polisin yaptığı çalışmayla yakalandı. Olay, 18 Mart günü saat 18.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Kuruköprü Mahallesi’nde meydana geldi. Kredi kartı borcunu ödemek için ATM’ye giden Soner Barhun, 2 bin TL para yatırdı. Bu sırada arkasından yaklaşan 4 kişiden biri, kredi kartını almak için bekleyen Barhun’a vurmaya başladı. Barhun canını kurtarmak için kaçarken, bu kişi de peşine düştü.Bu sırada diğer 3 kişi, kredi kartını bankamatikte bırakan Barhun’un hesabından 4 işlem halinde toplam 7 bin TL çekti. Şüpheliler uzaklaşırken, o anlar ATM’nin güvenlik kamerasına yansıdı.ŞÜPHELİLER YAKALANDIİhbar üzerine bölgeye sevk edilen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, şüphelilerin yakalanması için çalışma başlattı. Bölgedeki 100’e yakın güvenlik kamerasının görüntülerini inceleyen polis, Barhun’u darbeden şüphelinin Şuayip D., parayı çeken şüphelinin Hakan Y. (20) ile yanında bekleyenlerin de Ali K. (46) ile Bedihcan Ç. (48) olduğunu tespit etti. Polis, adreslerini belirlediği şüphelileri İsmetpaşa ve Mithatpaşa mahallelerinde düzenlediği operasyonla yakaladı.‘DAYANAMAYIP PARAYI ALDIK’/Archive/2021/3/24/111327490-kkk.jpgEmniyete götürülen şüphelilerden Ali K.’nin, ifadesinde, “Şuayip, adamı birden dövmeye başladı. Biz de bir miktar paranın, ATM’de çıktığını gördük. Dayanamayıp, parayı alıp kaçtık. Şuayip’i bir daha görmedik. Parayı da üçe bölüp harcadık” dediği öne sürüldü./Archive%5C2021%5C3%5C24%5C110451495-biri-atmde-islem-yapan-kisiyi-darbetti-digerleri-hesaptan-7-bin-tl-cekti_5.jpgEmniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Şuayip D., Hakan Y., Ali K. ile Bedihcan Ç., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. DHA

Finansal piyasalar Türkiye'nin kredi notunun iki kademe düşeceğini fiyatlıyor

Finansal piyasalar Türkiye'nin kredi notunun iki kademe düşeceğini fiyatlıyor Finansal piyasalar, hafta sonu AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası (TCMB) başkanını görevden alarak ülkeyi yeniden kur krizine sürüklemesinin ardından, Türkiye'nin kredi notunun iki kademe düşürülmesini fiyatlıyor. Analistler S&P'nin baz senaryosu olmasa da, hükümetin sermaye kontrollerini devreye alma riskinin artık "arttığını" da eklediler. Yatırımcıların riskten korunmak için kullandıkları kredi iflas takası (CDS) primleri baz alınarak hesaplanan S&P'nin Global Capital IQ Market Derived Signal puanı keskin bir değişim kayederek B+ kredi notuna sahip olan Türkiye'nin B- kredi notuna sahip bir ülkeymiş gibi fiyatlandığını gösterdi.Veriler, son 10 yılda MDSS hareketlerinin aşağı ve yukarı yönlü kredi notu değişikliklerinden önce geldiğini, ancak genellikle fazla sert tepki verdiğini gösteriyor.S&P analistleri sert faiz artırımları yaparak çift haneli enflasyonla mücadele etmeye çalışan TCMB Başkanı Naci Agbal'ın hafta sonu görevden alınmasının, Türkiye'deki ekonomi politikasının öngörülemezliğine dikkat çektiğini Pazartesi günü ifade etmişlerdi.Analistler S&P'nin baz senaryosu olmasa da, hükümetin sermaye kontrollerini devreye alma riskinin artık "arttığını" da eklediler.Bir ülkenin uluslararası sermaye piyasalarından borç alma maliyetinde kredi notu belirleyici rollerden birini oynuyor.BB- ile Türkiye'yi S&P'den daha yüksek not ile derecelendiren Fitch, "Yeni TCMB başkanı döneminde para politikasının yönü ve dış pozisyonun durumunu" değerlendireceğini dün açıkladı.Fitch kredi notunda muhtemel bir indirimin gerekçelerinin "Uluslararası rezervlerin sürekli azalması veya şirket veya bankacılık sektörlerindeki aşırı stres/baskı, para politikasının erken gevşetilmesinin bir sonucu olarak yatırımcı güveninin azalması" olacağını ifade etti.Ağbal'ın görevden alınmasından bu yana TL yaklaşık yüzde 9 değer kaybetti ve bazı analistler, TCMB tarafından kullanılan döviz swapları hesaba katıldığında, Türkiye'nin döviz rezervlerinin eksi 40 milyar ila 60 milyar dolar olduğunu ifade ediyorlar. Reuters

SES: Ankara'da Bakanlık verilerine göre 10 bine yakın aktif hasta bulunuyor

SES: Ankara'da Bakanlık verilerine göre 10 bine yakın aktif hasta bulunuyor Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi, Başkent’te son bir ayda vaka sayısının yüzde 171 oranında arttığını açıkladı. SES, "Bugün Ankara'da Bakanlık verilerine göre 10 bine yakın aktif hasta bulunduğunu" bildirdi. SES Ankara Şube Yürütmesi, “Hayat değil ölümler normalleşmektedir” başlıklı yazılı bir açıklama yaparak Başkent’te artan koronavirüs vakalarına dikkat çekti.“ANKARA’DA 10 BİNE YAKIN AKTİF HASTA”SES normalleşme adımlarının ardından Ankara’daki vaka sayısını bir ayda 2 binlerden 7 binlere yükseldiğini kaydederek, “Son bir aylık sürede artış yüzde 171 olmuştur. Bir aylık süreçte haftalık vaka artışı oranı yüzde 20’lerden yüzde 60’lara çıkmıştır. Vaka sayısındaki bu artış hızı kaygılarımızı artırmaktadır. Bugün ilimizde Bakanlık verilerine göre 10 bine yakın aktif hastamız bulunmaktadır. Vaka sayılarını temaslıları ile düşündüğünde ilimizde ciddi risk durumu oluşmaktadır” dedi.SES, Başkent’teki hastanelerde doluluk oranlarına da dikkat çekerek, “Koronavirüs kaynaklı hastanelere başvurular nedeniyle normal yatak doluluk oranı yüzde 58 – 62 aralığında, yoğun bakım yatak doluluk oranlarının ise yüzde 68 – 72 aralığında” olduğunu bildirdi.SES, 65 yaş üstü ve sağlık emekçileri arasında ikinci doz koronavirüs aşısı olanların oranlarını da aktararak, “İkinci doz aşılama oranı ise yüzde 77’dir” dedi.“ARTAN VAKA SAYISI FİLYASYON YÜKÜNÜ ARTIRIYOR” SES, Sağlık Bakanlığı’nın artan vakalara ilişkin şöyle uyardı:“Vefat hasta oranımız pandeminin pik yaptığı aralık ayı ortalamasının yaklaşık iki katına yaklaşmaktadır. Artan vaka sayısı nedeniyle filyasyon yükü artmakta hastanelerde ise yeniden ciddi sıkıntıların yaşanacağı dönem yaklaşmaktadır. Pandeminin başından beri hem sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinde hem de toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesine yönelik başta aşı olmak üzere gerekli adımları atmayan Bakanlık ölüm sayılarını normalleştirerek sorumluluğundan kurtulamayacaktır.“ÖLMEK İSTEMİYORUZ”Bir yılı aşkın süredir devam eden pandemiden biz sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine; kapalı çalışma, uzun çalışma saatleri, mobbing, şiddet, sürgünler, açığa almalar ve baskılar düşmüştür. Yoksulluk sınırı altında artan giderlerimizle yaşamaya çalışırken, pandemiyi yönetemeyenlerin aldıkları normalleşme kararları nedeniyle ölmek istemiyoruz. Emeğimizin sömürülmesine hayatlarımızın yok sayılmasına izin vermeyeceğiz. Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, pandemiyle değil, ölümlerimize neden olan emek sömürüsü ile savaşmaktayız; tükeniyoruz ve öfkeliyiz.” ANKA

Ermenistan 'savaşdurumu'nu kaldırdı

Ermenistan 'savaş durumu'nu kaldırdı Ermenistan Parlamentosu, Dağlık Karabağ'daki askeri eylemler nedeniyle ilan edilen "savaş durumu"nun kaldırılmasını onayladı. Ermenistan Parlamentosu Genel Kurulunda yapılan oylamada, ülkede Dağlık Karabağ'daki askeri eylemler nedeniyle ilan edilen savaş durumu, 118 milletvekilinin oyuyla kaldırıldı.Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, 27 Eylül 2020'de Ermenistan hükümetinin Dağlık Karabağ’daki vaziyet nedeniyle ülkede "savaş durumu" ve "genel mobilizasyon" ilan ettiğini bildirmişti.Ermenistan ordusu, işgal ettiği Dağlık Karabağ’da Azerbaycan karşısında yenilgiye uğramış ve geçen yıl bu topraklardan çıkmıştı. AA