News - Haberler
MHP'nin Cumhur ittifakındaki konumunu Alman Federal Hükümeti açıkladı
MHP'nin Cumhur ittifakındaki konumunu Alman Federal Hükümeti açıkladı Almanya'da Sol Parti, Angela Merkel hükümetine Türkiye'deki hükümet ittifakı içinde MHP'nin rolü konusundaki bilgisini sordu. Alman hükümeti ise, “MHP'nin siyasi taleplerinin Türk hükümet üyeleri arasında karşılık bulduğunu ve bu taleplerin düzenli biçimde yasalara girdiğini gözlemlediği” yanıtını verdi. Almanya’da Sol Parti hükümete ülkücülerle ilgili bir soru önergesi yöneltti. Önergede Alman hükümetinden, MHP'nin AKP hükümeti içindeki rolünün yanıtlanması istendi.Sol Parti’nin Merkel hükümetine, Türkiye'deki hükümet ittifakı içinde MHP'nin rolü konusunda ne bilgisi olduğunu ve MHP'nin etkisinin ittifak süresince değişip değişmediğini sorması üzerine, "Federal Hükümet, MHP'nin siyasi taleplerinin Türk hükümet üyeleri arasında karşılık bulduğunu ve bu taleplerin düzenli biçimde yasalara girdiğini gözlemlemektedir. İlaveten Federal Hükümet, son yıllarda MHP çevresinden kişilerin devlet yapılarındaki oranının da fark edilir biçimde arttığına dair bilgi sahibidir" denildi.ANKARA İLE GÖRÜŞMELERDE MASADASol Parti Meclis Grubu adına önergeyi yönelten Ulla Jelpke,” Alman hükümeti, Ankara ile yaptığı görüşmelerde masada Ülkücülerin de görünmeyen bir partner olarak sürekli oturduğunun bilincine varmalı. Bu nedenle Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın Ankara'ya ilişkin çekimser ve onursuz açıklamaları giderek daha da utanç verici bir hal alıyor. Faşistler Alman hükümetinin partneri olamaz" dedi.Jelpke açıklamasında, “MHP kurultayından bir gün önce HDP'ye yönelik kapatma başvurusu yapılmasını da Erdoğan'ın MHP'nin desteğini uzun süre garantilemek için verdiği bir hediye olduğunu” ifade etti.Önergede, UID (Uluslararası Demokratlar Birliği) içinde Ülkücü hareketin etkisi ve kaç yöneticisinin hareketin mensubu olduğu ve geçmişte de o çevrelerde yer aldığı soruluyor. Alman hükümeti bu sorulara, devletin selametini tehlikeye atacağı ve bu bilgileri açıklaması halinde başka ülkelerle ilişkilerinin kalıcı biçimde zarar göreceği ve dış politikada zarara neden olabileceği ihtimali gerekçesiyle cevap veremeyeceğini belirtiyor.“HER DAİM MÜCADELE ETMEYE HAZIRDIR”Sol Parti'li Ulla Jelpke, MHP'yi de kapsayan önergede Ülkücülere yasak getirilmesi konusunu sorması üzerine hükümet ise şu yanıtı veriyor: "Federal Hükümet, hukuk devleti çerçevesinde sahip olduğu imkanlarla aşırıcılık hedefleri güden gruplara karşı her daim mücadele etmeye hazırdır. Buna, söz konusu grupların yasaklanmasının gözden geçirilmesi de dahildir. Halihazırda gözden geçirilen olası yasaklamalar konularında ise Federal Hükümet prensip olarak görüş belirtmez."Kaynak: DW Türkçe cumhuriyet.com.trDünya futbolunda son 10 sezonun en iyi takımlarıaçıklandı
Dünya futbolunda son 10 sezonun en iyi takımları açıklandı Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray, dünya futbolunda son 10 sezonun en iyi takımları listesinde yer aldı. Fenerbahçe 65'inci, Beşiktaş 79'uncu, Galatasaray ise 111'inci sıradan listeye girdi. Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS), dünya futbolunda 2011-2020 yılları arasındaki en iyi 140 kulübün yer aldığı bir liste hazırladı.Listenin zirvesinde, bu yıllar arasında 2877 puan toplayan İspanya temsilcisi Barcelona yer alırken, rakibi Real Madrid 2782 puanla ikinci, Almanya temsilcisi Bayern Münih ise 2594,5 puanla üçüncü oldu.Listede, Süper Lig'den 3 takıma yer verildi. Fenerbahçe 1310 puanla 65'inci, Beşiktaş 1229 puanla 79'uncu, Galatasaray ise 1104,5 puanla 111'inci sırada yer aldı. cumhuriyet.com.trHDP başvurmuştu, RTÜK kararınıverdi
HDP başvurmuştu, RTÜK kararını verdi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), HDP’nin televizyon kanallarında aleyhlerinde kullanılan ifadelerle ilgili şikayetini “ifade özgürlüğü” kapmasında bularak, reddetti. RTÜK, HDP’nin 16 farklı dilekçeyle yaptığı şikayet başvurusunu görüştü. RTÜK kaynaklarından edinilen bilgiye göre partiyi “kaos çıkarmakla” suçlamaya varan ifadelere ceza çıkmadı. HDP’nin yaptığı şikayetlere ilişkin beyanlar “ifade özgürlüğünün” kapmasında sayılarak, oy çokluğuyla HDP’nin ilgili kanallara yaptırımda bulunulması talebi reddedildi.HDP’nin şikayet dosyasında yer alan bazı olaylar şöyle:Gazeteci Nedim Şener’in konuk olarak katıldığı Veyis Ateş’in sunduğu Habertürk Gündem programındaki “HDP’nin Türkiye’de bir kaos yaratma peşinde olduğu” sözü ve “içerde ayaklanma çağrısı yapmaya çalışıyorlar” ifadesi.Habertürk’teki “Türkiye’nin Nabzı” programında gazeteci Metin Özkan’ın “HDP milletvekillerinin Gazi Meclisi tehdit ettiği” iddiası. Para Gündem programında siyaset bilimci Prof. Dr. Mehmet Şahin’in HDP yöneticileriyle alakalı olarak “savunulamayacak derecede suça batmışlar” sözü.A Haber’in Memleket Meselesi programında kullanılan “HDP il binasında PKK sığınağı” ifadesi. AHaber sunucusu Erkan Tan’ın canlı yayında “HDP terör sevicilerden bir topluluk”, “HDP Türkiye Cumhuriyeti devletinin düşmanıdır” ve “HDP istikrarı bozup kaos peşinde” sözleri. Ajans Hafta Sonu programında AK Parti Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın “bugün HDP milletvekilleri kandilden terörist başından talimat alıyorlar ve TBMM’de uygulamaya çalışıyorlar” ifadeleri.ATV Ana Haber’de ekrana getirilen MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım’ın “Demirtaş 53 kişinin ölümüne sebep olmuş” sözleri. ANKAOdunpazarıve SES’ten yaşamınıyitiren sağlık emekçileri adına ulusalşiirödülü
Odunpazarı ve SES’ten yaşamını yitiren sağlık emekçileri adına ulusal şiir ödülü Eskişehir Odunpazarı Belediyesi ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eskişehir Şubesi COVİD salgınında hayatını kaybeden sağlık emekçileri adına ulusal çapta şiir ödülü düzenliyor. Şiir ödülüne katılmak isteyenler için son başvuru tarihi 2 Temmuz 2021. Şiir ödülü için Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un makamında SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanları Umut Özge Yılmaz ve Birtürk Özkavak’ın katılımı ile protokol töreni gerçekleştirildi.“KİTAP OYLUMUNDA ŞİİR DOSYALARI” İLE KATILINABİLECEKÖdül ile kitaplaşma fırsatı bulamamış nitelikli dosyaların kitaplaşmasıyla hayatını kaybeden sağlıkçıların anısına edebiyata yeni eserler kazandırılması hedeflenirken, aday olan yapıtlarda estetik dil bilinci ve çağdaş dünya görüşü temel alınacak. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanı Birtürk Özkavak, Şükrü Erbaş, Rahmi Emeç, Betül Dünder, Ömer Asaf Tosun ve Emel İrtem’in yer aldığı ödüle katılmak isteyenler, “kitap oylumunda şiir dosyaları” ile katılabilecek. Ödüle katılacak dosyaların daha önce başka bir yarışmada ödül almamış olması gerekiyor. Birinci seçilen dosya, kitap olarak bin adet basılacak. Dosya sahibine plaket ve telif olarak yüz adet kitap verilecek."HAYATINI KAYBEDEN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ADAYACAĞIZ” Protokol töreninde 2020 yılının COVİD 19 salgını nedeniyle tüm Türkiye’nin sağlık çalışanlarına saygı ve sevgilerini göstermeleri gereken bir yıl olduğunu söyleyen Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, "Pek çok sağlık çalışanımız yaşamını yitirdi. Pek çok sağlık çalışanının ise sıkıntılı günler yaşadı. Odunpazarı Belediyesi olarak sağlık çalışanlarına saygımızı ve minnetimizi göstermek için Vadişehir Mahallesi’ne bir park yapıyoruz. Bu yeter mi yetmez, o nedenle SES Eskişehir Şubesi ile yapmış olduğumuz protokol ile bir şiir ödülü düzenliyoruz. Hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına adayacağımız bu ödüle katılan şiirleri kitaplaştırarak ölümsüzleştirmek istiyoruz. Bu iş birliği nedeniyle SES Eskişehir Şubesi’ne ve yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Bütün Türkiye’yi de bu ödüle katılmaya çağırıyorum” dedi.“YİTİRDİKLERİMİZİ SONSUZLUĞA BU ŞEKİLDE TAŞIYABİLMEK ÇOK ANLAMLI”2020 yılını ülke olarak çok zor geçirdiğimizi ifade eden SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanı Umut Özge Yılmaz, sağlık çalışanlarının ise ekstra zorluklar yaşadığını vurguladı. 400’den fazla sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Yılmaz, SES olarak 1 yıl boyunca koşulların düzenlenmesi ve seslerini duyurabilmek için çok çaba sarf ettiklerini belirtti. Yılmaz konuşmasına şu sözlerine devam etti:“Yitirdiklerimizi geri getiremiyoruz, evet. Ama onların adına böyle bir ödül düzenlenmesi, onları sonsuzluğa bu şekilde taşıyabilmek ve anabilmek çok anlamlı. Odunpazarı Belediyesine de bu koşulları sağladığı ve bize destek olduğu için çok teşekkür ediyoruz. ”“ÖDÜL TÜRKİYE’DEKİ TÜM ŞİİR YAZANLARA AÇIK”Şiir ödülünü COVİD 19 salgınında hayatını kaybeden yaklaşık 400 sağlık emekçisini anmak ve onların aziz hatıralarını yaşatmak amacıyla gerçekleştirdiklerini söyleyen SES Eskişehir Şubesi Eş Başkanı Birtürk Özkavak, ödülün Türkiye’deki tüm şiir yazanlara açık olduğunu belirtti. Özkavak, “Bu adımlar ile hayatını kaybeden 400 sağlık emekçisini fiziken tekrar hayata döndürmek mümkün olmayacak, ama onların hatıralarını edebiyat dünyasında, şiirle yaşatmak, onları sonsuzluğa kadar anımsamak adına önemli bir adım atıyoruz. Odunpazarı Belediyemizin edebiyata verdiği desteği biliyoruz. Bu konudaki işbirliği için de Başkan Kurt’a bir kez daha teşekkür ediyorum. Eskişehir için de iyi bir ödül olacağını düşünüyorum. Umarım daha sonraki yıllarda da devam edecek bir ödlün ilk adımını başlatmış oluruz. Tüm şiir severlerin, şairlerin eserlerini bekliyoruz” diye konuştu. cumhuriyet.com.tr2021 Küresel Riskler Raporu açıklandı:İşte 2 yıl içerisinde gerçekleşmesi beklenenler!
2021 Küresel Riskler Raporu açıklandı: İşte 2 yıl içerisinde gerçekleşmesi beklenenler! 2021 Küresel Riskler Raporu'na göre, 2 yıl içerisinde gerçekleşmesi beklenen küresel tehditler arasında istihdam ve geçim krizleri, geniş çaplı gençlik hayal kırıklıkları, dijital eşitsizlikler ile ekonomik durgunluk başı çekiyor. Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Marsh Türkiye ve Zurich Sigorta iş birliğiyle hazırlanan 2021 Küresel Riskler Raporu'nun sonuçları, düzenlenen çevrim içi toplantıda açıklandı.Toplantıda konuşan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Barış Oran, son bir yıldır iş yapma, iletişim, alışveriş, eğitim gibi birçok alanda dijital dönüşümün etkilerinin yaşandığını ifade ederek, bu süreci verimli şekilde yönetme ve bu alanda atılacak adımları çok önemsediklerini söyledi.Yaşadıkları dönüşümün; avantajların yanı sıra yeni riskleri de beraberinde getirdiğini belirten Oran, dijitalleşme ve teknolojiye erişimdeki eşitsizliklere değindi.Oran, "Tıpkı aşılamanın eşit olmayan dağılımında gördüğümüz gibi birtakım toplumsal maliyetleri de beraberinde getiriyor. Bu alanda artacak eşitsizliğin toplumsal kırılganlığı artırması ve kapsayıcı toparlama ihtimalini zayıflatması önemli bir risk. Eğitim başta olmak üzere eşitsizliklerin neden olabileceği bu riskler, toplumun refahı için doğru yönetilmek zorunda." şeklinde konuştu.Raporun Kovid-19 kaynaklı risklere dikkati çektiğini kaydeden Oran, salgının son 10 yıldaki kazanımlara olumsuz etkilerine işaret etti.GELECEK 10 YILDA OLAĞANÜSTÜ HAVA OLAYLARI BEKLENİYORVerilen bilgiye göre, Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yıl yayımlanan Küresel Riskler Raporu'nda, Küresel Risk Algı Anketi sonuçlarından elde edilen diğer risklerle birlikte Kovid-19 salgınının yarattığı riskler geniş olarak ele alınıyor.Raporda, salgından çıkartılacak derslerden ve tarihsel risk analizinden yararlanarak dayanıklılığı artırmaya yönelik öneriler de sunuluyor.Olağanüstü hava olayları, dijital eşitsizlik ve siber güvenlik ilintili risklerin öne çıktığı raporda, kısa vadede salgınla tetiklenen sağlık, ekonomik ve teknolojik eşitsizliklerin toplumsal uyumun ve genç neslin üzerinde oluşturabileceği baskıya dikkati çekiliyor. İklim değişikliğinin kaçınılmaz sonuçları hakkında küresel iş birliğinin önemi de vurgulanıyor.Küresel Riskler Raporu 2021'de en son gerçekleştirilen Küresel Risk Algı Anketi'nin sonuçları paylaşılırken, büyüyen sosyal, ekonomik ve endüstriyel bölümlerin analizine, bunların birbirleriyle olan bağlantılarına ve toplumsal uyum ile küresel iş birliği gerektiren büyük küresel riskleri çözme becerisi üzerindeki etkilerine yer veriliyor. Raporda, salgından çıkartılacak derslerden ve tarihsel risk analizinden yararlanılarak dayanıklılığı artırmaya yönelik öneriler bulunuyor.Rapora göre, gelecek 10 yılda gerçekleşme olasılığına göre en önemli riskler arasında olağanüstü hava olayları, iklim değişikliğinin iyileştirilmesi konusunda başarısızlık ve insan kaynaklı çevresel hasar, dijital eşitsizlik ve siber güvenlik başarısızlıkları yer alıyor. Bu sürede etkisinin şiddetine göre en önemli riskler arasında bulaşıcı hastalıklar en üst sırada yer alırken, bunu iklim değişikliğinin iyileştirilmesi konusunda başarısızlık ve diğer çevresel riskler izliyor. Bunun yanı sıra kitle imha silahları, geçim krizleri, borç krizleri ve bilgi teknolojileri altyapısının çökmesi de bulunuyor.İSTİHDAM VE GEÇİM KRİZLERİ KRİTİK BİR TEHDİT HALİNİ ALACAKSöz konusu risklerin dünya için ne zaman kritik bir tehdit haline geleceğine bakıldığında, en yakın tehditler arasında (büyük olasılıkla gelecek 2 yılda gerçekleşmesi beklenenler) istihdam ve geçim krizleri, geniş çaplı gençlik hayal kırıklıkları, dijital eşitsizlikler, ekonomik durgunluk, insan yapımı çevresel zararlar, toplumsal uyumun yok olması ve terörist saldırılar yer alıyor.Varlık balonları, fiyat istikrarsızlığı, emtia şokları ve borç krizleri gibi ekonomik riskler, 3-5 yıllık zaman diliminde belirgin bir şekilde öne çıkıyor. Bunu devletler arası ilişkiler ve çatışmalar gibi jeopolitik riskler izliyor. 5-10 yıllık zaman dilimini ise biyolojik çeşitlilik kaybı, doğal kaynak krizleri ve iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık gibi çevresel risklerle birlikte kitle imha silahları, teknolojik ilerlemenin olumsuz etkileri ve devletlerin veya çok taraflı kurumların çöküşü gibi riskler domine ediyor.EKONOMİK KIRILGANLIK VE TOPLUMSAL BÖLÜNMELER ARTACAKRapora göre, sağlık, eğitim, finansal istikrar ve teknolojideki temel eşitsizlikler; krizin belirli grupları ve ülkeleri orantısız bir şekilde etkilemesine yol açtı. Sadece 2 milyondan fazla ölüme neden olmakla kalmayan Kovid-19'un ekonomik ve uzun vadeli sağlık etkileri, yıkıcı sonuçlar doğurmaya devam ediyor.Salgının ekonomik şok dalgası, eşitsizliği ani bir şekilde artıracak ancak eşitsiz bir toparlanma riski de artabilecek. Sadece 2020'nin ikinci çeyreğinde 495 milyon çalışma saatine eş değer iş gücü kaybı yaşandı. 2020'de sadece 28 ekonominin büyümesi bekleniyor.Küresel Risk Algı Anketi'ne yanıt verenlerin yaklaşık yüzde 60'ı, "bulaşıcı hastalıklar" ve "geçim krizlerini" dünyaya yönelik en büyük kısa vadeli tehditler olarak tanımladı.Ekonomiler salgının şoku ve uyarısından çıkarken, şirketler bir sarsıntıyla karşı karşıya kalıyor. Gelişmiş ekonomilerde durgunluk, gelişen ve gelişmekte olan pazarlarda kaybedilen potansiyel, küçük şirketlerin çökmesi, büyük ve küçük şirketler arasındaki uçurumun genişletilmesi, pazar dinamizminin azalması ve eşitsizliğin artması uzun vadeli sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmayı zorlaştırıyor.Tüm bunlara rağmen hükümetler ve değişen bir iş ortamı öngören şirketler için üretkenliği ve sürdürülebilirliği artıracak akıllı, temiz ve kapsayıcı büyümeye yatırım yapma fırsatları bulunuyor.GENÇLER HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORKovid-19, 4. sanayi devrimini hızlandırarak insan etkileşiminin, e-ticaretin, çevrim içi eğitimin ve uzaktan çalışmanın yaygınlaşmasını sağladı. Bu değişimler, salgından çok sonra bile toplumu dönüştürecek ve tele çalışma ile hızlı aşı geliştirme yeteneği gibi büyük faydaları beraberinde getirecek.Ancak bu değişimler aynı zamanda durumu daha da kötüleştirme ve eşitsizlik yaratma riski de taşıyor. Dijital eşitsizlik, ankette "kritik bir kısa vadeli tehdit" olarak değerlendirildi.Dijital sıçrama bazı gençlere fırsatlar sağlarken, birçok genç hala istihdam sorunu yaşıyor. Dünya çapında genç yetişkinler, 10 yılda ikinci büyük küresel krizlerini yaşıyor. Çevresel bozulmaya, finansal krizin sonuçlarına, artan eşitsizliğe ve endüstriyel dönüşümün aksamasına maruz kalan bu nesil, eğitimleri, ekonomik beklentileri ve akıl sağlığı açısından ciddi zorluklarla karşı karşıya...Küresel Risk Algı Anketi'ne göre, "gençlik hayal kırıklığı" riski, küresel topluluk tarafından büyük ölçüde ihmal ediliyor ancak kısa vadede dünya için kritik bir tehdit haline gelecek. Şimdiki nesil, gelecekteki fırsatlardan mahrum kalırsa ve bugünün ekonomik ve politik kurumlarına olan inançlarını kaybederse, büyük çabalarla elde edilmiş toplumsal kazanımlar kaybedilebilir.İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ RİSKİ BÜYÜYORİklim değişikliği, yıkıcı bir risk olmaya devam ediyor. Dünya çapında karantinalar küresel emisyonların 2020'nin ilk yarısında düşmesine neden olsa da daha önce elde edilen kanıtlar, emisyonların geri dönebileceği konusunda uyarıyor. Daha yeşil ekonomilere geçişin, salgının şokları geçene kadar ertelenemeyeceği görülüyor.Salgına verilen tepkiler, istikrarı tehdit eden yeni iç ve jeopolitik gerilimlere neden oldu. Dijital bölünme ve gelecekteki "kayıp nesil", sınırlar içindeki sosyal uyumu test etme eğiliminde. Küresel Risk Algı Anketi katılımcıları "devletlerin çökmesi" ve "çok taraflılığın çökmesi" risklerini kritik uzun vadeli tehditler olarak değerlendiriyor.Katılımcılar, 3-5 yıl içinde dünya için kritik tehditler olarak tahmin edilen "devletler arası ilişkilerin kırılması", "devletler arası çatışmalar" ve "kaynak jeopolitikleşmesi" ile işaretlenmiş zorlu bir jeopolitik görünüme dikkati çekiyor. DAHA İYİ YOLLAR MEVCUTDikkate değer kararlılık, iş birliği ve inovasyon örneklerine rağmen çoğu ülke, küresel salgın sırasında kriz yönetiminin bazı yönleriyle mücadele etti. Kesin dersler çıkarmak için erken olsa da Küresel Riskler Raporu, Kovid-19'a verilen yanıtın 4 temel alanına bakarak küresel hazırlık durumunu yansıtıyor. Bu alanlar; "kurumsal otorite", "risk finansmanı", "bilgi toplama ve paylaşma" ile "ekipman ve aşılar" olarak sıralanıyor.Rapora göre, krizden alınacak dersler; risk süreçleri ile risk kültürünü geliştirmek yerine karar vericilerin bir sonraki salgına nasıl daha iyi hazırlanabileceklerini anlamalarını sağlarsa dünya, bir sonraki krizi tahmin etmek yerine yine son krizi planlayacak.Salgına verilen tepki; ülkelerin, şirketlerin ve uluslararası topluluğun genel dayanıklılığını güçlendirmek için 4 yönetişim fırsatı sunuyor. Bu fırsatlar arasında "risk etkilerine ilişkin bütüncül ve sistem tabanlı bir bakış açısına sahip analitik sistemler formüle etmek", "ulusal liderliği ve uluslararası iş birliğini teşvik etmek için yüksek profilli risk şampiyonlarına/savunucularına yatırım yapmak", "risk iletişimini iyileştirmek ve yanlış bilgilerle mücadele etmek" ve "riske hazır olma konusunda yeni kamu-özel ortaklığı biçimlerini araştırmak" bulunuyor. AAAnkara Valiliği'nden kar uyarısı
Ankara Valiliği'nden kar uyarısı Ankara Valiliği, Twitter hesabından kentte etkili olması beklenen kar yağışına karşı tedbirli ve dikkatli olunması yönünden uyarıda bulundu. /Archive/2021/3/23/164541839-rgh.jpgAnkara Valiliği, kentte etkili olması beklenen kar yağışına karşı dikkatli ve tedbirli olunması yönünde uyarıda bulundu.Ankara Valiliği'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Meteorolojik verilere göre bu gece ve çarşamba sabah saatlerinde kar yağışının etkili olacağı tahmin edildiğinden meydana gelmesi muhtemel ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don olayına karşı vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmasını rica ederiz" denildi.Meteorolojik verilere göre bu gece ve çarşamba (yarın) sabah saatlerinde kar yağışının etkili olacağı tahmin edildiğinden meydana gelmesi muhtemel ulaşımda aksamalar, buzlanma ve don olayına karşıvatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmasını rica ederiz. pic.twitter.com/czPFWB2jI1— T.C. Ankara Valiliği (@AnkaraValiligi) March 23, 2021 cumhuriyet.com.trDünyada son 10 yılın en iyi takımlarıarasında 3 Türk ekibi var!
Dünyada son 10 yılın en iyi takımları arasında 3 Türk ekibi var! İstatistiklere göre Fenerbahçe 65'inci, Beşiktaş 79'uncu, Galatasaray ise 111'inci sıradan listeye girdi. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray, dünya futbolunda son 10 sezonun en iyi takımları listesinde yer aldı.Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS), dünya futbolunda 2011-2020 yılları arasındaki en iyi 140 kulübün yer aldığı bir liste hazırladı.Listenin zirvesinde, bu yıllar arasında 2877 puan toplayan İspanya temsilcisi Barcelona yer alırken, rakibi Real Madrid 2782 puanla ikinci, Almanya temsilcisi Bayern Münih ise 2594,5 puanla üçüncü oldu.Listede, Süper Lig'den 3 takıma yer verildi. Fenerbahçe 1310 puanla 65'inci, Beşiktaş 1229 puanla 79'uncu, Galatasaray ise 1104,5 puanla 111'inci sırada yer aldı. AABülent Ecevit'in doktoru Prof. Dr. Zileli yaşamınıyitirdi
Bülent Ecevit'in doktoru Prof. Dr. Zileli yaşamını yitirdi Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'in doktoru Prof. Dr. Turgut Zileli (98), Ankara'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 5 Kasım 2006'da yaşamını yitiren Bülent Ecevit'in tedavisini yürüten ve Türk nöroloji camiasında 'hocaların hocası' olarak anılan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Zileli, dün akşam saatlerinde tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Hastanesinde çoklu organ yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalında uzun süre çalıştıktan sonra 24 yıl da Başkent Üniversitesinde görev yapan Prof. Dr. Zileli'nin, 3 aydır hastanede tedavi gördüğü belirtildi.NÖROLOJİ DERNEĞİNDEN BAŞSAĞLIĞI MESAJITürk Nöroloji Derneği, Prof. Dr. Zileli'nin ölümüyle ilgili başsağlığı mesajı yayımladı.Mesajda, "Ülkemizde nörolojinin gelişimi ve tüm ülkeye dağılan nörologların yetişmesinde çok değerli katkı ve emeği olan hocamız Prof. Dr. Turgut Zileli'yi 22 Mart 2021 tarihinde kaybetmiş bulunuyoruz. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlayan akademik hayatını, 1997 yılından günümüze kadar Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde genç doktor ve uzmanların eğitiminin çok önemli olduğunu her zaman vurgulayarak özveri ile sürdüren değerli hocamızı daima saygıyla ve sevgiyle, onun yetiştirdiği doktorlar olarak gururla anacağız. Tüm nöroloji topluluğunun başı sağ olsun" denildi./Archive%5C2021%5C3%5C23%5C164033279-bulent-ecevitin-doktoru-hayatini-kaybetti_2.jpgProf. Dr. Turgut Zileli'nin cenazesi, yarın ikindi namazı sonrası Bilkent Doğramacızade Ali Sami Paşa Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecek. DHAEdirne Belediye BaşkanıGürkan'dan 'işkence' iddialarına yanıt
Edirne Belediye Başkanı Gürkan'dan 'işkence' iddialarına yanıt Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi bir barda kadeh kaldırıp, şarkı söylediği görüntüleri çeken Şükrü Benli'ye şantaj ve işkence yaptırdığı yönündeki iddialara tepki gösterdi. Gürkan, Bulgaristan'a kaçan Benli'yi Türkiye'ye gelip, adalet karşısına çıkmaya davet ederek, "Türk adaletine güveniyorsan neden kaçaksın? Yargılanmaktan neden kaçıyorsun?" dedi. Edirne'de yaşayan Şükrü Benli, 'kişisel verileri hukuka aykırı olarak yaymak' suçundan koyulduğu cezaevinden şartlı tahliye edildikten sonra Bulgaristan'a kaçtı. Hakkında aynı suçtan başka davalar da bulunan Benli, kendisini darbettirdiği iddiasıyla avukatı aracılığıyla Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'dan şikayetçi oldu. Açılan soruşturma sonunda müşteki-sanık olan Başkan Gürkan hakkında 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'birden fazla kişi tarafından gece vakti birlikte yağma' ve 'nitelikli cinsel saldırı' suçlarından 50 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama halen Edirne 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ederken, Başkan Gürkan Benli'ye şantaj ve işkence yaptırdığı iddialarına tepki gösterdi.Partisinin il binasında, CHP İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ve parti üyesi avukatlarla birlikte basın açıklaması yapan Başkan Gürkan, büyük bir bilgi kirliliği yaratıldığını belirterek, "Bu kişi hakkında çocuğun istismarı da dahil olmak üzere bir çok konuda hüküm vardır. Bu şahıs, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından 'çocuk tacizcisi' olarak hüküm giymiş bir şahıstır" dedi."TÜRK ADALETİNE GÜVENİYORSAN, NEDEN KAÇAKSIN?"Müşteki-sanık olarak yargılandığı davada Türk adaletine güvendiğini belirten Gürkan, "Bu kişi konuşmasında utanmadan diyor ki; 'Türk adaletine güveniyorum.' Hepimiz güveniyoruz Türk adaletine. Türk adaletine güveniyorsan neden Bulgaristan'dasın, kaçaksın? Hakkında verilen bu kadar mahkumiyetten ve derdest dosyalarda yargılanmaktan neden kaçıyorsun? Herkese soruyorum; Size bir şeyler yapıldı, işkenceler yapıldı, cinsel istismar yapıldı, böyle iddianız var. Bunu nasıl kanıtlarsınız? Mahkemeyle. Adalete güven böyle olur. Mahkeme bu kanun kaçağına ne diyor; 'Gel, şu tarihte adli tıp seni bekliyor, muayeneni ol, iddialarını kanıtla'. Bu kanun kaçağı ne yapıyor, gelmiyor. Niçin gelmezsiniz? Asıl soru bu; Bir mahkemelere güvenmiyorsunuzdur, iki adli tıpa güvenmiyorsunuzdur. Üç ve en önemlisi kendinize güvenmiyorsunuzdur, çünkü söyledikleriniz doğru değildir" diye konuştu."AKLANACAĞIMDAN EMİNİM"Gürkan, şunları ifade etti."Bu sözde adalet savaşçısına sesleniyorum; Adalete güven Bulgaristan'da saklanmakla, kanun kaçaklığıyla olmaz, hakimin karşısına çıkmakla olur. Hakkındaki iddialardan korkusu olan adaletten kaçar. Ben adaletten kaçmadım, kaçmayacağım çünkü ben adaletten korkmuyorum. Yaptıklarımdan aklanacağımdan eminim. Beraatımı ispatlamak için Türk yargısının huzurundayım. Sen de gel, adalete olan saygını ve güvenini bütün Edirne halkı görsün ve senin sana yapıldığını iddia ettiğin suçları ortaya koymanın tek yolu hakimin karşısına çıkmak." DHAMetin Akpınar ve Müjdat Gezen’den 27 Mart Dünya Tiyatro Günübildirisi
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’den 27 Mart Dünya Tiyatro Günü bildirisi Her yıl 27 Mart’ta kutlanan Dünya Tiyatro Günü'nün ulusal bildirisi, bu yıl Müjdat Gezen ve Metin Akpınar tarafından kaleme alındı. İki usta sanatçının kaleme aldığı bildiride, “Tiyatro insanla yapılır, insanca yapılır, insanlar için yapılır. Tiyatro insanlığın vazgeçilmezidir. İnsansız tiyatro, tiyatrosuz insan olmaz” ifadelerine yer verildi. Uluslararası Tiyatrolar Birliği tarafından 1961 yılında ilan edilen 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde ulusal ve uluslararası bildiriler yayımlanıyor. Dünya Tiyatro Günü ulusal bildirisi, bu yıl Müjdat Gezen ve Metin Akpınar tarafından kaleme alındı. Bu yılki ulusal bildiriyi iki usta ismin yazmasını, ITI Üniversiteler Türkiye Temsilcisi Bilkent Üniversitesi Bölüm Başkanı Jason Hale ve ITI Türkiye Temsilciliği Yönetim Kurulu üyeleri Ayşe Emel Mesci, Turan Oflazoğlu, Engin Uludağ ve Savaş Aykılıç kararlaştırdı.Dünya Tiyatro Günü uluslararası bildirisini ise İngiliz tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu Helen Mirren yazdı.Sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar tarafından kaleme alınan bildiride, “Biz bize benzeyen insanlarla üç yüz elli bin yıldır yeryüzündeyiz. Ancak insanı insan yapan, bilimdir, sanattır, tiyatrodur. Ana malzemesi insan olan bu meslekte, iyi insandan iyi yazar, iyi yönetmen, iyi oyuncu çıkartmak daha kolaydır” ifadeleri yer aldı.Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın 27 Mart Dünya Tiyatro Günü mesajı şöyle:"27 Mart Dünya Tiyatro Günü sanat emekçilerine, sanatseverlere kutlu olsun. Dionysos şenlikleriyle başlayıp gelişen tiyatro, asırlardır varlığını sürdürüyor. Merkezinde insan olan bu sanat, insan var olduğu sürece yaşayacak.Edebiyatın en içten bölümlerinden biri olan Tiyatro Edebiyatı’nda, oyun yazarlarına çok gereksinim var. Onlarsız olmaz. Tıpkı seyirci olmadan tiyatro olmayacağı gibi…Oyuncu – Seyirci – Oyun Yazarı.Biz bize benzeyen insanlarla üç yüz elli bin yıldır yeryüzündeyiz. Ancak insanı insan yapan, Bilimdir, Sanattır, Tiyatrodur.Ana malzemesi insan olan bu meslekte, iyi insandan iyi yazar, iyi yönetmen, iyi oyuncu çıkartmak daha kolaydır.Biz değerler sıralamasında, genelde sanatı en üst sıraya koyarız. Özelde tiyatroyu, sanata en yakın düzeyde düşünüyoruz. Çağımızda; üreme içgüdüsü, beslenme içgüdüsü tatmin olduğunda mutlu olanlara başka popülasyonlara verilen adı veriyoruz. Ancak üreme, beslenme açlıklarından başka açlıklar duyanlara, onları üretip onları tükettiğinde mutlu olanlara insan diyoruz.Bilgi iletişim çağı ne kadar gelişirse gelişsin, algoritmalar, yapay zekâlar nereye ulaşırsa ulaşsın, Tiyatro insanla yapılır, insanca yapılır, insanlar için yapılır…TİYATRO İNSANLIĞIN VAZGEÇİLMEZİDİR.İNSANSIZ TİYATRO, TİYATROSUZ İNSAN OLMAZ.Ve güzelim tiyatro kültürü biz insanlar burada olduğumuz sürece yaşamaya devam edecek.”CUMHURBAŞKANI'NA HAKARETTEN YARGILANMIŞLARDIHalk TV’de Uğur Dündar’ın sunduğu programda sarf ettikleri sözler gerekçe gösterilerek “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla hapisle cezalandırılmaları istenen Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın yargılandığı davanın ikinci duruşmasında savcı mütalaasını açıklayarak iki sanatçının da cezalandırılmasını talep etmişti.Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlan iddianamede iki sanatçı için 4'er yıl 8'er aya kadar hapis cezası talep ediliyordu.Müjdat Gezen ile Metin Akpınar, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla yargılandıkları davada 1 Mart'ta beraat etmişti. cumhuriyet.com.trArdahan'da mutasyonlu virüs arttı, pazar yerleri kapatıldı
Ardahan'da mutasyonlu virüs arttı, pazar yerleri kapatıldı Ardahan'da artan mutasyonlu koronavirüs vakaları sebebiyle ilçe bazlı tedbirler alınmaya başladı. Vali Hüseyin Öner, tedbirler kapsamında Göle ilçesinde pazarların hıfzıssıhha kurul kararı ile bir hafta süreliğine kapatıldığını bildirdi. Ardahan’da koronavirüs hasta sayısında son bir haftada artışlar yaşanması üzerine ilçe bazlı yeni tedbir kararları alınmaya başladı. Tedbirler kapsamında Göle ilçesinde mutasyonlu virüs oranında ki artışa bağlı olarak hayvan pazarı ve halk pazarı bir hafta süre ile kapatıldı.Tedbirlere ilişkin açıklamada bulunan Vali Öner şunları söyledi:“Denetim çalışmalarımızla birlikte ilimiz genelinde hastalığın seyrine ve vakaların seyrine göre ilçe bazlı kararlar alıyoruz. Göle ilçemizde son bir haftada mutasyonlu virüs artışı söz konusu oldu. Bu hafta orada hayvan pazarını ve halk pazarını bir haftalık süre ile yapılmaması yönünde karar alındı. İlerleyen süreçte de ciddi vaka sayıları veya mutasyonlu virüse rastlanması halinde ilçe bazlı uygulamalarımızı devam ettireceğiz." DHA