Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 06.23.2025, 03:55 AM (GMT)

News - Haberler

CHP'li Sertel açıkladı: Haydarpaşa Garılokantası15 yıllığına kiralandıyarım asrıbuldu

CHP'li Sertel açıkladı: Haydarpaşa Garı lokantası 15 yıllığına kiralandı yarım asrı buldu figure > CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Sayıştay'ın TCDD tarafından kiraya verilen 1250 taşınmazla ilgili önemli usulsüzlükler tespit ettiğini açıkladı. Haydarpaşa Garı’ndaki aylık cirosu 266 bin TL olan ünlü restoranın aylık 4 bin 720 TL'ye kiralandığını vurgulayan Sertel, yıllardır zarar eden TCDD’nin 2019 yılı zararının ise 2 milyar 546 milyon 895 bin TL'ye ulaştığını söyledi. TBMM KİT Komisyonu CHP Grubu sözcüsü Sertel, Sayıştay’ın TCDD 2019 yılı raporuna yansıyan bulgulardan bazılarını paylaştı. 2016 yılında 2 milyar 516 milyon 615 bin TL, 2017 yılında 2 milyar 644 milyon 270 bin TL, 2018 yılında 3 milyar 466 milyon 217 bin TL ve 2019 yılındaki 2 milyar 546 milyon 895 bin TL zararla birlikte TCDD'nin son 4 yıldaki zarar toplamının 11 milyar 174 milyon 447 bin TL'ye ulaştığını açıklayan Sertel, kiraya verilen taşınmazlar konusunda da bilgiler verdi.Sertel, Sayıştay'ın TCDD tarafından kiraya verilen bin 250 adet taşınmazın kira ücretlerinde, kira sürelerinde ve kira artış oranlarında önemli usulsüzlükler yapıldığına ilişkin tespitler yaptığını aktardı. Sayıştay raporlarına göre her yıl veya sözleşme bitimlerinde ihaleye çıkılması gerekirken taşınmazların 50 yılı bulan sürelerde aynı kişilere düşük bedelle verildiği, kira artışlarında TÜFE yerine ÜFE endeksinin baz alındığı bu nedenle kurumun her yıl milyonlarca lira zarara uğratıldığını vurguladı.15 YILLIĞINA KİRALANDI YARIM ASRI BULDUSertel'in aktardığı raporda, İstanbul Tarihi Haydarpaşa Garı’nda faaliyet gösteren ünlü restorandan da örnek verilerek, 1970 yılında 15 yıllığına Gar Lokantası olarak kiraya verilen işletmenin sözleşmesinin 50 yıldır devam ettirildiğine ve 241 metrekarelik alanın cirosuna oranla çok düşük bedelle kiralandığına dikkat çekildi. Konuyla ilgili Sayıştay raporuna yansıyan tespitleri paylaşan Sertel, şunları söyledi:“Haydarpaşa Garı’nı kültür ve sanata açarak halkın yararına kullanmak isteyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne vermeyenler TCDD’nin taşınmazlarını yıllardır birilerine peşkeş çekmişler. Tarihi Haydarpaşa Garı’nda 1970 yılından bu yana faaliyet gösteren firmanın 2019 yılı ilk 9 ayında 2,4 milyon TL (aylık 266 bin TL) hasılat elde ettiği anlaşılmış, buna mukabil aynı dönem için sadece 42 bin 480 TL (aylık 4 bin 720 TL) kira bedeli alındığı tespit edilmiş. TCDD, bu tarihi yeri adeta çerez parasına vermiş ve ne kirayı yükseltmek için ne de ihale ile başkalarına vermek için adım atmamış. Yıllarca aynı firmaya ihalesiz olarak kiralamış. Üstelik 2010 yılında 12 m2 açık alanın daha bu işletmeye kiralandığı, 2013 yılında 12 m2’lik alanın 30 m2’ye 2017 yılında da ise 210 m2’ye çıkarıldığı tespit edilmiş. Sayıştay açık açık ‘bin 250 adet taşınmazı çok ucuza veriyorsunuz, hukuksuz şekilde süre uzatımı yapıyorsunuz, kurumu zarara uğratıyorsunuz’ diyor. Biz de TCDD yönetimine sesleniyoruz; kimin malını kimlere peşkeş çekiyorsunuz? Hesabını vereceksiniz.”1. BÖLGEDE KİRADA 10.5 MİLYON ZARARRaporda TCDD 1. Bölge Müdürlüğü tarafından kiraya verilen diğer işyerleri ile ilgili de usulsüzlüklerin aktarıldığını vurgulayan Sertel’in açıklaması şöyle:“TCDD 1. Bölge Müdürlüğü tarafından kiraya verilen ve ticari işletme olarak kullanılan taşınmazların kira artış oranlarının sözleşmelerine göre yurtiçi üretici fiyat endeksine göre belirlenmesi gerekirken tüketici fiyat endeksine göre belirlendiği ve bunun sonucunda eksik kira artış oranı uygulanarak kurumun yaklaşık 10,5 milyon TL gelir kaybına uğradığı belirtiliyor. Sayıştay kurumun 2019 yılı kira gelirinin 64 milyon olduğunu, kiralamaların usulüne ve piyasa şartların uygun yapılması halinde bu gelirin kat be kat artacağını vurguluyor. Her yıl milyarlarca lira zarar eden kurumdaki bu usulsüzlükler giderildiğine kurumun kar etmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Bunu da bizim iktidarımızda tüm halkımız görecek. Yandaşlara ve ranta akıtılan musluklar kesildiğinde bütün KİT’ler yeniden ayağa kalkacak.” ANKA

Harvard'lıprofesör: 'Uzaydaki ilk yaşam işareti 2017'de keşfedildi'

Harvard'lı profesör: 'Uzaydaki ilk yaşam işareti 2017'de keşfedildi' figure > Uzaydaki akıllı yaşamın ilk işareti Dünya’ya ulaştığında insanlık muhtemelen gökyüzünde dev bir UFO görmeyecek. İlk işaret yüksek ihtimalle uzaylı bir medeniyetin çöpü olacak. Harvard Üniversitesi’nin Astronomi Bölümü başkanı Avi Loeb, bu çöpün zaten insanlığa ulaştığına inanıyor.26 Ocak’ta çıkması beklenen "Dünya Dışı: Dünyanın Ötesinde Akıllı Yaşamın İlk İşareti)" adlı kitabında profesör, son zamanlarda Güneş Sistemi’nde dolaşan bir nesnenin sıradan bir kaya parçası olmadığını, aslında uzaylı teknolojisinin ürünü olduğuna dair tezler ortaya atıyor.Independent Türkçe'nin aktardığına göre, Güneş Sistemi'nin dışından geldiği tespit edilebilen ilk yıldızlararası nesne unvanını alan 'Oumuamua, 25 ışıkyılı uzaktaki bir yıldızdan, Vega yönünden geldi ve 2017'de Robert Weryk tarafından keşfedildi.Gökbilimciler nesnenin yörüngesinden yola çıkarak Güneş’in kütle çekimiyle bağı olmadığı sonucuna vardı. Bu da nesnenin, Güneş Sistemi’nden yalnızca geçtiği anlamına geliyor. Bilim insanları ilk başta bunun sıradan bir kuyruklu yıldız olduğunu düşündü. Ancak Loeb, bu varsayımın olası bir keşfi engelleyebileceğini düşünüyor:"Bir mağara adamı cep telefonu görse ne olurdu? Hayatı boyunca kayalar görmüştü ve bunun sadece parlak bir kaya olduğunu düşünebilirdi."Loeb sonunda başka bir olasılığı gündeme getirdi: "Bu bir kuyruklu yıldız değil, uzaylı medeniyetinin teknolojisine ait bir atık olabilirdi."Loeb’in bu sonuca ulaşmasının bir dizi nedeni var. Bunlardan ilki nesnenin boyutları. Bilim insanları yapılan incelemelerin ardından, nesnenin başta düşünüldüğünden en az 5 ila 10 kat daha uzun olduğunu fark etti. Nesne bir tür puro şeklindeydi. Şimdiye kadar görülen ve doğal yoldan oluşan hiçbir uzay nesnesine benzemiyordu.Loeb, kitabında şöyle yazıyor:"Dahası, 'Oumuamua sıradışı denebilecek kadar parlak. Güneş Sistemi’ndeki tipik bir göktaşından veya kuyruklu yıldızlardan en az 10 kat daha yansıtıcı."Ancak Loeb’in düşüncesini destekleyen en önemli bulgu, cismin sıradışı hareketiydi. Loeb, “Güneş’ten bu denli uzağa itilmesi, işte anahtar nokta buydu” diyor.Normalde uzayda dolaşan bir nesne, Güneş’e yaklaştıkça daha hızlı hareket ediyor. Zira Güneş, kendine çektiği nesneyi önce büyük ölçüde hızlandırıyor, sonra da onu diğer yönden dışarı atarak uzaklaştırıyor ve bu esnada da yavaşlatıyor.Ancak 'Oumuamua bu beklenen yörüngeyi izlemiyor. Loeb, nesnenin Güneş’ten uzaklaşırken “istatistiksel açıdan önemli ölçüde" hızlandığını yazıyor. Diğer bir deyişle, Güneş’in çekim kuvvetinin yanında nesneyi iten başka bir kuvvet daha mevcut.Loeb, butür anormal davranışların sonucunda 'Oumuamua'nın rastgele bir kuyruklu yıldız olma ihtimalinin, yaklaşık katrilyonda bir olduğunu hesapladı. Bu da onu yeni bir hipotez oluşturmaya itti.Astronomi profesörü ve meslektaşları, Oumuamua'nın aslında puro yerine çok ince bir disk şeklinde olduğunu varsaydı. Böylece Güneş’ten uzaklaşırken neden hızlandığını açıklayacak yelken benzeri bir yapıya sahip olduğunu öne sürdü.Loeb, cismin amacından tam olarak emin değil. Ama uzun zaman önce bir uzaylı uygarlık tarafından kullanılan bir tür navigasyon şamandırası görevi gören "uzay çöpü" olabileceğini tahmin ediyor. Loeb “uzay çöplerinin” önemini şöyle açıklıyor:"Uzaylı medeniyetlerini bulmanın tek yolu, ünlülerin çöplerini araştıran araştırmacı gazeteciler gibi, uzaylıların çöplerini aramaktır." cumhuriyet.com.tr

Kraliyet'te Prenses Diana gerginliği: "Harry ve William'ın arasıbozulacak"

Kraliyet'te Prenses Diana gerginliği: "Harry ve William'ın arası bozulacak" figure > Birleşik Krallık'ta Kraliyet ailesini yakından takip eden bir uzmana göre Prens Harry ve Prens William'ın anneleri Prenses Diana nedeniyle 2021'de arası açılacak. Independent Türkçe'nin Page Six'e dayandırdığı haberine göre gazeteci Phil Dampier, Prens Harry'nin annesi Diana'yla birlikte görüldüğü çocukluk fotoğrafını Archewell sitesinde yayımlamasının abi ve kardeşi birbirine düşürebileceğini belirtti.Prens Harry ve Meghan Markle'ın birlikte kurdukları kâr amacı gütmeyen internet sitesinde yer alan fotoğraf şu ifadelerle paylaşıldı:"Ben annemin oğluyum."Dampier bahsi geçen fotoğrafa dair şunları söyledi:"Harry Diana'yı herhangi bir hayır işi ya da ticari girişim için ona (William'a) danışmadan kullanırsa William'ın bir miktar endişeleneceğini düşünüyorum ve Harry'nin annesinin ikonik statüsünü kullanıyormuş gibi görünmesinden mutlu olacağını sanmıyorum. Ayrıca Harry'nin kendisini 'annesinin oğlu' diye nitelemesi ama Prens Charles'tan hiç bahsetmemesi de dikkate değer."Sussex Dükü ve Düşesi Prens Harry ve Meghan Markle bu yıl hem Netflix hem de Spotify'la yayın anlaşması imzalamış ve bu anlaşmaların Kraliyet ailesi içinde rahatsızlık yarattığı aktarılmıştı.Özellikle Netflix'in The Crown dizisinde Kraliyet ailesini tasvir etme biçimi epey tartışma yaratmış ve Netflix'ten dizide yaşanan olayların kurgu olduğunu belirten bir ibare eklemesi istenmişti.  cumhuriyet.com.tr

Kültür merkezi inşaatında yangın

Kültür merkezi inşaatında yangın figure > Arnavutköy'de yapımı devam eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'ye ait kültür merkezi inşaatında yangın çıktı. İnşaat alanında çıkan ve metrelerce havaya yükselen alevlere itfaiye müdahale etti. Yangın, saat 16.00 sıralarında Yunus Emre Mahallesi 30 Ağustos Caddesi üzerinde İBB'ye ait kültür merkezi inşaatında çıktı. Kültür merkezinin bulunduğu inşaat alanında henüz bilinmeyen nedenden dolayı çıkan yangında alevler kısa sürede metrelerce havaya yükseldi. Çevredekilerin durumu bildirilmesi üzerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri kısa sürede müdahale ederek yangını söndürdü. Sokağa çıkma kısıtlaması olmasına rağmen çok sayıda vatandaş yangını izlemek için dışarıya çıktı.  Sokağa çıkan vatandaşlar, polis ekiplerinin uyarısının ardından evlerine geri döndü. Yangınla ilgili soruşturma sürüyor. DHA

CHP'li Ağbaba'dan emekli maaşlarıiçin kanun teklifi

CHP'li Ağbaba'dan emekli maaşları için kanun teklifi figure > CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, emekli maaşlarının en az ‘asgari ücret’ seviyesinde artırılması için TBMM'ye kanun teklifi verdi. Ağbaba, “Asgari ücret alan çalışanlar yaşam savaşı verirken, emeklilerin hemen hepsi yoksulluk seviyesinin altında yaşamını sürdürmektedir. Bu gidişle virüsten ölmeyen emekliler de açlıktan ölecek” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, emeklilerin yaşadıkları ekonomik sorunları gündeme taşıdı. Emekli maaşlarıyla ilgili hazırladığı kanun teklifini Meclis'e sunan Ağbaba, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesinde olması gerektiğinin altını çizdi.Ağbaba, koronavirüs salgının en çok etkilediği kesimler arasında yaşlı nüfus ve emeklilerin olduğunu işaret ederek, şunları söyledi: "Bir yandan Covid-19 yüksek risk grubunda olmaları, bir yandan da düşük gelirleri nedeniyle en kırılgan toplumsal gruplardan birini emekliler oluşturmaktadır. Hastalığa yakalanmamak için dengeli beslenmeleri gereken belli yaş grubundaki insanlar, gelir düşüklüğü nedeniyle dengeli beslenmeyi bırakın açlıkla mücadele edecek durumdadır. Evden çıkmayın denilen yaşlıların bu gidişle evden sadece ölüsü çıkacak."‘EN AZ ASGARİ ÜCRETE EŞİTLEYECEK BİR ZAM DÜŞÜNÜLMELİ’Ağbaba, emeklilerin gıda harcamalarının yanı sıra barınma, ısınma, elektrik, su gibi sabit giderlerini ödemekte zorladığını vurguladı. Enflasyonun açıklanmasını beklediklerini belirten Ağbaba, "Bakalım emekli aylıklarına ne kadar zam yapacaklar. En az asgari ücrete eşitleyecek bir zam düşünülmeli. Emekli aylıklarına geçen yıl yapılan zam, enflasyondaki hızlı yükselişi karşılamadığı gibi eriyip neredeyse yok olma seviyesine gelmiştir" dedi. ‘HEPİMİZLE DALGA GEÇİYORLAR’Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son 1 yıl içerisinde gıdadaki artışı aktaran Ağbaba, "Madde sepetine göre mercimeğin fiyatı yüzde 59, yumurtanın fiyatı yüzde 76, ayçiçek yağının fiyatı yüzde 34, kuru fasulyenin fiyatı yüzde 35, makarnanın fiyatında yüzde 19 artmış. Gıda fiyatları böyle artarken enflasyonu pinpon topundan hesaplıyorlar. Hepimizle dalga geçiyorlar" diye konuştu. ‘VİRÜSTEN ÖLMEYEN EMEKLİLER, AÇLIKTAN ÖLECEK’Döviz kurundaki artışla birlikte doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarında da yüzde 100'e yakın artış yaşandığını ve emeklilerin etkilendiğini söyleyen Ağbaba, "Sadece pandemiden değil gitgide derinleşen ekonomik krizden de en çok payını alan ve etkilenen kesim emekliler olmuştur. Emekli aylıklarının çok düşük seviyede olduğu ülkemizde, asgari ücret alan çalışanlar yaşam savaşı verirken, emeklilerin hemen hepsi yoksulluk seviyesinin altında yaşamını sürdürmektedir. Bu gidişle virüsten ölmeyen emekliler de açlıktan ölecek" dedi.DUL, YETİM MAAŞLARI DA ARTIRILMALIEmeklileri de kapsayan temelden bir sosyal güvenlik reformu yapılması gerektiğini belirten Ağbaba, acil bir önlem olarak en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine yükseltilmesinin gerektiğini vurguladı. Ağbaba teklifinde, emekli aylıklarına göre hesaplanan dul ve yetim haksahibi aylıklarının da bu oranda artırılmasını öngörürken, salgın sürecinde emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara çare olabileceğini ifade etti. ANKA

İmamoğluçifti, 2021’içocuklarla karşıladı

İmamoğlu çifti, 2021’i çocuklarla karşıladı figure > İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek Kaya İmamoğlu, 2021’in ilk günlerinde, “Yuvamız İstanbul Online Oyun Grupları Projesi”nin 4’ncü dönem katılımcısı minik öğrencilerle bir araya geldi. İmamoğlu faaliyetle ilgili "Şehrimizin neresinde olursa olsun, böylesi bir paylaşım, böylesi bir birliktelik aslında çocuklarımızın gelecekte de bir arada olmalarına dair müthiş bir ışık” derken eşi Dilek İmamoğlu da 'bir ülkenin gerçekten geleceğini kurtarmak için yapmamız gereken en önemli adımlardan bir tanesi eğitim' ifadelerini kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Başkan Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu’nun geliştirdiği ve koordinatörlüğünü üstlendiği proje kapsamında, pandemi sürecinde evlerinden çıkamayan çocuklara yönelik online oyun etkinlikleri düzenlemişti. İlki 22 Nisan-12 Haziran 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Yuvamız I·stanbul Online Oyun Grupları Projesi” kapsamında, öğretmenler, hafta ic¸i her gu¨n, ortalama 8 c¸ocuktan olus¸an 3’erli gruplar ile bulus¸up, etkinlikler yapıldı. /Archive/2021/1/3/164404661-819f2a9be21c608c.jpg30 dakika su¨ren etkinlikler, telekonferans yöntemiyle çevrimic¸i oturumlar şeklinde gerçekleştirildi. Büyük ilgi gören projeye, gelen yoğun talep üzerine, devam edildi. Projenin, 4’ncü dönem oturumlarının başlangıcı öncesinde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve proje koordinatörü Dilek Kaya İmamoğlu’nun katılımıyla, çevrimiçi tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Sanal toplantıda, 150’ye yakın katılımcı öğrenci, aileleri ve öğretmenler ile İBB yöneticileri hazır bulundu.DİLEK İMAMOĞLU: “KATKIM VARSA; NE MUTLU BANA”Toplantının açılış konuşmasını yapan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Şengül Altan Arslan, her geçen gün büyüyen projenin, yeni sponsorluklarla daha da güçleneceğini aktardı.Proje koordinatörü Dilek Kaya İmamoğlu ise duygularını, “Bu güzel günde bir arada olmaktan dolayı çok mutluyum. Online oyun gruplarımızın 4’ncü dönem açılışında birlikte olmak, çok keyif ve gurur verici. Böyle güzel bir olaya hizmet etmek, özellikle eğitim alanında benim en çok ilgi duyduğum, sevdiğim ve bir ülkenin gerçekten geleceğini kurtarmak için yapmamız gereken en önemli adımlardan bir tanesi olan eğitim alanında, benim de birazcık katkım olduysa, ne mutlu bana. Oyun gruplarının başlamasında, ilerlemesinde bize katkı sunan sevgili Şengül Hanım’a, Sosyal Hizmetler. Daire Başkanı’mız Yavuz Bey’e (Saltık), siz sevgili öğretmenlerime, sevgili çocuklarıma ve tabii ki Belediye Başkanı’mıza gerçekten yürekten teşekkür ediyorum” sözleriyle dile getirdi.DİLEK İMAMOĞLU: “DEVAM EDECEK”Velilerin, çocuklarının eğitimini önemsemelerinin ve onları desteklemelerinin önemine dikkat çeken Dilek Kaya İmamoğlu, “4’ncü dönem oyun grubumuz, 2021’in ilk dönem oyun grubu. 8 haftalık süreyle; toplam 6 dönem olacak oyun grubumuzun ilk grubu. O yüzden çok önemli. Geçen dönemlerden daha farklı olarak, 2 kuruluşla yapmış olduğumuz anlaşmalar neticesinde, daha da ilerleyerek devam edecek. Dileğimiz; çocukların en güzel, en kaliteli ve en etkili şekilde zamanlarını geçirebilmeleri; anneleri ve babalarıyla birlikte bu zamanları kaliteli olarak geçirebilmeleri. Bu anlamda, gerçekten çok değer verdiğim eğitim alanında, sevgili öğretmenlerime buradan bir kere daha teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.EKREM İMAMOĞLU: “ÇOCUKLARIMIZIN MORALİ BÜYÜYOR”“Ben de eşimin bütün söylediklerine elbette katılıyorum” diyen İBB Başkanı İmamoğlu ise, “Başından beri Dilek, bu sürece çok inanıyordu ve buna katkı sunacağını hep dile getiriyordu. Bazen bizim bunu hayal etmemiz güç olabilir. Çünkü, sanıyorum bu annelere has bir durum. Bunun ne kadar etkili olacağını ve ne kadar işin büyüyeceğini, çocuklarımızın bundan faydalanacağını belki daha iyi hissediyorlar. Ama bugün görüyorum ki; hem gerçekten buradaki bütün ailelerin yüzlerinde çok güzel bir gülümseme var hem de çocukların gözleri ışıl ışıl. Çok güzel çocuklarımız var. Eğleniyorlar, bilgi paylaşıyorlar. Veliler, birbiriyle tanışıyor. Muhtemeldir ki, veliler, birbirleriyle tanıştığında, belki deneyimlerini aktarıyorlar. Çocuklarımızın morali büyüyor, birbirleriyle olan iletişimi artıyor. Şehrimizin neresinde olursa olsun, böylesi bir paylaşım, böylesi bir birliktelik aslında çocuklarımızın gelecekte de bir arada olmalarına dair müthiş bir ışık” ifadelerini kullandı.“ON BİNLERE ULAŞMALI”“Eşim Dilek’in bu atılımı, arkadaşlarımın, Şengül Hanım’ın, Yavuz Bey’in ve bütün buradaki eğitimci kadroların bu işe inanması, müthiş bir sonuç doğurdu” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:“Bence, on binlere ulaşmalı. Daha büyütülmeli. Ne teknik donanım gerekiyorsa, yanındayız. Çünkü, şunu biliyoruz: Sadece pandemi gününde doğan bir ihtiyaç olsa da çocuklarımızın dijital alanda çok meraklı olduğunu biliyoruz. Belki de bu alanda, onların ilgisini çekecek güzel işler yapmamız, çocuklarımızın bilgisayarı daha verimli kullanmalarına da sebep olacak. Daha canlı olacaklar. Hepsini çok öpüyorum. Bütün çocukları, Allah korusun; onların güzel bir geleceği olsun. Böyle cesur ve gerçekten donanımlı bir yaşam diliyorum hepsine. İstanbul olarak da bu zemini hazırlamak, sorumluluğumuz. Yuvamız İstanbul da bunun önemli bir parçası.”VELİLERDEN TEŞEKKÜRKatılımcı çocuklarla renkli sohbetler gerçekleştiren İmamoğlu çifti, velilerle de sohbet etme olanağı buldu. Katılımcı veliler, “Öncelikle çocukları, kadınları ve anneleri düşündüğünüz için çok teşekkür ediyoruz. Çocuklarımızın yüzlerinin gülmesi gerçekten bizleri çok memnun ediyor” sözleriyle İmamoğlu çiftine teşekkürlerini iletti. cumhuriyet.com.tr

MSB: "Kahraman komandolarımız, her türlüarazi ve iklimşartlarında daima göreve hazır"

MSB: "Kahraman komandolarımız, her türlü arazi ve iklim şartlarında daima göreve hazır" figure > Milli Savunma Bakanlığı, sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Bakanlık hesabından yapılan paylaşımda, "Kahraman komandolarımız, her türlü arazi ve iklim şartlarında daima göreve hazır" denildi. Milli Savunma Bakanlığının (MSB) sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Kahraman komandolarımız, her türlü arazi ve iklim şartlarında daima göreve hazır. Kars/Sarıkamış’ta konuşlu 9’uncu Komando Tugay Komutanlığımız tarafından ‘Zorlu Kış Şartlarında Barınma Eğitimleri’ başarı ile icra edildi" ifadeleri kullanıldı./Archive/2021/1/3/161726975-msb-kahraman-komandolarimiz-her-turlu-arazi-ve-iklim-sartlarinda-daima-goreve-hazir_1.jpg/Archive%5C2021%5C1%5C3%5C161727569-msb-kahraman-komandolarimiz-her-turlu-arazi-ve-iklim-sartlarinda-daima-goreve-hazir_2.jpg İHA

EYP ile yakalananşahıs 'uyuşturucu satıcılarıtehdit ediyor' dedi, serbest kaldı

EYP ile yakalanan şahıs 'uyuşturucu satıcıları tehdit ediyor' dedi, serbest kaldı figure > İzmir’in Konak ilçesinde, dün el yapımı patlayıcı (EYP) ile yakalanan 2 şüpheli, polisteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Zanlı İ.İ.'nin (31) "uyuşturucu satıcıları tarafından tehdit edildiğini, bu nedenle patlayıcı bulundurduğunu" söylediği öğrenildi. İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın başlattığı 'Narko Alan' projesinde görevli polis memurları, dün, 830 Sokak'ta yürüyen İ.İ.'yi şüphe üzerine durdurdu. Uyuşturucu ticareti, otodan hırsızlık, uyuşturucu kullanma, bıçaklı yaralama, silahlı yaralama ve yağma gibi birçok suçtan poliste suç kaydı bulunan İ.İ.'nin üzerinde yapılan aramada, ceketinin cebinden 10 santimetre uzunluğunda çivi ile güçlendirilmiş el yapımı patlayıcı çıktı. İ.İ. gözaltına alınarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.  Şüpheli, sorgusunda el yapımı patlayıcıyı kasten yaralama, uyuşturucu kullanma ve ruhsatsız silah bulundurma gibi suçlardan poliste kaydı bulunan A.T.A.'dan (29) aldığını söyledi. Polis ekipleri, A.T.A.'nın Tuzcu Mahallesi'ndeki evine operasyon düzenledi. Adreste yapılan aramada, 15 santimetre uzunluğunda çivi ile güçlendirilmiş EYP ve pompalı tüfek ele geçirildi.Şüpheli İ.İ.'nin ifadesinde, uyuşturucu satıcıları tarafından tehdit edildiğini söylediği ve bu sebeple kendini korumak için patlayıcıya ihtiyaç duyduğunu söylediği belirtildi. Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. DHA

Sokağaçıkma kısıtlamasıhiçe sayıldı... Bağdat Caddesi doldu taştı

Sokağa çıkma kısıtlaması hiçe sayıldı... Bağdat Caddesi doldu taştı figure > Sokağa çıkma kısıtlamasına rağmen Bağdat Caddesi'ndeki kalabalık dikkat çekti. Kısıtlamaya rağmen dün güzel havayı gören vatandaşlar, Caddebostan Sahili'ne akın etmişti. Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ise 86 kişiye cezai işlem uyguladığını açıkladı. Ancak kesilen cezalar fayda etmedi. Bugün de benzer kalabalık, bu defa sahilde değil, Bağdat Caddesi'nde vardı. Kimi vatandaş köpeğini gezdirmek için dışarıda olduğunu söylerken, kimi vatandaşlar ise fırına gitme bahanesiyle yürüyüşe çıktığını itiraf etti. FIRINA GİDECEĞİM Her zamanki standart yalanlar, “Fırına gidip geleceğim. O yüzden çıktım.  Fırına gitmeyi bahane edeceğim ne yapayım? diye konuşan Meriç Korkut, "Hava alıp geleceğiz. Herkes aynı yalanı söylüyor biz de onu söylüyoruz. Evim buraya yakın" ifadelerini kullandı.KÖPEĞİNİ GEZDİRMEK İÇİN ÇIKANLAR DA VARDI Köpeğini gezdirmek için sokağa çıktığını söyleyen Suat Sezgin, “Resmi gazetede hayvanların ihtiyaçları için dışarıya çıkılabileceği yayınlandı. Evim ileride zaten, 500 metre yürüyüp tekrar evime döneceğim" dedi. /Archive%5C2021%5C1%5C3%5C161432383-sokaga-cikma-kisitlamasi-hice-sayildi...-bagdat-caddesi-doldu-tasti-_2.jpg“EVİN İÇİNDE KAFAYI YEDİK"Bir başka vatandaş ise, “Gideceğim peynir, zeytin, domates alacağım. Ne yiyeceğim? Bir hava alayım. Evin içinde kafayı yedik. Bu gidişle Kozyatağı'na akıl hastanesine yatırın beni diyeceğim. O hale geldik. Hepimiz kafayı yedik, evin içinde otur otur… Mahkumsun. Bu makul bir şey mi? Şu bankta oturmak yasak. Demin otururken polisler geldi, 'oturma amca' dediler. Bankta oturunca ne oluyor ya? Bunun cevabını versin bir bilim adamı" diye konuştu.  DHA

UEFA’nın Kuzeyülkeleri için yeni turnuva planı

UEFA’nın Kuzey ülkeleri için yeni turnuva planı figure > UEFA’nın Avrupa’nın kuzeyinde yer alan ülkelerin takımlarının katılacağı yeni bir turnuva oluşturmayı planladığı belirtildi. UEFA’nın Avrupa’nın kuzeyinde yer alan ülkelerin takımlarının katılacağı yeni bir turnuva oluşturmayı planladığı belirtildi.Daily Record’da yer alan haberde, UEFA’nın 20 takımdan oluşan ve Atlantic League adı verilen turnuvayla UEFA organizasyonlarına kuzey liglerinden katılacak takımları seçmeyi hedeflediği belirtildi. 20 takımlı ligde İsveç, Danimarka, Norveç, İrlanda Cumhuriyeti ve İskoçya’dan takımların yer alacağı ifade edilirken ligin Amerikalı yatırım bankası JP Morgan tarafından finanse edileceği kaydedildi. Ligin oluşturulması halinde 350 milyon Euro’ya yakın bir gelir beklendiği, Avrupa’nın kuzeyinde yer alan takımların finansal açıdan daha çok desteklenmesinin amaçlandığı belirtildi. Haberde UEFA’nın yerel organizasyonlarla görüşme yaptığı bilgisi verilirken UEFA’nın bu lige katılacak takımların ligde alacağı sıralamaya göre Şampiyonlar Ligi veya Avrupa Ligi’ne gidecek takımları belirlemek istediği kaydedildi. Haberde ayrıca UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in şu demeçlerine yer verildi, ‘’ Yerel ligleri önemsiyoruz ve federasyon başkanlarıyla görüşmeler yapıyoruz. Gün geçtikçe birçok ülke bölgesel lig ihtimalini daha fazla düşünüyor. Çünkü böyle bir organizasyonda kulüplerin değeri, sponsorlukları ve elde ettikleri televizyon gelirleri artacak. UEFA’nın prensip olarak yerel liglerle alakalı bir sorunu yok. Asıl sorun bu liglerden takımların Avrupa’daki organizasyonlara nasıl katılacağı. UEFA bunu çözmek zorunda. Ulusal şampiyonaları yok edecek bölgesel ligler oluşturmak istemiyoruz. Bölgesel ligler ciddi düşünmemiz gereken projeler ve henüz somut bir karar almadık ancak bunu düşünüyoruz. cumhuriyet.com.tr

Kayyım rektör Bulu hakkında intihal iddiası

Kayyım rektör Bulu hakkında intihal iddiası figure > Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun akademik çalışmalarında intihal (çalıntı) yaptığı iddiası gündeme getirildi. Bulu'nun Uluslararası Bilgi Tabanlı Geliştirme Hakemli Dergisi’nde yayınlanan makalesinde, başka bir çalışmanın özet bölümünü aynı şekilde kullanıldığı öne sürüldü. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan (kayyım) Boğaziçi Rektörü Melih Bulu'nun hakkında akademik alanda yazdığı makaleyle ilgili intihal (çalıntı) olduğu iddiası gündeme geldi.Melih Bulu, Şehir Üniversitesi’nde çalıştığı dönemde 2011 yılında bir makale kaleme aldı. Uluslararası Hakemli Dergi'de yayınlanan makalenin adı "Measuring competitiveness of cities: Turkish experience" (Şehirlerin rekabet gücünü ölçmek: Türkiye deneyimi) idi.Makalenin 269’uncu sayfasında ise, 2004 yılında 3 araştırmacı tarafından yine Uluslararası Hakemli Dergi'de yayınlanan "The environment and the entrepreneurial city: searching for the urban 'sustainability fix' in Manchester and Leeds (Çevre ve girişimci şehir, Manchester ve Leeds içerisinde kentsel sürdürülebilir çözümünü arıyor)" çalışmasından yaptığı alıntının intihale girdiği öne sürüldü.Alıntı yapılan makelenin özet bölümünün bir kısmında ise çalışmanın genel hattı şu şekilde belirtiliyor:‘Sanayi sonrası şehirlerde ekonomik kalkınma politikalarının, kentsel elitlerin ekolojik etkileri yönetme becerisine ve kentsel alanın içinden ve dışından yayılan çevresel taleplere bağlı olduğuna dair birçok kanıt var.’Melih Bulu ise 2011 yılındaki yaptığı çalışmada, daha önce yayınlanan makalenin özet bölümünü kendi araştırması içerisinde aynen kullanılıyor. Kendi yazdığı makalesinde “While et al .., 2004” şeklinde atıfta bulunuyor. Uluslararası Hakemli Dergilerde ise genelde bu formatlar ASA, APA ve MLA gibi ayrılıyor.İddiaya konu olan makaleler şu şekilde:/Archive/2021/1/3/155213584-intihal1.jpg/Archive/2021/1/3/155257209-intihal2.jpgDOKTORA TEZİNDE KOPYALA-YAPIŞTIR İDDİASIMelih Bulu’nun doktora tezi için de aynı iddialar gündeme getirildi. Bulu, araştırmasında, “(Gulati, Nohria ve Zaheer,2004)” şeklinde kaynak belirtiyor. Fakat akademik çalışmalarda doğrudan alıntıların da belirli formatlarda gerçekleşmesi gerekiyor. Burada Bulu’nun yine ‘tırnak’ ifadesini kullanmadığı ve özgünlük açısından paragraf kısıtlamasını geçtiği görülüyor./Archive/2021/1/3/155342880-doktora2.jpg Gizay Çelik




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter