News - Haberler

Av. FigenÖzler Merder: SezenÜnlükurtarılabilirdi

Av. Figen Özler Merder: Sezen Ünlü kurtarılabilirdi KONUK YAZAR | İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi Üyesi Av. Figen Özler Merder, Cumhuriyet'in Egesi için yazdı... Sezen Ünlü...     17 Yaşında daha çocuk, hamile, hayatta kaldığı yıl başına nefret ve hiddet dolu 16 bıçak darbesi ile katledildi. Aslında bu çocuk şiddet ve ölümle imam nikahı ile evlendirildiği gün tanıştı. Ailesi çocuk yaşta imam nikahı ile evlenmesine karşı çıkmadı. Basına yansıyan bilgilere göre, daha öncede katilinden defalarca şiddet tehdidi almış, defalarca darp edilmiş ve en son 6284 sayılı yasa gereği 2 ay süre ile tedbir kararı aldırmıştı. Bu çocuk,ayrılmak istiyorum dediği için sokak ortasında katledildi.Aile yapısını bozuyor diye, kadın cinayetleri durmadı diye, hiç ilgisi olmadığı halde sözleşme fesh edilmesi istenilirken, bu konunun ihtimalinin konuşulması bile uygulamada verilen tedbir kararlarının süresinin  kısalması ve tedbir kararlarının nitelik olarak zarar görmesine sebep olmuştu. Bir sözleşmeyi imzalayınca elbette ki jet hızıyla herşey hallolmayacak, kadına şiddet bitmeyecekti, ama vatandaşın devletinin insan hakları, kadına ve çocuğa şiddet konusunda hassasiyetini ve çabasını görmesi açısından bu insan hakları sözleşmesinin imzalanmış olması çok ciddi bir adımdı. Olması gereken,  6284 sayılı yasanın etkin şekilde uygulanmasını sağlamak, sözleşmeyi feshetmek yerine tüm ilkelerin yeniden gözden geçirilmesini, ona göre politika üretilmesini, çok daha etkin cezalar verilmesini sağlamak, mağduru daha ciddi şekilde korumak, elektronik kelepçe uygulamasını  çoğaltmak, yasa gereği açılması gerekli sığınma evi sayısını ideale ulaştırmak, en önemlisi ana okulundan toplumsal cinsiyet eşitliğini bir ders olarak okutmak ve benimsetmektir.Bu fesh kararı biz hukukçulara göre, usul ve esas açısından geçersiz olsa da gelinen noktada,kadın ve çocuk kendini daha çaresiz hissedecek, şiddet uygulayanların ise cüretine cüret katılacaktır. Nitekim bir haftada 9 kadın daha katledildi. Henüz ülkemizde kadına şiddet bu denli ciddi bir konuyken, 6284 sayılı yasa bu sözleşme gereği başlangıç adımıyken, imzalanması konusunda bizler gurur duyarken, tüm ilkelerin ışığında daha da etkin politika ve yasa üretmek gerekirken sözleşmeden çekilmek gerçekten inanılmaz ve insan hakları konusunda vahim bir durumdur. Bu çocuk, yasalar ve koruma tedbirleri etkin uygulansa idi, İstanbul Sözleşmesi'nin ilkeleri benimsense, şiddet uygulayan alacağı cezalardan ürkseydi, fail, çocuk yaşta biriyle evlenmesinin yanlışlığının bilincinde olsaydı...Sezen, kurtulabilir miydi? Evet kurtulabilirdi... cumhuriyet.com.tr

İzmir’de antik taşocağıbulundu

İzmir’de antik taş ocağı bulundu İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Köyü'nde Helenistik ve Roma dönemlerinde kullanıldığı düşünülen bir taş ocağı bulundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de desteklediği dört yıllık yüzey araştırmalarında ortaya çıkan Tırazlı-Kesikkaya Antik Taş Ocağı'dan, Smyrna Antik Kenti'ne breş blok ve sütunlar taşınıyordu. İzmir'in Karabağlar ilçesine bağlı Tırazlı Köyü'nde antik taş ocağı bulundu. Tırazlı-Kesikkaya Antik Taş Ocağı'nın, Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun olarak kullanıldığı düşünülüyor.Smyrna Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Akın Ersoy, bu ocaktan çıkarılan kabaca işlenmiş taş blokların, mevcut dere yatakları da kullanılarak kızaklarla denize indirildiğini ve deniz yoluyla mavnalarla Smyrna/İzmir Limanı'na nakledildiğini söyledi.Aynı zamanda İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışan Doç. Dr. Ersoy, taş malzemeyi ocaktan çıkarmanın ve inşaat alanına nakletmenin oldukça emek isteyen ve maliyetli bir iş olduğunu dile getirerek “Antik Çağ’da günümüzdeki Kemeraltı ile örtüşen antik limana ulaştırılan taş bloklar olasılıkla uygun bir alanda, günümüz konteyner depolama alanları gibi bir alanda depolanır ve sonrasında kağnılarla inşaat alanına taşınırdı. Örneğin Smyrna Agorası’na ulaştırılır ve ince işçilikleri yapıldıktan sonra yapının mimari projesinde belirlenen yerde kullanılır veya yerleştirilirdi” dedi./Archive/2021/3/27/165603017-3.jpgSMYRNA'NIN TAŞ İHTİYACINI KARŞILAMIŞDoç. Dr. Ersoy Antik Çağ’da kentlerin yer seçiminde önemli bazı kriterler göz önüne alındığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Örneğin kentin inşasında gerekli olan kil, kum ve kereste ihtiyacının nerelerden ve nasıl karşılanacağına ilişkin analizler yapılır, aynı zamanda kentin surlarının, tiyatro, tapınak, agora gibi anıtsal yapıların inşasında gerekli olacak mermer ve benzeri taş ocaklarının yerleri de belirlenirdi. Dönemin şehir plancıları, mimarları ve taş ustaları kentin ihtiyaçlarını ve tedarik noktalarını tek tek tespit ederlerdi.” Antik Çağ’ın anıtsal yapılarında taş ocaklarının önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ersoy, “Tırazlı-Kesikkaya Taş Ocağı’nın da Helenistik Dönem'in başında, Smyrna Kenti'nin Kadifekale-Kemeraltı ekseninde kuruluşundan itibaren kullanılmış olan bir taş ocağı olduğu anlaşılıyor. Ele geçen seramik buluntular ve yerinde kesilmi ş halde korunmuş olan blok ve sütunlar özellikle Roma Dönemi’nde giderek büyüyen ve zenginleşen Smyrna'nın, bu durumuna paralel olarak sayıları artan görkemli anıtsal yapılarının ihtiyacını karşılamak üzere bu taş ocağının daha da aktif olarak kullanıldığı anlaşılıyor” dedi.Doç. Dr. Ersoy tek bir ocağın, büyük bir kentin yapılarının taş ihtiyacını karşılayamayacağını, bunun dışında başka ocakların da varlığını bildiklerinin altını çizerek “Ancak Smyrna Agorası'nda tespit edilen breşik rekristalize kireçtaşı birçok sütunun bu ocaktan geldiği anlaşılıyor” diye konuştu./Archive/2021/3/27/165604876-2.jpg"TARİHSEL COĞRAFYAYA SAHİP ÇIKILMALI"Günümüzde olduğu gibi antikçağda da kent merkezinin çevresinde çeşitli donatıların yer aldığını belirten Doç. Dr. Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu anlamda Smyrna'nın kırsalında değirmenler, çiftlikler, köyler, taş ocakları, su kaynakları ve kaleler bulunmaktadır. Kentlerin bu donatılara sahip kırsal alanları o kentin tarihsel coğrafyası olarak tanımlanır.  Bu tür alanlar veya donatılar, antik kentin tarihsel mirasını ve birikimini oluşturur. Ne yazık ki günümüzde tehdit altındalar ve kentlerin tarihsel hafızasının bir parçası olan bu alanların korunması gerekir. Başlangıç olarak bu noktaların sit alanı olarak tescili yapılmalıdır. Sonrasında çevre sakinleri ve ilgili icracı makamların bu tür alanlara sahip çıkması gerekir" dedi.Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi tarafından yürütülen yüzey araştırması 2019’da sona erdi. İZMİR / Cumhuriyet

Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. köprüde hisse devriniÇinli bankalar destekleyecek

Kuzey Marmara Otoyolu ve 3. köprüde hisse devrini Çinli bankalar destekleyecek İstanbul'da 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyol projelerinin hisse devrinde Çinli bankalar rol almayı kabul ettiği belirtildi. Hisse devrinde gereken 1.6 milyar dolarlık kredinin finansmanını Çinli bankalar karşılayacak. 2019’un sonunda ön anlaşma sağlanan ancak pandemi sebebiyle sürece ara verilen hisse devrinde İstanbul'da 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyol projesinin orijinal kredisinin 1,6 milyar dolarlık refinansmanı için birçok Çin bankası rol almayı kabul ettiİstanbul Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu işletmesinin devrinde Çinli yatırımcılar büyük Çinli bankalardan finansman desteği sağladı.Bloomberg'in haberine göre proje için 2013’te alınan 2,3 milyar dolarlık kredinin ödenecek kalan kısmının aralarında Industrial & Commercial Bank of China Ltd., Bank of China Ltd. ve China Merchants Bank Co. Ltd.’nin de bulunduğu Çinli bankaların sağlayacağı 1,6 milyar dolarlık finansman ile ödenmesi planlanıyor.Bloomberg'e konuşan kaynaklara göre yeni kredinin vadesi, imtiyaz hakkının dolmasından hemen önce 2027’de dolacak. Finansman Çin İhracat ve Kredi Sigorta şirketi Sinosure garantisi ile sağlanacak.3. KÖPRÜDE %51 HİSSE ALIMI ÖNGÖRÜLÜYOREn erken nisan ayında imzası atılabilecek olan anlaşma, China Merchants Group Ltd. çatısı altındaki altı kurumun Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yollarının işletmesinde yüzde 51 hissenin 688,5 milyon dolara satın almasını öngörüyor. IC Yatırım Holding kalan yüzde 49 hissenin sahibi olacak.Hisse devrinin gerçekleşmesi için Rekabet Kurumu onayı ve Türkiye dışından firmaların imtiyaz sahibi şirkette çoğunluk hissedarı olabilmesinin önünü açacak Cumhurbaşkanı kararının çıkması gerekiyor. Taraflar anlaşmanın Türk otoriteler tarafından engellenmeyeceği görüşünde. İki kaynağa göre anlaşmaya ilişkin konular Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Ankara ziyareti sırasında gündeme geldi. cumhuriyet.com.tr

İYİPartili Başkan paylaştı: "Lüks aracıile gelip gıda yardımıaldı"

İYİ Partili Başkan paylaştı: "Lüks aracı ile gelip gıda yardımı aldı" İYİ Parti Şanlıurfa İl Başkanı Fedai Çakmaklı, sosyal medya hesabı üzerinden tartışma yaratan bir video paylaştı. Çakmaklı'nın paylaştığı videoda, Şanlıurfa İhtisas Gıda İmalatçılar Kooperatif Başkanı Kureyşi Çelik bulunuyor. Çelik, söz konusu videoda AKP'li Haliliye Belediyesi'nin yardım merkezine aracıyla gelerek içi gıda dolu poşet alırken görülüyor. Görüntüleri sosyal medyadan yayınlayan İYİ Parti Şanlıurfa İl Başkanı Mehmet Fedai Çakmaklı, “Millet aç, Saray tok. Yardımlar fakire değil yandaşa yapılıyor. Son model aracı ile gıda yardımı alıyor. Bu da AKP'lerin fakiri” dedi. Yardım alan ise görüntülerin espri amaçlı çekildiğini söyledi. Videoda, Şanlıurfa’ya bağlı AKP’li Haliliye İlçe Belediyesi logolu poşeti alan Çelik, görüntüyü çeken kişinin “Altınızda son model jiple gelmişsiniz" sözüne karşılık "O fakirlerden birisi de benim" sözleriyle yanıt vermesi dikkat çekti. Görüntünün yayınlanması sonrasında sosyal medyadan açıklama yapan Kureyşi Çelik, “Görüldüğü üzere espiri amacıyla yapılan bir ikili diyalog var. Bunu başka yerlere çekmek algı oluşturmaktan başka bir şey değildir. Şahsıma yapmış olduğunuz yakıştırmayı üzülerek okudum. Bu millet herkesi tanır bilir. Bizim yaptıklarımız ve yapacaklarımız her zaman gözler önündedir” dedi. İYİ Parti Şanlıurfa İl Başkanı Mehmet Fedai Çakmaklı’nın paylaştığı görüntülerdeki diyalog şöyle: Kureyşi Çelik: Haliliye Belediyesini buradan tebrik ederim. Böyle hayırlı işler yaptığı için. Arkadaşlar aynı zamanda teşekkür ederiz. Görüntüyü çeken: Başkanım sözde hani bu gıdalar fakirlere gidiyordu.  Siz altınızda son model cip ile gelmişsiniz. Kureyşi Çelik: (Gülerek) O fakirlerden biri de benim. …. Kapat lan… Görevli: Geldi ki malı kontrol etmeye, gıda odacıları başkanı ya. Geldi ki malı kontrol etmeye temiz mal mı yoksa tarihi geçmiş mal mı? Kureyşi Çelik: Tahlile götürüyoruz. Görüntüyü çeken: Başkanım bunları çekiyorum. ANKA

Çiğli Belediyesi'nden bütünsel kalite için köklüdeğişim

Çiğli Belediyesi'nden bütünsel kalite için İzmir'de Çiğli Belediyesi, hizmet kalitesini artırmak ve vatandaşların memnuniyetini sürekli kılmak adına Bütünsel Kalite Yönetim Sistemini yönetsel ve operasyonel tüm iş süreçlerinde uygulamaya başladı. Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, çağın gereklerine uygun, dinamik, yenilikçi ve dijital dönüşüm odaklı belediyecilik anlayışıyla Çiğli Belediyesinde köklü bir kurumsal değişime öncülük ediyor. Strateji Geliştirme Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan Kalite Yönetimi ve Süreç Geliştirme ekibinin çalışmalara başlamasının ardından Bütünsel Kalite Yönetim Sistemi ve Sürekli İyileştirme anlayışını kurumun tamamında hakim kılmak amacıyla Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Ege Bölge Koordinatörlüğü tarafından belediye personellerine Kalite Yönetim Sistemi Temel ve Dokümantasyon eğitimleri verildi. TSE Uzmanı Hasan Sözkesen’in yönetiminde gerçekleştirilen eğitimlerde; Kalite Yönetim Sistemi Standartları, Kalite Yönetim İlkeleri, Kalite Sistem Dokümantasyonu, Kalite Sistem Prosedürleri, Proses ve Risk Yönetimi ve Kalite Yönetim Sistemi Standardı gibi temel konularda bilgilendirmede bulunuldu."HİZMETLERİMİZ PLANLI VE PROGRAMLI OLACAK"Yerel ve kamusal hizmet sağlayıcısı olan belediyelerin hizmet kalitesinin halkın yaşam kalitesiyle doğru orantılı olduğunu ifade eden Başkan Gümrükçü, “Hızlı nüfus artışı, kentleşme ve iklim değişikliği gibi değişken koşulları göz önünde bulundurarak, halkımızın yaşam kalitesini yükseltecek kurum içi gelişim ve değişim adımlarını bir bir atıyoruz. Bu doğrultuda ilk olarak, hizmet odaklı, hızlı, etkin ve verimli çalışan bir kurum kültürü oluşturmayı hedefliyoruz. Bu yapılanma ve kültürün, Bütünsel Kalite Yönetim Sistemi ile sağlanacağı bilinciyle Strateji Geliştirme Müdürlüğümüz bünyesinde Kalite Yönetimi ve Süreç Geliştirme ekibi oluşturduk. Ekibimiz kurumun tüm iş süreçlerini mercek altına alıp, 25 müdürlüğümüzün yönetici ve personelleriyle görüşmeler gerçekleştirdi. Müdürlükler bünyesinde yapılan her bir iş için detaylı süreç ve metot analizleri yapıldı. Yeni iyileştirme önerileri tespit edildi. Şu an gelinen noktada 25 müdürlüğün organizasyon şeması revize edilip,119 görev tanım formu oluşturuldu. Personellerimizin iş akışı, kullanacakları metotlar, çalışma koşulları, araç-gereçleri ve organizasyonel bağlantıları yeniden tanımlandı. Vatandaşlarımıza sunacağımız her hizmet, plan ve program dahilinde sürdürülebilir olacak. İhtiyaç ve sorunlara kalıcı çözümler sağlayacak. Böylece hayalini kurduğumuz herkesin mutlu ve huzurlu olduğu Çiğli’yi çok daha çabuk inşa edebileceğiz” dedi. İZMİR / Cumhuriyet

Belarus,şarkısözleri yüzünden bu yılkıEurovision'dan men edildi

Belarus, şarkı sözleri yüzünden bu yılkı Eurovision'dan men edildi Belarus, iki kez yarışma kurallarını ihlal eden şarkılar sunduğu için Eurovision Şarkı Yarışması'ndan men edildi. Reuters Belarus, iki kez yarışma kurallarını ihlal eden şarkılar sunduğu için Eurovision Şarkı Yarışması'ndan men edildi. Ancak aynı grubun sunduğu ikinci şarkı da, organizatörler tarafından uygunsuz bulundu. Galasy ZMesta adlı grup, hükümet karşıtı protesto eylemleriyle dalga geçmesiyle tanınıyor. Geçen yıl Belarus'ta Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko'nun zafer ilan ettiği tartışmalı seçimlerin ardından, ülke genelinde geniş kapsamlı protesto gösterileri düzenlenmişti. Belarus'un ilk şarkısı neden reddedildi? Galasy ZMesta'nın "I Will Teach You - Sana Öğreteceğim" adlı şarkısının sözlerinde "Sana hizaya gelmeyi öğreteceğim" gibi sözlerin yer alması, muhaliflerin tepkisine yol açmıştı. Çok sayıda kişi, şarkının Lukaşenko'nun eylemcilere gösterdiği sert tepkiyi meşru kılacağından kaygılıydı. Eurovizyon şarkı yarışmasını organize eden Avrupa Yayın Birliği (EBU) şarkının sözlerinin uygunsuz olduğunu kabul etti ve Belarus'a Mayıs ayındaki yarışmaya katılmak istiyorsa, bir başka şarkı sunması gerektiğini söyledi. Reuters Lukaşenko kararın siyasi olduğunu savundu. Tartışmaya Lukaşenko da katıldı ve "Bize bütün cephelerde baskı yapmaya başladılar, Eurovision'da bile. Bir başka şarkı yapacağız ve bunun tamamen siyasi olduğunu göreceksiniz" demişti. Eurovision'un organizatörleri ne yanıt verdi? Belarus yeni bir şarkı daha sundu, ancak bu şarkı da reddedildi. EBU'dan yapılan açıklamada, "kuruluşun yeni şarkının kabul edilebilirliğini dikkatle incelediği" belirtilirken, yeni şarkının da yarışmanın alet edilmemesi ve adının kirlenmemesi" kurallarına aykırı olduğu sonucuna varıldığı vurgulandı. Açıklamada "Maalesef Belarus Mayıs ayındaki 65. Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmayacak" denildi. BBC Türkçe

DSÖaçıkladı: Aşıdaöncelik verilmesi gereken meslek grubu

DSÖ açıkladı: Aşıda öncelik verilmesi gereken meslek grubu DSÖ ve bir grup uluslararası organizasyon, Covid-19 aşı uygulamalarında denizcilere ve uçak mürettebatına öncelik verilmesi için ülkelere çağrıda bulundu. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO),Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve Uluslarası Göç Örgütü (IOM) ile Cuma günü yaptığı ortak açıklamada, denizciler ve hava mürettebatının aşılamada "temel meslek grubu" olarak öncelikli olması gerektiğini söyledi. Açıklamada, denizcilere ve uçak mürettebatına seyahat ettikleri ülkelere giriş için bir koşul olarak Covid-19 aşısı kanıtı sunma ihtiyacının doğabileceğine işaret edildi. Ayrıca açıklamada, ülkelerin söz konusu meslek gruplarını "kilit çalışanlar" olarak tanımlanması gerektiği belirtilerek, "Denizcileri ve uçak mürettebatını kilit çalışanlar olarak tanımlamayan ülkelere çağrımızı yineliyoruz" denildi. Reuters

Bakan Kurum açıkladı: "Kanalİstanbul" imar planına onay

Bakan Kurum açıkladı: "Kanal İstanbul" imar planına onay Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Kanal İstanbul Projesi için artık imar planlarını onaylamış ve askıya çıkarmış bulunuyoruz" dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Çekmeköy Belediyesi'ndeki durum değerlendirme toplantısına katıldı. Bakan Kurum, İlçe Belediye Başkanı Ahmet Poyraz'dan ilçede devam eden projeler hakkında bilgi aldı. Bakan Kurum toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kurum, "Kanal İstanbul Projesi için artık imar planlarını onaylamış ve askıya çıkarmış bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.Bakan Kurum şöyle konuştu:"Kanal İstanbul projesine ilişkin daha önce 1/100 bin, 1/5 bin ve 1 bin uygulama imar planlarını askıya çıkarmıştık. Vatandaşlarımızdan gelen talepler, belediyelerimizden, kamu kuruluşlarından gelen talepler doğrultusunda yapılan itirazlar doğrultusunda bu itirazları değerlendirdik. 1/100 binlik planımızı geçen hafta itibariyle askıya çıkardık. 1/5 bin ve 1 bin uygulama imar planlarını da itirazları değerlendirmek, vatandaşlarımızın sorunlarını problemlerini çözerek İstanbul'umuza değerine değer katacak. Kanal İstanbul Projesi için artık imar planlarını onaylamış ve askıya çıkarmış bulunuyoruz. Bu çerçevede inşallah adımlarımızı da hızlı bir şekilde atmak suretiyle güzel İstanbul'umuza,  Kanal İstanbul projesini de kazandırıyor olacağız." DHA

Sağlıkçalışanlarıeylemde: 'İlliyet bağıdiye diye 391 sağlıkçalışanınıkaybettik'

Sağlık çalışanları eylemde: 'İlliyet bağı diye diye 391 sağlık çalışanını kaybettik' Sağlık Çalışanları Hak ve Mücadele Derneği (SAHADER) hayatını kaybeden sağlık çalışanları için Ulus Meydanı'nda bir araya geldi. Sağlıkçılar, "391 arkadaşımızı kaybettik. 'Meslek hastalığı, illiyet bağı' diye diye ne yazık ki haklarını veremedik. 2015 yılında sağlık çalışanları 3 asgari ücret maaş alırken bugün maaşları iki asgari ücret dahi etmemektedir" dedi. SAHADER, hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını anmak ve sağlık çalışanlarının yoğun çalışma koşullarını dile getirmek için bugün Ankara Ulus Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Sağlık çalışanlarının ekonomik koşullarına dikkat çekilen açıklamada, SAHADER Genel Başkanı Emin Çelik yaptığı açıklamada şunları söyledi:'İLLİYET BAĞI OLMADAN KORONA MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMELİDİR'“Bu salgın sürecinde yüksek enflasyon yüzünden sağlık çalışanları eksik beslenme, kötü barınma koşullarıyla birlikte daha kolay hastalanmakta Covid-19’u daha ağır geçirmektedir. Biz 391 arkadaşımızı kaybettik. Meslek hastalığı, illiyet bağı diye diye ne yazık ki haklarını veremedik. Onlar bizim sağlık şehitlerimizdir.  Bugün pandemi sürecinin başarılı şekilde geçmesinin tek sebebi sağlık çalışanlarının özverili çalışmasıdır. İlliyet bağı olmadan korona meslek hastalığı kabul edilmelidir.Yoksulluk sınırının üzerinde tek kalemde maaşa yansıyacak şekilde maaş almak istiyoruz. 2015 yılında sağlık çalışanları 3 asgari ücret maaş alırken bugün maaşları iki asgari ücret dahi etmemektedir. Bugün en fazla kadro yapısına sahip bakanlık Sağlık Bakanlığı’dır. Aynı birimde aynı yerde altı farklı sağlık kadrosunda sağlıkçılar çalıştırılmaktadır. Çarpık kadro yapılanmasını istemiyoruz."  ANKA

SON DAKİKA | Eskişehirspor'da 5 pozitif vaka

SON DAKİKA | Eskişehirspor'da 5 pozitif vaka Son dakika... Eskişehirspor’da 5 futbolcunun koronavirüs testlerinin pozitif çıktığı açıklandı. Eskişehirspor, 5 futbolcusunun koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı. Kırmızı siyahlı kulüpten yapılan açıklama şöyle; "Gürlife Hastanesi tarafından bugün tüm futbolcularımıza, teknik heyet ve A takım personelimize yapılan Covid-19 testleri neticesinde; 5 futbolcu ve 1 destek ekibi personelimizin test sonucunun pozitif olduğu tespit edilmiştir. Takımımızda hafta içerisinde 1 antrenörümüz ve 1 altyapı oyuncumuzun testinde de pozitif bulguya rastlanmıştı. Testi pozitif çıkan isimlerin takip, tedavi ve izolasyon süreci başlamış, tesislerimizde önlemler artırılmıştır." Takımımızın Covid-19 test sonuçları hakkında bilgilendirme pic.twitter.com/I06mFi5K6P — Eskişehirspor (@Eskisehirspor) March 27, 2021 cumhuriyet.com.tr

Antik kent Mardin'de, kripto parayla alışveriş

Antik kent Mardin'de, kripto parayla alışveriş Mardin'de, oto kiralama firmasınca kripto para ile alışveriş dönemi başlatıldı. Antik kent Mardin'in Artuklu ilçesinde, oto kiralama hizmeti sunan firma, bazı müşterilerin ücretini kripto parayla da tahsil etmeye başladı. 18 araçla kiralama hizmeti veren firma sahibi Sinan Ceylan, müşterilerinin kripto parayla ödeme yapmaya alıştığını söyledi. Ceylan, "Teknoloji çağındayız. Biz de buna ayak uydurmak için kripto parayla ödeme almayı kabul ettik. Halk bu uygulamayı çok sevdi. Mardin, turist çeken bir ilimiz. Biz de turistlere kolaylık sağlamak amacıyla kripto parayla ödeme almayı kabul ettik. Kesinlikle bu paralar kaybolmuyor. Kayıt altına alınıyor. Güven açısından hiçbir sorunu yok. Kripto paralar diğer paralardan daha hızlı işlem görüyor. 5 yıl sonra bu teknoloji daha da gelişir. Buna inanıyorum" diye konuştu. DHA

Boğaziçi gözaltılarında 46öğrenci serbest

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Boğaziçi gözaltılarında 46 öğrenci serbest Boğaziçi protestolarında LGBTİ bayrağı açtıkları için gözaltına alındıktan sonra dün Çağlayan Adliyesi’ne çıkarılan öğrencilere destek için gösteri yapmak isterken gözaltına alınan 52 öğrenciden 46'sı emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltı süreleri uzatılan 6 öğrencinin ise bugün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Boğaziçi Üniversitesi Kuzey Kampüsü önünde LGBTİ bayrağı taşıdıkları için gözaltına alınan 12 öğrenci ve onlara destek olmak için Bebek sahilinden kampüse yürümek isteyen 12 kişi gözaltına alınmış daha sonra Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne sevk edilmişlerdi.Destek için Çağlayan Adliyesi önünde toplanan yaklaşık 150 öğrenciden 52’si de burada gözaltına alınmıştı. İstanbul Adliyesi Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan 24 öğrenci adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı. O arkadaşlarına destek için Çağlayan Adliyesi önündeki gösteri sırasında gözaltına alınan öğrencilerden 46'sı emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltı süreleri uzatılan 6 öğrencinin ise  savcılık tarafından ifadeleri alınmak üzere Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilmesi bekleniyor.   ANKA