Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 07.10.2025, 04:42 AM (GMT)

News - Haberler

Sanayiciler, acil hukuk reformuçağrısıyaptı

Sanayiciler, acil hukuk reformu çağrısı yaptı Türkiye’nin işsizlik başta olmak üzere ekonomideki sıkıntılarını yeni yatırımlarla çözebileceğini belirten sanayi odası başkanları, yerli ya da yabancı yatırımcının haklarını koruyacak hukuk ve teşvik talep ettiğine dikkat çekti. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) çevrimiçi etkinliğinde bir araya gelen Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, acil hukuk reformu çağrısı yaptı.GÜVEN TESİS EDİLMELİÖzdebir, “Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar bize bu büyümeyi nasıl sağladınız diyerek özenenler vardı. Şimdi bazı sanayicilerimize ‘Avrupa Birliği ülkelerinin birinde şirket kurun. Bize faturayı buradan kesin’ önerisinde bulunarak kendilerini güvenilir hukuk sistemi içerisine taşımak isteyenler var. Bu konu başımızı ağrıtacak” dedi. Japonya’da bir yatırım sahibinin hukuki bir problemle, iflasla karşılaştığında parasının yüzde 98’ini geri alabildiğinin altını çizen Özdebir, “Dünya ortalaması yüzde 60’larda. Bizde bu oran yüzde 16. Yabancı yatırımcı verilen teşvikten önce hukuk güvencesi arıyor. İcra, iflas, ticaret mahkemelerimizde güvenin tesis edileceği bir ortamı acil olarak oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.Diğer yandan Özdebir, faizin paranın maliyetini artırdığını ve bu nedenle yatırım yapılamadığını, kurdaki hareketliliğin de sanayiciyi iş yapamaz hale getirdiğini belirterek “Her ikisi de zehir. Ancak kanserden kurtulmak için nasıl kemoterapi alıyorsak geçici olarak faize de böyle bakacağız” dedi.9 YILDA 1 DAVA!EBSO Başkanı Yorgancılar ise hukuk reformunun mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “EBSO’nun gayrimenkulüyle ilgili bir davası 9 yılda sonuçlandı. Böyle bir hukuk işleyişinin bulunduğu ülkede yatırım oldukça zor. Güvenilen bir hukuk sistemi çalıştıramayan ülkeler yeterli doğrudan yatırım alamıyor. Ya da yüksek riksli grupta olduğu için daha pahalıya borçlanıyor. Türkiye’nin büyümeyi doğrudan yabancı sermaye aldığı yıllarda yakaladığını gördük.Hukuk reformunu hızlandırmak zorundayız.” cumhuriyet.com.tr

Milli Mücadele düşmanıİskilipli Atıf’ıanan vali, belediye başkanıve rektörün odak noktaları

Milli Mücadele düşmanı İskilipli Atıf’ı anan vali, belediye başkanı ve rektörün odak noktaları İskilipli Atıf’ı anan vali Mustafa Çiftçi, belediye başkanı Halil İbrahim Aşgın ile rektör Ali Osman Öztürk’ün birleştikleri odak noktaları, imam hatip mezunu olmaları ve AKP döneminde hızla yükselmeleridir. Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) 1975’te düzenlenen “Milli Gençlik Gecesi”nde Necip Fazıl Kısakürek, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”ne karşı olduğu çok açık bir “Gençliğe Hitabe” okumuş ve nasıl bir gençlik istediklerini şu sözlerle aktarmıştı:“Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik...”Kime karşıydı davası sürdürülecek olan kin?Bugün olup bitenden anlayacağımız üzere, Kuvayi Milliye, bağımsızlık savaşı, 1923 Cumhuriyet devrimi, Atatürk ve onun çağdaş uygarlık düşüncesine karşıydı...Uğur Mumcu, yıllar önce imam hatip okullarını sorguladığı yazılarında “İmam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam, vali, savcı, yargıç ve subay olmak istiyorlar? Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesini kimler planlıyor” diye soruyordu.Kin davası güdenlerin tasarımı bugün tamama erdirilmiştir.Buna gösterilecek en güncel örnek, Milli Mücadele’de İngiliz ve Yunan işbirlikçisi olan, devrim günlerinde de gericilik peşinde koşan İskilipli Atıf’ın, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Hitit Üniversitesi Rektörü Ali Osman Öztürk tarafından mezarı başında anılmasıdır.Böylelikle devleti temsil edenler, 1923’te kurulan devlete ve o devletin kurucusuna karşı olduklarını “dava” adına göstermiş oldular.YÜKSELEN VALİİskilipli Atıf’ı anan Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Uğur Mumcu’nun yazısında andıklarındandı.1990’da Konya İmam Hatip Lisesi’nden mezun olmuş, ardından üst düzey kamu görevlisi yetiştiren Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü”nü bitirmiş, kaymakam olmuştu.Sonra AKP geldi. İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanlığı’nı üstlendi. Ardından, Recep Tayyip Erdoğan’ın Tesisler Müdür Yardımcılığı ve Kültür Müdürlüğü yaptığı, MTTB döneminden “ağabey” bildiği MTTB eski başkanlarından İsmail Kahraman TBMM Başkanı olunca da TBMM Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü ve Başmüşavirliği’ne getirdi.İsmail Kahraman için Mustafa Çiftçi öyle bir dava adamıydı ki, TBMM Başkanlığı’ndan ayrılırken apar topar kendisini 7 bin 200 ek göstergeli Başkanlık Başmüşavirliği’ne yükseltti.Mustafa Çiftçi’nin kariyerindeki bir başka sıçrama da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2018’de Çorum Valiliği’ne getirilmesi oldu.“Dava adamları” için dava çok önemliydi. O yüzden Mustafa Çiftçi, İskilipli Atıf’ı “ilim, aksiyon ve dava adamı” olarak tanımlıyordu.MİLLİ GÖRÜŞÇÜ BELEDİYE BAŞKANIÇorum Belediye Başkanı da, aynı davanın adamlarındandı. Çorum İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi. Davaya bağlılığı, Hitit Üniversitesi’nde “Din-Siyaset İlişkisi Bağlamında Milli Görüş Hareketi” tezi ile din sosyolojisi alanında doktora derecesi almaya kadar sürükledi.Esnaflığın yanı sıra Hitit Üniversitesi’nde dersler de veren Dr. Halil İbrahim Aşgın, AKP’ye girdi, 2019’da Çorum Belediye Başkanı seçildi. Davaya hizmet adına, küçük çocuklara istismarlarla gündeme gelen Ensar Vakfı’nın Çorum Şube Başkanlığı’nı da üstlendi.Cumhuriyet okurları Aşgın’ı, TRT’de yayımlanan “Payitaht Abdülhamid” dizisinde Çorum leblebisi gösterilmesi karşılığında 40 bin lira reklam ücreti ödeme gibi bir “dava hizmeti” ile anımsayacaklardır.AKP BÜROKRATI REKTÖRVe Prof. Dr. Ali Osman Öztürk... AKP’nin yürüttüğü davanın sürdürücülerinden. O da, diğer İskilipli Atıfçılar gibi imam hatip lisesinden. Emet’teki imam okulunun ardından İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun.AKP iktidarında Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım’ın başbakanlık dönemlerinde Başbakan Müşaviri, Başbakan Başmüşaviri ve Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü oldu. Yetmedi, TRT Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.O da yetmedi, kendi deyimiyle “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teveccüh ve onayları ile” Hitit Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı.ANMAYA KATILANLARA SUÇ DUYURUSUBüro-İş Sendikası, Milli Mücadele karşıtı Teali İslam Cemiyeti’nin başkanlığını yapan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Kuvayı Milliyecilere “asi” diyen ve vatana ihanet nedeniyle idam edilen İskilipli Atıf’ın mezarı başında yapılan anmayı, yargıya taşıdı.Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, İskilip Kaymakamı Muharrem Eligül, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, AKP’li Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ile sorumlulukları tespit edilecek diğer kişiler hakkında yapılan suç duyurusunda, anayasanın başlangıç bölümü anımsatılarak “Şüphelilerin eylemi, Milli Mücadele ve Cumhuriyete alenen bir meydan okuma olarak meydana gelmiştir. Şüpheliler, eylemleri ile ve sonrasında da basın yayın kuruluşları aracılığı ile beyan ettikleri çerçevede ikraren kabul etmekte bir sakınca görmedikleri eylemlerini savunmaya devam etmişler ve ‘anayasayı ihlal’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘suçu ve suçluyu övme’ ve ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçunu işlemişlerdir” denildi. Işık Kansu

İskilipli Atıf’ın devlet protokolüile anılmasına tepkiler sürerkenİskilip’teçirkin sadırı

İskilipli Atıf’ın devlet protokolü ile anılmasına tepkiler sürerken İskilip’te çirkin sadırı Milli Mücadele döneminde İngilizlerin desteği ile Kuvayi Milliye’ye düşmanlık yapan Teali İslam Cemiyeti’nin yöneticisi İskilipli Atıf’ın devlet protokolü tarafından anılmasına tepkiler sürerken CHP İskilip ilçe binasına kırmızı boyalı saldırı düzenlendi. Dün sabah saat 08.00 sıralarında CHP ilçe binasına gelen, kamera kayıt görüntülerinde ismi M.Ö olduğu tespit edilen şahıs kapıyı, sayaçları ve CHP tabelasını boyayıp kaçtı. CHP İskilip İlçe başkanı Yusuf Var, ilçe binasının kırmızıya boyanmasını sabah saatlerinde parti binasındaki komşulardan öğrendiklerini belirterek bunun son günlerde Türkiye’de oynanan bir oyunun bir parçası olduğunu, bu oyunun küçük bir örneğinin de İskilip’te yaşandığını söyledi. Var, partileri üzerinden oynanmaya çalışılan oyuna asla gelmeyeceklerini kaydetti. Saldırının CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse’nin İskilipli Atıf’ın devlet protokolü tarafından anılmasına gösterdiği tepkinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.CHP’li Köse, önceki gün yaptığı açıklamada İskilipli Atıf hakkındaki mahkeme kararının ancak “iadeyi muhakeme” yolu ya da TBMM’nin alacağı “af kararı” ile kaldırılabileceğine dikkat çekerek anmaya katılan yetkililerin suç işlediğine dikkat çekti. Köse, “Milli mücadele düşmanı İskilipli Atıf Hoca için iki hususta da alınmış bir karar yoktur. Hal böyle iken Çorum Valisi ve devlet erkânının katılımı ile mezarı başında anılması suçu ve suçluyu övmektir ve suçtur. Bağımsız Türk yargısının önünde hesap vereceğiniz günler çok yakındır” ifadelerini kullanmıştı.Polis, kamera görüntülerinden kimliğini belirlediği Mustafa Özel’i gözaltına aldı. Özel verdiği ifade de CHP’nin siyasi söylemlerinden dolayı böyle bir girişimde bulunduğunu belirtti. Özel’in yağma, yalancı tanıklık ve yaralama gibi suçlardan sabıkalı olduğu öğrenildi. Seyfettin Mete

Metro Gastro’nun 100. sayısında kent mutfaklarının bilinmeyen yemekleri mevcut

Metro Gastro’nun 100. sayısında kent mutfaklarının bilinmeyen yemekleri mevcut Yemek vakti geldi mi, ton mu açsak, pizza mı sipariş etsek diye geçiyor akşamlarımız! Girin mutfağa, hiç bilmediğiniz yemekleri pişirin, hem keşfedin hem eğlenin hem sağlıklı beslenin! Çoğunuz gibi yemek kültürüyle ilgilenmeyi severim. Boğazına düşkün milletiz. Bir rivayete göre Türk mutfağı, Çin ve Rus mutfağıyla birlikte en zengin üç mutfaktan biridir. Öyle midir? Çinliler, her zaman çok kalabalık ve genelde yoksul oldukları için ne buldularsa yerler, bu bir zenginlik diyelim. Türklerin zengin mutfağı ise içinde yaşadıkları coğrafyanın çeşitliliğinden gelse gerek. Orta Asya’dan et, ekmek getirdikleri kesin. Ama Anadolu’da, sebze meyveyle, otla, zeytinle tanıştıkları da. Her bölgenin mutfağı, ayrı ülkelerin mutfakları kadar farklıdır. Karadeniz’le Ege’yi düşünün, ortak ne var? Bu uzun girizgâhı tam 20 yıldır “Türkiye’nin yemek kültürü dergisi” sloganıyla yayımlanan Metro Gastro’nun 100. sayısını yazmak için yaptım. Mutfak ve yemek kültürü kitaplarını, hatta lokantaların mönülerini merakla okurum. Ama ilk kez bu kadar hacimli bir yayında neredeyse hiç tanıdığım yemek çıkmayınca şaştım kaldım! 100. sayıları için kent mutfaklarından bilinmeyenlerine yer vermek istemiş ve başarmışlar, gerçekten bir ikisi dışında adını bile duymadıklarımı derlemişler. Bazıları artık yapılmayan kaybolmuş yemekler ama tarifleri var, yapma arzusu uyandırıyor.ŞEFLER VE GURMELERYemeklerden bahsedeceğim ama 100. sayıya gelene kadar neler mi yapmışlar? Editör Nilhan Aras koordinasyonunda kaynağında incelemişler, 650’den fazla bölgeye gitmişler, bunun için 172 bin km. yol yapmışlar. Fotoğraf çekimleri için 310 sofra kurmuşlar ve 21 bin kare fotoğraf çekmişler! Bilgi almak için 1812 kişi ile konuşmuşlar, tattıkları yemeklerin sayısını da tutsalarmış iyiymiş ve bence en önemlisiymiş ama onu atlamışlar! 100. sayıyı özel yapan bilmediğimiz, tatmadığımız yemekleri yazanlar ise çok iyi bildiğimiz isimler: Mehmet Yaşin, Hülya Ekşigil, Vedat Başaran, Artun Ünsal, Aylin Öney Tan’ı çok iyi tanırım, Deniz Ekin, Ayfer Yavi ve Priscilla Mary Işın’la Gonca Tokuz’u da böylece tanıdım. Derginin -ki aslında koca ciltli bir kitap- içindeki bölümler, kahvaltılıklar, çorbalar, sebze, meyve ve ot yemekleri, dolmalar ve sarmalar, pilavlar, köfteler, hamur işleri, balık ve diğer deniz ürünleri, özel gün yemekleri diye gidiyor. Ah tatlıları ve kış hazırlıklarını da atlamamak lazım.Sanmayın ki bu bölümlerde sadece yemek tarifleri var; örneğin Özel Gün Yemekleri bölümü bir tür antropoloji kitabı! MÖ 2600’lerden Sümerlerle başlıyor, tanrıçalara 30 bin küçükbaş hayvan kesilen törenlerle helvaya kadar geliyor; kız doğurana kuymak, oğlan doğurana oğlakla devam ediyor. Pilavsız düğün olmaz tabii, hıdrellezin ilk kuzusu derken uzayıp gidiyor.KÖFTE PİLAVKöfteyi kim sevmez ki? Şimdilerde burger yiyoruz ama bir İnegöl’ün yerini tutar mı, çiğköfte sevmem ama içliköfte? Burada yedi tarif verilmiş, hepsini ilk kez duyuyorum! Pilav da pek çok kültürün olduğu gibi bizim de vazgeçilmezimiz. Osmanlı mutfağının da demirbaşlarından, tıpkı şimdi esnaf lokantalarının da olmazsa olmazlarından olduğu gibi. Kitaptaki pilavların da çoğunu ilk kez duyuyorum: Süt tarhanası pilavı gibi ki annemin memleketi Çanakkale’denmiş? Balık tarifleri beni iyice şaşırttı: Kavinna (Konya), şabut (Halfeti), sazan kıskı (Bursa) göl balıkları? Ya millet neler yiyor, haberimiz yok!DOLDUR GİTSİN!Sebze yemekleri dersen, ohooo, etli mi, etsiz mi? Soğuk mu, sıcak mı? Yaş mı, kuru mu? Sadece patlıcan yemekleri için bir kitap yazılabilir! Ya baklagiller? Alluciye, Mardin yöresinden taze erik ve kemikli kuzu etiyle yapılıyor, bana bir Fas yemeğini hatırlattı. Salatalık kabuğundan yemek yapmayı da Malatyalılar akıl etmiş! Etli, mercimekli, nohutlu üstelik. Dolma ve sarmaya gelince... Bizim mutfağımız kadar zengin olanı yoktur! Sarılabilecek ne varsa, doldurulabilecek ne varsa halletmişiz! Kiraz yaprağı sarmasından enginar, kabak çiçeği dolmasına. Kubbeşen dolmasını hemen yapacağım: Diğerlerinin aksine çok el oyalamaz. Lahana yapraklarını haşlayıp bütün bütün yayıp harcı içine koyup üzerini yine börek hamuru gibi lahana yaprağıyla kapatıp, pişince de dilim dilim kesip yemeyi Ankaralılar akıl etmiş! Eminim şimdi hiçbiri bilmiyordur. Ara yemek sepetini, bu akşam ne yiyoruz, pizza mı, hamburger mi, ya da ton mu açsak? Açın Metro Gastronomi Dergisi’ni, yemek yapın, çok eğlenceli olabilir, kısıt günlerinde! Bütün şeflerin ve yemek kültürü araştırmacılarının eline sağlık. Yazgülü Aldoğan

GaziantepÜniversitesi'nde 50 yıllık fıstık ağaçlarıinşaat sebebiyle kesildi

Gaziantep Üniversitesi'nde 50 yıllık fıstık ağaçları inşaat sebebiyle kesildi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, şehirdeki Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) kampusunun içine temelini attığı bilim merkezi için ağaç katliamı yaptı. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, “Üniversite kampusundaki 50- 60 yıllık olan yaklaşık 100 fıstık ağacını bilim merkezi binası için katlettiler. Aklıselim bir insan, bir şehrin simgesi olan ağaçları keserek bilim merkezi açmaz” dedi.Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi” için 2020 Ekimi’nde temel atma töreni düzenlendi. Törene AKP’li milletvekilleri de katılarak konuşma yaptı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK, GAÜN ve Erkul Ailesi işbirliğinde kente kazandırılacağı belirtilen bilim merkezinin 30 bin metrekare alana ve 14 bin 590 metrekare kapalı alana sahip olduğu kaydedildi. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, söz konusu bilim merkezinin yapımı için kampustaki ağaçların kesildiğini öne sürdü. GAÜN’de daha önce kampus içersinde yapımına başlanan hastane için 80 yıllık olan 500 ağacın kesildiğini anımsatan Şencan, “Kampus içerisinde yaklaşık 50- 60 yıllık yaklaşık 100 fıstık ağacının kesildiği, fotoğraflarda gördüğümüz gibi gün yüzüne çıktı. Kampusun 4 ay önceki haliyle, şimdiki haline baktığımızda vicdanlarımız sızlıyor” dedi. Cumhuriyet’in ulaştığı üniversite yetkilileri ise konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını söyleyerek açıklama yapmaktan kaçındı. Çağatan Akyol

Gereksiz D vitamini kullanmak sağlık açısından riskli

Gereksiz D vitamini kullanmak sağlık açısından riskli Dr. Metin Alış: Normal ve uygun miktarlarda D vitaminini yerine koyma elbette sağlık için devamlı ve gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımının birtakım sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir. Son yıllarda kullanımının yararlı olduğu ve genel sağlık ile hastalıklar üzerine olumlu etkileri daha çok gündem oluşturan D vitaminin eksikliği kadar gereksiz dozda yüksek kullanımı da giderek artıyor. Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Uzmanı Dr. Metin Alış “Normal ve uygun miktarlarda yerine koyma elbette sağlık için devamlı gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımı da zararlıdır. Böbrek taşları, böbrek yetersizliği, kanda kalsiyumun anormal yükselmesi, böbreklerde kalsiyum birikimi gibi zararlı etkileri vardır” uyarısında bulundu.DOKTORA DANIŞILMALIAlış, gazetemize yaptığı açıklamada, D vitamininin başta kalsiyum ve kemik metabolizması olmak üzere, birçok sistemin işleyişinde rolü olan bir vitamin olduğunu söyledi. Alış “Son yıllarda D vitamini kullanımının yararlı olduğu ve genel sağlık ve hastalıklar üzerine olumlu etkileri daha çok gündem oluşturmaktadır. Yine eksikliğinin tamamlanmasının yanı sıra, maalesef uygunsuz yüksek dozlarda kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Toksik dozlar ve yan etkilerden kaçınmak için ilave hastalığı olan kişiler doktora danışmalıdır” diye konuştu.YETERSİZ GÜNEŞD vitamini eksikliğinin genel toplum için çok yaygın olduğunu dile getiren Alış, “Özellikle kapalı ortamda yaşamak, ilkbahar, sonbahar ve kış ayları dışında yeterli güneşe maruz kalmamak, D vitamininden yetersiz gıdalarla beslenmek, ana sebeplerdir” değerlendirmesini yaptı. D vitamininin cilt güneşe maruz kaldığında vücutta sentezlendiğini, karaciğer ve böbreklere kadar uzanan bir reaksiyon zinciriyle aktif hale getirildiğini anlatan Alış, şöyle devam etti: “Normal ve uygun miktarlarda yerine koyma elbette sağlık için devamlı gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımı da zararlıdır. Ülkemizde eskiden beri yaygın olarak çok kullanılan yüksek doz D vitamini ampuller uygunsuz toksik dozlara sebep olmakta, yan etkilerinin çok sık görülmesi de problem oluşturmaktadır. Günlük D vitamini ihtiyacı genellikle 600-1500 ünite civarındadır. Hiçbir hastalığı olmayan bir kişi günde ortalama 1000 ünite D vitamini kullanabilir, fakat eşlik eden hastalıkları olan kişiler doktora danışmalıdır. ”YETERLİLİK ÖNEMLİD vitamini yeterli düzeyde olan kişilerde Covid-19 enfeksiyonunun daha hafif seyrettiğine dair veriler olmakla birlikte, bu konunun netlik kazanmadığını da anımsatan Alış, “D vitamini düzeyinin esas olarak yeterli olması hedeflenmeli, çok yüksek doz D vitamini almanın Covid-19 enfeksiyonunu iyileştirdiği çalışmalarla kanıtlanıncaya kadar bundan kaçınılmalıdır. Ülkemizde D vitamini eksikliği yaygındır, ama aslında her iki cinsiyet arasında bir ayrım yoktur” diye konuştu. Sibel Bahçetepe

Karadeniz Bölgesi’nin en uzun kıyışeridine sahip Ordu’daki Melet Irmağıbarınak olacak

Karadeniz Bölgesi’nin en uzun kıyı şeridine sahip Ordu’daki Melet Irmağı barınak olacak Karadeniz Bölgesi’nin en uzun kıyı şeridine sahip Ordu’da balıkçı teknelerinin olduğu yerler barınağa dönüştürülüyor. Melet projesi kapsamında Melet Irmağı ile deniz arasında bulunan ve harabe durumda olan balıkçı mekanları yapılan projeyle barınak olacak. Yapılacak proje ile bu alan modern bir marinaya dönüştürülerek balıkçılar ve yurttaşların kullanımına sunulacak.Proje tamamlandığında Ordu’ya yeni bir turizm destinasyonu kazandırılacak. Konu ile ilgili Melet Irmağı Çevresini Güzelleştirme ve Balıkçıları Koruma Derneği üyeleri ile bir toplantı yapan Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Coşkun Alp, “Proje hem balıkçılarımızın yüzünü güldürecek hem de Ordu turizmine katkı sağlayan bir merkez haline getirecek. Melet Irmağı üzerinde bulunan ve sayıları 70’i bulan balıkçı kardeşlerimiz için bir çalışmamız var. Projesi hazır. Gelecek hafta mendirek çalışmasına başlayacağız” dedi. Cemil Ciğerim

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 09Şubat 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 09 Şubat 2021 tarihli okur dayanışması ilanları Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/2/9/051544239-ana.png/Archive/2021/2/9/051557473-1.png/Archive/2021/2/9/051557817-2.png cumhuriyet.com.tr

Küba, ekonomisinin büyükçoğunluğunuözel sektöre açıyor

Küba, ekonomisinin büyük çoğunluğunu özel sektöre açıyor Küba, ekonomisinin büyük çoğunluğunu özel sektöre açtığını açıkladı. Getty ImagesKüba, ekonomisinin büyük çoğunluğunu özel sektöre açtığını açıkladı.Bu açıklama, ekonomisi devlet kontrolünde olan komünist Küba'da şimdiye kadar hayata geçirilmiş en büyük ekonomik reformlardan biri.Geçen ağustos ayında İstihdam Bakanı Marta Elena Feito tarafından hazırlanan taslak, cuma günü kabine tarafından kabul edildi.Küba basınında hafta sonu çıkan haberlere göre özel işletmelere izin verilecek sektör sayısı 127'den 2 bine çıkarıldı.Sovyetler Birliği'nin dağılmasından bu yana en ağır ekonomik krizini yaşayan ülkede Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel hükümeti, sadece 124 sektörün devlet kontrolünde kalacağını açıkladı.Reform yapılmasından yana olan çok sayıda Kübalı ekonomist, ekonominin canlandırılması ve istihdam yaratılması için uzun zamandır küçük özel işletmelere izin verilmesi gerektiğini söylüyordu.Küba'da ekonomi geçen yıl yüzde 11 daraldı, uzun zamandır ülke ekonomisinde duraklama görülüyor.Turizm sektörünün koronavirüsle zarar görmesi ve ABD'nin uyguladığı ekonomik yaptırımlarla zorda olan Küba'da para birimi peso birkaç hafta önce değer kaybı yaşamıştı.'ENFLASYON KONTROL ALTINA ALINABİLİR'Financial Times'a konuşan Kübalı ekonomist Ricardo Torres, bu sayede istihdamın yaratılacağı ve enflasyonun kontrol altına alınabileceği görüşünde.Yine gazeteye açıklamalarda bulunan ABD-Küba Ticaret ve Ekonomi Konseyi Başkanı John Kavulich, Küba'nın para biriminin serbest kalmasını sağlaması ve özel sektörü genişletmesi takdirinde Biden hükümetinin yaptırımları gözden geçirebileceğini söyledi.Reuters'a konuşan Küba'nın eski merkez bankasında çalışan ekonomisti ve Pontificia Universidad Javeriana Cali adındaki üniversitede akademisyen olan Pavel Vidal, girişimcilerin ilk başta zorluk çekeceğini ancak yavaş yavaş kalkınabileceklerini savundu.Şimdilik özel sektörde ülkenin çalışan nüfusunun yüzde 13'ü, 600 bin Kübalı yer alıyor. BBC Türkçe

ABD'de bir genç, YouTube için sahte soygun videosuçekerkenöldürüldü

ABD'de bir genç, YouTube için sahte soygun videosu çekerken öldürüldü ABD'de 20 yaşındaki bir genç, YouTube için sahte soygun videosu çekerken vurularak öldürüldü. GoogleTimothy Wilks, ailelerin geldiği bir parkın önünde arkadaşıyla şaka yapmak istemiştiABD'de 20 yaşındaki bir genç, YouTube için sahte soygun videosu çekerken vurularak öldürüldü.Tanıkların anlatımına göre ABD'nin Nashville kentinde Timothy Wilks adındaki genç ve bir arkadaşı, çoğunlukla ailelerin geldiği bir macera parkının dışında ellerinde büyük bıçaklarla bir grup insana yaklaştı.Wilks daha sonra 23 yaşındaki bir genç tarafından vurularak öldürüldü; genç polise bunun bir şaka olduğunun farkında olmadığını, kendini savunmak amacıyla silahını ateşlediğini söyledi.Wilks'in arkadaşları şaka videosunun YouTube için çekildiğini anlattı.Gencin ölümü üzerine kimse tutuklanmadı.Yerel basın kuruluşu WKRN'e olay akşam 21:20 saatinde gerçekleşti.YouTube'da birilerine şaka yapılan ya da birilerinin kandırıldığı sahte videolar çok popüler.Ancak sosyal medya platformu iki yıl önce tehlikeli şaka videolarının yasaklanmasını içeren birtakım yeni kurallar getirmişti.Silahla tehdit ya da sahte soygun gibi videolar, platformdan kaldırılacak içerikler arasında sayılmıştı.KURŞUN DENEMESİ YAPARKEN ERKEK ARKADAŞINI ÖLDÜRDÜYouTube 2015 yılında, vlogger Sam Pepper'in bir adamı, arkadaşının vurularak öldürüldüğüne ikna eden videosunu kaldırmayı reddetmişti.2017 yılında ise 19 yaşındaki Monalisa Perez, YouTube için çektikleri bir videoda erkek arkadaşı Pedro Ruiz'u silahla öldürdü.Çift, kalın bir kitabın kurşunun geçmesine izin vermeyeceğini düşünerek bir test videosu çekmek istemişti.Perez, Mart 2018'de altı ay hapis yattı.YouTube bu olaydan 10 ay sonra bu tarz tehlikeli şaka videolarını yasakladı. BBC Türkçe

Hangiülkeler turistlere Covid aşısıolmayışart koşacak?

Hangi ülkeler turistlere Covid aşısı olmayı şart koşacak? İsveç'ten Çin'e kadar bir çok ülke koronavirüs salgınının bundan sonraki aşamasında seyahat koşullarını belirleyici hazırlıklar yaparken, birçok pratik ve etik sorunun yanıtı hala verilebilmiş değil. Getty ImagesAşı belgesinin seyahatlerde genel koşul haline gelmesinin etik, hukuki ve toplumsal sıkıntılar yaratabileceği söyleniyorDünyanın bir çok ülkesinde, ya da en azından aşılama kampanyalarına başlayabilmiş ülkelerde artık gündemde Covid-19 aşısı olmuş kişilere bazı özgürlükler tanınıp tanınmayacağı konusu var. Guardian gazetesi farklı ülkelerdeki muhabirlerinden bu konudaki son hazırlıklar ve tartışmaları aktarıyor.Aşının etkileri ekonominin hangi hızla açılabileceğinden, büyükanne ve dedelerin torunlarını ne zaman kucaklayabileceğine kadar uzanıyor.Fakat hükümetlerin bu konuda vereceği kararların zaten pandeminin sıkıntılarıyla uzun zamandır kendilerini iyice sıkışmış hisseden toplumlarda "ayrımcılık yapıldığı" yolunda algılara yol açması tehlikesi de büyük.Ama önümüzdeki birkaç ay içerisinde insanların aşı olduklarını kanıtlamak üzere muhtemelen dijital birer resmi sertifika taşımasının, tıpkı maskesiz sokağa çıkmamak ya da kalabalığa karışmamak gibi genel kural olarak kabul görmesi ihtimali de çok uzak değil.ALMANYA ETİK KOMİSYONU: AŞI OLANLARA AYRICALIK TANINMASINAlmanya'da hükümete danışmanlık yapan bağımsız bir yapılanma olan Etik Konseyi aşı olanlara herhangi bir ayrıcalık tanınmaması yönünde görüş bildirdi.Komisyon "Şu anda kişisel özgürlüklere devlet tarafından konulan özgürlüklerin kaldırılmasının kabul edilemeyeceğini" savunurken, bir yandan aşı olanların hastalanmasalar bile virüsü taşıyıp başkalarına geçirmediklerinin henüz kanıtlanmadığını, diğer yandan da aşılananlara özel ayrıcalıklar tanınmasının, hangi kesimlere öncelikle aşı yapılması gerektiği konusunda mücadelelere ve toplumsal huzursuzluklara yol açabileceğini söylüyor.Fakat komisyon restoranlar, sinemalar gibi özel işyerlerinin kendi kurallarını uygulamasının önünde bir engel olmadığını kabul ediyor.Geçen hafta Almanya'da etkinlik biletleri satış şirketi Eventim, internetten bilet ayırma sisteminde, müşterilere aşı olduklarının kanıtını yükleme imkanı sağladığını açıkladı. Bu da yakında açılabilecek olan konserler ve spor karşılaşmalarını düzenleyen şirketlerin giriş için aşı koşulu koyması beklentisine işaret ediyor.Getty ImagesAşılama ne kadar yaygınlaşsa da aşının bulaşı önleyip önlemediğinin bilinmemesi nedeniyle sosyal kısıtlamalar sürebilirAB İÇİNDE AŞI PASAPORTU HAZIRLIĞIDanimarka, şimdiden dijital aşı pasaportu uygulaması başlatmaya hazırlandığını duyurdu. Estonya böyle bir uygulamayı başlattı bile...İsveç ise uluslararası standartlar sağlandığı takdirde, yaz ayları itibarıyla dijital aşı pasaportu uygulamasına geçeceğini söylüyor.İsveç'in dijital teknolojiden sorumlu bakanı Anders Ygeman, dünyada seyahat yeniden başlayacaksa bu tür bir belgenin genel uygulama haline gelmesi gerektiğini söyledi ve "İsveç ve çevremizdeki ülkelerde toplum yeniden açılmaya başladığında aşı belgeleri seyahat edebilmek ve muhtemelen diğer faaliyetlere katılabilmek için gerekli olacak" dedi.Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Avrupa Birliği'nin uluslararası seyahatlarde bir tür "hızlı şerit" yaratmak amacıyla ortak bir aşı belgesi kabul etmesini önerdi.Halk arasında aşı konusunda tereddüdün en yüksek olduğu AB ülkelerinden Fransa'da ise aşı belgesinin insanları aşıya mecbur etmenin yolu olarak görülebileceği yolunda yaygın itirazlar dile getirildi ve Başbakan Jean Castex bunun yasal sorunlar doğurabileceğini söyledi.İNGİLTERE: AŞI PASAPORTU DÜŞÜNMÜYORUZBirleşik Krallık'ta aşıdan sorumlu bakan yardımcısı Nadhim Zahawi, hükümetin, insanların başka ülkelere seyahat edebilmesi için bir aşı pasaportu uygulaması düşünmediğini söyledi.Buna karşılık Zahawi aşı olduğunu kanıtlaması gerekenlerin aile hekimlerinden gerekli belgeyi temin edebileceklerini söyledi.ABD'de ise Başkan Joe Biden imzaladığı ilk kararnamelerden birinde aşı belgelerinin dijital olarak temin edilmesinin araştırılmasını istemişti.Getty ImagesBazı ülkeler dışarıdan gelen yolculardan aşı belgesi talep etmeye başladı bileİSRAİL: YEŞİL PASAPORT İMASIİsrailli yetkililer ise aşı olmuş kişilerin lokantalarda yemek yiyebilmesi, tiyatro ve sinemaya gidebilmesi, seyahat edebilmesi ve uluslararası seyahatlerde karantinadan muaf olabilmesine imkan sağlayacak bir "yeşil pasaport" uygulamasına gidilebileceğinin işaretlerini verdiler.İsrail'de uygulanan Pfizer aşısının iki dozunu da olan kişilere verilecek bu tür bir belge, bir yandan insanları aşı olmaya teşvik edeceği diğer yandan da ekonominin çarklarını yavaş yavaş döndüreceği gerekçeleriyle savunuluyor.Ama aşının bulaşı engelleyip engellemediği henüz belli olmadığından bu fikre genel olarak hala temkinle yaklaşılıyor.Diğer yandan bu konuda karar alınmasını geciktiren faktörlerden biri virüsün mutasyonla ortaya çıkan yeni varyantları, bir başkası ise hukuken eşitlik ilkesine aykırılık ya da potansiyel olarak fiilen aşı olmaya mecbur bırakma argümanları dolayısıyla sorun yaratması ihtimali.ÇİN VE TAYVAN'DA DURUMÇin Şubat ayı ortasına kadar 50 milyon kişinin aşılamasını tamamlamayı hedefliyor.Yetkililerin aşı kayıtlarını ülkede her vatandaşın kullanması beklenen telefonlardaki sağlık uygulamalarına eklemeyi böylece ülke içinde kentler ve bölgeler arasında seyahatlere uygulanan karantinalardan muaf olunmasını planladıkları yönünde haberler vardı.Ancak virüsün bazı bölgelerde yeniden hızlı şekilde yayılmaya başlamasıyla bu planların şimdilik rafa kaldırıldığı bildiriliyor.Tayvan'da da aşının karantinanın ya da diğer sosyal mesafe önlemlerinin yerini almasına kuşkuyla yaklaşılıyor. Şu anda Tayvan'a giriş yapan kişilere 14 gün karantina uygulaması aşı olmuş olsalar ya da olmasınlar devam ediyor. BBC Türkçe




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter