News - Haberler
Norwegian Air kurtarma planıiçin devletin desteğini aldı
Norwegian Air kurtarma planı için devletin desteğini aldı Norveçli havayolu Norwegian Air'ın kurtarma planı, hükümetten destek aldı. /Archive/2021/1/21/124507962-kurtarma.jpgNorveç Sanayi Bakanı Iselin Nyboe, yaptığı açıklamada Norveç hükümetinin havayoluna ortak olmak gibi bir niyeti olmadığını ancak eğer özel yatırımcıların da katılması halinde şirkete nakit desteği sağlayabileceğini belirtti.Koronavirüs krizinden dolayı altısı dışında 138 uçağının hiçbirini uçuramayan düşük fiyatla hizmet sunan havayolunun fazlasıyla borcu bulunuyor.Geçen hafta Atlantik ötesi uçuşlarını sonlandıracağını açıklayan Norwegian Air, devletten yardım talep etmişti.Norwegian Air CEO'su Jacob Schram, "Hükümetin sağlayacağı destek yeni sermaye artırımı ve yeniden yapılanma sürecini tamamlama ihtimalimizi önemli ölçüde artırıyor" dedi.Son 12 ay içerisinde %98 düşen havayolunun hisseleri TSİ 1120 itibariyle %14 artıda işlem gördü.Nyboe, hükümetin karma kredi şeklinde şirketin yeniden finansmanına katılımı özel yatırımcıların planlanan sermaye artırımına katılıp katılmayacağına bağlı olacağını ifade etti.Kaynak: Reuters cumhuriyet.com.trDavutoğlu: AKP ve MHP'nin kaybettiği oylar Gelecek Partisi'ne geliyor
Davutoğlu: AKP ve MHP'nin kaybettiği oylar Gelecek Partisi'ne geliyor Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, "Erdoğan yeni arayışlar içinde. Tekrar giydi Milli Görüş gömleğini" ifadelerini kullandı. "AK Parti’de yeni bir liderlik yarışı başladı." diyen Davutoğlu, "Herkes Tayyip Erdoğan sonrası koltuk peşinde Erdoğan’da kendi iktidarının peşinde. Süleyman Soylu, Adalet Bakanı’na parmak salladı" ifadelerini kullandı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeniçağ TV Youtube canlı yayınındaki Söz Hakkı programında Orhan Uğuroğlu'nun sorularını yanıtladı. AKP ile MHP'nin yol ayrımında olduğu iddiasını yenileyen Davutoğlu, "Erdoğan, MHP ile bile Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği anda MHP yükünden kurtulmaya çalışacak." şeklinde konuştu. Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Gül arasındaki "tutuklama diyaloğuna da değinerek, "Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi aynen. Ben o dönem başbakan olsaydım o görüntüyü veren Albayak’ı ve Soylu’yu hemen görevden alırdım. AK Parti’de yeni bir liderlik yarışı başladı.Herkes Tayyip Erdoğan sonrası koltuk peşinde Erdoğan’da kendi iktidarının peşinde. Süleyman Soylu, Adalet Bakanı’na parmak salladı" dedi."TERÖR SADECE DAĞLARDA DEĞİL ANKARA’NIN CADDESİNE İNMİŞ DURUMDA"Selçuk Özdağ ve Orhan Uğuroğlu'na yapılan saldırıları değerlendiren Davutoğlu şunları kaydetti:"Saldırı sonrası yaşananlar da vahameti gösteriyor. Böyle bir saldırı oldu. Münferit bir saldırı olduğu ne zaman ortaya çıkar eğer iktidardakiler bu saldırıları net olarak kınar, bütün siyasi partiler tavır alır, biz bu saldırıların arkasındayız derse arkasından da hukuk gerekli cezayı verirse o zaman bu marjinal bir grubun saldırısıdır denir. Siz emniyette 7-8 ifade veriyorsunuz, şüpheliler gözaltına alındıktan sonra 3-4 saat sonra serbest kalıyorsa eğer vahamet burada. Cumhurbaşkanı’ndan bir kınama mesajı daha gelmedi. Fahrettin Altun’un mesajıyla olmaz bu iş.Ülkeyi yöneten iradenin direkt araması lazımdı. En azından kamuoyunu rahatlatan bir mesaj yayınlaması gerekiyordu. Evinden çıkarken herkes sağ sola bakarak mı dışarı çıkacak. Tedbir alması gereken Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanı kamuoyunu rahatlatan bir mesaj yayınlamıyorsa.Türkiye’de siyasi parti olan bir grubu olan MHP açık ve net bir tavır sergilemiyorsa bunu düşünmek gerekir. Bahçeli madem bizimle ilgisi yok diyor, Derince İlçe Başkanı’ndan hesap sorsun, iki milletvekiline desin ki bırakın savcı gerçek suçluları ortaya çıkarsın. Böyle devam ederse ülkede hukuk kalmaz. Kimse bu iki tane delinin işidir deyip geçilemez. Saldırı planlı bir saldırı aynı anda hem Selçuk Bey’e hem size hem de Afşin Bey’e bu ne demek? Ben herkesin sesini kestiririm demek. Bu örgütlü bir suçtur. Bu bir terördür. İçişleri Bakanı çıkmış tepkisel bir olay diyor. Mağdur gösteriyor saldırganları bu durum. Bunu İçişleri Bakanı söylerse herkes bireysel tepki göstermeye başlar. Terör sadece dağlarda değil Ankara’nın caddesine inmiş durumda. ""SÜLEYMAN SOYLU, ADALET BAKANI’NA PARMAK SALLADI"Süleyman Soylu'nun kendisiyle annesinin fotoğrafına hakaret içeren yorumda bulunan şahsın serbest bırakılmasına gösterdiği tepkiye de değinen Davutoğlu, "Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi aynen" diyerek şöyle konuştu:"Süleyman Bey’in annesine geçmiş olsun. Tüm anneler kutsaldır. Allah’tan şifa dilerim. Böyle bir kritik dönemde ailesi hakkında bir konuyu gündeme getirmesi doğru değildir. Bir kere bile devlet mille işleriyle boğuştuk demedim. Bu insanın görevidir. Şimdi şehirlerde bile güvenlik yoksa devlet millet işleriyle boğuşmaktan vazgeçemez.Kahramanlık hikayeleri anlatıyorlar ama mafya çeteleri ülkeyi sarmışsa İçişleri Bakanı görevini yapmıyor demektir. Senin döneminde bir siyasetçi 12 Eylül’den sonra sokak ortasında saldırıya uğradı. Biz İçişleri Bakanı’ndan hesap sorarız. Bakana hesap vermek düşer. Her fırsatta gündemi değiştirmek için mağduriyet üretmek için yapılıyor. Hukuk herkese lazım. Kıyaslamak doğru değil ama size saldıranlar hemen serbest kaldı. Benim eşime küfür edildi neredeydi Süleyman Bey? Akşener’in evi basıldı neredeydi Süleyman Bey? Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklama Berat Albayrak’a attığı omuz atmak gibi aynen. Ben o dönem başbakan olsaydım o görüntüyü veren Albayak’ı ve Soylu’yu hemen görevden alırdım. AK Parti’de yeni bir liderlik yarışı başladı.Herkes Tayyip Erdoğan sonrası koltuk peşinde Erdoğan’da kendi iktidarının peşinde. Süleyman Soylu, Adalet Bakanı’na parmak salladı. Yargı mensuplarına sesleniyorum vicdanınızla karar verin biz sizin arkanızdayız. Vasıfsız liyakatsiz bakanların arasında kalmayın kulak asmayın. "ERDOĞAN YENİ ARAYIŞLAR PEŞİNDEDavutoğlu, Erdoğan'ın siyaset kulislerinde konuşulan milli görüş ziayretleri hakkında ise, "Tekrar giydi Milli Görüş gömleğini" ifadesini kullandı.Davutoğlu şöyle konuştu:"AK Parti ve MHP yol ayrımındalar. Trump döneminde bu daha kolaydı bakın dünyanın her yerinde bir otoriterlik var MHP’de buna yakındı. Biden dönemine geçince bu yeni dönemi anlama çalışıyor. Demokrasi, hukuk, ekonomi reformu deniyor da buna kim inanır. MHP, AK Parti’ye benim vesayetim altındasın diyor. AK Partiye çizgi çiziyor. Doğu Türkistan konusunda sadece ikisi de sessiz. Çin’e tek kelime yok. Uygur Türkleri inim inim inliyor bu mu milletçilik?Erdoğan yeni arayışlar içinde. Tekrar giydi Milli Görüş gömleğini. Bunları yapmalarını sebebi Gelecek Partisi’dir. Değerlerimiz vardı onlar yok. Yoksullukla, yolsuzlukla, yasaklarla mücadele edecektiniz hepsi yok oldu. Biz çıktık kral çıplak dedik. MHP ve AK Parti içindeki görüş ayrılıkları ortaya çıktı. MHP’nin ve AK Parti’nin kaybettiği oylar Gelecek Partisi’ne geliyor."HER ŞEYİ AKP’YE YIKACAKLAR"Erdoğan, MHP ile bile Cumhurbaşkanı seçilemeyeceği anda MHP yükünden kurtulmaya çalışacak. Erdoğan Brüksel’de reform diyecek bunu burada Bahçeli’ye anlatacak.Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklama ortada, bu söylemler yapılırken hukuk reformu nasıl olacak. Abdülhamit Gül hukuk diyecek İçişleri Bakanı bireysel tepki diyecek. Nasıl olacak bu iş? Bu uyumu kabinede sağlayamayan Erdoğan, MHP ile uyumu nasıl sağlayacak. Yarın seçime girildiğinde Cumhur İttifakı devam etmeyecek nasıl dört ay önce Berat Albayrak olayını kimse öngörmüyordu. Bu bakan çekip gidecek diyordum. Biliyorum işlerin nasıl yürüdüğünü. Cumhur İttifakı’nın bir seçimde beraber olması artık çok zor. Bahçeli’ye diyecekler bu yoksulluktan perişan haldeyiz MHP ne diyecek AKP yaptı diyecekler. Her şeyi AKP’ye yıkacaklar. Olan Türkiye’ye oluyor. AK Parti’de koalisyon partisi herkes Erdoğan’a selam verirken aşağıda örgütleniyor. Bana karşı hepsi birleşmişti. Hepsi benim gıyabımda metne imza atanlardı. Ben Cumhurbaşkanı’na söylemiştim. Ben ayrılıcam bu ülkeye zarar vermem. AK Parti’de kimse kimseye güvenmiyor. " cumhuriyet.com.trTurkcell'in mesajlaşma uygulamasıBip’ten güvenlik tartışmasıyaratacak patent başvurusu
Turkcell'in mesajlaşma uygulaması Bip’ten güvenlik tartışması yaratacak patent başvurusu Turkcell tarafından geliştirilen mesajlaşma uygulaması BiP'in yeni bir patent başvurusu ortaya çıktı. Söz konusu patente göre BiP, kullanıcıların yazışmalarını analiz ederek müzik önerisinde bulunacak. WhatsApp’ın tartışmalı Gizlilik Sözleşmesi güncellemesi, milyonlarca WhatsApp kullanıcısını alternatif uygulamalara yönlendirmişti. Türkiye’de, kişisel verilerin gizliliği endişesi ile WhatsApp’ı terk eden kullanıcıların bir kısmı Turkcell merkezli mesajlaşma uygulaması BiP'i tercih etmişti.UçankuşTv'nin aktardığına göre BiP'in ortaya çıkan yeni patent başvurusu, BiP ile ilgili de kişisel verilerin gizliliği tartışmalarına yol açabilir. /Archive/2021/1/21/124553039-screenshot1.jpg4 Kasım 2020 tarihli patent başvurusuna göre BiP, mesajlaşma uygulamasındaki yazışmalardan kullanıcıların duygu durumunu belirleyerek müzik önerisinde bulunacak.Turkcell’in “Bir Müzik Öneri Sistemi” başlıklı söz konusu patent başvurusunda şu ifadeler yer alıyor:"Bu buluş, kullanıcıların mobil cihazları üzerinde kullandıkları mesajlaşma uygulamasındaki yazışmalardan doğal dil işleme ile duygu durumunun belirlenmesine ve belirlenen duygu durumuna göre kullanıcıya müzik önerisinde bulunulmasına imkan sağlayan bir sistem ile ilgilidir.”Webtekno'nun aktardığına göre, Turkcell’in söz konusu patent başvurusu şirketin, yazışmaları açık bir şekilde analiz edebileceği gösteriyor.Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, daha önceden katıldığı Cüneyt Özdemir’in programında BİP’in güvenirliğinden bahsedip, “Biz verileri, saklama merkezimizde saklıyoruz. Ne biz görebiliyoruz ne de üçüncü parti insanlar” demişti. cumhuriyet.com.trHDP, yeni buluşmalarıduyurdu, Diyarbakır’dan başladı
HDP, yeni buluşmaları duyurdu, Diyarbakır’dan başladı HDP, ekonomi, emek, sağlık, sosyal politikalar, ekoloji ve tarım komisyonları ülke genelinde 2021 yılı boyunca sürdüreceği “İş ve Aş Buluşmaları"nı Diyarbakır’da yapılan açıklama ile başlattı. HDP'li isimler İş ve Aş Buluşmaları kapsamında tüm Türkiye'yi gezerek vatandaşların sorunlarını dinleyecek, çözüm önerilerini Ankara'ya taşıyacak. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ekonomi, emek, sağlık, sosyal politikalar, ekoloji ve tarım komisyonları ülke genelinde 2021 yılı boyunca sürdüreceği “İş ve Aş Buluşmalarını” Diyarbakır’da yapılan açıklama ile başlattı.Açıklamaya, Ekonomi Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan, Emek Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Ekoloji Komisyonu'ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Naci Sönmez ile milletvekilleri Erol Katırcıoğlu, Necdet İpekyüz ve Semra Güzel katıldı.HDP Diyarbakır İl Binası'nda yapılan basın toplantısında konuşan Garo Paylan, İş ve Aş Buluşmaları kapsamında 2021 yılı boyunca Türkiye’nin her yerinde iş ve aş buluşmalarını yapacaklarını duyurarak “Memleketin her yerinde öncelikle yurttaşlarımızı dinleyeceğiz. Vatandaşlarımızın dertlerini dinlemek için esnafımızın, çiftçimizin, kamu emekçisinin, EYT’liler, KYK borçlu gençlerin, ataması yapılmayan öğretmenlerin dertlerini dinlemeye gideceğiz. İşçilerimizin, işsizlerimizin, gençlerimizin, kadınların dertlerini dinlemeye gideceğiz” dedi.İş ve aş konulu buluşmalar yapma nedenlerinin ülkede yaşanan ekonomik kriz ve artan yoksulluk olduğuna vurgu yapan Paylan, “HDP olarak tarlasını ekemeyen çiftçinin, ay sonunu getiremeyen memurun, geçinemeyen işçinin, mutfağında tenceresini kaynatamayan yurttaşın yanında olmak için iş ve aş buluşmalarını başlattık” diye konuştu."HALK YOKLUK, İŞSİZLİK, BORÇ ALTINDA İNİM İNİM İNLİYOR"İlk olarak Diyarbakır’daki vatandaşların dertlerini dinleyeceklerini aktaran Paylan, çözüm önerilerini Ankara'ya taşıyacaklarını söyledi. Paylan şöyle konuştu:"İşçi kirasını ödeyebiliyor mu, evinde tenceresi kaynıyor mu bunu Diyarbakır’ın emekçisinden dinleyeceğiz. Diyarbakır’ın çiftçisini dinleyeceğiz. Çiftçi tarlasını ekebiliyor mu, çiftçilerden mazot fiyatlarını, gübre fiyatlarını dinleyeceğiz. Diyarbakır’da ataması yapılmayan öğretmenlerin, mühendislerin dertlerini dinlemeye geldik. Diyarbakır’daki sağlık emekçilerinin dertlerini dinlemeye geldik. Diyarbakır esnafını dinlemeye geldik. Hani ekonomimiz uçuyor diyorlar ya Diyarbakır esnafının durumunu dinlemeye geldik. Diyarbakır’da binlerce esnaf iflas eşiğinde, biz o dertleri dinlemeye geldik. Diyarbakır esnafının dükkanlarını kapattılar, aylardır işyerleri kapalı, 5 kuruş destek alamayan esnafın dertlerini dinlemeye geldik. Bu iktidar ekonomik krizi, işsizliği derinleştiriyor. Zamları, pahalılığı bütün vatandaşlarımıza dayatıyor. Ama bütün Türkiye şunu bilsin; çaresiz değiliz. Bizler HDP olarak bu anlamda sahaya çıktık. Pandemi döneminde bu planımız vardı, bunları bir süre ertelemiştik ama artık bunu gördük; vatandaşlarımız için bıçak kemiğe dayandı. İktidar pandeminin birinci dalgasında işyerlerini kapattı; işçileri ekmeksiz, aşsız evine gönderdi. Esnafın işyerlerini güvencesiz olarak kapattı, iflasa sürükledi. Memlekette iki tür ekonomi var. Bir Saray'ın ekonomisi; onların bir derdi yok. Yağda balda börekteler, alemlerde, eğlencedeler. Lüks şatafat içinde yaşıyorlar. İki; halkın ekonomisi. Halk yokluk içinde, işsizlik içinde, borç altında inim inim inliyor. İşte o yokluk içinde, işsizlik içinde olan, aş bulamayan vatandaşların sesi olmaya çalışacağız. O dertleri bugün Diyarbakır'dan, yarın İzmir’den, öbür gün Van’dan, Antalya’dan, Trabzon’dan Ankara’ya taşıyacağız. Bu dertlerle ilgili çözüm önerilerimizi de Ankara’ya taşımaya çalışacağız." ANKAMicrosof, hayatınıkaybeden kişileri chat robotu yapmak için patent aldı
Microsof, hayatını kaybeden kişileri chat robotu yapmak için patent aldı Microsoft'a ölen kişilerin kişisel bilgilerini kullanarak sohbet robotu yapmaya olanak tanıyan bir patent verildi. /Archive/2021/1/21/130158472-technology-47502761920.jpgPatent, "görüntülere, ses verilerine, sosyal medya gönderilerine, elektronik mesajlara" ve diğer kişisel bilgilere dayalı bir robot tanımlıyor.Metin, "Sohbet robotunun temsil ettiği kişi bir arkadaş, akraba, tanıdık, ünlü, kurgusal karakter, tarihi figür veya rastgele birisi gibi geçmiş ya da şimdiki zamana ait bir kişiye (veya bu kişinin bir versiyonuna) karşılık gelebilir" diyerek devam ediyor.Microsoft ayrıca, "Kişiler kendileriyle de karşı karşıya gelebilir (örneğin, kullanıcı sohbet robotunu yaratabilir ya da eğitebilir)" diye belirterek hayattaki kullanıcıların öldükleri zaman için dijital bir yedek eğitebileceğini ima ediyor.Microsoft, görüntü ve derinlik bilgileri ya da video verileri aracılığıyla belirli kişilerin iki veya üç boyutlu modellerinin oluşturulabileceğini de patente dahil etti.Hayatını kaybetmiş birinin simülasyonuyla gelecekte konuşulabileceği fikri yeni değil. Black Mirror'ın "Be Right Back" bölümünün konusu olmasıyla da biliniyor. Bölümde genç bir kadın bir uygulamayı kullanıp ölen partnerinin verilerini toplayarak sohbet robotu ve nihayetinde de bir robot oluşturuyor./Archive/2021/1/21/130938139-mm.jpgBlack Mirror - "Be Right Back"Independent Türkçe'nin haberine göre, ekim 2020'de Kanye West, Kim Kardashian West'in 40. yaş gününü kutlamak için merhum babası Robert Kardashian'ın hologramını satın alarak ölülerin yaşayanlarla daha otantik bir iletişim kuracağı dijital temsil fikrini daha da güçlendirmişti.Hologram yaklaşık üç dakika konuşarak doğrudan Kardashian'a hitap etmiş ve avukat olarak "babasının mirasını sürdürme" kararına değinmişti.Microsoft dışında diğer teknoloji şirketleri de vefat eden sevdikleri yeniden yaratmak için dijital verileri kullanmaya çalıştı.Teknoloji şirketi Luka'nın kurucu ortağı Eugenia Kuyda, trafik kazasında hayatını kaybeden arkadaşı Roman Mazurenko'yla kendi arasındaki 8 bin satırlık kısa mesajları kullanarak Mazurenko'nun konuşma tarzını taklit eden bir sohbet robotu oluşturmaya çalışmıştı.Kuyda o günlerde, "Hâlâ bir insanın gölgesi kadar ama bu sadece bir yıl önce mümkün değildi ve çok yakın gelecekte çok daha fazlasını yapabileceğiz" diye yazmıştı ama ailenin diğer üyeleri sohbet robotuyla bağlantı kurmakta zorlanmıştı.Mazurenko'nun babası, "Evet, Roman'ın tüm ifadeleri, yazışmaları var. Ama şimdilik zor, nasıl desem, bir programdan gelen yanıtı okumak zor. Bazen yanlış cevap veriyor" demişti. cumhuriyet.com.trRus Büyükelçi’den Biden’a: Suriye’de temasın sürmesini istiyoruz
Rus Büyükelçi’den Biden’a: Suriye’de temasın sürmesini istiyoruz Rusya’nın Washington Büyükelçisi Anatoliy Antonov, Joe Biden’ın başkanlığa gelmesiyle beraber ABD ile Rusya’nın Suriye’deki temaslarının sürdürülmesini umduklarını dile getirdi. Rus Büyükelçi Biden’ın yeni yönetimiyle beraber Suriye’de ABD ve Rusya’nın, kazaların önlenmesi amacıyla iki ülkenin askerleri arasındaki düzenli temasların sürmesini umduklarını söyledi.“SURİYE’NİN EGEMENLİĞİNE SAYGI KOŞULUYLA...”Antonov, "Bununla birlikte Rusya ile ABD’nin işbirliği yapabileceği alanları belirlemenin faydalı olacağını belirterek şu ifadeleri kullandı:“Sözgelimi insani yardım, kriz sonrası yeniden inşa süreci, mayın temizleme, göçmenlerin ve yer değiştiren insanların dönmesi, terörle mücadele gibi alanlarda… Bu tür bir iş birliğine Suriye’nin egemenliğine saygı duyulması koşuluyla hazırız."Kaynak: Sputnik cumhuriyet.com.trMerdiven altıekspertiz noktalarıiçin kritik uyarı!
Merdiven altı ekspertiz noktaları için kritik uyarı! Pilot Garage, ikinci el araç pazarındaki yüksek talep ve sirkülasyon sebebiyle ortaya çıkan yetkisiz ekspertiz noktalarıyla ilgili olarak önemli uyarılarda bulundu. /Archive/2021/1/21/123025869-servis.jpgDolandırıcılık olaylarının sıklıkla görüldüğünün altını çizen Pilot Garage Genel Koordinatörü Cihan Emre "Merdiven altı diye tabir edilen ekspertiz noktalarının önemli bir bölümü, araç satıcılarıyla veya galerilerle ekspertiz işlemi öncesinde anlaşarak kaza yapmış araçların kusurlarını yok sayarak ekspertiz yapıyor. Aynı şekilde yeterli eğitimi almamış personelleri; patlamış hava yastığı, düşürülen kilometre, kaynak ve iki aracın birbirine eklenmesi gibi hayati hataları gözden kaçırarak araç alacakların mağduriyet yaşamasına sebep oluyorlar. Kazası ve kusuru gizlenmiş, şasi numarası başka bir araçla değiştirilmiş bu tür araçları satın alanlar, ilerleyen dönemde araçlarını sattıkları zaman mağduriyetleri bir kat daha artıyor ve sattıkları kişi kendilerine yüz binlerce TL'lik tazminat davası açabiliyor. Vatandaşımız iki kez mağduriyet yaşamamak için satın almayı düşündüğü otomobile şüpheyle yaklaşmasını, kesinlikle kurumsal bir yapıya sahip, tarafsızlığı kanıtlanmış bir ekspertiz firmasında ekspertiz yaptırmasını tavsiye ediyoruz. Satıcının önerdiği değil, kendi seçtikleri ekspertiz firmasında ısrarcı olmalılar" dedi.EKSPERTİZ FİRMALARININ YÜZDE 75'İNİN YETKİ BELGESİ YOKOto ekspertiz sektöründe kurumsallaşmanın halen çok zayıf olduğuna dikkat çeken Emre, halen ekspertiz firmalarının yüzde 75'inin yetki belgesine sahip olmadığını belirtti. Araç alım satımında kurumsal markaların alıcı ve satıcı arasında tarafsız ve bağımsız bir şekilde hizmet vermesi gerektiğini söyleyen Emre, oto ekspertiz firmalarının hakem görevi üstlendiğinin altını çizerken "Her geçen gün yeni bir dolandırıcılık vakası basına yansıyor. Merdiven altı diye tabir edilen ekspertiz noktalarının önemli bir kısmı yetki belgesine sahip değil ve eğitimsiz personel çalıştırıyor. Yeterli eğitim alınmadığı için kaza geçmişi olan araçlarda patlamış hava yastığı, düşürülen kilometre, kaynak ve iki aracın birbirine eklenmesi gibi büyük tehlike arz eden hatalar gözden kaçırılarak tüketicinin mağdur olmasına sebep veriyorlar. Yatırım bedelleri yüksek olduğu için standart dışı ölçüm cihazları kullanıyorlar. Kusurlu araç satın alanlar, herhangi bir kazada bu firmalar yüzünden hem kendilerinin hem de sevdiklerinin hayatını riske atıyor" dedi. "KENDİ SEÇTİĞİNİZ EKSPERTİZ FİRMASINDA ISRARCI OLUN"İkinci el otoda yaşanan güven probleminin tamamının yetkisiz ekspertiz noktaları sebebiyle yaşandığını ifade eden Emre "Bu gibi yetkisiz ekspertiz firmaları, araç satıcılarıyla veya galerilerle ekspertiz işlemi öncesinde anlaşıyor ve kaza yapmış araçların kusurlarını yok sayarak ekspertiz yapıyor. Hasar dosyası kapanmamış araçların hasar kayıtları TRAMER'e işlenmemiş olabilir ve hasar kaydını göremeyebilirsiniz. Hatta şasi numarası çalıntı araçlarla değiştirilebilir. Kazası ve kusuru gizlenmiş, şasi numarası başka bir araçla değiştirilmiş bu tür araçları satın alan vatandaşlarımız, ilerleyen dönemde araçlarını sattıkları zaman mağduriyetleri bir kat daha artıyor ve sattıkları kişi kendilerine yüz binlerce TL'lik tazminat davası açabiliyor. Tüketicilerin iki kez mağduriyet yaşamamak için sıfır ya da ikinci el fark etmeksizin satın almayı düşündüğü her otomobile şüpheyle yaklaşmasını, kesinlikle kurumsal bir yapıya sahip, tarafsızlığı kanıtlanmış, rüştünü ispatlamış bir ekspertiz firmasında ekspertiz yaptırmasını tavsiye ediyoruz. Satıcının önerdiği değil, kendi seçtikleri ekspertiz firmasında ısrarcı olmalılar" uyarısında bulundu. cumhuriyet.com.trAYM'den Berberoğlu hakkında ikinci ihlal kararı
AYM'den Berberoğlu hakkında ikinci ihlal kararı AYM, Enis Berberoğlu hakkında daha önce verilen ihlal kararının uygulanmadığı gerekçesiyle yapılan ikinci başvuruda yeniden ihlal kararı verdi. Anayasa Mahkemesi (AYM), Enis Berberoğlu'nun bireysel başvurusu için oybirliğiyle ihlal kararı verdi. AYM, Enis Berberoğlu'nun bireysel başvurusu için Anayasa'nın 67'nci ve 19'uncu maddelerinin ihlal edildiği yönünde karar verdi.AYRINTILAR GELİOR... cumhuriyet.com.trAYM'den siyasetçiye hakarete 'ifadeözgürlüğü' kararı
AYM'den siyasetçiye hakarete 'ifade özgürlüğü' kararı Anayasa Mahkemesi (AYM), bir sosyal medya kullanıcısının, eski Kemer Belediye Başkanı ve aktif siyaset yapan M.G. hakkındaki "imar rant hırsızı" sözlerine yönelik verilen para cezasını haksız buldu. AYM, kullanıcıya verilen cezayı "İfade özgürlüğü ihlali" olarak değerlendirip, 6 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. AYM'nin karara bağladığı dava dosyasına göre, sosyal medyada U.C.A isimli kişi, aktif siyaset yapan eski Kemer Belediye Başkanı M.G. için "imar rant hırsızı" suçlamasında bulundu.M.G. kendisine yönelik yazılan ifadelere ilişkin U.C.A. hakkında 2017'de "hakaret suçundan" cezalandırılması istemiyle şikayette bulundu. Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı, başvurucunun cezalandırılmasını talep etti.Yargılamayı yapan Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 2018'de başvurucuya 7.080 TL para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi."KAMU GÖREVLİSİ, AĞIR ELEŞTİRİLERE KATLANMALI"U.C.A'nın karara itirazı üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, "imar rant hırsızı" sözlerini "ağır eleştiri" sayarak, M.G.'nin kamu görevlisi olarak "ağır eleştirilere katlanma yükümlülüğü olduğuna, suçun oluşmadığına, beraat kararı verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verdi. Kararda, U.C.A'nın sosyal medya paylaşımını yaptığı dönemde, "M.G.'nin rüşvet alma ve icbar suretiyle irtikap suçlarından gözaltına alınıp serbest bırakılması, iki ayrı mahkemede yargılamaların devam ediyor olması ve hakkında FETÖ veya Paralel Devlet Yapılanması (PYD) üyeliği suçundan Cumhuriyet Savcısı tarafından fezleke düzenlenmesi iddiaları kamuoyunu meşgul etmiştir. Yargılama sonucunda irtikap suçundan delil yetersizliği nedeniyle beraat etmiş, FETÖ/PDY üyeliği suçunda da delil yetersizliği nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir" ifadelerine yer verildi. "HAKARET İÇEREN HİÇBİR İFADE YOK"U.C.A. isimli kişi, kararı öğrenince AYM'ye bireysel başvuruda bulundu. U.C.A, "Paylaşımda hakaret içerikli hiçbir ifadenin bulunmadığını, 'imar rant hırsızı' ifadeleri ile M.G. hakkında rüşvet ve irtikap suçlarından devam eden davalarla ortaya çıkan somut olguları dile getirmeye çalıştığını" söyledi.AYM, sosyal medya kullanıcısı U.C.A.'nın iddialarının, "bir bütün olarak ifade özgürlüğü kapsamında incelenmesi gerektiğini" değerlendirdi. AYM, U.C.A'nın başvurusunda, "İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, Anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine, başvurucuya 6 bin TL manevi tazminat ödenmesine" oybirliğiyle karar verdi. ANKAGünler sonra bulunan doktorunölüm nedeni belli oldu
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Günler sonra bulunan doktorun ölüm nedeni belli oldu Kocaeli'nin Kartepe ilçesinde kaybolduktan 5 gün sonra menfeze düşen aracında ölü bulunan Doktor Uğur Tolun'un kazada boynunun kırılması sonucu öldüğü belirlendi. Başiskele ilçesinde özel bir hastanede görev yapan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Uğur Tolun, 13 Ocak günü Kartepe'de bulunan evinden çıktı.Uğur Tolun'dan haber alamayan yakınlarının ihbarı üzerine arama çalışması başlatıldı. Uğur Tolun'un kamyoneti ile Kartepe bölgesine gittiği düşünülerek bu bölgede arama yapıldı.BOYUN TRAVMASI SONUCU ÖLDÜÖnceki gün dağda aramalar devam ederken, Uğur Tolun'un evinin yakınlarına da bakıldı. Ekipler, Uğur Tolun'un evine yaklaşık 300 metre uzaklıkta demir yolunun altından geçen menfeze düşen kamyonetini buldu.Ters dönen araçta bulunan Uğur Tolun'un öldüğü belirlendi.Yapılan ön otopside Uğur Tolun'un trafik kazasına bağlı boyun travması sonucu öldüğü belirlendi.NÖBET GEÇİRMİŞ OLABİLİRDoktor Uğur Tolun'un geçen yıl beyin kanaması geçirmesi nedeniyle ameliyat olduğu, tedavisi nedeniyle özel hastanede görevine başlamadığı ve aracı kullanırken nöbet geçirmiş olabileceği ihtimali üzerinde de duruldu. (DHA)Joe Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkilerindeki zorlu konular neler olacak?
Joe Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkilerindeki zorlu konular neler olacak? ABD Başkanı Joe Biden'ın resmen göreve başlamasıyla Türkiye-ABD ilişkileri de yeni bir döneme girdi. Eski Başkan Donald Trump döneminde Pastör Brunson olayı ve S-400 alımı nedeniyle yaptırıma maruz kalan Türkiye, Biden yönetimiyle daha kurumsal ve öngörülebilir bir ilişki kurmak istiyor. İlişkilerin yönünü ve geleceğini, tarafların YPG ve S-400 sorunlarının da yer aldığı beş başlıkta izleyecekleri politikalar ve anlayışlar belirleyecek. Taraflardan yapılan açıklamalar, ABD açısından S-400 konusunun, Türkiye açısından ise ABD'nin Suriye'de YPG'yi desteklemesinin öncelikli sorun olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.Biden yönetiminder ABD-Türkiye arasındaki ilişkilerinde beş önemli başlık öne çıkıyor:1. DEMOKRASİ SORUNU VE BİDEN'IN ERDOĞAN'I 'OTOKRATİK' OLARAK TANIMLAMASI Eski Başkan Barack Obama yönetiminde sekiz yıl boyunca ABD Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Obama arasındaki diyalogun 2013'ten itibaren seyrelmesinin ardından Türkiye ile ilgili dosyalarla doğrudan muhatap olmuştu.Ocak 2016'da Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaret sırasında muhalif gazeteci, akademisyen ve sivil toplum aktivistleri ile görüşerek Ankara'nın tepkisini çeken Biden, ifade özgürlüğü başta olmak insan hakları ve demokrasi konusunda net mesajlar vermişti.ReutersBiden, Ocak 2020'de New York Times editörleri ile yaptığı bir görüşme sırasında Erdoğan'ı "otokratik" bir lider olarak suçlayarak, demokratik yollarla görevden uzaklaşması için Türk muhalefetini destekleyebileceklerini ifade etmişti. Erdoğan ve diğer yetkililer, Biden'ı Türkiye'nin iç işlerine müdahale etmekle suçlayıp sert bir dille eleştirmişlerdi.ABD'nin yeni yönetiminin Trump'tan farklı olarak demokrasi konusunu küresel bir sorun olarak görüp, dış politikanın önemli bir parçası haline getirmeyi planladığı biliniyor. Biden'ın ileriki dönemlerde küresel çapta bir "Demokrasi Zirvesi" gerçekleştirmek istediği, böylece popülist liderlerin dünyada giderek artan şekilde demokrasiyi zayıflatma girişimlerine set çekmeyi amaçladığı kaydediliyor.Bu kapsamda, demokrasi konusunun özellikle gerileyen ifade ve basın özgürlüğü, muhalif gazeteci ve siyasetçilerin tutuklanması gibi uygulamalar üzerinden Ankara-Washington diyaloğunun önemli bir unsuru olacağı öngörülüyor.Ankara, Biden'ın Erdoğan ile ilgili ifadelerini seçim kampanyası sırasında yapılmış bir siyasi değerlendirme olarak görüyor ve ön plana çıkartmamaya çalışıyor. Ancak Washington'un Türkiye'de yaşanacak olası insan hakları ihlallerine tepki vermeye devam edeceği, bunun da taraflar arasında önemli sorunlar yaratabileceği öngörülüyor.2. ABD İÇİN EN ÖNEMLİ SORUN S-400'LERTrump yönetiminde olduğu gibi Joe Biden ve ekibi de Türkiye ilişkilerde en önemli sorun olarak Rusya Federasyonu'ndan alınan S-400 hava savunma sistemlerini görüyor.Biden'ın Dışişleri Bakanlığına aday gösterdiği Anthony Blinken'ın Kongre'de Türkiye ile ilişkiler hakkında yaptığı değerlendirmeler bunu somut bir şekilde ortaya koydu.ReutersBlinken'ın Türkiye'den "sözde stratejik ortak" olarak bahsetmesi, bir müttefik gibi davranmamakla ve hatta Rusya ile aynı çizgide olmakla suçlaması, Ankara'ya dönük olumsuz bakış açısının S-400'leri topraklarında konuşlandırmasının da ötesinde bir çerçeveye dayandığını gösterdi.Blinken, Trump yönetiminin Aralık ayında açıkladığı S-400 yaptırımlarının yaratacağı etkiye göre daha fazlasına gerek olup olmadığına karar vereceklerini belirterek, yaptırım kartının Biden yönetiminin de masasında kalmaya devam edeceğini ortaya koymuş oldu.Erdoğan'ın geçen hafta S-400 konusunda ikinci batarya için Rusya ile görüşmelerin devam edeceğini açıklaması ise Ankara'nın Washington'un bu konudaki yaklaşımını çok önemsemediği ve geri adım atmayacağı değerlendirmelerine yol açtı. Taraflardan yapılan açıklamalar, S-400 konusunun Biden yönetimi sırasında da Türkiye-ABD ilişkilerinin en zorlu başlıklarından biri olacağını gösteriyor.3. ANKARA, ABD'NİN YPG İLE ORTAKLIĞINA DİKKAT ÇEKİYORTürkiye açısından ABD ile ilişkilerdeki en temel sorun, Washington'un IŞİD ile mücadelede YPG'yi sahadaki silahlı ortağı olarak kullanmaya devam etmesi ve askeri-siyasi desteğini sürdürmesi.Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, bir demecinde, taraflar arasındaki en önemli sorunun YPG olduğunu kaydetmiş ve sorunun çözülmemesi durumunda ilişkilerdeki güven bunalımının devam edeceği mesajını vermişti.ReutersDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da IŞİD'e karşı YPG'nin desteklenmesi politikasının Biden'ın da içinde yer aldığı Obama döneminde oluşturulduğunu anımsatıp, Ankara'nın beklentisinin "Biden yönetiminin bu hatadan dönmesi" olduğunu kayda geçirmişti.Ancak ABD yönetiminin mevcut politikayı değiştirmesi beklenmiyor. IŞİD'in hala bir terör ağına sahip olduğunu, saldırı yeteneğinin tamamen yok edilmediğini kaydeden ABD'ye göre, özellikle doğu Suriye'de yerel Kürt yönetimlerini desteklenmesi IŞİD ve benzeri radikal örgütlerinin yeniden güç toplamasını engellemek için büyük önem taşıyor.ABD Savunma Bakanı olarak atanması beklenen Lloyd Austin'in de ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) olduğu sürede YPG'nin yerel ortak olarak desteklenmesi politikasının mimarlarından olması dikkat çekiyor. Aynı şekilde IŞİD ile mücadeleden sorumlu temsilci olarak görev yaptığı sırada Ankara'nın tepkisine neden Brett McGurk'ün de yeni yönetimde görev yapacak olması Washington'un politikasında büyük değişiklik olmayacağı olarak değerlendiriliyor.4. LİBYA, DOĞU AKDENİZ, DAĞLIK-KARABAĞ GİBİ BÖLGESEL SORUNLAR ÖNE ÇIKACAK Yeni dönemde Türk ve ABD diplomasilerini meşgul edecek önemli konuların başında bölgesel sorunlar geliyor. Trump yönetiminin aksine Biden ekibinin, başta NATO müttefikleri olmak üzere, bu sorunları çok taraflı ortamlarda ele alması öngörülüyor.Getty ImagesBakan Çavuşoğlu, yeni ABD yönetiminden Türkiye giderek artan jeopolitik önem ve rolünü görmesini beklediklerini, bu kapsamda bölgesel sorunları konusunda işbirliği yapmaya hazır olduklarını kaydetmişti.Suriye'de YPG konusu dışında benzer politikalara sahip olan Türkiye ve ABD, Libya bunalımından da önemli ölçüde örtüşüyorlar. Son dönemde gerilim azalsa da ABD'nin Doğu Akdeniz bunalımında Türkiye'yi daha fazla sorumlu tutuyor olması ileriki süreçte Türk-Yunan yumuşamasının bozulması durumunda Washington'u daha net pozisyon almaya itebilir değerlendirmeleri yapılıyor.Washington açısından bir diğer önemli süreç ise Kıbrıs sorunu. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'ın iki devletli bir çözüme yönelmesi ve kapalı Maraş'ın statüsünün değiştirilmesi gibi adımların ABD'de rahatsızlık yaratacağı değerlendiriliyor. Türkiye'nin Azerbaycan-Ermenistan çatışması sırasında Bakü yönetiminin yanından yer alması, askeri ve siyasi destek vermesi de Washington tarafından olumsuz bir adım olarak not edildi.Ancak bu sorunların da ötesinde Türkiye'nin tüm bölgesel sorunlarda süreçleri Rusya ile kurduğu işbirliği çerçevesinde yürütüyor olması, Ankara-Moskova arasında savunma sanayini de kapsayacak şekilde bağların güçlenmesi ABD'nin tepkisini çekecek bir olgu olarak öne çıkıyor.Blinken'ın Kongre onayı sürecinde Türkiye'nin Rusya çizgisinde olduğunu, bir müttefik gibi davranmadığını kayda geçirmesi bu noktada verilmiş önemli bir mesaj olarak okunuyor.5. HALKBANK DAVASI VE GÜLEN'İN DURUMUTrump yönetiminin görevden ayrılmasının ikili ilişkilerdeki en somut yansıması Halkbank davası kapsamında olabilir. Trump, Erdoğan'ın talebi üzerinde İran yaptırımlarını delmekle suçlanan Halkbank'a karşı izlenen idari ve adli süreçleri yavaşlatmaya çalışmakla suçlanmıştı.Yeni yönetimin ise bu süreçte siyasi etkisini kullanmayacağı ve karar alıcıların daha rahat süreci sonlandıracağı yapılan değerlendirmeler arasında. 2021 bahar aylarında sonlanması beklenen mahkeme sürecinde Halkbank'ın suçlu bulunması ve buna bağlı olarak önemli bir para cezasına çarptırılması Ankara-Washington diyalogunu olumsuz etkileyebilecek bir gelişme olarak görülüyor.Yeni dönemde önemli bir ilerleme beklenmeyen konuların başında Fethullah Gülen'in iadesi geliyor. Türkiye, Gülen'in iadesiyle ilgili girişimlerini 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Biden'ın da içinde olduğu Obama yönetimine yapmış ama yanıt alamamıştı. Joe Biden yönetiminin Gülen konusunda pozisyon değiştireceği öngörülmüyor. BBC Türkçe