News - Haberler
Muharremİnce "Andımız" kararınıeleştirdi: "Şark kurnazlığı"
Muharrem İnce "Andımız" kararını eleştirdi: "Şark kurnazlığı" Muharrem İnce, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından alınan andımızın okutulmasını engelleme kararına ilişkin siyasetçilerin Danıştay’ı hedef almasını eleştirdi. Muharrem İnce, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından alınan andımızın okutulmasını engelleme kararına ilişkin siyasetçilerin Danıştay’ı hedef almasını eleştirdi.Twitter hesabından açıklamada bulunan Muharrem İnce, "Andımız" kararıyla ilgili siyasetçilerin yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.İnce, “Andımızı kaldıran, okullarda okunmasını yasaklayan hükümettir. Buna karşı açılan davada Danıştay'ın aldığı karar nedeniyle sadece Danıştay'ı eleştirmek şark kurnazlığıdır. 2018'de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na itiraz eden Milli Eğitim Bakanlığı’dır” ifadelerini kullandı.Andımızı kaldıran, okullarda okunmasını yasaklayan hükümettir. Buna karşı açılan davada Danıştay’ın aldığı karar nedeniyle sadece Danıştay’ı eleştirmek şark kurnazlığıdır. 2018’de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz eden Milli Eğitim Bakanlığıdır.— Muharrem İNCE (@vekilince) March 16, 2021NE OLMUŞTU?8 Ekim 2013 tarihli ve 28789 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile 27 Ağustos 2003 tarihli Yönetmeliğin Öğrenci Andı’nı düzenleyen 12’nci maddesi yürürlükten kaldırılmıştı. Bu tarihten itibaren Öğrenci Andı uygulaması son bulmuştu.Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-İş, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesini yürürlükten kaldıran düzenlemenin iptali istemiyle Danıştay’a dava açmıştı.2018 yılında Danıştay 8. Dairesi, oy çokluğuyla aldığı karar neticesinde, Öğrenci Andı uygulamasına son veren 8 Ekim 2013 tarihli Yönetmeliğin 1’nci madde hükmünü iptal etmişti.MEB ise söz konusu kararın bozulması için temyiz başvurusunda bulunmuştu.Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay 8. Dairesi’nin Öğrenci Andı’nı kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğini iptal eden kararını bozmuştu. cumhuriyet.com.trFenerbahçe PFDK'ye sevk edildi
Fenerbahçe PFDK'ye sevk edildi Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği, Süper Lig kulüpleri Fenerbahçe, Kayserispor ve MKE Ankaragücü'nü Profesyonel Futbol Disiplin Kuruluna (PFDK) sevk etti. TFF'den yapılan açıklamada, Fenerbahçe'nin, Süper Lig'de Gençlerbirliği ile oynadığı müsabaka sonrası kulüp sosyal medya hesabında yayımlanan "Sportmenliğe aykırı açıklamalar", MKE Ankaragücü'nün Göztepe maçındaki "Usulsüz seyirci alınması", Kayserispor'un ise Galatasaray karşılaşmasındaki "Usulsüz seyirci alınması", "Saha olayları" ve "Talimatlara aykırı hareketleri" gerekçeleriyle PFDK'ye sevk edildiği belirtildi.Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu üyeleri Selahattin Baki ve Alper Pirşen'in de "Sportmenliğe aykırı açıklamalar" nedeniyle PFDK'ye sevk edildiği aktarıldı.Hukuk müşavirliğinin, Yukatel Denizlisporlu oyuncu Özer Özdemir'i "Kural dışı hareketi", Fraport TAV Antalyaspor Yardımcı Antrenörü Volkan Kazak ve Yukatel Denizlispor Yardımcı Antrenörü Zafer Özgültekin'i de "Sportmenliğe aykırı hareketi" gerekçeleriyle PFDK'ye gönderdiği kaydedildi.TFF 1. Lig ekipleri Adana Demirspor, Aydeniz Et Balıkesirspor, Menemenspor, Bursaspor ve Yılport Samsunspor'un da çeşitli gerekçelerle PFDK'ye sevk edildiği belirtildi. AATrans birey cinayetinde 3 tutuklama
Trans birey cinayetinde 3 tutuklama İzmir'in Bornova ilçesinde, "Mira Güneş" adını kullanan trans birey Kadir Yüksel'in (36) ölümüyle ilgili gözaltına alınan 4 kişiden 3'ü tutuklandı. Olay, geçen perşembe saat 23.45 sıralarında Rafetpaşa Mahallesi'ndeki bir apartmanda meydana geldi. "Mira Güneş" adını kullanan trans birey Kadir Yüksel’in 4'üncü katta oturduğu dairenin bir üst katında yine kendisine ait kiralık boş daireden kötü kokular gelmesi üzerine aparman sakinleri durumu, Yüksel’in yakınlarına bildirdi. Daireye giren yakınları, Yüksel’in çekyatın içinde battaniyeye sarılı halde cesediyle karşılaştı. İhbar üzerine adrese gelen polis ekiplerinin yaptığı incelemede, Yüksel'in başına sert bir cisimle vurularak öldürüldüğü ve yüzünün tanınmayacak hale geldiği belirlendi.Yüksel'in öldürüldükten sonra battaniyeye sarılarak çekyatın içerisine koyulduğu tespit edildi. Ekiplerin çalışması sonucu, olaya karıştıkları ileri sürülen S.G, M.İ, T.T. ve L.Y. gözaltına alındı. Şüphelilerin verdikleri ifadede Yüksel ile tartıştıktan sonra kavga ettiklerini, başına darbe alan Yüksel'in öldüğünü söyledikleri öğrenildi. Ekniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden S.G, M.İ ve T.T. tutuklandı, L.Y. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. DHABeşiktaş’ta derbiöncesi 5 değişiklik
Beşiktaş’ta derbi öncesi 5 değişiklik Türkiye Kupası Yarı Final mücadelesinde Başakşehir’i konuk eden Beşiktaş’ta, lig maçına göre 5 değişiklik yaşandı. Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final mücadelesinde Başakşehir’i konuk eden Beşiktaş’ta, lig maçına göre 5 değişiklik yaşandı.Süper Lig’in 30. haftasında Başakşehir’i deplasmanda 3-2 mağlup eden Beşiktaş, bu maçtan 4 gün sonra yine Başakşehir’le Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final mücadelesinde karşı karşıya geliyor. Siyah-beyazlı ekipte kadroda değişikliğe gitmesi beklenen Teknik Direktör Sergen Yalçın, 5 ismi kulübeye çekti. Lig maçında ilk 11’de sahaya çıkan Ersin Destanoğlu, Fabrice N’Sakala, Atiba Hutchinson, Adem Ljajic ve Cyle Larin, kupa karşılaşmasında yerlerini Utku Yuvakuran, Rıdvan Yılmaz, Dorukhan Toköz, Oğuzhan Özyakup ve Kevin N’Koudou’ya bıraktı. İHAErdoğan: 30 bin faz aşıyıBosna-Hersek’e göndereceğiz
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Erdoğan: 30 bin faz aşıyı Bosna-Hersek’e göndereceğiz AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''30 bin faz aşıyı Bosna-Hersek’e göndereceğiz'' dedi. Erdoğan, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Milorad Dodik, Konsey Üyeleri Zeljko Komsic ve Şefik Caferoviç ile Cumhurbaşkanlığı Sarayın’nda heyetler arası görüşme gerçekleştirdi.Görüşmenin ardından ortak basın toplantısında açıklama yapan Erdoğan, ''Bu seyahatin ardından 30 bin doz aşıyı Bosna Hersek'e göndereceğiz. Koronavirüs şartlarına rağmen 15 Kasım 2020 tarihinde yerle seçimlerin başarıyla gerçekleştirilmiş olması takdire şayandır. Türkiye olarak Bosna Hersek'in huzur ve istikrarına çok büyük önem veriyoruz'' dedi.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trTFF, AhmetÇakar'ın iddialarıyla ilgiliİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu
TFF, Ahmet Çakar'ın iddialarıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), futbol yorumcusu Ahmet Çakar'ın iddialarıyla ilgili tahkikat yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), eski hakem Ahmet Çakar’ın faal bir hakemle görüşme yaptığı iddiasıyla ilgili gerekli tahkikatın yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunulduğunu açıkladı.TFF'nin internet sitesinden yapılan açıklamada, "Televizyon yorumculuğu yapan eski hakem Ahmet Çakar, faal bir hakemle görüşme yaptığını iddia ederek, bir süredir hakem camiasını töhmet altında bırakan açıklamalarda bulunmaktadır. Açıklamalarında herhangi bir somut kanıt sunmayan Ahmet Çakar, görüşme yaptığını iddia ettiği hakemin ismini açıklamayacağını defalarca vurgulamıştır. Türkiye Futbol Federasyonu, Ahmet Çakar'ın müteakip defalar gündeme getirdiği iddialarla ilgili gerekli tahkikatın yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunmuştur." ifadeleri yer aldı. AAValilik açıkladı: Eylem ve etkinlikler 15 gün yasaklandı
Valilik açıkladı: Eylem ve etkinlikler 15 gün yasaklandı Hakkari'de gösteri yürüyüşleri, oturma eylemi, basın açıklamaları, açlık grevi, çadır kurma, stant açma gibi eylem ve etkinliklerin 15 gün yasaklandığı bildirildi. Hakkari'de gösteri yürüyüşleri, oturma eylemi, basın açıklamaları, açlık grevi, çadır kurma, stant açma gibi eylem ve etkinliklerin 15 gün yasaklandığı bildirildi.Valilikten yapılan açıklamada, cumhuriyetin temel nitelikleri, devletin ülkesi ve milletin bölünmez bütünlüğü ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin engellenmemesi, milli güvenlik ve kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, muhtemel bir provokasyon ve yaşanması muhtemel toplumsal olayların engellenmesi amacıyla bazı önlemler alındığı belirtildi.Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:"Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile İl İdaresi Kanunu'nun ilgili hükümleri gereğince, Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç, il sınırlarında (il merkezi, ilçeler, polis ve jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamında) 17 Mart saat 00.01'den 31 Mart saat 23.59'a kadar 15 gün süreyle meydan, cadde, sokak, yol, park gibi umuma açık alanlarda miting, açık yer toplantıları, gösteri yürüyüşleri, oturma ve protesto eylemi, insan zinciri oluşturarak yapılabilecek protesto, yürüyüş ve toplanmalar, halk kürsüleri şeklinde toplantı, toplanmalar, halk toplantıları, ses yayın araçları (taşıt, mobil vb. araçlar) ile yapılabilecek her türlü sesli ve görsel faaliyetler, açlık grevi, çadır kurma, basın açıklamaları, her türlü stant açma, imza toplama, imza kampanyası, dilek feneri, balon uçurtmak, drone, paramotor, planör vb. her türlü hava faaliyetleri, kamu kurum kuruluşları hariç anma toplantısı, anma töreni, konser, şenlik, tiyatro, skeç, sinevizyon, pandomim ve benzeri faaliyetler, meşale yakma, el ilanı, bildiri, broşür dağıtma, afiş, poster asma, sticker yapıştırma türündeki her türlü eylemlerin, etkinliklerin ve faaliyetlerin yapılmasını yasaklama kararı alınmıştır." AAÖğrenci Andıiçin AYM hamlesi
Öğrenci Andı için AYM hamlesi Türkiye’de 2018 yılında temyiz mahkemesinden dönen ve yeniden okutulmaya başlanan Öğrenci Andı, Danıştay kararı ile yeniden kaldırıldı. Bir dönem MHP'de siyaset yapan isimlerin yer aldığı Birlik ve İlerleme Düşünce Derneği, Öğrenci Andı kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını açıkladı. Türkiye’de 2018 yılında temyiz mahkemesinden dönen ve yeniden okutulmaya başlanan Öğrenci Andı,Danıştay kararı ile yeniden kaldırıldı. Danıştay’ın öğrenci andı kararının ardından başlayan tartışmalar ise devam ediyor.Bir dönem MHP'de siyaset yapan isimlerin yer aldığı Birlik ve İlerleme Düşünce Derneği, öğrenci andı kararını Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını açıkladı.Dernek tarafından konu hakkında yapılan açıklamada, “Danıştay 8. Dairesinde hem hukukçu kimliği ile hem de milli hassasiyetle karar veren hukukçuların ortaya koyduğu Türk Çocukları lehine verilen adil karara karşı koymak için milli andımızı tamamen ortadan kaldırmak isteyen ve kararı temyiz ederek bozduran Millî Eğitim Bakanlığı ve yöneticileri vardır. Milli Andımızın her sabah okullarımızda çocuklarımızın taze dimağlarına milli ruh vermesini engelleyen yönetmeliği değiştirerek iptal eden ve lehe kararı uygulamayan ve akabinde de temyiz ederek bozulmasını sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay İDDK ‘da karar metnine 'Türk Milleti Adına' diyerek karar yazmasına rağmen gayrı milli mecraların değirmenine su taşıyanlardır” ifadelerine yer verildi.ANAYASA MAHKEMESİ’NE TAŞIYACAĞIZDerneğin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Birlik ve İlerleme Düşünce Derneği 'Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Öğrenci Andı’yla İlgili Kararı'na yönelik gerekçeli karar açıklandıktan sonra Anayasa Mahkemesine başvuracaktır” denildi.Birlik ve İlerleme Düşünce Derneği tarafından yapılan açıklamanın tam metni şu şekilde:"Türk Milletinin töresinde ant içmek önemli bir gelenek olup, içilen ant konusunda her fert sarsılmaz bir irade ile andına sadık kalmaya gayret eder. Milli Kurtuluş Destanımızın kutlu tacı olan Türkiye Cumhuriyeti’mizin kuruluş döneminden itibaren başlayan tarihsel süreçte , çocuklarımızın , ülkemizin kuruluş değerlerine, milli hassasiyetlere uygun olarak yetişmesi için güçlü bir inanmışlık oluşturmak adına hazırlanan bir özlü manzume olan Milli Andımız kısmi değişikliklerle kesintisiz okunmuş ve okutulmuştur.Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşı her çocuğun, vatandaşı olduğu ülkemize bağlılığını, hayatta doğruluğu, çalışkanlığı, küçükleri korumayı, büyüklere saygıyı, yurdu ve milleti özünden çok sevmeyi, hedef olarak yükselmek ve ileri gitmeyi ve ülkemizin kurucu lideri ve kuruluş ilkelerini ortaya koyan ve tüm dünyanın dehasına saygı duyduğu Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda ve gösterdiği hedefler için durmadan yürümeyi ve mücadeleyi ortaya koyan ve varlığını mensubu olduğu Türk Devletinin ve Türk Milletinin varlığına hediye ederek idealizmi ortaya koyan ve Türk Milletinin kutlu başarıları kapsamında Türk Milletine vatandaşlık bağı ile bağlı olmanın mutluluğunu ortaya koyan bir özlü manzume olan Milli Andımızla ilgili olarak son yirmi yıllık süreçte konan politikalar sonucu üzücü bir sonuç yaşamaktayız.2005 yılı ve devamında ülkemizi kuruluş değerlerinden tamamen uzaklaştıran ve gerisinde hain bölücülerin olduğu ve kimlerin tezgahında kotarıldığı sonradan ortaya çıkan Çözüm Sürecinin bir yansıması olarak terörist başlarının özel gayretleri ile bu milli andımızın dayanağı olan İlk Öğretim Kurumları Yönetmeliği değiştirilerek okullarımızda okutulması engellenmiştir. Bu yönetmelik değişikliği ile milli andımızın okunmasının engellenmesine karşı Türk-Eğitim-Sen tarafından açılan iptal davasında Danıştay 8. Dairesince 2018 yılında tamamen hukuka aykırı bu yönetmelik değişikliği iptal edilmiş ve andımızın yeniden okullarımızda okunmasının önü açılmıştır. 2018 yılından sonra ise bu karara rağmen Milli Eğitim Bakanlığınca andımızın yeniden okunması ile ilgili haklı kararın gereği yerine getirilmemiş ve karar yokmuşçasına hareket edilmiştir. Unvanı 'Milli' olarak başlayan Milli Eğitim Bakanlığı , içeriğindeki her kelimesi millilik olan andımızla ile ilgili olarak bu kez de Türk Çocuklarının lehine verilen 8. Hukuk Dairesinin kararının Danıştay İDDK da temyizen incelenerek bozulması için müracaat etmiştir. Şimdi ise yapılan inceleme sonucu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Milli Eğitim Bakanlığının bu müracaatı üzerine Danıştay İDDK da 11 üyenin aleyhe 4 üyenin lehe verdiği oyla verilen kararı bozarak milli andımızın okunmasını yargı kararı ile engellendiği bilgisi karar henüz yayınlanmasa da kamuoyuna yansımıştır.Milli hassasiyeti olan tüm vatandaşlarımıza ve kamuoyuna sunmak isteriz ki, bu garabet kararın gerisinde sadece Danıştay 8. Dairesinde hem hukukçu kimliği ile hem de milli hassasiyetle karar veren hukukçuların ortaya koyduğu Türk Çocukları lehine verilen adil karara karşı koymak için milli andımızı tamamen ortadan kaldırmak isteyen ve kararı temyiz ederek bozduran Milli Eğitim Bakanlığı ve yöneticileri vardır. Milli Andımızın her sabah okullarımızda çocuklarımızın taze dimağlarına milli ruh vermesini engelleyen yönetmeliği değiştirerek iptal eden ve lehe kararı uygulamayan ve akabinde de temyiz ederek bozulmasını sağlayan Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay İDDK ‘da karar metnine 'Türk Milleti Adına' diyerek karar yazmasına rağmen gayrı milli mecraların değirmenine su taşıyanlardır.Bu vesile ile Türk Çocuklarına her sabah milli ruh üfleyen andımızın tüm okullarımızla aynı heyecanla okunması için hukuki mücadeleye destek vermek adına bu davayı sonuna kadar takip edeceğimizi ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir müstemleke haline gelmemesi için gerekli hassasiyeti göstereceğimizi saygı ile kamuoyu ile paylaşıyoruz." cumhuriyet.com.trYemen'de halk Saray'ıbastı
Yemen'de halk Saray'ı bastı Yemen’in Aden kentinde kötüleşen yaşam şartları nedeniyle protesto düzenleyen halk, hükümetin yönetim merkezi olan Meaşık Sarayı’nı bastı. Yemen’in Aden kentinde halk, kötüleşen yaşam şartları ve hayat pahalılığı nedeniyle sokaklara döküldü. Sokaklara dökülen yüzlerce protestocu, Yemen hükümetin yönetim merkezi olan Meaşık Sarayı’nı bastı. Baskın sırasında Yemen Başbakanı Maeen Abdulmalik ile birçok yetkilinin sarayda olduğu bildirildi. Protestocular, çalışanlara gecikme olmada maaşlarının ödenmesi, ekonomik problemlerin çözülmesi ve halka güven sağlaması talebinde bulundu.Öte yandan Abdulmalik başkanlığındaki 24 bakandan oluşan yeni Yemen hükümeti, 26 Aralık 2020 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yemin etmişti. 30 Aralık 2020 tarihinde ise hükümet, Aden Havalimanına ulaştığı sırada bombalı saldırıya uğramış, saldırıda en az 22 sivil hayatını kaybetmişti. İHAKoronavirüs haritasıkırmızıya dönüyor: 2,8 kat artış
Koronavirüs haritası kırmızıya dönüyor: 2,8 kat artış Türkiye’de koronavirüs tedbirlerinde kontrollü normalleşme ile birlikte yurt genelindeki “çok yüksek riskli” olarak kırmızı ile gösterilen il sayısında 2,8 kat artış ortaya çıktı. 8 Şubat haftasında Türkiye’de sadece 9 il “çok yüksek” riskli il olarak kayıtlara geçerken, sadece 5 hafta içerisinde bu gruptaki il sayısının 25’e yükselmesi dikkat çekti. Sağlık Bakanlığı; her yüz bin kişide görülen vaka sayısı 0-19 olan illeri “düşük” risk, 20-49 olan illeri “orta” risk, 50-99 olan illeri “yüksek” risk ve 100’den fazla vakası olan illeri ise “çok yüksek” risk grubuna dahil ediyor. Bakanlık, illere göre 100 bin kişiye düşen vaka sayısını yorumsuz olarak, her hafta açıklıyor.Yazılım uzmanı da olan film yönetmeni Güçlü Yaman da Sağlık Bakanlığı koronavirüs vakalarına ilişkin verileri derleyerek Türkiye’nin son 5 haftalık “vaka değişim” haritasını ortaya koydu./Archive/2021/3/16/175334742-c9c3d020-2a88-4106-a7ff-13d5cf49447d-w.jpgGüçlü Yaman’ın harita görseli üzerinde yaptığı çalışmaya göre, son 5 hafta içerisinde 81 ilin vaka değişim seyiri şöyle oldu:8-14 Şubat: Samsun, Tokat, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Adıyaman, Osmaniye ve Karaman illeri çok yüksek risk grubunda.15-21 Şubat: Karabük, Uşak, Ağrı, Iğdır, Bingöl illeri düşük risk grubuna girerken; Konya, Aksaray, Sakarya illeri yüksek risk grubundan çok yüksek risk grubuna geçti.20-26 Şubat: Balıkesir, Burdur, Edirne, Gümüşhane, Sinop ve Amasya yüksek risk grubuna girerken, Siirt ise düşük risk grubuna dahil oldu.27 Şubat – 5 Mart: Kademeli normalleşme adımlarının da etkisiyle çok yüksek risk grubundaki illerin sayısı artarak 26’ya ulaştı. Orta ve yüksek risk gruplarının sayısı da artarken düşük risk grubundaki illerin sayısı ise düştü. İstanbul, Mersin, Kocaeli gibi büyükşehirler yüksek risk grubundan çok yüksek risk grubuna geçti. Ankara, Bursa gibi büyükşehirler ise orta risk grubundan yüksek risk grubuna girdi.6 – 12 Mart: Mersin çok yüksek risk grubundan yüksek risk grubuna indi. Düşük risk ve orta risk grubunda olan illerin sayısı azalırken, yüksek riskteki iller arttı. Çok yüksek risk grubundaki illerin sayısı 25 oldu. ANKABotoks sonrasıölen Kübra'nın babası: Tahliye edilen sanık tekrar tutuklansın
Botoks sonrası ölen Kübra'nın babası: Tahliye edilen sanık tekrar tutuklansın İSTANBUL Beylikdüzü'nde, güzellik merkezinde botoks yaptırdıktan bir gün sonra hayatını kaybeden Kübra Boyraz'ın (38) babası Ekrem Solmazgül ile annesi Aysel Solmazgül (57), olayla ilgili yargılanan 2 sanıktan birinin tahliye olmasına ilişkin konuştu. Ayşe Solmazgül “Çok üzüldük” derken, Ekrem Solmazgül ise sanığın tekrar tutuklanmasını istedi. Olay, geçen yıl 21 Eylül'de İstanbul Beylikdüzü'nde meydana geldi. 1 çocuk annesi Kübra Boyraz, bir güzellik merkezinde botoks yaptırdıktan sonra fenalaştı. Boyraz, güzellik merkezi çalışanları tarafından evine götürüldü. Kapıyı açan annesi Aysel Solmazgül, kızına ne olduğu sorusu üzerine, güzellik merkezi çalışanı tansiyonunun düştüğünü söyledi. Evde bir gün sonra tekrar fenalaşan Kübra Boyraz, çağrılan ambulansla Esenyurt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan Kübra Boyraz, durumunda iyileşme görülmeyince özel bir hastaneye sevk edildi. Ancak doktorların tüm çabasına karşın Kübra Boyraz kurtarılamadı. Kübra Boyraz'ın cenazesi, memleketi Malatya'da toprağa verildi. Epikriz raporunda, Kübra Boyraz'ın 'pıhtı atması' nedeniyle kalp krizi geçirdiği bildirildi.2 TUTUKLUDAN, 1'İNE TAHLİYEOlay sonrası gözaltına alınan 5 kişi, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma sürerken, Cumhuriyet Savcısı'nın itirazı üzerine şüpheliler hakkında yeniden gözaltı kararı verildi. Polisin düzenlediği operasyonda, şüpheliler adreslerinde bulunamadı. Ekiplerin yaptığı çalışmayla 5 şüpheli de yakalanarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2'si tutuklandı.Olaya ilişkin Büyükçekmece 13'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 2'nci duruşmada sanıklar SEGBİS sistemi ile hazır edilirken, sanık avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmaya hayatını kaybeden Kübra Boyraz'ın babası, annesi ve kız kardeşi de SEGBİS sistemi ile bağlandı. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Öner Ö.'nün suç delillerini gizleme, yok etme ya da değiştirme ihtimali bulunmaması nedeniyle adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Sanık Erdal D.'nin de tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.AYSEL SOLMAZGÜL: ACIM ÇOK BÜYÜK, TORUNUMU ANNESİZ BIRAKTILARKarara tepki gösteren Kübra Boyraz'ın annesi Aysel Solmazgül, dün tutuklulardan birinin serbest bırakıldığı belirterek, "Çok üzüldük. Yüreğimi çok yaktılar. Acım çok büyük, torunumu annesiz bıraktılar. Onların tutuklanmasını istiyorum, onların ceza yemesini istiyorum. Onlar ağır cezada yargılansınlar. Başka canlar yakmasın bu insan, başka anneleri ağlatmasınlar. Her cuma kızımın mezarına gidiyorum. Kızım kaybettik kaybedeli her gün ağlıyorum" dedi.EKREM SOLMAZGÜL: SERBEST BIRAKILAN BELKİ OPERASYON YAPIYORBaba Ekrem Solmazgül ise belki serbest bırakılan adamın tekrar operasyon yaptığını ifade ederek, "Bugün bana, yarın sana. Çünkü adam tutuklanmadı. Senin- benim gibi serbest. Adam doktor değil, bir şey değil. Gidiyor, iş yeri açıyor, iş yeri de değil. Gidiyor adam, saç ekme yerinde operasyon yapıyor” dedi. Solmazgül, serbest bırakılan sanığın geri tutuklanmasını istedi. DHA